24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 KASIM 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Y£YIN DIJ1VYASINDA SANAT EDEBIYAT HAYVANLAR tsmiL GÜU;EÇ Gerçek devrimin köşe noktası 1793 Devrimi / Yazan: Victor Hugo / Çevirerv Alev Er / 440 sayfa / Kaynak Yayınlar. İLBER ORTAYLI Tarihi roman ve tarihi draro bir yerde tarihin gerçek olarak öğrenileceği kaynaklardır. Bir edebiyatm olgunluğu kendini en çok tarihin yorumlanışı alanında gösterir. Toplumun tarihi algüaması ve tarih bilincine ulaşmasında edebiyat ve tiyatronun tarih malzemesini kullanış düzeyi birincil önemdedir. Tarihi roman ve dram yazarı titiz tarihçi değildir, ama namuslu yazaı olmak zorundadır. Köksüz yorumlar ve cehalet vcya güncele yönelik propaganda; yanıltıcıhğuun yanı sıra sıntır. Avrupatoplumlarının tarih bilincine ulaşması gibi, kültürel tarihin belki de en önemli olayında, 19. yüzyılın büyük yapıtlarının tartışılmaz payını bugün hepimiz biliyoruz. İhtilal soylu bir direniş olarak başlar. Soylu direniş, kanlı çatışma halinde sürer. Artık kitlenin değil, insanlann soyluluğundan söz etmek mümkündür ancak. Kuru tarihçinin kalemi, bireylerin bu asamadaki trajedisini betimleyemez. Victor Hugo asamadaki trajedisini betimleyemez. lnsanlar bu kavga sırasında tek tek yeni bir toplumu, yeni bir dttnyayı oluşturmaktadırlar. thtilal devrime dönüşmüştür. Bu devrim toplumu erken olgunlaştınr, her an destansı kahramanhklar, döneklikler, kanlı alçaklıklar birbirini izler. însanlar tek başma ve her an geçmişin ve geleceğin sorumluluğuyla hesaplaşır, adeta boğuşurlar. Kralcı grubun kasap komutanlarmdan, Marki Lantenac; ihtilali saray düzenbazlarının, Tnrgot, Quesnay, Malesherbes gibilerinin başlattığinı, sonra Diderot, Dalembert gibi budalalann ateşlediğini ve bu sorumsuz budalalara, ansiklopedisyenlere Prusya Krah'nın bile kendini kaptırdığını söyluyor. Ona göre "VolUire oldukça Marat'lar da olacakür. Kâtip bozuntulannı katiller izler." "Hak soylulukrur, Tann'nın ve kralın inkân değildir." Köyleri yıkıp, köylüleri öldürten bu karşı devrim kasabı; rehin aldığı üç küçük çocuğu yangından kurtarmak için canını tehlikeye atmış, bu yüzden devrimcilerin eline düşmüştür. Gauvin, devrimci bir soyludur, onu serbest bırakıyor. Gauvin, mutlak özgürlük ve kardeşliğin daha başka bicimde gerçekleşeceği inancındadır. Giyotinli tcrörün anlamsızlığının tarkındadır, ama herhalde gereği konusunda kesin yargısı yok ki, devrimin selameti için kendisini bile bile giyotine teslim eder. Çünkü kanuna karşı gelmiştir. Yüceltmek ya da karalamak degil Şu sıralarda Türkçede, Fransız Devrimi'ni konu alan iki ro Hugo'nun goğukkanlı bakışı Victor Hugo'nun 1793 olayına bakışı, bu yıla devrim deyişi bir abartmanın değil, soğukkanhlığının eseridir. 1793, bütün ihtilalin içinde, gerçek devrimin köşe noktasıdır. Hugo soğukkaîüı deyince, kuru bir olay sergimlemesi yapıyor anlaıru çıkarümamalıdlr. Çarpışanlann yargılanmasında, insanlann bu büyük çalkantı içindeki konumunu ele alış tarzını belirtmek için bu sözü kullanıyoruz. thtilal soylu bir direniş olarak başlar. Soylu direniş, kanlı bir çatışma halinde sürer. Artık kitlenin değil, insanlann soyluluğundan söz etmek mümkündür ancak. Kuru tarihçinin kalemi bireylerin bu Her şey olağan ve o kadar trajik REFtK DURBAŞ Yannis Ritsos, 1970'lerin başından beri ülkemizde tanınan Yunanistan'ın büyük şairlerinden biri. Dergilerdeki sayısız şiirleri, konuşmalan bir yana bırakıhrsa özellikle V artık Dergisi'nin ozanın 75. doğum yıldönümünü anmak amacıyla hazırladığı özel sayı dışında Ritsos'un ülkemizde "Umarsız Penelope", "Taşlar, Yinelemeler, Par man birden çıktı. B.Arpad; S.Zweig'dan "Bir Politikacının PortresiFouche", Alev Er de düzgün bir Türkçeyle şimdi incelediğimiz Victor Hugo'nun "1793 Devrimi"ni çevirdi. 1793 yılı Fransız Devrimi'nin terör yıhdır. Trajik yönü hâlâ çözülemeden süregiden, despotluk ve özgurlük kavgasınrn yoğunlaştığı bu zaman kesiti, Fransız Devrimi'nin doruk noktasıdır ve bir yasa gibi her devrimde yenileniyor. Fransız Devrimi tarih kitaplanndan değil, ona anlamını veren yorumlardan öğrenilmelidir. Çevirinin başında V.Hugo'nun tanıtılması ve olaylann özetlendiği bir girişin yer alması gerekliydi. 1793 Devrimi"nde Hugo; bir devrimi şarlatanca yüceltmek veya yobazca karalamak gibi ucuzlukları seçenlerden değil. Bu kaçmılmaz büyük olayın insanları nereye surüİdediğini ve sürüklenen insanlann sonunda nasıl olgunlaştığını ve bilince ulaştığını, bu bilinçle de tarihi yapmaya başladıklannı kaleme alan büyük bir usta.. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK r W belk» pi om tyt aelmezdım. Altşkanltklar da Değişir/ Yannis Ritsos/ Çev.: Cevat Çapan/ 96 sayfa/de Yayınevi. maklıklar", "Boyun Eğmeyen Ülke", "Yaşh Kadınlar ve Deniz" adlı şiir kitapları yayımlanrruş. Bunlardan "Umarsız Penelope"yi Cevat Çapan, "Boyun Eğmeyen Ülke"yi Özdemir tnçe'yle Herkül Milas, ötekileri Özdemir tnce çevirmiş. Şimdi bu kitaplara yine Cevat Çapan'ın çevirdiği bir yenisi daha eklendi: "Ahşkanlıklar da Değişir." PIKNİK P/Y4LE M4DRA Yayın Raporu MÜZİK Yazan: Faruk Yener/Büyük boy 200 sayfa /T.Turing ve Otomobil Kunımn Yayını Renkli fotoğraflarla bezeli, büyük bir özenle hazırlandığı ilk bakışta belli olan kitabı "Müzik"le, Faruk Yener önemli bir boşluğu dolduruyor. Kitap, insanoğlunun yasadığı müzik serüvenini ilk çağlardan ele alıyor, Ortaçağ ve Rönesans, Barok Müzik, Klasik ve Romantik Çağ evrelerinden geçiriyor, belli başlı ülkelerde gelişen ulusal okullara da yer vererek günümüzdeki arayışlara kadar getiriyor. Ancak kitap, Türk Halk Müziği'yle birlikte çeşitli ülkelerin halk müziklerine, Türk Sanat Müziği'ne ve caza da kitabında yer veriyor. Yener'in kitabında çeşitli çalgılara değgin aynntılı bilgi, plak yapımı, radyo yayını ve müzik eğitimi gibi konular da bulunuyor. Kitabın soruna bir besteciler ve başlıca uluslararası müzik terimleri sözlüğü eklenmiş. tine" çevirisiyle aldı. ödül verildiğinde, 'Balthazar'da, "Mountolive" de yayımlanmamıştı. giin çevremizde gördiiğümiiz doneklerdir... 'Sakıncasız' oyununun bir sakıncası vardı; bu da oyunda sergilenen Giiven İnan kişiliğinin birçok gizli ya da açık döneğin iç dünyasında yarattığı kaçınılmaz tedirginliklerdî. Oyunu niçin mi yazdım? Döneklerin bilinçaltındaki birtakım inançlara fener alaylan düzenleyip, holding basınını bu curcuna içinde tanıtmak için... Gündelik yaşamın avnntıları " Alışkanhklar da Değişir" üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Ritsos'un 195060 arası yazdığı "Alıştırmalar" ve 1974'te çıkan "Aynadaki Duvar" kitaplarından seçilmiş 13 kısa şiir yer alıyor. İkinci bölüm "Pencere" 1960'ta, üçüncü bölüm "tsmene" ise 1972'de yazılmış. Çağdaş tragedya boyutundaki bu iki şiir aslının tam çevirisi. Kısa şiirlerde Ritsos, gündelik yaşamın sıradan aynntılannı, bu ayrıntılann çağnştırdığı zengin derinliği, insanla nesne arasındaki can alıcı ilişkilerin altını ustaca çiziyor. Bu zengin görüntü yumağının altında yakın geçmişte yaşanan acı ve yoksunluk dolu deneyimlerin izleri görülüyor. Her şey o kadar olağan ve o kadar da trajik: Odada her şey sessiz. Güvenlik duygusu içinde dostça konuşmalar. Küçük kız kapıyı açar ve alnını dayar karanlığa. Içeri giren soğuk, herkes tarafmdan hissedilir. Biri kalkıp kapıyı açar. Ama kimse küçük kızın gittiğinin farkında değildir. öğüt vermez Ritsos. Yüksek sesle de konuşmaz. Çağnşımlar zinciriyle kurar olay örgüsünü. Hepsinden de önemlisi, yaşadığı günlerin nesnel bir dökümünü yapma cabasındadır. Lirik bir anlatım, yalın bir dille ahşılmamış görüntüler içinde dramatik bir duyarlığı söylemeye çalıŞir^ , KÜÇÜK PAŞA Ebubekir Hazım Tepeyran'ın romanı/188 sayfa/De Yayınlan Türk edebiyatının ilk köy romanı sayılan "Küçük Paşa". 1910 yıhnda ilk kez basıldı. 1946' da bir kez daha basılan kitabın üçüncü baskısı kısa süre önce yapıldı. Niğde'nin bir köyünden lstanbul'a gelen ailenin paşa konağında yaşayışı, daha sonra dağılması ve sonunda oğul Salih'in ölümüyle noktalanan romanda, Ebubekir Hazım Tepeyran'ın gerek Osmanlı Imparatorluğu, gerekse Türkiye Cumhuriyeti döneminde valilikle kanş karış gezdiği ve iyi tanıdığı Anadolu deneyimi romanın kişilerinde kendini gösteriyor. Teknik yönden bazı eksiklikleri bulunmasına karşın kişilerin başanyla çizilmesi, bu "kilometre taşı romanı" ilginç kıhyor. HIZU GAZETECİ SECDET CELLÂDIMA GÜLÜMSERKEN İsmet Özel'in şiirleri/İmge Yayınlan/31 sayfa. tsmet Özel'in düşünce dünyasında, dünya görüşunde meydana gelen değişiklik çok tartışıldı. Ama belki de, onun "Evet, ts .. HUFT.. Ş YAPAS TTC. TlF... vaBDtB BUMCV1 8İ0 BtR CEZA AVUKATININ ANBLARI Yazan: Faruk Erem/Kuzey Yayınlan/83 sayfa. "Bu kitaptaki anılann bir kısmını yaşadım. Bir kısmını 'Adliye koridorlan'nda meslekdaşlanmdan duydum. Her olayı, anlamca 'ağıriık notkası'nı göze çarpacak biçimde yazdım. Meslek sım nedeniyle kişilerin taıunmamasını sağlav acak değişiklikleri yaplım. Kendimden çok şey katüm. Bu kitap bir belgesel değildir." Avukat Faruk Erem böyle diyor "Bir Ceza Avukatının Anıları"nın girişinde. Erem'in kitabından televizyona uyarlanan kimi anüar, bir kenarda, ekrana geleceği günü bekliyor. Erem'in gazetemizde de yayımlanan anılarım Tan Oral resimlemiş. MOUNTOLtVE Yazan: Lawrence Durrell/ Çeviren: Ülker tnce/Can Yayınlan/366 sayfa "Mountolive", Lawrence Durrell'm "Iskenderiye Dörtlüsü"nün üçüncü kitabı. Bu dörtlünün ilk iki romanı, "Justine" ve "Balthazar" daha önce aynı yayınevince ve gene Ülker tnce'nin çevirileriyle yayımlanrruştı. Dörtlünün son romanı olan "Cka"da önümüzdeki günlerde yayımlanacak. DureU'in özellikle çevrilmesi açısmdan zorluklar taşıyan "tskenderiye Dörtlüsü''nün tek yayınevi ve tek çevirmen eliyle Türkçeye kazandırılması kuşkusuz övülmeye değer bir çaba. Nitekim, Ülker tnce, "Jnstiae" çevirisiyle 1984 Azra Erhat Çeviri ödülü'nü ttalo Svevo'nun "Zeno'oun Bilinci"ni çeviren Gül Işık'la paylaştı. Ancak "Mountolive"in başma "1984 Azra Erhat Çeviri Ödülü" sözlerinin konulması yadırgatıcı. Çünkü Ülker tnce, ödülü tüm "tskenderiye Dörtlüsü" çevirisiyle değil, yalnızca "Jus C CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDEN HABERLER Üye sayımız 20.000'i aştı Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün Ankara Kitap Şenliği, okurların olağanustü ilgisiyle karşılandı. Ankara Kitap Şenliği'ne Cumhuriyet Kitap Kulübü üye~ si 150 yayınevi 5500 kitabıyla katıldı. Ankara Kitap Şenliği'nde ve diğer fuarlarda yaklaştk 3000 yeni üyenin katılmasıyla Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün üye sayısı 20.000'i aşmış oldu. Pencere, çağdaş yaşantıdan esin kaynağı bulan bir söylence. Şiir iki insan üzerine kurulmuş görünse de konuşan bir kişidir: Pencere ile duvar arasında yalnızlığa tutsak bir kişi. Pencerenin dışında gündelik yaşam ve geçmişle şimdi arasında yaşanan reler de." gerilim şiirinin trajik boyutlarını beh'rler. KALANLAR VE tsmene ise, eski bir Yunan GİDENLER Burtıan GUnel'in romanı/294 söylencesinden yola çıkar. Sophokles'in "Antijjone" tragedyasayfa Yalçın Yayınlan sından tanıdığımız Ismene, yalnız1947 doğumlu yazar Burhan SAKINCAS1Z hğa yargıh kişüiğiyle Yunan halUğur Mumcu'nun oyunu/72 Günel, 1971 yıhnda basına ilk kının iç savaş ve onu izleyen yılkez yansıyan çahşmalan, art arlarda çektikleriyle koşutîuk kusayfa/Süreç Yayınlan da gelen romanları, öykü kitaprarak ete kemiğe bürünür, gün"Sakıncalı Piyade"nin ardın lan ve çocuk yazını alanında verdelik, sıradan olaylann çağnşımdan gelen ve geçtiğimiz yıl sah diği ürünlerle dikkati çekti. Gü lan içinde somutluk kazanır. nelenen "Sakıncasız" yazar nel, Mehmet Ali Yalçın EdebiBurada asıl üzerinde duruhnaUğur Mumcu'nun ikinci tiyatro yat Ödülü'nü iki kez 198Pde ve sı gereken Ritsos'un buyük bir oyunu. Basırun holdinglerin te1982'de aldı. "Kalanlar ve Gişair olduğu kadar, Cevat Çadenler" yazarın bu ödülü ikinci kelinden kurtanlması için savaş pan'ın bu şiirleri Türkçeye kaveren yazarlann önde gelenlerin kez alan romanı. 1950'lerinsonzandırırken gösterdiği ustalık. larına doğru Anadolu'nun bir den Uğur Mumcu, kitap haline Cevat Çapan, asıllannı bozmagetirilen "Sakıncasız"ın önsö kıyı kasabasında yaşayanlan ko dan aynı lirik anlatımı koruyup nu alıyor. Ezilenleri, horlananzünde oyununu şöyle tarutıyor: ları, çarpık yetiştirilenleri, pes dile yaslanan alışılmamış görün"Sakıncasız'da giincel o!»y baedenleri ve savaşmayı sürdüren tülerin ve dramatik duyarlığın sındır. Basının holdingler elinde tadına vararak aktarmış Ritsos'aldığı yeni biçim ve özödiir. Her leriyle. un şiirlerini. Bu şiirlerde Ritsos'un ününü haklı kılan şairliği yanı sıra Cevat Çapan'ın tadına doyum olmayan güzel Türkçesinin, çağrışımları aktarmadaki ustahğınm, AYBV EN ÇOK SATAIV ÇOCUK KİTAPLARI duyarhkların kıvrak dokusunu 18 Ekim 1984 15 Kasun 1984 yakalayabilmekteki hünerinin önemli payı da gözardı edilmeSıra: Kod: Kitabın Adı: Yazan: meli. 1 021.104 Ben de Çocuktum Aziz Nesin Bir şair titizliğiyle, inceliğiyle 2 002.163 Şimdiki Çocuklar Harika Aziz Sesin yapıyor işini Cevat Çapan. Yü3 097.279 Yandun Ali Fakir Baykurt reği ve bilinciyle. "Çin'den Pe4 097.294 Yumurtadan Çıkan ru'ya" da, "Sappho"da, SefeÖğretmen Muzaffer lzgü ris'ten çevirdiği "Üç Kırmızı Gü5 022.031 Troya Masallan Azra Erhat vercin"de olduğu gibi. Çevirdi6 130.166 Salih Bey Ümit Kaftancıoğlu ği şairin şiirinin künhune vara7 021.103 Alçacıktan Kar Yağar Erdal Öz rak. Anlayarak, severek. 8 026.002 Çalış Osman Çiftlik Senin Rıfat Ilgaz Ritsos'u da Cevat Çapan'ın 9 097.355 Dilbilgisi Oyunları Emin Özdemir Türkçesinden daha iyi anlaya10 075.016 Ayı Yogi cak, daha bir seveceksiniz. yan"dan bu yana ana çizgisini koruyarak süren şiir dünyası pek o kadar tartışılmadı, Oysa, İsmet Özel'in şiiri, belki biraz da, hep aynı başkaldırı sularından kaynaklandı. Nitekim, "Cellâdıma Giilümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar" şu dizelerle açıhyor: "Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında. / Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar / ben yaşarken koptu tuf an / ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kâinat / her şeyi gördüm içim ratıat / gök yanldı, çamura can v«rildi / linç edilmem için artık bütün deliller elde / kazandım nefretini fahişelerin / lanet ediyor bana baki Söytenceden voruma sait'in tiradı... TARİHTE BUGUN MVMTAZ AROLAS 19?2'P£ BUtiÛN, İSMET İNÖNÜ,MİULErVBKİLÜĞİNt>EN İSTİFA ETTİ AYNI YIL, CUUHlHİİy£T HALK PAKTİSİ'NbE K£NDİSİHİN OAHA ÖMCS BAŞL4TT16I *Û/rrXNtN SOLU* POlfrİKASI 6ELİŞMİŞ, BU GÖRÜÇÜN SAVUNUCUSU OLAN 6ENEL SEKBÇTER BİMJEKT ECEVİT BAfKAtJ seÇJLMİÇTİ. OERKEN, İNÖNU,PARTİDEN AYRILDI, BUNU DA MİLLSTVBKJUJĞİNOEN ISTİFASI İZLEDİ. AHCAK, BSfd 8İR CUMUURBAŞKAHl OL~ MASI HEOENİYLS, ANAYASANlH 77. İ ö fÖ MADD£SİHE Göee TASifŞ£NATÖe. LÜĞE A7ANDI. İSMET İNÖNÜ,BKrESİ &ÜN,SeMATO GENEL KURUIMNPA AND İÇSRefC YENİ İ BAÇUYACAKTfR.. 15 Kasım INÖNÜ'NÛN İST/FASL. 5 0 YDL ÖNCE Cumhuriyet ıs Kasım 1934 Yunan İhtısat Nazirı Bursa 13 (Hususi muhabirimizden) Yunan tktısat Nazm M.Pesmazoğlu, tktısat Vekilimizle beraber bugün öğleden evvel tpeki} fabrikasını, asrî kaplıcayı, Muradiye tıirbesini gezmiştir. Yunan îktisaı Nazın, bugün beni kabul ederek Cumhuriyet namına şu beyanatta bulundular: " Bursaya ilk gelenlerin gözleri tabiatin zengin güzelliğiyle teshir olunuyor. Otomobılte köşke çıkarken manzaramn mütemadiyen değişmesi insanda bir sinema fılmi seyrediyormuş hissini doğuruyor. Eskışehir, Hereke ve Bursada nazarı dikkatimi celbeden söylemek istediğim bir nokta var. Türkiye devletinin iş adamları pratik iş bakımından ellerine aidıklan meseteyi gormekle beraber artıstik cepheyi de ihmai etmiyorlar. Eskişehirle Bursa 'daki sanayi tetkikatt, bu şehirlerin hakikat hallerine ve sempatilerine tamamen uygun bulunuyor. Bu şehirlerdeki sanayi, şehirlerin güzelliğini ve hakiki çerçevesini bozmadan ahenkle saklanmış bir vaziyettedir. Türkiye ve Bursada sureti kabulum hakkında, belki komşumuzun sözleri telakki olunur diye birşey söylemek istemiyorum. Onu bırakımz da Yunan gazetelerine söyliyeyim." Yunan tktısat Nazm M.Pesmazoğlu ile tktısat Vekilimiz diin geceyi Mudanyada gefirmişlerdir. Ertuğrul bu sabah erkenden Mudanyadan hareketle doğruca Bakırköy bez 19341984 fabrikası önune gelecek ve orada demirleyecektir. M.Pesmazoğlunun cumartesi günü memleketme avdet etmesi muhtemeldir. Rotbart Luxuosa Rotbart Luxuosa
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear