29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 HAZİRAN 1985 EKONOMİ TURKIYE'den Asgari ücretli, 7 ay daha 'ya sabır' çekecek İthalat, ihraeattan kârlı oldu NİLGÜN UYSAL "tthalatın ihraeattan daha kârlı" bir iş alanı olmaya başladığı belirtiliyor. Prof. Erol Manisalı "İhracatla karşılaştınldığında, ithalalın yeni ve daha kârlı bir iş alanı olarak ortaya çıktığı görülüyor. Nitekim, ihracatçılar da işlerini giderek ithalata kaydırraak durnmnnda" dedi. Prof. Manisalı'yı "ihracat grafiginin 1985 yılı başında gösterdiği gerileme egilimi" konusunda aramıştık. Manisalı söze önce "ithalatçı olmaya başlayan ihracatçüar"dan dem vurarak başladı ve şöyle sürdürdü: "Teşvikler kalkınca durumun böyle olacağı zaten belliydi. Bugün İngilizler bile Tayland'da iş almak için ruşvet veriyorsa, bizim de başunızı iki avucumuzun arasına alıp daha iyi diişiinmemiz gerekir. Tiirkiye'nin şimdiye kadar dikkat etmediği bir ince nokta var. Birçok Baü ülkesinin dışta gerçekleştirdikleri toplu projeierden önemli ölçüde döviz geliri sağladığı görülüyor. Onlar, bu projeleri alabilmek için devlet eliyle sayısız teşvik veriyorlar. Yapmadıkian kalmıyor. Oysa, Tiirkiye'nin dunya piyasalannda bu kategoride satışa sunacağı bir mal ya da hizmet yok. Dolayısıyla da GATT gibi uluslararası kurumlarda yapılan teşviklere ilişkin tartışmalar ve çekişmelerde işin bu yanı gözden kaçıyor." Kısacası Prof. Manisah'ya göre, "ihracatta teşvikler konusuna çok katı bakmamak gerekiyor." Birincisi bu. lkincisi, "tç piyasayı cazip kılan talebin de kontrol altına alınması şart." Üçüncüsü, Döviz kurlannda yeni düzenlemeler düşünülebilir. Bu yapılmalıdır ki, ithalatın ihracatı ikinci plana iten cazibesi azaltılsın. (Bu noktada Manisalı iç piyasaya giren yabancı mallarda damping yapıldıgına, ithalatçıların sayıca arttığına da dikkat çekiyor.) "Tehlike çanlan" çalan ihracat gelirlerimiz konusunda, görüşüne başvurduğumuz İSO Yönetim Kurul Başkanı Nunıllah Gezgin ve Dış Ticaret Derneği Genel Sekreten Tuna Uçansu da Prof. Manisalı gibi: EKONOMİ NOTLABJ OSMAN ULAGAV CUMHURİYET/9 ANKARA, (ANKA) Halen brüt 24 bin 525 lira olan asgari ücretin artırılması ocak ayına kaldı. Hükümet asgari ücretin artırılmasına memur maaşlanm eogel olarak gösteriyor. Yasa uyarınca, asgari ücretin en düşük memur maaşından daha yüksek olmayacagını belirten hükümet yetkilileri, asgari ücretin artınlması halinde, memurlara da aradaki fark kadar ayrıca bir ödemenin yapılması gerektiğini ifade ederek, bu durumda bütçenin böyle bir yükü kaJdıramayacağını savundular. Halen en düşük memur maaşı brüt 28 bin 980 lira, asgari ücret ise, brüt 24 bin 525 lira. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından haarlananve asgari ücretin saptanma biçimini değiştiren tasannın yasalaşması halinde, asgari ücretin her yıl bütçe yasasıyla ilan edileceği hatırlatıhyor. TürkIş asgari ücretin memur maaşı katsayısına bağlanmasına karşı çıkarken asgari ücretin net ve işçi ailesinin 5 kişi olarak dikkate alınarak saptanmasım istiyor. Erol Manisalı Nurullah Gezgin İngilizler, Tayland'da iş almak için ruşvet veriyorsa... Bizim de aklımızı başımıza toplamamız gerek. Gezgin: Teşvikleri kötü kullanan varsa teşhir edersiniz olur biter. Uçansu: thracatçı bizde yüzde 8090, Batıda yüzde 4 faizle kredi kullanıyor. Sekreten Tuna Uçansu, "lngiltere'nin 10 milyar sterlini bulan kredi hacmi çerçevesinde yaklaşık 600 milyon sterlinlik bir faiz siibvansiyonu yaptığını biliyoruz. İngilizler yüzde 56 oranı dolayında bulunan faizi ihracat kredisi söz konusu olunca yüzde 4'e düşürmüşler" diyor. Uçansu, Turkiye'de ihracat kredisi kullananların yüzde 8090 oranında faiz ödediklerini, Batı'da ise, ihracatçılann yüizde 4 faidi kredi kullandıkJa Faralyalı: Vergi gelirini aşındırmayan teşvik gerek tZMIR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiye Odalar Birliği (TOB) ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Faralyalı "Teşvik tedbirleri vergi kayıplanna neden olmadan konmalıdır" dedi. Reeskont kredileri ya da ucuz krediyle ihracatın teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Ersin Faralyalı, vergi iadesi uy TOB Bafkanı Ucuz kredi mutlainılaması Ue tesvik sisteminin <"> uygulanmalubr. yürümesınin mümkün olamayacağının ortaya çıktığını söyledi. Faralyalı. "vergi iadesi uygulamasuu yeniden ihya edelim fikri benimsenmemelidir," diyerek madde ya da sektör bazında teşvik tedbirlerinin getirilebileceğini söyledi. Faralyalı, görüşlerini açıklarken şöyle konuştu: "Biz sanayiciler olarak, negatif faiz dönemine yeniden dönerek ucuz yatınm yapalım demiyonız. Yttzde SO'lerde dolaşan enflasyon varken ihracat için işletme sermayemiz bile yeterli olmuyor diyoruz. Kur farkları, vergi iadeleri gibi konular bazılannca istismar edildi. İstismar edenler cezalandınlsın. Ama ihracatın teşvik edilmesi için yeni tedbirler de alınsın diyoruz. Sanayiciye ucuz kredi mutlaka uygulanmalıdır." "Başka iilkeler hem de gelişmiş ülkeler, ihracatı ve döviz gelirlerini arttırmak için yapmadıklannı bırakmıyorlar" tezini ısrarla savundular. Istanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nunıllah Gezgin, "Bizim gibi gariban ülkeler mutlaka teşvik yönünde birşeyler yapmak zorunda. Bu teşvikleri kötüye kullananlar varsa onlan yakalar ve iyi teşhir edersiniz. Olur biter" diyordu. Dış Ticaret Derneği Genel nnı hatırlatıyor. 85 sonunda ortaya çıkcak ihracat bilançosundan hiç umutlu değil. Hükümetin 8.3 milyar dolar olan ihracat hedefınin gerçekleştirilebileceğini sanmıyor. Ona göre, "7 milyar dolan bulabilirsek ne mutlu bize." "Dolann dış piyasalarda değerinin son dönemlerde dalgalanması" da ihracat gelirlerimizi olumsuz yönde etkileyen bir faktör olarak değerlendiriliyor. Vergi iadesi yerine, kurdaki değişikliklerle ihracatın teşvik edilmesine ağırlık veren hükümet politikasımn, bu nedenle pek işe yaramadığı ileri sürülüyor. Prof. Manisalı, "Dolar dalgalanınca kur degişiklikleri yoluyla ihracata istikrarh bir prim saglama imkânı zorlaştı" diyor. Ama Manisalı'ya göre, "Dış para piyasası stabl olsaydi, yine de durum şimdiki sonucu çok fs>Tla telafı etmeyecekti." İhaleyle Tahvil Satışı ve Faizlerin Gelecegi Hazine'nin Merkez Bankası aracılığıyla başlattığı ihaleyle daha doğrusu eksiltmeyle tahvil satışı "türiü çeşitli" yorumlara konu oldu. Bu arada söz konusu tahvilleri alanla satanı, faizi verenle alanı birbirine karıştırıp okuru şaşırtacak yorumlar yapanlara da rastlandı. Bu bakımdan konuyu birkaç soruda ele alıp toparlamaya çalışmak sanırız yararsız değil. Soru 1: Böyle bir uygulamaya neden gerek görüldü, bu uygulamayla neler amaçlandı? Kavrayabildiğimiz kadarıyla bu uygulamanın başltca amaçları şunlar: • Vergi gelirleri bir türlü istenen düzeye gelmezken, iç borçlanma gereksınmesı sürekli olarak tırmanan Hazine'nin daha düşük faizle, daha uzun vadeli ve daha düzenli olarak borçlanabilmesini sağlamak. • Tam bir fiyasjçoyla sonuçlanan "az vadeye çok faiz" uygulamasmın tersine çevrilmesi yolunda ilk adımı atmak, ilk sinyali vermek. • Banka mevduat faizlerinin 1 temmuzda yehiden ayarlanması gündeme geldiğinde, en yüksek faizin 1 yıllık mevduata verilmesi düşünüldüğünden, 1 yıllık mevduat faizi oranının belirlenmesine yardımcı olacak bir faiz rakamının, "1 yıllık faiz oranı" göstergesinin ortaya çıkmasını sağlamak. • Gereğinde kamu bankalarını da devreye sokarak bu 1 yıllık gösterge faiz rakamının yüzde 5052 sınırının üstüne çıkmasını önlemek. • Böylece piyasaya ve kamuoyuna faizlerin ve faizlerle birlikte enflasyonun düşeceği yolunda bir sinyal vermek. • Bankalara 1984 yılında Hazine bonolanyla açılmış olan kâr kapısını açık tutmak. • Zaman içinde sermaye piyasasının gelişmeskie kafkıda bulunmak. Soru 2: Bu uygulamanın sonuçlan ne olabilir, öngörülen amaçlara varılabilir ml? Bu uygulamanın muhtemel sonuçları hakkında şunlar söylenebilir: • İhale yoluyla satışa sunulan devlet tahvilleri, bankalar için cekici bir plasman aracı olarak görüldüğü ölçüde satılabilecek, böylece Hazine'nin biraz daha ucuz faizle ve uzun vadeyle borçlanması sağlanabilecektir. Ancak Hazine'nin bu yılın ilk beş ayında 650 milyar lirayı bulduğu söylenen Hazine bonosu veya tahvil yoluyla borçlanma gereksinmesinın iümünün bu yolla karşılanıp karşılanamayacağını kestirmek zordur. • özellikle likidite durumu iyi olan ve 1984 yılında Hazine bonolanyla devlet tahvillerinden iyi kâr sağlayan özel bankaların bundan sonraki devlet tahvili ihalelerinden mutlaka pay kapmak için daha düşük faizlerle alıma razı olmaları ve buna göre teklif vermeleri beklenebilir. Birkaç hafta içinde bu noktaya gelinirse hükümetin istediğine yakın oranda bir "1 yıllık faiz oranı" göstergesi ortaya çıkabilir. • Öte yandan, bu yöntemle kamu kesimi büyük miktarlarda kaynağı gene kendisine çekeceğinden fon pazarlarında faiz oranlarını aşağt değil,yukarı çeken baskıların sürmesi beklenebilir. Bu durumda ihaleyle tahvil satışlannın ortaya çıkardığı 1 yıllık gösterge faizi esas alarak banka mevduat faizlerini az da olsa geri çekme (ve vade yapısını değiştirme) operasyonu yapay ve zorlama bir nitelik kazanabilir. • Enflasyonun düşmeye başladığı konusunda inandırıcı başka gösterge ve sınyaller ortaya çıkmadan mevduat faizi oranlannın bu yöntemle aşağı çekilmesı bankaiardaki mevduatı ve bankalara yeni mevduat akışını olumsuz etkileyebilir. • Enflasyonun düşmeye başladığı yolunda bir kanı yaygınlaşırsa, bankalann yüzde 50 dolayında bir faizle aldıkları devlet tahvillerini tasarruf sahibine satmalan şansı da doğar. Bu gerçekleşirse bu tahviller, sermaye piyasasında tedavül edebilir. • Sonuçta bu operasyon, bankalann kaynak maliyetlerini düşürse bile bunun kredi faizlerinin aşağı çekilmesini sağlaması için uzunca bir sürenin geçmesi gerekir. • Soru 3: ihale yoluyla tahvil satışı hükümetin önemli bir başarısı olarak değerlendirilebilir mi? Hükümetin bugüne kadar denenmemiş bir yöntemi denemeye başlaması olumlu bir girişım olarak değerlendirilebilir. Ancak bu uygulamanın gündeme gelmesine neden olan şu noktalar, hükümetin 18 aydır ne kadar yanlış bir faiz politikası izlemiş olduğunu sergilemekte ve bu yanlışın şimdi yetkililerce de kabul edildiğini göstermektedir: • "Az vadeye çok faiz" ve "Mevduat sahibine enflasyon üzerinde faiz" uygulamaları bekleneni vermemiş, bu faiz politikası enflasyonu onlememiş, beslemiştir. • Bütçe açıkları kapatılamadığı için Hazine'nin çok büyük miktarlarda borçlanması gerekmiş, bu da faiz oranlarının dcğal olarak düşürülmesini güçleştirmiştir. • Faiz oranları zorlamayla değil, piyasa şartlarında düşer mantığı ıflas etmiş, faizleri aşağı çekmek için bir zorlamanın eşiğine gelinmiştir. • Enflasyonun gelecegi çok belirsizken, mevduat faizlerinin aşağı çekilmesinin gündeme gelmesi, "Tasarruf sahibini sömürtmeyiz" sloganını da havada bırakmıştır. HÜKÜMET ALARM VEREN İHRACAT KONUSUNDA NE DUŞtiNUYOftî Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakde ise kalabiliyordu. Oysa, bu depoiara kesin satışı mirli geçen hafta Istanbul Sanayi Odası yna yaptt yapılmadan gönderilen mallar, ihracat > olarak göiğı ziyaret sırasında, birçok sorumın yanı ssra Züküyor, rakamlan şişiriyordu." pâkdcmirU "dolar"da ortaya çıkan 'sallantı""ihracat" konusunda da sanayicilerin yureğine su serpmeyeçaiıştı. Pakdemirli'nin anlatmaya çalışnındaisi karıstırdığuu söyleyerek, "Mark bazıntığı noktalardan birU "1984 yılmda açıktan yapı da hesap yapılacak otursa, ihracatta bu yıl geçen lan satışların ihracat rakamlanm bir ölçüdeyapay yıla göre artış bile vardır'' dedi. Öğrendiğimize göolarak kabartmış olduğu "ydu. Açıktan yapdan sa re, Pakdemirli "telaşa gerek yok" tezini vurgutış daşu demektu Geçen yıl kaldınlmakla olan ver larken, "önümüzdeki üç ay içinde durumu gi iadelerınden son kez olabildiğince fazla dikkatle izleyeceklenni, gerçekten ihracat gelirlerinde geri sayma eğilimi teşhis ederlerse, önlem yararlanmak isteyen bazı ihracatçüar, Türkiye 'den mallanm İsviçre gibi bazı ülkelerdeki depoiara yol alacaklarını" da ima etti. ' Giziisübvansiyonlar" luyor, sonra o depolardan satış yapmaya çalışıyorniteüğinde düşündükleri bu önlemler için siindilardı. Bu mallann bir bölümü satılıyor, bir bölümü den koUar stvannuştı bile... îthal zeytinyağı zamlı geliyor Tariş'in ithal ettigi 3 bin ton zeytinyağı Türkiye'ye doğru yola çıktı. Tariş Genel Müdürü "Zeytinyağı fıyatını 2025 lira artırmak zorundayız" dedi. İZMtR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ticaret Bakanlığı tarafından iç piyasadaki fıyat yükselişlerini önlemek amacıyla ithaline karar verilen zeytinyağı, tüketiciye yine zamlı ulaşacak. Tariş'çe İspanya'dan ihale yoluyla alınan 3 bin tonluk zeytinyağının Türkiye'ye doğru yola çıktığı bildirildi. Tariş Genel Müdürü Ahmet Çetinbudaklar, "Zeytinyağı fiyaünı 2025 lira arttınnak zorundayız" dedi. "Var yuY'nda yokluğu yaşanan zeytinyağında sürekli fıyat artışlan üzerine Ticaret Bakanlığı'nın ithalatı serbest bırakma karan almasının ardından fiyatlarda olumlu gelişmeler görülmüştü. Düşen ham zeytinyağı fiyatlan 470 liraya dek gerilemişti. Ancak tspanya'dan yola çıkan zeytinyağlarının piyasaya zamlı olarak verileceği öğrenildi. Konuya ilişkin bilgilerine başvurduğumuz Tariş Genel Müdürü Ahmet Çetinbudaklar, gelecek zeytinyağının işlenerek piyasaya verileceğine işaret ederek, "Ancak zeytinyağı fiyatlannı 2025 lira arttırmak zorundayız . İspanya'dan gelecek ham zeytinyagı ile bizim piyasamızda bir sıkıntı olmayacaktır. Tariş'in tüketicisi zeytinyağını alabilecektir. Yanlız yeni zeytinyağı üriinünün gelmesinden sonra fiyatları 2025 lira arttırmak zonındayım. Bilindiği gibi Tariş zeytinyaglan 580 uraya satılıyor, diğer yaglar ise 650 liradan pazarlanıyor." Tahvil ihalesiyle 21.8 milyar çekildi ANKARA, (ANKA) Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı sattığı tahviller karşıhğında bankalara 33 milyar lira borçlanırken, Hazine'ye 21.8 milyar lira girdi. Böylece, piyasadan çekilen para da 33 milyar lira değil, 21.8 milyar lira oldu. Satışı yapılan 33 milyar liralık tahvilin 11 milyar 173 milyon liralık bölümü bankalann tahvilden elde edecekleri faizden oluşuyor. Net'ten 10 öğrenciye burs Haber Merkezi Net Şirketler Grubu, kuruluşumın 10. yıldönümü nedeniyle düzenlediği kompozisyon yanşmasında dereceye giren ilk 10 öğrenciye okullarını bitirene kadar burs vereceğini açıkladı. Turizm İconusunda etkinük gösteren şirketin düzenlediği kompozisyon yanşmasında Nafiye Dize birinci, Suzan Kaya ikinci ve Pembe llke Ekiz üçüncü oldular. KİSÂ...KBA... OYAKRENAULT pikap üretimine de başlayacak. Renault, pikap üretimi için yeni bir proje başlatacak ve yatınmda değişiklikler yapacak. Şirketin yatınm konusunda pikap üretimine de elveren değişiklik kararı Bakanlar Kurulu'nca onaylandı. ULUSLARARASI Atom Enerjisi Ajansı ve FAO ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun ortaklaşa düzenlediği, "Afrika ve Ortadogu Ülkelerinde Çiftlik Hayvanlannın Et, Süt ve Yapagı Verimini Arttırmaya Yönelik Araştırmalarda Nttkleer Tekniklerin KuUanımı" konulu seminer, bugün 9.30'da Ankara Milli Kütüphane Konferans Salonu'nda başlayacak. ŞEHİR MOBtLYALARl Sempozyumu bugün Sheraton Otelinde yapılacak. Şişe Cam Topluluğu kuruluşlanndan Cam Elyaf San. A.Ş. tarafından düzenlenen sempozyumda, 9 bildiri tartışılacak. Sempozyum çerçevesinde bir panel düzenlenecek ve Cam Elyaf tarafından geüştirilen çevre düzenleme araç gereçlerinden oluşan bir de sergi açüacak. 'Jfhrner'lar ruşvet olsun diye geldi Ekonomi Servisi "Önce ithalat yaptık. Çîınkii işi geliştirip giderek ihracata çevirebilmemiz için ithalat riişvetini vermemiz gerekiyordu." Geçen hafta "Warner'lar geliyor" sloganı büyük boy duyar reklamlarında tanıtılan kadın iç çamaşırlarının mümessilliğini yapan Cüneyt Ayral böyle söylüyor. Eski bir gazeteci olan Ayral, "ABD'nin 500 büyük firmasından biri" diye tanıttığı VVarnaco^ nun 3.5 yıl önce temsilciliğini alarak işe başlamış. Bir yıl önce de ilk ithalatı gerçekleştirmişler. Yasalar öyle izin verdiği için '^utyensiz ve jartiyersiz" bir iç çamaşırı ithalatı olmuş bu. Ayral'a göre lisans anlaşmasını yapabilmeleri için, önce ithalatla işe başlamak zorunluydu. Lisans anlaşması demek, ihtiyacını duyduklan teknik bilgiye sahip olmaları demekti. Şimdi bir yandan Amerika'dan bazı kadın iç çamaşıriannm ithalatını yaparken, bir yandan da "VVarnaco lisansı ile iç çamaşın üretimi" gerçekleştiriyorlar. Bu üretimi giderek ihracata kanalize etme umudu da belirmiş durumda. Ayral, "Vamaco lisansı ile sut "VVarner'lar geliyor slogamyla tanıtılan kadın iç çamaşırlarının temsilcisi Cüneyt Ayral, "önce ithalat yaptık, işi geliştirip ihracata çevirebilmemiz için rüşveti vermemiz gerekiyordu" . i diyor. yen üretimine geçebilmemiz iki yılı aldı" diyor. Türkiye"de "ürettikkri numuneleri Amerika'daki laboratuvariara gönderip, gerekli düzelüne talimatlanna göre yeniden üretmek" üstüne yürüyen iki yıllık bir gitgel süreci yaşamışlar. 2 yıl sonunda, Amerikadaki lisansör fırma, "Oldu, artık üretebilirsiniz" demiş ve "yüzde 30'luk bir fire hakkı" da tanımış. "Başlayabilirsiniz" dendikten sonra ilk üretimi "binde 2 fire" ile yaptıklarını söylüyor Ayral. Bu üretim de iç piyasada kadın iç çamaşın üstüne çalışan bazı fırmalara ısmarlama yaparak gerçekleştiriliyor. îşçilerin başına İngiliz teknisyenler verilmiş. Kumaş ve dantel dışarıdan geliyor. Cüneyt Ayral, "peygamber sabn gerektirdigine" inandığı bu çabalann "ihracata dönük" olarak verdiği sonuçları şöyle aktarıyor: "Lisans anlaşması yaptığımız VYarnaco firması. çokuluslu bir sirket olarak Christian Dior'da bir paya sahip. Şimdi CD için erkek gömlegi uretmemizi istiyorlar. Bu gomlekleri Amerika'ya DÖYİZ KURLARI Merkez Bankası doların esas kurunu 502 lira 41 kuruş olarak betirledi. Dövızın Cinsi 1 ABO Doiarı 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilını 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Ftorını 1 jsveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 Italyan Lıreti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dınarı 1 Sterlın 1 S Arabıstan Rıyaiı Döviz Alış 527.30 348.70 24.30 170.60 8 46 56.05 151.28 59.13 202.34 26.74 209.37 1740.25 670.20 146.11 Döviz Satış 532.55 352.17 24.54 172.30 8.54 56.61 152.79 59.72 204.35 27.01 211.45 1757.57 676.87 147.56 Efetctıf Alış 527.30 331.27 24.30 170.60 8.04 56.05 151.28 59.13 202.34 25.40 198.90 1653.24 670.20 138.80 Etettif Satış 527.85 355.67 24.79 174.01 8.63 57.17 154.31 60.31 206.39 27.27 213.56 1775 06 683.60 149.03 satacagız. (Bu sonuca gitmek için de başlangıçta 1000 adet CD markalı gömlek ithal etmişler, tabii o da yine 'ruşvet'). "İngülere için de erkek külotu yapıyoruz. Onlann dizaym ile yapıyonız, ama Turk pamuğu kullanarak... VVarnaco, 1986 yaz mayolarını da siz yapın dedi." Gazetecilik yıllarında Ankara'da bir yandan da Sevk ve 1dare Yüksekokulu'nda okuyan Ayral, "çokuluslu şirketler" üstüne yaptığı bir çalışmaya borçlu olduğunu söylüyor bugunkü girişimci kişiliğini... "Şairiikten ötürii kadınian seviyorum. Onun için kadınlara dönük bir üretim alanı seçtim kendime" diyor. Kadınlara olan tutkusu ile çokuluslu şirketler üstüne yazdığı tezin çakışmasından meslek değiştiren bu genç adam, yakında bir kitap yayımlayacaklannı da haber verdi. Bu kitabın adı "Sutyen hakkında bilmek istediğiniz her şey" olacak. Kitabı yazılan "Warner" marka sutyenler, 7.500 lira perakende fiyatla satışa çıkarılmış durumda. Ayral, "Türk milletinin ucuz mala verecek parası yok" divor. İLANEN TEBLİGAT SAMSUN 3. İCRA MEMURLUĞUNDAN Dosya No: 1983/2688 Alacakh: T.C. Ziraat Bankası ŞubesiSAMSUN Borçlu: Fahrettin Bayraktar Kartal, Bankalar Cad. Kurdoğlu Işhanı No: 2/22SAMSUN Borç Miktarı: 56.270 TLJsı masraflar hariç. Ödemeye borçlu hakkında aleyhine ikâme edilen icra takibinde: Yukarıda belirtilen adresinize çıkarılan 10 günlük ödeme emri bila tebliğ iade edilmiştir. Zabıta marifetiyle yaptırılan tahkikat neticesinde dahi adresinizin tespiti kabil olmadığından 10 günlük ödeme emrine 7201 sayılı tebligat kanununun 28 ve müteakip maddelerine tevfikan kanuni sürye 20 gün daha ilave edilerek, ilanen tebliğine karar verilmiştir. Iş bu ilanın gazete ile neşri tarihinden itibaren 30 gün zarfında borcu ve takip masraflannı ödemeniz, takibin dayanağı senet kambiyo senedi niteliğine haiz değilse (25) gün içinde mercie şikayet etmeniz, takip dayanağı senet altındaki imza size ait değilse yine bu (25) gün içinde ayrıca ve açıkça bir dilekçe ile icra dairesine bildirmeniz, aksi takdirde icra tekibindeki kambiyo senedi altındaki imzanın sizden sadır sayılacağı, imzanızı haksız yere inkar ederseniz, 100 liradan 5000 liraya kadar para cezası ile mahkum edileceğiniz, borçlu olmadığınız veya borcun itfa veya imhal edildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı hakkında itirazımz varsa bunu sebepleriyle birlikte (25) gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bildirerek merciden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediğiniz takdirde cebri icraya devam olunacağı, itiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde (25) gün içinde I.İ.KInun 74'ncü madde gereğince mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursaruz hapisle cezalandırılacağınız hususu ilanen tebliğ olunur. 23 Mayıs 1985 Basın: 7065 İLANEN TEBLİGAT SAMSUN 3. İCRA MEMURLUĞUNDAN Dosya No: 1983/2687 Alacakh: T.C. Ziraat Bankası ŞubesiSAMSUN Borçlu: Fahrettin Bayraktar Kartal, Bankalar Cad. Kurdoğlu Işhanı No: 2/22SAMSUN Borç Miktarı: 25.635 TLİsı masraflar hariç. Ödemeye borçlu hakkında aleyhine ikâme edilen icra takibinde: Yukarıda belirtilen adresinize çıkarılan 10 günlük ödeme. emri bila tebliğ iade edilmiştir. Zabıta marifetiyle yaptırılan tahkikat neticesinde dahi adresinizin tespiti kabil olmadığından 10 günlük ödeme emrine 7201 sayılı tebligat kanununun 28 ve müteakip maddelerine tevfikan kanuni süreye 20 gün daha ilave edilerek ilanen tebliğine karar verilmiştir. İş bu'ilanın gazete ile neşri tarihinden itibaren 30 gün zarfında borcu ve takip masraflannı ödemeniz, takibin dayanağı senet kambiyo senedi niteliğine haiz değilse (25) gün içinde mercie şikayet etmeniz, takip dayanağı senet altındaki imza size ait değilse yine bu (25) gün içinde ayrıca ve açıkça bir dilekçe ile icra dairesine bildirmeniz, aksi takdirde icra tekibindeki kambiyo senedi altındaki imzanın'sizden sadır sayılacağı, imzanızı haksız yere inkar ederseniz, 100 liradan 5000 liraya kadar para cezası ile mahkum edileceğiniz, borçlu olmadığımz veya borcun itfa veya imhal edildiği veye alacağın zaman aşımına uğradığı hakkında itirazımz varsa bunu sebepleriyle birlikte (25) gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bildirerek merciden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediğiniz takdirde cebri icraya devam olunacağı, itiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde (25) gün içinde t.t.Klnun 74'ncü madde gereğince mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda bulunursanız hapisle cezalandırılacağınız hususu ilanen tebliğ olunur. 23 Mayıs 1985 Basın: 7066 SERMAYE PIYAJSASINDAN HAZIRLAYAN YENER KAYA Dünyu borsalarında geçen hafta LONDRA BORSASI Geçen haftayı 1311.8 puanla kapatan Financial Times100 endeksi çarşamba günü gösterdiği 7 puanlık düşüş dışında genel olarak küçük artışlar göstererek hafta sonlarında 1315 puanı aştı. NEW YORK BORSASI Hafta başında 1309 puana kadar tırmanan Dow Jones endeksi, Başkan Reagan'm açıkladığı vergi tasansının doğurduğu çekingenlik nedeniyle hızlı bir düşüş gösterdi. Hafta sonuna doğru bir ölçüde toparlanan Dow Jones endeksi 1305 puan düzeyine yükseldi. FRANKFURT BORSASI Geçen haftayı 1304 puanla kapatan Commerzbank endeksi haftanın her günü yeni bir rekor kırdı ve 1320 puanın üzerine çıktı. PARİS BORSASI Aktif bir hafta geçiren borsada, borsa endeksleri rekor düzeylere yükseldi. Yükselişte yerli şirketlerin hisseleri etkili oldu. ZÜRİH BORSASI Çarşamba günü görülen küçük bir düşüşün dışında hisse senetleri hafta boyunca değer kazandı. Dıaleyle devlet tahvili satışı sermaye piyasasını ıımutlandırdı Serbest faiz politikasına geçişin ilk adımı, "güvenli ve orta vadeli" getiriye alışmış olan rantiyeleri umutlandınrken, sorunun hükümet açısından esas itibanyla faizlerin düşürülmesi operasyonu olması, hisse senedi piyasasında memnunluk yarattı. Söz konusu operasyonla hükümetin devlet bankalarını kullanarak devlet tahvillerini ucuza kapatması, piyasa uzmanlarınca, "Durdurulamayan enflasyon hızına rağmen mevduat faizlerinin düşürülmesi" olarak yorumlandı. Faizlerin düşürülmesi operasyonunun amacına ulaşması durumunda hisse senedi piyasasında canlanma olacağını kaydeden piyasa uzmanları; önümüzdeki aylar içinde hisse senedi piyasasında gerek küçük çapb, gerekse de spekülatif amaçlı alım satım işlemlerinin olabileceğini öne sürüyorlar. Hisse senetlerinde şimdiye kadar önemli fıyat sıçraması olmamasını, "Türk Lirasuun yabancı paralar karşısında değer yitirmesi", "Enflasyonun istenilen düzeyde tutulamaması" ve "Mevduat faiz oranları, Hazine Bonolan ile özel sektor tahvillerinin yüksek faizde tutulması" gibi etkenlere bağlayan piyasa uzmanlan, "Bu üç temel ögeden bir tanesi hükümetin girişimiyle ortadan kaldınunıstır, dolayısıyla bu olay, hisse senedi piyasasını olumlu etkileyebilir" dediler. Bir piyasa uzmanı, "Kastelli ve Kastellizedelerin suçu neydl peki?" diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kasteüi olayının ortaya çıkmasındaki esas neden, materyal sıkıntısı ve yüksek faiz politikasıydı. Bugünkü bükümetin başında bulunan yetkiUler, o zaman da ekonominin idare edilmesinde etkili ve yetkiliydiler. Faizlerin düşüriilmesinoe devletin kendi araçlanm kullanarak rol oynayabilecefi fonnülasyonu madem ki biliniyordu, niye o zaman böyle bir önlem alınmadı." Faizlerin düşürülmesinde bu sefer hükümetin kıvrak bir politika izlediğini ve bu formülasyonun deneme yanılma sistemiyle ortaya çıktığı görüşünü vurgulayan uzman, "Hükümet bu olayı istikrarh bir sekilde sürdürebilirse genel olarak sermaye piyasasının, özel olarak da hisse senedi piyasasının gelişmesinde katkısı olacagı gibi, kendiliginden bir denetim mekanizmasını da temelleştirecegi kanıandayım" dedi. 9 DB4Oendeksi 105 puan smıruıda Dabim40 endeksi geçen hafta biraz daha yükseldi ve 104.21 puandan 104.91 puana çıktı. Endeksin hafifçe yükselmesinde 5 şirketin hisse senedinin değer kazanması etkili oldu. Faizle ilgili söylenti ve beklentilerin çoğalması nedeniyle biraz durgun geçen hafta içinde 12 şirketin hissesi alım satıma konu oldu. Bunlar Anadolu Cam, Bagfaş, Ereğli Demir, Koç Yatınm, Kordsa, Koruma Tarun, Nasaş, Rabak, Sifaş, T. Siemens, T.Şişe Cam DB40 Hisse Senedi Fiyat Endeksinin 1O491 Gelışımı 1O3Ü3 .9182 1» 26 ve Uniroyal'dı. Hisse senedi alım satımı özellikle perşembe ve cuma günü biraz hareketlendi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear