Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 NİSAN 1985 HABERLER CUMHURİYET/7* Avcı: DYPyi kendî ellerimle başka birisîne teslim etmem ÇAĞLAYANGİL CİNDORUK KOCAYISUFPAŞAOGLL Doğru ifoUcıdar kongrelerde coştu NEW YORK'tan YALÇIN P O Ğ A N KAM Ozal, alacağı Amerikan yardımında "hibe"den vazgeçmek, "geri ödenmeyen krediler" faslına girmek i.stiyor. Tıpki Mısır ve Israil gibı. Özal'ın ABD'deki yardım pazarlığmın ana konusu artık bu olacak. Kovandaki an cüssesi kadar yük taşır, küheylana benzemez Haber Merkezi Doğru Yo! Partisi'nin ilçe kongreleri sürüyor. DYP'nin ağır topları katıldıkları kongrelerde ilginç konuşmalar yaptılar. Genel Başkan Yıldırun Avcı, Denizli'deki konuşmasında, "Buraya kadar getirdiğim partiyi başkasına teslim etmem. Benden bunu hiç kimse beklemesin. DYP'de dışarıdan genel başkan arama çaiışması yoktur" dedi. İhsan Sabri Çağlayangil, Anavatan Partisi'ne çatarken, "Kovadaki an ne kadar giiçiii olursa olsun, cüssesi kadar yük taşır, küheylana benzemez ki" diye konuştu. Hüsamettin Cindoruk, "tki yaşındaki parti Calp: DSP sermayenin yeni bir oyunudur HP Hatay ve Uşak il kongreleri yapıldı. Haber Merkezi HP'nın Hatay ve Uşak il kongreleri yapıldı. Partisinin Hatay il kongresinde konuşan Genel Başkan Necdet Calp, "DSP sermayenin yeni bir oyunudur, kanmayınız" dedi. HP Genel Sekreteri Yılmaz Hastürk 'ün de kauldığı Uşak il kongresinde işçilerin yatırımlarıyla kurulan birçok halk şirketinin ekonomik krize girmesi nedeniyle ucuz fıyatlarla holdinglere devredildiğini söyledi. HP Hatay İl Kongresi'nde konuşan Calp, Türk solunu iktidara götürecek yolun bütün sosyal demokratların tek çatı altında toplanması olduğunu belirterek şu görüşleri savundu: "Bu nedenle tüm sosyal demokratlan tek çatı altında toplanmaya çagınyonım. Bunu başarabilirsek Uk seçimde mutlaka iktidara geiecegiz. Bu şekilde halkın iktidannı kurarak arzumuza kavuşmuş olacagız." Calp konuşmasında Rahşan Ecevit tarafından kuruluş çalışmaları sürdürülen DSP'yi "sermayenin solu parcalamak için hazırladıgı yeni bir oyun" biçiminde niteledi. Calp dün Antakya'da düzenlediği basın toplantısında da hükümetin politikasını eleştirerek ANAP iktidannın özellikle işe girme ve çıkartmada partizanlık güttüğünü öne sürdü. Allah nazardan saklasın günden güne serpildi, gelişti, ama doğar doğmaz tutulduğu zam illeti bir türlü yakasını bırakmaAvcı: Teslim etmem dı, dişleri, milleti habire kemirDENtZLtDYP Genel Başmeye başiadı. Ortadirek bel kanı Yüdınm Avcı, kendi memverdi" biçiminde konuştu. leketi olan Denizli'de merkez ilHeyecanlı topluluklann eski çe kongresine geldiğinde kentte günleri hatırlattığını, göğus kabüyük coşkuyla karşılandı. Albarttığını vurgulayan Çağlayankışlar arasında çıktığı kürsüde, Çağlayangil: An. gil, "Af istemediklerini, affın partiyi buraya kadar kendisinin soça verilen cezanın ortadan kalgetirdiğıni belirterek, şöyle ko küheylana benzemez dırılması olduğunu" belirterek, nuştu: İZMtTMerkez ilçe kongre"Yargı onüne çıkmadım. Ben sine thsan Sabri Çağlayangil'le "Bugüne degin parti genel meclis ozel bir yasayla bütün poHüsamettin Cindoruk ve îstanbaşkanlıgını şerefunle yiinıttüm. litikacılan affetsin demiyorum. bul İl Başkanı Yaşar Keçeli de Eğer Büyük Kongrede delegeler Bir konunun aydınlanmasını tekrar bana görev verirlerse, şe katıldı. Diğer parti temsikileri de istiyonım" dedi. refimk yine yürütürüm. Bu par kongreyi izlediler. Çağlayangil Çağlayangil sözlerini şöyle surdürdü: "Kurbağanın inefe imrenmesi gibi bizim iktidar da ABD'ye heves etti. Onlar yapıyoriar da biz niye yapmayalım diye bir liberal ekonomidir lullurdular. Liberal ekonomi tutariı şey ama ulke, gelişmesini tamamlamamışsa yan tedbirler de lazım. Olur olmaz seyleri ithal yolunu boş bırakırsan domatesin tanesini 25, kabagın 100, zeytinin tanesini 5 liraya yersin. Bugünkü ekonomi politikası 24 Ocak kararlannın uzantısıdır. Onu da siz ortaya çıkardınız. Demek ki kabahat yine sizde diye bize çatanlar göriilüyor: Bana bunu söyleyen bir büyükelçiye 'evet 24 Ocak kararları eski ama onları yanlış uygulayarak vanlan dikenli tarlalar yeni' dedim. Niye ABD aynı modelle başarıya ulaştı da bizim toramanbaba yaya kaldı? Diye merak ediyorsanız sebebi basit. Kovandaki an, ne kadar guçlü olursa SODEPtstanbultlMerkezi'nin düzenlediği "lşolsun, cüssesi kadar yük taşır. f / Konseyi" toplantısında konuşan Korel Göymen, işçi haklan için açık hava toplantüan ve mitingler yapacaklaruu söyiedi. tl Bafkanı Göymen, "Sosyal de Küheylana benzemez ki.." mokratkmn birtiğjni engeUeyki her türtii davranıştan kaçınmalıyız" diye konuştu. tlçekrden geien işçi kom Çağlayangil şöyle devam etti: mitelai ve il yönetim kurulunun katüdığı tşçi Konseyi Toplantısında konuşan tl Başkanı Korel Göymen, "Partiler inançla yaşarlar. tkSODEFin "emeğe destek ve emekle bütünleşme seferberliği" açtığmı betirtn. Göymen, devam etmekte olan tidar geçicidir. Petekte bal bitinişçi kıyum, sahle iflaslar ve hayat pahahlığma karşı tek bir ağızdan naykırmak için mitingler yapmayı pUm ce kovanda an kalmaz. Bu ülkelâdıklarvu söyledi Göymen, "Açık hava toplantüan için Genel Merkez den izin istedik. Olumlu yanıt aur nin ANAP'sız da yaşayabilecesak, sıkıyönetimden gerekli izni isteyeceğiz. Şimdiden bunun hazırlığuu yapmalıyız" dedi ğini, demokrasinin bir akrobası değil, millete ve sadece millele dayanan bir rejim olduğunu iktidan y urütenler unutmamalıdırlar. Solcu arkadaşlanmıza şunu soylemek isteriz. Siyasetçilere konan yasak, sagı solu ayırt etmeden konulmuştur." lerle, 40 yıllık demokrasinin taşınamayacağını" söyledi. ragı hiç düşürmedim, bundan sonra da kimseye vermem. Buraya kadar getirdiğim partiyi kendi ellerimle başkasına teslim etmem. Benden bunu hiç kimse beklemesin. DYP'de dışardan genel başkan arama çaiışması yoktur." da yapılan kongreye davulzuma ile karşılanarak girdiler. Bu arada "Muhteşem Süleyman" sloganı ortalığı çınlattı. Çağlayangil, konuşmasında başbakan ve hükümeti sert bir biçimde eleştirdi. "Bu millet, bu gidişe beş yıl ne tahammül eder, ne de dayanır. tktidar partisinin doğrultusu felaketten başka bir şey göstermiyor" dedi. Yazılı konuşmasında, "tktidar, bugün, bir yıl beş ay 25 günlüklür. tnsan yavrusu olsaydı çoktan sütten kesilip, yürümeye başlardı" diyen Çağlayangil, "1,5 yaşına basan toramanımız Iki yaşındaki partilerle 40 yılhk demokrasi elbette yürümez ve Cindoruk, Emek Sineması'ntiyi buraya kadar getirdim, bay Büyük Türkiye idealini gerçekleştirmek için erken seçim istiyoruz Turgut Ûzal, New York'ta Hariey Otel'de TurkAmerikan Derneği üyelerine konuşması sırasında... Beklenmeyen hiraftan Amerikan Yardımına NEW YORK "Ben altı yıl önce yalan söyledim, Johnny o zaman beni iğfal etmemişti, şimdi vicdan azabı duyuyorum. Onu hapisten çıkartın." Ne Cenevre'de silahsızlanma görüşmeleri, ne Japonların Amerika'ya yılda 3 milyon daha fazla araba satacaklarına ilişkin kararları, ne de ünlü ressam Chagall'ın ölümü... Hiçbiri şu anda Mary'nin itiraflarına ilişkin haberden daha önemli değil. Tüm Amerika, televizyonlarda ve gazetelerde bu olayı tartışıyor. Altı yıl kadar önce sevdiği, ama kendisiyle evlenmek istemediği için "Beni iğfal etti" diyerek mahkemeye başvuran Mary, bu günlerde gerçeği açıkladı. Zorla tecavüz diye bir olay yok. Sevgilisini yalan ifadeyle hapse attıran genç kadın, şu sıralarda evliliğini de hiçe sayıyor. Taiihsiz âşık Johnny ise hapisten çıkacağı günü beklerken bütün televizyonlar ve gazeteler demecıni patlatıyor: "Onu ben affettim. Kendisi herhalde bir bunalım geçirmiştir. Bundan sonraki yaşamında kendisine mutluluklar dilerim." Birdenbire üne kavuşan Johnny, Amerikan halkının gözünde bu davranışından dolayı "örnek âşık" olarak gösteriliyor. Amerika, kendi vicdanında ve hukukunda "bekJenmeye itirafı" tartışırken, Başbakan Özal'ın katdığı Astoria'nın telefonlan VVashıngton ile Ankara arasında sıkışmış, kendine özgü bir başka dünyayı kurmaya çalışıyor. Yarın VVashington'da hangi konulann sergileneceği tahmine yöneliyor. Ya da tam tersine "hangi konulann gelmemesigerektiğini" karşıdakilere anlatmayı deniyor. Örneğın, Ortadoğu ülkelerine ve Sovyetlere yönelik radyo yayın istasyonu kurulması son iki günlük yoğun çalışmalardan sonra gündemden kaldırıldı. Amerıkalıların artık böyle bir öneriyi getirmelerini kimse beklemiyor, Ozal ve çevresi, VVashington'da resmi görüşmelere başlamadan önce bir kural koydu: Türkiye ile Amerika arasmdaki ilişkileri bundan sonra öyle ayarlayalım ki, ilişkilerimiz hafif rüzgârlarla nezleye tutulmasın. Hemen buna ek olarak bir başka düşünce daha geliştirildi: "Türkiye'nin stratejik vejeopolotikkonumunu pazarlıklardan uzak tutalım. Bu politikayı artık değiştirelim. Peki, yerine ne koyalım?" İşte, işin tam burasında Özal, belki de yeni oda komşusu Stavros Niarkos'tan esınlenmiştir. VVatdort Astoria'nın ünlü müşterileri giderek artıyor. Filipin diktatörünün güzel eşi Imelda'dan sonra şimdi ünlü Yunan milyarderi ve armatör Niarkos, Özal ailesine komşu olarak geldi. Yani şu anda Niarkos ailesinin en büyüğü "baba Niarkos" Ozal'la otelde aynı katta kalıyor. Niarkos'un geçen akşam verilen biryemekte Özal'ın çevresiyle tanıştığı ve onlarla sohbet ettiği kimsenin gözünden kaçmadı. Amerika'yı ve Amerikalıları çok iyi tanıyan ünlü armatör, Özal'ın ekibıne belki de yeni düşünceler aşılamıştır. Öyle olmasa Özal "Amerikan yardımı" konusundaki politikasını aniden neden değiştirmiş olsun? Fantezileri bir yana bırakırsak şunu görebilmemiz mümkün olabilir: Buraya gelmeden önce çeşitli Amerikan dergilerine verdiği demeçlerde, "Beyaz Saray'da Amerikan yardımının arttınlmasına çalışacağım" diyen Başbakan, son birkaç gündür bunun tam tersini söylemeye başiadı. Bunun altında yatan çok ciddi politika değişikliği şöyle özetlenebilir: Amerika verdiği yardımlara da iki türlü kolaylık sağlıyor. IIki "hibe", ikincisi "geri ödenmeyen krediler." İkisi arasında çok önemli bir fark var. Gerçi her iki şıkta da kredi geri ödenmiyor. Ama, Amerikan yasalarına göre yardım, hibe şeklinde verilirse, verilen malzemeyi Amerika denetleyebiliyor. Hibeye ancak belli mallar ve malzemeler konu olabiliyor. Onlan da Amerika, kendi istediği alanda kullandırıyor, ya da 1963'te olduğu gibi, kullandırmıyor. 1963'te İsmet Paşa'mn tam Kıbrıs'a çıkma kararını verdiği günlerde "Bu malzemeyi kullanamazsınız" diyen ABD Başkanı Johnson, işte bu sözlerdeki gücünü sadece Amerika'nın dünyaya egemen politikasından değii, ama verilen yardımın hibe olması niteliğınden alıyor. Şimdi Özal, alacağı Amerikan yardımlannda hibeden vazgeçmek istiyor. Bunun yerine "geri ödenmeyen krediler" faslına girmek istiyor. Tıpkı Mısır ve İsrail gibi. 1997 yılında Amerikan yardımının yaklaşık 1 milyar dolarlık bölümü ana para ve faiz olarak geri ödenecek. İşte bu noktada hem miktarın kendisinden, hem de verilecek malzemenin herhangi bir denetimden bağımsız kılınması amacıyla Özal'ın VVashington'daki pazarlığı bundan sonraki Amerikan yardımının geri ödenmeyen krediler faslından geçmesine yönelik olacak. Herkesın kendi dünyası var. Ülkelerin de kendi dünyaları var. Koskoca 250 milyonluk toplum, 6 yıllık umutsuz aşka dönük beklenmeyen itiraflarla çalkalanırken, öte tarafta 50 milyonluk bir ülkenin Başbakanı nereden neyi, nasıl kopartırım diye Şikago VVashington New York arasında dönüp dolaşıyor. EMEK AKMNK T.A.Ş. UMUM MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN tnönü: Biz işimize bakalım SEMSVLA MÜFETTIS MUHVINİ ALINACAKTIR SINfiVA KATILACAKLARIN: 1 T C vatandaşı ve erkek olması, 2 13 Nısan 1985 sınav tanhınde 30 yaşını doldurmamış bulunması, (13 Nısan 1955 tarırunden oncekı doğumlular sınava katılamazlar.) 3 Askerhk gorevını yapmış olması (Herhangı bir nedenle askerhk hızmetı dışı bırakılmış olanlar sınava katılamazlar), 4 Sağlık durumunun Turkıye'nın her yerınde gorev yapmaya ve yolculuklara elverışh olması, 5 Hukuk, Iktısat, Malıye, İşletme ve Iş Idaresı ile ilgılı oğrebm yapan: Ünıversıte, Akademı ve Yuksek Okullar ya da bunlara eşıtlığı Bakanhkça onaylanmış olan Turkıye'dekı ve Yabancı Ulkelerdekı Ünıversıte, Akademı veya Yuksek Okullar'dan bırını bıtırmesı, 6 Daha once Akbank T A Ş Mufettış Muavınhğı sınavına bir defadan fazla katümamış olması, 7 Herhangı bir muessese veya kuıuma kaışı hizmet yukumlüluğu bulunmaması, gereklıdır Cindoruk: Bilen ve bilmeyen Hüsamettin Cindoruk, Türkiye' nin siyasi bir bunalım içinde olduğunu belirterek, " 6 Kasım seçimleri iki dereceli yapılmıştır. Millet müsaade edilenleri seçmeye mecbur bırakılmıştır. Bilenler ve bilen değil, bilmeyenler seçilmiştir " dedi. Cumhuriyetin 60, demokrasinin 40 yaşını doldurduğunu belirten Cindoruk, "En yaşlı partimiz henüz 2 yaşındadır. Demokrasinin 38 yılı boşuna harcandı. 2 yaşındaki partilerle 30 yıllık demokrasi elbette yürümez. Biz 40 yıllık demokrasimizin 40 yıllık fikir akımını temsil ediyoruz. Millet 40 yıldır bizden vazgeçmedi, yine vazgeçmeyecektir" diye ekledi. ANKABA'nın tasına bak Şişman vatandaşın çilesi Yasak KİT Komisyonu'nda Et Balık Kurumu'nun hesapları görüşülürken, tencerede "Et mi, dert mi?" kaynıyor tartışması yapıldı. MDP'li Yılmaz Hocaoğlu, kurum hesapları üzerinde konuşurken, "Ortadirek diye tanımladıkları sabit ve dar gelırli vatandaşın tenceresinde artık bugün et yerine dert kaynamaktadır" dedi. Hocaoğlu'na cevap veren ANAP'lı Osman Işık: Kimse, dedi, etsizlikten kıvrım kıvnm kıvranmıyor. Şehirlerde yaşayan vatandaşlarımız fazla kilolarını atmak için çile çekiyorlar, bu fazla ekmek yemekten değil, et yemekten kaynaklanıyor. Işık'ın bu parlak yanıtına üyelerin kimi güldü, kimi "fesüpanallah" çekti. Ama kimse de kalkıp Türkiye'de kilo atmanın "milli bir mesele" olmadığını, bunun iktidarm, dahadoğrusu "Başbakanın kişisel meselesi" olduğunu söylemedi. Suskunluğun nedenini daha sonra bir komisyon üyesi şöyle açıkladı: Efendim, Özal şu anda Amerika'da. Gerçi daha önce bu ülkeye kişisel bir mesele, yani kilo atmak için gıtmişti. Ama şimdi, Türkiye'nin meseleieri için gitti. Başbakanın kıtolarından söz etmek, "yıkıcı, zayıflatıcı" muhalefet yapmak olur. Bunu dönüşüne saklıyoruz. sözcük TBMM Başkanı Karaduman, Meclisin düzenlediği 23 Nisan kutlama programını bir basın toplantısı ile açıkladı. Bir gazetecı Karaduman'a sordu: Ulusal sözcüğünü TRT yasakladı. Oysaki yasada bayramın adı Ulusal Egemenlık ve Çocuk Bayramı. TRT bu yasak sözcüğü yeniden kullanacak mı? TRT Genel Müdürü ile görüştünüz mü? Karaduman yanıtladı: Evet, yasada "ulusal egemenlik" sözü kullanılıyor. Programda kullandığımız kavram ise, "millı egemenlık" biz bu sözü benimsedik. TRT Genel Müdürü ife görüşmeye gerek yok. Karaduman basın toplantısında bir kitapçık dağıttı. Başlığı "Milli Egemenlık ve Çocuk Bayramı." Doğumunun 100. Yılında îsmet înönü Konferansları'na katılmak üzere Malatya'ya giden Erdal înönü "Birleşmek istiyoruz" dedi. MALATYA, (Cumburiyet) Malatya İnönü Üniversitesi tarafından düzenlenen "Doğumunun 100. Yılında înönü Konferanslan" dirisine katılmak üzere SODEP Genel Başkanı Erdal tnönü ve çok sayıda bilim adamı Malatya'ya gitti. Havaalanında kalabalık bir partili topluluğu tarafından karşılanan Înönü DSP'ye yönelik olarak, "Kurulmamış bir parti için konuşmak istemiyorum. Biz kendi işimize bakalım. Halk bizden iktidar istiyor" dedi. "Solda birleşme" konusunda bir soruya da İnönü, "Birleşmek istiyoruz" karşıkğını verdi. Bugün başlayacak olan "Konferanslar dizisi" ile ilgili olarak yanında kızkardeşi Özden Toker ve yeğeni Gülsüm BUgehan ile birlikte Malatya'ya giden İnönü, parti il merkezine uğradı ve partililerle bir süre sohbet etti. lnönü'ye en çok "HP Ue birieşme" ve "DSP' ile ilgili sorular soruldu. İnönü de il ve ilçe yöneticilerine, "Nasıl partimize çok üye yazıyor musunuz?" ve "Dogru Yol'un durumu nasıl?" sorulannı yöneltti. İnönü'nün bugün ve yarın izleyeceği "İsmet Paşa'mn Kurmaylık Yönü ve Ulusal Savaşçı Gücii", "tsmet Paşa'mn Diploıasi Yönü ve Uluslararası Banşçı Gücü", "Devlet Adamı ve Demokrasinin Kurucusu Olarak İsmet tnönü", "tsmet tnönu'nun Ekonomik, Sosyal ve Kulturel Politikası" adlı konferanslar dizisine birçok tanmmış bilim adamı katılacak. Dün de aynca Malatya'da "Doğumunun 100. Yıhnda İnönü" resim sergisi açıldı. Kocayusufpaşaoğlu: Erken seçim ADANA Adana Merkez İlçe Kongresi'nde "Muhteşem Suleyman", "Büyük Türkiye" sloganlan arasında kürsüye çıkan DYP Genel Başkan Yardımcısı Nazif Kocayusufpaşaoglu, "Büyük Türkiye idealini gerçekleştirmek için erken seçim istiyoruz. Burada açıkça söylüyorum, iktidara geldikten 6 ay içinde vatandaşımızı şu an çekmekte oldugu sıkıntılardan kurtaracağız. Bunun için plan ve programırau hazırdu" diye konuştu. SINfiV YÖNTEMİ PROGRAMI VE TARİHİ: 1 Sınavlar yazılı ve sozlu olmak uzere ıkı bolumdur 2Yazılı sınav 13 ve 14 Nisan 1985 (CıunartesiPazar günlennde) Istanbul, Ankara ve Izmır'de yapılacaktır Yazılı sınavı kazananlar Istanbul'da Akbank T A Ş Umum Mudurluk bınasında sozlu sınava ahnacaklardır 3 Yazılı sınav, ^ a) Genel Yetenek TEST1NDEN, b) Hukuk, İktısat, Tican Hesap ve Muhasebe konularım ıçeren bılgi 1ESTINDEN, c) Kompozısyondan, d) Yabancı dılden, oluşmaktadu 4 Yabancı dıl sınavı baraj oimayıp, yabancı dıl bılgısı dığer sınavlarda başanlı olmak koşuluyla oncelık sebebı olarak değerlendırılecektır Göüıan: Hodri meydan ANKARA Çankaya İlçe Kongresi'nde DYP'nin tüm ağır topları hazırdı. Aralannda birçok eski bakan ve parlamencer vardiı / DYP'den katılanlar da Mehmet Gölban, Mehmet Dülger, Tevfik Fikret Alpaslan, Melih Esenbel, Dr. Yusuf Mergen'di. DYP Ankara İl Sekreteri Mustafa Dursun Yangın, Çankaya Belediye Başkan adayı Ali Doğan Ünlü'yü "AP Çankaya Belediye Başkan adayımız" biçiminde tanıtınca yaptığı yanlışlık alkışlandı. Genel Başkan Yardımcısı Gölhan. "Alternatifi millet çıkanr, hodri meydan, erken seçim istiyoruz" dedi. BALDCESÎR Eski milletvekillerinden Behram Eker, Özal'ı eleştirirken, "Özal, ABD'li eski Dışişleri Bakanı Kissinger ile sabah kahvaltısında bulunabilmek için 25 bin dolar veriyor. Tiiyü bitmedik yetimin hakkını yediriyor" dedi. Bakan'ın gazeteciliği EKONOMIST Sağlık Bakanımız Mehmet Aydın, Ankara'nın Altındağ'ında "sıhhı meseleler' üzerinde mıni bir gezi yaptı. Geziye katılan gazeteciler gezi ile değil Bakanın atacağı nutuk ve vereceğı "demeç" ile ilgili idiler. Bakan ise bunun ikısını da yapacak gıbı görunmüyordj. Gazeteciler bunun üzerine ufak sorular atm«ya başladılar: Numune Hastanesi'nin psıkiyatri bölüonünü Göloaşı'na taşıyormuşsunuz, doğru mu° Hıfzıssıhha Enstıtüsu beklenen görevi yerine getırebiliyor mu? Mehmet Aydın gözünü acmıştı. Öyle ayaküstü ydiııt verıp, "'Bakan Altındağ'da cevher yumurtladı" türünden haberlere konu olmaya nıyeti yoktu. üorulara gulerek' Yok, dedi, öyle yağlama; bana ayaküstü basın toplantısı yaptıramazsınız. Sonra Dir bayan gazetecıye döndu: Senin, dedi. haberlerınden memnunum Dürüst ve doğru yazıyorsun. Ama haberlerıne başlık atanlar var ya.. Onlar.. An onlar Ekonomıst bakanımız, bir yıla varmadan belki sağlık sorunlarını oğrenememiştı, ama gazetecıüği başlık atma, pıkaj, montaj incelıklerıne kadar kavramıştı. inşallah sıra sağlık sorunlarına geıeceKtı ankara balı Hayali... YAHYA DEMİREUin Cenevre'deki şirketi silah işleri ile uğraşıyormuş. Hiç sanmam. Olsa olsa bu da "hayali silah ticareti'dir. BA5VURU. 1 Sınav konularım ve gerekli dığer bilgılerı ıçeren açıklama yazısı; Istanbul'da Umum Mudurluğumuz bınasındakı Teftış Heyetı Reısliğırmzden, Ankara, İzmır, Denizli, Adana, Bursa, Edırne, Eskışehır, Samsun, Trabzon, Konya, Dıyarbakır ve Erzmcan'da mevcut Bolge Mudurluklenmızden Istanbul dışındaki butun şubelermızden temın edilebılır 2 Sınava katılacakların (Akbank T.A.Ş. Teftiş Heyeti Reisliği Fmdıklıİstanbul) adresıne engeç 8 Nisan 1985 Pazartesıgunu saat 18 00'e kadaı şahsen veya yazüı başvuru ile istenen belgelen vermeleri gerekmektedır Bilirkişi... OZDAĞLAR Komisyonu, rüşvet olayı için "tatbikat" yapmış. Yetmez; bir de "bilirkişi" seçmek gerekir. Voksa soruşturma eksik kalır. Bilirkişi için Mataracı'yı öneririz. u AKBANK T.A.Ş. u