Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 OCAK 1985 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 ÎSMAIL GÜLGEÇ YAYIN DÜNYASINDA SAJVAT EDEBİY&T HAYVANLAR Shakespeare'i tanır mısınız? Shakespeare ve Hamlet / Prof. Dr. Mina Urgan / 560 sayfa / Altın Kitaplar Yayınevi AKŞİT GÖKTÜRK Shakespeare'i tanır mısınız? Yazm alanıyla uzaktan ya da yakından ilgili bir kimse ahnabilir bile bu sorumuzdan. Kim tanımaz Shakespeare'i? Okuldaki yazın derslerinden, televizyon, sinema ya da tiyatrodan tanımayan yoktur onu aramızda. Niteİcim Prof. Dr. Mina Urgan da sunuş yazısında, "Shakespeare yalnız Ingiliz edebiyatı uzmanlannı değil, tiim dünyayı ilgilendiren bir tiyatro yazandır. Shakespeare'in önemi, gerçek anlamda evrensel bir dâhi olmasından, onu her çagın kendi çağdaşı, her ülkenin kendi yurttaşı olarak benimsemesinden kaynaklanır' diyor. Ama nedir ölçüsü çağdaşımız, yurttaşımız Shakespear'le bu tanışıkhğımızın? TÜM YAPITLARINI TAN1TMA YA YÖNELİK "Shakespeare ve Hamlet", Shakespeare'//» bütün yapıtlanm tek tek tanıtmaya yönelik bir çahşma. kusu tanımlanyla, Marksistlerin tarihsel maddeciliğiyle, varoluşçulann uyumsuz yaşam görüşüyle apayn yönlerde yorumlanagelen? Nerden doğuyor bunca çok yönlü yonıma açık bir anlam gücüllüğü? Hangi dilsel, hangi metiniçi işlevler türetiyor anlamı böyle? Bilgece bir aleakgönüllttlükle Prof. Dr. Mina Urgan, gerek alanın genişliği, gerekse, Türkçe^ de bir Shakespeare eleştirisi birikiminin bulunmayışı dolayısıyla, geleneksel yaklaşımı yeğliyor. Sonelerdeki gerilimli sevgi üçget nini, yalnızca > azarın kişiliği ekseninde yorumluyor sözgelişi, oyunlara bakarak yer yer Shakespeare'in devlet, inanç, cinsellik vb. konusundaki görüşleriyle ilgili çıkarımlarda bulunuyor. "Hamlet"in dize dize bir yakın okunması olan son bölümde de, örnek bir yorum sunmakla birlikte, bile bile T.S. Eliot'ın belirttiği acmazı seçiyor. Prof. Dr. Mina Urgan, kırk yılı aşkın süredir, bir konuya yönelen sabırlı, içten çabasının urünlerini yüksek öğrenim kurumlan dışındaki Türk okurlarına da taşıyarak, anlamlı bir örnek veriyor hepimize. Shakespeare'in tngilizcesini ezbere bilmekle övünenlerimize de! Üstelik bilgece bir alçakgönüllülukle yapıyor bunu. Shakespeare'in kişiliği, çağı, yapıtları üzerine geniş bir artalan bilgisini titizce derleyen M "Shakespeare ve Hamlet ten hepimizin öğreneceği çok şey var. Türkçede Shakespeare metinlerinin işlevsel çözümlemeleri için yol açılmıştır artık. KEVt KIME DUM DUMA BEHH: AK Önemli bir katkı "Shakespeare ve Hamlet" Shakespeare'in bütün yapıtlarını tek tek tanıtmaya yönelik bir çalışma. "Hamlef'in tanıtılma ile yorumu ise iki yüz sayfaya yaklaşan bir bölumle çahşmanın ağırlık noktasını oluşturuyor. Shakespeare'in yaşamı, şiirleri, çağının tiyatrosu, yararlandığı gelenekler, komedyalan, tragedyaları, tarihsel oyunları, son oyunları, oyunlan dışındaki şiirleri üzerine bilgiler Türkçede ilk kez bu kapsamda, güvenilir bir biçimde sunuluyor okura. Kitabına büyük bir alçakgonüllülükle, "Defersizliğimizi açığa vurma tehlikesini göze alarak..." diye başlarken Prof. Dr. Mina Urgan, ne çetin bir işe giriştiğinin bilincinde olduğunu belli ediyor. Ama Türkçede, geleneği oluşmamış bir araştırma alanına önemli bir katkıda bulunduğuna hiç kuşku yok. Yazınseverler, oyun yöneticileri, oyuncular, öğretmenler, öğrenciler Shakespeare'i tanır mısınız? Shakespeare ile Hamlef'i okuyarak, ölçebilirsiniz tanışıkhğınızın derecesini. Shakespeare'in kurmaca dünyası Son iki yüz yıldır, hem Ingilizcede, hem de değişik dünya dillerinde çok şey yazılmıştır Shakespeare ustüne. Shakespeare eleştirmenleri özellikle onun şiirleriyle oyunlarındaki kişilerin yorumuna yönelmişlerdir, Bu konuda T.S. Eliot'ın "Hamlet"le ilgili olarak belirttiği, Prof. Dr. Mina Urgan'ın da değindiği bir yanılgı, Shakespeare eleştirmenlerinin çoğunlukla oyunlardan söz edecek yerde kişilerden söz etmeleri olmuştur. Oysa, bir Esmer Kadın, II. Richard, Falstall, Lear, Hamlet ya da Prospero ancak Shakespeare'in kurmaca dünyasında yaşayan, onun dışında var olmayan kişilerdir. Shakespeare hangi gerçek kaynaklardan yararlanmış olursa olsun, bu kişiler, insan yaşamını, insan ilişkilerini, insan davranışının temel yönelimlerini açıklamak için yaratılmış birer kukladır ancak. Nedir Shakespeare' de tükenmeyen? Elizabeth çağının topraksuhavaateş öğelerinden yoğrulmuş insan kavramıyla, Adam Smith'in açgözlü ekonomik insanıyla, Kretsehmer'in üç gövdesel yapı ilkesiyle, Freud'un id, ben, üstben kavramlarıyla, Adler'in güç ya da üstünlük tut P I K M K PİY4LE MADFL4 Bir "insan"a dönüş öyküsünün romanı Yaşamın Ucuna Yolculuk / Tezer Özlü 'nün romanı / 172 sayfa / Ada Yavınlan. AHMET CEMAL "Kitap tanıtma yazısı" diye bir yazma türü var hiç kuşkusuz. Ama bence bunun kadar kesin bir olgu daha var: Kimi kitaplan yazmak, olanaksız. Onlar, öyle kitaplar ki, yalnızca okunmaya ve yaşanmaya açık. Buna karşılık yazıyla betimlenemezler, salt duyurulabilirler belki, başkaları da okusun diye, o kadar. Ama anlatılamazlar. Benimkisi de, ancak bir duyuru olabilecek; Tezer Özlii'nün Yaşamın Ucuna Yolculuk adlı kitabı için çok, pek çok güzel şeyler yazmak geliyor içimden. Ama yazımda bu güzellik düşlerine yaklaşmayı ne denli başarırsam başarayım, gerçeği değiştirebilmem olanaksız: Bu kitap yaşanabilir ancak, çunku yaşamın kendisi. Anıların peşine düşme mi? Kitap, alışılmadık bir yolculuğun öykusü. Yazar, artık fiziksel olarak yaşamayan üç sevgili yazarımn, Italo Svevo'nun, Kafka'nın ve Pavese'nin peşine düşüyor. Doğdukları ve oldükleri, yaşadıkları ve yazdıkları yerlere, onların yakınları olup da henuz yaşayan kişilere gidiyor. Bir tur "anıların peşine düşme" mi var karşımızda? Hayır. Çünku yazar için, bu üç sevgili ölu ve onlar gıbileri, yaşamın temeli: "Bütün yaşama cesaretimi ölülerden alıyorum. Anlatılannda yaşadığım ölülerden. Bu kahrolası dunyayı, yaşanır bir dunyaya dönüş turmeyi başarmış ölülerden. Dünyamn ihtiyacı olan, her olguyu verraiş, söylemiş, yazmış ölülerden." (Şöyle demiş Svevo ölurken, kızkardeşine: "Ağlama, Letizia, ağlama. Hiçbir şey değil. Ölmek hiçbir şey değil.") Başlangıçta yazarın çıktığı, sanki yalnızca ölulere göturen bir yol. Ama ansızın nasıl olduğunu bile algılamaksızın bir bakıyoruz, o oluler aracıhğıyla yaşamın ortasındayız; çünku değilmi ki onlann yazdıkları, söyledikleri, bugün de surmekte ve yaşanmakta, o halde onlar da ölu değil gerçekte. Ve söyleyebilmek, yaşananı sözcuklere dönuştürebilmek, yaşamın temel gizini oluşturuyor: "Bu yaşam, beni ancak içimde esen riizgârları, içimde seven sevgileri, içimde ölen ölümü, içimden taşmak isteyen yaşamı, sözcuklere dönüşturebildiğim zaman ve sözcükler, o rüz gâra, o ölüme, o sevgiye yaklaşabildiği zaman dolduruyor. Başka hiçbir şey." Svevo, Kafka. Pavese bunlar, insana yakışan yaşam adına insana ayİcınlıkların tümune karşı çıkmayı simgeleyen üç ad. Ve tüm sınırlara Pavese gibi, ölümün sınırlanndan geçmek pahasına da olsa karşı çıkmış olan adlar. "Kader diye bir şey yoktur", diyor Pavese, "Yalnız sınırlar vardır. En kötü yazgı, sınırları sabırla karşılamaktır. Karşı çıkmak gerekir." Pavese alıntısının hemen ardından, karşımıza "Yaşamın Ucuna Yolculuk" yazarımn sınırsınırsızlık yorumu çıkıyor; her türlü yazgıcıhğa, birey'i süru teki kılmak isteyen her girişime tokat gibi inen bir özümseme. HIZU GAZETEd AVAL AVÜL SEJDETŞEV £ZiÇ\K ^İRDWI ETSEKIE BE Sevgili ölülerinin izinden giderken Kitabı okuduğumuzda Pavese'yi, Kafka'yı ve Svevo'yu ansızın bu denli kendimize yakın bulmamızda, onlarla birlikte yaşamamızda ve bu ölmüş yazarlann, gerçekte aramızdan ayrılmadıklarını algılayışımızda, hiç kuşkusuz Tezer Özlü'nün bakış açısının katkısı çok büyük. Çünku "Yaşamın Ucuna Yolculuk" yazarımn tavrı, sözü edilen yazarları salt anlatan birinin tavn olmanın çok otesinde; o, sevgili ölülerinin izinden giderken, kendisi de hiçbir yonüyle saklamaya gerek duymadığı, soluk alıp vermenin doğallığıyla üstlendiği, bize yansıtılışında her türlü yapmacıktan uzak yaşantılardan geçiyor. Birileriyle tanışıyor; kimi tanıştıklanyla bir ten yakınlığı kuruyor, ve okura bunları da aktarıyor. Ama dediğim gibi, her turlü yapmacıktan, her türlü "teşhircilik" kaygusundan uzak, ve insanı insana götüren bir süreci oluştururcasına: "Geceyi omuzunda geçiriyorum... Yorgun ve ağrılardan çatlayan, taşıyamadığım başımı, yirmibir yaşındaki omuzuna dayıyorum. Bana geceye dayanabileceğim gençliğimi veriyor, yeniden terleyebileceğim sıcağa doğru taşıyor beni. Akşama doğru Trieste Alanına ve Svevo'nun sokaklarına birlikte götüreceğim canhlığımı yeniden veriyor bana. Bir kez gördüğüm bir insan. Beni hiç tanımayan bu genç, bir kadına karşı, yıllar yılı en yakınımda taşıdığım erkeklerden daha sevecen. Yarın Torino'ya gitmeyeceğim. Burada rüzgârlarımı buldum..." Yayın Raporu GEMİ ADAMLARI Zeyyat Selimoğlu'nun toplu öyküleri/408 sayfa/Can Yayınları Genellikle deniz emekçilerini öykülerinde işleyen Zeyyat Selimoğlu, değişik yayınevleri tarafmdan çıkarılan kitaplarını "Gemi Adamlan" adıyla bir araya getirdi. Yazarın, "Direğin Tepesinde Bir Adam", (1970 Sait Faik Öykü Ödulu) "Kıçüstünde Toplantı", "Koca Denizde İki Nokta" (1974 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü) ve "Karaya Vurdu Deniz" adh kitaplarındaki öykülerinden başka "Koca Denizde tki Nokta" (1970 TRT Başarı Ödülü) adlı radyo oyunu da bu kitapta yer alıyor. Edebiyatımızda özgün bir yeri olan bu usta yazan bilenlere Selimoglu'nu yeniden tanıtmak gereksiz. Ama henüz onu okuma, onun insanlarıyla tanışma keyfine eremeyenler toplu öykülerini edinmeye bakmalılar. DEVLET BABA Necmi Onur'un romanı/448 sayfa/Serhat Yayın ve Dağıtım Yılların deneyimli gazetecisi Necmi Onur doğu insanının değişmeyen yazgısını yıllar önce mağara köyü Şikefdan'da bir hafta yaşadıktan sonra bir röportaj dizisi olarak sunmuştu. Bu diziden uyarlanan, isim babahğını ünlü yazarımız Kemal Tahir'in y^ptığı "Devlet Baba" oyunu da İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda sahnelendi. Necmi Onur, röportajında ve oyununda anlattıklannı şimdi yine "Devlet Baba" adını verdiği romanında dile getiriyor. K1RMIZI YÜREKLİ ZAMAN Yazan: Giineş Dikduran / 444 sayfa / İmge Yayıncılık. Güneş Dikduran, yaşam öyküsünde "hayat fakültesi"ni bitirdiğini söylüyor. Gerçekten de, 1948 doğumlu olmasına karşın, çok çeşitli işlerde çahşmış: Gazetecilik, ırgathk, işçilik, hayvan bakıcılığı, öğretmenlik, yüksek hız telsiz operatörlüğü, bankacıhk, çiftçilik. 1979'da Sanat Emeği dergisinin açtığı yanşmada anlatı dalında birincilik ödülü alan Dikduran, "Kırmızı Yürekli Zam a n " adlı bu romanında, Trakya'nın tipik bir kasabasında bir ailenin içindeki çalkantılan, çatışmalan anlatıyor. İspanyolca bilen genç ozan Adnan Oıer gerçekleştirmiş. Kitapta "Canto General"den. "Yirmi Aşk Şiiri"nden, "Yeryüzünde Konkalama"dan, "Kara Ada Defteri"nden seçmeler ve ozanın çeşitli dönemlerde yazdığı şiirlerden örnekler yer alıyor. tNSANLAR HAYVANLAR VE YIRTICI HAYVANLAR Saki (H.H. Munro) öyküleri/Türkçesi: Fatih Özgüven/180 sayfa Sungur Yayınları Sungur Yayınları ülkemizde adı bilinmeyen bir yazarın, Hector Hugh Munro'nun seçme öykulerini yayımladı. 1870 yılında tngiliz somürgesi Burma'da doğan Munro, önceleri gazetecilik yaptı. İlk oyküleri "Reginald" adıyla 1904 yılında çıktı. Saki takma adıyla çıkan bu kitabı "Reginald Rusya'da" (1910) izledi. Kısa öyküleriyle ünlenen Saki romanlar da yazdı. Kırk yaşını geçıiği halde gönüllü olarak katıldığı 1. Dünya Savaşı sırasında, 1916 yılında Fransa'da öldu. Kaba mizahın en buyük düşmanı, buna karşılık insanoğlunun en yakın dostlarından "ince mizah"ın bu usta temsilcisini tanımak için okuyun "İnsanlar Hayvanlar Yırtıcı Hayvanlar"ı. Bü>aık tat alacağınızı göreceksiniz. VİCTOR HUGOBİR DEHANTN ROMANI Yazan: Server Tanilli/192 sayl'a Sa> Kitap Pazarlama Victor Hugo'nun 100. olüm yıldonumu, içinde bulunduğumuz 1985'e rastlıyor. Bu nedenle Fransa'da 1985, Victor Hugo Yılı ilan edildi. Hugo'nun 18021885 yılları arasında yaşadığı düşunülürse, neredeyse tum 19. yüzyılın en önemli tanıklanndan biri olduğu anlaşılır. Şiir, roman, tiyatro oyunu, tarih, felsefe gibi yazının hemen her türünde ürün veren Hugo, ayrıca usta bir ressam olduğunu zaman zaman sergilenen desenleriyle kanıtlamıştır. Server Tanilli, son yapıtında imparatorlukla cumhuriyeti, devrimle karşı devrimi birlikte yaşayan bu dehayı bize itginç yanlarıyla tanıtıyor. Çeviri edebiyatımızın ilk örnekleri arasındaki yazarlann en önemlilerinden olan Victor Hugo, yurdundan uzakta da durup dinlenmeksizin çalışan ve kitap üsıune kitap ureten değerli bilim adamı Server Tanilli'nin çabasını fazlasıyla hak ediyor. S E M ^ U TEUEKS NİOTLÛR1MI TOR4RLÛ UİÇ OUVVVfiA ... •>w.r*1". TARtHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAS AHMET HAMOI TANPINAR.. YERYÜZÜNDE KONAKLAMA Pablo Neruda'nın seçme şiirleri 1/Türkçesi: Adnan Özer/110 sayfa/Alaz Yayıncılık Şili'nin ünlu ozanı Pablo Neruda Turk okurunun yakından tanıdığı bir ad. Şiirleri ülkemizde değişik kişiler tarafından çe\rildi, yayımlandı. Alaz Yayıncılık "Seçme Şiirler 1" başlığını koyduğu ve sürdürmeye niyetli gorundüğu Neruda yayınını Ispanyolcadan çe\artmek gibi yararh bir iş yapmış. Çeviriyi de CUMHLRİYET KİTAP KILİ Bİ AYEV EN ÇOK SATA.N KİTAPLARI DENEMEİNCELEMEBELGEAJVI.OYL > 26.12.198423.1.1985 Sıra: Kod: I 027.034 2 027.015 3 076.001 4 052.002 5 004.017 6 004.030 7 027.035 8 112.012 9 064.895 10 126.043 Kitabm Adı: Yazan/ Çevirmeni İlhan SElçuk Nadir Nadi M.Ali Birand Sadun Aren A.Baser Kafaoğlu A.Baser Kafaoğlu Tav;rnier/ P. Üstündağ L'ğur Mumcu İsmail Kanık E.Zola/ Muammer Tuncer Düşünüyorum Öyleyse Vurun Ben Atatürkçü Değilim 12 Eylül: Saat 04.00 100 Soruda Para ve Para Politikası 24 Ocak Uygulamaları ve Bazı Gerçekler Işte Altematif Topkapı Saraymda Yaşam Sakıncasız Basic Dreyfüs Olayı Korku ve kan her şeyin sonu değildir James Baldwin, şimdi anımsayamadığım bir kitabında: "Bütün sorun, yaşama kocaman bir evet diyebilmekte" diye \azar; "Yaşamın Ucuna Yolculuk", böyle kocaman bir evet'i sayfalarıyla kucaklamayı, okurunu da insan'la karşı karşıya getirmeyi başaran bir kitap. Pavese, 1945 mayısında büyük dunya yıkımının hemen ardından " L ' U n i t â " gazetesinde>ayımladığı "İnsana Dönuş" başhklı makalesinde şoylc demişti: "Korku ve kania geçen bu yıllar, bize öğretti ki korku ve kan, daha her şeyin sonu değildir. Bir şey, tek bir şey, tüm yıkıma karşın ayakta kalır: Insanın insanla karşılaşması... gun oldu, bir yabancının bakışlarıyla, bize goz kırpışıyla uçurumun kenarından dondük..." Tezer Özlü'nün kitabında insanlar \ar... 1362'DB gUSÖN, ÜNLU OZAN VE YA2AR AHMET HAMDÎ TANPINAR., 61 YAŞtNPA ÖU>Ü. YAÇAMI SOYUNCA £&TİMÖLİKLE eOES/yATÇ/LIĞI SlKÜ/CTE SÜGDÜKEN TANPINAR, &ENÇ YAÇTA ŞİİR YA2MAYA 8AÇLAM/ÇT/. DAHA IUC YILLAgOA, OZAN YAHYA K£MAL gEyATLI'. NIN Ö6R£NCJ£i OLMUŞ, ŞİıeLERİNDBKİ TİTİZ İŞÇİU6İ VS MÜZıĞı ONPAN M/GAS ALMIŞTt. TANPINAR'tN Şİ İRLERİ, SİM6ELER,ÇAĞHıÇ/MLAg/ PSIKOLOJİ*: ANIÇTIRMALAH VE ÖZELLİKLE OE ZAMAN TSMASl ÜZER'INPE YOĞUNLAÇMAKjnPte. DÜZ YAZILARl PA,ŞİİRER IÂS^T\ i <ADAR ÜNLÜ OLAN USTA işi ROMANLAR VE ARAÇTIZMA YAPAR VERMIÇTİ.. 5 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Atatürk diin sarayrla meşgul oldular Reisıcumhur Atatürk diin Dolmabahçe sarayındaki dairelennde meşgul olmuşlardır. Evvelki gun Reisıcumhur Atatürkle birlikte Isiunbula gelmiş olan Başbakan tsmet İnönü dün akşamkı ırenın arkasına bağlanan hususı bir vagonla Ankara'ya gitmışıır. tsmet Inönu dün şehir içinde bir kaç gezinti yapmış ve bu meyanda Yıldızdaki Harb Akademisini ziyare; eımıştır. u ocak ms artıırmakta olduğundan fabrikaiar birleştirilerek bir anonim şirkeı kurulacak ve merkezi Ankarada olacaktır. Şirketin istanbul piyasasmdan satış işlerini idare etmek uzere bir ticaret burosu teşkil edilecektır. 19351985 Şeker fabrikaları bir elden idare edilecek Alakadarlar tarafından şeker fabrikaları idarelerinin birleşıirılmesine ve bir şirkeı teşkitine esas ıııbarile kurar verildiğıni yazmıştık. Şimdi yeni şirketin nizamnamesi hazırlanmaktadır. Şeker fabrikalartrun birleşnıesi pancar ekimi ve kâr noktatarmdan faydah olacaktır. Fabrikaiar ıçın ayrı ayrı idare masrafı rerilınesi, • şekenn maliyeı fiaıını SUHKfM BRflHMIN MUFASSAL Sanat felsefesi tstanbul Ünıversitesi Edebıyat Fakultesi esteıik ve sanaı tarihi doçentı Suud Kemalettinin yazdığı değerli bir eserdir. Resımlı Ay bastmevinin bastığı bu kitabı okııyuculıirıınızii ruvsiye ederız. İSTANBUl AHKAt*CtOO(St IHKILAP KİTAPHANESf