Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet llk belirtiler Kanser bciflarıttıcında dikkat eıiilınesi gereken nok'taiar şöyle sıralanabilir. • Meme avuçiçine almdığı zaman her ikisinin yumuşaklık derecesi aynı değilse, • Meme başmdan sarıbeyazyeşil renkte akmtılar geliyorsa, • Deri üzerinde kızarma. lekelenme başlaınışsa, • Aynada seyredildiğinde memenin alıştlagelıniş şeklinde bir değişme, yumrulanma, hatlannda eğrilik görülüyorsa, • Meme başlarmda içe doğru çekilme, büzülme, kasılma varsa, • Kontrol edildiğinde ele bir sertlik veya yumru geliyorsa, bu belinilerden birisini bulan kadınm mutlaka doktora başvurması gerekir. Sıh.ıhı: ( umhuriM'l MaiKı.ıcıhk \<: lia/cU'u!ik Uırk \noniin Ijırkclı adıııa Nadir \adi. 0 Cıcııci Yayın MııJııru: llasan { emal. MUONOM' Mudtırıı: Kmint l Nuklıgil. Ya/ı lN 1 crı Mııduru: Okay <fC»ıu?nsin, 0 Haher Merke/ı M J Jur\ı: Yalçın Ba>er. Sjv la Dıı/onı Yonetnıenı: Ali \car. # Tem\îhıler: \N k \ R V Valcın l)ıı S an.!/\!IR llikmrl Celinkaya. \ l ) \ \ V M.hımt Mıroın SVn/v yflrrt: hıaııNıı Hal>c'len: Rcha •)/. Dı^ H ıhcılcr: hrçıın Haki. Lkıınonıı: Osman l'lajjay, Kulıur: \ydın Kme<. Maya/in: Yal\*ın Pek>en. Spor Dur.ısmanı: Abdıılkadir tucriman. Du/elıme: Kefik üurbjj. Arajiırnıa: ^ahin Alpa>, Iş Vmiıka: Şukran Ktlenri. 0 koordınaior: Ahmrl Korıılsan. # Mali Nen. Krol hrkul. ll.ın /j\a Krjsenc. Halk!,( llışküer: (•tildertn Kc*^ar. Idare: Hüseyin (îürer, İ>!eınK': Sadun Sönme/. lia^n.ıe >ayun: Cumhuriyrt Maıhaacıhk ve Cia/cıecilik T.A.Ş. Tıirk Ocağı Cad. 19 41 C'ağauıçlu Isianbul. Pk: 246lslanbul. Tcl: 526 10 00 19 hat). TeİCT: 22246 9 liurnlar. Ankara: /jyat.okalp BuKdrı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 II 4147. Felev 42.344 • t/.mi'r Halıı Ziya Bulvarı No: 64/3. Tel: 25 47 0913 12 30Telex: 52.1"* • Adana: Cakmak Cad No: 134 Kat 3. Tcl: 1455019731 Tele<e: 62155. TAKVİM: 31 Ağustos 1985 tmsak: 4.51 Güneş: 6.22 Öğle: 13.09 İkindi: 16.50 Akşarn: 19.46 Yatsı: 21.11 Meme kanserinde umutlu bir achm ABD'de Pittsburg Üniversitesi'nde Prof. Bernard Fisher'in yönettiği bir grup kanser uzmanı, kanserli memenin ameliyatla ahnması yerine, memedeki tümörü çıkararak, tedaviye iîaçla devam etmek yöntemini geliştirdiler. WASHINGTON (a.a.) Aralarında bir Türk profesörün de bulunduğu bir grup kanser uzmanı, meme kanserinin tedavisinde yeni bir adım atarak, "Kanserli memenin ameliyatla almması" yerine "memedeki tümörü çıkararak, tedaviye ilaçia devam etmek" yöntemini geliştirdiler. 5 aydır uygulanan bu sistem sayesinde memesi alınmayan kanserli hastalann, memesi alınanlardan bir kaç yıl daha fazla yaşadıkları bildiriliyor. HER 11 KADINDAN BİRİ KANSER Birleşik Amerika'daki Pittsburg Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörlerinden Bernard Fisher'in öncülüğünde bir grup kanser uzmarunın, Birleşik Amerika ve Kanada'daki 152 sağlık kuruluşunda 1848 meme kanseri kadın üzerinde yaptığı araştırmada Prof. Nurten Gündiiz de yer aldı. 1%5 yılından beri Pittsburg Üniversitesi'nde kanser üzerinde çalışmalar yapan Prof. Nurten Gündiiz, Amerika Birleşik Devletleri'nde yap\lan istatistiklere göre her on bir kadından birinin, yaşamının bir bölümünde meme kanserine yakalanacağının tespit edildiğini söyledi. Aynı istatistiklere göre, her 15 dakikada 3 kadında meme kanseri başladığını ve bu üç kadından birinin öldüğünü bildiren Prof. Gündüz sözlerine şöyle devam etti: "Son yüzyıl içinde meme kanseri tedavisinde atılan ilk adım (redikal mastektomi) denilen bir ne>i ameli>at şekli idi. Bu, bütün memeyi, meme ait ve çevresindeki kaslan, koltuk aitı ve çevresindeki lenf dügümlerini içine alan, kadının vücudunu son derece çirkinleştiren büyük bir ameliyattır. Amelivattan sonra bütün kadınlarda psikolojik travtna başgösterir. Bunlar arasında deprasyon, seks arzusunu kaybetme, insanlardan kaçma. sinir buhranları, ağlama nöbetleri sayılabilir. Ameliyatlan sonra kadın, kendine inancım, eşine olan güvenini kaybeder. Psikolojik olarak duyulan acılar. fiziksel acıların üzerine eklenir. Bütün bunların üzerine olüm korkusu, evini, eşini ve çocuklannı kaybetme korkusu da eklenince, meme kanserinin diğer kanser hastalıklarının yanındaki önemi ortaya çıkar. Bu duygularla >paşama mücadelesi veremeven kadının sonu. mutlak ölümdür." YENİ YÖNTEM Prof. Nurten Gündüz, Prof. Bernard Fisher'in önderliğinde 1976 yılında meme kanserli kadınlar üzerinde başlatılan çalışmaların 1985 mart ayında sonuca ulaştığını, tıp dilinde (Lampektomi) diye adlandırılan bu yöntemin meme kanserinin tedavisi alanında atılan en büyük adım olduğunu söyledi. Prof. Gündüz. 5 aydır uygulanan yeni yöntemde kanserli kadınlann memelerinin alınmadığını, sadece tümörün ameliyatla çıkarıldığını, bu ameliyat izinin de memeden bir yıl sonra kaybolduğunu, böylece meme kanserine yakalanan kadınların ölümünü hızlandsran psikolojik travmadan kurtarıldıklarını anlattı. ÖLÜMLE EŞ ANLAMLI DEĞİL Geçen günlerde Türkiye'de Ege ve Hacettepe Üniversitelerinde yeni yöntemle ilgili uy|ularnalı konferanslar veren Prof. Nurten Gündüz Türkiye'de "kanser" ve "ölünTün eş anlamda kullanıldığını, bunun da hasta üzerinde derin psikolojik etki yaptığmı bildirerek şöyle konuştu: "Yurdumuzda alışılagelmiş adetlerden biri aile ve yakınlarının hastanın kanser olduğunu bildikleri halde bunun hastaya bildirilmemesidir. Bazen de herhangi bir nedenden utandığı, kanserli olarak damgalanıp loplumun acıma duygulannı üzerine çekmek, çevresindekileri üznaek istemediği ya da korktuğu için hasta kanser olduğunu gizler, her iki tutum da yanlıştır ve hastanın ale>hinedir. Kanser ölümle eş anlamlı değildir ve kanserle, özellikle meme kanseri ile uzun yıllar normal bir >aşam sürdürmek mümkündür." DOĞU KARADENİZ 1985 Yazı VP fotoğraflar: ŞÜKRA.\ KETENCt Akdeniz'de çevre kirliliği İSTANBUL, (ANKA) Uluslararası Akdeniz Çevre Bilimsel Birliği ve İstanbul Üniversitesi Çevre Sorunları Araşıırma Merkezi'nin işbiriiği ile düzenlenen "Uluslararası Akdeniz Ülkeleri Çevre KirliUği' konulu sempozyum 14 eylül tarihleri arasında Istanbul'da yapılacak. Edinilen bilgiye göre, uluslararası sempozyuma, Akdeniz ülkeleriyle Birleşik Amerika, Ingilıere, Almanya, Yugoslavya ve Polonya dan çok sayıda bilim adamı katılacak. Kırıkkale'ye petrol boru hattı KIRIKKALE, (Cumhuriyet) Kınkkale'ye bağlı Haalar kasabası yakınlannda kurulan Orta Anadolu rafinerisine ham petrol taştyacak olan 1. boru hattımn yapımı tamamlandı. TürkiyeRomanya işbiriiği ile gerçekleştirilen rafıneriye lrak üzerinden Yumurtalık hattı ile petrol taşıyacak olan boru hatn, Türk mühendis ve firmaları tarafından gerçekteştirildi. SIKRASTLANANMANZARA Doğu Karadeniz'deadım bası, sırtlanndaağıryüklerlegiden kadtnUva rastlarsmız. Alım yerinegötürülen çay, pazar yerinden yapılmış ailenin ahşverişi ile dolu yük sepetleri ana caddelerden, dik, taş merdivenli dağ yollanna asınhr. Kadınlam yaşam hakkı yok Doğu Karadeniz'in temel üretimi çeşanlarının altına gizlenmiş kadınların elleri ile yaratılıyor. Kadınlar sadece çocuk doğurup, hamur yoğurmuyorlar. Temel ürün ve gelir kaynağı çay, onların eli ile bakılıp, toplamyor, onların sırtında alım yerine ulaşıyor. Denizciier Sendikası'nın, Rize'de yapılan eğitim seminerine katılan öğreıim üyesi grubunun çoğunluğu Doğu Karadeniz'i ilk kez görüyorlardı. Tatil gününden ve bol güneşli havadan yararlanarak Trabzon'dan Hopa'ya uzanan bir tur düzenledik. Güzellikte birbıriyle yarışan yüzlerce koyu gectikçe, denizin dibinden dik dağlara tırmanan yeşilin olağanüstü tonlannı, coşkulu derelerini izledikçe. "Olağanüstü, harika.bu kadar güzelliği duşlememistik" türünden beğeni sözcükleri artıyordu. Her biri ayn bir turizm merkezi olarak da düşlenebilecek koylarda özel arabalar sıralanmış, insanlar denizden, güneşten yararlanıyorlardı. En modern deniz araçlarından, uzun paçalı donlu erkeklere kadar her yaş. her kültür düzeyinden erkeğin yararlandığı koylarda,ister istemez kadın cinsini de arar olduk. Sahil yolundan görülen koylarda, kadınlar ancak akşamüstü ve daha çok Arhavi Hopa'ya doğru çoğunlukla da elbiseli olarak çok sınırlı sayılarda denizden yararlanıyorlardL Güzelim kır kahveleri ya da lokantalarda ise, sadece dışardan konuk geldiği belli olan az sayıda kadına rasılayabildik. Esprileri ile tanınan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Nüsret Ekin günün sonunda izlenimlerini özetleyiverdi: "Doğu Karadeniz'in bu kadar güzel olabileceğini düşünmemiştiın. Binalan, insan giyimleri ile de Anadolu'dan çok ilerde bir zenginliği, modernligi yansıtıyor. Ancak burada nüfusun yarısı yok, yaşamıyor. Sadece erkeklerin yaşadığı bir dünya." ruyucu kırmızı siyah beyaz karışık desenli çeşanları vardır. Bellerinden aşağısı ise bordo yeşil mor veya kahve rengi ile siyah karışımı kalın çizgili peştemal ile sarılıdır. Özellikle çarşı merkezlerinde, yabancı erkekler yaklaştıkça iyice kapanan çeşanların altında kadın kimliklerini yüzden dahi çıkarmak neredeyse olanaksızdır. Çok renkli, çok kullanışh geleneksel giysiler, sokakta kimliksiztiği sağlar. Toplum baskısı bu konuda öylesine güçlü ki, büyükkentlerde yaşayıp konuk olarak gelenler, her tür açık giysiyi giyenler, denize mayo ile girenler dahi Doğu Karadeniz'in herhangi bir yerinde, hele Rize ve çevresinde sokağa çıkıyor iseler, günlük giysilerinin üstüne çeşan ve peştemal sarmayı bir zoruniuluk gibi görürler. mayacak kadar çok sık görürsunüz. Sırtında ağır yükü ile şık delikanlı oğluna rastlayan yaşlı ana, yükünü indirmeden sohbeti sürdürürken, delikanhnın yüke destek olmayı dahi akıl edemeyişine şaşırmayı bir süre sonra unutursunuz. Genç kadınların, sırtlannda çocukları olduğu halde ıslak çaylık içinde çay toplaması da olağan gelir. Yıl boyunca kazandığı çay parasım kocasının bir gecede kumar masasında yitirdiği kadının çaresizlikten karakola başvurusunun öyküsünü polislerden dinleyebilirsiniz. Doğu Karadeniz'de kadın sadece çocuk doğurup, hamur yoğurmaz. Bütün temel üretim onun elleri ileyaratılır. Erkekler sadece çay fabrikalarında, sınırlı dükkân, zanaat işinde, sınırlı ölçülerde balık tutma ve çay toplama ve diğer işlerde çalışırlar. Ya da gurbete giderler. Kadın ne kadar çok çocuk, özellikle erkek çocuk doğurabilirse aile içinde o ölçüde saygınlık kazanır. İşedayanıklılığı, yatkınhğı başlıca değer ölçütüdür. içinde, saatlerce çalışan kadınların yakalandıkları hastalıklar. Yumurtahk, böbrek iltihaplan, yaygın romatizmal, siyatik ve damar hastalıkları... Kent merkezlerinde yan yana dizilmiş doktor, eczane levhalannın, özel hastanelerin kârlı yatırım haline gelişinin nedenini açıklıyor. Bütün temel üretimleri yapan kadın, yüklendiği ağır yüklere bir tepki gibisinden, kendine göre bazı hazlar edinmiş. Evde sokağın ortak kimliği renkli çeşan ve peştemallar çıkınca, rahaı, çağdaş, çok çeşitli ancak yine çok renkli giysiler ortaya çıkıyor. Mağazalar Doğu Karadenizli kadının renk tutkusunu bilerek, yaşlı kadınlar için dahi çftk renkli ve parlak kumaşlardan giysiler ile dolu. İlgili ilgisiz giysiler üstünde, ekonomik güç ölçütü altın takılar bol bol görülüyor. Kadınların evlerde sesleri de.biraz ırksal sinirliliğin de katkısı ile oldukça gür çıkıyor. Ancak gerçek saygınlık ve özgürlük, büyük ailenin ağır üretim yükünü sırtlanacak genç kızlar ve gelinler evi doldurduğunda ve de evin anası yakalandığı sayısız hastalıktan değil,çalışamaz,yürüyemez konuma geldiğinde kazanıhyor. İşte o zaman kendileri uğruna heba olan eş ve anayı gerçekten saygıyla değerlendiren, durumu kavrayan erkekler, ananın birazcık iyileşebilmesi uğruna büyük çabalar harcıyorlar. Trabzon'dan İstanbul ve Ankara'ya kalkan uçaklarda her uçakta pek çok sayıda sedye ile taşman yüzü kınş kırış. bitkin, etrafında saygın bir yığın kalabalık olan kadın hasta vardır. Venedikhe gençlik semineri VENEDİK, (ANKA) ttalya, Uluslararası Gençlik Yıtı Komitesi'nin düzenleyeceği Venedik Uluslararası Gençlik Semineri, eylül ayında yapılacak. 19 eylül tarihleri arasında yapılacak seminere dünyanın çeşitli ülkelerinden katılacak gençler, aralarında komisyonlar oluşturarak bir hafta süreyle işsizlik, barış, katılım, DoğuBatı ilişkileri, ekoloji ve çevre sağlığı, uyuşturucu alışkanlığı, kültür ve eğitim gibi konulan tartışacaklar. Seminerin sonunda bir ortak bildiri yayımlanacak. Dövizle askerlik ANKARA, (a.a.) Eylül 1985 celbi için başvuruları kabul edilen, iki aylık dövizle askerlik hizmetine tabi yükümlüler, sevk evrakını 1314 Eylül 1985 cumacumartesi günleri Burdur Askerlik Şubesi'nden alacaklar. Milli Savunma Bakanlığı 'ndan yapılan açıklamaya göre, bu yükümlülerin askerlik eğitimleri 15 eylül pazar günii başlayacak. "AFEDERSİNİZ AMA...' Çamlıca \a teleferik İSTANBUL (a.a.) Istanbul'un tarihi piknik yerlerinden Küçük Çamlıca tepesi, yeniden düzenlenecek. Üsküdar'dan Küçük ve Büyük Çamlıca tepelerine teleferik çekilecek. Üsküdar Belediye Başkanı Necmetin Öztürk'ten alınan bilgiye göre, Küçük Çamlıca tepesinin yeniden düzenlenmesine bu yı't içinde başlanacak ve gelecek yıl içinde tamaml'anacak. Beatles'ın eski eşyaları kapışıldı hondra'daki açık arttırmada Paul McCartney'in 1970 yılında yazdığı mektup 7.5 milyon liraya alıcı buldu. EDİP EMİL ÖYME.N LONDRA Londra'da "Sotheby" müzayede salonunda Beatles'a ait hatıra eşyaları toplam 108 bin sterline (yaklaşık 81 milyon Türk Lirası) satıldı. Paul McCartney'nin 1970de yazdığı bir mektup 10 bin sterline (yaklaşık 7.5 milyon Türk Lirası), John Lennon'un siyah kravatı 520 sterline (390 bin TL.), sahnede giydiği kıyafeti 3100 sterline (2 milyon 325 bin TL.) alıcı buldu. Geçen günlerde, Beatles ile ilgili açık arttırmalar ve sergiler birbirini izledi. Londra'da iki büyük müzayede salonu Sotheby ve Phillips, birer gün ara ile eski hatıra eşyalarını satışa çıkardılar. Beatles'in doğum yeri olan Liverpool'da da iki gün süren "Beatles SeminerF'nde i960'lara ilişkin değerlendirmeler yapıldı. Ardından da "Beatles Festivali Haftası" başladı. Sotheby, yalnızca küçük boyutlu parçalarla yetinmedi. örneğin, Beatles'dan George Harrison'ın 1965 modeli Aston Martin marka otomobili açık arttırmada Ürdünlü bir işadamına 18 bin sterline (13.5 milyon TL.) kaldı. Sotheby'de açık arttırmaya konan 480 parçadan 320'sini Beatles'a ait eşyalar oluşturuyordu. Geri kalanlar ise yine rock müziğinin henüz eskimiş sayılmayan sanatçılarına aitti. Elvis Presle>'nin 1969'da bir konserde giydiği siyah süet ceket 4500 sterlin (yaklaşık 3.5 milyon TL.), gitarist Jimmy Hendri\'in özel olarak yapılmış iki gitarı da 7000 sterline satıldı. Sotheby'de, rock sanatçılarına ait tüm parçalara alıcılann toplam 210 milyon Türk Lirası karşıbğı para ödedikleri belirtildi. Kadınlar hastatanıyor Trabzon Rize kent merkezlerinde ağırhkh toplanmış kadın doktorlar, yörede çok yaygın kadın hastahklarını anlatıyorlar. Normal doğumlarda hemen hemen hiç doktora gelinmediğini, gencecik kadınlarda fazla doğumdan rahimlerinin paramparça olduğu olaylarla karşılaştıklarını söylüyorlar. Özellikle de sürekli bol yağışlı yörede ıslaklığın içinde, hele de bellerine kadar gelen ıslak çay tarlalannın Kadınlar üretiyor Doğu Karadeniz'in tek ve temel ürünü çay tarlalarında' erkekler görülmez. Çayın bakımını, toplanmasını, alım yerine götürülmesini çoğunlukla hep kadınlar yaparlar. Sokaklarda ya çay sepetini, ya hayvan yemlerini, ya pazar alışverişini yüklenmiş geniş sepetlerin altında belleri bükülmüş, bazen de çocuklannı sırtlamış kadınlan yadsıya Çöplerden enerji İSTANBUL (UBA) Büyük şehirlerde biriken çöplerden enerji sağlama çalışmalan doğrultusunda 1978 yılından beri gündemde olan 'çöp santralı" projesinin öncelikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerde gerçekleştirilmesi amaçlamyor. TEK Genel Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgilere göre, başlangıçta üç kentte kurulması planlanan, her biri 50 megavat gücünde iki üniteden oluşacak santralların henüz maliyetlerinin belirlenmediği ancak bir megavatlık ünitesi için maliyetin bugünkü fiyaüarla 70 milyon lira dolayında otabileceği belirtildi. Neden kıskançlık ıııı? Karadeniz kökenliler, bu durumun Karadenizlinin ünlü kıskançlığından, kadınına sahip olma tutkusundan doğduğundan söz etmek istediler. Prof. Ekin, bu kez kıskançlığın kaynağına ilişkin maıematiksel bir hesap yaptı; "Nüfusun dagılımı aşağı yukarı iki cins arasında eşit pa>laşüıyor. Bir erkek bir kadına sahip çıksa. ortada bir kavga nedeni kalmaz. Ancak bir erkek, önce evlenecek bir kadına sahip çıkıyor. Onu garantiye aldıktan sonra piyasaya çıkıyor. Böylece evlenmiş, sahiplenmiş kadınlar bir kenara çekildikten sonra bütün erkekkr kalan kadınlan paylaşmak üzere piyasaya çıkınca, çok az bir kadın sayısına göre çok fazla bir erkek talebi orlaya çıkıyor ki. kıskançlıgı da bu bozulan denge yaratıyor." Güney Hazro2 petrol kuyıısu Sokakta tek kimlik Erkekleri onları kıskandığı için,denizden, güneşten, k\r kahvelerinden, her lür dış dünyadan yararlanamayan, erkeği ile yaşamı paylaşamayan kadınların evlere kapanmış olabüeceğini düşünebilirsiniz. Oysa Doğu Karadeniz'de hangi çarşıya, pazara, üretim iş yapılan yerlere, tarlalara, orman yollanna girseniz hep kadınlarla karşılaşırsınız. Bu kez de "Erkekler nerede?" gibisinden bir arayış içinde olabilirsiniz. Bir başka gözlem. çarşı pazarı dolduran kadın kalabalığın GüneydoğuAnadohi'dakigezisütisürg yg düren Ermeni Patriği Şinork KaMsyan, tek tip görünümüdür. Günlük gezisinin ikinci gününde dün Adıyaman'dan Diyarbakır'a geldi. İki otobüs ve bir minibüsten oluşan giysinin çarşıda görüldüğü son il 89 kişilik kafıle ile Güneydoğu Anadolu bölgesinf gezen Patrik Kalutsyan, Diyarbakır'da Vali Ahmet Trabzon'dan doğuya, ister kent Elbeyli ve 7. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Hayri ÜndüVü vyaret etti ve Zafer Bayra merkezi, ister kasaba. pazar yemı'nı kutladu trmeni Kilisesiile ErmeniMezarhğını da ziyaret eden Kalutsyan, gezisinin turistik amaçlı ri olsun, ister çay tarlası, başka olduğunu söyledL Kalutsyan ve beraberindekiler dün sabah Adıyaman'ın Kâhta ilçesi yakmlarındaki biı işalanı... Kadınların baş, sırt Nemrut Dağı'na çıktılar. Bugün de Mardin'e gidecek olan Patrik Kalutsyan'ın yann Diyarbakır'da Er ve kollarını örten, ancak iş yapmeni Kilisesi'nde düzenlenecek ayini yönetmesi bekleniyor. Özel bir minibüsle seyahat eden Ermeni maiarını engellemiyen, aynı zamanda yağmur ve rüzgârdan kopatriği, Diyarbakır'a gelirken bir mola sırasında... (Fotoğraf: RIZA EZER) DİYARBAK1R, (OM.) Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığt tarafından nisan ayında Diyarbakır'ın Hazro ilçesinde açılan "Güney Hazro2" petrol kuyusunda 2 bin meıreye inildi. TPAO yetkilileri, kuyuda yapılan testlerin olumlu sonuçlar verdiğini, dört bin 500 metrede kaliteli petrole rastlanacağını ümit ettiklerini söylediler. Yetkililer, daha önce "Güney Hazro1" kuyusunda petrole rastlandığım, anadamara inilmesi amacıyla kuyu genişletme çalışmalarınm devam ettiğini kaydeıtiler. EVDE TARLADA KADIN Yaşam boyu çayın üretimini, çocuk bakımını, hayvanların bakınu, her tür taşıma ve ev işlerini üstlenen kadın, pek çok hastalığa yakalandıktan sonra hiçbir iş yapamaz konuma gelince aile içindeki saygın yerini alır. ^"^•"•™ İSTANBUL (THA) NATO'nun katkılanyla düzenlenen "Uluslararası Yaz Okulu" gelecek yıl İstanbul Üniversitesi'nde açtlıyor. Dünyanın ünlü kalp cerrahları ve organ nakli uzmanlan da yaz okutunda ders verecekler. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İi'ışkiler ve Araştırma Müdürü Doç. Dr. Bener Karakartal THA muhabirine yapıığı açıklamada "Uluslararası yaz okulunda 2 anabilim dalında eğitim yapılacak. Ağırlığı kardiyoloji ve nükleer tıp teşkil edecek. İkinci bölüm olarak da uluslararası ilişkiler ve strateji konulan yer alacak" dedi. Uluslararası Yaz Okulu