23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER şını örter, canı ister baş açık gezer; ama devletin bir kultdr politikası vardır; cağdaş eğitim poliıikası vaıdır. Atatuık'un önerileri doğrultusunda bu genelik yetiştirmek /orunluluğu vardır. Işle son yıllarda bu politikaya karşı, yanı Alaturk ılke ve devrimlerine karşı bir politikaya önce sinsi, şirndilerde de açık seçik girişilmiş bulunulmaktadır. Olanakları çok kısıtlı kız öğrencilere başlarını örttürmek için kıını ke/ nıaddi yardımlar jağlanmış, kimi ke/ de tehditlerle onlar buna /.oılanmışlardır. Bu, Atatürk devrimlerine karşı bir direnişin sadece bir simgesidir. (,'unku Kuran'da bildirilen ortunme yalnız başörtusü değildır. Tepeden topuğa kadar yuzle bırlikte tam bir örtunmedir. Modanın çizgilerini ve lenklerini taşımak, yüzü açıp başı ortmek Kuran'ın III. Ahzab suresinin 59. ayetinde bildirilen emre uymaz. Nitekim bi/im kuşağın anneleri, nineleri hep yü/lerıni kalın peçeler allında saklamışlardır ve Ataturk'un, eşi Latife Hanıın'ın yüzünü açtırarak yanında gezilere götürmesı onun kadın hakları bakımından yapacağı buyuk devrimin ilk adımı sayılmıştır. Ama nedense kimi Arap ülkeleri gercekleri bildiklcri halde, Turkiye söz konusu olunca, bıldikleri bu gercekleri saptırmaktan kaçınmamaktadırlar. Nitekim Suudî Arabistan'da kadınlar yüzleri açık sokağa çıkamazlarken, Türkiye'de yalnızca başlarını örtmeleri onlarca yeterlı görulmekte ve başlarını açmamakta direnen kimi öğrencı veya öğretım uyelerı birer kahraman gibi adı gecen "Arubia" dergisinde Islâm dunyasına (akdim edilmektedirler. Ama aynı öğrencı veya ogrelmenlerin eıkeklerle derslıklerde bir arada olurmalaıına ve oıılaıla konuşup şakalaşmalarına ne hikmetse hiç ses çıkarmamaktadırlar. SONUÇ Türkiye'de bir memur kıyafet yönetmeliği vardır. Bu yönetmeliktc yazılı olan hususlura karşı çıkmak, devletin içişkrine eleştiriler yağdırmak ve "uç çeyrek yiizyıldır Türkiye'de tslâm giiciinün baskı allında tutuldugu"nu yazrnak "Turk kadını kendini Islâm aleyhtarlıgı yıllarında oluşlurıılmuş kurallardan kıırtarma savaşı içinde bıılunmakladır" demenin devletler arası dostluk anlayışı ile bağdaşamıyaeağı açıktır. Arabia dergisinde dahâ ncler yok! Doğu sınırımızdaki komşumuz Iran tcmınuz I985'te Ankara'daki büyükelçiliğı kanalıyla bir bildiri dağıttı. Burada da dini siyasetten ayıranlara çatılmaktaydı. Umarız, hükümet bu dost ulkelerde aleyhimizdeki propagandalar için öniem almıştır. Umarız hükümetimiz bu dost komşularımızın aleyhimizdeki propagandalarını önlemek yolunda dostça önlemler almakta gecıkmez. 