Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI Yonımsuz... nıstan ve Iran hadıselerıyle Hem Afganıstan1 da hem Iranda Amenkan polıtıkası ıflas sıkıştırmakla bır yere varmanın mumkun ol etmıştır 19791980'de Amenka'nın Turkıye'ye madığını, Turkıye nın bızım ıdaremızde geçen bakış tarzı demokrası vs. değıldır Nasılolursa üç sene zarfında yuzde 7 hatta yuzde 8 kalolsun Turkıye'de Afganıstan ve Iran'dakı hakınma hızına ulaştığını, enftasyonun yüzde dıse gıbı bır hadıseyle karşı karşıya kalmasın 1015 cıvarında bulunduğunu, butün sıkıntıTamamen tutumu değışmıştır lara rağmen Türkıye'nın yokluklara surüklenButün bu ızahatı, değışen devır/erde Amemedığını, yatınmlarını yapabıldığmı, Türkıye'nın ambarlannda 7 mılyon ton buğday nka'nın dünya meselelenne nasıl baktığını, bu meselelerden bızım nasıl muteessır olduğuolduğunu ve bır mılyon ton pamuk olduğunu, muzu anlatmak ıçın yaptım 79457/ yıllarda ıkı yuz bın ton tütun olduğunu, bunlan paraya çevırdığımız zaman zaten ıhtıyaçlarımızı hümyet ve demokrası asıldır 1970 ten sonrakarşılayacağımızı, fakat bunlan yok pahasına kı yıllarda demokrası ve humyet Amerıka'ya satmak ıstemedığımı, elımı nereye uzatırsam Avrupa'ya lazımdır Başka ulkeler ıçın Amenka kendı yanında memleketler arar Mısır'da her tarafın kuruduğunu ve IMF ıle anlaşma da oyledır Turkıye'de de oyledır Bu daha çok yaptığımı, ancak anlaşmayı yunjtmedıklennı Afganıstan, Iran korkusundan gelır Nıtekım söyledım Tabıı bunlan ABD Buyükelçısı Spıbunu Mr Carter Turkıyeyı zıyaretı sırasında els kabul etmedı söylemıştır Breımskı'nın kıtabında da bu huBen Federal Almanya Başbakanı Schmıdfe sus vardır Bız, Carter'a Iran ıçın tavsıyede bumuracaat ettım 1975'te ambargo dolayısıyla lunduk Carter bızım bu tavsıyemızı tutmadı Bana, "Ne ıstersen vereyım, ama AmerıkalıBref/nskı'nın bulduğu tavsıye nedır? Turkıye lar \er" derse vennm Benı de onlar beklıyor" ve Brezılya'da olduğu gıbı ordu mudahalesıdedı Problem odur Ne ıstersen vennm ama dır Çünku ordu müdahalesının tyı sonuç vero ver desın Bu meselelerde Amenka, Ingıldlğı kanaatındedır tere ve Almanya beraber hareket ederter geBen bununla Turkıye'de ne olduğunu anlatnellıkle Ûçu beraber hareket eder ( ) maya çalışmıyorum Amenka'nın Afganıstan Bız 1977 sonunda hukümetı bıraktık ( ) ve Iran hadıselen karşısında savunageldığı bazı şeylen savunmaktan vazgeçıp başka ta1979 kasımında bız tekrar hükumet olduk vırlar ıçıne gırdığını soylemek ıstıyorum ( ) Hukümetı kurduğumuz zaman Kıbrıs meselesı hâlâ Batı ulkelenne göre muallakta ıdı ve Türkıye, Amenka ıle dost kalmalıdır, AmeTürkAmenkan munasebetlenne tesırını sürnka da Turkıye ıle dost kalmalıdır Bu dostludüruyordu Buna ılaveten NATO'yu terk etmış ğu bozmakta vebal vardır Bu dostluğu bulunan Yunanıstan'ın bu teşkılata yenıden bozacak şeylerden taraflar mutlak surette sadönmesı hadısesı çıkmıştı Bız Turkıye Cumkınmalıdıhar ( ) hunyetı Hukümetı olarak Yunanıstan'ın aynı Dış polıtıkada hıslere heyecanlara öfkeleşartlaria NATO'ya döpmesıne razı olmadık re yeryoktur Dıs polıtıka karşılıklı menfaatlerı Amenka, Yunanıstan'ın mutiaka NATO'ya donlyı değerlendırebılme ve haklara tyı sahıp çımesını ıstıyordu ve bızım önümuze de çeşıtlı kabılme ve onları koruyabılme meselesıdır teklıfler koydu Bızı ıknaya çalışıyordu 12 EySüper devletlerte dostluk fevkalade zordur, lül 1980 tanhıne kadar bız mutabakat ve mukomşuluk da zordur Ama süper devletler bır vafakat vermedık ( ) gerçektır" (Yenı Asır, 28 Ekim 1985, sayfa 7) Dünya konjonktürü bır daha değıştı Afga(Baştarafı 1. Sayfada) Demokrasinin tamı, yarıını olmaz temel bir prensıptir. Demokrasinin temel prcnsıpleri, tnsan Haklan Beyannamesı'nde. Avrnpa Jnsan Haklan Konvansıyonu'nda yennı almıştır Bu temel prensipler anavasa devlellennde, anayasalarda da >erinı almıştır. Eger bu temel prensıplere hakkı>la uyulujorsa, o ulkede demokrası geçerlidır. Onlara hakkryla uyulmuyorsa, tabıi kı o çeşit rejime âemokrasi deseniz dahi o, demokrası olmaz. Bakıra altın deseniz, sizin demenizle bakır altın olmaz ki..." Demokrasinin bırıncı koşulunun mıllet ıradesmın ustunluğu olduğunu ıfade eden Demırel, bunun hur ve serbest seçımlerle ortaya konulduğunu anlattı Demırel, konuşmasını şöyle surdurdü "Hur ve serbest seçımle, bir millet eğer kendı ıradesını ortaya ko\amı>orsa, demokrasinin binnci şartı yapılmamıştır. Bu olmazsa olmaz cinsinden vazgeçilemez bir şarttır. Eski tabıny!e demokrasinin lazımı, gayrimnfaiıdır. Eğer bu yoksa başka şey yoktur. Bu yoksa, başka şartlan aramanın da haceti voktur. Bu şeye benzer: Bır hasta gelmiş, yatıyor. Hekim muayene ediyor. Kollan sağlam, bacaklan sağlam, her yen sağlam, ama kalbi durmuş. Yani ha>at eseri yoktur demek. Ha>at eseri yoksa hasta olmuştur. Eğer bir nlkede, ulke ıdarestnı milletin hakkı saymazsamz, demokrasiyi zaten hiç vapamazsınız. Mılleti, ulke idareye ehıl savmıyorsanız olgunlaşmamış, cahıl SBM(Baftarafı I Sa\fada) yorsanız, bız bilınz, millet bılmez savıvorsanız. zaten kendının milletin ustune kovmuşsunuz demektır Orada demokrası >aptık demenız şeklıdır. Ben bunlan genel olarak her ulke içın sovluyonım." SİLAHLI KUVVETLER ÇEKİLMELt Demırel, demokrasılerde ıkın cı koşulun, "Silahlı kuvvetlerin sivil idarenın emnnde olması" olduğunu ıfade ederek, "Silahlı kuvvetlen sıvıl idarenın emnnde olmayan bır ulkede demokrasıden bahsedilemez. Silahlı kuvvetlerin sıvil idareye saygılı olması laamdır fktıdariar, kansız, kavgasız, entnkasız değışebılmelidırler." dedı SAVTJNMA HAKKI Demırel, demokrasinin sadece sı>ası bır rejım olmadığını da belırterek, devletın sosyal bır devlet olması gerektığını söyle dı Demokrasılenn bır hukuk devletı olduğuna dıkkatı çeken Demırel, kımsenın kanunlann suç saymadığı bır fiılden dolayı cezalandınlamayacağını, kımse nın tabıı hâkım dışında cezaiandınlamayacağını anlattı Demırel, demokrasıye ılışkın sö7İermı şövle tamamladı "Turkıye'de durum nedır dendiği zaman, bu ko>dugum şablona gore degerlendınn denm. Oncelikle hurnyetı ve serbestıyeti tesıs etmek lazımdır Hurriveti ve serbestiyetı, anarsı ve teror sebebi saymaktan, bır vazgeçeceksınız, snasetı ve siyasetçm kotu kışı olmaktan çıkarecaksınız, mılietın olgunluğuna ınanacaksınız ve hakkın ona ait olduğunu kabul ve teslım edeceksınız (Llkevı ıdare hakkın'n) ve mutlaka silahlı kuvvetlennızı siyaset dışında tutmaya kararlı olacaksınız Çunku silahlı kuvvetlerinizi tahnp edersınız, çok buyuk bir sıkıntıya dtışersıniz. Silahlı kuvvetlen tahnp etmemenin kestirme yolu, onu siyaset dışında tutmaktır. Mazeret bulunur. ama bunlar mazeretı olmayan şartlardır. Demokrasinin tamı yanmı olmaz, demokrası ya olur >a olmaz. Demokrasıye geçiş diye de bir şey olmaz. Anayasada geçış dönemı dıye bır donem tanzım edilmemışse.. Aslında bu bir icattır. Aslında geçış donemı dediğınız zaman anavasanın birtakım maddelerinı tatbik etmıyorsunuz demektır. O da anayasa ihlalıdir. Geçiş dönerai olmaz. Bir damacana su duşunun, bunu ta u/aklardan getırmış olun. Tam evın kapısından gınnce, bunun içine bu damla murekkep damlamış olsun. Bu içilmez. Şöyle bir mantık yunıtmenin manası yoktur. Bir damacana su, ıçınde bır damla murekkep, ne olur yanı dıyemezsınız. Demokrası de boyledır. Vanı yirmı şartınız duzgun bıri duzgnn degilse. demokrasıden bahsedemezsiniz. Nıhavet demokrasıye varmanın volu, ona ınanmakttr. Demokrasinin anzalan onu ortadan kaldırma\a sebep olmamalıdır Anzalan varsa o anzalar yıne kaıdelen ıçınde duzeltilmeye çalışılmalıdır Benım demokrası şablonum bu." MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Ataç'ın Gözüyle Akif... 30 EKÎM 1985 UĞUK MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Türkiye ne istiyor? kılde ağır derecede komunısttı Özür dıleyerek söyluyorum, taş gıbı oğlanlar var elımızde, yırmı bır yırmı ıkı yaşında Ya1) Dengesızhk gıderılsın nı kalkıp da bır kıza bu yoldan ışkence yapacaksa, copa muTürkıye ıle ABD arasında 1980 vılında ımzalanan "Savnnma ve Ekonoracaat etme ıhtıyacını hısseder mu Değıl mı"> mik tşbirligı Anlaşması" ıkı ulkenın çıkarları arasında bır denge kurmuş Butun analardan, babalardan ve genç kızlardan özür dıtur Antlaşmanın ıkı ayağı vardır Bırıncı ayak, ABD'nın Turkıye'dekı sa leyerek bu emeklı orgeneralın sözfennı buraya aktarıyorum vunma tesıslennden yararlanma hakkını ıçermektedır tkıncı ayak ıse bu 1 Bakın görür, kımlerın ellenndeymışız nun karşılığında ABD nın Türk Silahlı Kuvvetlerı'mn modernızasyonuna savunma desteğı sağlamasını öngörraektedır Antlaşmanın beş yıllık uygu Soruyorlar laması bu dengenın u>gulamaya konulamadığını göstcrmektedır Tılrkne' Sız şahsen ılgılenıp, koşkte ışkence yapılmadığını bızzat nın ustlendığı yukumlulukler karşısında ABD kendıne duşen yukümlüluk muşahede ettınız mu len tam anlamıyla yerıne gelırmemıştır Savunma desteğı alanında önemlı katkılar sağlanmış olsa da, bu katkılar Türkıye'nın ıhtıvaçlannı karşılama Yanıtlıyor nın gerısmde kaJmıştır Bu kalkılar Antlaşmada gözetılen dengevı >ansıt Gayet tabıı Sorguya çekılırken benım de ıçerde olduraaktan uzaktır Ayrıca Türkıye kendı topraklan uzennde tesıs bulundura ğum zamanlar vardı Btltyorsunuz sorgu yapılan kışının gözrak, açık "hedef" hahne gelmckte, kendısıne ddnuk kuvvet konsantrasyo nu artmaktadır Bu durumda gırdığı nskı göğüsleyebılecek bır modernızas len bağlıdır yona ıhtıvacı vardır Rısk modernızasyon dengesı kurulmalıdır Emeklı Orgeneral Sunalp o gunlerde, Orgeneral Faık Turun'un yardımcıs/dır Komutan yardımcısı olarak, Zıverbey 2) Yonetım, Kongrede Türkıye'nın lobısı olsun Köşku'ndekı sorguları ızledığını söylerken, bır büyük ayıbı ABD'de yasama \e vurutmenm ışleyışı, Kongreye yönetımın ıcraatı üze da kendı dılıyle ıtıraf etmektedır nnde önemlı tasarnıflarda bulunma vetkısı vermektedır Kongrede de belır Bılıyorsunuz sorgu yapılan kışının gözlen bağlıdır leyıcı olan lobılerdır Türkıye'nın Kongre ıçınde ağırlık ko>abı!ecek guçlu bır lobısı yokıur Bunun yarattığı bosluk ABD yoneümı tarafından dolduru! Goz bağlama ışlemını de şoyie anlatıyor „ . , malıdır Vönelım, Kongrede TurkıyVve yardımlar konusunda daha çok ağırlık Fevkalade tyı yapılmış maskelerle olur kapâma islerni koymalı, bu lobı boşluğunu doldurmalıdır V önetım aksını ıddıa etse de, ıs Gözu kapanan kışı ışığı alır ama karşısındakını seçemez Bız terse Kongreden çok daha fazlasıru çıkarabılır Mısır \e tsraıl'e vapılan yar otururduk orada, sorguları rahatlıkla dınlerdık Nefes bıle aldımlar söı konusu olduğunda Kongreye gıdıp kursuden bu yardımları savu nan Dışışlen Bakanı (George Schultz) ve Savunma Bakanının (Caspar We madan dınlerdık ınberger) a>nı hassasıyetı Turkıye'ye vardımlar söz konusu olduğunda gös Şımdı bız de Sunalp Paşa'yı kamuoyu önunde gözu açık termemelen dusundurucudur olarak sorguya çekelım 1402 sayılı Sıkıyonetım Yasası'nda, 644 sayılı Mıllı Is 3) "Anlaşma" yapılsın tıhbarat Teşkılatı yasası'nda ve 353 sayılı Askerı MahkemeTurkıve ye yapılacak yardımlar Kongrenm tasarrufuna bırakılamaz Türk ler Kuruluşu ve Yargılama Usulu Yasası'nda sanıktann gözAmerıkan ılışkılen Kongrede göruşuldüğü sekız ay boyunca vardım paketı lennm bağlanarak sorguya çekılmeterını gerektıren bır tek hü uzennde vapılan değışıklıklenn yol açtığı rahaısızlık ve bunahmlardan kur küm var mıdır? tanlmalıdır Bunu sağlamak üzere yönetım, Türkıve ıle vardımlar konusun da mıktar taahüdunde bulunacağı bır "Aniaşna" ımzalamalıdır Bu şekıl Ben yanttlayayım de yönetım, Turkıye'ye karşı kendısını bajlayacak bır taahhüt ustlenmelı Yoktur ve olamaz Türkıye de ne alacağını bılmelı Öyleyse Sunalp Paşa, sanıklann gözlen bağlı olarak sor4) "Ek mektup" verılsm gulandıkları Zıverbey'dekı "Zıhnı Paşa" Köşkü'nde, sanıkKongreyle ılgılı sıkıntıları gıdermek bakımından vönetımın Türkıye've bır ları "nefes almadan dınlerken" açıkça görevını kötuye kul"ek mektup" (sıde letter) vermesı de vararlı olacaktır 1980 Anlaşmasında lanmaktadır yönetımın yardımlar konusunda Turkıye'ye karşı ustlendığı yükumlüiük "azaSorgu, yasa dışı yontemlerle yapılmakta ve durum Sıkımi çab»' şeklınde ıfade edıltnıştır ovsa ıkı yıl sonra Yunanıstan'la ımzaJad yonetım Komutan Yardımcısı emeklı orgeneral tarafından ğı Antlasmada ^BD yönetımı bu ulkeje yapatağı yardımlar konusunda her şımdı ışte böyle açıkça ıtıraf edılmektedır yıl verdığı bır "ek meklup"Ia mıktar konusunda açık bır taahhütte bulunmakta \e uygulamada bu sozünün gereğını yenne getırmektedır Sunalp'ın bu mantıgına ıse dıyecek yoktur Soruyorlar Pazarlık masasından ABD ne veriyor? 1) Dengesizlık yoktur Gerek ABD, gerek Turkıye 1980 anlaşmasıyla karşılıklı olarak üstlendıklen yukumlulüklen yenne getırmışlerdır Bızım kendı payımıza düşen yu kümlüluklen yerıne getırmedığımız doğru değıldır Anlaşma ımzalandığında 200 mılyon dolar olan askerı vardımlar bes yıllık uygulama dönemı so nunda 1985 yıîında 700 mılyon dolarlık bır tavana yükselmıştır Avnı süre ıçınde önemlı mıklarda ekonomık vardım da yapılmıştır Turk tarafı, ayrıca bızım dığer kanallardan yaptığımız ve Kongre'den geçen askerı yardım pa ketlenne dahıl olmayan yardımları görmemek eğılımındedır (Hıbe olarak venlen F 5'ler, ve sa\aş gemılen, Ingıltere'den aiınan Rapıer fuzelerımn fînansmanının sa^ianması, NATO aJtyapı butçesınden sağlanan fonlar gıbı ) Bu nıtelıktekı katkılar da sayıldığında yardımların Kongre'den geçen mıktar lann çok uzennde olduğu görülecektır Kaldı kı, beş yıllık süre ıçınde Türk ıye'nın yukumlulüklen aynı çızgıde kalırken, bız savunma desteğımızı her yıl arttırmış bulunuvoruz Daha çok yapmak ısterız Ancak elımızden gelen azamı çabayi göstermış bulunu\oruz Sıze karşı kendımızı herhangı bır şe kılde özur dıleme durumunda hıssetmedığımızı de belırtelım 2) Kongre uzennde çalışın Yönetım Turkıye ye en genış mıktarda savunma desteğının sağlanabılmesı ıçın Kongre'de ehnden gelen bütun ımkânJarı seferber etmıştır \önetımın Kongre Uzennde vetennce ağırlık koymadığı yargısı doğru değıldır Bundan sonra daha fazlasını yapmaya çalışacağız Ancak koru Kongre olunca sıze de bızım kadar göres düşmektedır Amenkan polıtık sıstemınm gereklennı yerıne getırın ve Kongre üzerınde yılmadan daha vok çalışın kongre'yt etkı leyin, Turkıye'yı daha lyı bır sekılde tanıtın Bu alanda göstereceğınız çaba larda sıze yardımcı oluruz. 3) Anlaşma yapamayız Anlaşmanın Senato'nun uçte ıkısı tarafından onaylanması zorunludur Türkıye ıle ımzalanacak bır "anlaşma"nın bugunku dengelerde Senato'nun uçte ıkı çoğunluğunu alması çok guçtur kaldı kı "anlaşma" hukumetler arasında ımzalansa bıle Senato'da her turlu değışıkhğe aviktır Senatörlenn vereceklerı değışıklık önergelerı sonucu anlaşma metnı "Noel ağacına" dö nebılır Ayrıca "»nlaşraa" vapılması me\cut "anlaşma"va kıvasla önemlı bır değışıklık getırmevecektır Çunku tahsısat ıznının ahnabılmesı ıçın yardım programlarının vıne Kongre'den geçırılmesı zorunludur Bu durumda Kongre faktörü bakımından herhangı bır şey değışmevecektır 4) Ek mektup verebiliriz Bu konuda çok ısteklı olmadığımızı belırtelım Ancak Turk tarafı ısrar ederse bu nıtelıkte bır mektubun venlmesı duşünlebılır Ancak mektubu ve np bellı bır mıktar taahhudu ustlenmemız pratıkte vıne "anlaşma" formu lunde olduğu gıbı hıçbır şev değıştırmevecektır Son soz vıne Kongre'nındır Dolayısıyla ek mektup, sorunu çözume kavuşturmayacaktır "Ek mektup'un sakıncası da vardır Eğer mektupta ıstenılen mıktar çıkmazsa, buna umıt bağlayan Turk tarafında hayal kınklığma yol açacaktır Dostlanmızı hayal kınklığına uğratmak ıstemeyız 5) Yabancı unsurların etkisı kalksın Yanı köşkte ışkence yapılmadığını kendı gözlemlennıze dayanarak söyleyebılıyorsunuz Güzel guzel yanıtlıyor Tabıı \bksa konuşmam *aık Paşa kontrol edemedığını ışkenceden kurtarmak ıçın koşke alıyor, sonra ışkence yapıyorsun dıyorlar Haksızlık bu Sıkıyonetım Yasası'na gore bütün güvenlık örgütlerı Sıkıyonetım Komutanı'na bağlıdır Komutan Türün, hangı sanıkları kımlerın ışkencesınden kurtarıyor? Işkence yapan kım? Turun'ün "kontrol edemedığF' ışkencecıler de kım ola k ı ' Kım bunlaf Sunalp, burada da bır açık vererek, Türun'un Sıkıyonetım Komutanı olarak bıle "kontrol edemedığı" ışkencelerden söz edıyor Sunalp'ın açıklaması bu Faık Paşa, kontrol edemedığını ışkenceden kurtarmak ıçın Sunalp'ın bugune dek yaptığı en önemlı açıklama budur Faık Turun'ün Sıkıyonetım Komutanı olarak, "kontrol edemedığı" yerlerde bırtakım ınsanlar, bır kısım sanıkları demek kı ışkenceden geçırtıyorlar ve Turun, bunlan "ışkenceden kurtarmak ıcın" Zıverbey'dekı köşke getırtıp, burada gözlen bağlı olarak sorgulatıyor Yardımcısı Sunalp de bu sorguları "nefes bıle almadan" dınlıyor "Kontrgenlla" savları, böyiece 'beklenmeyen tanık" emeklı Orgeneral Sunalp'ın sözlerı ıle yıllar sonra da olsa doğrulanmış oluyor Sıkıyonetım Komutanının bıle "kontrol edemedığı" ışkencelerı kım yapar? Herhalde Sıkıyonetım Komutanının emrtndekı sıyası polıs değıl' Kım pekı bunlar"? Zıverbey'dekı koskte yuzlerce kışı sorgulanmıştır Bunlann arasında gazetemızde anılarını okuduğunuz emeklı Tümgeneral Sayın Celıl Gurkan da bulunmaktadır General Gurkan'dan başka ordumuzun onurlu kurmay albayları ve her rütbeden subaylan ve ulkenın en seckın aydınları, bu ışkence evınde ellerıne, ayaklarına zıncırter takılarak ve gözlen bağlanarak sorgulanmışlardır Sorguları yapantar da bellıdır.bu yollarlasorgulananlar da' Bır tek bu sorguları, "nefes bıle almadan' dınleyenler bellı değıldı Bunu da Sunalp açıkladı ve şımdı ' Zıhnı Bey Köşkü Dosyası' tamamlandı Taş gıbı oğlanlar var elımızde, yırmı bır yaşında, yırmı ıkı yaşında Bır geçış dönemınde kendısıne devtetın emanet edılmesı duşunulen bır emeklı orgeneralın, buyukelçılık ve partı genel başkanlığı yapan bır adamın sozlerıdır bunlar Sunalp ıcın soylenecek söz bulamıyorum Buluyorum, ama kullanmak ıstemıyorum Sunalp'ın kımlığının altına bu sözlerı ılıştırıp, bu kartvızıtı yakın tarıhımızın "ıbret muzesı"ne öylece yerleştınyorum Hangı formul altında olursa olsun Turkıye'ye yapılacak yardımlarla savunma ışbırlığıyle ılgısı olmayan konular arasında bır bağlantı kurulmama lıdır Oysa Turkıye'ye yapılan yardımlann çıkması kongrede her yıl Kıbn s sorunu, Yunanıstan ıle ılışkıler ve başka konulara (Ermenı soykırımı tasarısı gıbı) bağlanmak ıstenmektedır Yenı donemde Türkıve ıle ABD arasındakı savunma ışbırlığı bu gıbı yabancı unsurların etkılennden kunarılmaüdır 5) Formul yok Turkıye'ye yapılacak. yardımlarla, bu vardımların amaçlan ıle doğrudan ılgısı olmayan konular arasında bağlantı kurulmasını bız de onaylamıyoruz ve bu bağlantılan kestnek ıçın Kongre'de mücadele venyoruz Ermenı soykı nmı tasansının engellenmesınde verdığınuz mücadele ortadadır Geigeleiım, Kongre de Amenkan sıyasetının gerçeğıdır Bunu kabullenmekten başka ça re yoktur Yunan Lobısı var olduğu, Kıbns sorunu ve Türk Yunan ılışkıterın de bır gelışme olmadığı surece Yunan Lobısı sıkıntı yaratmaya devam edecektır 1940 donemı, CHP'lı bakanlardan Emın Erışırgıl, Mehmed Akıf'le ılgılı yapıtında Akıf'ın, 'bazen" rakı ıçtığını yazar, şoyle der " Akıf, bır aralık musıkıye çalıştı ömrunun sonuna kadar da güzel seslerden de, sazlardan da hoşlanırdı Boyle buyuk adam olur mu dıyenler vardı Sonra Akıf, ılk zamanlarda bazen rakı ıcerdı, sarhoşluğu bile vardı Vay, böyle buyuk adam olur mu dıyenler çıktı Bu söylentıler kansına ve çocuklarına Akıfı, evınde başka dışarda başka gıbı gostermış olabılır Akıfın evınde kadınlar ayn, erkek mısafirier ayrı oturur Bu küçük evde mısafırierın çoğu musıkı bılen adamlardır Kadınlara göre bu, erkeklenn çalgt aJemlen yapması ıdı' Sanguzel'ın (oturdukları yerın adı) sosyal durumu musıkının bır sanat olduğunu anlayacak halde mıydı sankı? Arkadaşları ona Fransızca öğrenmek ıçın "kadın hocaya ıhtıyaç var" demışlerdı O da bır kadından ders alıyordu Konukomşu bunu, faydalı hareket gıbı gorme şoyle dursun, kansını kışkırtmak ıçın vesıle yaptılar ' Yurt dışına gıdeceğım bır sıra 196O'lı yıllarda, bır CHP'lı bakanla konuşuyordum Ingılızcemı ılerletmek ıstedığımı söylemıştım Yabancı dıl yatakta öğrenılır, öyle derler, dedı1 Mehmed Akıf ın asıl adı, Mehmed Ragıf'tır Ragıf, "pıde", "yufka" demek. Akıf daha önce yazdığım gıbı, Neyzen'ın yakın arkadaşıdır Ondan ney dersferı alır Şakaları fıkraları yayımlanmıştır Ibnül Emın Mahmut Kemal Inal, Akıfı pek sevmez oğrendığıme göre "Son Asır Türk Saınen"nde, Akıf'ten pek uzun soz etmez Buna karşılık Mıthat Cemal Kuntay Emın Erışırgıl Eşref Edıp, Akıf ın yakın dostlarıdır Emın Erışırgıl "Baytar kâtıbı" olarak, Akıf'ın yanında calışmış, ona cok bağlanmıştır Akıf uc padışahı, Abdulazız'ı, Abdulhamıt ı Vahdettın'ı de sevmez Abdulnamıt'ten ığrenır Şaır Eşref ın, Abdulhamıt ıçın yazdığı şu taşlamasını cok beğenır "Besmele guş eyleyen şeytan gıbı / Korkuyorsun 'höt1' dese bır ecnebı, I Padışahım öyle alçaksın kı sen, / Izzetı nefsın Arap Izzet gıbı'" Dörtlukte geçen Farsça "guş" sözcüğü "dınlemek" demek Akıf, bır Islam ozanı der onunla ılgılı yapıtları yazanlar 1921'de, Anadolu'ya Mustafa Kemal'ın yanına koşar Camılerde, kurtuluş savaşına yardımda bulunmalan ıcın hatka öğutler verır "Istıklal Marşı"n\ yazar Meclıste yasa olarak, alkışlaria benımsenır Cumhurıyetın ılanından sonra, sıra devrımlere gelınce ayrılır, M/sır'a gıder Orada Kuran'ı Turkçeye çevırmekle uğraşır Çevırı, sonra orada yakılır Yurda sayrı dönmuştur 27 Aralık 1936'da ölur Olumunden sonra, yazılan yazılar arasında Nurullah Ataç'ın yazılan ılgınçtır Ataç, ıkı yazı yazar 30 Ocak 1937 gunlu "Akşam' gazetesınde çıkan ılk yazısında Ataç, Akıfın ozan olarak değersızlığını ılen surer Bır yerınde şoyle der " Akıfın bır ınsan olarak kıymetı ne olursa olsun bır şaır sayılması zor ışlerdendır Hele onda fıkır aramak, fıkre hurmetsızlık olur Dın şaırı dın fılozofu değıl, mahalle kahvesı hatıbı Hanı 'tesettur kalktı, ortadan bet bereket kalktı sözu yok mu, Akıf mütemadıyen onu tekrar edıp duruyor Medreseterı ıslah edelım, namazımızı kılıp orucumuzu tutalım ıslah edelım, ıbadet edelım Butun Akıf ı okuyun, başka bır şey bulamazsınız Hayır, buna reactıon' hatta düpeduz 'ırtıca' fıknyatı, ıdeologıası demek bıle fazladır Eskı zaman hasretı Hangı eskı zaman? Ayağı poturiu, prıol saatlı köy ağalannın kalaylı maşrapadan şerbet ıçıp namaz kıldıklan devır Asım ı okuyun, bakın bundan başka bır şey var mu" Fakat Akıfın kıtaplarını bır açtınız mı, bıtırmeden bırakamıyorsunuz Guzellığınden mu Hayır, ya nesinden? Basıtlığınden Ben ömrumde bu kadar basıt bır eser okumadım Hanı bır şey anlatmak ıstemeyıp de teferruatı bırakıp bır turiü esasa gıremeyen adamlar vardır acaba ne dıyecekler dıye merak edıp dınlenz, Akıfın manzumelen de oyle bır merak ıle okunuyor Akıfın kıtaplarını umıt ıle severek okumak azmı ıle açmıştım yazık1 Bır ümıdım daha yıkıldı" Nurullah Ataç'ın, 6 Mart 1937 gunlu Akşam'da çıkan "Yıne Akıf başlıklı ıkıncı yazısı yıne eleştırıdır Şoyle başlar "Bırkaç hafta oluyor, Mehmed Akıf hakkında düşunduklenmı bu sutunda soylemıştım O yazım bazı kımselerı kızdırmış, bunu gayet tabıı buldum Safahat nâzımını, ınsan olarak da, şaır olarak da seven çok kımceler olduğunu bılırdım Mehmet Aktf, gerek sanatı gerek ıdeolopsıyle, mazıyı demeyeceğım, eskıyı 'yerleşmış'/ temsıl eder O mazıyı, ananeyı mudafaa etmekten zıyade her ne ıstıkâmette olursa olsun değısıklığe harekete husumet göstenr Kafası, ruhu 'gen' değıldır, çunku genye gıtmek de bır kımıldanmadır, o 'durgun'dur Mehmet Akıf fesı, humyet fıknnı, meşrutıyetı kabul etmıştı çunku doğduğu zaman fesı bulmuş, sonradan da Namık Kemal'ı okumuştu Suitan Mahmut zamanında gelse fese ısyan eder Namık Kemal'den evvel gelse humyet fıknnın meşrutıyetle idarenın duşmanı olurdu Dunyanın doğdukları zaman ne halde ıse, oyle kalmasını ısteyen adamlar vardır Vardır da soz mu? Eksenyetı bunlar teşkıl eder Onların kendılennden olan Mehmed Akıfı sevmelerı onu beğenmeyenlere kızmaları kadar tabıı bır sey olamaz Fakat o yazıma kızanlar arasında gençler de varmış, buna hayret ettım (Etmedım ya' ne ıse> Öyle demek daha ışıme gelıyor) Bu gençlenn bazıları ıle konuştum, bana 'Mehmed Akıfe hıç olmazsa mıllı marşımızın, Istıklal Marşı'nın şaırı olduğu ıçın hurmet etmelıydınız' dedıler Şıır tarafından vazgecelım Akıf'ın manzumesı bugun bızım mıllı marşımız olabılır mı? Istıklal bızım ıçın aşılmış bır ıdealdır Istıla zamanında kapıtulasyonlar devnnde ıstıklal bır ıdealdır, fakat ıstıklalıne ermış bır cemıyet 'Ben ıstıklal ısterım dıyemez ya' Istıklal Marsı nda bızım bugunku ıdeallerımıze uyacak onlara hıç olmazsa bır telmıh (ısaret) sayılacak hıcbır şey yoktur 'Lakavmıyete fıl'ıslam' (Islam ummetını kapsamına alan) düsuncesıyle yazıldığı ıçın Turk'ten Turkıye'den bahsedemez Içınde ezan vardır mınare vardır ımamı, muezzını, kayyımı ıfe bütun cemaat vardır, millet yoktur Doğrusu bır marş değıl, bır ılahı bır tazarru 'dur (yakarıştır) Istıklal Marşı'nın, çok uğraştım, 'korkma's/n/ bıle bır türlu söyleyemıyorum Bu hususta yalnız değılım, vatandasların bırçoğu bu hususta benım gıbıdır Bır bestenın zor olması, guzellığıne de delıl değıldır Istıklal Marsı elbette katdınlamaz, tanhımızın, ınkılap tanhımıztn bır anını göstenr Oyle ama mıllı marşlardan bın olarak kalır, başlıca mıllı marşımız o değıl, bır Istıklal Marşı' olur" 6) Ilışkıler çeşıtlendırilsın Turk Amerıkan ılışkılerını artık ne kadar önemlı olursa olsun ana ağırlığı savunma ışbırlığı olan ılışkı yapısından vıkarmak gerekır Eğer ıkı ulke ara smda sağlıklı bır ılışkı tesıs edılmek ıstenıyorsa ılışkılerın her alanda gelıştı nlmesı, çeşıtlendınlmesı gerekır Bızım ıstedığımız boylelıkle ılışkılen salt sa vunma ışbırlığı ıle sınırlı olmaktan çıkartıp sağlam bır zemıne oturtmaktır 6) Hemfıkırız llışkılerın zengınleştınbp, çeşıtlendınlmesı bızım de samımı arzumuzdur Bu konudakı Turk goruşlenne aynen kalüıyonız llışkılenn savunma dısı aJan larda da gelıştınlmesı ıçın çaba sarf edeceğız 7) Tıcarettekı engeller kalksın 1980 Antlaşması ısmı uzennde bır "Savunma ve Ekonomık işbırlıgı Anlaşması"dır Oysa t'vgulamada antlaşmanın "ekonomık boyutıı" ıhmal edıl mıştır Ilışkılen zengınleştırmenm başlıca yolu ıse tıcaretı antırmaktan geç mektedır Ancak Türkıye'nın Ozellıkle tekstıl ve demırcelık ıhracatı kısıtla malarla karşılaşmakta ve Türkıye'nın bellı ıhracatım bellı bır ölçunun ote sınde arttırtnasını mumkun kılmamaktadır Ikı ülke arasında ABD lehıne 800 mıhon dolar tutarında bır bakıvemn olması, buna karşılık Turk malla rının Amerıkan pazanna gmşının engellenmesı cıddı bır çelışkıdır Tıcaret tekı bu haksızlık gıderıJmelıdır Türkıye'nın bır NAID ülkesı olarak dığer NATO ulkelerının ABD Je tıcaretlerınde yararlandıklan "geleneksel haklar'dan aynen yararlanıyor olması gerekıvor Bu haksızhğı ve dengeMzlığı gı dermek amacıyla ABD, Turkıye'ye "en zıyade mnsaadeje mazhar ulke" (the most favounte natıon) statusu tammalı, Turk mallarına Amerıkan pazanna gırışte "sımrsız gınş hakkı" sağlanmalıdır 7) Kısıtlama kalkmaz Tekstıl urünlen ve demır çelık uzerındekı kısıtlamaların kaldınlabıleceğmı duşunmek ve bunu ı«temek "hayal gormektır." Bız yonetım olarak korumacılığa karşıvız Konımacılık bızım ekonomık felsefemıze ters düşuyor An cak kısıtlamalan getıren yonetım değıl Kongre"dır Ozellıkle tekstıl ve demır çelık gıbı knze gıren sanavı kollan ıçın kongre korumacılık eğılımıne gır mıştır Maalesef sızın uzmanlastığınız bır sanayı kolu ABD'de en zor günle rı yaşıyor Kongre'dekı ortam sıze bu alanda herhangı bır ödun vermemızı mumkun kılmıyor Avrupa ulkelenne tanıdığımız haklara gelmce, koruma cıbk eğılımı o kadar guçlenmış durumda kı, AET ulkelerının aramızdakı cen tılmenlık anlaşmasından doğan haklannın bır bölumunu gen almaya başlı yoruz Tekstıh bır tarafa bırakıp bır pazar araştırması yapın, başka hangı alanlarda Amenkan pıyasasına gırebıleceğınıze bakm Belkı başka kalemlerde ıhracat yapmanız ımkânı vardır Ayrıca Amerıkan sanayıcılennı yatı nmlar ıçın Turkıye'ye çekmeye bakın Ikı ulkenın özel sektörlen arasında temaslan teşvık edın, tanıtmaya önem verın, fuarlara katılın I Türkiye, bu îstekleri geri Bakanı Caspar VVeınberger, Turkıye'nın anlaşmanın yenılen mesı ıçın one surduğu îstekleri gen almasını talep ettı VVeınberger, "Savunma ve Ekonomık İşbirliği Anlaşmasının" "eskı koşullarla" yenılenmesı gerektığını soyledı Pentagon temsılcısı buna gerekçe olarak, venı Türk taleplennın Kongre'de kabul edılmeyeceğını gösterdı Bırleşık Amenka Savunma Bakanının ısteğı uzenne gerçekleştmlen ve yırmı beş dakıka suren göruşmede Caspar Weınberger özetle şunları soyledı "Turkıve'nın, Savunma ve Ekonomık İşbırlıgı Anlaşması'mn yenılenmesı içın verdığı onen paketı gerçekçı değıldır. Çunku bu ısteklenn Kongre çogunlugu tarafından benımsenme şansı yoktur. Hatta ben bundan kışısel olarak çok uzuntu duymama ragmen, Turkıye ve Yunanı*tan'a yapılan yardımlann yedi/on oranında olması şartuıın Kongre tarafından bır karar ola(Baştarafı 1. Sayfada) 8) Savunma sanayıınde ortak yapımlar 1980 Anlaşması, ıkı ulke arasındakı savunma ışbırhğmı valnızca ABD yar dımlarına dayanmasını önlemek amacıvla savunma sanayıınde de genış bır ışbırlığıne gıdılmesını öngormuştur 1980 Anlaşmasında bu amaçla bır dızı proje de sayılmış, ancak uvgulamada bu projelenn önemlı bır bolumunun gerçekleştınlmesı havada kalmıştır Şımdı yapılması gereken savunma sana yımde ışbırhğmı özendırmek, ortak \apımlara gıtmektır Savunma sanayı ınde işbırlıgı, Turkıye"yı kongerenın her turlu mudahalesıneacık yardun pa ketlenne bağımlı olmaktan kurtaracaktır 8) Goruşunuze katılıyoruz Savunma sanayıınde ışbırlığının gelıştınlmesı ve onak yapımlara gınlme sı konusunda sızınle goruş bırlığı ıçındeyız Ancak buna her«eyden önce sı lah ve askerı arav gereç uretımınde uzmanlaşmış ozel şırketlerın karar vermesı gerekır Bız vönetım olarak bu şırketlen Turkıve de bulacaklan ortak larla savunma sanayıınde ortak yapımlara gırmelerı ıçın te^vık edıyoruz Bu amaçla Turkıve'ye bır Amenkan sanavıcı hevetınm gıttıfı hatırlardadır 9) FMS borçları sılınsin Yakın bır zaman kadar ABD'nın Turkıye'ye yaptığı yardımlann çoğu (Foreıgn Mılıtarv SalesFMS" kredılennden oluşmuştur FMS kerdılerının gen odemelennde pıyasada geçerlı oian faız oranlan uygulanmaku ve sonuçta büvuk bır yuku ortaya çıkmaktadır, Türkıye'nın önumuzdekı on yıl ıçınde ABD ye ödevecefı FVIS borçlarının mıktan şımdıden 3 5 mılyar doları gen de bırakmak yolundadır Sonuçta, Turkıye aldığı kredılerın yandan fazlası nı FMS borcu olarak gen ödemek durumunda kalmakta, bu da Turk Silahlı Kuvvetlerının modernızasyonu çabaları uzennde ağır bır vuk oluşturmak tadır Ustelık borç yukunun kabank olmasında ana para odemelerınden v ok faızler rol oynamaktadır FMS borç yüku sılınmelıdır 9) Borçların odenmesı gerek Mumkun olsa butun dostlarımızın borçlarını sılmek ekonomılerı uzennde buyuk bır olumsuzluk varatan bu vuku hafifletmek ısterız Ancak bu ke sınlıkle mumkun değıldır Eskıden sağladığımız FMS kredılennm anapara ve faızlen gerı gelmedıkçe, dostlarımıza venı kredıler açmamu nasıl mumkun olur' Para gerı gelecek kı yenıden kredı olarak venlebılsm Kaldı kı, bır ulkeye bu alanda ayrıcalılc tanımak avnı durumdakı dığer dostlar bakı mından bır emsal oluşturacaktır Unuttuğunuz bır faktor de kongre'dır Bız yonetım olarak bu borvlan sılme karan alsak da, nıhaı karan yıne Kongre verecektır Kongre nın de bunu onavlayacağını hıç mı hıç sanmıyoruz 10) Sabredin Mısır ve Israıl'e yapılan yardımlann tumu hıbe faslından verıhyo'sa, bu ıkı ulke Camp Davıd gıbı tarıhı bır anlaşmaya ımza attıkları ıçındır Camp Davıd'ın Kongrede varatııgı olumlu hava bu ıkı ulkenın hıbe yardımı alma larında herhangı bır guçlukle karşılaşmalarını engellemektedır Yıne de Türk ıve'nın bu alandakı beklentılen vavaş yavaş gerçekleşmektedır Son yıllarda kı yardım programlarının bıleşımı ıncelenırse FMS kredılermın oranın gıde rek azaldığı ve her yıl artan mıktarda hıbe ve duşuk faızlı FMS kredısı venl dıgı görülebılır Bu eğılımı önümuzdekı yıllarda da FMS kredılennın payını azaltmak suretıyle koruyacağımızı umuyoruz. 10) Mısır ve İsrad'ın statusu ABD, bundan böyle Turkıye'ye sagladıgı askerı yardımlarda, pıjasa faızlı FMS kredılerı yenne hıbe ve duşuk faızlı kredılere ağırlık vermelıdır ABD, Mısır ve tsraıle yapuğı yardımları "hıbe" faslından vermckte, tahsıs edılen savunma yardımları bu ulkelere hıbe oiarak verılmekte, borç yuku oluştur madığından savunmaya gerçek anlamda katkı sağlanabılmektedır ABD as kerı vardım programlannda Mısır ve Israıl'e tanıdığı avncalıklann tümünü "aynen" Turkıye'ye de uvgulamalıdır rak benimsenmesı ihtimali bile mevcuttur. Bu yuzden, bugun en bayırlı yol olarak anlaşmanın "eski şartlaria' yemlenmesı gözukmektedır Tabıı, bız Reagan yönetınu olarak, sızan ıçın en ıvı, ama Kongre'nın de kabul edebıleceğı koşullan Turkıye'ye sunmaya çalısacagız " Yavuzturk, Turk gazetecılerıyle yaptığı basın toplantısında ıse, Weınberger tle gerçekleştırdığı ıkılı temasta, "Savunma ve Ekonomik İşbırlıgı Anlaşması" konusunun "aynntüı olarak eie alınmadıgım" soyledı Yavuzturk "Ekonomik konular ve savunma sanayii boluma ağırlık taşıdı" demekle yetındı NATO Nukleer Planlama Grubu toplantılanna katılmak ıçın Brüksel'de bulunan Yavuzturk'un öncekı gun Jttıfak Genel Sekreten Lord Camngton'la göruşmesı ve Turkıye'nın Lımnı sorununa ılışkın tutumunda herhangı bır değışıklık \e esneme olmayacağını ıfade ettığı öğrenıldı.