Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 HAZİRAN 1985 • • • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/il gemide çalışndı. Albay. da eskiden ataşelik yapmış. Osman Ergün kim peki. Albay Osman Ergttn?.. ÇELENK Londra'da Başkonsoloslukta çalışırdı. Oğlu Orhan yanımızda çalıştı o kadar. Londnt'daki ev sahibiniz kimdi? ÇELENK Londra'da daha önce merkezde bir evde oturuyorduk. Üç oda. Sabah akşam ise gitmedigim için Londra dışında bir ev tutmak istedim. Mahallede Kıbnsb bir komisyoncu vardı, adını şimdi unuttum, evi buldu baktık beğendik, oturduk. Ev sahibi bitişik evde otunıyordu, uzun boylu. Daha başka komşular da vardı. Hiçbiri ile konuşmadım. Tarumam hiçbirini. Adı Mehmet Şakir mi neydi ev sahibinin. Sizden önce Fahrettin AsUn'm ofclu SeJçuk Adan ve Emel Sayın da bn evde otvrmns. ÇELENK Evet benden önce oturmuslar. Bekir Çelenk daha sonra gazeteci Ceüderön Çeön ile 1980 yılı aralık ayında Sofya'da görüşüp yemek yediklerini, Çetin'in kendisi ile ropörtaj yapacağını gazeteye bildirdiğini, bu nedenle resim çekmek istediğini söyleyerek; Celalettin Çetin'in yanındakiler tarafından yaralandığı yolundaki yayınların asılsız olduğunu söyledi. Çelenk, bir an önce Türkiye'ye dönmek istediğini, ancak Bulgarlar tarafından zorla tutulduğunu ileri sürerek, "Sâı benim hakkımda yayınlar yaptınız, yazılar yazdınız, Ağca bunlan okndu ve buna gore senaryo yazdı" dedi. Çelenk, "Dunyada benim en çok slze kiymam lazım. Beni bu işin içine sizin yazılar soktu'' diyerek sözlerini bitirdi. BERKER tNANOĞLU KİM? Musa Serdar Çelebi'yi Bekir Çelenk ile taruştıran Berker lnanoğlu film yapımcısı. MHP Istanbul örgütü mali müşavirliği yapan fnanoğlu, parti adına adamlanndan para toplayan bir parti görevlisi. Inanoğlu'nun Londra'da şirketi var. Inanoğlu Ankara'da görülen MHP ve bağlı kuruluşlar davasının sanıklanndan biri. (Baştarafı 1. Sayfada) le bir sey varsa terbiyesizliktir. Ben, AET temsilcisiyle ilgili sızın gazetede (Cumhuriyet muhabirini gösteriyor), başka bazı gazetelerde bir yazı gördüm. Tahkik ettiriyoruz. Söyjenmişse terbiyesizliktir. Gereğini yaparız. Geregini yapnuiktan ne kastediyorsanuz? ÖZAL Ne yapacağımız sonra bclli olur. Bulgar haber ajansuua bür o a u u kapatüışı gibi AET temşflriHğml de kapabr mıanız? ÖZAL Gereğini yaparız. BÜ geregiııiıı yapüması, AET ik ilişldlerde bir sertkşme getirmez mi? ÖZAL Zaten ilişkiler donmu$. Fazla bir şey beklediğimiz yok. Bo, AET Ue Tfirkiye arafinda köprülerin atılması anla•una geimiyor mn? ÖZAL Yok, hayır. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu ile onun arasında bir alaka yok. Kimse kimsenin içişlerine karışmasın. Bu, TBMM'nin işidir, AET'nin değil. Onun için sizler de oralardan yardım aramayın. Biz bir yerden yardun aramıyoruz. Sadece duşuncekri aktanyoruz. ÖZAL Ben öyle görüyorum. Sizler dediginiz basın mı, yoksa... ÖZAL Hayır. (Cumhuriyet muhabirine dönerek) Bunun gazetesine söylüyorum. Aynı demeci ajanslar da gectiler. ÖZAL Türkiye içerisinde her konuyu konuşuruz, münakasa ederiz. Neticede TBMM karar verir. Ama baskasının müdahalesine hiç tahammülumuz yoktur. Hem bir taraftan Türkiye'nin bağjmsızhğı diye ortaya çıkacaksınız, sonra da bu gibi konulan mesele olarak önümuze getirirsiniz. Yani standart farkı olan bir badise. tsinize göre standart kuUanamazsınız. Daha sonra Basbakan özal, SODEP Genel başkanı Erdal Inönü'nün basın toplantısının polis tarafından izlenmesinin "nonnal" olduğunu, bu tür bütün toplantüann, seçim konusmalannın polis tarafından teybe alındığını anlattı. Ozal'dan w m CUNEYT ARCAYUREK (Baştarafı 1. Sayfada) göriişmenin siyasal yaşamımıza yeni bir soluk getirdiği yadsınamaz. DYP Kongresi öncesi ve sonrası Mehmet Yazar seçUmezsepartinin kapaıılacağını öne sürerek yoğun propaganda yapanlar bugün terse düştüler. Bu görüşme, yakın günlere kadar Türkiye'deki siyasalyaşamı parlamento içindeki üç siyasal partiye hapseden görüşün, eski kahlığmdan vazgeçtiğini kamtlıyor. Devletin odak noktalannda DYP ile ilgili kimi kuşkulartn giderek dağıldığım, parlamento dtşındaki partilerin amk ' "rüstünü ispat eden'' siyasi kuruluşlar olarak kabul edildiğini, cumhurbaşkanmın daha esnek bir tutumla demokratik kurallara dönmeyi isteğini gösteriyor. Cindoruk'un Çankaya görüşmesinde verdiği güvencelere değinmek gerekiyor: DYP Genel Başkanı, partisinin "devletmüUt arasında bir köprü" görevi üstlendiğini söyledikten sonra, "Cumhurbaskarunın klsüiğine ve makamma saygı duyduUarmı" özenle belirtmis, "DYP'nin devletin hiçbir kurumu Oe sonınu' olmadığını vurgulamış, böylece Silahlı Kuvvetlerden başlayarak Çankaya'ya değin uzanan çizgide DYP'nin "karşı birparti" olduğunu öne süren görüşleri silmek istemistir. Kusku yok kı, daha başlarda verilen bu iki güvence Çankaya görüşmesinin ıhmlı, Cindoruk'un söylediği gibi, olumludüzeyde geçmesini sağlamıştır. ANAYASA DEĞİŞMESİ Beliren öteki önemli sonuç ise, Cumhurbaşkanmın anayasanın değiştirilmesi, özellikie siyasal kısıtlamalann kaldırılmasıyla ilgili görüşlerini saklı tuttuğunu gösteriyor. Ne var ki, bu kısıtlamalardan yaktnıcı olan DYP'nin "bugün için bu değiKİRALIK DAİRE ARANIYOR Bir gazeteci Kadıköy yakasmda 2530.000 TL. arasında küçük bir daire ya da çatı katı anyor. Tel: 526 10 00 / 478 şiktiklerin gündemde" olmadığı görüsüna yansıttığı da ortada. Hatta, DYP'nin bugün için bir anayasa değişikliği isteminde bulunmadığını Cumhurbaşkamna söylediği bir gerçek. Daha ötesi, siyasal kısıntıya uğrayanlann, hele Demirel'in bu kısıtlamamn kaldınlması için bugün bir arzu taşımadığı biliniyor. Cumhurbâşkanı kısıtlamalann bir "zaman sonınu " olduğu görüşünü saklı tutarken, özellikie Demirel'in de "böyle bir değisimi zamana bıraktığı" gözleniyor. HA YA LCt BİR GÖRÜŞ Bütün bunlar dikkate alınırsa, EvrenCindoruk görüşmesinden kimi önemli sonuçlar bekîemek, ilgili çevrelerin söylediğine göre, tümüyle "hayalci bir görüşu" benimsemek oluyor. Hele Demirel'in de söylediği gibi Çankaya ile eski AP lideri arasında bir buluşmayı günumüzün olayı gibi göstermek siyasetin doğasına tümüyle ters diişen fantaziler olarak niteleniyor. Çankaya'ya yakın çevreler, görüsmeyi "siyasal yasamın bir dönemed" olarak nitelerken, DYP merkezi parti kamuoyunun "rahathuh&t", görüşünü savunuyor. Olayın özellikie vurucu yönü de bu noktada toplamyor. Türlü badirelerden geçen, birkaç kez kapatılmak tehlikesiyle karşılaşan, büyük kongresi nedeniyle bu olgulan yeni baştan yaşayacağı söylenen bir partinin Çankaya tarafından kabul edilmesi elbette DYP çevrelerini ve kamu oyunu rahatlatacaktı. Ne var ki, Evren Cindoruk görüşmesiyle ülkede demokratik kurallann bütünüyle islemeğe başladığını öne sürenlerin yorumlarına bugünkü koşullarla uygulamalar karşısında katılabilmek olanaksız. Bir partinin "rüştünü ispat" etmesiyle, demokratik haklara tümüyle açıldığımızı esdeğerde tutmaya çalışmak çok yanlış bir değerlendirme. Bir parti, demokratik haklann tümü değildir, birparçasıdır. Bu, bir. Eğer ülkede siyasal yaşantıyt rahatlatmak, yeni soluklar getirilmek isteniliyorsa, bu tutumun her konuda sürekli olarak gösterilmesi gerekiyor, bu da iki. NAS1L GERÇEKLEŞTİ? Cumhurbaşkanı Evren'in attığı adımın kuçümsenmemesi gerektiğini öne sürenler çıkacaktır. Belki de Cumhurbaşkanmın kader birliği yaptığı kimi etkin kişilerin karsı çıkmalanna rağmen, bızzat kendisine bağlanan çeşitli yorumlardan sonra DYP'yi kabul ederek attığı bu adımın kuşkusuz bir değeri vardır. Ne çare, hafızaı beşer'de çok yakın günlerin kimi davranışlanyla meydanlarda halka söylenenler hâlâ canlıdır. Kısa süre önce yapılan kimi konuşmalann sisleri dağılmış değildir. Bu davranışlann izleri hâlâ tazedir. Demokratik haklann daha geniş yureklilikle ele alındığınm kesinleşebilmesi için bu girişimlerin yalnızca birpartiyle bağmtılı kalmaması, giderek siyasal olguların bütününe tarafsız biçimde yaygınlaştmlmast gerekmektedir. Bu görüşme bu beklentinin öncusü ise, kuşkusuz sevindiricidir. Aksi halde DYP kamuoyunu rahattatmaktan öteye geçemeyecektir. (Baştarafı 1. Sayfada) mam kendisini. Kim bu Türkiye'deki avukat? ÇELENK Uğur bey, müsaade edin söylemeyeyim. Agca'ya kaçakçüar para vennis olamaz mı? Beş yıidızlı otellerde kalıyordu. çok bataşiş ödüyordn, nereden bolnr bo kadar parayı? ÇELENK Bak Uğur bey, kaçakçılar böyle adamı kullanmazlar. Niçin kullansınlar. Başlannı belaya sokar. thtilalden önce o karışıkiıkta muhafız diye acaba düsünüyorum. Ama tanımyordu, niçin kullansınlar. ömer Mersan'ı tanıyor mnydaBBz? ÇELENK 80'in 9. ayındaydı. ömer Mersan'la Sofya'da bir hastanede tanıştık. Bir vatandaş trafik kazası geçirmiş, kaza geçirenin eşi bizim hanımı tanıdı, öyle tanıştık. Çocuklanm bize otele bıraluyorlardı. Ben de hastanede ziyarete gittim, orada tanıdım. Bu, ömer dediler. Daha önce tarumıyordum. Sizi daha önce tanıdıgını söyhiyor ama. ÇELENK Beni tanıyor olabilir, ben onu tanımıyordum. Hastanede yatan hasta Idmdi? Seiahattin Güvensoy. Şu kaçakcı degil mi? ÇELENK ..! 19S0'in temmuz ayı son gttnlerinde ayın 26'snda İ8'inde Vitoşa Oteli'nde miydiniz? Beni bu ise siz soktunuz ışe UĞUR MUMCU GOZLEM Papa, Ağca'ya şefkat gösterilmesi için mahkenıeye başvuracak ROMA, (Cnmhuriyet) Papa II. Jean Paul'ün, Ağca'ya şefkat gösterilmesi için mahkemeye başvuracagı ileri sürülüyor. Roma'da yayımlanan "Intemasyonal Courier" adlı Ingilizce gazete manşet haberinde, Papa'nın bu basvuruyu kendi adına yapacagı beürtiliyor. Gazetenin Vatikan'a dayanarak verdigi habere göre, Papa geçen hafta Basbakan Cnuri ile EVET/HAYIR (Bastaraft 2. Sayfada) çirkin yapılar, oteller, moteller, kamplar... Düzensiz bir yerteşim, düzensiz bir yaşam. İlle de kıyıda mı, denizle kucak kucağa mı yaşamalı? Tüm kıyılar boş olsa, yerteşim konutları yolun öte yanında yapılsa ne olurdu acaba? Kim ne kaybederdi? Ama kazanan halkımız olurdu. Başka ülkelerde hep böyle, Amerikası'ndan Bulgaristan'a kadar bütün kıyılar halka açık... Ama bizde özel olsun, kamu malı olsun konaklama yerleri hep denızin kıyısında... Yalnız belirlı kışılere, çevrelere açık, ama halka sımsıkı kapalıl... Yasalara, anayasaya karşın böyle... Sanmsaklı'da 600 yataklı dört motel var. Daha şımdiden turistlerle dolmuş. Yöre halkı da belirli bir ücret karşılığı bu motellerden yararlanabiliyor. Denize ulaşmak için başka olanak yok çünkül Şimdi Balıkesır Valiliği bir karar almış, bu dört motelin en kısa sürede boşaltılmasını istiyor. Ne oiacak bu yerler? Başka kamu kuruluşlarına verilecek, ya da yerleşik kuruluşlar arasında bölüştürülecek. Ankara'dan, istanbul'dan gelen kamu göreviileri daha rahatlıkla denize girebilsinler diye mi? Bu dört motel adına konuşan bir işleticı şöyle diyor: "Yabancı turistler için mevsim sonuna kadar yerler ayrılmıştır, böyle bir zamanda motellerin boşaltılmasını istemek büyük üzüntü yaratmıştır. 600 yataklı bir olanağın ortadan kaldınlması hangi turizm politikasına uygundur?" Ev%t, bu yerlerin sahibi Hazine'dir. Hazine, bu yerleri istediğine kiralayabilir, ama bu kıyılara kimse tel örgü çekerek halka yasaklayamaz. Halkımız bu kumsaldan eşitlikle yararlanabilmelıdir. Kamu mensuplarına böyle bir ayrıcalık tanımak, yurttaşın anayasal haklarına aldırış etmemek sayılmaz mı? Ayvalık Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı da şöyle diyor: "Kumsallann denize kadar inen tel örgülerie kap.atılması yasaların hükümlerine aykırıdır. İki amacımız var, birincisi halkın yararlanmasına açık tesislerin kapatılmasını önlemek, ikincisi kamu kamplarının denize kadar uzanan tellerinin kaldırılmasını sağlamak." Evet, kıyılar herkesin!.. Ne var ki bu yalnızca kâğıt üstünde. Ama güçlü kamu kuruluşları istedikleri gibi denizi zincire vurabilirîer, kumsalları yalnız kendilerine ayırabilirler... Bir iki yer mi kalmış ele geçirilmedik, orasını da tel örgülerie kapatmak gerek! Yasa hükümlerine önce kamu kuruluşları uymamalı mı? Kumsalları çitlerle, tel örgülerie çevirmek hangi yasanın gere yaptığı göriismeden sonra bu yolda bir karar aldı. Ağca, duruşmada yaptığı konuşmada Papa'nın kendisi ile yaptığı görüşmenin "çok olumlu" geçtiğini söylediğini, ancak Bulgar din adamlan ile önceki hafta yaptığı göruşmede ise, "Davanın Slav ırkı adına olnmlu sonaçlanmasına dna ettigini" bildirdiğini, bu sözler nedeniyle dUş kınklığına uğradığını söylemisti. ÇELENK 24 temmuzda Turkiye'den çıktım araba ile. Yanımda Hayati Kaptan vardı. Hayati Yıldız. Varna'ya gemi almaya gittik. 29"u akşamı Sofya'ya geldik, Vitoşa Oteli'ne yerleştik. Yanımda Adil Tandur da vardı. Martella bunlan hiç dinlemedi. Türkiye'ye gitti, Hayati Yıldız'la ve Tandur'la konuşmadı. Sadece burada gemi almak istediğim Bulgar fırması Ue görustu, o kadar. 1981'in 3. ayından 7. ayına kadar da kaptan Azmi Bora ile beraberdim. Benim pasaportumda ne damga varsa, onunkinde de aynı damga var. Benil gemisini Yunanlstan'da beraber satın aldık. Ediz Akman kimdi? ÇELENK Kaptan. Bizim OKT4Y AKBAL Mestle KARAPINAR İCRA DAİRESİ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 1983/17 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşa&da ans, mıktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birina artırma 24/6/1985 günü saat 14.0014.15'te Hukuraet binası bahçesınde yapılacak ve o günü kıymetlerinin *h 75'ine istekli bulunmadığı takdırde 25/6/1985 günü aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak en çok fiat verene saülacagı ve sauş jartnamesınin ıcra dosyasından görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnaraenin bir örneğinin isteyene gönderilebilecegi, fazla hilgı almak isteyenlerın yulcanda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmalan, ihale bedeli üzerınden % 10 K.D.V alınacağı ilan olunur. 29/5/1985 Muhammen kıymeti Adedi Cinsi (Malmeti ve önemli nitelikleri) Lira Krş. 300.000 00 Bir 14 AN 529 plaka numaralı Murat 124 marka, mavi renk, 1972 model, 124 A 0021562 şası, 124 A 0320009261 raotor nolu otomobil. Nescafe ile hazırlanan yeni bir serinletici NESCAFE FRAPPİ Nescafe Frappe'yi evinizde kolayca hazırlayabilmeniz için, özel bir ambalaj içinde, Nescafe kavanozu ile birlikte, bir de çalkalama kabı (shaker) armağan ediyoruz. Belirli miktarda dağıtılan çalkalama kabı armağanlı Nescafe'nizi, hemen bugün alın... TEK S.S. BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ENH İÇİN ÇİFT GERGİ VE TEK ASKI TAKIMI SATIN ALINACAKTIR. 1 1500 adet çift gergi ve 500 adet tek askı takımı kapalı zarfla teklif almak suretıyle satın almacaktır. 2 Şannameler, Meşrutıyet Cad. Asmalımescit Sok. No: 63 Tepebaşı/lstanbul adresindeki müessesemiz Makıne tkmal ve Satınalma Grup Müdurlüğu'nden 7.500. TL. bedelle temin edilebılir. 3 Bu ihalemn geçicı temınat tutarı 800.000. TL.dir. 4 Teklif mektuplan en geç 26 Hazıran 1985 gunu saat 10.00'a kadar müessesemiz Muhaberat Servısi'ne elden verilecek ve aynı gün saat 10.30'da alenen açılacaktır. 5 Kurumumuz, 2886 sayılı yasaya tabı değıldır Basın: 18679 Bu yaz ilk kez, yepyeni, farklı bir serinletici ile tanışacaksınız: Nescafe Frappe... Nescafe ile hazırlanan... Serin serin yudumlanan... Avrupa'da yıllardır ıçilen... Nescafe Frappe ile tanışacaksınız... Çok seveceksiniz! (Bastaraft 1. Sayfada) biliyor. Savcı Marini de Kızıl Tugayların bir başka fraksiyonunun davasında savcılık yapmış. Oldukça yetenekli bir savcı. O da suçun önce "örgüt yapısı" ile birlikte ele alınması görüşünde. Bu yüzden bu aşamada dikkatler daha çok ülkücü örgütler üzerine yoğunlaşıyor. Antonov'a sıra geldiğinde sorulann yönü değişecek. Başkan Santiapichi sabırlı, Marini ise öfkeli ve aceleci. Ağca," KGB, Sovyetier, Bulgarlar"diye İtalyanca söylev vermeye başlayınca Marini hemen yerinden fırlayıp"rVufı/K ÇBKme, ne soruyorsak ona yanıt ver" diye bağırıyor. Santiapichi de zaman zaman Ağca'ya bağırarak benzer sözler söylüyor ama hemen sonra ses tonunu yavaşlatarak "Gerçekleri anlat, senin için daha iyi olur," diye Ağca'yı konuşmaya zorluyor. Savcı Marini'ye dönüp"Saö/rt ol" diyor: Daha çok zamantmız var. Santiapichi şöyle bir yol izliyor: Önceki Türkiye'deki eylemlerle ilgili sorular soruyor. Sonra birdenbire Papa suikastına geliyor. Türkiye ile ilgili sorulann bittiğini sanıyorsunuz. O yine İpekçi cinayetine ve cezaevinden kaçışa dönüyor. Sanıyorum, bu yolla aynı olay üzerinde çelişkili ifadeler yakalamaya çalıştyor. Ağca, İpekçi cinayeti ile ilgili sorulan yanıtlamak istemiyor. Sorulan sorular karşısında bocalıyor, şaşırıyor. Sık sık çelişkiye düşüyor. Bunu anladığı için de İpekçi cinayeti ile ilgili sorulara, "Bu olayın Papa suikastı ile ilgisi ne?" diye yanıt verip, bu konuda konuşmayacağını söylüyor ve açıklamalarını o noktada kesiyor. Ama Mehmet Şener'i, Yavuz Çaylan'ı, Doğan Yıldırım'ı da korumadan edemiyor. Santiapichi'nin sorgu yöntemi Ömer Bağcı'yı tam anlamryla çökertmiş durumda. Başkan bu yöntemle silahın Ağca tarafından Olten kentine nasıl getirildiğini, sonra Milano'da nasıl Ağca'ya teslim edildiğini bir bir kanıtladı. Suikasta Olten Ülkü Ocağı Başkanı Eyüp Erdem ile Mahmut Inan adlı bir başka ülkücünün de katılmış olabilecekleri yolunda ifade aldı. Başkan, Ağca'dan Bağcı'nın silah ile ilgili sözlerini doğrulayıcı ifade almak istiyor. Eğer bu noktada Bağcı ile Ağca'nın ifadeleri arasında uyum sağlanırsa, Başkan biradım daha ileri giderek, bu ilişkilerin, Avrupa Ülkücü Türk Derneklerı Federasyonu Başkanı Musa Serdar Çelebi'nin emriyle sağlanıp sağlanmadığını araştıracak. Gerek Savcı Marini, gerekse Başkan Santiapichi, Bağcı'nın bir "örgüt adamı" olduğu kanısına varmışlar. BU düşünceterini sorduklan sorulardan çıkarmak çok kolay.. Bağcı'nın İstanbul K. Çekmece'de MHP Avrupa Başmüfettişi ve Hergün Gazetesi Genel Yayın Müdürü Enver Altaylı aracıltğıyla arsa satın alması da, örgütün, Ağca'nın sılahını saklaması ve sonra kendisine teslimi için çıkar sağlaması olarak yorumlanıyor. Başkan ve savcı bu kanıdalar. Bu haftanın konusu herhalde şunlar oiacak: Olten Ülkü Ocağı yöneticileri Ağca ile kimlerin aracılığıyla ilışki kurdular? Ağca ve Şener niçin Olten'e geldiler? Bu ılişkıleri kimler sağladı? Bu ilişkilerin Avrupa Ülkücü Türk Demeklen Federasyonu Başkanı Çelebi tarafından sağlandığı kuşkusu söz konusu. Çelebi de bu nedenle tutuklu. Ağca ve Çelebi'nin yanıtlarında böyle bir sonuç çıkar ve bu anlatımlar daha başka kanıtlarla doğrulanırsa, o zaman suikast girişimi anına kadarki gelişmeler hep "ülkücü örgüt işi" olarak yorumlanacak. Ama iş bununla bitmiyor. Çelebi ve Otten Ülkü Ocağı yöneticileri Ağca'nın Papa'ya ateş edeceğini biliyoriar mıydı, bilmiyorlar mıydı? Bağcı, "Silah verdim, ama suikast amacı ile kullanılacağını bilmiyordum" diyor. Çelebi'nin de buna benzer ifadeler vereceği sanılıyor. Oral Çelik ortalarda yok. Serdar Çelebi de "Suikastla ilgim yok" dedtğine göre, suikastın amacı nedir, bunu çözmek gittikçe güçlesiyor. Ülkücü örgütlerin ve Bulgariarın suikasta katıldıklan yolundaki dayanak, yalnızca Ağca'nın birbirinj tutmayan ifadeleri ise şimdilik öyle görünüyor sanıklan bu nedenle mahkum etmek gün gectikçe güçlesiyor. Ruh hastası izienimi yeren ve kendisinin "Hz. Isa" olduğunu söyleyen bir tanık ifadesine bakılarak, kimse mahkum edilemez. Başkan bunu anladığı için çeşitli ifadeler arasındaki benzer noktaları araştırmaya yöneliyor. Ağca hep birtakım gerçekleri yalanlarla karıştırıp sunuyor. Santiapichi de bunu anladığı için yalanların içinden gerçekleri ayıklamaya çalışıyor. Ne yalan söyleyeyim, benim derdim Papa suikastı değil, ipekçi cinayeti. Amacım İpekçi cinayeti ile ilgili yeni ıpuçları bulabilmek. Ağca'nın ipekçi cınayetinden önce ve sonra ülkücülerle beraber olduğu bugüne dek yeterince kanıtiandı. Santtapichı'nin yalardann ıçınden ayıkladığı gerçekierie bu ilişkiler biraz daha aydınlandı. Ancak bu aşamaya kadar Papa suikastı ile ilgili elle tutulur bir kanrt ortaya çıkmadı. Suikast girişimlnin nedeni anlaşılamadı. Böyle giderse, Antonov da Çelebi de beraat ederler, kabak Bağcı'nın başına patlar. Bu arada Ağca'nın İpekçi cinayetinden Papa suikastına kadar ülkücü örgüt ve kişiler tarafından korunup kollandığı da yadsınmaz biçimde ortaya çıkar. Türk yetkililerine düşen gorev de ortaya çıkan bu kanıtları eldeki bilgilerle karşılaştırıp İpekçi olayını iyice derinlestirmek değil midir? "Ateş düştüğü yeh yakar." Bizim içimiz de ipekçi cinayeti nedeniyle yanıyor. Minik (Baştarafı 10. Sayfada) (İ.Y.I.), 100 metre karbagalama (1517 yaş): Banu Vahapoğlu 1.22.51 (G.S.). ERKEKLER: * Frappe nasıl hazırtanır? (İki kişilik.) 3 latk kaşığı (ya da 3 poşet) Nescafe Ctassc ve damak beğenınıze gore 56 tatlı kaşığı sekerı çok az ıkk suyla çalkalama Kabında çalkalayarak erıtın Uzerıne 2 oria boy bardak soğuk sul (ya da su) ve 34 parça tmz ekleyerek ıvce, çaikalayın Oluşan kopuidu txjz gıt» karışoı baruaklara aKtarafak 'sewıs yapır Arzu euersenız kopuk uzerıne krem şanlıyı ya da rendelenmış çıkoOta ekjeyebıhrsınz Frappe Nescate Classıc le rıazrla™ Nescafe dunyanın her yennde rtazr kahve ile ozdeşieşmış Nestleye aıt tesatı markadr NESCAFE Arbk konukiannıza Frappe Ikram edin! Armağanlı özel ambalajı tukenmeden alın. 100 metre serbest (10 yaş): Derya Büyukuncu 1.08.21 (G.S.), 200 metre serbest (11 yaş): Korcan Demircioglu 2.31.82 (G.S.), 12 yaş: Emrah Gultekin 2.30.60 (G.S.), 400 metre serbest, 1314 yaş: Burak Bilgutay 5.04.63 (I.Y.I.), 1517 yaş: Cem Onat 4.44.15 (G.S.), 200 metre kanşık, 1314 yaş: Tansu Gökçen 3.03.11 (l.Y.l.)