15 EKİM 1985 melnaek Allah'ın haram kıldıgı ^eyleri mübah kılan kiınse ise MıiNİumanların o> birligi ile kâfir olur." Boylece ulkemı/de hıı,bır Musluman yargıç veya savcı bulunmadığı Suudî Arabisıan Fetva Daıresınce kabul edilmi1} olmakta; buiun savcılarımız ve Türkiye'de kadın, canı isler başını örter, canı ister baş açık gezer; ama vargıvlarımı/ kâfirler sınıl'ına sodevletin bir kültür politikası vardır; çağdaş eğitim politikası vardır. kıılmaktadır. Atatürk'ün önerileri doğrultusunda bir gençlik yetiştirmek zorunluluğu Islâm'ı brtylesinc kalı bir an\ vardır. Jşte son yıllarda bu politikaya karşı, yani Atatürk ilke ve layı^la yorumlayıp gen^ ku^akladevrimlerine karşı bir politikaya önce sinsi, şimdîlerde de açık seçik rın beyınlerine, yasalarıını/a karşı olmayı lelkııı edeıı, telkin ile girişilmiş bulunulmaktadır. de kalmayıp isyana o/endiren \e bu tclkinlerini Hac rehberı gibi dınscl bir maskc altına gi/leyen yayınlar hakkmda acaba hııkııDevletler arası dostluklar, yalğine emanet bırakmış olan Ata veya İslâıtı'ın, ki>inin kendisiyle met yetkililerı bir ünknı almayı ^nız günümüzde değil, çağlar ötetürk'un devrimlerine kar&ı gençRabbi arasındaki ili>kiyi dıı/en • duşunmüşler midir? "sinde de üzerinde ciddiyetle ve liği ayaklandırmak amacına yö leyen vicdanî bir mesclc olup haARABİA »KRGİSt'NİN •hassasiyetle durulan bir konu olnelik büyük çabalar sarf edıl yatın diger işlerine karıştırılamıSACMALAMA I.AR1 muştur. Geçmişte jeopolitik du mekte ve din bu yolda bir srtmü yacagını söylemek kâfir olmaya rumlar, teknolojik ve kultürel geKonu bununla bitmiyor. 1984 rü aracı olarak kullanılmaktadır. sebeptir." lişmeler bir devletin sınır komşutarihlı "Arabia" adlı Ingilızcc B) "Bu çagda Allah'ın hııkmıilarını, giderek komşu olmayandergınm "BAŞÖRTUSÜ, GESözlerimi bir iki oınekle kanıt nü uygulayıp hırsızın cliııi keslan kaygılandırmış, huzursuz kılNERAL1 LRİ NEDEN SİNlR lamak isterim. Güney ilçelerimiz menin ya da /ina edeni taşlamamış, dost iken rakip, kimi zaman LENDIRİYOR?" başlıklı yazıden birinde bir lise ögrenrisinin nın doğru olmadıgına inanmak .da düşman duruma geçirmiştir. sında Türkiye'de tslâm dininin elinde görülen bir kitapçıkta insanın küfre gilmesine sebepgiicunün iiv çeyrek y u/yıldan be("Hac, Umre ve Peygamber tir." Tarihin bu doğal yasası bugun de ri bııskı allında (ııtuldugu iddia (S.A.V.)in Mescidini Ziyaret RehC) "llukukî islerde ce/a mehükmünü yürütüyor; bugün de edılnıekie; bir disiplın konusu beri Suudi Arabistan Krallıgı İlselelerinde veya başka konular'dost dediğimiz yakın veya uzak olan, bir yonetmelık konusu mi Araştırmalar, Fetva, Davet ve da Allah'ın indirdigi hukumlerkomşularımızda Türkiye Cumolan basörtusu ta>ımanın laikliİrşad Daireleri Baskanlıgı Basım den başka hukumlerin uygıılanahuriyeti devleti ve kanunları hakgin geregi vazgeçilmez unsuru olve Tercume Uairesi, 1982/1402) bileceğine inanan da; ba^ka hukında büyük bir propaganda duğu savunulmaktadır. şu sözleri okuyoruz: kumlerin >eria( hukmiınden usbaşlatılmış bulunmaktadır. Bu lun olduğuna inanmadıgı halde Bilindiği uzere Türkiye'de devyolda lngilizee ve Türkçe olarak A) tnsanların çıkardıkları kaonları uygulayan da kâfirdir. yayımlanan dergiler, sınırlarımızı let dairesinde çalışmayan kadınnunların İSLÂM ŞERİATINÇünkü bu suretle Allah'ın haram aşıp okullarımıza kadar sokullar bajlarını, giderek yılzlerinı DAN iistün olduğuna inanmak kıldığını mübah kılabilir.Zina,>amaktadır. Devletimizin çağdaşftrtseler bilc, buııa yasal olarak kâtirliktir. Vahut yirminci asırrap.fai/ gibi sorunlarda Allahlaşması için mucizevi başarılar kimsenın karışma hakkı yoktur. da Islâm kanunlannı uygulamaın şerialından başkasıyla hukelde etmiş ve bunu Türk gençliTürkiye'de kadın, canı ister banın doftru olmadıgına inanmak Çağui Gerisine ttme Girişimleri PENCERE Rakı ile Şalgam Suyu... Dunyanın her yerınde lüks otellerın sıradan odaları birbirinın eşıdır Odaya gırdin; sağ elını attığında belırlı yerde elektrık duğmesinı bulursun; banyonun kapısı hemen sağ yanındadır; körlemesıne dal, mıs gıbı bir banyo yapl.. Şikago'da, Kahıre'de, Addis Ababa'da, Santıago'da oteller bırbırıne böyle zincirleniyor Her otelde elektrik düğmesini aramak ıçın neden zaman yıtıreceksın? Banyoyu nıçın bir otelde sağa, ötekinde sola koyacaksın? Sıcak ve soğuk su musluklarının nıçın yerlerini degiştireceksin7 insanı kolaylıkta programlaı.nak için otel odaları belırli mekanda eş biçimde düzenlenmiştir Geceyarısından sonra Adana'dakı otelıme vardım; odamın kapısını açınca sağ elimı atıp elektrik düğmesini buldum; kendımj yataga attım. Uyumuşum. Sabah erkenden kalktım. Doğru pencereye Kırk yıl önce ayrıldığım, kırk yıidan ben uğramadığım Adana'yı gündüz gözüyle bir göreyim. Gökyüzüne dıkilen otelın dokuzuncu katından bakıyorum. O ne? Sömürü edebiyâtı kentleşmış, kuntlaşmış, yontulaşmış, somutlaşmış bir Adana sabahı olmuş Otelin bahçesindeki nazar boncuğu mavısı yüzme havuzunun renginden gözlerinı kurtarıp da bir adım ötesine baktığında yoksul damları görüyorsun. Damlarda loğlar... Loğ da nesı? Adana'da damların toprağını bastırıp düzenlemek için kullanılan küçük taş sılındıre loğ denır. Ulan loğ1 Kırk yıl önce vardın, kırk yıl sonra yine karşıma çıktın, senı yok edemeyen kalkınma edebiyatının başına senin kadar taş düşsün emıl.. Edebıyat güzeldır. Ama edebiyat yapmak güzel değıldir; ne sömürü edebiyatının ölçüsünü kaçırmalı, ne de kalkınma edebiyatıyla kendi kendimizi uyutmalıyız. Ikısı de öylesine iç içe, kucak kucağa ve sarmaş dolaş kı, Osmanlı tokadı gibi insanı çarpıyor. Adana'nın ınanılmaz sefaletıyle ınanılmaz zengınlığı, kırk yıl sonra daha da palazlanmış, semirmiş, kilolanmış biçimde karşıma çıktı, ama bu çelişkiden ilerde ne çıkacağını söylemek zor... * Dunyanın her yanında büyük kentin cicî, görkemli, bakımlı, cilalı, temiz yerlerı vardır; arka avlusu, gözdon ırak kesimleri, çöplüğü, hırpani köşeleri, yoksul semtleri vardır. Çelişkileri gıdermek kolay değil. Ne var kı İstanbul'da koyun koyuna uyuyan çelişkileri dunyanın pek az kentınde gorürsünuz. Adana, İstanbul'u öylesine aşmış ki ve zıtlaşma öylesine kör kör parmağım gözüne batıyor kı, insan utanır; zengınliğınden utanır, sofrasından utanır, giyimınden kuşamından utanır, lüks yaşamından utanır, yurttaşlığından utanır, insanlığından utanır. Kırk yıl önce barlarıyla, sınemalarıyla, hacı ağalarıyla, kışın çamur, yazın toz denizıne dönüşen sokaklarıyla, zengini ve yoksuluyla çelışkılı bir Adana vardı; kırk yıl öncesinin Adana'sını kırkla çarp1 Bugünkü Adana ortaya çıkar. (Arkası 13. Sayfada) Doç. Df. BAHRİYE ÜÇOK Ordu Milletvekili HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD "Şişli'de Bir Apartıman" Güz ayları alıp götürüyor. Çoksesli Türk müziği öncümüz Cemal Reşit Rey'i 7 ekim günü hastane odasında yitirdik... Kimi dostları ve çiçekler arasında. Mastabakıcılar, bir gece önce çok keyifli olduğunu ve "Lüküs Hayat" operetinden parçaları hep birlıkte okuduklarını söylüyorlar. Cemal Reşit Rey, çok yönlü bir müzik ustamızdı. Klasik ve modern besteleri, sevimli operetleri ile. "Operet Sekiz Tablo" kitabımda "Şişli'de Bir Konak" adlı bir bölüm vardır: Cemal Reşit Rey ile konakta yapılmış bir söyle Kimi bölümlerini aktarıyorum: Piyanoyu bıraktı. Piyanonun üstünde bir Ekrem Reşit ağabey vardı. Koca beresi, kalın boyun atkısı, koca papuçları, çatık kaşları, ok gibi bakışları öfkeyle hep ileriye bakan Ekrem Reşit Rey vardı; Cemal Nadir Güler'in şakacı çizgileri, Ekrem Reşit Rey'i bütün sevimliliğiyle yakalamış, bir kâğıt parçası ve küçük bir çerçeveyle piyanonun üstüne bırakıvermişti. Cemal Reşit Rey, Cemal Nadir Güler'in çizgilerindeki Ekrem ağabeyine uzun uzun baktı: Operetlerimiz benden çok onundur. Ah nasıl da uğraşır ve uğraştırırdı, bilemezsiniz. Eşsiz bir operetçiydi. Yalnız metinle değil, müzikle, artistlerle, dekor ve kostumlerle, rejisörlerle nasıl çekişirdi, bir görmeliydinizl Ne müşkülpesentti Müzik metjıe ve o sahnenın havasına uygun duşunceye kadar beğenmez '.\B yeni baştan, yeni baştan, yeni baştan besteletirdi. Hiç unutmam, Lüküs Hayat'ta Muammer'le Şevkiye'nın "Memiş Memiş ah sevgilim, sen benimsin ben de senin.." parçası için beni ne uğraştırmıştı. Nur içinde yatsın.. O parçayı sekizinci besteleyişte beğenebildiydi. Böyle parçalar için güzel bir buluşu vardı.. Müzikli karikatür, derdi. Ama, Lüküs Hayat deyince de önce aklıma gelen melodi "Memiş Memiş" oluyor. Gülümsüyor. Tepebaşı Tiyatrosu'nun sahne önünde, piyanosu başında çok •genç bir besteci, sahnede öfkeli bir ağabey, kulaklan piyano.da ve gözleri Ekrem Reşit'te, Muammer'le Şevkiye: Memiş Memiş, ah sevgilim. Sen benimsin, ben de senin.. Parmakları tuşlara dokunuyor: "Şişli'de bir apartıman..." Bu şarkıyı Hazım Körmükçü'süz hatırlayabilir miyim? Ah bilmezsiniz, Hazım ne büyük komedyen, nasıl da gerçek bir operet artistiydi! Melodiyi hemen yakalar, bir dinleyişte rolunün kişiliğine en uygun okuyuşu bulup çıkarır, yüzü, hareketleri ve bütün vücuduyla müziği tamamlardı. Operet artistinin su katılmamışıydı. Besteyi notaya göre okumak yetmez, melodiye kendisini katmak, kendinden de bir şeyler vermek ister, operetçilik te.. Cemal Reşit Rey, tatlı bir yorgunlukla bıraktı, tuşları: Operet bestelediğim yıllar, hayatımın en neşeli en zevkliparçasıdır Ah ne güzeldi, o günler! Operet gibiydi. Artistlerle kaynaşıvermiştik. Çoğu günler provaları bizde, konakta yapardık, beraber yemek yer, geç vakitlere kadar konuşur, şakalaşır, müzik yapar, şarkılar söylerdik. Ah, yine Hazım'ı hatırlıyorum. Konağa ilk gelişte: "Sizlere meftun oldum" demişti. "Biz tiyotroculara hiç benzemiyorsunuz." Onunla ölünceye kadar dosttuk, çok iyi dostlardık." J k i saat geçivermişti. Vakit öğle olmuştu. Sokaktan yoğurtçu sesleri geliyordu. Şimdi ne konak var, ne de Cemal Reşit Rey! . Fakat ezgileri yaşıyor BAĞDAT CADDKSİNDE EV SAHİBİ OLMAK İSTEYENLERE... Toplu Konut Kredisi ile Maltepe Bağdal Cadde.si Uzerinde yapacağımız Merkc/i Sistem, Kaloril'erlı, Asansörlü, Hidroforlu, hcr lürlu sosyul tesıslerı olan sitelerimize mahdut sayıda üye almacaktır. TEŞEKKUR Babamı? Hamdi ERKİLbTLİOGLU'nun rahatsızlığını yaptığı başarılı bir ameliyatla gideren, iyi dost, değerli bilim adamı, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Kursusu oğretim üyelerinden, S.S. METEM 1X)PLU KONUT YAPI KOOPERATİFİ Uagdaı Caddcsı PAMUKHANK USTU Tel • 352 6K 49 Prof. Dr. NURETTİN SÖZEN'e ve değcrlı meslektaşları, Uzman Doktor Irfan Devranoglu, l)r. Falih Bora, Dr. trfan Papila vc Narkozitör Dr. Seyhıın Meriç'e en içten teşekkürlerimizi sunarız. SEMRAERHAN AKYILDIZ I5V1IS K MALThPE Daire Tipi M 2 Peşinat Senetler 1986 1987 BAŞSAĞLIĞI Değerli ozan, ressam A B 80 100 1.500.000 50.000 70.000 2.500.000 60.000 80.000 METİN ELOĞLU'nun aramt7dan aynlışı nedeniyle ailesinin, tüm scvenlcrin acılarını paylaşır, başsağlığı dileriz. Sİttt Bu ödemelcrc Toplu Konui Krcdİsı ilavc edileceknr Kooperatıfımız Cumancsı vo Pa/ar gunlerı aı,ıktır CUMHURİYET KtTAP KULÜBÜ HER EVDE BUZ GİBİ "BİRA"YI BARMGINDAN İÇSİN HERKES! Ozelâmbalajıiçinde 5 böyuk Efes alana bedava "bira" bardağı Bugün, en yakm bakkala, markete mutlaka uğrayın... Özel ambalajında 5 BÜYÜK EFES PÎLSEN ALIN. Efes'in sıze hediyesi BEDAVA "BÎRA" BARDAĞI İLE BÎRLİKTE ALIN. Buz gibi Efes'i bardagından ıkram edin... "Bira"yı bardagından için! GALATASARAY SÜPER PİYANGOSU 302 S MERCEDES SÜPER ŞÖLENE KATIUN; Çekıhş 19 Ekım 1985, Cumartesı günü Süper Sanatçılann Sanatçıların e>lı$ın<Je Spor Sergi Sarayında SUSADIKÇA EFESPtLSEN " Bira" bu kapağın altındadu. ÜMERBANK SAT1Ş YERLERİ: MİLÜ I'İYANGÜ BAYHERI. PTT MERKEZLCRI, IS1ANBUL HAIK FJCMEK BÜFT.IIRİNDC MACAZALARDA Vf HLK YLRDL Ç A 6 I R I Y O Rl '/i, .* 'XV ii' ^ 29 EKİM'DE TERTEMİZ BAYRAKLAR ASALIM IBayrak yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk olarak ( ) kuîlanılamâz ş j TürkBayrağı Tüzüğü'nden PtYONGO BİLETLERİ 2500.TL. AYR1CA: 1111 CUMHURİYFÎ ALTINI TÜRK SÜMERBANK'IN EN GÜZEL ÜRÜNm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear