Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/8 HABFRLER 19 ŞUBA T 1985 Ozetle Yeni fatura tasarısı TBMM'de Ücretlilere fatura karşılığı ödenmekte olan vergi iadesi oranlarını yüzde 20'ye kadar çıkaran yasa tasansı dün Meclis Baskanlığı'na sunuldu. Vergi iadelerinin aylık ödenmeslni ve bin liranın altındaki ftslerln de vergi iadesi kapsamtna almmasmı öngören tasarı önce Bütçe Komisyonu 'nda göruşülecek. Bu arada, olağanüstü hal ilanını gerektiren muhtemel siddet hareketlerinin ortaya çıkması halinde, köylerde geçici köy korucuları görevlendirilmesine ilişkin yasa tasarısı da Meclise verildi. BağKur afftna ilişkin yasa tasarısı yarın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınacak. 48 sanıklı Barıs2 davası Türkali: Dernek yeniden faaüyete geçse üyeliğimi yenilettiririm Dünkü duruşmada sanıklardan Ayfer Coşkun ile TUrgan Arınır'm gıyaben tutuklanmalarına karar verildi. Vedat Türkali savunmasmda, "Türkiye'de her zaman asıl suçluları görmeyip suçsuzlara saldırarak "sokaklarda salkım salkım asılı adamlar görmek istiyorum" diyen Nurettin Aknoz paşaların hizmetindeki adliyeciler de olmuştur dedi. ' tstanbul Haber Servisi Istanbul Sıkıyönetim Komutanhğı (2) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen 48 sanıklı Barış2 davasında 6 kişinin daha sorgusu yapıldı. Mahkeme davanın başladığı günden bu yana duruşmaya katılmayan sanıklar Ayfer Coşkun ile Turgan Arınır'ın gıyaben tutuklanmalarına karar verdi. Selimiye Kışlası'nda saat 10.00'da duruşma başkanı Albay Cahit Yazıcı, duruşma yargıcı Binbaşı Münip Emre, üye yargıç Yüzbaşı Osman Beykal'dan oluşan mahkeme heyeti ile askeri Savcı Yılmaz özyigit'in yerlerini almalarından sonra TYS Yönetim Kurulu üyesi yazar Vedat Türkali'nin sorgusu yapıldı. Türkali, Barış Derneği'nin etkinliklerinin yasal olarak sUrdüğünU, yayımlarının savcılığa gönderildiğini, toplantılara hükümet komiserlerinin katıldığını belirterek, "Eger bunlar vakünde yapdmamışsa, agır bir ihmal suçudur. Eger maksatlı bicimde görmezden gelinmişse, vatandaşa tuzak hazırlamak gibi bir suç oluşmuş demektir. Bu daha da agırdır. Yani bir yasal derneğin faaliyetler zincirinin ayn ayrı her halkasında suç aramak, varsa bulup adaletin geregini yaptırmak her dönemde iktidarların, devletin, sorumlu kurum ve kişilerinin görevidir" dedi. Barış1 davası gerekçeli kararına değinen Türkali, kararda "...TCK'nın devlet aleyhine işlenen cürümlere ilişkin maddelerinin işlemez hale getirilmiş olması ve keza bu maddeleri isleyemez hale getirecek olan ilerici dedikleri hâkim ve savcıların belli görevlerde kadrolaştırılmış, yerleştirilmiş olmasıdır..." dendığini hatırlatarak bunun iddia mantıgı olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: BtR DAVANIN MANTIĞI "Bu ttlkede 150 yıldır yürütülen düşünce özgurliigü miicadelesinin son halkalarından biridir bu dava. Bi/t göre olay da budur. Savcının iddialarının altında yatan gerçek de budur. Tiirkiye'de her zaman asıl suçluları görmeyip sucsuzlara saldırarak 'sokaklarda salkım salkım asılı adamlar görmek istiyorum" diyen Nurettin Aknoz paşaların hizmetindeki adliyeciler de olmuştur. Bu sözii duyar duymaz istifa edcn askeri hukukçular da... Genellikle iktidarlarla vatan kaygısıyla bir şeyler diişünmek, yapmak isteyen kişilerin aydınların arasında tarihimizden siiriip gelen bu mücadelede herkes kendl kişiligine uygun buldugu yanda yerini alınakta özgürdur. Bir davanın mantıgı kişisel suçlamayı aşarsa butiın bir devlet yapısına saldın niteligine dönüşürse, artık o, adaletin mantıgı degil, bir karşı Ihtllalin mantıgıdır." Türkali, derneğin faaliyetleri durduruluncaya kadar Barış Derneği üyesi olduğunu, dernek yeniden faaliyete geçse hemen başvurup üyeliğini yenilettireceğini belirterek, "Bu bir inatlaşma, nisbet verme degil, yurduma, halkıma olan sevgimin, baglılıgımın, bir yazar olarak larihe karşı sorumluluğumun geregidir" dedi. Türkali, daha sonra insanlık tarihinin en tehlikeli dönemini yaşadığını, silahlanmanın engellenemcdiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Uiinyanın içinde kıvrandığı böyle hir dönemde tarihten ibret almasını bilmeyen, insanın kıstınldıgı nükleer çıkmazın boyutlarını kavramakta yetersiz dar görüşlii yöneticiler elinde olmak her millet için talihsizliktir. Asıl biiyiik tehlike de budur. İçtenlikli, yurtsever kaygılarımızın mahkemenizce anlaşılacagına, geregi gibi degerlendirilecegine inanıyorum." Sanık Avukat Özgiil Erten de iddianamede dolaylı suç arandığını belirtti. Grafiker Sadık Karamustafa insanların barış içinde yaşamasından yana olduğunu vurgulayarak, "Barışçı olmak soyut degildir. Bans için caba göstermek gerekir" dedi. Dr. Mehmet Okçuoglu da, bir hekim olarak hayatı boyunca insanlan kurtarmak için çahştığını ve insanların sevgi, banş içinde yaşamasını istediğini söyleyerek, bu nedenlerle Barış Derneği üyesi olduğunu bildirdi. tşçi emeklisi Nurettin Osman Çavdargil de 2. Dünya Savaşı'na değinerek bu savaşın acılannı yaşadığını ve bu nedenlerle Barış Derneği üyesi olduğunu vurguladı. Mahkeme daha sonra sendikacı Sadettin Ülfer'in sorgusunun yapıldığını belirtti ve sorgusu yapılan sanıkların duruşmadan vareste tutulmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca TCY'nın 141/5. maddesi gereğince yargılanan sanıklarTurgan Arınır ve Ayfer Coşkun'un yapılan aramalara rağmen bulunamadığını, yurt dışına çıkmış oldulklarının bildirildiğini açıklayarak sanıkların gıyaben tutuklanmasına karar verdi. Gönensin hakkında POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Dil Sevgisi Istanbul Haber Servisi Gazetemiz Yazı lşleri Müdürü Okay Gönensin hakkında, 2969 sayılı yasaya aykırı davrandığı gerekçesiyle 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı (2) Numaralı Askeri Mahkemesi'nce dava açıldı. 4 Şubat 1985 günlü gazetemizde yayımlanan "KDV muhalifi ANAP'Iİ Güleçek: Özal Bir liderin Yetiştlrdigi Güçlü Teknisyen" başlıklı haberde ANAP Ankara Milletyekili Abdullah Nejat Gülecek'in sözlerine yer verildiği ve bu sözlerde kapatılan bir siyasi parti lideri hakkında övücü beyanların yer aldığı ileri sürülüyor. Gönensin'in 12 Eylül öncesi siyasi çekişme ve çatışma ortamını yaratacak nitelikte yayın yaptığı belirtilerek 5680 sayılı yasanın 16/1. maddesi göz önüne alınarak 2969 sayılı yasanın 1/d maddesi gereğince cezalandırılması isteniyor. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu üstadımızın bir yazısında görmüştüm (Cumhuriyet 27 Ocak 1985), utanmak sözcüğü ateş anlamına gelen ut'tan türemış. Ut, ateş demek. Öyle ise ateş karşısında kalmaya, utanma dendiği gibi, gene ateş karşısında kişi çok durursa kızarır da. Dernek kızarmak kavramı da, ateş karşısında durmadan geliyor. Üstat, önce Kamusu Türki'yi, sonra da öteki sözlüklerı karıştırmış, bu sonuca varmış. Prof. Mehmet Kaplan da, okumak sözcüğünün ok atmaktan geldiğini yazıyordu (Gösteri dergisi sayı 20, Temmuz 1982). Dilimizde okumak sözünün kök anlamı, uzakta olanı, gözle görülmeyeni yakına çağırma oluyor. Atalanmız savaşlarda okla haberleşirlermiş. Çocukluğumdan bilirim Orta Anadolu'da düğüne, nişana, sünnete çağrıya 'okuma' denir. Şöyle ki, 'Hasanlar sünnet yapmışlar, bızi okumadılar, çok ayıp!.' derler. Burda okuma çağrı, davet anlamınadır. Prof. Mehmet Kaplan, "Dua okumak da Tanrı'yı yardıma çağırmak manasına gelir" diyor. Ismet Zekı Eyüboğlu da, "Bugün en soyut varlığı yansıtan bir kavram bile başlangıçta doğanın ürünüydü. Düşünce dediğimiz, eskilerin 'fikir'le karşıladıkları soyut varlık bile bir nesnenin yüksekten düşmesiolayını dile getiren 'düşmek'le eskidilde 'tüşmek'le ilgilidir" diyor (Gösteri Temmuz 1982). Yasaklanan sözcükler üstünde dururken eşten, dosttan özendirici mektuplar, makaleler, kitaplar da almaktayım. Bunları, sözcüklerin yasaklanamayacağını pekiştirmek, yeni düşüncelere ışık tutmak için yapıyorlar. Samim Kocagöz dostumdan bir mektup aldım, "Bizlm gazeteci milleti modaya pek düşkündür" diyor. "Bütün sözcüğünü kaldırıp Türkçeden attılar. Yerine tüm sözcüğünü kullanıyorlar. (..) Gene gazetecilerimiz geçen gün, geçen hafta, geçen yıl diyecek yerde, bir tutturdular 'geçtiğimiz gün] geçtiğimiz hafta' diye. (..) Bir de örneğin sözcüğünü oldum olası sevmem. Bereket Memet Fuat kardeşimiz 'örnekse' sözcüğünü buldu, çıkardı. Çok güzel yerli yerine oturuyor. Ben de yazılarımda örnekse diye yazmaya başladım. Dergilere gönderdiğim yazılarda 'Samim Kocagöz yanlış yazmış' deyip örneğin diye düzeltiyorlar... Pes doğrusu." Eleştiri dergisinde Şükran Kurdakul, yasaklanan sözcükler üstüne Nadir Nadi üstadımız ve Hıfzı Veldet Velidedeoğlu hocamızla birer konuşma yapmış. Nadir Nadi, "Kamuya mal olmuş sözcüklere karşı direnmek, bunları atmaya çalışıp yerlerlne eski deyimlerin zorla kullanılmasını sağlamaya çalışmak boşuna bir çabadır" diyor. Hıfzı Veldet hocamız da, "Hangi dil uzmanının hangi nedenlerle bu sözcükleri yasaklamak için fetva verdiği bilinmiyor. Bilinemez de. Çünkü bilimsel bir neden yoktur." sonucuna varıyor. Demokrasiye geçerken zaman zaman gecikmemız, demokrasiye geçtiğimizde de uzun süre dayandıramadığımız ortadadır. Bundan ötürüdür ki ülkemizde uzun yıllar kalmış bir Amerikan büyükelçisi, "Slzln dlllnizde siyaset (politika) sözcüğü bile yok, siz nasıl demokrasiden söz edebilirsiniz" diyordu. Gerçekten dilimize geçen iki sözcükten siyaset olanı Arapça, politika olanı da Fransızcadır. Gerçi Arapçadan alınan siyaset sözcüğünü ülkemize cumhuriyet de, demokrasi de gelmeden önce kullanmışız. Bunu kullanırken bilinen politika karşılığı değil, ölüm meydanı anlamıdır. Pir Sultan Abdal, "Siyaset günleri gelip yetmeden /Açılın kapılar şaha gidelim" derken darağaçlarının kurulduğu siyaset meydanına değinmek ister. Söylentiye göre de sonunda Hızır Paşa, Pir Sultan'ı siyaset meydanında astırır. Hüseyin Kılıç, "DHAna" adlı kitabında şöyle der: "Seyls sözcüğü ile kandaşlığı bulunan 'siyaset' sözcüğünün ölüm anlamını da Içermesi, belki Mısırlılara dek uzanmaktadır. Nitekim eski Mısır'a özgü taş kabartmalardakı Firavun ve öbür yüksek yöneticiler, bir ellerinde kamçı, öbür ellerinde ise dizgin tutmaktadırlar. Kısaca dendikte, siyaset ve siyaset sözcükleri hangi anlamlara gelirlerse gelsinler ve tarihsel süreç içindeki değişimleri ne olursa olsun, dilimizde, herhalde yanlış kullanılmamalıdır." Osmanlılarda seyis, ondan üretilen siyaset sözcüklerinin ilkin 'at bakımı, at eğiticiliği' anlamına geldiği bilinıyor. Bir yüzyıldır ki, siyaseti at eğiticiliğinden ve ıdam cezasından soyutlayarak politika karşılığında kullanmaktayız. Öz Türkçesini demokrasi geliştikçe buluruz. Org. Torumtay Savcı Mengüçü ziyarel etti 1. Ordu ve Istanbul, Edirne illeri Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necip Torumtay, dün tstanbul Cumhuriyet Savctsı Necdet Mengüç'ü ziyaret etti. Mengüç ile bir süre görüşen Orgeneral Torumtay'ın nezaket ziyaretinde buhmduğu öğrenildi (UBA) İstanbuVda dün yeni uygulama çerçevesinde yapılacak trafik direksiyon sınavları yoğun kar nedeniyle iptal edildi. Sınavlar hava koşullan düzelirse bugün yapılacak. Şoför adayları yeni uygulama çerçevesinde şehir merkezlneyakın karayollannda sınava gireceklerdi. Yeni trafik sınavı ertelendi 79 sanıklı TSIP davasında 21 kişiye ağır hapis cezası 2.5 yıldır süren TSİP davasında 56 kişi beraat etti, 21 kişi 6 ay ile 7 yıl 10 ay arasında değişen cezalara çarptmldı. Istanbul Haber Servisi Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesinde yaklaşık 2.5 yıldır süren TSİP davasında yargılanan 79 kişiden 56'sı beraat ederken, 21'i hakkında altı ay ile 7 yıl 10 ay arasında değişen ağır hapis cezaları verildi. Mahkeme ayrıca iki sanık hakkında davanın reddine karar vcrdi. Sanıkların katılmadığı dünkü oturumda altı avukat hazır bulundu. Duruşma yargıcı Necdet Karaagaoglu, Uye Yargıç Yüzbaşı Erdogan Genel, Duruşma Başkanı Yarbay Aytekin Kızılkayadan oluşan mahkeme heyeti ile Askeri Savcı Cevdet Varol'un yerini almasından sonra karar açıklandı. TSİP davasında partinin Istanbul, Ankara, Izmir, Siııop, Sıvas, Zonguldak illeri ile bağlı ilçe yöneticileri, partiyi yasadışı örgüte dönüştürmek, sıkıyönetim yasaklarına aykırı hareket etmek ve "Anayasa'ya Hayır" kampanyasına katılmak savlarıyla yargılanıyorlardı. Mahkeme, sanıklardan Mehmet Yıldırım'ın 7 yıl 10 ay, Erkut Baykara, Zihni Erüstün, Nazan Erüstiin, Mehmet Uursun Keyvan'ın 7'şer yıl 8'er ay 2O'şer gün, Ersan Soykan'ın 7 yıl 4 ay 10 gün, Halit Koleli, Cemal Özden, Abbas özay, Dursun özkır, Ahdulselam Duvakçı, HUsamettin Küçükali'nin 6'şar yıl 8'er ay ağır hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı. Diğer sanıklar Mustafa tzci 2 yıl, Ali Kediç, Zeynep Afel Tatlıtiirk, Mehmet San l'er yıl 2O'şer gün, Rahmi Atay I yıl 7 ay, llhan Dslu, Salih Karakaya, Ruziye Bayram 9'ar ay 15'er gün, Ayşe Baykara da 6 ay 25 gün hapi cezasına çarptırıldı. 56 sanık hakkında beraat kararı verilen davada sanıklar Cahit Nur ile Nuri Geçgili hakkında ise davalarının reddine karar verildi. İstanbuVda akaryukıt fiyatları Pttrol ürünlerine yapılan zamdan sonra akaryakıtın Istanbul1 daki yeni fiyatları da belirlendi. Buna göre süper benzin 235 lita, normal benzin 217 lira, gazyağı 147.80, motorin 147.80, altı numarah fueloil 96.39, 12 kilogramlık tüp 2 bin 160, piknik tüpü 370 lira oldu. Yabancı pipo tütünü Tekel Genel Müdürlüğü yabancı slgaradan sonra, 4 marka pipo tütünü ile puro tthalatına da başlayacak. Tekel yetkililerinden alınan bilgiye göre, mayıs ayında ilk partisi satışa sunulacak ithalpipotütünleriiçin "Clam", "Anfora", "Cupdıin Black) ve "Borkum and Riff" markaları üzerinde duruluyor. Üsküdar Belediyesi 9nin 10 aylık hesapları inceîemede tSTANBUL (UBA) Üsküdar Belediye Meclisi'nde ANAP'lı Meclis üyelerinin verdikleri önergeyi SODEP'li üyelerin de desteklemesi ile kurulan "Belediye hesaplarının incelenmesi" komisyonu çalışmalarına başladı. Bu arada ANAP'lı Meclis üyeleri, Belediye Başkanı Necmettin öztürk tarafından belediyede çeşitli üst görevlere atanan 7 kişiden 4'ünü onaylamadılar. Üsküdar Belediyesi'nin hesaplarının incelenmesi komisyonu 9 ANAP'lı ve 2 SODEP'li üye ile çalışmalanna başladı. Belediyenin 10 aylık hesaplarının tümünün inceleneceğini belirten ANAP'lı komisyon üyeleri, kendilerine kadar ulaşan belediyenin tasarruflarına ilişkin iddiaların değerlendirileceğini bildirdiler. Bu arada öztürk'ün Belediye Başkan Yardımcılıklarına atadığı Salih Zeki Tekin ile Fehmi Toksay ve Personel Müdürlüğünc atadığı Faruk Çiçekoglu tepkilere neden oldu ve ANAP'lı Meclis üyelerinin oylarıyla atamalar onaylanmadı. Hesap lşleri Mudürlüğü'ne Celal Aydın, ldari lşler Müdürlüğü'ne Şerafettin Ekşi, Zabıta Müdürlüğü'ne atanan Zaim Sanacak'ın atamalan ise onaylandı. Başkan Öztürk, atamaların onaylanmamasını Belediye Yasası'na göre incelediklerini belirtirken, adının açıklanmasını istemeyen bir ANAP'lı Meclis üyesi, "Bu kişiler hakkında çeşitli işlerde usulsuzluk yaptıkları iddialan var. Bu nedenle atamalan onaylamadık. Arkadaşların suçsuzluğu ortaya çıkarsa o zaman atamalar yeniden gündeme gelebilir" şeklinde komıştu. BU KASA Yl AÇAMADILAR Damdan girdikleri üç hanı soyanlar bu kasayı açamadı. Inatçı kasa dün de uzun sure açılumadı. Kasada, soyguncularm toplam hasılatından daha büyük bir nakit miktarı olan 1 milyon liranın olduğu beltrtildl. Trafik konlrulünde 22 kişi yakalandı İstanbuVda son 24 saat içinde trafik eklplertnce yapılan denetimlerde dördü alkollü, 18'i ehUyetsiz 22 kişi yakalandu Bu arada 43 araç da seferden men edildi. (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) 9 kadın yukalandı Bursa'da kentlerarası karayolunda otomobil ve kamyonlarda para karşılığı fuhus yaptıkları öne sürülen 9 kadın yakalandı. Bursa Emniyet Müdürlüğü Asayiş ekiplerinin bir ihbarı değerUndirerek yaptığı operasyonda ele geçen Nurten Kara (28), Sulbiye Baştekin (32), Aynur Yörük (30), Ayşe Tonurlu (65), Hanife Denizer (40), tatma Koyun (38), Kadriye Kırbudak (24), Hatice Baygın (28) ve Nakibe Aslan (33) adlı kadmlar, aç kaldtklan için bu yola başvurduklannı söyledtler. Damdaki hırsızlar çek, senet beğenmedi İstanbul'da üç hana damdan girip soygun yapanlann 905 bin lira nakit "götürdükleri" belirlendi. Soyguncularm açamadtğı iki kasadan birinde 1 milyon vardı, diğeri boştu. "Damalar" 2 milyonluk çek ve senetlere el sürmedi. 3 milyon değerindeki altınlar temizlenmeye gittiği için kurtuldu. Kürkler de "damdaki hırsızlar" tarafından "kabul görmedi." Istanbul Haber Servisi Beyazıt'taki üç handa meydana gelen hırsızlık olayında soyguncular, "şanssız" çıktı. Yaklaşık 50 işyerinin bulunduğu hanlarda, gece kimsenin olmamasından yararlanarak çok rahat bir şekilde çalışan soyguncularm açmayı başardıkları kasalardan, 905 bin lira nakit para çıktı. Kasasından 500 bin lira değerinde 39 adet kol saati çalınan kuyumcu, soygunun olduğu gün 3 milyon lira değerindeki altınları temizletmeye vermişti. Soyguncularm zorlayıp da açamadıkları bir kasada ise 1 milyon 50 bin lira nakit para bulunuyordu. Soygun ile ilgili olarak olay gecesi yerinde bulunmayan Koncal fşhanı odabaşısı Bekir Çeliker gözaltına alındı. önceki gün meydana çıkan olayda çatıdan girerek Servet, Kancal ve Öz hanlarını soyan hırsızların örgütlü bir şekilde çalıştığı ve "işlerlnin ehli" oldukları belirtiliyor. Çatılarda kar üzerinde meydana gelen ayak izlerinden soyguncuların iki kişi oldukları, birinin büyük ve cüsseli, diğerinin ise küçük olduğu sanılıyor. Işyerlerinin kapılarını demir levye ile kırarak girdikten Sonra çelik kasalan açan soyguncularm parmak izi bırakmamaya dikkat ettikleri, bunun için ellerinin değdiği yerleri bezle sildikleri veya eldiven kullandıkları belirtiliyor. Kasalan, anahtarların girdiği yerden demir çubukla kırarak açan soyguncular, bu işlem sırasında kullandıkları demir keskilerin ses çıkarmaması için saplarını plastik ile kapladılar. özellikle kasalar üzerinde çalışan hırsızların nakit para dışında çek ve senetleri almamaları dikkati çekti. Dün yapılan tespitler sonucunda Servet Han'da bulunan Bi/im Kuyumcu'nun kasasından 500 bin lira değerinde olduğu belirtilen 39 adet kol saati, Çığır Güdcn'nin iki kasasından 550 bin lira nakit para, Koncal lşhanı'ndaki Polenex Konfeksiyon'un masa çekmeeesinden 340 bin lira nakit, Buhara Yayınevi'nin çekmecesinde bulunan 15 bin lira nakit parayı alan soygunculann deri, kürk ve güderi giysi ve diğer değerli eşyaları almamaları polisin dikkatini çekti. lşyeri sahipleri ise mallarının çalınmamasından biraz alınarak, "Zevksiz herifler, ya şu mal bırakılır mı?" diye konuştular. tşyeri sahipleri olayı ucuz atlatmanın sevincini duyarken, hırsızlar için "şanssız bir soygun" olduğu belirtildi. Çünkü kuyumcunun kasasındaki 3 milyon liralık altın aynı gün temizletmeye verilmişti. Soyguncularm açmayı başaramadıkları Said Büyükbayrak'a ait konfeksiyon işyerindeki kasada ise 1 milyon 50 bin lira nakit para buIunuyordu. Soyguncularm kasalarda umdukları parayı bulaınamaları üzerine Polenex Konfeksiyon'dan 480 bin lira değerinde süet, kürk ve zigmont aldıkları belirtildi. Soyguncular, Rıdvan Özsalgır'a ait kürkçü dükkânında, içinde para bulunmayan kasayı ise açamadılar. Buna karşın 2.5 milyon lira değerindeki kürklere ellerini dahi sürmediler. ö z Han'da Hasan Akçar'a ait turistik eşya satış yerinde açtıkları kasada para bulamayan soyguncular 2 milyon liralık senedi almadı. Bu arada Koncal tşham'nın en üst katında yatıp kalktığı belirtilen han odabaşısı Bekir Çeliker gözaltına alındı. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ S 2005 Yıbnda SORLJ: 1 9 8 5 İLAN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN Yarışma sınavı ile 9. kadro dereceli Aday Meslek Memurıı alınacaktır. 1. Sınava katılabilmek için, a) Devlet Memurları Yasası'nın 48. maddesindeki genel koşullara haiz olmak. b) Sınav tarihinde 31 yaşından gün almamış olmak, c) Yabancı memleketlerde görevlendirilmenin gerektirdiği her türlü iklim şartlarına dayanaklı olduğunu tam teşekküllü devlet hastanesinden alacağı bir raporla belgelendirmek, (Bu rapor sınavı kazananlardan istenir.) d) Siyasal Bilgiler, Hukuk, Iktisat Fakülteleri veya bunlar derecesindeki Yüksek Ticaret Okulları ve Dışişleri Meslcği ile ilgili olan (Bu hususta bakanlığın takdiri esastır.) Fakülte veya yüksek okullardan veya bunlara muadeleti Milli Eğitim Bakanlığı'nca tasdik olunan yabancı fakülte veya yüksek okullardan mezun bulunmak, e) Dışişleri Bakanhğı memuru olmaya engel bir hali bulunmamak. (Bu hususta bakanlığın takdiri esastır.) 0 Bu sınavdan önce üç yazılı eleme sınavında başarısız olmama. 2. 19 Mart 1985 salı günü saat 9.30'da Dışiblcri Bakanlığı'nda başlayacak olan yazılı eleme sınavı koşullan aşağıdadır: BİRİNCİ GRUP: Türkçe Kompozisyon, Fransızca veya lngilizce veya Almanca Kompozisyon, Fransızca'dan veya Ingilizce'den veya Almanca'dan Türkçe'ye çeviri, Türkçe'den Fransızca'ya veya lngilizce'ye veya Almanca'ya çeviri. Almanca'dan yazılı eleme sınavına gireceklerin, yedek dil niteliğinde olmak üzere lngilizce veya Fransızca dillerinden birinin sınavında basarı göstermeleri gereklidir. Dileyen adaylar eleme sınavına biri esas diğerleri yedek olmak üzere, her üç dılden de katılabilirler. İKİNCİ ÜRUP: Yazılı eleme sınavının sonuçları alındıktan sonra bildirile cek bir tarihte yapılacak olan, sözlü yarışma sınavı mulakat şeklinde ve bir defada yapılacak olup, aşağıdaki konuları kapsar: Türk Tarihi, Iktisat, 1789'dan zamanımıza kadar Dünya Siyasi Tarihi, Türk Deyrim Tarihi, lktisat, Uluslararası Iktisat, Maliye, Devletler Üzel Hukuku, Devlctlcr Genel Hukuku, Uluslararası Politika, Medeni Hukuk ve Genel Kültür. 3. Isteklilerin en geç 15 Mart 1985 günü saat 18.00'e kadar Bakanlığımız Personel Dairesi Başkanlığı'na dilekçe ile ve aşağıdaki belgelerle birlikte baş.vurmaları gerekmektedir. a) Nüfus Huviyet Cüzdanı'nın onaylı sureti. (1 adet) b) Lise Diplomasının onaylı sureti. c) Fakülte veya yüksekokul diploması veya üniversite çıkış belgesinin noterce onaylı sureti. d) Yabancı okullardan mezun olanlar için Milli Eğitim Bakanlığı'ndan alacakları muadelet belgesi. e) 4x6 boyutunda 8 adet fotoğraf. f) Askerlik erteleme veya tamamlama belgesi. g) Cumhuriyet Savcılığı'ndan alınmış iyi hal kâğıdı. Evli veya nişanlı olan adaylardan, (a) ve (e)'de kayıtlı belgeler eşleıi için de aranır. Basm: 12010 yılında işe başlayan bir esnafım. İşe başladıgım tarihte BagKur'a üye oldum. Primleri aksatmadan yatırıyorum. 1. Bayanım ve 1955 dogumluyum. BagKur emeklisi olmam için kaç yıl prim ödemem gerekir? 2. Ksnaflık sürdükçe prim ödenecek mi? 3. Primler toplamını tıimden ödemek miimkiin mii? Y.K. Çocuk kavgası yüzünden iki aile çatıştı: 1 öliL 8 yurah DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Silvan ilçesinde çocuk kavgası yüzünden iki aile arasında çıkan . silahlı çatışmada bir kişi öldü, 8 kişi yaralandı. Olay, Saklı ve YUksel ailelerine ait iki çocuğun birbirleri ile kavga etmesi ile gelişti. İki aile, önce ağız münakaşası ile başlattıkları anlaşnıazlığı, silahlı çatışmaya dönüştürdüler. Tabanca ve uzun namlulu tüfeğin kullanıldığı çatışmada 53 yaşındaki Nusrettin Altundere adlı kişi öldü, Mehmet Sezer, Ciineyt Daglı, Kadriye Altan, Latif Tunç, Muhlls Saglam, Halis Sağlam, Abdurrahman Yiiksel, Abdurrahman Saklı adlı kişiler de yaralandı. tlgililer, yaralılann Diyarbakır Devlet Hastanesi ve Silvan sağlık ocağında tedavi altı,na alındığını bildirdiler. Çocuk kavgası sonucu iki aile arasında çıkan silahlı çatışma ile ilgiü olarak M. Salih Altan, Şirin Saklı, Nusrettin Saklı, tsmail Saklı, Mehmet Altan, Behçet Saklı, M. Ali Saklı, Rahman Saklı. Nasır Saklı, Mehmet Sezer, Ali YUksel ve Huseyin Uçak adlı kişilerin, iki tabanca ve 91 fişek ve bir uzun namlulu tüfekle yakalanarak gözaltına alındığı öğrenildi. Ote yandan Ergani ilçesine bağlı özbilek köyünde, önceki gün gece Mehmet Aslan adlı kişi, evinde otururken dışarıdan acılan ateş sonucu öldü. Yetkililer, kimliği saptanamayan kişi veya kişilerin olayda uzun namlulu tüfek kullandıklarının belirlendiğini, olayla ilgili soruşturmaya başlanıldığını söylediler. Tren minibüse çarptı:5ölü YANITA. BağKur Yasası'nın "Yaşlılık Aylıgından Yararlanma Koşullan"na ilişkin 35. maddesine göre: "Yaşlılık aylıgından yararlanabilmek için: a) Sigortalının bu kanuna tabi işten ayrılmış olması ve kurumdan yazılı talepte bulunması, b) Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması ve en az 25 yıl sigorta primi ödemiş bulunması şarttır. c) Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmakla beraber en az 15 tam yıl sigorta primi ödemiş olanlara da kısmi aylık bağlanır." Yasa uyarınca size en erken 2005 yılında 15 tam yıl prim ödemiş olmanız koşulu ile ve 50 yaşı doldurmanız nedeniyle aylık bağlanabilir. 2. Yasa, BağKur sigortalılannın: "a) Gelir vergisi mükellefi olanların, mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri, b) Gelir vergisinden muaf olanların, kanunla kurulu meslek kuruluşlarındaki üye kayıtlarının silindiği, "tarihten geçerli olarak sona ereceğini hükme bağlamıştır. Esnaflığınız sürdükçe, prim ödemek durumundasınız. 3. Primlcrin toptan ödenmesi söz konusu değildir. Yönetmelik uyarınca "Sigortalılar prim borçlarını: Ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım ve aralık aylarında aylık olmak üzere, ilgili ayın sonuna kadar kuruma ödemek zorundadırlar." SIVAS (a.a.) Sıvas'ta önceki gece 21.55'te meydana gelen trenminibus çarpışmasında beş kişi öldıı, 3'ü ağır sekiz kişi de yaralandı. Karşıyaka semtinden şehir merkezine gelmekte olan Muzaffer Karasoy yönctimindeki 58 AR 300 plakalı minibüs şehir merkezine 5 kilometre kala hemzemin geçitte Sıvas'tan Samsun'a gitmekte olan 918 sefer sayılı yolcu trenine çarptı. Tugba Şimşek, Zeynep Şimşek, Seyfettin Şimşek, Nadide Altıntabak ile Saliye Karasoy olay yerinde öldüler. Kazada, Hamdi Karasoy, Ayşe Karasoy, Muzaffer Karusoy, ibrahim Karasoy, Kadir Altıntabak, Mustafa Altıntabak ve Cemile Albayrak ile 13 yaşındaki Hamdi Karasoy yaralandılar. Yarahlar Sıvas SSK ve Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerinde tedavi altına alındılar. BAŞSAGUGI Şirkctimizin Sıvas Başbayii Sarayburnıı kazası ile karar açıklanıyor MUZAFFER KARASOY ve ailesinin Sıvas'ta meydana gelen trenminibüs kazası sonucu büyuk bir lelakctc uğradığını derin bir üzuntü ile öğrenmiş buiunııyoruz. Vefat edenlere rahmet, yaralılara acil şifa, geride kalanlara subır dilcriz. GAMEDA L l l ) . STİ. Istanbul Haber Servisi tstanbul Haber Servisi Şefimiz Selahattin Giiler, foto muhabirimiz Ali Alakuş, Emniyet Deni/. Şube Müdürü Sevgi Güler ve makam şoförü Okan Okan'ın ölümüne neden olan halk otobüsü şoförü thrahim Genç hakkındaki kararın bugün açıklanması bekleniyor. 7 Nisan 1984 tarihinde Sarayburnu'nda meydana gelen trafik kazasında birdcn l'azla kişinin ölümünc sebebiyet vermek suçundan yargılanan halk otobüsü şoförü İbrahim Genç'in 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ile cezalandırılnıası isteniyor. BAŞSAGUGI Gazetemizin Sıvas Başbayii MUZAFFER KARASOY ve ailesinin Sıvas'ta meydana gelen trenminibüs kazası sonucu büyük bir felakete uğradığını derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Vefat edenlere rahmet, yaralılara acil şifa, geride kalanlara sabır dileriz. CUMHURİYKT GAZKTESİ