Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 EKİM 1985 lmanya Büyükelçimiz ve eşi, yeniAlman Dışişleri Bakanı'na bir yemek veriyorlar.Bu yemekte Semiha'nın konser ^vermesini istiyorlar. Semiha'nın böyle bir ikonser için giyecek |elbisesi yoktur. LElçinin eşi iki süslü kgiysi getirir. ıBunların içinde siyah bir tül elbiseyi iseçer Semiha. [Tam o yıllarda Nazım da,İspanya İç Savaşı için faşistlerin ve Nazilerin Bakan, Ribbentrop. yardım ettiği Ispanyol faşizmine karşı direnen Madrid kapısındaki nöbetçiye seslenmektedir... CUMHURİYET/11 S O P R A N O SEMİHA BERKSOY'un A N I L A R I Nazım Hikmet ve Fikret Mualla ile mektuplaşmalan Nazım'm sevgilisinden Hitler'in bakanına konser FÜSUN ÖZBİLGEN erlın'de opera öğrenımı gören bır Turk kızı 19361939 arasında muzık ve çalışma ıle dolu uç yıl Almanya'da Nazılenn ıktıdan tspanya'da ıç savaş suruvor Avrupa hızla İkıncı Dunya Savaşı'na doğru \ol ahyor. Semiha Berksoy, Berlın Yuksek Muzık Akademısı opera bolumunde okuyor Uç yıhn sonunda akademı>ı bıtırecek ve Richard Strauss'un 75 doğum \ılı şenliklerinde unlu Alman opera yonetıcısı Prof NıedeckenGebhardt tarafından akademıden seçılerek Berlın Akademı Operası sahnesının halka yapılan göstensınde R Strauss'un Anande auf Naxos ısımlı operasında başrol olan Arıande'vı oynayacaktır Uç yıhn başarı ıle tamamlandığının en ı\ı belgesıdır bu Bu yıllarda Semiha'nın başından yıne ılgmç bır olay geçmıştır Olayın ılgınçbğı Semiha'nın kışıhğınde yatıyor Almanya'da Turk Buyukelçüığı, Berlın'de opera tahsıl eden bır Turk kızı olduğunu öğrenınce ona ılgı gosterıyor Buyukelçı Hamdı Arpak ve eşi Semıha'yı elçılığe davet edıp sesını dınlıyorlar ve çok beğenıyorlar Bu sıralarda Hıtler, Alman Dışışlerı Bakanlığı'na Neurath'ın yenne Rıbbentrop'u getirmış ve süahlı kuvvetlerı kendı buyruğu I 9 İ 9 »i">da Berlın de yapılan Richard Strauss'ın 75. yıldonumu şenliklerinde usJ j operası sahnelendi. Bu operanm başrolu olan Arıande t a d m / 4,^ f l m /, auf t\ax0S rolunu ben oynadım. Operayı dunyaca tanmmıs rejisor Gebhardt sahneye koymuştu, orkestra şefl de Schmalstich ıdu Berlin Devlet Yuksek Musiki Akademisi'nde geçen uç yılımın sonunda Almanya'da ılk kez opera sahnesine çıkan Turk sopranosu olarak basarımı kanıtlıyordum. Bu sonuçkızlığımdan bu yana opera artistı olma yolundaki hayallenmin gerçekleşmesı ve dunyaya kanıtlanmasıydı. A /mnnvrı 'An B 4 Semiha Berksoy Berlın'de başrolde oynadıgı bu opera hakkında yazılan sanat krıtıklennı saklamış. Aslında o kadar ıyı bır arşıvcı kı şaşıvorum Tüm yaşamı, bavullar dolusu, dosya dosya sıralanmış ve saklanmış Fikret Mualla'da aldığı mektuplar, kartlar, Nazım'ın mektupları, kendı yazdığı mektupların musveddelerı, telgraflar, gazete kupürlen, kntıkler, resımler vs Almanya'da muzık otontelerının Semiha hakkındakı göruşlerı şöyle: Prof. Paul Lohmann: tstanbullu Bayan Semiha Berksoy, Yuksek Muzık Akademısı 'ndekı sımfımda tegannı tahsıl etmıştır Bn Berksoy, çok nefis, hoş sedalı ve nadır duyulan haamlı Vs salıverme kabılıyetınde bır soprano sese sahıptır Kendısı nadıren raslanan bır ıfade kuvvetıne malıktır Prof. Clemens Schmalstich: Bn Semiha Berksoy, Berlın 'dekı Devlet Muzık Akademısı'nın opera bölumundekı tahsılını benım ıdaremde yapmıştır ve çalışkanlığı ve kabılıyetı sayesınde opera mesleğı ıçın gereken butun evsafı elde etmıştır Bunun ıspatı olarak RichardStraus'un 75. yıldonumu şerefine verılen ustadın Arıande auf Naxos'un da Bn Berksoy, başrolu muzıkalne bakımından tamamen kusursuz olduğu kadar guzel sesı ıle ve temsıl cıhetınden de enteresan bır suretıe yaratmıştır Kendısmde guzel bır karıyer mevcuttur Eva Fkelius Lissntann: Bn Semiha Berksoy, dıkkat nazarlan hürriyetime kavuştuğumun haftasında sıcak bir günde, harikulade mavi bir denizde, Kadıköy vapurunda yazıyorum. Yanımda senin de benim de çok saydığımız bir arkadaş var. Senden, zaferlerinden haberler veriyor. Senin için ve memleketim ve sanat için seviniyorum. Bir kere dahajnerhaba ve selamNazım. a N,zım'dan, Semiha'ya: Merhaba, sana bu mektubu UUIIKIJIJ o p e r a s m d a Madam Butterfly rolunu 56 ytl ara ıle iki kez oynadım. Ilk Madam Butterfly rolum 1941 yıundadtr. Carl Ebert Ankara'da bu operayı sahneye koymuştu. Bu içü aşk oykusu buyuk ilgı toplamıştL ButtPrflY Puccini nin ' Butterfly Mualla'dan sen. Bu çızgüer de Fikret Mualla'nın 1930'lardaki restm anlayışmı yansıtıyor. Mualla daha sonra bana Paris'ıen de desenler gonderdi. Bazılarını mektuplarına çtzıvermişti. Mr arkadaşından Almanya'daki Semiha'ya haber: Bir de baktım Nazım Bey vapura geldi. Saçlar sıfır numara tıraş. Gönderdiğin pipoyu o kadar beğendi ki, gözleri parladı. Tütünü de verdim. Adresini birdenbire çıkarmadım. İstesin diye bekledim. Daha piponun tütününü eline almadan 'Adresi unutmayınız' diyordu. Onu da çantamı açtım verdim. Kimseler bizigörmedi. na alarak Nazı hareketını doruk noktasına ulaştırmıştır Almanva Buyukelçımız ve eşi yenı Alman Dışışlerı Bakanı'na bır yemek verıyorlar Bu yemekte de Semiha'nın konser vermesını ıstıyorlar Semiha'nın boyle bır konser ıçın giyecek elbısesı yoktur Elçının eşi ıkı suslu gı>sı getırtır Bunlann ıçınde sıyah bır tul elbiseyi seçer Semiha Nazım Hıkmet'ın sevgılısı Almanva'dakı Turk Buyukelçılığı'nde Hitler'in Dışışlerı Bakanı Rıbbentrop'un karşısında bır konser verecek ve elçılıkte verılen vemeğe katılacaktır Tam o vıllarda Nazım da, tspanya Iç Sava^ı ıçın, faşistlerin ve Nazılenn vardım ettığı Ispanyol faşizmine karşı direnen Madrid kapısındaki nöbetçiye seslenmektedir "Karanlıkta kar yağıyor Sen Madrid kapısındasın. Karşında en guzel şeylerımızi, umidı, hasretı, hurriyeti ve çocukları olduren bir ordu." Semiha, Almanya'da muzık çalışmaları ıçındedır, ama aklı ve gönlu Istanbul'da bıraktığı sarı kıvırcık saçlı, uzun bo>lu, mavı gözlu şaırdedır 26 Mayıs 1939'da amcası Prof Kemal Cenap Berksoy'un kızı Bedıa'dan bır mektup alır Mektup şoyle "Cammın içi Semiha, Imzayı okuyup hayret ettın sevındin mi? tşte senin sevgili \azım 'ını nihayet bugun yakaladım. Canım kardesim, butun ruhum dan doğan heyecan ve kafamdan doğan butun iktidanmla Nazım 'la oyle konuştum. Sana karşı olan aşkı ebedıdir. Buna emin ol. Ben senden bahsettikçe deti gibi oluyor, dudaklan atriyordu. "Zaten ben onu bilıyordum" diyor. La/ı ben kapatıyor gibi yapıyorum, bakıyorum o tekrar açıyor. O dünyalar kadar guzel ve zeki bir adam. Fakat gozlerim yasardı. O ne ıstıraplar çekmış, o ne talihsız adam. Fakat Semiha sana acınacak bir şey soylemek mecburiyetindeyim. Seni uzmeyeyim diye ben sana onun 25 seneye mahkum olduğunu soylememiştim. Ve artık ona ölmuş nazanyla bakıyordum. Hep gozumun onune onun ihtıyar haliyle hapisten çıkacağı geliyordu. Şımdiçıktı. Fakat uzulme, maaiesef ciğerinm bir tanesınde yara açılmış. Onun için 6 ay serbesı bırakmışlar. Fakat, diyor, ben bu altı ayı affa tebdil ettireceğim, diyor. Senı gorebilmek için can atıyor. Ona mektup yazın dedim. Derhal yazdı." Bedıa'nın mektubunun ıçınde Nazım'ın alelacele karaladığı bır de not var "Merhaba, Sana, bu mektubu hürriyetime kavuştuğumun haftasında, sıcak bir gunde, harikulade mavi bir denizde, Kadıkoy vapurunda yazıyorum. Yanımda senin de, benım de çok saydığımız bir arkadaş var. Senden, zaferlerinden haberler veriyor. Senin için ve memleketim ve sanat ıçın seviniyorum. Bır kere daha merhaba ve selamNazım." Semiha davanamıyor ve kaleme kâğıda sarılıp şu mektubu yazıyor Nazım'a. "Sevgili canım, ruhum, Berlın, 15.6.1939 30 mayısta senin mektubunu, senin selameıe çıktığın habennı aldım. O gun benım en buyuk bayramımdı. Fakat hastalanmışsın. Senin yanında olmak, sana bakmak, senı gormek isterdim. Sen bana her zaman benim yanımda ıken duşuncelerinden uzak, ruhunun sukununu bulduğunu soylerdın. Acaba bunlar doğru mu idı meleğım? Hem ben sana uğur getıren bır kızım. Ben senin yanında iken başına bir kaza gelmedi. On beş gunden beri içımdeki karanlığın aydınlandığını duyuyorum. senin hurrıyetinle yaşıyorum. Sana, senin buyuk insanı hislerıne, sanatkâr ruhuna en buyuk bır esere bağımlılığımla bağlıyım. Eğer beni uzaktan duşunmek kabiliyetinde isen, haziranın 22, 24 ve 26 akşamları benı hatırla. Richard Strauss'un Adriane auf Saxos ısmındeki operasını oynuyorum. Adriane, sevgili kocası Theseus için uç saat suren bu operada sahnedeağlayan, facia oynayan bir kadmdır. Alman gazetelerinde çıkacak kntiklerı sana gonderirım. Rica ederim, sıhhatine çok dikkat etmelısin. Guneşte dolaşma, açık havada, golgede istirahat et. Çok yemek yemetisin. Amcama muhakkak git. Yegâne tesellim kuvvetli bir erkeksin, bu ehemmiyetsiz anzayıyenersın. Temmuzun 15'ınde İstanbul'aa olabüeceğınu zannederim. Sevgilim, ruhum, senı butun sevgimle, hasretimle kucaklar, binlerce openm.Senı duşunen, senin olan, senı seven Semiha. nı çekecek kadar guzel bır sese sahıptır Onun tannan ve dolgun, buyuk haamlı dramatık soprano sesı ıyı bır muzıkalne \e açıkça gorulen fıtrı temsıl kabılıyetı ıle desteklenmıştır Semiha, Almanya'da başarılı bır bıçımde sanat yaşamını surdururken, Nazım'ı da unutmaz Kendısınden ıstedığı pıpo>u bır arkadaşı vasıtası ıle gondenr Arkadaşı, bır gun Nazım'ı vapurda gorerek pipoyu verır Bu olayı da Semiha'ya yazdığı bır mektupla anlatır Mektubun bu bolumu şöyle "Bır de baktım yazım Bey vapura geldi. Saçlar sıfır numara tıraş. Kıpkırmızı surat. Gorulecek şeydi. Vapurda uç ahbabı etrafımaldı. Vapurdan çıkmasını bekledim. Tramvay mahalline yurudum. Bir de arkama baktım koşa koşa geliyor. Gulmekten bayılacaktım. "Sizi beklettim hammefendiciğim, vapurda bakındım goremedim" dedi. Içımden, senin burnunu gorecek halin yoktu ki, diyordum. Yavaş yavaş paketı açmaya başladım. Zaten şoyle yalancıktan sarmıştım. Açarken de "bakahm beğenecek misiniz" diyordum. O da elime bakıyor, "aman efendim mesele onun beni hatırlamasıdır'' diyordu. O kadar beğendi kı gozleri parladı. Tutunu de verdim. Ooo.. Ooo.. deyip duruyordu. Adresini birden bıre çıkarmadım. İstesin diye bekledim. Daha piponun tutununu eline almadan, "adresini unutmayınız" diyordu. Onu da çantamı açtım verdim. Kimseler bizigörmedi. Şimdi bunu bir ben, bır de sen biliyorsun. Tabii bir de \azun.." ALMAN HARICIYE NAZIRI BANA Benim gösümle Nazım Yıllar sonra yeniden resim yapmaya yoneldim. Nazım'ın bu tablosu benim duş ve bellek gucumun bır urunudur. Resimlerimin hepsını sakiıyorum ve hıçbirını satmıyorum. dev bir sese sahipsiniz 1939 yıhnda Almanya'daki Türk Büyükelçiliğinde verılen yemekte sefireler pırlantalar ve hakiki inciler içindeydiler... SEMİHA BERKSOYVN BERUNVEN AMCASI PROF DR KEMAL CENAP BERKSOVA 8 2 1937 TARIHINDE YAZDIĞI MEKTUP, HITLER'IN HARICIYE NAZIRI RİBBENTROP UN ÖNUNDE NASIL KONSER VERDIĞINI VE O DONEMIN TURK BÜYÜKELÇIUĞINI YANSITIYOR aldı Mısafırler yavaş yavaş gelmeye baş ladılar Herkes bırbınne takdım edılıyor Bazı kimseler eiımı opuyor bazılan da e/(mı sıkıyoriardı Pırlantalar ve hakıkı ıncıler ıçınde setıreler DEDILER. ELIMI TEKRAR TEKRAR SIKARAK HAYRANLIĞINI BELİRTTİ Şımdı sıze yemeklerı anlatayım Evvela rasmdan bır parçayı söyledım Meğer Italhavyar Yeşıl tanesız mercımek çorbası ya sefinymış bılmtyorum Ayağa kalkarak usfunde yağda kızarmış ekmek Sonra et yanıma geldi Benımle Italyanca konuşmaler talan eto Tavuk vs Sonra mantar ga ya başladı elımı optu Italyanca bılmedıyet lezız ve kuçuk sosla beraber fevkalağımı Almanca anlattım Benı tekrar tekrar deydı Salatalar, meyvalar, ananas ana tebnk edıyor bır daha Tosca yı soylemeNihayet Alman hancıye nazın Von Ribbent naslı dondurma, şokola, yemışler Yemek mı nca edıyordu Alman hancıye nazın ve rop ve haremı geldıler Yanı baş mısafır saat 8 30 da başladı kansı da nca edıvorlar, bütun sefıreler sHaa unuttum. şunu da soyleyeyım, sot tryohardı Butterfly ı söyledım Boheme'ı "Evvelce sefmn bır kere benı davet et Zıyafet onlann şerefine venlıyor Kadınlar rada tam 14 uşak beyaz eldtvenlı uşak tığını ve sestmı dınledtğtnı sıze yazmtştım erkeklerın koluna gırdı Ben benım yanısöyledım lialya sefın yıne ayağa kalkarsk Bundan sonra sefır beyefendı, Alman ha ma tesaduf eden Rum sefmn koluna gır resmı kıyafetıyle hızmet edıyorlardı yanıma geldi 'Siz İtalya'ya gümelisinız' dım Herkes tabur halınde önde Alman Derken sıra sana geldi CesareOe gıthm dedı rıcıye nazın şerefine geçen hafta bu ayın Kendımı sahneöe sankı oynuyor gibi far5 cuma gunü bır zıyafet vererek, benı de hancıye nazın haremı sefır beyın haremı zederek mumkun olduğu kadar yasamadavet ettıler Buyuk zıyatetı muteakıp şarkı sefır bey, arkadan kırk sefır yemek saloAlman hancıye nazın bana 'Siz bır dev ya hıssetmeye çalışarak Tosca 'yı soyle sese sahıpsınız' dedıler Elımı tekrar tbksöyledım Yanı buyuk bır sosyete ve dıp nuna gıttık Ben partnenme kolayca evvelden bıldığım yenmızı gosterdım Rum dım Amcacığım bır alkış tufanıdır koptu lomatlar huzurunda Berlın'de ılk konsen rar sıkarak hayranlığmı belırttı Turkçe bılmıyor, çok nazık bır zat FranSetıreler bır taraftan sefırier bır tarattan mı verdim Sefır beyefendı neşelı, nazık bır zaat (Ham sızca bılıyor Almanca çok az bılıyor Ya yerlere kadar eğılerek hurmeOe seiam vernı benım uç aylık Almancarr ondan daha dim Arkadan madam Butterfly operastn Varın: To^ca operasını dı Arpak) O gece fena halde kalbım çaıyı Neyse mükemmelen konuştuk dan bır parça ve arkadan la Boheme ope ÎV'âzım tereüme etfi * rpıyordu Sefaretın otomobılı benı evden