29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 KASIM 1985 EKONOMİ CUMHURİYET/9 TURKIYE'den Hamzaoğlu: Inşaat malzemeleri ithal edilsin ANKARA (THA) Türkiye Resmi Sektör Müteahhitleri Sendikası (Türkİnşaat) Gene! Başkanı Mevlut Hamzaoğlu, lconut maliyeilerinin düşürülebilmesi için inşaat malzemelerinin tümünün ithal edilmesinin gerekli olduğunu soyledi. Hamzaoğlu. Türkiye'deki konut sorununun çözümlenebilmesi amacıyla küçuk konutların yapımına ağırlık verilmesi gerektiğini belirierek, inşaat malzemelerine sürekJi zam yapılması nedeniyle de inşaat sektörünün durma noktasına geldiğini bildirdi. Hükümetçe inşaat malzemelerine gereksiz keyfi « m yapıldığını belirten Hamzaoğlu, yurt dışından ithal ediien inşaat malzemelerinin fiyatının yerli maİzemelere oranla çok düşük olduğunu ifade etti. Amerikan danışmanlık şirketi Boston Consultant rapor hazırladı: EKONOMI NOTLARI? Top/u Konut ve Kamu Ortaklığı İdareşi Başkanı Vahiî Erdem, "Sümerbank'a ilişkin özelleştirme çalışmalarının en geç 1986 yılı ortasına kadar tamamlanacağını" söyledi. Başbakan Özal'a yakın bir kaynak, Sümerbank 'ın 468 satış mağazasının özel kesime devri ile "önemli bir ucuzluk kapısının açılabileceğini", mevcut yüzde 10'luk kâr düzeyinin özel kesim işletmeciliği ile yüzde 40'a kadar çıkabileceğini kaydetti. ENİS BERBEROĞLL ANKARA KlT'lerin özelleştirilmesi projesinde tekstil sektörüne ilişkin bir rapor hazırlayan Amerikan danışmanlık şirketi Boston Consultant, "Sümerbank'ın hemen salılması" yolunda göruş bildirdi. Amerikan danışmanlık şirketinin çalışmasının bir "ara rapor" niteliğini taşıdığını belirten Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanı Vahit Erdem. "Sümerbank'ın özelleştirilmesine ilişkin çahşmalann 1986 ortasına kadar tamamlanacağını" söyledi. DPT ile Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi'nin ortaklaşa yürüttüğü KlT'lerin özelleştirilmesi projesinde tekstil, gübre ve çimentotoprak sanayii üzerine çalışmalar hazırlayan yabaneı danışmanlık şirketleri, ra Sümerbank'ı hemen satın porlarında 4 seçenek üzerinde duruyor. Ele aldıkları KİT'in "hemen satılmasını", "rehabilite edilerek satışım" veya "kapatılmasını" önerebilen danışmanlık şirketleri, söz konusu KİT'in, "kamuda kalması" yolunda da aörüş bildirebiliyor. DPT'nin açtığı ihalede tekstil sektörüne ilişkin çalışmayı üstlenen Boston Consultant şirketi, göruşunü Sümerbank'ın "hemen satışı" yolunda belirledi. THYYE BENZEYEBİLİR' Sümerbank'ın zaten kârlı çalışan bir kuruluş olması nedeniyle, satısa hazır durumda bulunduğunu belirten Toplu Konut ve Kamu Ortakiığı İdaresi Başkanı Vahil Erdem, soz/erini şöyle sürdurdü: "Henüz kesin bir kararın oluşmadığını söylemek isterim. Ama KİT ozelleştirilmesinde ana ilkemiz, önceliğin calışanlara verilmesi yönündedir. Henüz karar verilmetniş olmakla birlikle, Sümerbank'ın özellestirilmesinde THY'ye benzer bir yol izlenebilir." THY üzerine bir calışma yapan Amerikan Lazard Freres danışmanlık şirketi, özelleştirme projesinde, hisselerin yüzde 10'unun çahşanlara, yüzde 20'sinin gelir ortaklığı senetlerine benzer bir yöntemle tasarrufçulara ve yüzde I5'inin de yabancı bir hava yolu sirketine pazarlanmasını önerdi. Başbakan Özal'a yakın bir kaynak ise, "KİT satışlarında önceliğin kârda olanlara verilmesini" şoyle yorumladı: "Zararda oianlan kimse almaz. Oysa kârlı KİT'ler daha iyi işletmecilik sonunda kârlarını büyiik oranda yüksellebilirler. Örnegin Sümerbank'ta mevcut yıizde 10'luk kâr düzeyi, özel kesim işletmeciliği ile vüzde 40'a kadar çıkabilir." Aynı kaynak, Sümerbank'ın 468 satış mağazasının da özel kesime devri ile "Önemli bir ucuzluk kapısının açılabileceğini" belirterek, şoyle devam etti: "Bu mağazalar zinciri, çok büyük ve dolavısıvla da çok düşük fiyatla alımlara gidebilir. Bunun sonucunda halka pivasanın önemli ölçüde altında fiyatla hizmet verebilir." OSMAJN ULAGAY i Eyren, Enflasyon, Özal ve Öğretmenler... Cumhurbaşkanı Kenan Evren, geçen hafta İzmir'de yaptiğı konuşmada, enflasyon konusuna oldukça aynntılı biçimde değinmiş ve ilginç görüşler ortaya koymuştur. Sayın Evren'in, enflasyonun nedenlerine eğilirken, hükümet yetkililerınin sık sık yinelediklen yüzeysel ve geçici nedenlere hiç değinmediği, buna karşılık iktidarm hafife aldığı bazı önemli nedenlerın altını çizdiği gözden kaçmamıştır. Sayın Cumhurbaşkanı, psikolojik unsurların, hükümetin ülkede yarattığı genel havanın ve inandırıcıiığın, gereksiz zamların ve bozulan gelir dağılımının bir sonucu olan israfçı lüks tüketimin altını çizerken enflasyon olayına çok boyutlu yaklaşmanın önemini de vurgulamıştır. . Enflasyonun sorumlusu olarak basını gösteren hükümet yetkililerinin beyanlan ve Başbakan Özal'ın F.AImanya'da bir <Jazetemize verdiği son demeç ise, ne yazık ki hükümetin enflasyona yanlış teşhis koymaya ısrarla devam ettiğini ve bu nedenle de doğru mücadele yöntemleri bulma noktasmdan hâlâ çok uzakta oiduğunu ortaya koymaktadır. Sayın Başbakan, F.AImanya'da Hürriyet muhabırinin sorusunu yanıtlarken şunlan söylemiştir: "Önumüzdeki yıl enflasyon yüzde 25e inecektir. Biz katsayı ile yüzde 33'lük ücret artışı sağladık, bunu duyan gazeteciler şok geçirdi. Ama şimdi bazı önyargılılar diyor ki, önumüzdeki yıl enflasyon yüzde 25'i aşacak. Onun için Özal, ücret artışını fazla tuttu... Eğer biz ücretliyi daha fazla sıkmış olsaydık, enflasyonu daha çabuk önlerdik. Ama dikkatli götürüyoruz. Sosyal meselelere bakıyoruz, o yüzden enflasyon meselesinde eski tahmınlerimizden daha yavaş gidiypruz. Çünkü fazla sıktığımız zaman birçok kimse bağırmaya bâşlıyor." Bu son açıklamanın da ortaya koyduğu gibi, Sayın Özal, "Enflasyon gelecek yıl yüzde 25 olacak" dediği zaman, hâlâ buna inananlar bulunabileceğinı; "enflasyon gelecek yıl da yüzde 26'i aşar" diyenlerin "önyargılı" olduklarını; enflasyonu önlemek için ilk yapılacak şeyin ücretleri kısmak olduğunu sanmakta, memura enflasyonun üzerinde maaş artışları sağlandığını söyteyebilmektedir. Oysa bugün, Türkiye'de hemen herkes yıl sonlarında söylenen, "gelecek yıl enflasyon hedefi yüzde 25'tir" sözünün gerçekte yüzde 50 dolayında bir enflasyonun habercisi olduğunu çok iyi öğrenmiş durumdadır. Sadece önyargılılar değil, şu günlerde gelecek yılın plan ve programını hazırlayan şirketlerde bu işle uğraşanlar gelecek yıl en az yüzde 40 enflasyon olacağı varsayımıyla hesap yapmaktadır. Devlet, yüzde 50 faızie • iki yıl vadeli tahvil satarken, gelecek yıl enflasyonun yüzde 25 olacağına inanmak çok zorlaşmaktadır. Enflasyonu önlemek için ücretleri kısmanınöncelikliçareolduğunu dahükümet çevrelerinden başka, ancak Türkiye ekonomisinin yapısını yakıhdan bilmeyen yabancılar söyleyebilmektedir. Olaya böyle ba.ktıkça, enflasyonu önleyebilmek çok zorlaşmaktadır. Hükümetin meselelere "sosyal açıdan" yaklaşarak, memurlara gerçek gelir artışı sağlama iddiaları ise hem gerçekleşen enflasyon rakamlarıyla sağlanan gelir artışları karşılaştırıldığında hem de sadece maaşıyla geçinmeye çalışan memurların durumu hatırlandığında pek inandıncı olmamaktadır. Dün kutlanan "Öğretmenler Günü" nedeniyle gazetelerde yer alan bazı rakamlara bakmak bile bu konuda yeterlı fikır vermeye yetmektedir. Bugünün Türkıye'sinde, 15 yıllık bir öğretmenin eline geçen para 5060 