Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER düşündüğU olağanüstü! buluşuau anlattı. "önce, dedi, bir lugat yapmalı, sonra da bir tamimle demeli ki, bundan böyle bütiin ders kitapları bu lugata göre yazılacak ve bütün derslerde ancak ve*yalnız bu lugattaki kelimeler kullanılacak!' Dayanamadım, sordum. "Peki, Sayın Kaplan, bu sozlükte yer alacak kelimeler hangi dönemden seçilecekler? Söz gelimi, çocuklanmız divan edebiyatı da okuduklanna göre Meşrutiyet öncesinin Osmanlıcası mı yeğlenecektir?" "Tabii ki, hayır. Bence en uygun olanı Reşat Nuri'nin dilidir. Onun romanlan taranmalı, onun kullandığı dil ölçü olmalıdır!' Kuşkusuz bu öneri yanlış idi. Çünkü dil, durmadan değişen, sürekli yinelenen bir toplumsal kurumdur. Onu dondurmarun olanağı yok. Sonra, R. Nuri'nin dili zamanına göre yeni de olsa, yanm yüzyıl öncesinin dilidir. Şu halde, onun kelimelerini esas yapalım demek, dili bir elli yıl geriye götürmeyi önermektir. Bu düşüncelerle o günden sonra Prof. Kaplan'm yazılarını ve özellikle konuşmalarını dikkatle izler oldum. Ve gördüm ki, o bile gitgide daha an bir dil kullanmaktadır. Nitekim, Sn. Dinçerler'in kurduğu komisyonda üst duzey yöneticisi olanlar arkadaşlanyla konuşurken an dil kuİlanmaktan kendilerini aJamıyor, örneğin şöyle diyorlarmış: "öztürkçeleri ayıklayuı, arkadaşlarf' Oysa tasfîye edin, demeliydiler reformcu (?) olduklanna göre. Demek ki, dili dondurmak, hele hele onu elli yıl geriye gotürmek dilin yapısına aykırı bir tutum. Ilginctir, MC kurulunca sözünü ettiğim odadan bir tür iktidar çıktı. Rıza Kardaş, Talim ve Terbiye'nin başı, Haydar Diriöz Yayımlar GnJ. Md. oldu. Düşünülen lugat oluşmadı. Ama onun amaçladığı 'kelimeleri' Mubahat Küyel'in 'Felsefeye Başlangıç' kitabında, Amiran Kurtkan'm lise ders kitabı olarak yazdığı 'Sosyoloji' de boy gösterdi. Üstelik bu kitaplarda yer alan kelimelerin içinde öyleleri vardı ki, elli değil yüz yaşına da basmışlardı. M. Kaplan'a gelince o, üniversitesinden ayrılmadı ama iktidarın baş danışmanı oldu. Ayrıca liseler için yazdığı edebiyat dersi kitaplanyla da gönendi. 12 Eylül oldu. Artık bir daha MC anlayışı hortlamaz, diyorduk. Ne gezer! Öğreniyoruz ki, 1973'lerin o kadrosu, hem de daha geniş yetkilerle, yeniden işbaşı yapmış, ilk ve orta dereceli okullann kitaplarının tümünü yeniden yazacaklar. Üstelik bu kez M. Kaplan, kitap yazan kurullann hepsinin genel koordinatörü. tleri sürdüğü dil dondurucu •lugat' mı? O da gündemde. Yalnız adı değişip 'Kültür Lugatı' olacak ve öğrencilere dağıtılacakmış. Kuşkusuz böyle bir seferberlikte (!) Rıza Kardaş unutulamazdı. Çünkü o MC dönemindeki atılımın baş uzmanı ve uygulayıcısıydı. Ne yazık ki, ömrü yetmedi ve o gün öldü. (Görüşlerimiz ayn da olsa kendisini severdim. Tanrıdan rahmet dilerim.) Dinçerler'in eleştiri, uyarı ve önerilere değer vermeyen biri olduğunu yazımın başında belirtmiştim. Hal böyle olunca bu tür yazılann bir etkisi olacağını beklemek saflık olur. Ama ders kitaplan konusuna eğilmiş bir eğitimci olarak yurttaşlık görevimi yapmak istedim. KOŞULLANDIRILMIŞ KAFALAR tSTENİYOR Anlaşılıyor ki bu iktidar düşünen, araştıran değil, tersine, koşullandınlmış kafalar istiyor. Okullarımızda çocuklarımıza aşılatacağı anlayışın adı da Türklslam Sentezi' imiş. Yanlışlık ve sakıncalan bir yana, üstelik gerçekleşmesi olanak dışı. Çünkü bu ülkede Atatürkçü bir birikim var. Çünkü Türkiye ilerlemekte olan bir devlet. Onu kimse geri götüremez. Çünkü bu yol çağın gidişine ters düşmektedir. Üstelik 1976'larda denendi de. O zaman yazdınlan edebiyat, ahlak, din ve sosyoloji kitaplarının başına gelenlerin sergilenmesi ıızun sürer. O yüzden bir örnekle yetinmek istiyorum. Prof. Mubahat Küyel'in "kitap yazma seferberliği"nde, özellikle felsefe ile ilgili kitaplann değiştirilmesinde başkan olarak görev aldığı anlaşılıyor. Oysa bu sayın meslektaşım MC döneminde liseler için 'Felsefeye Başlangıç'ı yazmış ve dersini de almıştı. ö n ce, ne dediler onları anımsatayım. Ord. Prof. Velidedeoğlu: "Bu tür kitaplarla çağın gerisine gidiliyor!' Yazar llhan Selçuk: "Kitap Alevilere küfrediyor." Doç. Bahriye Üçok: "Mezhep kışkırtıalığı ^pıyor^' Eğitimci senatör Reşat Oğuz: "Eğitime yazık oluyor!' Dr. Tüten Anğ: "Felsefeyi ortadan kaldırıyor." Prof. C. O. Tütengil: "Çağ dışı:' vb. Son olarak da karşılaştığı basına yansıyan tepkilerden söz edeyün. Örneğin birçok felsefe öğretmeni o kitabı yok sayarak derslerini işledi. Yurdun birçok yerinde öğrenciler kitabı protesto ettiler. Söz gelimi Antakya'da. Üstelik Atatürk anıtı önünde ateşe verdiler kitabı. Çağdaş Hukukçular Derneği Izmir Şubesi, kitabın toplatılması için savcıhğa başvurdu. Ankara C. Savcılığı kitaplan toplamaya yöneldi. YolIş Federasyonu Gnl. Başkanı, M. Eğ. Bakanı'ntn çekilmesini ve TalimTerbiye Kurulu üyelerinin de hemen görevden ahnmalarını istedi. Derken, bu ders kitapları için Danıştay'a başvuruldu.. Tarih tekerrür eder mi? Bu tartışılabilir. Ama şu bir gerçek: Koşullar aynı ise olay yinelenir. Peki, insanlar, daha doğrusu kimileri bunu bilmez mi? Bilirler. Bilirler ama kendilerini tarihin Ustünde görürler. Çünkü tarihi kendilerinin yaptığını sanırlar. Acaba öyle mi? Yakında olup bitecekler bu sorunun yanıtını verecekler. 11 EYLÜL 1985 Seçkin tiyatro ve sinema sanatçısı, | feshedilen Türkiye İşçi Köylü Partisi Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Tarihin BağışlamaY aeağı Yanılgı Anlaşılıyor ki bu iktidar düşünen, araştıran değil, tersine, koşullandırılmış kafalar istiyor. Okullarımızda çocuklarımıza aşılatacağı anlayışın adı da 'Türkîslam Sentezi' imiş. Yanlışlık ve sakmcaları bir yana, üsielik gerçekleşmesi olanak dışı. Çünkü bu ülkede Atatürkçü bir birikim var. Çünkü Türkiye ilerlemekte olan bir devlet. Onu kimse geri götüremez. Çünkü bu yol çağın gidişine ters düşmektedir. Üsîelik 1976'larda denendi de. SAMİ GÜRTÜRK Emekli Felsefe Öğretmeni ANAP iktidarının, yanlış yol seçmede başı çeken, en önde gelen bakanı, kuşkusuz, Sayın Vehbi Dinçerler'dir. Ülkemizin geleceği açısından en korkuncu, en tehlikeli olanı da budur. Çünkü o, eğitim aracı ile Türkiye'yi karanlık yannlara sürüklemektedir. Üstelik bu konularda hiçbir uyarıya kulak vereceğe de benzemiyor. Bir devJet adamina yakışmayan tutumuyla ilgili yanlışhklan bir yana, Bakanlığa doldurduğu çoğu Hüseyin Üzmez örneği kişıler konusunda da onca uyarı yapıldığı halde hiç aJdınş etmemektedir. Oysa kendilerine görev verdiği bu insanlar hem Türk eğitimi açısından, hatta hem de bakanın kendi geleceği bakımından çok sakıncalıdır. Çünkü aslında ikisi de aynı yanlişlıktan kaynaklanıyor. Evet, şunu vurgulamak istiyorum: Bu insanların çoğu yönlü, yanlı kimseler. Daha açık deyişle bunlann büyük bir bölümü bağnaz, bir bölümü de şövenist. Yani her iki öbek (grup) de Atatürk devrimlerine ters düşen kişiler. TARİH RA&ŞLAMAZ! Atatürk'ün kurtardığı ülkede, onun kurduğu devlette, ona zıt, ona karşıt insanJann kilit noktalara getirilmeleri, tarihin bağışlamayacağı bir yanılgıdır, biline! Bakan bu kimselerin bir bölümUnü dini bütün birer Müslüman diye işe getiriyor. öbürlerini ise milliyetçi sanarak yanına çagınyor. Böylece, bir bakıma, okul kitaplannda gerçekleştirmeyi amaçladığı 'Türkİslam Sentezi'ni bakanlığının bünyesinde olusturmaktadır. Ve işte tehlike de buradan kaynaklanıyor. Çünkü bu tip insanlar hoşgöriiden yoksun, bağışlamasız olurlar. Çünkü bunlar gerçek aydın degjJdirler. Çünkü bu tür kimselerin inançlan kısa sürede saplantıya dönüşür. Daha da önemiisi, atamalarda izlenen bu yanlış tuturn sürdürülürse 12 Eylül öncesinin gerici kanadı hortlar! Ne demektir çoğu ilköğretim müdürlüklerine hep din dersi öğretmeni atamak? Unutmayalım, dün, birer uygarlık kurulusu olan tiyatrolan basanlar kimlerdi, anımsayalun. Keza, Atatürk 1 ün yontulanna (heykellerine) saJdıranlar da din adına yapıyorlardı bu deliliği. Pilâvoğlu olayları unutulmamalı! Gerçek din sevgi ve saygısı olan kişiye yakışır mı bu tutumlar? Bizden söylemesi. Gelelim ders kitaplanrun yeniden yazdınlması konusuna. Bu çok yönlü, son derece önemli ve büyük bir iş. öyie kendini "iş bitirici" sananlann hakkından geleceği bir konu değil. O, ne "Çin seferi"ne benzer, ne de fon kurmaya.' Hatta ve hatta köprü ve baraj yaptırabilirsiniz ama böylesi alaminüt tutumlarla binden çok kitabı yeniden yazdıramazsınız. En başta şunu bilmek gerekir: Bir dersin kitabını yazabilmek için o derse gerçekten ve tümüyle harcanmış bir ömür gerek. Konuyla ilgili bir anım olaya ışık tutacaktır. anlatayım. 1973 seçimleri öncesiydi. M. Eğ. Bakanlığı'nın Talim ve Terbiye Kurulu'na uğramıştım. Arkadaşlanmdan Haydar Diriöz ile rahmetli Rıza Kardaş aynı odayı paylaşıyorlardı o sıra. Yanlarına girdiğimde Prof. Mehmet Kaplan ile Doç. Hüseyin Batuhan da oradaydı. Konu döndü, dolaştı yaklaşan seçimlere geldi. Ortak kaygılan şuydu: Ya CHP kazanırsa? M. Kaplan 'kazanamaz' dedi. R. Kardaş ise "Yalnız unutmayalım ki, C H P iktidara gelmese bile çok güçlü bir muhalefetin oluşacağ] apaçık. Durum o vaziyet diyordu böyle olunca da düşündüklerimizin çoğunu realize edemeyeceğiz" dedi. Konuşmalar ilerleyince temel kaygıiardan birinin dil olduğu anlaşıldı. Haydar, Arif N. Asya1 dan dizeler okuyor, "Bu dil nasıl sevilmez, anlamıyorum" diyerek üzüntüsünü belirtiyordu. Bunun üzerine M. Kaplan, yıllardır ERKAN YÜCEL Türkiye emekçilerine ve bütün insanlığa adadığı, hiçbir kilidin hapsemediği engin sanatçı ruhuylave yarattığı güzelliklerle; zorluklara ve baskılara her zaman alaycı bir gülümseme ile meydan okuyan, boyuneğmez devrimci kişiliğiyle yaşayacaktır. Anısını derin acı, coşkun sevgi, özlem ve saygıyla selamlıyoruz. Arkadaşları adma Doğu Perinçek (Cenazesi 11 Eylül Çarşamba günü öğleyin ANKARA Maltepe Camisinden kaldırılacaktır.) Aydınlık geleceklerin uzun yürüyüşçüsü ERKAN YÜCEL'i yitirdik. Anısını saygıyla selamlıyoruz. DERGİSİ ACI BİR KAYIP Türk tiyatrosunun ve Türk sinemasınm emekçilerinden EVET/HAYIR AKBAL YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN BİLDtRtLMİŞTİR 19851986 ögretim yılında üniversitemiz yurtlarında bannmak isteyen öğrencilerin başvurulan 9 Eylül20 Eylül 1985 tarihleri arasında Yurtlar öğrcncı kayıt bürosuna şahsen başvurmalan halinde kabul edilecektir. Mttracaatlannın kabulü halinde tamatnlanıalan gereken belgeler: 1. Yüzüncü Yü Üniversitesi Yurtlar Idaresi'nden giriş formu alınız, doldurup tamamlayınız. 2. 12 adet vesikahk (son durumunuzu belirtir) fotoğraf. 3. 6 adet zarf (sürekli posla adresinız yazılı 2'si taahhütlü, 4'ü normal ve pullu.) 4. Oturduğunuz yerin Cumhuriyet Savcılığı'ndan doğruluk belgesi. 5. Oturduğunuz yerin Emniyet Md.'luğünden doğruluk belgesi. 6. Yüzüncti Yıl Üniversitesi MedikoSosyal Merkezi'nden veya hastanelerden alınmış saglık belgesi. 7. Ikâmetgâh ilmuhaberi (devamlı adresteki mahalle muhtanndan). 8. Nüfus hüviyet cüzdanı sureti tasdikli. 9. Yeni öğrendler mezun olduklan okul idaresinden. eski ögrenciler halen devam etmekte olduklan okullardan disiplin cezası alıp. almadıklanna dair belge. (Ceza alnuş ise mahiyeti). Belirtilen tarihler dı^ında yapüan başvuru ve posta ile yapılan mttracaatlar kabul edilmez. Basın: 23467 49 ORNEK NOLU ODEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİ MANAVGAT İCRA MEMURLUĞU Dosya No: 1985/505 Es. Temlik alacaklısı Hasan Keser vekili Av. M. Durmuş Kahvecioğlu'na 300.000 TUsı ve masrafları ödemeye borçlu Manavgat Antalya yolu üzerinde mukim YapSan Koll. Şti. sahibi Cafer CANlKOĞLU adına gönderilen 49 örnek nolu ödeme emri adresi bulunamadığından bila tebliği dosyamıza iade edilmiş olup zabıtaca yaptınlan tahkikat neticesinde de borçlu Cafer CANlKOĞLU'nun tcbligata sarih adresi tespit edilemediğinden gerekli tebligatın gazete ile ilanen yapılmasına karar verilmiştir. Bu ilanın gazete neşrinden itibaren kanuni sürelere 15 gün ilavesi ile 22 gün içinde borcu ödemeniz, borcun tamamını veya bir kısmıru veya alacaklının takibat icrası hakkına dair bir ilirazınız varsa, senet altındaki imza size ait değilse, yine bu 22 gün içinde ayrıca ve açıkça bildirmeniz, aksi halde icra takibinden ve bu senedin sizden sadır olmuş sayılacağı, imzayı reddettiğiniz takdirde mercii önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vaki itirazınızın muvakkaten kaldınlacağı, senet veva borca itirazmızı yazıh veya sözlü olarak icra dairesine 22 gün içinde bildirmeniz, aynı müddet içinde IlK'nun 74'ncü maddesi gereğince mal beyanında bulunmanız, aksi halde hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda bulunursanız hapisle cezalandırılacağınız, borç odenmez veya itiraz edilmezse cebri icraya devam edileceği takibe itiraz ettiğiniz takdirde itirazla birlikte tebliğ giderlerini ödemeniz, aksi haide itiraz etmemiş sayılacağınız hususlan tarafıruza ilanen tebliğ olunur. Basın: 2883 İNGtLtZ DtLÎNDE ÖĞRETtM YAPAN "ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK İHTtSAS PROGRAMI" Gündüz ve Gece Bölümleri'ne Aday Kaydı 12 Eylül 1985 Perşembe günü Kapanıyor ERKAN YÜCEL aramızdan ayrıldı. Türk tiyatrosu, sevgili emekçisini unutmayacaktır. DTl DENİZLt TİYATROSU Emekçi halkın sanatçısı Dinçerleri Koruma Seferberiiği!.. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Basın Danışmanı Bay Süreyya Tuna, bana bir mektup yollamış. Herhalde bir açıklamadır dedim, açtım. İçinden Gaziantepli bir yurttaşın mektubu çıktı. Bay Dinçerler'i eleştiren yazılarıma öfkelenen biri... Güventürk Paşa'ya da kızmış. Veryansın etmiş! Bana da çıkışıyor. Bay Dinçerler'i övüyor, "kuyruk acısı ile bu memleketin faydalı insanlarına iflira etmeyin, Dinçerler, MSP'li filan değildir, yobaz filan değildir, vatanını seven bir insandır, Güventürk gibilerine aracı olmayın!" diyor. Bu mektubun aslını birkaç gün önce almıştım. Gaziantep'in Nizip ilçesinden Ş. Yıldız imzasıyla... Demek Bay Yıkfız, mektubun bir kopyasını da Bakan Dinçerler'e göndermiş. Bak ben seni hemşerilik adına nasıl övüyorum, nasıl koruyorum dercesine! Bay Dinçerler de çağırmış basın danışrnanını, 'Al bunu' şu yazara gönder de görsün nasıl sevildiğimi' demiş olmalıl Bay Süreyya da Nizipli yurttaşın mektubunu Ankara büromuzda dostum Erbil Tuşalp'e yollamış. Tuşalp'ten de bana geldi. İşte böyle görev yapıyorlar! Basın danışmanı, bakanın gönüllü bir militanı olarak güzel çalışıyor doğrusu! Başka mektuplar da aldım Bay Dinçerler'i savunan. Bunlann da Bay Süreyya Tuna gibi yandaşlann çabasıyla düzenlendiklerine hiç kuşku yok. Dinçerler'in korkusu günden güne büyüyor, durumunu bu tür oyunlarla sürdürmeye çabalryor. Gaziantep'ten yandaşlar ya da tarikat yoldaşları seferber edilmış. Dinçerler'i ayakta tutabilmek savaşı veriyorlar. Bakın ne diyor Bay Yıldız: "Atatürk hepimizin lideridir. Yalnız sizlerin değil." Ben de bunu istiyorum. Ama soranm size, Atatürk döneminde bunca yobazca işler, yobazca tutumlar var mıydı? Okullarda din dersleri okutuluyor muydu? Ezanı Türkçe okutan, Kuran'ı Türkçeye çevirtmek isteyen kimdi? Laiklik ilkesini devrimci Türkiye'nin en önemli, en yaşamsal sorunu sayan, Atatürk değil miydi? Dinçerler gibi biri, Atatürk döneminde bakan oiabilir miydi? Değil bakan, Milli Eğitim'in kaptsından içeri adım atabilir miydi? Nizip'ten gönderilen mektuptan iki kopya var elimde. Biri Yıldız adlı yurttaşın yolladığı, biri de bakanlık danışmanı Bay Tuna'nın elden Ankara büromuza gönderdiği... Neden Bay Tuna bu mektubun fotokopisini bana göndermek gereğini duydu? Bilmiyor muydu o yurttaşın bu mektubu postaladığını? Neyse, bay danışmanın, Dinçerier'in gönüllü bir militanı oldugunu böylece anlamış olduk. Ama biraz ayıp olmuyor mu? Birtakım kimselere mektuplar yazdırıp göndertmek, 'kuyruk acısı' gibi çirkin sözlerte saldırtmak... Ne kuyruk acım olacak Bay Dinçerler'den? Biz çok bakan gördük. Bay Dinçerler gibisini ise ilk kez görüyoruz. Karşırna alıp tartışacağım bir kişi saymıyorum onu... Yaptıklan ortada, kamuoyundan aldığı not da belli. ister istemez yuvarlanıp gidecek, tarihin küllerıne karışacak. Üç beş yandaşın saldırgan mektupları onu kurtaramayacak. Ben de size başka bir mektup sunayım. Göztepe izmir'den M. Öz bakın rte diyor Bay Dinçerler için: Türk Milli Eğitimi böyle bir bakan görmedi. Belki bir daha göremez de. Bu zat, bakan otduğunun ilk ayında Türkiye'de ilkinden lisesine dek binlerce okulun tabelasını değiştirtti. Bunlara milyonlar harcandı. Bakan okullara, şu sözcüğü kuilanıp şunu kullanmayacaksınız diye genelgeler gönderiyor. Böylece T.C.'nin öğretmeni, Bay Dinçerler'in öğretmeni haline getirilmiş oluyor. Bu dönemde Türk toplumunu geriye çekenlerin başında Bay Dinçerler geliyor" Bende bunun gibi daha ne mektuplar var Bay Tuna! isterseniz fotokopilerini çektirip hepsini size yollatayım, sayın bakanmıza gösterirsiniz. Atatürk devriminin öğretmenleri şimdi hacı bakanın 'muallimleri' mi olacak? Hiçbir zaman Atatürk'ün öğretmeni hacı bakanın çağdışı işlemlerine boyun eğmeyecektir. En kısa sürede de Bay Dinçerler'in görevinden düşürüldüğünü bu toplum görecektir. Emekli Öğretmen Vehbi Polat ki Âşık Mihneti adıyla şiirler yazar son bir şiirinde bakın ne diyor. Bay danışmania, Bay Dinçerler'in ibretle okumasını isteyerek... BU MUYDU ATATÜRK? Osmanlıca bir Atatürk yazdılar, / Ne Kemal'i O'nun ne Mustafa'sı. / Kem niyetle bir de resim çizdiler / Ne yapısı O'nun ne de kafası. Koca bir tarihi tez unuttular / Devrimleri ucun ucun yuttular / "İnkılap" dedi de bir yol tuttular, / Ne ilkesi O'nun ne de yasası. "Kanlı gömlek" giyip cenge girdiler, / Çağdaş eğitimi yere serdiler, / "llmi Ruhanî"yi öne sürdüler, / Ne "mektebi" O'nun ne de hocası. MİHNETİ, bir bak ki bağnaz ne etti, / Ekonomik yapı çürüdü gitti, / Türk Lirası düştü, değeri bitti, / Ne bütçesi O'nun ne de parası. ERKAN YÜCEL yitirdik. İTÜ, BÜ, 1Ü öğrencileri adına ENDER HELVACIOĞLU Değerli ağabeyimiz, büyük sanatçı ERKAN YÜCEL' yitirdik. MSÜ öğrenci arkadaşları adına 58 ORNEK NOLU DAVET KÂĞIDININ İLANEN TEBLİĞİ MANAVGAT İCRA MEMURLUĞU'NDAN Dosya No: 1985/507 Es. Alacakh : Türkiye Emlak Kredi Bankası Manavgat Şubesi MüdürlUğü Vekili : Av. Nuri özer Manavgat Borçlu : YapSan Koll. Şrt. Sahibi Cafer Canikoğlu ve Oğulları Manavgat Borç Miktarı : 2.600.000 TLÎsı ve masraflar hariç. Haciz Tarihi : 24.7.1985 25.7.1985 Yukarıda yazılı tarihlerde Manavgat Antalya yolu üzerinde bulunan iş yerinizde yapılan ihtiyati hacizler sırasında mahallinde hazır bulunmadığınızda adresinize çıkanlan davet kâğıdı tebliği ise bila tebliğ dosyamıza iade edilmiş olduğundan, zabıtaca da yaptınlan adres tahkikinde de açık adresiniz tespit edilemediğinden tebügatın gazete ile Uanen yapılmasna karar venlmjş olup, IlK'nun 103'ncü maddesi gereğince işbu ilanın gazetede yayımı tarihinden itibaren kanuni surelere 15 gün ilavesi suretiyle 18 gün içinde ihtiyati haciz tutanaklarını tctkik ve bir diyeceğiniz varsa memuriyetimize bildirmeniz Uanen tebliğ olunur. Basın: 2888 SÜHEYLA DOĞAN Türk tiyatrosu ve sinemasının başanlı sanatçısı, sevgili arkadaşımız, fedakâr ve cefakâr insan 58 ORNEK NOLU DAVET KÂĞIDININ İLANEN TEBLİĞİ MANAVGAT İCRA . MEMURLUĞU'NDAN Dosya No: 1985/504 Es. : Temlik alacaklısı Hasan Keser Manavgat Vekili : Av. M. Durrauş Kahvecioğlu Borçlu : YapSan Koll. Şti. sahibi Cafer CANİKOĞLU ManavgatAntalya yolu üzerinde mukim. Borç Miktan : 300.000^ TL.'sı masraflar hariç. Haciz Tarihi : 24.7.1985 Yukarıda yazılı tarihlerde Manavgat Antalya yolu üzerinde bulunan iş yerinizde yapılan ihtiyati haciz sırasında mahalliode hazır bulunmadığınız ve adresinize çıkanlan davet kâğıdı tebliği ise bila tebliğ iade edilmiş olduğundan, zabıtaca da adresinız tespit edilemediginden tebligatın ilanen yapılmasına karar verilmiş olup, tlK'nun 103'ncü maddesi gereğince işbu ilanın gazetede yayıraı tarihinden itibaren kanuni sürelere 15 gün ilavesi suretiyle 18 gün içinde ihtiyati haciz tutanaklannı tetkik ve bir diyeceğiniz varsa memuriyetimize bildirmeniz ilanen tebliğ olunur. Basın: 2882 Alacakh 58 ORNEK NOLU DAVET KÂĞIDININ İLANEN TEBLİĞİ MANAVGAT İCRA MEMURLUĞU'NDAN Dosya No: 1985/506 Es. : Hasan KeserManavgat : Av. Ahmet YılmazManavgat : Cafer Canikoğlu YapSan Koll. Şti. sahibi ManavgatAntalya yolu üzeri No: 70'de mukim. Borç Miktarı : 1.500.000= TLIsı masraflar hariç. Haciz Tarihi : 24.7.1985 Yukanda yazılı tarihlerde Manavgat Antalya yolu üzerind" bulunan iş yerinizde yapılan ihtiyati haciz sırasında mahallinde hazır bulunmadığınız adresinize çıkanlan davet kâğıdı tebliği bila tebliğ iade edilmiş zabıtaca da adresiniz tespit edilemediğinden tebligatın ilanen yapılmasına karar verilmiş olup, IlK'nun 103'ncü maddesi gereğince işbu ilanın gazetede yayımı tarihinden itibaren kanuni sürelere 15 gün ilavesi suretiyle 18 gün içinde ihtiyati haciz tutanaklarını tetkik ve bir diyeceğiniz varsa memuriyetimize bildirmeniz ilanen tebliğ olunur. Basın: 2886 Alacakh Vekili Borçlu Ülkemizin yurt dışına açılmasıyia YABANCI DİL ve ULUSLARARASI İŞLETMECtLIK bügi ve yetenekleriyle donanmış yöneticilere olan ihtiyacın hızla artması karşısında, ENSTİTÜMÜZ, 19841985 ders yıhndan itibaren, I akademik yıl süreli GÜNDÜZ ve 2 akademik yü süreli GECE bölümleri olmak üzere başiattığımız "ULASLARARASI İŞLETMECİLİK İHTİSAS PROGRAMI"nın 2. dönemine aday kaydı kapanıyor. Tüm PROGRAM, Ingilizce olarak ve şu plana göre yürütülmektedir: Birinci safha (Yönlendirme Dönemi): 8 Hafta Bu safhada, sabahları yoğun İngilizce, öğleden sonralan iktisat, lşletme, Muhasebe, lstatistik ve Sayısal Yöntemler (Bilgisayar dahil) ile Örgütsel Davramş gibi esas konular tanışmalı olarak ışlenmektedır. Ikinci Safha (Temellendirme Dönemi): 8 Hafta Bu safhada, Yönetim ve Organizasyon, Pazarlama, Finans, Yönetim Muhasebesi, Yönetim Ekonomisi gibi temel konular vak'a yöntemiyle işlenmektedir. Staj: Şubat ayında uluslararası (çokuluslu) işletmelerde yapılmaktadır. Üçüncü ve Dördüncü Safhalar (thtisaslaşma Dönemi): 8 + 8 = 16 Hafta Bu iki safhada; Uluslararası Yöneticilik, Karşılaştırmalı Yöneticilik, Uluslararası Pazarlama, Uluslararası Ticaret ve Finans, Uluslararası Işletmecilik ve İkıisadî Kalkınma, Uluslararası Muhasebe, Uluslararası lşletme Politikası gibi konular vak'a yöntemiyle işlenmektedir. Bu dönemde, uluslararası (çokuluslu) işletmelerin gırişimci ve yöneticilerinin uygulamalı ders ve konferanslan ile işletme gezilerine de yer verilmektedir. ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK İHTİSAS PROGRAMI'na katüabilmek için: 1) En az dört yıllık bir yüksek öğrenim görmüş olmak; (Güz dönemi mezunları da aday kaydı yaptırabilirler.) 2) İngilizce sözlü ve yazılı dil sınavinda başanlı olmak; 3) Genel yetenek testi ile mülâkatta başan saglamak... Aday kayıtlan 12 Eylül 1985 günü akşamı sona erecek, seçim smavı 14 Eylül 1985 Cumartesi günü saat 10.00'da, mülâkal 1619 Eylül 1985 günleri yapılacaktır. Kayıtlar için; 5.000. TL. harç, 2 fotoğraf, mezuniyet veya son sınıf belgesi gereklidir. Bunlann gönderilmesiyle de kayıt yaptınlabilir. 1985 gilz döneminde mezun olacaklar da aday olabilirler. Aynntılı bilgi için: İ.Ü.İşlelme Fakültesi lşletme İktisadı Enstitüsü HisarüstüRumelihisan İSTANBUL Telf: 165 97 50/85165 97 61 165 98 91 İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi , İŞLETME İKTİSADI ENSTİTÜSÜ'nden ERKAN YÜCEL'İ en verimli çağında yitirmiş olmanın derin acısı içindeyiz. Ailesine, tüm dostlarına ve halkımıza başsağlıgı dileriz. YURT HABERLER AJANSI Devrimci sanatçı ERKAN YÜCEL'İ kaybettik. Halkımızın başı sağolsun. BÜLENT BAŞ TEŞEKKÜR Kıam ŞENAY TEZCAN üe arkadaşı İPEK SEZGlN'in geçirdikleri trafik kazasında yaralanrpalan üzerine götürdüğümüz Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Aeil ve Ortopedi Servislerinde derhal müdahale ederek tedavilerini yapan sayın doktorlar, Op. Dr. BAYRAM KAYABAŞI Dr. ALİ EKBER NAPEYDA Dr. FADIL AYAN Dr. AYHAN ÖZSOY Dr. VAROL ÇELİK ile Hemşire Sevinç Hanıma, kaza üzerine yardımlarını esırgemeden büyük fedakârlıkla üzüntümüze katılan dost ve komsularımıza sonsuz teşekkürlerimi sunanm. HALİT TEZCAN D.B. DENİZ NAKLİYATI T.A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜGÜ'NDEN KAPTAN, BAŞMÜHENDİŞ, 1. ZABİT ve 2. MÜHENDİS ARANMAKTADIR Gemilerimizin TimeCharter, U.S.A., Basra Körfezi ve Kontinant seferlerinde çahstınlmak üzere Uzakyol Kaptanı, Uzakyol Başmühendisi, Uzakyol Güverte 1. Zabiti ve Uzakyol 2. Mühendisi alınacaktır. Bu elemanlann Ucreti; mesleki başan, beceri ile tahsil ve yabancı lisan durumu dikkate ahnarak piyasa şartlanna göre tespit edilecektir. Müracaatlann, özgeçmişlerini belirtir bir dilekçe ile veya şahsen aşağıdaki adrese yapılması. D.B. DENÎZ NAKLİYATI T.A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Personel Dairesi Başkanlığı Fındıklı/İSTANBUL Tel: 143 14 39 Basın: 23421 ÇOCÜK BAKICISI ARANIYOR Çalışan annenin üç yaşındaki çocuğuna bakacak ve ev işlerine yarduncı olacak, okumayazma bilen yatılı bayan arahıyor. Ücret ayda net 40 bin liradır. Tel.: 147 03 24 Dünyaya yeniden gelseydim Ben de İLY4DA'da yiyip içerdim. Uyada Restaurant, Eski Banka Sokağı BODRUM Tel:2475 LEVENT Pansiyon BODRUM'daki eviniz