24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 KASIM 1984 HABERLER CUMHÜRİYET/7 "Hanıma uyduk,kesin döndük" ALMANY VDA 22 YIL GEÇTİ B a b a Hasan Yavuz: Vallahi rahatımız iyiydi, kimse dön demiyordu. Bizim hanım ısrar etti, boynum, ayaklarım ağrıyor dedi, peşine takıldık, döndük. Anne Saadet Yavuz: 18 yıl çahştım Almanya'da. Sırtıma, ayaklanma ağnlar girdi, gözlerim bozuldu, Türkiye'yi çok özledim. Döndüğüme pişman değilim, mutluyum. Genç Etnel Yavuz: Bir türlü buradaki okullara ahşamadım. Çok disiplinli, öğretmenler çok sert. İnsanın saçına, çorabına, ayakkabılanna, hatta Urnaklarına bile bakıyorlar. Dönmek isterim. kişi tzmir'de yaşıyor dört aydır. HİKMET ÇETİNKAYA Çocuklardan dördü ise Almanya'da. lzmir'de olanlar anne SaİZMİR Dile kolay tam 22 adet Yavuz, baba Hasan Yavuz yıl Almanya'da kalmıştı Yavuz ailesi. Baba Hasan Yavuı, Iz ve Hdlya Yavuz. Hülya Yavuz 19 yaşında. Ikimiı'de Yün Mensucat Fabrikası'nn Emel Yavuz, Almanya özlemida tekstil işçisiyken 1962 yılında Almanya'ya gitmişti ailesiyne dayanamayıp kardeşlerinin le birlikte. Otuz yaşında gittiği yanına dönmüs. Bu nedenle HülAlmanya'dan 52 yaşında dönya tek başına kalmış Izmir'de. müştü. Üç çocuğu Almanya'Nereye gitse annesi ve babası yadaydı. Emel, ailesiyle birlikte kenında. Okuduğu Cumhuriyet sin dönüş yapmıştı ama TürkiKız Meslek Lisesi'ne de pek ye'ye alışamamış, yeniden doğup alışamaraış. büyüdüğü Almanya'ya gitmişti. Hasan Yavuz, eşinin sürekli Yedi kişilik Yavuz ailesinden üç baskısı yüzünden dönmüş Türkiye'ye. Hasan Yavuz, "Vallahi rahatımız iyiydi, kimse Türkiye'ye don demi>ordu" diyor. Eşi, dönduğunden memnun, "Çok özledim Türkiye'yi" yanıtını veriyor. Hasan Bey kızıyor hemen, "Her yıl geliyordnk ya canım" diye sözünü kesiyor. Biz bir soru yöneltiyoruz Yavuz ailesine: Hasan bey, siz Türkiye'ye döndügünüze pişmansınız galiba? Başını onüne eğiyor: Evet Bu kez eşine soruyorum: Ya siz? Ben döndüğüm için pişman değil, mutluyum... sert. Disiplin denilen şey nedir sence? Sabah sıra oluyorsun. Sonra teker teker kıyafetlerine bakıyorlar. Saçına, çorabına, tırnaklarına, ayakkabılanna kadar her şeyine bakıyorlar. Ama tırnakların ojeli senin? Şimdi ojeli. Yani cumartesi pazar günleri ojeli. Pazartesi günü çıkacak. Bize bir okul gününü anlatır mısın? Sabah saat 8.15 'te dışarıda toplanıyor, sıra oluyoruz. Sonra öğretmenler gelip konuşuyorlar bizimle. Üstümüze başımıza bakıyorlar. Teker teker sınıfa giriyoruz. öğretmen sınıfa giriyor günaydın diyor. Biz sağolun diyoruz. Derse başlıyoruz. Bence bunun sıkı tarafı, disiplin tarafı yok? Ama Almanya'da bunların hiç birisi yoktu. Saçımıza, makyajımıza bakılmazdı. Almanya'da derse makyajlı girebiliyor muydunuz? Elbet giriyorduk. O zaman yaşın daha kpçüktii. Olsun varsın. Giyinişimize, makyajımıza öğretmenler karışmazdı. !>rsJer nasıl geçiyor? Coğrafya, tarih, İngilizce, matematık, hepsını görüyoruz. Bir de yercek dersi var. Senin için en zor ders hangisi? Edebiyat ve tarih. Arkadaşlannla ilişkin nasıl? Onlar çoğunlukla bana Almanya'yı soruyorlar. Ben de onlara Almanya'yı anlatıyorum. Cumartesi pazar günlerin nasıl geçiyor? Çoğunlukla ders çalışıyorum. Bazen annem ve babamla geziyorum. i Ya Almanya'da ne yapardın tatil günleri? Biz Stuttgart civannda küçük bir yerde otururduk. Evde müzik dinlerdim. Arasıra da ağabeyim arabasıyla beni gezdirirdi. Bu kez anne ve baba Yavuz'a soruyoruz: Hülyanın buradaki yaşam biçimi Almanya'dan farklı mı? Baba Hasan Yavuz yanıtlıyor sorumuzu: Almanya'da çocuklann ayrı dairesi vardı. Onlar orada otururlardı. Ama burada öyle değil. Hülya ile birlikte oturuyoruz. Annebaba Yavuz'a dönuyoruz yeniden: Hülya gelecek yıl liseyi bitirecek. Ûniversite öğrenimi için Almanya'ya gonderir misiniz? Yavuz ailesi, Türkiyv'yıe bir türlü uyamadı mJYBVK/GÖRBtJK YAJLÇIJV PEKSEM Zeki Müreriin adresleri ZEKİ Müren PTT dergisinin muhabiri ile yaptığı konuşmada "Şu sizin postacılar ömür çocuklar vallahi.. Üzerinde yalnız ismim, evet ismim yazılı mektupları bile getirip bana teslim edebiliyorlar" dedikten sonra bazı mektup zarflarından örnekler göstermiş. İşte Zeki Müren'e gönderilen bazı mektuplann zarflannda yazılanlar: • Saytn Bestekâr Zeki Beyefendi.. Bodrum Belediyesi eglence işleri şefliği (lütfen karşılaşınca bu mektubu kendilerine veriniz) • Mtın sesiyle ün yapan Zeki Müren Muğla/Bodrum. • Sayın Zeki Müren, postacı muhakkak ulaştır. Bodrum. • Sayın Zeki Müren Not. Bu mektup Zeki Müren'e gidecek. Adresini bilmiyorum. Lütfen bu mektubu Zeki Bey'e verin, çok önemli.. Hülya Hülya Cumhuriyet Meslek Lisesi 2. sınıfında öğrenci şimdi. Çevresine, okula, öğretmenlerine, arkadaşlanna henüz alışamamış. Soruyoruz Hülya'ya: Okul giinlerin nasıl geçiyor Hülya? Kötü geçiyor. Neden kötü geçiyor? Ahşamadım işte. Çok disiplinli. Üstelik oğretmenler çok Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ Karadeniz Bölge Komutanhğı'nda denetlemelerdt bulundu. Beraberinde Deniz Kuvvetleri Komutam Oramiral Zahit Atakan, Donanma Komutam Oramiral Emin Göksan, Kuzey Deniz Saha Komutam Koramiral Orhan Karabulut ve Denizaltı Filo Komutam Tuğamiral Çetinkaya Apatay olduğu halde dün saat 08.00'de, iki hetikopterle Karadeniz Ereğlisi Bölge Komutanuğına gelen ve denetlemelerde bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral üruğ, ö'ğleden sonra Bartın ve Amasra'daki birlikleri de denetledi. Ozetle Orgeneral Üruğ'un denptlemeleri 300 gram pirzolanın faizi Gaziosmanpaşa'da yasayan iki vatandaşımız ortaklaşa imzaladıkları bir mektup göndermişler. Mektubun attındaki adlan Gaziosmanpaşa 'da aramaya kalktık. Adres olmadığı için sorduğumuz kişiler yüzümüze "Şarı çizmeli Mehmet ağa"y anyormuşuz gibi baktılar. En iyisi mektubu yayımlayıp, belki açık adreslerini bildirirler diye beklemek. Mektup şöyle: "Biz küçük iki esnafız. Tütünbciıik elemanlar arıyor Türkiye Tütüncüler Bankası A.Ş.'rünİstanbul Esentepe'de faaliyete geçireceği şube için lisan bilen ve tercihan kambiyo işlemlerinde yetişmiş Nur Koçak 10 mflyonluk tablosıınun önunde. (Fotoğraf: MEHMET AKIF) Hanım ısrar etti Baba Almanya'ya göndermeye kararlı görünüyor. Anneyse hiç oralı görünmüyor. Hülya ise Almanya'ya gitmek istiyor. Hasan Yavuz bu konuda şöyle diyor: Ben şahsen Almanya'ya gitmesini isterim. Çünkü Almanya'da öğretim daha çağdaş. Oğlum liseyi orada bitirdi. Okullarda araç ve gereç bol, oglum 780 mark burs alıyordu. Hem çocuklannız için, hem kendiniz için, Almanya bıiyük olanak saglıyordu. O halde niçin kesin dönüş yaptınız? Baba Hasan Yavuz yanıt veriyor: Bizim hanım ısrar etti. Hava rutubetli, boynum ayaklanm ağrıyor dedi. Kısaca Almanya'dan bıktı. Benim ölüm mü gidecek diye ağhyordu zaman zaman. Hanım isteyince peşine takıldık döndük. Oğlanlar orada kaldı. Biz Emel ile Hülya'yı yanımıza alarak Türkiye'ye döndük. Emel Izmir'e uyum sağlayamadı. Nişanlanacağını söyleyerek gerisin geriye Almanya'ya döndü. Türkiye'ye dönmeyi sadece hanım mı istedi? Evet hanım istedi. îzmir'de sülalesi geniş. Anne Yavuz söze giriyor: 18 yıl çalışüm Almanya'da. Sırtıma, ayaklanma ağnlar girdi. Gözlerim bozuldu. Almanya size ne kazandırdı, ne kaybettirdi? Anne ve baba birlikte yanıtlıyor bu sorumuzu: tzmir'de evimiz oldu. Çocuklarım yüksekokulu bitirip iş sahibi oldular. Iyi para kazanıyorlar. İngilizce, Almanca biliyorlar. 22 yıl önce Almanya'ya gitmeseydim, belki bunların hiçbirine sahip olamaz, çocuklarımızı okutmazdım. 17 yaşındaki Hülya okuldan eve, evden okula gidiyor. Ailesi yalnız hiçbir yere bırakmıyor Hülya'yı. İşte bu yüzden oldukça canı sıkıhyor uyumcu kızın. Hülya bir ilkokul öğrencisinin kultur dıizeyinde. Uğur Dündar'ın TV'de yayınlanan "Kayıp Kuşak" programından esinlenerek sorular yöneltiyoruz Hülya'ya: Hülya 19 Mayıs 1919 sana neyi anımsatır? Bilmem. Ya 29 Ekim 1923? Cumhuriyet şeyi mi var? Milli bayram değil mi? Cumhuriyet bayramı. Cevap veremeyecek mısın? Ataturk Cumhurbaşkanı mı oldu? Hülya 23 Nisan 1920'de ne oldu? Bilemem. Tarih çok zor. Türkiye'nin ilk Cumhurbaşkanı kim? Atatürk. İkinci Cumhurbaşkanı. Bilmem... Roman, öykü okuyor musun? Hayır okumuyorum. Almanya'da okuyor muydun? Hayır okumuyordum. Ya müzik? Pop muziğini seviyorum, Police'i beğeniyorum. Ressam ve badanacı RESSAM Nur Koçak "foto gerçekçilik" adını taşıyan son resım sergısi ile dikkati çektı. Fakat Koçak'ın sergisinde asıl ilgiyi çeken, resimlerin fiyatlarıydı. Ülkemız için astronomik sayılabilecek fiyatlarla (örneğin 10 milyona satılan tablolar var) resim satan Koçak geçenlerde bizi ziyaret etti. Bir yakınması vardı: "Kırk bin liraya da tablo satıyorum, ama herkes on milyonluk tablodan söz ediyor" dıyordu. (Şimdi bizim yaptığımız gibi.) Biz de kendisine 10 milyon hranın resim alanında Türkiye için çok büyük bir rakam olduğunu, o yüzden ilgı çektiğini belırttik. "Hayır, dedi Koçak. Çok fazla değil" Ve şu açıklamayı yaptı: Bundan aonra dt Orgeneral Saltık döndü Pakistan'a yaptığı resmi ziyareti tamamlayan Kara Kuvvetleri Komutam Orgeneral Haydar Saltık dün uçakla yurda döndü. Orgeneral Haydar Saltık, Pakistan Kara Kuvvetleri Komutam Orgeneral Halid Mahmud Arifin resmi konuğu olarak gerçeklestirdiği yedi günlük ziyareti sırasında, çeşitli görüşme ve incelemelerde bulundu. (a.a.) Müdür, Müdür Muavini, Şef ve M e m u r almacaktır. Müracaatlann en geç 25.11.1984 tarihine kadar "Personel Müdürlüğü" rumuzu ile Türkiye Tütüncüler Bankası A.Ş. Karaköy İSTANBUL adresine yapılması gerekmektedir. Aynca, 143 47 55, 144 03 24, 149 40 69 numarah telefonlara müracaat edilebilir. Müracaatlar gizli tutulacakür. Pakdemirli Moskova'ya gidiyor Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakdemirli başkanlığındaki bir heyet, önümüzdeki ay imzalanacak olan TürkSovyet anhtşmasının hazırlıklan için 18 kasun pazar günü Sovyetler BirliğVne gidecek. Bir ay sonra Türkiye'ye gelecek olan Sovyet Başbakam 'mn imzalayacağı TürkSovyet uzun vadeli ticaret anlaşmasmın haztrhklan da sürdürülüyor. İki ülke araandaki tkari ve teknik ilişkilerde "patlama olacağı" öne sürülüyor. "Ben bir boya veya badana ustası kadar para kazanıyorum. Sergide yer alan 30 tabloyu 10 yılda yaptım. Bunlara toplam olarak 35 milyon lira fiyat koydum. Şimdi hep birlikte hesaplayalım. 10 yılda 35 milyon liralık eser üretirsem, gündeliğim kaça gelir?' Kâğıda kaleme sarıldığımızı gören Koçak, bizi durdurdu. "Hiç uğraşmayın. Ben hesapladım. Gündeliğim 10 bin liraya geliyor. Geçenlerde evime bir badanacı çağırdım. Benden 10 bin lira yövmiye istedi" dedi. Nur Koçak'ın hesabı doğruydu. Geriye emek yoğunluğu kalıyordu, ama ressamın söylediğine göre "kendisi de bu tablolan yaparken bir badana ustası kadar yoruluyordu.'' 'jltfnt doldKjrarak vnı#kJ oldum MAKINE HASTANESi otor* lamtMdırdıOKn nmd* AUftns Muhaötri.jrnır yarv *** G a n t D ı n Hftn vt R«*J*m B«rc Mah rwf« (¥«nK«K" T«k«tf mtkmmMn). foto>«f Maknw«. Ftot. B«fctnfc"< «v *)eı e» v« r»r rj'lu M r t m * TVnın. Rovoma • tıtn ci^szfanfM» v«ıkıh m v s ı VıbrttorW y u ı ltH Mau Kapı «mlıklai) 1 Yvkı E«v*. H*d<v«tı)( n v a jztrn* N ufus CusSant. Hgv>w kamn* P V.C. Kapl*r* v t FotD0ralçıtıiı « ıriülard* yıüartfi vmQ& ttcrj**• mm «d«<»Ciffi b m n 4 4 1 ahnda twn«atıril«nm« hıim«*« ctot Bunlardwı bssk* Smop fçn *lwndfn Q*ttn d»â*rKonuiam«di94n t* otdw4umu bttQ*ttrifM» a n «toı. tfvgıtar cuftVNTI AytMt TalNOâLU İYİ Kl EMEKÜ OLOUN AYHAN TEKİHOĞIU Sinophı Ayhan Teklnoihı (solda) 25 Mzmet yıhnı do)a*ınM(tan sonra emektt »Wu. Fakat dajrttıj ı el llamaı (yvkanda) loceledikten sonra insaM H "lyl ki MneUI •Idun Ayhan Tekinotfu" di# geliyoı. Rabak Fab. çalışanı işçi Hacı Hendek akşam evine 300 gr. pirzola almış. Bizler de pirzolanın alışılmamış yiyecek maddesi olduğunu düşünerek eti evine götürmesine müsaade etmedik. Dükkânda pişirip yedik. Fakat arkadaşımızı kaybettik. Bizimle konuşmuyor. Meğer o gün evlilik yıldönümü imiş. 2 çocuguna et almış. Biz bilemezdik. Gazeteniz aracılığı ile sesleniyoruz. Bizi bağışlasın. Söz veriyoruz bir sene sonra ona faiziyle birlikte 600 gr. pirzola alacağız. Not: H. Hendek Cumhuriyet okur. Ressam Mehmet, Arkadaşı Ahmet." Gazetemizin notu: Saym Hacı Hendek, gerçekten Cumhuriyet okuru iseniz, bizi aramanızı rica ediyoruz. Evlilik yıldönümünde evine 300 gr. pirzola götüren bir vatandaşın söyleyecekleri ilginç olabilir. înönii, Konya*ya gidecek SODEP Genel Başkanı Erdal lnönü yurt gezilerini sürdürüyor. lnönü, bu geziler çerçevesinde 1921 kasun tarihleri arasında Konya 'ya gidecek. Konya gezisi süresince, SODEP 'li belediye başkanlarının görevli olduğu Konya iline bağlı 20 yerleşim biriminde konuşmalar yapacak olan Erdal lnönü, SODEP ilçe örgütlerinin duzenleyeceği sohbet toplantılanna da katılacak. Rekor kıran rekor kitabı DÜNYANIN bütün rekorlarını toplayan "Guinnes r&koriar kitabı" rekor kırmaya devam ediyor. 1984 yılında 400.000 adet basılan kitap, yayınlandığı günden bu yana 49 700.000'lik satışıyla yayın dünyasında "en çok satan kitap" rekorunu elinde tutuyor. Rekor ilk kez 1974 yılında kınldığı zaman Guinnes kitabının toplam satışı 23.900.000 idi. 1954 yılından beri 24 dilde 193 baskı yapan kitapların toplamı iie Everest tepesi yüksekliğinde 170 kitap dağı kurulabileceği belirtiliyor. Guinnes rekorlar kitabının bir iddia üzerine yayımlandığı belirtilerek şu öykü anlatılıyor 1951 yılında Sir Hugh Beaver adlı bir Ingiliz soylusu aradığı bir rekoru hiçbir yayın organında bulamayınca Londra'nın basit bir yayınevi ile anlaştı ve 1954 yılında 198 sayfalık ilk baskı yayınlandı. 1955 yıtında en çok satan kitaplar listesinın başına yerleşen "Guinnes rekorlar kitabı" bu yerinı 1957 ve 1959 yılları dışında hep korudu. İlk ABD baskısı 1956'da yayınlandıktan sonra bunu 1962'de Fransız, 1963'te Alman, 1967'de Japon, Ispanyol, Danimarka ve Norveç başkılanyla İsveç, Finlandiya ve İtalyan baskıları izledi. 1970 yılında Yunanca, İndonezyaca, Türkçe, Hintçe ve Malay dillenne çevrilen rekorlar kitabı şu anda tüm dünyada 400.000 adet satıyor. "Ver bir Hasan Bey..." ALMANLARIN sağlık nedenleriyle geniş çapta sigara içmeme kampanyaları başlatmaları üzerine, Alman sigara firmaları Türkiye pazarına ağırlık vermeye başladılar. En büyük payı kapan da "HB" adlı sigara firması oldu.. HB firması yetkilileri pay kapma konusundaki şanslannın iki nedeni olduğunu söylüyorlar. Bırincisi HB sigarasında %27 oranında Türk tütünü kullanılması ve Türk sigara tiryakisinin zevkine uygun oluşu. İkinci ve asıl önemli neden bu sigaranın Almanya'da yasayan Türk işçileri tarafından "Hasan Bey" diye adlandırılması. Alman firmasının şimdi Türkive'de de bu yolda tanıtıma başlayacağı sanılıyor. Eğer bu ad tutarsa yakında sigara isterken "Ver bir Hasan Bey" diyebileceğiz. TepeGrubu insaat malzemesinde yeni bir devir baslatıyor. Fevzioğlu ve Suvla'nın vakıfları htanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden merhum öğretim üyesi Prof. Fevzj Fevzioğlu ile Iktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. RefiiSuvla'mn anısına kurulan iki ayn vakıf öğrencilere karphksız burs verecek. Fevzioğlu Vakfı, l.Ü. İktisat ve Hukuk Fakültesi öğrencileri ile Kayseri Erciyes Üniversitesi İktisat Fakülteleri öğrencilerine 8 ay süreyle ayda 5 bin lira burs verecek, aynca bu fakülteleri binncüikle bitirenlere ödül olarak 25 bin lira ödeyecek. Suvla Vakfı ise lisans programı öğrencilerine ayda 7 bin 500, yüksek lisans veya doktora programına kabul edilen öğrencilere de ayda 10 bin lira tutannda karşüıksız burs verecek. Çok kullanıslıdır A*D En büyük bilmece nedir? EN büyük bilmecen nedir sorusunun yanıtını Belçikalı bir cezaevı gardiyanı verdi. Hazırladığı 25.283 kelimelik bilmece Guinnes'ın dünya rekorlar kıtabında yer alan bılmeceden 5000 kelıme kadar fazla. Roger Bouckaert adlı gardiyan bu işe 3.5 yılını ayırmış. TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI "1984 YILININ BAŞARILI ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ UYGULAMALARINA"ÖDÜLLER VERECEKTİR Ödul olarak: 1 kişiye "iistün başarı belgesi" ve 100.000.TL. 2 kişiye "başarı belgesi" ve 50.000.'er TL. verilecektir. Elektrik ve elektronik mühendisliği alanında araştırma, proje, geliştirme ve üretim yapan tüm kurum, kuruluş ve kişiler, ödül için 31 Ocak 1985 tarihine kadar EMO Genel Merkez, şube ve bölge temsilciliklerine başvuruda bulunabilirler. Ödül jürisi: EMO TMMOB ve EMO Başkanı Teoman Alptürk ODTÜ Prof. Dr. Sadrettin Sinrnan İTÜ Prof. Dr. Mustafa Bayram B.Ü. Doç. Dr. Bülent Sankur TÜBİTAK Doç. Dr. A. Ferit Fer Enerji ve Tab. Kay. Bak. Elekt. Müh. Ibrahim Atikler Sanayi ve Tic. Bak. Elekt. Müh. Hüsamettin Güner Ticaret ve San. Oda. Bir. Elekt. Müh. Alpaslan Aygar Elektrik Mühendisleri Odası: Konur Sok. 4/3 Yenişehir/Ankara Tel: 18 91 50 Politikadan söz açılmazsa... MİLLİ Saraylar Sempozyumu '• nun açılışı nedeniyle Millet Meclisi Başkanı Necmettin Karaduman ve Prof. Metin Sözen tarafından gazete temsilcilerine Hidıv Köşkü nde bir yemek verildi. Yemeğe Arda Gedik (Hürriyet), Hasan Cemal (Cumhuriyet). Ercan Anklı (Gelişim), Mazlum Göknel (Günaydın), İsmail Cem (Güneş) ve Burhan Ayeri (Yankı) katıldılar. Konuşmalar, Istanbul'da millı saraylar kurulması ve halka açılması çerçevesinde sürdü, gitti. Siyasete hic dokunulmadı. Yemekten sonra gazetecıler. Meclıs Başkanı'na "hiç politika konuşulmadığından" yakındılar. Meclıs Başkanı bu yakmmaya. "İyi oldu, çünkü benim görevim tarafsızlığımı gerektinyor" diye karşılık verdı. Flaster kalp ilacı Göğüs bölgesine yapıştınlmak üzere flaster biçiminde geliştirilen "Deponit"adh kalp ilacımn Türkiye'de satışına başlandı. Hastaları 24 saat kalp krizine karşı koruyan ilacın kutusu 2 bin 500 liradan satılıyor. Her kutuda 10 flaster var. İlacın ithalini yapan Adekafirması "Deponit''in yan etkisinin olmadığım, mide, bağırsak ve karaciğerinden rahatsız olan kalp hastalarının da kolaylıkla kullanabileceğini bUdirdiler. T.C. MALİYE VE GÜMRİJK BAKANLIĞ İSTANBUL DEFTERDARLIĞI VASITASIZ V. GELİR MÜDÜRLÜĞÜ SATIŞ İLANI Cumhuriyet Gazetesı'nın 6 Kasım 1984 larihli nushasında yer alan satış ilanında 1. satış günu sehven 16.4.1984 olarak yayınlanmışiır Doğrusu 16.11.1984 olacakıır. Ilgılilere duyurulur.' • Sağlık Fişim kaybettim. Geçeısizdir. NtHAT ALTINOK • 15.11.1984. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsuzdur. HAMDİ Y1LMAZ rtur ABANT OTELİ 18 900. 20.900. turizm sunar Turban KORU OTELİ 15.900.19.900. 12.900 YURDAER OTELİ 13 900.16 900.10.900 Öıei oıobus, ttm pansıyon konaklama, Ortur Servia BdrtttfuBul<Mn.3SBcvMa«.İST. Tel 16110741618326 Sevimlı i«tunı Ahıyol Kadıkoy 336 16 60 HAVA KİRÜÜĞİ (Andreas Locher, Neue Zürcher Zeıtung)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear