02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İ CUMHURİYET/6 L HABERLER 12 ŞUBA T 1985 f GÖKOVA g^u MOKOVA BOORUM VE MARMARİS BU YÖRENIN EN ÖNEMU İKİ TURİZM MERKEZİ ÇEVRE KIRLENMESINDEN IKISI DE PAYINI ALACAK FAKAT GÖRDÜK Kl ONLAR DA BÛTÜNLEŞECEKLERINE BAŞBAKAN GIBI HESAP IŞINE YATMIŞLAR, PAYLARINA DUSECEK YUZDEYI MESAPLIYORLAR ISMAÎL GÜLGEÇ GÖKOVA DA SANTRALLA BIRLİKTE YENI TIPLER OLUSMUŞTUR YALNIZ BUNLAR GOKOVA "MOKOVA" OLDUKTAN SONRA "MOKOVA TİPLERİ" DIYE ANJLACAKTJR GÖKOVA TİPLER I. BU TIPIERDEN EN ILGINCI ESKI ENERJI VE TABll KAYNAKLAR VE ŞIMDIKI DEVLET BAKANI CEMAL BÜYÜKBAŞTIR KATMA DEĞER BİLMECESİ HAZIRLAYAN: BÜLENT SOYLAN Bütün serbest meslek kazançlan KDVli mi? Katma Değer Vergisi, verginin konusuna giren işlemleri sayarken, "Türkiye'de yapılan aşağıdaki işlemler Katma Değer Vergisi'ne tabidir demekte ve cicari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan işler'in vergi kapsamında olduğunu belirtmektedir. Yasanın istisnalar bölümünde arızi kazançlar yer almadığına göre, arızi olarak elde edilen tüm kazançlar Katma Değer Vergisi'ne tabi olacak mıdır? Hayır, olmayacaktır. Bir kimse arızi bir faaliyetinden bir milyon lira da kazansa, satışlan sırasında Katma Değer Vergisi istemeyecek, bu vergi dolayısıyla yükumluluğü olmayacaktır. Kanunun bu biçimde kaleme alınmış olması bazı tereddütlere yol açmaktadır. Normal olarak konu ve kapsamı anlatan hukümlerde önce genel bir çerçeve çizilip vergiye giren işlemler belirlenir ve istisnalan ayrı bir bölümde sıralanırken, Katma Değer Vergisinin yazılışında buna pek uyulmamış, konu ile ilgili maddenin daha sonraki pragraflarında, faaliyetlerin çerçevesi ve devamlılığı gelir vergisi yasasına göre belirlenir denerek, verginin genel çerçevesine üstü kapalı bir biçimde istisna getirilmiştir. Bunun açık şeklini ancak 1 nolu tebliğin I/B1b bolumündeki şu açıklamada buiabiliyoruz: ".„ yukanda belirtilen faaliyetlerden devamhlık arzedenler vergiye tabi olacak, arızi faaliyetler çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ise vergiye tabi tutulmayacakür." Buna göre, ticari amaçla örneğin 20 milyon liraya aldığı bir binayı 25 milyona satan ama bunu devamlı olarak yapmayan kimsenin bu işlemleri KDV dışında bırakılmaktadır. Soru: GÖKOVA KEMER TERM1K ŞANTRALI DILIMIZE YENI KAVRAMLAR KAZANDlRMlSTIR ANAP HÜKUMETI "MABET GIBI SANTRAL", "YEŞit. BACALI SANTRAL "SARMAŞIKU TERMİK SANTRAL" GIBI SÛZLER URETEREK BU KONUDA SAŞJLACAK BIR BECERI GÖSTERMISTIR GOKOVA KEMER TERMİK SANTRALI TURİSTIK TESISLERI ÖREN KÖYLULERI SANTRAL 3 KM OTEOEKI TÜRKEVLERİNE KAYCHRILINCA BIR SEVINMIŞLER Kl SORMAYIN AYNI ŞCKILDE BOORUM. LULAR BU IŞIN MÜCADELESINI VERIRKEN, MARMARISLILER "BATŞIN BU BOORUM" TÜRKÜSÜNÜ ÇALMISLAR. TOPRAKLARI ELLERINDEN GIDINCE ABANDONE OLAN TÜRKEVLERI KOYLÜSÜ İSE ÇARIKLI ZEKÂSINI KULLANMAYA KALKMIŞ mtatr] Karma yemlerin KDV'si var mı? Soru: Gökova elden gitti bir kez Röportaj: Hikmet Çetinkaya Çizgiler: Musa Kart Polonyalılar, aynı santralı kendi ülkelerînde de yaparlar ınıydı? ifjlavi yolculuk", ülkemizde turizm olayının ne denli ciddiye almdığının en somut örneği. Dünyamn her köşesinden kalkıp gelen "mavi yolcu"lar, bu güzelim koyları, tarihi zenginlikleri gördükleri zaman bırakın şaşırmayı, gözleri faltaşı gibi açılıp kalıyor. Bir yandan "turizm" diyeceğiz, öte yandan denizi kirletip dogayı yok edeceğiz. Acaba aynı doğa değerlerine sahip olsalardı, Kemerköy Termik Santralı'nın yapımını üstlenen Polonyalılar, aynı santralı kendi ülkelerinde de gerçekleştirebilirler miydi? Yazımızın bu bölümünde, bir başka devlet belgesinden daha söz etmek istiyoruz. "Bagrıma taş basar. razı olurum" diyerek, termik santral için "caizdir" göruşünde olan Mükerrem Taşçıoğlu'nun başında bulunduğu Kültür ve Turizm Bakanlığı Plan ve Yatırımlar Dairesi Başkanhğı 1982 yılında çıkardığı bir yayında, kıyısına termik santral kurulacak Gökova Körfezi'nin, turizm potansiyelini şöyle değerlendiriyor: . • Gökova Körfezi, özellikle son yıllarda yoğun bir yat turizmi merkezi haline gelraektedir. Bu gelişmenin başlıca iki nedeni vardır. Birincisi, Batı Akdeniz'deki Avrupa ülkelerinde yat turizmi için liman ve kıyı imkânlan, bu konuda artan taleplerin karsılanmasında yetersiz kalmaktadır. • ltalya ve Fransa kıyılarında, her 510 kilometreye 1 yat iimanının düştüğü yöreler olması ve boylece 300400 km.Iik sahil şeritleri boyunca, 10 binlerle ifade edilebilecek yat kapasiteleri mevcut bulunrnakla birlikte, bütün bu imkânlar, özellikle Akdeniz'e kıyısı bulunmayan Prta ve Kuzey Avrupa yatçılarının taleplerini karşılayamaz duruma gelmişlerdir. Bunun sonucunda, yat turizminde talep Doğu Akdeniz ülkelerine kayma göstermiş, özellikle Yunanistan bu konuda büyük bir gelişme kaydetmiştir. • Akdeniz'de yat turizmi lalebinin Doğu Ülkelerine kaymakla oluşunun ikinci nedeni ise, Kuzey Batı Akdeniz ülkelerindeki kıyıların doğal karakterini yitinnesi, tesis ve yapılaşmalarla dolmasıdır. Bu durumda yatçılık faaliyetleri, özellikle doğal çevre özlemini gidermek amacında olan Avrupalı turistlerin talebi ile, Doğu Akdeniz ülkelerine doğru kaymaktadır. Türkiye de Ege ve Akdeniz'deki doğal çevre değerlerine sahip kıvılan nedeniyle yat turizmi için giderek daha fazla çekicilik kazanmaktadır. İşte termik santral devlet belgelerinde bile "yal turizmi için çekici" diye nitelenen Gökova Körfezi'nin kıyısına kurulacaktır. Başbakanlığa bağlı Çevre Musteşarlığı'nın Gökova'ya kurulacak termik santralla ilgili olarak hazırladığı rapo'rda, konunun turizm açısından önemine değinilerek, yöreye gelen yat sayısında her yıl artış olduğu belirtiliyor. Verileregöre 1980 yıhnda616, 1981'de 1245, 1982'de 1751 yat gelmiş. Bu sayı 1984 yılında ise 3780'e çıkmış. Çevre Musteşarlığı'nın değerlendirmesine göre kurulacak termik santralın yat turizmine etkisi olumsuz yönde olacak. Nisan 1984 tarihli raporda bu olumsuzluklar şu biçimde yer alıyor: "Gökova Körfezi'nin kuzey kıyısında kuruimak istenen termik santralın, bu yöredeki yat turizmine etkileri, en fazla hava kirliliği nedeniyle olacaktır. Yat turizminin gelişimi ise doğal çevrenin korunmasına bağlıdır. Hiçbir ekonomik yatınra gerektirmeksizin, buyuk bir ekonomik kaynak olarak nitelendirilebilecek olan Gökova'da doğal çevrenin tahribi ile yat turizminin gelişimi engellenebilecektir. Yat lurizminden elde edilen kazanc için bir örnek vermek gerekirse, Yunanistan'ın 1981'de bu yoldan sağladığı miktar 2 milyar 876 milyon ADB Dolan'dır ki bu da ülkedeki tüm otel işletmeciliğinden elde edilen kazançtan daha fazladır. Gökova Körfezi Türkiye'de yat turizminin gelişiminde en fazla pay alabilecek özelliklere sahip bir yore olarak, turizm sektörüne onemli ölçüde ekonomik kazanç getirebilecek bir potansiyele sahiptir. Termik saııtralın Kemerköj'de kurulmasına ilişkin kararda, bu poiansi>elin jitirilmesinin goze alınıp alınmayacağını da i>i belirlemek gerekmektedir." (Nedim Demir/Çonım) Ben un ve karma yem satıcısı olarak çalışıyorum. Buğdaydan mamul un 1.4.1985 tarihine kadar KDV'ye girmiyor. Buğdaydan çıkan kırma ve kepek yani buğdayın kapçuğu, yem fabrikalarında karma yeme katılıyor ve onun ^06070'ini oluşturuyor. Bunlann Katma Değer Vergisi'ne girip girmediklerini açıklar mısınız? Sorduğunuz konu, 11 nolu Katma Değer Vergisi Tebliğinde açıklandı. Bakanlar Kurulu Karan ile vergisi sıfıra indirilen temel gıda maddeleri arasmda her türlü karma yem de sayılmakla birlikte, bunlann özellikle "fenni karma yem" olması istenmektedir. Fenni olmayan karma yemler bu listeye girmemektedir. Ancak aynı tebliğ, buğday, arpa ve mısırın kırılmış halde satılmasının, KDV'ye tabi olmadığını, çünkü kırılsalar bile yine mısır, arpa ve buğday olduklannı kabul etmektedir. Buna karşılık, kepek, razmol ve benzerleri şimdiden %10 KDV'ye tabidir. KDV herkese farklı biniyor sı herkesten aynı oranda alınıyor. Bu da yurttaşlann aynı yükü farklı ağırlıklarda hissetmeBaştan beri Katma Değer Verlerine yol açıyor. Gelir dağılımıgisi'nin adalellı bir vergi olduğu nın büyük farklılıklar gösterdisavunulmasına rağmen ortaya ği ülkemizde cebinde ancak gepek çok adaletsizlik çıktı. Katma çinebilecek parası olan da, fabDefer Yasası'nda bazı aksaklıkrika sahibi de aynı KDV'yi verlar bulunduğunu söyleyen yetkidiği için, vergi yükünü dar gelirli lilerin bunları ilk fırsatta düzeltdaha fazla hissediyor. memesi halinde "Adaletsiz Devlet bütçesi için gereken feKDV'den söz etmek gerekecek. dakârlığı yurttaşlann gelirleri ile Adaletsizliklerin başlıcaları: oranlarsak, buna en fazla katlaDar gelirli ile yüksek gelirlinin nanlar en düşük gelirliler oluyor. mal alışlannda farklı vergi yüku Gıda maddelerinin nisan ayıntaşımaları, bir kısım yurttaşı koruma amacıyla konan istisnala dan itibaren KDV'ye tabi tutuIacağı duşünulürse, KDV'nin yarın uygulanmasının pratikte saratacağı eşitsizlik daha da artatıcıya bırakılması, duşük kârla cak. Çünkü dar gelirliler tüketsatış yapan işyerlerüıin % 10 vertikleri bütün gelirleri üzerinden gi dolayısıyla kânndan olması. KDV öderken, bol gelirliler yalKDV'yle gelen vergi adaleti nız tüketime giden harcamaları nin, "eşil olmayanlara eşit ver üzerinden vergilendirilecek ler. gi salma" olduğu ortaya çıktı. Katma Değer Vergisi'nin mal Kazanç üzerinden alınan gelir ve bedeli yanı sıra, vade farkı, fikurumlar vergilerinde, kazananyat farkı, faiz gibi taksit sonudan çok, kazanamayandan az cu bedelleri de kapsama alması, vergi alınırken, harcama üzerincebinde peşin parası olanla olden alınan Katma Değer Vergimayan arasında eşitsizlik yaratıyor. Parası olmayan zaten satıcıya belli bir fiyat farkı öderken bir de bunun KDV'sini ödeyerek daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor. Örneğin fazla parası olmadığı için taksitle 150 Haber Merkezi Maliye ve bin liraya buzdolabı alan 15 bin Gümruk Bakanı Ahmel Kurtce lira KDV öderken; maddi durube Alptemoçin "KDV'nin vergi mu iyi olup aslında devlete daadaletsizligini önlemek için ha fazla vermesi gereken kişi 100 getirildiğini" söyledı. bin lirayı verip malı peşin alıyor ve sadece 10 bin lira KDV ödüKDV'nin ANAP içindeki "muhalifi", milletvekili Nejat yor. Böylece, az kazanandan az, Gülecek ise " b u konudaki mü çok kazanandan çok vergi alınır prensibi tersine dönerek; az kacadelem sürecek" dedi. Alptemoçin, Balıkesir'de zanandan çok, çok kazanandan Cumhuriyet muhabirinin sorula az vergi alınmış oluyor. rını yanıtlarken şunları kaydet EV SAHİBİ ti: Katma Değer Vergisi Yasası'• KDV, Avrupa'ya ayak uy nın birçok istisnası, uygulamadurmak için getirilmemiştir. da bu istisnadan yarar gorecekKDV, vergi adaletsizligini önle lere değil. karşı tarafın çıkanna mek için getirilmiştir. Faturasız uyduğu sürece uygulanabiliyor. mal satan esnaf halkla pazarlık Bunlardan en ilginci kira geliryapıyor. Bu ayın 15'inden itibaleri ile sağlık giderleri. ren fabrika çıkışlannda ehliyet, Yapılan düzenlemeye göre, kiruhsat yanı sıra irsaliye de soru raların dar gelirli yurttaşlara zalacak. Faturasız mal taşıyan ten ağır gelen yükü arttırılmasın kamyonlar fabrikalara geri gidediye, bir işletmeye dahil buluncek. Her mal faturalı satılacak. mayan evlerin kirası vergiden isBunun için vatandaşın yardımtisna tutuluyor. Bu dar gelirliler cı olmasını istiyorum. Herkesin lehine konmuş bir huküm oldubaşına bir polis dikemeyiz. ğu halde, bundan istifade etmek • Yurttaşlar eğer maaşların ve e\ sahiplerinin bu konudaki artmasını istiyorlarsa KVD'nin niyetlerine bırakılmjş. Çünku kioturması için faturasız mal al racısından hoşlanmayan ya da masınlar. KDV iledevletin kasa ondan alacağı KDV'yi üç ay kulsına daha çok para girecek. 1 lanmak isteyen mal sahibi bir mart tarihinden itibaren Maliye pulsuz dilekçeyle vergi dairesine veya defterdarlıklann bastırdığı başvurup bu istisnadan yararlanişletme fişi sistemine aeçeceâiz. mak istemediğini beyan ederse, ANAP Milletvekili Nejat Ğükanunla korunmak istenen kiralecek de, Meclis'teki KDV eleş cı, ev sahibinin isteğiyle yüzde 10 tirisinden sonra partisi içindeki KDV ödemek durumunda kalatepkilere rağmen 'mücadelesini biliyor. Çünku yasanın 18. madsürdüreceğini" söyledi. Gülecek, desi, ev sahibinin bu istisnadan parti disiplin kuruluna verilme \azgeçmesine olanak tanıyor. diğini, kendisinden de savunma Aynı durum konut yapan müistenmediğinı belirterek, UBA'teahhitlerin isteyeceği paralarda ya "KDV de halkın lehinde deda var. Bir kooperatife konut ğişiklikler yapılmadığı takdirde söylediklerimden geri dönmeve yapan muteahhit, "istisnadan vazgeçtim" derse, çok zor koşulcegim" dedi. lar altında bir ev sahibi ohnaya Ege Seyahat Acenteleri Birliği çaiışan kooperatif üyesi yurttaş ği tarafından yapılan açıklama da yüzde 10 daha fazla bedel da da "KDV'nin turizmi olum ödemek zorunda kalacak. suz etkileyeceği, dövizle yapılan Bu arada. elektrik, su, belediödemelerin KDV dışında bırakıl ye otobusu ücretlerindeki artış, ma»ının islendiği" belirtiidi. ust gelir duzeyindekilerden alınVukurusa L'niversitesi Rek ması gereken vergi gelirlerinin torlüğü'nce duzenlenen KD\ dar gelirliler uzerine kaymasına paneli de yarın vapılıvor. neden oldu. StRECEK BÜLENT SOYLAN Vırıl pırıl bir gökyüzü ve masmayi Gökova Körfezi... Karşıda Sedir Adası, arkamızda yüksekçe bir tepede çekim yapan TRT ekibi... Hafriyat için çalışan iş makineleri, kamyonlar, sökülen zeytin ağaçlan... Ve Gökova'ya termik santral kuruluyor... Mavi gezi bir rüyadır gorulmemiş Mavi gezi bir kitaptır yazılmamış Mavi gezi bir masaldır söylenmemış Doğayla bütünleşmek "Maviyolculuk", Halikarnas Balıkçısı'nın baştattığı Gökova Körfezi'ndeki bir deniz gezisidir. Yıtlar önce "Yaluğan " adlı sungerci teknesiyle başlayan bu gezi, şimdilerde yatlarla ve bityuk tekne/erle yapılıyor. ' Mavi yokuluğun '' amacı. deniz ve doğa tutkunu insaniarın birlikte kaynaşarak Ege ve Akdeniz kıytlannı gezmeleridir. Günumuzde böyle bir yolculuk ekonomik olarak kitfyi zorlandırsa bile. hâlâ ilgi görüyor. Birinci tur Bodrum'dan liatça'ya dek uzamyor. Bunun adına "Gökova" gezisi deniyor. İkinci tur MarmarhFethiye arasmda yaptlıyor. l'zun tur ise FethiyeAnialya arasını kapstyor. Gökova Körfezi, doğanın en güzel resmini çizdiği mavinin yesille kucaklastığı. e$siz koylarlu ve buklerle örulüdür. Bodrum'dan baslayan "mavi yokultık" Orak Adası'nı izleyerek Çökertme ve Keramos untik kentin hulunduğu Ören ile Sedir arasmda ilk molasını için:Mavi yvlculuk verir. Ören ve Sedir Adası bir başka deyisle ilk duraktır. Sedir Adası'mn uzuntuğu 800 metredir. Antik Kedrai kentini tarihin derinliklerinde görür gibi olursunuz. Bir tiyatro ve çok sayıda eski çağa ait kalıntılar hâlâ dimdik ayaktadır. Hski Anadolu uygarlığınm izieri günumuze dek getmiştir. Sedir Adası 'nın kumsalı pırıl pırıl ince kumlarla kaplıdır. Gunütnüzden 2 bin yıl önce Kızıldeniz 'den getirildiği suylenir. Değirmen Itukü. Yed: Adalar. Söğıit I imanı. l.öngöz, iialltsu ve Ingitiz l.imanı. yerli ve yabancı gezgincileri ilk gördükleri anda etkiliyor. ln\aıtm içini rahatlaıan iieniz fıavası, yer yer gunliık ağaçlan. çam ormanları ve zeytinler araundaki yanıaçlar her yıl binlerce gezginciyi doğayla butünleştiriyor. merköy Termik Santralı'nın yapımını üstlenen Polonyalılar, bunu kendi ülkelerinde gerçekleştirebilirler miydi? Sanırız "hayır" olacak bu sorunun yanıtı. İşte Başbakanlık Çevre Musteşarlığı'nın nisan 1984 tarihli raporunun 19. sayfası. Birlikte okuyalım: "Kemerköy Termik Santrah'nın müteahhidi Electrim Firması'nın bulunduğu Polonya'da Bakanlar Kurulu'nun 30 E>lül 1980 larihinde almış olduğu 'atmosferin kirlenmeye karşı korunmaşı' kararına göre, kirleticiler için konsantrasyon limitleri iki tip bölge için ayrı ayrı belirlenmiştir. Bunlar (1) Özel koruma bölgeieri, (2) Korunmuş bölgelerdir. Özel koruma bölgeieri kapsamına, Gökova Körfezi ve çevresi gibi doğal değerlere sahip ulusal parklar ve ormanlar da girmektedir. Bu bölgeler için belirienen SO2 konsantrasyoıı limitleri anlık (30 dakika için) 250 ug/m 1 , gunlük ortalama 75 ug/m', yıllık ortalama ise 11 ug/m 3 'tiır. Bu durumda yıllık ortalama değer IUFRO standardının da aİtında, gunlük ortalama ise VVHO standardından düşuk bulunmakladır. Demek ki, Polonya firmasımn kendi ülke koşullarında Kemerköy benzeri bir yerde termik santral kurabilmesi yasal olarak oJdukca guç ve belki de imkânsudır." Bedri Rahmi Eyüboğlu 2 Halikarnas Bahkçısı Bodrum'dan başlayan "ma\i yolculuk" için şunları soyler yıllar önce: Mavi yolculuk, bir turizm olayından ote bir yaşara biçimidir. Halikarnas Bahkçısı, doğa ve tarih güzellikleriyle dolu Gökova Körfezi'ni yıllar önce bir sungerci teknesiyle doiaşmış, yapıtlarında oraları yalın ve usta bir dille yazmıştır. Balıkçının ilk görüp, bir başka deyimle keşfettiği Gökova Körfezi'ni daha aşağılarda aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit için kurulmuş Klidos'u, insan yaşamının bunca gizlı kalmış motiflerini, Datça Yarımadası'ndan Marmaris'e, Köyceğiz'e ve Fethiye'ye değin uzanan o mavi atlasta gormuş ve yaşamıştır. Sonraları "mavi yolculuk" yine Halikarnas Balıkçısı'nın önderliğinde Azra Erhatlar, Sabahattin Eyüboğlular, Bedri Rahmiler ve diğer dostlanyla surmüştur. Şimdi, Gökova Körfezi'ne kurulması kararlaştırılan termik santralla birlikte yeniden gündeme gelen "mavi yolculuk", aslında ülkemizde turizm olayının ne denli ciddiye alındığını gösteren en somut örnektir. Dünyanın her köşesinden kalkıp gelen "mavi yolcular" bu güzelim koyları, kıyıları, tarihi zenginlikleri gördükleri zaman, bırakın şaşırıp kalmayı, gözleri faltaşı gibi açılıyor. Fransa'dan, Almanya'dan, Italya'dan, Ispanya'dan yüzlerce yat geliyor Gökova'ya. Bodrum'a 1984'te 3780 yat gelmiş, 2946 yabancı yat Gökova'ya açılmıştır. Güzellik kaplıcaları, her adacıktaki çam ağaçları, kısaca bir yeryüzü cenneti olan Gökova ve Akdeniz kıyılan bir termik santral uğruna yok olup gidecek şimdilerde. Bir yandan "turizm, turizm" diyeceğiz, öte yandan denizi kirletip doğayı yok edeceğiz. Marmaris, Bodrum ve Kuşadası'na yat limanları yapacağız, sonra "mavi yolculuğu" oldureceğiz. Kısaca hem yat turizmciliği diyeceğiz, hem de en güzelim koyları termik santrallarla kirleteceğiz. Balıkçı "Anadolu Kıyı Boyu Doğaya Ooğru" yazısında bakın nasıl anlatıyor mavi yolculuğu: "Knidos Burnu dolanılınca, Datça Yarımadası'nın kı.Msına gelinir. Burada ince, renkli çakıllı, bir iki mil genişliğinde bir koy vardır. Rüzgâr sabahleyin alınca ve deniz yüzüne koyu yol kilimleri serince, koy boyunca bir keman >ayı çekiyor sanki. Uzun bir *fış..şş...şıyuuuu...' duvulur. Bu, başlangıç notasıdır. Daha doğuda Hisarönü körfezicigi'ne girilir. Körfezin eni boyu yedi, sekiz mil kadardır. Ama körfeze girildi miydi bir yere gidiliyor mu, yoksa bir yerden çıkılıyor mu, belli olmaz. İnsan kendini, ta öylesine bir yanmadalar curcunasının ortasında bulur. Bu eni boyu yedi sekiz deniz mili olan yere, doğa belki de ikiyiiz mil olan kıyılan kıvıra büke tıkma hunerini becermiştir. Sanki kıyılar upuzun bir tire, bu tireyi kat kat burup kıvırmış, kördiiğiim halinde bir >umak yapmıs, Hisarönü Körfezi'nin ieine atmışlır. Herhalde doğa burayı yaralmadan önce, cevizin kabuğu içine, cevizin bunca bUklümünü sokmayı meşketmiştir >a kafatasının içine bunca dolanımı tıkma>ı... Herhalde iiniversite tebliği, beyin kıvrımları yayılınca, enine bovuna ne denli yer kapladığını göstersin diye, başta taşınan püsküllü, dört köşeli masa haline konulmuştur. Böyle bir tepelikle, bilgin profesörleri gülunç duruma sokmanın anlamı var mı? Bari şekerci külahı ya da Hitit kiılahı biçimine soksalar yüksek tavanların boşluğu yabana gitmezdi! Hisarönü kargaşalığından çıkılınca, bir yandan Anadolu, bir yandan da Sömbeki kıyılan arasından geçilerek Marmaris'e gidilir. Ara sıra sokaklarda bir kadın sesinin türküsii duyulur. Marmaris'in modern kenti, kalenin dışında deniz kıyısınca yayılır." Acaba aynı doğal değerlere sahip olsalardı Ke Maliyie Bakanı: KDf Ue adalet sağlanacak Gökova tutkunlan "Mavi yolculuk" 1950 yılının başlarında ilgi görmeye başladı. Halikarnas Balıkçısı'nın bir süngerci teknesiyle başladığı bu geziye daha sonraları Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Bedri Rahmi ile kimi yazar ve sanatçılar katıldı. "Mavi cennet"i keşfeden Halikarnas Balıkçısı'nın Bodrum'dan başlayıp Datça Yanmadası'nı kapsayan gezisindeki kıyılar bu sureç içinde yağmalandı, çarpık kentleşmenin sonucu yoz yapılarla dolup taştı. Olumlu ve olumsuz yanlarını bir kenara bırakırsak "mavi yolculuk" yat turizminin doğmasına neden oldu. Anısı önünde saygıyla eğildiğimiz Halikarnas Bahkçısı, Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu ve Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun "mavi cennet"leri her geçen gün biraz daha karanyor. Azra Erhafın dediği gibi, Bodrum'a akın bembeyaz kenti bozdu, ıssız koylar kalabalıklaştı, her bükte birkaç yat ve tekne bulmak olağan karşılanır oldu. Yabancı yat ve tekneler göz kamaştırıcı mavi koyları kirletti. Bodrumlu kaptan Halil Taş, "Başbakan Özal'ın Gökova gezisinde hiçbir gazeteci edebiyattan söz etmedi" derken, sanınm Halikarnas Balıkçısı'nı, Azra Erhat'ı, Sabahattin Eyüboğlu'nu, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nu anımsatmak istiyordu bize... Bizse susuyor, konuşmuyorduk. Gökova elden gitmişti bir kez... Pırıl pırıl bir gökyüzü ve masmavi Gökova Körfezi... Karşıda Sedir Adası, arkamızda yüksekçe bir tepede çekim yapan TRT ekibi... Hafriyat için çalışan iş makineleri, kamyonlar, sökulen zeytin ağaçlan... Ve Gökova'ya termik santral kuruluyor... GÖKOVA KÖRFEZİ 1ARIN: Antik çaglarda Gökova i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear