Catalog

Cumhuriyet Aylık geleneksel basın toplantılarınm gazete sayfalannda, "istediği boyutlarda" yer almadığından yakınan Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, dün düzenlediği toplantıyla bu alanda yeni bir çığır açtı. Alptemoçin, vergi konusundaki basın toplantısında her konuya değindi, ama hiçbir konunun ayrıntısını açıklamadı. ENtS BERBEROĞLU ANKARA "Peşin vergi mi, efendim o siirpriz", "Hayır efendim, soru sormayın, teşekkür ederim".., "Bakın bu sonınuzdan dolayı, berbalde arkadaşlannız, size müteşekkirdir, ama ben değilim. Çünkii özel sohbet konulanndan biri daha elden gitti." Maliye ve Gümrük Bakanlığı1 nın toplantı odasını dolduran, 1.5 aydır sabırla bekledikleri "vergi pakeli"ne ilişkin somut açıklamalar bekleyen basın mensuplannın hevesi, karşılarında buldukları "ser veren, sır vermeyen" bır bakanla böyle kursaklarında kalıyordu. Gerçi bakan Ahmef Kurtcebe Alptemoçin, toplantıda "vergiden konuştuğunu" ileri sürüyordu, ama kamuoyunun esas merakı olan, Gelir Vergisi dilimleri Kurumlar Vergisi, peşin vergi oranı gibi konulara başbklanyla bile olsa değinmiyordu. 3 saatlik basın toplantısı boyunca neşesini sürdüren Bakan Alptemoçin'in keyfı, sadece "kaçaınak sorular" karşısında verdi Sahibı; Cumburiyel Malbaacilfk ve Gazetecilik Turk Anonım Sirketi adına N»dir Nadi. • Genel Yayın Müdiıru: Hasan Cemal, Muessese Mudüni: Eminc Lşaklıgil. "lazı Işlen Muduru Okı> Gonensin, • Haber Merkezı Mttduru. Vılçın Bayer, Sayfa Duzenı Yonetmenı: Ali Ac»r, 0 Temsılcıler. ANKARA: Valçın Dog»n, IZMİR: Hikmel Çttiuksya, ADANA: Mehmel Mercan. tslanbul Haberleri: Refca Oz, Dış Haberler: Erftu Balcı, Ekonomı: Osmn Ulıgay, Kuhur: Aydı» Eaec, Magazın: Yılcıa PtkK». Spor Danışmam: Abdulkıdir Yucriraaa. Düzeltme: Refik Durbaş, Araşlırma: Şahin Alfny, h Sendıka: Şakna Ktmri. Haber Arajtırma; Ufuk Guhlcnir, • Koordınalör: Akmel Konılsu, • Mali Işler: Erol Erfcut, tlan: Ziy» Ejgeae, Halkla llışkiler: Guldmn Koşar, Idare: Hascy» Gdrer, Metme: S a d u SÖUMZ. Basan ve Yayan: Cumhuriyrl Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. TOrk Ocagı Cad. 39/41 Cagalo&lu Istanbul, PK: 246İstanbul, Tel: 526 10 00 (9hat), Telex: 22246 # Bürolar Aakara: 2ıya Gökalp Bulvan Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 II 4 M 7 , Telex: 42344 • l n n i n Halıt Ziya Buivan No: 64/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Tetou 52359 • U U K Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKVIM 5 Ekim 1985 imsak: 4.33 Guneş: 5.57 Öğle: 11.58 Ikindi: 15.11 Akşam: 17.47 Yatsı: 19.07 Alptemoçin sır vermedî Bakan, vergi oranlanm,yasal düzenlemeleri kura sonueu belirlenecek gazetecilere, "özel sohbef'lerle anlatacak. O değişiklik, yalnız "şanslı" gazeteanin, "şanslı" gazetesinde yayımlanacak. Gazeteciterin soruları nedeniyle zaman zaman, "özel sohbet konularım ağzından kaçıran" bakan, sık sık yakındı: "Özel sohbet konulanndan biri daha eldengitti.' ya sürüklemek isteyen gazeteciler, karşılarında basın toplantısı düzenleyen bir Maliye ve Gümrük Bakanı yerine, "sevecen ama kiil y utmayan bir öğretmen" buluyorlardı: "Hayır efendim, bu özel sohbet konusu... diğeri de siirpriz".. Alptemoçin, "vergi paketT'ne ilişkin açıklamalannı yaparken, "bunların beniiz kesinlik kazanmadıgını" önemle vurguluyordu. Bakan, yeni vergi düzenlemelerine Vergi Usul Yasası'ndaki değişikliklerle başlıyordu. Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin yasada şu değişikliklere gidilmesini planladıklarını anlatıyordu: • Vergi yoklama memurlarının yetkileri arttırılacak, giivenlikleri sağlanacak, • Vergi ödemeyenin cezası arttınlacak, • Defter tutma hadleri yüksdtilecek, • Işe başlama bildirimi işe baslamadan verilecek, • Kiiçiik miktariarda vergi kovuşturmalanndan vazgecme yetği yanıtlarda, ağzından bir şeyler "kaçınrsa" gölgeleniyordu. Aylık geieneksel basın toplantılarınm gazete sayfalannda "istedigi boyutlarda" yer almadığından yakınan Alptemoçin, "vergi paketi" ile gelecek "şöbreti" şansa bırakmak istemiyordu. Bu noktada, Alptemoçin "tam rekabete inaoan" Özal hükümetine yaraşır bir bakan olma özelliğini kanıtlayan bir çözüm yolu buluyordu. Basın toplantısında "sr" olarak saklanan önemli konular, önümüzdeki günlerde değişik gazetelerin mensuplarıyla düzenlenecek özel sohbetlerde açıklanacaktı. Hangi konunun, hangi gazetede yer alacağı ise "kura çekilişi" ile saptanacaktı. Bakan Alptemoçin'in "bu iş bitirid" formülü basın toplantısında ortaya atıldığında, bir gazeteci belki de daha soku atlatamadığından, "efendim, kurada boş otacak nu?" dıye soruyordu. Gazetecilerle, bakanın ilginç diyaloğu, Alptemoçin'in tüm açıklamaları süresince bu çizgide sürüyor, Alptemoçin'in genel başlıklarım, biraz daha ayrıntlkisi vergi dairelerine tanınacak, • Vergi îdaresi'nin denetim yükünü azaltacak biçimde yeminli mali müşavirlik sistemi devreye sokulacak. "Konunun detayına, özel sohbetlerde girilecegi" vaadiyle Alptemoçin, hemen paketin ikinci başlığına, "gelir vergisf'ne şöyle geçiyordu: • Milli Piyango satıcılan defter tutmayacaklar, • Telif kazançlarında istisnalar kaldırılacak. Beyannameye eklenmeyecek bu kazançlardan bir defa vergi alınacak, • Yabancı ülkelerde çalışanlann, bu ülke sosyal gii\enlik kunıluşlanndan bağlanan, emekli, dul ve yetim aylıklan, tazminatlan, yardım paraian vergiden muaf olacak, • HasıJatları yasal hadleri aşan çiftçilerin defter tutma zorunluİukları ihtiyari hale getirilecek, bunlar götürü usul vergi mükellefi olacaklar. • Her tiirlii gelir ortaklığı senedi, kâr ve zarar ortaklığı senedi gelirieri ile kâr pa>ı. iştirak payı. faiz gibi kazançlar, yıllık beyanname}e eklenmedcn kaynakta vergilendirilecek. Boylece sadece ticari ve sınai kazançlar, ücret ve kira gelirieri birleştirüerek beyannamelere eklenecek. Birleştirilen bu lür kazançlar için konulan 3 milyon liralık had yiikseltilecek. • Okul, kreş, sağMık ve spor tesislerinin kurulması, bunlann tefrişine yönelik bağışlar vergi matrahından düşülecek. Bu tesislerin işletme kazançları belirli bir süre vergi dışı bırakılacak. Milyonlarca çalışan ve küçük ticaret erbabını ilgilendiren gelir vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi konusuna hiç değinmeyen Bakan Alptemoçin, Kurumlar Vergisi'ne ilişkin değişiklik önerilerini de şöyle sırahyordu: • Ortak yatınmlar ve konsorsiyumlar, yeni vergi yukii getirilmeden kurumlar vergisi kapsamına alınacak. • Spor kulüpleri anonim şirket haline gelirlerse, vergi muafiyetinden yararlanacaklar. • Hisse senetlerini borsaya kota ettiren şirketler, emisyon primlerini dağıtmamalan haiinde vergi odemeyecekier, • Kurumlar Vergisi'ne göre yapılan devirlerde, zarardaki bir şirketi satın alan karşı bir şirket, devraldığı şirketin zararını vergi matrahından düşebilecek, • Eğitim, spor ve sağlık tesislerini işietenlerin kazançlan kalkınmada öncelikli yörelerde 10 yıl, diger yörelerde 5 yıl vergiden muaf tutulacak. • Gayri menkulunu satarak sermayesine ekleyen şirketler, 3 yıl daha belirli oranda vergi istisnasından yararlanacak. Burada da, "peşin vergi" ve Kurumlar Vergisi'nin yeni oranını "özel sobbetler"e saklayan Maliye ve Gümrük Bakanı Alptemoçin, harçlara başlıyordu: 1 No'lu tarifede ver alan iflas ve konkordato harçlan yiizde 2 ve binde 5'e düşürülecek, kapalı devre TV izinlerini TRT'den (Arkası 13. Sayfada) Maliye Bakanı, basın toplantısında hiçbir şey söylemedi İstanbuVun kurtuluşunun 62. yıldönümü Istanbul Haber Servisi Istanbul'un düşman işgalinden kurtuluşunun 62. yıldönümü yarın törenlerle kutlanacak. tlk tören Taksim'dekiCumhuriyet Anıtı önündeyapılacak ve daha sonra Vatan Caddesi'nde askeri birlikler, öğrenciler, izciler ve çeşitli kuruluşlann temsilcilerinin de katılacağı geçit töreni yapılacak. Gecedekentin çeşitli âlanlarında bandolar konser verecek, fener alayları düzenlenecek. öte yandan, a.a.'nm haberine göre, "Arap Dostluğu ve Turizmini Güçlendirme Derneği"nin tstanbul'' un kurtuluşu nedeniyle yarın bir "şölen" düzenleyeceği ve AKM'deki "şölen"de Türkçe ve Arapça şarkılar söyleneceği bildirildi. Tüp yol ve metro için brifing Başbakan Turgut dün akşam Divan OtelVnde gazete ve mizah dergilerinde çizen karikatüristlere bir akşam yemeği verdi. Yemekten önce davetlilerle bir süre sohbet eden Özal'a karikatürist Öznur Kalender renkli bir karikatürünü armağan ederken, Altan Erbulak bir karikatür imzalattı. Erbulak daha sonra Turgut Özal'dan kendi karikatürünü çizmesiniricaetti. Başbakan Özal, "Karikatür en beceriksiz olduğum sahadır. Şarkı söyle desen söylerim" yanıtım verdi. Davete kanlanların ve Erbulak'ın ısran uzerine uzaıüan kâğıda kendi karikatürünü çizen Özal, Erbulak 'ın ' 'Japonya 'daki roboüara benzedi'' demes(ne uzun süre güldü. Otuntlacak yerierin kura ile belirlendiği yemeğe 3 7 karikatür sanatçısı katıldı. (Fotograf: YALÇIN ÇAKIR) Istanbul Haber Servisi Istanbul Boğazı 'nın altından geçecek olan Tüp Demiryolu ile tstanbul Metrosu Projelerinin çalışma programlarını veçalışmaların durumunu açıklamak amacıyla Sheraton Oteli'nde bir brifing yapıldı. Bayındtrlık ve tskân Bakanı Safa Giray 'ın da katıldığı briftngte fızibilite veproje çalışmalarının son durumu, projeyi hazırlayan Persons Brinckemot tnternational Inc, Kayser Engineers tnternational ve 3 yerli mühendislik firmasınca izleyicilere sunuldu. ı 1 A Hj^** ^ fi Ç^/l/ y^^l In ^"^ljü^^ ^•^^^' Petrol zengini ülkelerden iyiyiz tstanbul Haber Servisi Başbakan Turgut Özal, dün Yıldız Universitesi'nde yeni öğretim yılının açılışında hazır bulunduktan sonra, Maslak'taki bin öğreVıci kapasiteli Yıldız Üniversitesi Kız Oğrenci Yurdu'nu hizmete soktu. Çocuklara ve gençlere çok büyük önem verdiklerini söyleyen Özal "Törkiye'de her raeseie ileriye dognı gitmektedir. Miihim olan birlik ve beraberlik içinde olmak, birbirlerinizin fikirlerine kavga etmeden, ikna ederek saygı göstermektir" dedi. Bilgisayar sisteminin son iki üç yıl içinde giderek yaygınlaştığ^nı ifade eden Başbakan Özal, "Üikemiz petrol zengini değil, ama petrol zengini ülkelerden daha ileriyiz" dedi. Yıldız Universitesi Kız Öğrenci Yurdu'nu hizmete soktuktan sonra Kredi Yurtlar Kurumu Istanbul Bölge Mudürü Ethem Gözen ile yaptığı ayakustü konuşmada, Gozen'in "Öğrenciden >attıklan bir giin için 6 1 lira alıp, X akşam yiyecekleri >emek için 45 lira yardun yapıyoruz" sözleri üzerine özal "bizden bonkörler de varmış" dedi. Özal, Kredi Yurtlar Kurumu'nun yaz aylarında yabancı gençler için ayrılan yurtlarda grup haiinde gelen yabancılardan günde 2 dolar, tek tek gelenlerden 3 dolar alındığını öğrenince, Türk öğrenciler için "O zaman bizim öğrencUerimize 10 sente mi geliyor' biçiminde konuştu. Özal, "Üniversitelilere ek sınav için bir calışmanız var mi?" yolundaki bir soruya da "kanştırma simdi" yâ^ııtını verdi. Özal'ın değindiği öteki konulaf özetle şöyle: "Rektörden en büyük talebin kompiitür ve elektronik böliimlerine geldiğini oğrendim. Demek ki burdan mezun olanlar iş bulabiliyor. 1982'de başbakan jardımcısıyken sana>i>i dışa açmak, ithalatı serbestleştirmek istemiştim. Bu işe elektronik sanayi ile başlamak istedik. Orta biiyükJukteki bazı miiesseseler karşı çıkınca bunu vapamadık. Birçok rakamlar değişti. Bir bankamızın ilanında gordüm. Kompütür sistemine geçen 160 şubemizden anında ödeme yapılır deniyor. Bu iki üç yıl içinde gerçekleşti. Beş yıl önce anarşi girdabına nasıl girdiğimizi unutmavalım. Tekrar o hatalara diişmeyelim. Ülkemiz petrol zengini değil ama petrol ülkelerinden daba ileriyiz. İhracatımız beş yıl içinde 2 milyardan 8 mil>ar dolara çıkacakür. 1979 senesinde Türkiye'nin ihracatının yuzde 3S'i sanayi mamulleriyken beş sene sonra yiizde 77'ye ulaşmıştır. 1979 sonunda Ankara'da, başbakanlıkta yakıt bulamadığımızdan 15 gun palıoyla oturduk. Diişüniın, başbakanlıkta. Neymiş, dövizimiz yokmuş. O yıl petrole 1 milyar 700 milyon ödendi. Geçen yıl 3 milyar 900 milyon. Meseie idaredir. Bir şirket iyi gidiyorsa orada iyi idareciler vardır. Bir iş iyi gidiyorsa, orada iyi insanlar vardır. Her iş süratli yapılmahdır." 18 Mayıs 1985 tarihinde temeli Başbakan Turgut Özal tarafından atılan Yıldız Üniversitesi Kız öğrenci Yurdu, 136 gün sonra dün yine özal tarafmdan hizmete açıldı. İki bin öğrenci kapasiteli yurdun 379 milyon liraya malolduğu bildirildi. 4 katü yurt binası 5 bin 600 metrekarelik bir alan üzerinde kurulu. POLİS KOLEJİ'NDE Başbakan özal, tstanbul Poüs Koleji'nin yeni derS yılına başlaması nedeniyle düzenJenen törene de katıldı ve burada yaptığı konuşmada bir ulkede polis teşkilatmın güçlü olmaması haiinde o ulkede ekonomik ve sosyal gelişmenin olamayacağını söyledi. Özal anarşi dönemini hep beraber yaşadığımızı, ülkenin o dönemler çökme durumuna geldiğini belirtti. 3 ÜNİVERSİTE DAHA AÇILDI 9 Eylül, Çukurova ve Selçuk Üniversiteleri dün yeni öğretim yılına törenie başladılar. Gazi Ege ve Uludağ Üniversiteleri de yeni öğretim yılına pazartesi gunü başlayacaklar. Özal üniversitelilere konuştu: jrde 2. kanal için sözleşme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TV'ae ikinci kanal deneme yayınları ile ilgili sözleşme dün Ankara 'da ihaleyi kazanan Batı Alman fîrması Rohdey Schworz ile TRT Genel Mudürü Tunca Toskay arasında imzalandı. Törende konuşan Toskay, ikinci kanal deneme yaymlarına 1986 eylülünde Ankara, tstanbul ve tzmir'de baslanacağım söyledi. F.Alman firmasınca antenler ile birlikte inşa edilecek 10 verici istasyon için yaklaşık 4 milyar 140 miyon lira harcanacak. 5 milyon çocuk aşılandı ANKARA (a.a.) Genişletümiş ası kampanyasının birinci aşamasmda 4 milyon 854 bin 136 çocuk asılandt Buna göre, 05 yaş grubu arasında aşılanması amaçlanan çocuklann yüzdt 85 V asüanmış oldu. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, birinci dönemde aşılanm bu çocuklann bulaşıcı hastakklardan korunması için eksik olan 2 ve 3. dönem aşılanm da yaptırmalan gerektiği hatırlatıldu Ankara'daki Erşad IstanbuVda mamlayarak temaslannı tadün İstanbul'a gelen Bangladeş Devlet Başkam Muhammed Erşad tarihi ve turistik yerleri gezdi. Erşad'a Devlet Bakanı Mesut Yıbnaz da eşlik etti. Sultanahmet Camü'nde cuma namazı kılan Erşad dün beraberinde eşi olduğu halde Ayasofya Camii, Topkapı Sarayı, İbrahimpaşa Sarayı, İslam Eserleri Müzesi ile Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikasında incelemekrde butundu. Müzeleri ziyaretinde konuk devlet baskanı yamnda bulunan 2 yaşuıdaki oğlunu kucağında taştdh Bu sabah Boğaz'da motor turuyapacak olan Erşad, dün İstanbuVogelen Cumhurbaşkanı Evren ile birlikte, KaUnder Orduevi'nde öğle yemeği yiyecek ve akşam ülkemizden ayrüacak. (Fotoğraf: ERDOGAS KÖSEOĞLU) MEGS eskı Bakanı DINÇLERLER Parlamenterler Çin yolunda ANKARA, (UBA) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Necmettin Karaduman başkanhğında yedi kişilik birparlamento heyeti resmitemaslar da bulunmak üzere bugün Çin Halk Cumhuriyeti'ne gidecek. BBC'nin Türkçe Yayınlar Yönetmeni McLellan, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladu Türk gazetelerinin habercilik ve haber yazma anlayışlarını TÜRKÇE çok beğeniyorum. Sayfalarca, sütunlarca haber, yazı YAYEVLARDA yazmak yerine, birkaç başlık, bir iki spot ve özel bir haberle işi kurtarıyorlar. ÇALIŞAIVLAR Daha çok haber yayımlayacak yerde, daha büyük göğüslü kadmlarm fotoğraflarını birinci sayfadan verme sorunu Yönetmen: Gamon McLellan Türk gazetelerinde olduğu kadar Ingi/iz gazetelerinde de Yardımcısı: Zeki Oktar var. Anlaşılan birçok yerde basının sorunlan birbirine Serpil Erdemgil benziyor. Nefsal Baylas Tayfun Ertan in Partisi adayı Martin Magin Nuri Çolakoğlu LEYLA TAVŞANOĞLU nis'di. Maginnis sanıldığının aktngiliz Radyo ve Televizyon sine hiçbir tedhiş suçundan hii Füsun Sükan Kurumu BBC'nin Türkçe Yayınküm giymemiştir. Diğeri ise Pro Ayça A bakan lar Servisi yönetmeni Gamon testan Demokratik Birlik Parti Timuçin Tüzecan McLellan, Ingiltere tçişleri Basi'nden Colin C'ampbell'di. Bu Mesut Önen kanlığı'nca bir sure önce yayınkişilerin seçilmesindeki amaç Atilla Eralp dan kaldınlan Kuzey trlanda iie Kuzey trlanda'da iki loplum ara Ragıp Duran ilgili bir televizyon filminin bu ay sındaki muazzam uçurumun ka Edip Emil Öymen içinde, üstelik eklemelerle vizyona gireceğini söyledi. Bu hafta içinde Istanbul'da olan McLellan, BBC, aynca da yazılı basınla ilgili düşüncelerini anlatırken Türkiye'de yayımlanan gazeteier hakkında da, "Gerçekten saygı duyulacak bir iş yapıyorlar. Toplumsal, ekonomik ve daha birçok zorluklara rağmen gazeteleri satmayı, üstelik kâr etmtyi başarmak önemli bir iştir" dedi. McLellan'a, Içişleri Bakanlığı'mn isteğiyle bir süre önce BBC televizyonu programından kaldınlan Kuzey Irlanda'yla ilgili filmin hükümetin şimşeklerini neden çektığini sorduğumuzda aldığımız yanıt şu oldu: "Söz konusu filmi BBC adına yapan yapımcı Kuzey İrlanda bölgesel seçimleri sırasında yansız ve doğru bir göruntü yansıtabümek amacıvla aşın uçtan iki kişiyi konu almaya karar verdi. Bunlardan biri yasa dışı Kalolik IRA örgutünün 'gecici kanadı' olarak kendini tanıtan Sinn Fepanmasının nasıl olanaksız olduğunu somut bir biçimde göstermekti. Ancak bazı gazeleciler haber kokusu almışlardı. BBC'nin Kuzey İrlanda bolge seçimleriyle ilgili bir filnıinde aşın uçtan bu iki adayı konu alması gazetelerinde önemli haber olabilirdi. Boylece Başbakan Margaret Thatcher'ın Washington ziyareti sırasında kendisine, 'BBC tedhişçilerle mülakat yapmalı nu?' biçiminde bir soru yönellliier Başbakan da 'Hayır', yanıtım verdi. Bu olaydan çok kısa bir zaman sonra tçişleri Bakanhğı BBC yonetim kuruluna bir mektup gondererek söz konusu filmin >a>ıodan kaldınlmasımn düşünulup duşünulırriiğini sordu. Çünkü BBC tuzuğiine gore hükümet kesinlikle BBC'den yayın konusunda bir şey isteyemez, ya da bir emir, talimal veremez. Yonetim kurulundan sadece yayınla ilgili bir $eyi yapıp yapmayacağını sorar. J3clSLIll KİM KİMDİR Gamon McLellan BBC'deki görevine 1979'da başladı. Daha önce Genel Yayın Müdür Yardımcısı olarak Arab Month dergisinde çalıştı. Türkiye ve Türkçeyle ilgilenmesi çok ilginç. Oxford Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra eski Yunan el yazmalarmı incelemek için Yunanistan 'a gitmiş. O arada birkaç kez Türkiye'ye gelip gitmiş. 197678 arasında Ankara'da Briefmg adlı Ingilizce dergide çalışmış. BBC'ye girdıkten bir süre sonra da Türkçe yayınlann başına geçmiş. içinde, üstelik ban eklemelerle, dikkat edin, kesinti değil, eklemelerle diyorum, yayına girecek. Boylece BBC'deki gazeleciler yonetim kurulunun şu program, ya da bu program yayından kaldırılacak, ya da yayına konacak gibi kararlar alma alışkanlığını edinmesi durumunda gelecekte demokrasinin varhğına fazla önem vermeyen bir hükümetin işbaşına gelmesi haiinde ne olacağı konusunu lartışmaya getirdi" TÜRK BAŞINI McLellan daha sonra Türkiye'deki gazetelerin çok renkliliğiyle ilgili olarak, "Evet, bu insanın hemen dikkatini çekiyor. Ama gazetelerin renkli olup olma>ışı beni hiç de rahatsız elmiyor. Boya kullanabilme olanakian varsa bundan neden yararlanmasınlar?" diyor. McLellanın Turk gazeteciliği hakkındaki düşünceleri de şöyle: "Türk basını, bütün güçlüklere, toplumsal, ekonomik, eğitim, aynca da gazetelerin dağıtım sorunlanna rağmen gene de çok başarılı. Satılan gazetelerin bepsi kâr edebiliyor. Sonra habercilik ve haber yazma anlay ışlannı çok beğeniyorum. Sayfalarca. sülunlarca haber, yazı yazmak yerine bir kaç başlık, bir iki spot ve özet bir haberle işi kurtanyorlar. Sizin gazetecilerin haberieri çok iyi ozetleyebilme yetenekleri var. Üstelik bu gazeteier Anadolunun ücra köşelerinde, köylerde yaşayan halka olduğu gibi, bir ölçüye kadar aydın sınıfına da hitap edebiliyor Bunu başarabilmek çok onemlidir." SORÜNLAR AYNI Turk basınında olduğu gibi tngiliz basınında da haberlerin abartılabildiğine dikkat çeken McLellan şunları ekliyor: "tngiltere'deki magazin gazeteleri sizinkilerden hiç de aşağı kalmıyor. Hiç unutmuyorum. 12 Eylül 1980 Harekânnın ertesi günüydü. The Sun' gazetesinde şöyle bir başlık yer almıştı: Darbede 2 bin tngiliz mahsur kaldı. "Daha ç°ok haber yayımlayacak yerde daha büyük göğüslü kadınlann fotoğraflannı birinci sayfadan verme sorunu Türk gazetelerinde olduğu kadar İngiliz gazetelerinde de var. Anlaşılan birçok yerde basının sorunlan birbirine benziyor. Aslında magazin gazetelerinin İngiltere'de neden satlığını çok merak ediyorutn. Halk televizyon seyretmek yerine neden para verip bu tür gazeteleri alır? Hâlâ yanıtım bulamadığım bir sorudur bu." BASINA MÜDAHALE Gamon McLellan daha sonra gazetecilik mesleğini savunarak gazetecinin görevine her ne olursa olsun mudahale edilmemesi gerektiğini vurguluyor: "Şu ya da bu nedenle böyle bir mudahale kesinlikle yapılmamah. Sanıyorum UNESCO tarafmdan gazetecilere yan diplomatik statü verilmesi konusu ortaya atılnuştı. Kimse adına konuşmuyorum, ama İngiltere'deki gazetecilerin diplomatlar gibi parauklara sanlmışçasına korunmayı istemediklerini biliyorum. İngiliz gazelecileri, bizi tehdit eden tehlikeler varsa bu da yaşamın bir cilvesi, diye düsunüyorlar. Gazeleciler birçok bedensel, parasal, ya da manevi lehditler altında kalabiliyor. Gazeteciler bu tür davranışlara bedef olmamalı, ama ne yazık ki oluyorlar." Üniversitelere sevive sınavı ANKARA, (ANKA) Üniversitelerarası Kurul Eğitim Komisyonu öğrencilerin başarı oranlarını arttırabilmek amacıyla üniversiteye gelişlerinde seviye sınavına tabi tutulmalarımn önerilmesini kararlaştırdı. öneriye göre, üniversiteyi kazanan, fakat seviye sınavına girerek başarılı olamayan öğrenciler, fizik, kimya ve matematik derslerinden olusacak hazırlık smıfiarında okuyacaklar. Fizik, kimya ve matematik derslerinden oluşacak soruları başarı ile cevaplandıranlar, kazandıklan fakülte veya yüksekokulun birinci sınıfında okumaya hak kazanacaklar. SBF'nin semineri ANKARA (ANKA) Siyasal Bilgiler Fakültesi, Yunanistan 'ın Ege adalanm silahlandırması sorununu tartışmak amacıyla devletler hukuku alanında bir seminer düzenliyor. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Gönlübol ve Yükseköğretim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Tahsin Özgüç ıarafindan yönetilecek olan seminer, iki oturum haiinde yapılacak. Söz konusu seminer Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Konferans Salonunda 8 ekim günü yapılacak. TÜRKÇE YAYINLARIN DINLEYİCILERLNE MESAJI: Amaomız Türkiye'de yaşayanlara çok daha geniş çaplı, onlan ilgilendiren yayınlar yapmak. Türkiye'yle ilgili haberleri çok iyi toparlayıp dinleyicilerimize sunmaya çalışıyoruz. Örneğin Türkiye'de bir hükümet değişikliği olduğunda, ya da Sayın Denktaş 1983'te ayrı bir devlet ilan ettiğinde haberi en doğru ve yansız biçimde vermeye çalıştık. 6 Kasım seçimlerinde aynı akşam saat 10.00'da oldukça geniş çaplı bir programla yayma girdik. Hatta doğruya yakın bir sonuç tahmini verebildik, birçok gazeteci ve işin uzmanını programda konuşturarak. Bu işi Türkiye'deki çeşitli kaynaklardan aldığımız bilgilere dayanarak yaptık. Cumhuriyet okuyucularının bir kısmı son bir hafta içinde bizi dinlemekte frekans ayarlaması Müdürü'nün sonımluluk alanına girer. Yonetim kurulu üyeleri filmi seyretmek islediklerini bildirdiler. Seyrettikten sonra da yayından kaldınlması kararını aldılar. Ancak, BBC çalışanları genel müdür dahil olmak üzere buna karşı çıktı. Çünkii filmin güçlükleriyle karşılaşmış olabilirler. Ben burada bizim yayını dinlemeye çahştım. Ama şaşırdım kaldım. Yayın çok bozuktu. Pazar gününden itibaren yayın saatlerini ve frekansları atmosferik nedenlerle değiştirdik. Zaten bunu her altı ayda bır yaparız. Şimdi dinleyicilerimizin frekansların değişmesinden sonra yayınları nasıl aldıkları konusunda görüşlerini almayı çok isteriz. Son bir yıl içinde Türkiye'deki dinleyicilerimizden 6 bin mektup aldık. Dış ülkelerde de birçok Türk dinleyicimiz var. Bulgaristan ve Yugoslavya'daki Türk azınlık da bizi dinliyor. Üstelik Türk gazetelerini okuyamadıklan için bizi dinlemek onlara daha da ilginç ve önemli geliyor. kimdi? Genel müdür mü, yoksa BBC yonetim kurulu mu? Grevden hemen sonra genel müdür, "kontrolü yeniden aldım" biçiminde bir açıklama yaparak filmin daha ileri bir tarihte yayına konacağını açıkladı. En son aldığım habere göre film bu ay Lastik pabuçlar mantar yapıyor tSTANBUL, (THA)Sonyıllarda spor faaliyetleri dışında da giyilmesi yaygınlık kazanan lastik ayakkabıların, sürekli olarak kullanılmasının zararlı olduğunu belirten Doç. Dr. Mişel Kokino, "lastik ayakkabüarınızı yalmzca spor yaparken giyin" dedi. Aslında yonetim kurulu >ayına karışmaz. Bu iş BBC Genel çok dengeli, yansız olduğu ve gösterilmesi gerektiği inancındaydılar. Bunun sonucunda BBC çalışanları 24 saatiik grev yaplılar. Bu olay bir de BBC tüzügündeki açığı ortaya koymuştu. Yayın hakkında karar verecek kisi