bin lira civarındadır. Bu para 1 O Q dolara eşittir ve yılda 1.200 dolarlık bir gelir düzeyini göstermektedir. Türkiye'de kişi başına düşen gelir rakamına oldukça yakın görünen bu parayla bir öğretmen neler yapabilir? Nasıl yaşayabilir? Büyük kentlerin çevresinde 25 bin lıraya gecekondu bulmanın zorlaştığı, bir çift ayakkabının 10 bin lirayı aştığı, dört kişjlik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için gerekli mutfak giderımn 80 bin lirayı bulduğu bir Türkiye'de 60 bin lira alan öğretmen. nasıl geçimini sağlayacaktır? Bir yandan amansız bir geçım savaşı verirken bilgilerini nasıl tazeleyecek, oğrencilerıne nasıt katkıda bulunacaktır? Meselelere sosyal açıdan yaklaştığtnı ileri süren bir hükümet, bu durumdaki bir ögretmene 20 bin lira zam yapmakla neyin çözüleceğini sanmaktadır? Sorun, yalnız öğretmenlerin içler acısı durumu değil. Tüm memurların dörtte üçünün, ancak borçla yaşayabildiklerini ve bu yılın ilk 10 ayında Emekli Sandığı'na 70 milyarın üzerinde borçlandıklarını bir sayın bakan açıklamış bulunmaktadır. Memur kesimi bu durumdayken, gıdım gıdım verilen maaş artışlarıyla durumlarının düzeleceğını sanmak da bir hayaldir. Sorunlara çok kısa vadeli bir perspektif içinde ve sığ yaklaşmanın, tek boyutlu bakmanın acısını toplum olarak çekmeye bir süre daha devam edeceğiz galiba. Gübre ithalatı artıyor ANKARA, (a.a.) Türkiye'nin mamiil gübre ithalatı büyürken, gübre iiretiminde kullanılan hammaddeler için ödediği dövizler geçen yıla göre geriledi. Yılın ilk 9 aylık bölümunde ithal gübre ve hammaddeleri için ödenen dövizJer, geçen yıhn aynı dönemine göre yüzde 9 oranında artarak, 317.2 milyon dolara erişti. Bunun 202.1 milyon dolarlık bölumü gübre hammaddelerinin ithalatına, 115.2 milyon dolarlık bölumü de kimyasaJ gübre ithalatında kullanıldı. Gübre hammaddeleri ithalatı için ödenen dövizler geçen yıla göre yüzde 5 oranında azalırken, mamül gübreler için gereken dövizler yüzde 16.4 oranında arttı. Çavdar: Planlamanın meyvesini holdingler yedi İZMİR, (Cumhuriyet Ege Biirosu) Bilim adamlarının plancılığı tartıştığı ve 24 Ocak Kararlarına eleştiriler yönelttifi Izmir Ticaret Odası panelinde konuşan Türkiye Ortadoğu Amme tdaresi Enstitüsü eski öğTetim görevlisi Tevfik Çavdar, "Açık sövlemek gerekirse planlamanın meyvesini holdingler yemiş ve bugünkü düzeylerine gelebilmişlerdir' şeklinde konuştu. Çavdar, konuşmasında daha sonra şunlan söyledi: "Yiiz yıllık sürede 20 yıl eksik olarak uygulanan 4 planı suçluyoruz. Allernatif politikalarda aman plancılığı öne çıkarmayın deniyor bize. Ben planlamanın içinde çalışUm. Birinosinden dordüncüsüne kadar ulusal eeliri arttırmak Horzum, borç ödemede çözümü yıımurtada arıyor Tevfik Çavdar Gelir paylaşımında programlar dikkate alınmadı. için çalışıldı. Planlar uygulandı, ama sağlanan gelirin pa>laşımına gelindigi zaman programlar dikkate alınmadı. Açık söylemek gerekirse, planlamanın meyvesini holdingler yemiş ve bugunku düzeylerine gelebilmişlerdir. Planlamanın yarattığı şeyleri kimin kullandığına dikkat edilmelidir." irak'a aralannda yumurtanm da bulunduğu bazı mallan madı. Sonuçta olayin yükü, kredinin açıldığını Kızılay Şubesatarak gelen akreditiflerle 60 milyon dolarlık borcunu si'nde görevli iki çalışanın >ırıınkapatmak isteyen Kemal Horzum 'un transiı tîcarel için da kaldı. Ankara 3. Ağır Ceza Hazine'ye başvurusu soğuk karşılandı. Mahkemesi'nde davaiarı görülen ANKARA, K umhuriyet Burosu) Emlak Kredi Bankası kefaletiyle kullandığı 60 milyon doları aşkın dış krediyi geri ödemeyen işadamı Kemal Horzum, çözümü yumurlada arıyor. Halen tsviçre'de bulunan Kemal Horzum, İrak'a aralannda yumurtanm bulunduğu bazı kalemlerin satışma ilişkin iransit ticaret izni almak için Hazine'ye başvurdu. Irak'tan gelecek akreditiflerin beşte birinin Emlak Kredi'ye bloke edilmesiyle borcunu geri odemek iste> en Horzıım'un başvıırusunun Hazine nezdinde "soguk" karşılandığt öğrenildi. Horzum'un borcunu kapama yolundaki son girişjmleri ile birlikte "vılan hikâyisi"nc dönen dış kredi usulsü?lüjürlün de sonuna yaklaşıldığım işaret eden bazı göstergeler ufukta belirdi. Bugüne kadar parasını eksiusiz geri almak isteyen Emlak Kredi •yönetimi, H o m ı m ' a ilişkin "suçlayıcı" bir girişimde bulunr Bankalar vergi dairesi rolüne isteksiz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanlığı, vergi dairelerinin artan iş yükünü göz önüne alarak, bundan böyle vatandaşların vergiierini bazı büyük bankalara yatırmalarını sağlamak amacıyla temaslarını sürdürüyor. Bakanlık, vergi dairelerinin yükünü büyük bankalara yüklemek isterken, bu dairelerin yalnızca denetime ağırlık vermesini düşünüyor. Maliye Bakanlığı yetkilileri, bu konudaki lemasların sürdüğUnü belirtirken, bazı büyük bankalann yöneticileri, emeklilerin aylıklanndan elektrik faturalarına değin zaten yoğun olan iş yükünün Maliyenin son istemiyle daha da artacağını bildirdıler. Bilindiği gibi, Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası ve Ziraat Bankası arasında yapılan özel bir protokolle, Ziraat Bankası, Merkez Bankası'nın muhabirliği görevini yapmaktaydı. Vergi toplama konusunda Ziraat Bankasını yetersiz bulan Maliye Bakanlığı olayı bir iki büyük bankaya yaymak istiyor. Bakanlık üst düzey yöneticileri bazı büyük bankalarla bu konuda temaslar yapıldığını söyle'diler. Şu ana dek surdürülen temaslardan henüz bir sonuç alınamadığını kaydeden yetkililer, görüşmelerden umutlu olduklarını belirtiler. Maliye Bakanlığı yetkilileri, "valandaşlann vergiierini banka şubelerine yatıracaklannı, vergi dairelerinde kuyruklarda beklemeveceklerini, vergi dairelerinin iş yükünün azalacağını ve bu dairelerin denetime ağırlık vereceklerini" ifade ettiler. Çimento üretimi hedefi aştı ANKARA, (ANKA) Türkiye Çimenîo Sanayii. ortaklıklar ve öîei sektörce yılın ilk 7 aylık çimento tüketiminde yıllık programın aşıldığı belirlendi. DPT verilerine göre, söz konusu kuruluşlarda ocaktemmuz döneminde 9 milyon 543 bin ton çimento uretildi. Geçen yılın aynı dönemindeki 8 milyon 297 bin tonluk üretime göre yüzde 15 oranında artışa işaret eden bu veriler, yıllık 7 milyon 392 bin ton olan programın da yüzde 29 oranında aşıldığını gösteriyor. iki bankacı sanık hakkında 6yıla kadar hapis cezası isıeniyor. Ancak, bu davaya paralel olarak, savunma tarafının istemi doğrultusunda. Bankalar Yasası çerçevesinde açılacak bir davanın hazırlığı da başladı. Davaya Bankalar Yasası çerçe\esınde bir yaklaştm, gerek Kemal Horzum'u, gerekse de hmlak Kredi yönetimini ılfsilendirecek. Savcılık. söz konusu dava açıp açmama karannı, gerekli gördüfiu kişilerin ifadelerine basMirduktan sonra verece<. Dr. Seyfeitin Gürsel 'Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı: KIRKLARELİ (Cumhuriyet) Trakya'da mevcut iki büyük devlet çiftliğinden birisi olan Sarımsaklı Üretme Çiftliği'nin 99 yılüğına Libya'ya kiralanması çalışmaları hızlandirıldı. TürkLibya Tarım ve Hayvancılık A.Ş.'nin kurulmasından sonra bir süre önce Türkiye'ye gelen Libya Tarım Bakanı, Devlet Bakanj Kâzım Oksay ile birlikte Lüleburgaz'daki Sarımsaklı Çiftliği'nde incelemelerde bulundu. Libyalı bakan, çiftliği çok beğendi ve gördüğü modern işletmeler karşısında hayranlığını ifade etti. Libya'ya üretme çiftliği kiralanıyor Kişi başına düşen dış borç miktarı 75 yıldır değîşmedi Osmanlı İmparatorluğu'nun 1914'teki nüfusu 20 milyon kadar, dış borcu ise 10 milyar dolara eşdeğer. Türkiye Cumhuriyeti'nin bugün 22.5 milyar dolar dış borcu, 51.4 milyon nüfusu var. HAKAN KARA İZMİR Osmanhların 1914 yılındaki dış borcuyla Türkiyenin 1985 yılındaki dış borçlarını karşılaştıran Istanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi eski öğretim üyesi Dr. Seyfettin Gürsel, "Osmanlı'da kişi başına düşen borç miktanyla günümüz Türkiye Cumhuriyeti'nde kişi başına düşen borç miktarı aynı" görüşünu savundu. Dr. Gürsel böylece geçen 75 yıllık sürede kişi başına düşen borç miktarının değişmediğini açıkladı. "Türkiye Ekonomisinin 100 Yılı" sempozyumuna katılmak üzere gehJiği fzmir'de "Cumnuriyel"in konuyla ilgili sorulannı yanıtlayan tstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi eski öğretim üyesi Dr. Seyfettin Gürsel, 1914 yılında 138 milyon Osmanlı lirası dış borç ile günumüz Türkiye'sinin 22.5 milyar dolarlık dış borcunun karşılaştırılmasını şöyle yaptı: "Once, yapılan araştırmalar sonucu 1850 yılından bu yana altın fiyatlarının nispi olarak değişmediği saptanmıştır. Diğer bir deyişle 1 birim altınla satın alınabilecek mal miklan fazla değişmemiştir. Ben de bundan yola çıkarak bu hesaplamayı yaptsm. Osmanlı Lirası 7.2 gram altın içeriyordu. 138 milyonu altına ve ardından bugünkü dolara çevirdiğimizde Osmanlı'nın 1914 yılındaki borç miktarmı günümüz değerieriyle ele alabiliriz." Dr. Gürsel "Cumhuriyet ın sorulannı şöyle vanıtladı: Bu hesaplamadan çıkanlan sonuç ne oldu? GÜRSEL Bu hesaplamayla Osmanlı borçlannın gunümıizde yaklaşık 10 milyar dolara eşdeğer olduğunu sapıadım. Türkiye Cumhuriyeti'nin günümüzdeki dış borç miktarı ise 22.5 milyar dolara ulaşmıştır. Bu durumda Osmanlılardan daha çok dış borcumuz var. GÜRSEL Miktar olarak bu doğru. Ancak karşılaştırma yapıldığında o yıllardaki nüfusla günümü2 nüfusunu da ele almak gerekir. O donemde yaklaşık 20 milyon insanın yaşadığı saptandı. Bu bir de günümüz nufusuyla karşılaştınlmalı. Osmanlı'da kişi başına düşen borç miktanyla Türkiye'de günümüzde kişi başına düşen dış borç miktan karşılaştırılınca hangi sonuca vanlır? GÜRSEL Evet bunu karşılaştırdığımızda Osmanlı'da kişi başına düşen borç miktanyla günumuzde kişi başına düşen dış borcun aşağı yukarı eşit olduğunu söyleyebiliriz. SERCİ, SEMİNER, KONFERANS... TEKSTİL SANAVtl.NtN Yapısı ve İhracatta Karşılaşılan Güçliıkler adlı seminer, bugun Istanbul Sanayi Odası Odakule konferans salonunda başlayacak ve beş gün sürecek. Seminer, Milli Prodüktivite Merkezi. Tekstil Işverenleri Sendikası ve Giyim Sanayicileri Derneği'nce onaklaşa düzenleniyor. TEV tarafından düzenlenen "1985 Sonbaharında Türkiye Ekonomisinin Beklentileri" konulu tartışmalı toplantı 29 kasım cuma günü saat 14'te Destek Reasürans Salonu'nda yapılacak. ÜRETtM VE PLANLAMA Kontrolü Semineri bugün Etap Marmara Oteli'nde başlayacak. 29 kasıma kadar sürecek seminer l.Ü. Işletme Fakültesi Üretim Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenleniyor. Brezilya hükümeti el koyduğu bankalann borçlarını üstlenmiyor Ekonomi Servisi Brezilva hükümeti geçen hafta içinde ödeme guçlüğu çektikleri gerekçesiyle el koyduğu üç bankanın orta vadeli dış borçlanna ilişkin sorumluluğunu üstlenmeyeceğini açıkladı. Kapatılan her üç bankanın orıa vadeli dış borçlannın 450 milyon doları bulduğu betirtilîyor. Brezilya Merkez Bankası Başkanı'nın bu açıklamasının, ülkeyle yabancı bankalar arasında yeni bir gerginliğe yol açacağı kaydediliyor. Ancak ülkedeki bankacılık çevreleri, Brezilya'nın aralık başında yabancı kreditör bankalarla yapacağı görüşmelerde 17 ocakta vadesi bitecek kısa vadeli borçlarının belli bir süre daha enelenmesini isteyeceğine dikkati çekiyorlar. Ancak Merkez Bankası Başkanı Fernao Bracher'in, kapatılan her üç bankanın toplamı 180 milyon doları bulan kısa vadeli dış borçlannın sorumluluğunun aJınacağını açıklaması, ülkenin diğer bankalarının kısa vadeli borçlarını odemeleri konusunda yabancı bankalann baskı yapmasını engellemeyi amaçladığı belirtiliyor. DUNYA'dan Dr. Gürsel 1850yüutdan bu yana bir birim altınla alınabilecek mal miktan değişmedi. SERMAYE PİY\SASE\DAN HAZIRLAYAN YENER KAYA Dünya borsalarmda geçen hafta ABDAvrupo ve Asya borsaları, bir rekorlar haftası daha yaşadılar. Geçen ha/ıa \ew York, Londra, Zurıh, Paris ve Hong Kong borsalarmda endeksler veni rekorlar kırdı. ,\EW YORK ABD ekonomisinin 3. çeyrekte yüzde 4.3 'luk bir yıllık büyume hızına ulaştığı yolundaki açıktamanm yanı sıra, faizlerde duşuş beklentisı ve Kongre'debütçe açığmı azaltma yolunda biranlaşma sağlanması umudu, hısse senetlerme lalebi artıırdı. 2 hafta önce 1400 sınırtm aşan Dow Jones endüsıriyel ortalaması, yeniden duşmeye başlayacağı yolundaki tum beklentiteri boşa çıkariarak, sureklt bir yükselişle yeni rekorlar kırıp 1462 puana kadar çıktı. LONDRA Sürekliyukselen Financıal Times100 Endeksi, salı ve çarşamba gunleri kırdığı rekorlarta 1440 puana kadar çıktı. PARİS Faizlerin düşmesi, GSMH'de artış olduğu ve işsizlik orammn duştuğu yolundaki haberler, borsanm çok canlı bir hafla yaşamasını ve endekslerin an arda yeni rekorlar kırmasını sağlad.. ZÜRİH Doların değer yitirmesı nedeniyle yattnmcılann dolara dayalı hisselerden uzak durmalan, yerli hisselere talebin artmasına neden olurken, faiz oran/arındakı duşuş de endekslerin uçyeni rekor kırmasına yol açtı. HONG KONG Hang Seng Endeksı surekli yukselerek salı, çarşamba ve perşembe gunleri son 4 yılın rekorunu yeniledi ve 1762 puana kadar çıktı. Ancak cuınagunu Çinlı bir yeıkilinin, Hong Kong'un 1997'de Çin 'e devrini ongören tngiltereÇm anlaşmasından bazı sapmalar olduğu yolundaki açıklaması, endeksın 50 puan birden yiıirerek 1712 puana duşmesine yol açtı. FRANKFVRT Çarsamba gunu kapalı olan borsada Commerzbunk endeksi genel olarak yukselerek 1765 puan dolaytna ulaştı. TOKYO Salı gunu gosterdiğı duşuş dışında genel olarak yukselen NikkeıDovf Endeksi, haftayı 12.700 puan dolayında kapadı. Yükselişle, elekıronik şirkellerinin hisseleri başı çekti. Piyasa kendîlîğînden yürüyor Anımsanacağ] üzere, 31 Ekîm 1985 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda teknik yönetmeligin kabul edilmesine ragmen şimdiye değin Resmi Gazete'de yayımlanmamaM eski borsa acentelerinin lehinde değişiklik olacak umudu doğurduğunu belirtmistik. Ancak son olarak, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı'na yakın çevrderden edınilen bilgilere göre, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Teknik Yönetmeligi, SPK'nın onayından geçerek Resmi Gazete'de yayımlanmak uzere yollandı. Buna göre eski borsanın üye acenteleri mükle'iep haklarının tanınmayacağını anlamış olmalanna rağmen, Vakıfhan piyasası, haftayı az da olsa canlı bir şekılde kapadı. Şu anda tam anlamıyla "başıboş" olan piyasada, islemler artık kendiliğinden bir sekilde gelişiyor. Ekonoraik bir anarşi ortamının yaşandığı hisse senedi piyasasında, hisse fiyatlarının oluşumu herhangi bir koşula bağlı kalınaksızın "takarrür" ederken, bazı kişi ve kuruluslar da kendi başlanna yeni yönletn ve borsa raconu yaraunaya başladılar. Bulunan son raconlardan biri de. genel olarak dünya borsalarmda gelismiş bir şekilde ışleriiği olan {ozellikle değerli madenler ve kambiyo borsalannda gelişmiş pratik uygulamalan var) alivre satışlar sistemi Vakıfhan pıyasasında ilkel bir şekilde uygulanmaya başlandı. Bir yönde portföy yönetimi ve yaiırım ortaklığı fonuna yaklaşık bir sistem olarak gözukse büe, pratik koşullar açısından tamamen uzak olan bu sistem, şimdilerde belirli kişi \e kuruluşlar arasında salt güven esasına gore uygulanıyor. Bir açıdan ulkemizdeki licaret, zahire ve hay\ancılık borsalarında göruldüğu gibi, vadeli mal alım satımı raconunun uygulandığı hisse senedi piyasasında sistem kaba anlatımıyla şöyle işliyor: Bir kişi veya kuruiuş. belirli bir veya birkaç mal üzerinde 6 aylık bir spekülasyona girmek istiyor. Ancak o kişi veya kuruluşun bu tarzda bir spekülasyonu yapacak nakit yeterliliği bulunmuyor. Bu durumda o kişi, toplamak istediği hisse veya hisselerin bugunkü ortak piyasa değerini dekJare ederek 6 ay vadeli ve aylık yüzde 5 bindirmeli faiz üzerinden para vermeden satın alacağını duyuru>or. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığf nın Ziraat BankaM'ndan aldığı Cağaloğlu'ndaki eski Emniyet Sandığı binasındaki restorasyon cabşmalan hızla devam ediyor. ^'erinde yapiığımız incelemelere göre, şimdilik mütevazı bir görunüm arzeden borsa binası ve içindeki borsa muamele salonu, aşırı iddia ve abarımalı bir görünümden uzak bir şekilde kurulmuş. Yetkililerden alınan bilgiyegöre, resiorasyon çalışmaları en geç aralık ayının 10'uncu günü bitirilecek. ASO ve • • ATO'da seçim heyecanı Ankara Sanayi Odası Başkanlığı için Mehmet Yazar'ın desteklediği Alaaddin Çeçeli ile muhale/etin adayı Miimiri Erkunt çekişecekler. Ticaret Odası Meclis Başkanlığı'na ise Güngör Yener ve Erdal Ancık aday. ANKARA, (UBA) Ankara Sanayi Odası'nda ve Ankara Ticaret Odası'nda bu hafta içinde seçim var. Ankara Sanayi Odası'nda Mehmet Yazar'ın istifasıyla boşalan yönetim kurulu başkanlığı için önumüzdeki çarsamba günü seçim yapılacak. Halen başkanlığı geçici olarak yürüten Muharrem Eskiyapan, yeniden başkanlığı istemediğini açıklayınca, başkanlık için iki aday kaldı. Mehmet Yazar'ın desteklediği Alaaddin Çeçeli ve muhalefetin adayı Mümin Erkunt. Muhalefet grubu, Alaaddin Çeçeli'yi, politikaya adı kanştığı gerekçesi ile Sanayi Odası'nı politize etmekle suçluyorlar. 40 kişilik Oda Meclisi'nde çajşamba günü vapılacak seçimde yönetim kurulu başkanlığına aday olarak gosterilen ve halen Meclis Başkanlığıru yüruten Mümin Erkunt'un yanında başkan yardımcıhğı için İdris Yanıantürk aday gösteriliyor. Öte yandan, Ankara Ticaret Odası'nda da Meclis Başkanlığı için 28 kasım perşembe günu seçim var. 92 uyeli Ankara Ticaret Odası Meclisi Başkanhğı'nı halen yurüten Güngör Yener, seçim için yine en kuvvetli aday olarak gösteriliyor. Yener'in karşısında ki aday Erdal Ancılı, Güngör Yener'i seçimde, halen o da Yönetim Kurulu Başkanhğı'nı yöneten Turgut İlhan destekliyor. Yönetim Kurulu Başkanlığı için Turgut tlhan'ın karşısındaki aday Ahmet Çavuşoğlu. Lastik ithali SeuPun başına dert açtı Ekonomi Servisi Güney Kore hükümeti, hızla arran araba lastiği ithalatının önüne geçmek amacıyla, gümrük vergi oranlarını yükseltme hazırlıkları yapıyor. Halen lastik ithalatından alınan yüzde 35'lik gümrük vergisinin yüzde 45'e çıkarılacağı belirtiliyor. Guney Kore, yılın ilk sekiz ayında toplam 395 bin adet lastik ithal etti. Bu, aynı zamanda geçen yılın aynı dönemine oranla yuzde 155'lik bir artışı temsil ediyor. Güney Kore'nin otomotiv sanayii geliştikçe, araba lastiği talebinin de yükseldiği kaydediliyor. Toplam lastik ithalatı içinde yüzde 12'lik bir paya sahip olan Goodyear, Güney Kore'de yerli firmalarla ortak bir yatırım yapmayı düşünüyor. Kanada, ayakkabı kotasını kaldırıyor Ekonomi Servisi Kanada, yerli üreticilerin baskısına karşın ayakkabı ithalatına konulan kotaların kaldırılacağını açıkladı. 1977'den beri uygulanan kotaların kaldırılmasında ilk etapta kadın ve çocuk ayakkabılan hariç tutulacak. Bu tür ayakkabıların kotaları üç yıl içinde, aşamalı olarak kaldınlacak. Kanada'nın yaptığı toplam ayakkabı ithalatı geçen yıl 460 milyon Kanada Dolarına ulaşmıştı. Son iki av içinde piyasanın flaş kağıtları sınıfına giren Sarkuysan hisseieri üzerindeki spekülatif eylemin, geçtiğimiz hafta yavaşladığı gözlendi. Zaman zaman belirli kişiler tarafından toplanarak fi^tları.olmayacak düzeyde şişirilen Sarkuysan hisselerinin son hafta içinde eskiye oranla hızla talep elastikiyetini yitirmesi, piyasa gözlemcileri arasında doğal karşılandı. Bu şirkete ait hisselerin döviz ve özellikle altın fiyatlan ile ilgisi olduğunu savunan bir piyasa uzmanı, "Sarkuysan örneğinde olduğu gibi piyasamızda birkac lane daha hisse vardır ki bunlar bazı kişiler tarafındanbelirli zamanlar içinde fiyatları ani bir şekilde yükseltilir ve sonra bu hisselerin fivatlan tedrici bir şekilde indirilmeje bu>lanır" >eklinde konuştu. Sarkuysan''da spekülasyon yuvaşladı DB40 Endeksi haftayı 132.50'de kapattı DB40 Htese Senedi Endeksi Haftalık Gelişimi DOVIZ KURLARI Oövizin Cirtsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 isveç Kronu 1 isviçre Frangı 100 italyan Lıreti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinan 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Ahş 558.15 383.17 30.75 216.00 10.68 59.76 70.88 191.87 71.79 263.78 31.99 276.79 1921.32 807.64 152.92 Döviz Satış 563.79 387.04 31.06 218.18 10.79 60.36 71.60 193.81 72.52 266.44 32.31 279.59 1940.73 815.80 154.46 Efektif Efektif Ahş Satış 558.15 569.31 364.01 390.83 31.37 30.75 216.00 220 32 10.15 10.89 59.76 60.96 70.88 72.30 191.87 195.71 71.79 73.23 263.78 269.06 30.39 32.63 262.95 282.33 1825.25 1959.75 807.64 823.79 145.27 155.98 BILSAK'ta BUGÜN Dia Göstr. saat 19.00 FOTOGEN CafeFoyer saat 10.00 Yerliyabancı basın, fotokopi, çay, kahve, kek, kahvaltı. Lokanla Saat 22.00 BaşakAli İkılisi Önceden yeı ayırtmak için: BİLSAK 143 28 79 / 143 28 99 Yeni Menkul Kıymetler Borsası kuruluş çalışmalarını hızla surdürurken, hisse senedi piyasasinda hisse çeşitlenmesine gidilnıesi dikkat çekiyor. Kasım a>ı başından bu yana DB40 Hisse Senedi Fiyat Endeksi'ne dahil 40 şirketten ortalama 15 şirket hemen her hafta değer uordü. Daha önceden de belinliğimİ7 gibi kasım ayı oncesinde piyasada surekli fiyatlan ariafi hisseier 7 ile 10 arasında bir değışkcnlik gostcnrkcn, bu oranın ay başından bu yana yükselmesi, piyasa için umil \erici bir durunı olduğu şeklindc yorumlaıuyor. Nitekim, geçtiğimb lıatıa DB40 Endeksi, 1.93 puan alarak 132.50'ye yüksclirkcn lam 17 şirketin his^e fiyatlarında değer artışı oldu. Buna karşın, biri rüçlıan luıkkı kullanınıından (Plastilay), diğer üçünun ise talep clasıikivutinin a/almasından otüru dort şirketin hisse fiyaılannda du^ııs go/lcıuli. (wübn> Fabrikaları l.ö İH'delsiz. 1 bedelli veriyor Temmuzağustos aylarından bu yana, üzerinde en fazla spekülasyon yapılan kâğıtlardan biri olan Gübre Fabrikaları A.Ş. nihayet beher hisseye 1.5 bedclsi/ ve bir bedeüi \ermck uzere sennayesini 4 milyar 900 milyona çıkaracak. Şirket sermayo arttırıııu yapnıak için ortaklarını 29 k;iMiıı aıma günü şirkci mcrkc/indc olağanüstü genel kurıılu v'ağırıvor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear