02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 EYLÜL 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 Meclis, başkanını seçiyor AJVAP: îktidar Partisi'nin başkan adayı Karaduman. Ayrıca Kastamonu Milletvekili Şaban Küçükoğlu da adayhğını koydu. Statükonun korunmasından yana olduğunu söyleyen özal, "Arkadaşlar kimi seçerlerse onunla çahşmaya hazırız" dedi. HP: Ana muhalefeî partisinde Ntanisa Milletvekili Abdullah Çakırefe aday oldu. Çakırefe direnince Tülay Öney adaylıktan vazgeçti. JffDP: Söylemezoğlu, adaylarının Ahmet Süter olduğunu açıkladı. îlk 3 turda kendi adayım destekleyecek olan MDP'nin daha sonra HP adayına oy vermesi bekleniyor. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanlığı için aday olma süresi dün gece 24'te doldu. Üç partiden 4 üyenin Meclis BaşkanlığYna aday olduğu bildirildi. Buna göre, hugün yapılacak seçimde ANAP'tan Necmettin Karaduman, Şaban Küçükoğlu, HP'den Abdullah Çakırefe, MDP'den Ahmet Süter aday olacaklar. Meclisteki partilerde diln yoğun bir gün yaşandı. ANAP'TA Başbakan Turgut özal'ın başkanhğında toplanan ANAP grubunda Meclis Başkanlık Divanı adaylan belirlendi. Başbakan özal konuşmasında, statükonun korunmasından yana olduğunu söyledi, "Ama Genel Karul'un tercihi hangi agırlıkta ise onu yapsın. Ben arkadaşlar kimi seçerlerse onunla çalışmaya hazınm" dedi. Konuşmasının son bölümünde birden, "Şaban nerede, Şaban aga nerede, gazetelerde okudum, başkanlığa adayhgını koydugunu ayıklamış, gnıpta yok" deyince mületvekilleri kahkaha ile gülmeye başladılar, bu sırada Küçükoğlu'nun Meclisin berberinde traş olmak için dolaştığı görüldü. ANAP'ta Meclis Başkanlığı için Necmettin Karaduman'dan sonra Kastamonu Milletvekili Şaban Küçükoğlu da dün resmen aday oldu. Renkli ve ilginç kişiliği ile sürekli dikkati çeken Küçükoğlu, saat 13.15'te Meclis Başkan Vekili Kunter'e adayhğına ilişkin önergesini verdi, "Demoknuiye sahip çıkmak için TBMM Başkanlıgına aday oimaya karar verdim" dedi. Daha sonra grup ve TBMM Başkan Vekilliği seçimlerini ılımlılar kazandı. Ilımhların ünlülerinden Niğde Milletvekili Haydar Özalp ile Pertev Aşçıoglu, grup başkan vekilliklerine seçilirken, Ercüment Konukman 4 oy farkla seçimi yitirdi. TBMM Başkan Vekilliğine ise Haltan Aras ve Şevket Bflgin'kan, toplantı açıldığında grupta az sayıda üyenin bulunduğunu görünce, "Direnenler var, her partide parti içi muhalefet olur, ama bunun kimseye yararı yoktur" diyerek birlik ve beraberlik içinde olunmasım istedi. Gürkan, bazı üyelerin Tülay Öney'in adayhğını önerdiklerini bildirirken, Şükrii Babacan ve 12 arkadaşı da Manisa Milletvekili Abdullah Çakırefe'yi aday gösterdiler, Çakırefe, "Eğer MDP aday çıkarmayacak ve bizim adayı destekleyecek olursa o zaman ben çekilirim, yoksa çekilmem" diye konuştu, kendisinin işçi sınıfının temsilcisi, partisinin sosyal demokrat bir parti olduğunu, önce dünyaya sonra Türkiye'ye duyurmak için aday olduğunu söyledi. Çakırefe, Gürkan ve yöneticılerin ısrarına rağmen, Meclis başkanlığı için aday olmak kararından vazgeçmedi ve saat 15.55'te TBMM Geçici Başkanlığı'na gitti, aday olduğuna iıişkin dilekçeyi iletti. Çakırefe'nin aday olmasından sonra daha önce kulislerde HP'nin başkan adayı olacağı bildirilen Tülay Öney, adaylıktan çekildiğini açıkladı. Gürkan ile yaptığı görüşmeden sonra yazılı bir açıklama yapan öney, "Meclis başkanlığına adaylığımı koymak konusundaki karanmı esasen bngün verecektim, işçi kökenli milletvekili arkadaşımız Abdullah Çakırefe'nin Meclis başkanlıgına adaylık koymak isledigini ögrenince, sosyal demokrat bir partinin Meclis başkanı adayının bir işçi temsilcisi olmasını anlamlı buldugumdan, sayın Çakırefe lehine gönül huzunı Ue adaylıktan feragat etmeyi uygun gördüm." Grupta aynca, SODEP'le birleşme konusu görüşüldü. öte yandan HP Genel Başkanı Gürkan ve MDP Genel Başkanı Ülkü Söylemezoğlu, Meclis çalışmaları ve komisyonların başkanlık divanlannın oluşturulması konusunda Başbakan özal'la görüşmek için cuma gününe kadar randevu istediler. MDP'nin dün Genel Başkan Ülkü Söylemezoğlu başkanlığında 2 saat süren toplantısında, İzmir milletvekili Ahmet Süter'in Meclis başkanlığına aday gösterilmesi kararlaştınldı. Böylece Meclis başkanlığı için aday sayısı dörde yükseldi. Anayasa uyarınca TBMM başkanı seçimi gizli oyla yapılacak. tlk iki turda üye tam sayısının üçte ikisi, üçüncü turda ise tam üye tam sayısının salt coğunluğu aranacak. TBMM Başkanı için Karaduman'ın Uçüncü turda gerekli 201 oyu sağlayarak yeniden başkanlığa seçilmesine kesin gözüyle bakıhyor. • DUYDUK/GÖRDtiK YALÇIN PEMİŞEN Okurlardan gelenler Erol Aksoy ve Amerikan fıkrası... BÜYÜK bir olasılıkla bayram nedeniyie gecikmiş olarak gelen bir mektupta, adını yazmak istemeyen, onun yerine "korkak bir aydın" diyebileceğimi belirten okurumuz, İktisat Bankası sahibi Erol Aksoy ile yaptığım söyleşiye değiniyor.. Anımsanacağı gibi Erol Aksoy, o konuşmasında "Banka sahibi olmadan önce iş hayatına atılırken, babasından miras kalan sekiz katlı bir apartmandan başka malımülkü olmadığını" belirtiyordu. Okuyucumuz Aksoy'un bu sözlerinden esinlenerek şunları yazıyor: "Demek ki, banka kurmak için eğitim, bilgi, çalışma yanında Osmanbey'de sekiz katlı bir apartman gerekliymiş.. Ben Amerika'ya otuz yıl önce elimde sadece bir bez torba ile geldim. Çok çalışma, sebat, dürüstlük ile şimdiki duruma ulaştım. Herşeyimi çok çalışmaya ve Amerika'ya borçluyum" demiş. Toplantıdan sonra genç bir gazeteci patronu yalnız yakalamış ve sorrnuş, "Çok merak ettim, eltnizdeki bez torbada ne vardı?" Patron gülmüş, "Kimseye söyleme ama.. dört milyon dolar nakit ve iki milyon dolara yakın hisse senedi." Bu fıkra ile banka kurmadan önce Osmanbey'de 8 katlı apartmanı olan Erol Aksoy arasındaki ilişkiyi okuyucumuz bana bırakmtş. Ben de okuyucularımıza bırakıyorum. Bunu ögrenince aklıma bir fıkra geldiAmerika'da çok büyük bir holdingin kuruluş yıldönümü kutlanıyormuş. Bu nedenle holding kuran büyük patron bir basm toplantısı düzenlemiş.. Toplantıda bir nutuk atarak "Değerli basm üyeleri.. Etin kilosu 10.000 TL mi? FATİH'ten H. Özer kafasını döner konusuna takmış... "Döner soygunu" adını verdiği bir olay hakkında şunlan yazıyor: "İster oturarak yiyin, isterseniz ekmek, pide içinde ayakta.. Hiç bir yerde bu işin terazisi, kantarı yok.. Dönerci ustalarımızın maharetine de diyecek yok. Maşallah kâğıt gibi incecik kesip, dürüp bükerek rahatça göz boyayabiliyoriar.. Bursalı "Üçler Grubu " ataiyelerinde... DÖRT ADAY Bugün yapılacak Meclis Başkanlığı seçiminde üç partiden dört aday var. ANAP'm adayı Secmettin Karaduman sağda üstte), Şaban Küçükoğlu ((solda altta), MDP'nin adayı Ahmet Süter (solda üstte), HP'nin adayı Abdullah Çakırefe (sağda altta). in aday gösterilmesi kararlaştırıldı. Başkanlık Divanında TBMM idare amirliği için 7 aday çıktı, eski idare amiıi Lütfü Kayalar 99 oy alarak yeniden aday seçilirken 14 kişinin aday adayı olduğu kâtip üyeliğine ise eski kâtip üyelerden Cemal Özbilen, Süleyman Yagcıoglu, Vavuz Köymen yeniden seçildı. Saffet Sakarya'nın yerine Arif Agaog)D aday oldu. HP GRUBLJ HP Meclis grubunda TBMM Başkan Vekilliği için yapılan seçünden dün de bir sonuç alınamadı, yapılan iki turda da Onursal Şeref Bozkurt ve Mustafa Kemal Palaoğlu yeterli oyu sağlayamadılar, Genel Başkan Gür SIRRI ATALAY1 DOSTLARI ANLATIYOR Ecevit: Atalay her çevrenin saygı ve güvenini hazanmtşU yaşammda doğruluktan, dürüstlükten hiç ayrılmayan bir politikacıydı. Simit ve sanat BURSA'da "Üçler Grubu" adtnı alarak bir grup kuran genç ressamlar Gursel Tunalı, Rafet Öztan, Tezcan İrhan hazırladıklan 3 nolu basın bildirisini göndermişler.. Bildiri "simit ile sanatın öyküsü" diye başlıyor. Kısaca özetlemek gerekirse şunlan yazıyorlar: Üç genç ressam sanat ve kültür kenti Bursa'da kurdukları küçücük ve mütevazi atölyelerinde durmadan çalışarak ürettikleri eserleri İstanbul'da da sergilemeye karar vermişler... Ve bir hafta sonunda tablolannı Teşvikiye semtinde sokakta sergileyerek, sanat tutkunu İstanbulluların dikkatini çekmeye çabalamışlar. Fakat ne yazık ki, dikkatleri çekilenler sanat tutkunlan yerine, belediye zabıtasının görevlileri olmuş. Gerisini bildiriden okuyalım: "Bursalı sanatçılar olarak gururla sergilediğimiz tablolarımız simitler, domates ve salatalıklarla birlikte toplanmış ve büyük kent belediyemizin bir arabasıyla zabıta müdürlüğünün ardiyelerinden birine atılmışlardır. Nice sanatçı ve nice sanat yuvalarını bağrında barındıran bu büyük kentimizde sanatçı grubumuzun hatası, işgaliye ucretini peşinen ödememiş olması ve dolayısıyla işportacı ile sanatçının kanştırılmış olmasıdır.." Üçler grubunun gönderdiği bildiriye, simit, domates ve salatalık muamelesi gören tablolar için kesilmiş 1500'er lıralık cezaların makbuzları da ekliydi. Bursalı gençlerden, sanat kenti İstanbul'un zabıta memurlan adına özür diliyoruz. Bu yüzden işlek caddelerde, en kalabalık iş yerlerinde astronomik hava parası ve kiralarla dönerciler mantar gibi bitiyor. Buna bir ölçü koyulamaz mı?" H. Özer yaptığı araştırma sonucunda, açıkta döner satan iş yerlerinde sandviç içine konan dönerlerin 1520 gram gekfiğinı, fiyatlarının ise 200250 lira arasında değiştiğini belirtiyor. Bu hesaba göre dönerdeki etin kilosu 10.000 liraya kadar yükseliyor. İşin asıl acı yanı, bu ölçüde pahalı eti yiyenlerin dar gelirli vatandaşlar oluşu... K e m a l Göven: Politik memleket onun hizmetlerinden, değerli tecrübelerinden yararlanabilirdi. Bıraktığı aa onanlamaz. Bıraktığı boşluk doldurulamaz niteliktedir. Şeref Bakşık (Eski parlamenter, SODEP lzmir tl Başkanı) Sırn Atalay denildiğinde uzun ve başanü bir politik yaşam akla gelir. Sakin ve serinkanlı idi. Yumuşak tumm ile karşılaşırdınız özel ilişkilerde. Meclis kürsüsüne çıktığında ise, müzakereci yanını hemen farkederdiniz. Bu yüzden Sırn Atalay, toplulukta konuşurken karşı parti dinleyicilerinden kendine söz atanı çok olurdu, ama salondaki tartışma bittiğinde herkes ile iyi ilişkiler sürdürmesini bilirdi. Yaygm sevgi ve saygı toplamıştı. Kendisini lzmir'den, Ankara'ya son kez uğurlarken, Karshların Sırn Atalay'ı kendi topraklanna vermek istediklerinin coşkusunu hayranlıkla gözlemledik. En uzun süreli parlamenter rekoru sanırım Atalay'dadır. Politikanın en yüksek düzeyinde başanlar elde edebüiyor, hem de seçmeni Ue ilişkilerini pek sıcak tutabüiyoTdu. Gerçekten alçak gönüllüydü. Yakmdan biliyorum, aynı zamanda iyi bir aile babasıydı. Tanrı katında Sırn Atalay için dileklerin en iyilerini bekliyoruz. Hikmet Çetin (Eski parlamenter) Sayın Atalay, 1950'den 1980 yılına kadar kesintisiz 30 yıl TBMM'de halkın eksilmeyen güveni ve desteği ile görev yaptı. özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiye büyük bir inançla bağbydı. Halkın içinden gelen gerçek ve gerçekçi bir politikacıydı. Bu özellikleri ile çok partili demokratik yaşamımızın unutulamayan bir sembolü haline gelmişti. Atatürk'ün kurduğu CHP'nin cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve devrimci ilkelerine gönülden bağlıydı ve bunlann ödün vennez savunucusuydu. Zaman zaman beliren rahatsızüğına karşın bilinciyle, yaşam gücüyle sonımluluğu ile en güç koşullarda bile inaçlan doğnıltusunda görev yapmaktan kaçınmazdı ve kaçınmadı. Büyük deneyimi ile inancı ve bilinciyle ülkeye özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiye önemli katkılar yapabilecek bir aşamada onu yitirmenin büyük üzüntüsü ve acısı içindeyiz. Başta ailesi olmak üzere tüm dostlaruıa, sevenlerine başsağlığı ve sabırlar dilerim. Şeref Bakşık: Meclis ilkelerine gönülden bağlı ve bunların ödün vermez savunucusuydu. kürsüsünde müzakereci, özel ilişkilerinde yumuşak tutumluydu. Hikmet Çetin: Atatürk / ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bodrum'da bir kalp krizi sonucu ölen Sırn Atalay'm kaybı üzerine yakın çalışma arkadaşlan, aynı meclis çatısı altında görev yaptığı dostlan şunlan söylediler: Bttlent Ecevit (Kapatılan CHP'nin eski Genel Başkanı) Değerli devlet adamı Sırn Atalay'ın ölümünden derin aa duydum. 1980'de TBMM kapatıldığında Sırn Atalay, parlamentonun en uzun süredir görev yapan üyesi idi. 1950'den beri süren parlamento yaşamında kendisini yakından izleme, uzun süre de birlikte çalışma olanağı buldum. Kendisi, milletvekilliği, Cumhuriyet Senatosu üyeliği, Cumhuriyet Senatosu Başkanlığı ve Cumhurbaşkanı Vekilüği görevlerini, çok zor koşullar altında üstün başan ile yürütmüştür. Yansızlık gerektiren görevlere geldiğinde, kişiliği ve tutumu ile her siyasal çevTenin saygısmı ve güvenini kazanmıştır. Sırn Atalay'm çok partili siyasal yaşamımızdaki müstesna hizmetleri, her zaman takdirle anılacak değerdedir. Allah'tan kendisine rahmet, sayın ailesi üyelerine ve yakınlarına tahammül gücü düerim. Kemal Güven (Eski TBMM Başkanı) Sırn Atalay 'ı gençliğinden beri sever, sayar ve takdir ederım. Atalay, politik yaşamında doğruluktan, dürüstlükten hiç ayrılmayan bir politikacıydı. Sım Atalay, bu uğurda çok çetin ve herkese örnek olacak mücadeleler verdi. Kendisinin vakitsiz ölümünden bfiyük acı duydum. Bundan sonra da SUTI Atalay Atalay bugün toprağa veriliyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kapatılan CHP'nin 20 yıllık parlamenteri, Adalet Bakanı ve Cumhuriyet Senatosu Başkanlarından Sım Atalay'ın cenazesi bugün Ankara'da toprağa verilecek. 1983 seçimlerinden önce Çanakkale Zincirbozan'da yatan ve 10 yıllık yasaklılar arasında bulunan Sırn Atalay'ın, îzmir'den getirilen cenazesi bugün TBMM'de yapılacak törenden ve Maltepe Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra defnedilecek. IstanbuTa nihayet yağmur yağdı ANKARA'nın tasına bak Özal'ın gözlüğü ANKARA'da Göz Bankası uzmanlan, Başbakan Turgut Özal'ın sağ gözüne de birkaç yıl içinde katarakt ameliyatı yapılması gerekeceğini belirtiyorlar. Çünkü katarakt tek göze özgü bir rahatsızlık değil. Bir süre sonra öteki gözde de ortaya çıkıyor. Bilindiği gibi Başbakanın sol gözüne suni göz inerceği yerleştirildi. Göz Bankası uzmanlan, bu nedenle Özal'ın sol gözünün gözlüğe ihtiyacı olmadığını bildiriyorlar. Uzmanlar, Özal'ın gözlük yerine sağ gözüne de "kontakt lens" denilen, sabah konuiup gece yatarken çıkarılan saydam plastik madde koyarak gözlükten kurtulmasının m ü mkün olduğu görüşündeler. Ancak Özal, ABD'deki ameliyatından sonra artık tek tarafına ihtiyaç duyduğu gözlüğü taşımaya devam ediyor. Göz Bankasının uzmanları bunun nedenini açıklama durumunda olmadıklarını ifade ediyorlar. Özal'ın tek camına gereksinme duyduğu gözlüğü taşımastnın, tıbbi veya optik bir zorunluluktan ziyade siyaset sosyopsikolpjisi' açısmdan bir gereklilik olduğu belirtiliyor. Özal, ABD'den gözlüğü atmış olarak dönse, vatandaş kendisini yadırgayabilirdi. Konuyu kendisini 6 kasım öncesinde Türk milletine, başta televizyon olmak üzere birkaç ayda lanse edip benimseten halkla ilişkiler uzmanlan Teveccühe teşekkür HP'li Musa Ateş, grupta TBMM İdare Amirliği için aday oldu. TBMM idare Amirliği adaylığı için kendisine gördüğü bir rüyadan ilham geldiğini söyleyen Ateş, herkesle konuştu ve kendisi için oy İstedi. Bu arada Cüneyt Canver de sıkıştırdıkça sıkıştırdı. Grupta oy verme işlemi tamamlanınca Canver'in yanına gelerek, "Kime oy verdiniz?" diye ısrarla sordu. Canver de sorular • dan bunalmış olacak ki, "Elim kırılsın ki bizim grup olduğu gibi sana oy verdi" deyip işi geçiştirdi. Sandıkiar açılıp da oy sayımı tamamlandığında, Musa Ateş'in sadece bir oy aldığı görüldü. Bunun üzerine Musa Ateş gayet sakin söz istedi ve kürsüye geldi, Canver'in gözlerinin içine bakarak şöyle konuştu: Arkadaşlanma gösterdikleri teveccüh için teşekkür ederım." Gürkan: Birleşme iktidar getirecek TAKVtM AKSAKSIZ SURUYOR 1 6 eylülde her iki partinin hazırladığı protokoller birleştirilerek tek bir protokol haline getirilecek. Ekim sonlarında yapılacak SODEP kongresinde fesih ve HP'ye katılma kararı alınacak. SODEP kongresinden bir iki gün sonra HP kongresi toplanacak. Isim, tüzük ve programını değiştirecek. 80 kişiye çıkarılacak MKYK'ya 40 SODEP'li katılacak. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) HPSODEP birleşmesi takvimi aksaksız sürerken, her iki partinin ayn ayn hazırladığı protokollerin tek protokolde birleştirilmesi aşamasına gelindi. HP Genel Başkanı Aydın Güven Giirkan, HP yöneticilerinden "HP'li SODEP'li aynmının bırakümasını" isteyerek, kim daha başanlı ise onun görev alacağım, tnönü'nün genel başkan olmasmın yeni parti için daha iyi olacağını görmesi halinde kendisinin de Inönü'yü destekleyeceğini açıkladığı öğrenildi. HPSODEP birleşmesi konusunda bazı basm organlannda çıkan birleşmede sorunlar çıktığı, pürüzler olduğu biçimindeki haberler, her iki parti kanadı tarafından da "amaçlı" olarak görülüyor. Ancak bu tür haberler birleşmeyi zora sokacak bir "tehBke" olarak da algılanmıyor. HP Genel Başkanı Gürkan bu konuda "Bazı egemen çevrelerin birleşmeden tedirgin olması dogaldır" derken şöyle devam ediyor: "Birieşme aylar önce anlaşıldığı üzere aksaksız ve süratle yüriiyor. Bu birkşmenin sosyal demokratları Uk kez ve güçlü olarak iktidara geürecegi ve birçok oyunu bozacağı bugünden açıkça görülüyor. Bunun birtakun egemen çevreleri rahatsız etmesi, bunun da bazı basınyayın organlanna yansıması son derece dogaldır. Onlar ne yazarlarsa yazsmlar bu iş sonuçlanacaktır. Sonuçianmast için izlenen bir süreç vardır. Bu süreç işle>ecektir ve işlemektedir. Dogaldır ki birieşme sırasında püriizler de cıkacak, karşı çıkanlar da olacaktır. İşleyen demokratik sürecin bir geregi olacak olan bu sonınlann hiçbiri 8şılmaz boyutlarda olmayacakür." PROTOKOL NE GETtRİYOR? HPSODEP birleşmesi için hazırlanan ve ayın 16'sında son biçimini alacak protokole göre takvim şöyle işleyecek: "Muhtemelen ekim ayının sonlannda SODEP (fesih) kongresi ni yapacak, HP de isim, tüzük ve programını degişterecek. Tüzük degişikliği Ue 80'e çıkarülacak MKYK'ya 40 SODEP'li katılacak. Ardından tüm HP il ve Uce örgutleri feshedilerek, yeni baştan örgütler oluşturulacak. ArÎAmdan örgütier kongrelere gidecekler. tnönü Ue Gürkan bu süreç içinde örgütlere ziyaretleri başlatacaklar. HP tüzel kişiliğinde birleşildigi için HP'nin olagan kongresi 1987'de yapılacak. Yeni adı SHP olacak partinin yönetiminde Genel Başkan Aydın Gürkan, Genel Sekreter Hicri Fişek ile 80 kişilik MKYK bu tarihe kadar görevde kalacaklar. Eğer genel başkanlık sorunu çıkarsa 1986'da SHP olağanüstü kongreye giderek yeni yönetimini belirteyecek." Protokole gore, örgütier konusunda getirilen ilkeler şöyle: "HP ve SODEP örgütlerinin U ve ilçede sayı ve Uye durumuna bakılmadan genel eşitlik prensiplerine uyulacak. Bundan önce il örgutleri kendi aralannda aniaşma yapıp birleşmeyi saglarlarsa, MKYK tarafından bu onaylanacak, aksi takdirde eşit koşullarda birieşme yapılacak. Bunda her ilin durumu ayn ayn gözden geçirilecek. Ancak il ve ilçe yöneüm kurullan 15'i geçmeyecek. Arada anlaşmazlık olursa 80 kişUik MKYK hakem görevi yapacak, sorunu çözecek." Başkanlık divanında genel başkan ve genel sayman HP'li, genel sekreter SODEP'li olurken, genel başkan yardımcıları ile genel sekreter yardımcılarının sayısının belirlenmesi HP tarafmdan Erdal tnönü'ye bırakıldı. Buna göre genel başkan yardımcıları ile genel sekreter yardımcılarının sayısı 4'er ya da 8'er olacak, HP ve SODEP'liler arasında eşit sayıda paylaşılacak. SODEP'LtLERİN GÖRÜŞÜ SODEP'Uler, SHP'nin yapılacak olağanüstü büyük kongresinin 1987'ye kadar ileriye uzanmasının olanaksız olduğunu belirtiyorlar. SODEP'e göre, şu anda HP'nin 35 bin dolaylarında üyesi bulunuyor. Oysa SODEP ile birleşme halinde bu üye sayısı 200 ile 250 bine ulaşacak. Bu durumda, 35 bin üyeli HP'nin delegeleri ile SHP'nin ilk kongreye gitmesi son derece büyük sakıncalar yaratabilecek. Bu yüzden protokole konacak bir madde ile, birleşme kongresinde yeni partinin tüzüğüne konacak geçici madde ile SHP'nin ilk büyük kongresine yeni delegeler ile gidilecek. Bu formüle göre, il örgütlerinin birleşmesinden sonra mahallelerdeki delegeler ilçelerin, ilçeler illerin, iller de SHP'nin ilk olağanüstü büyük kongresinin yeni delegelerini seçebilecekler. Böylelikle SHP'nin ilk olağanüstü büyük kongresi yeni delegelerle toplanarak, yeni merkez yönetimini oîuşturabilecek. Birleşmeden sonra brdal lnonü, SHP'nin geçici Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'na üye olmayacak. Ancak SHP'nin ilk olağanüstü büyük kongresinde genel başkanlık için adayhğını koyacak. tSTANBUL, (a.a.) Uzun süredir su sıkıntısı çekilen tstanbul'da, gözlemlenen mevzi yağışın dışında, aylardan sonra ilk kez yağmur yağdı. Akşam 21 sıralarında başlayan ve sağanak halinde süren yağmur, bütün gece devam etti. Son yağışın su seviyeleri azalan barajlarla kuraklıktan etkilenen ureticiler için olumlu etki göstermesi bekleniyor. Sağanak yağış bazı bölgelerde, özellikle çukur semtlerde su baskmlanna neden oldu. Meteoroloji yetkilileri, bölgenin Balkanlar üzerinden gelen yağışlı bir hava kütlesinin etkisi altına girdiğini, yağışın gün boyu sürmesinin beklendiğini söylediler. Özal, yabancıların nıülk edinnıe yasasının düzenleneceğini belirtti ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal, Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen yabancıların Türkiye'de mülk edinmelerine ilişkin yasanın yeniden gözden geçirilerek düzenleneceğini söyledi. Özal, dün öğleden sonra Meclisteki odasında Katar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ali Bin Ahmet El Ensari'yi kabul ederek yaptığı konuşmada, "Bu konuda belki Katar'la özel bir aniaşma yapanz. Turizm şirketi olarak gelip Türkiye'de Yabancı Sermayevi Teşvik Kanunu'na göre yer alabilirler, nitekim böyle bir istem de mevcut" dedi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, konuk bakanı Çankaya Koşkü'nde kabul etti. El Ensari, Evren'e nezaket ziyaretinde bulundu. Sayın Veliter YAVRULARINIZIN SAĞUĞIN1 GARANTI ALTINA ALIN AŞI KAMPANYASINA KATILIN Türkiye Rotary Kulubleri nın Özal'ın önümüzdeki yıllarda öteki gözüne de mercek yerleştirme ameliyatı yapılsa dahi gözlüğünü çıkarmaması gerektiği telkin ve tavsiyesinde bulunduklan sonucuna vardık. Özal'ın "imaj uzmanlarının" telkinlerine verdiği önem kadar, işsizlik ve pahalılık uzmanlarının seslerine de kulak vermesini gönül istiyor. Çünkü geçim zorluğu yüzünden vatandaşın gözünün feri sönmeye başladı. Şeker zammının SANAYİ ve Ticaret Bakanı Cahtt Aral, Kurban Bayramı'ndan hemen önce Maliye ve Ttcaret Bakanlığı ile görüştükten sonra şeker zammının zorunlu olduğu kararına vardı. Ancak şeker zammının Başbakan Turgut Özal'ın, ABD'den dönüşünden sonraya kalmasını istemiyordu. Çünkü şeker zammının, "Özal döndü, zam başladı" haberine yol açmaması düşüncesindeydi. özal'ın ABD'den dönüş tarihi soruldu ve 4 eylül yanıtı alındı. Bunun üzerine Aral, şeker zammının bayram sonrasında 2 eylül tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmasının yerinde olacağı kanısına vardı ve bu doğrultuda emır verdi. Ancak sonunda Özal kararını değiştirerek, 2 eylülde Türkiye'ye dönünce, şeker zammı özal'ın döndüğü gün Resmi Gazete'de yayımlandı. Cahit Arai, bu duruma çok üzükjü. Dinçerler'in paşası MİLLİ Eğitim Gençlik ve Spor Bakanımız Vehbi Dinçerter,"Biz onlan aileden sayıyoruz, ama onlar sağolsunlar bizi manşetlerden düşürmüyorlar" dedıği gazeteciler ile askerlik arkadaşı imiş gibi muhabbet içinde. Dinçerler'in, basın toplantısı sırasında konuşmasını yarıda keserek diyaloglara girmesi son numarası. Hafta sonunda Okuryazarlık Günü dolayısıyla yaptığı "laiklik" konuşması sırasında, "Osmanlı devletinin laik olduğunu" anlatırken, kendisini diğer basın mensupları ile birlikte dinlemekte olan Cumhuriyet muhabirine döndü ve "Yazıyor musun paşa?"de Muhabirımiz, "Evet, efendim" yanıtını verince de, "Teybin de yanında mı?" diye üsteledi. Bakan Dinçerler, yine "evet" yanıtını alınca, "Benimki de yanımda, ama açmayı unutmuşum" diyerek gevrek gevrek güldü... Salonda Dinçeder'i dinleyen yaklaşık 500 kişi önünde geçen bu diyaloğun "esbabı mucibesini" kavramak zordu. Bakan, Cumhuriyet muhabirine aba altından sopa mı, yoksa üstü örtülü muhabbet mi göstermişti? Bunu çözmek, bakanlığın sakıncasız bulduğu kitaplardaki ince esrarı kavramak kadar zordu. Bakanın basın gösterisi bittiğinde bakanlık yetkilileri, bakanın amacının "sempatisinı dile getirmek olduğunu" belırttiler. Muhabirimiz büroya, bir kucak dolusu not ve bir de hiç yoktan kazandığı "pasa" lakabı ile dönmüştu. talihi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear