22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 EKİM 1984 DIŞ HABERLER Afganistan 'ın Baskenti Kabilyakınlarında pazar günü düsen bir Sovyet nakliye uçağında bulunan 240 Sovyet askerinin öldüğü büdirildi. Bau kaynaklar, Sovyet nakliye uçağının bir başka uçakla carpısarak düstüğünü, kaynaklar ise uçağın Afgan mücahitleri tarafmdan düşürülmüs olabileceğini öne sürdüler. Öte yandan, Afgan mücahitlerinin son zamanlarda ellerine Sovyet yapısı "Sam7" füzeleri geçirdikleri ve bunlarla geçen hafta sonunda Kabil yakınlannda 4 Sovyet helikopterini düşürdükleri bildirildi. hlamabad'daki Battlı kaynaklar, mücahitlerin ilkkez "Sam7' füzeleri kuUandıklarmı bildiriyorlar. Afganistari'da bir Sovyet uçağı düştü; 240 asker öldü Ozetle Ralıibin cesedi buluııdu Hükümet sözcüsü Jerzy Urban, "Ülkede huzur bozulmadı. Ne grev, ne de iş bırakma eylemi yapıldı. Peder Popieluszko 'yu kaçırarak işçi sınıfım sindirme girişimi başarısız kaldı " dedi. VARŞOVA, (AP) Polonya polisi, 11 gün önce kaçınlan Dayanışma yanhsı rahip Jerzy Popieluszko'nun cesedini dün akşam buldu. Polonya televizyonunun haberine göre, ırmaklan araştıran dalgıç ekipleri, üç güvenlik görevlisi tarafmdan kaçınlan rahibin cesedini Vistül Irmağı üzerindeki Wloclawek Baraj Gölü'nden çıkardı. Resmi haber ajansı PAP, cesedin otopsi için Forensic Hastanesi'ne kaldınldığını bildirdi. Dün akşam bir açıklama yapan hükümet sözcüsü Jerzy Urban, Dayanışma yanhsı rahibi öldüren üç güvenlik görevlisinin öldürülebileceğini söylemişti. Urban, katillenn öldürülmelerinl önlemek için sıkı güvenlik önlemleri almdığını açıkladı. Urban, katülerin öldürülmesini önlemek için kendilerine verilen yemeklerin özel olarak muayene edüdiğini belirtti. Urban, rahibi kaçıran üç gizli polis üyesinden elebaşılığı yapan Yüzbaşı Grzegorz Piotrowski'nin, ifadesini değiştirerek, rahibi "kurtulma olasılığı bulunan bir halde" bıraktığını soylediğini açıkladı. Urban, üç güvenlik görevlisinin rahibi kaçırmak için önceden "bîr süre" hazırlık yaptığını ve izlerini silmek için polis kayıtlannda sahtekârhk yaptığını söyledi. Urban aynca, rahibin kaçınlması komplosuna bu üç güvenlik görevlisinden başkalannm da katıldığmın sanıldığını, ve üç güvenlik görevlisinin bu kişiler ta CUMHURÎYET/3 Polonya hükümet sözcüsü: KatiUer öldürülebilir raıindan öldürülebileceğini söyledi. Jerzy Urban, "Bu kaçırma eyleminin olası perde gerisi liderlerini bulmak, bundan sonraki soruşturmanın ana hedefi olacak," dedi. Urban, katillerin öldürülebileceğini açıklarken, ABD Başkanı John F. Kennedy'nin öldürülmesine ilişkin bir benzetme yaparak "Sanıklann Lee Harvey Oswald ile aynı kaderi paslaşmalarını önlemek için gerekenler yapıiacak.'İJtkede huzur bozulmadı ve ne grev, ne de işbırakma eylemleri yapıldı. Peder Popieluszko'yu kaçırarak işçi sınıfım sindirme girişimi başanstz kaldı " dedi. ŞUVde POUTIKADA 18 bomba SORUTNLAR ERGUN BALQ patladı Papandreu ve Dayanışma SANTİAGO, (AP) Şili'de General Augusto Pinochet'nin diktatörlüğüne karşı düzenlenen iki günlük protesto gösterilerinin ilk gününde başkent Santiago ile diğer kentlerde en az 18 bomba patlarken, sokaklara dökülen göstericilerle güvenlik güçleri arasında çatışmalar cıktı. Pinochet, olaylann büyümesi üzerine sansürii genişleterek, 140 tutukluyu ülke içinde sürgüne gönderdi. Şili Devlet Başkanı, aynca olayîar dunıhnadığı takdirde ülkede olağanüstü durum ilan edecegini de açıkladı. Yunanistan Başbakanı Sayın Andreas Papandreu'nun en büyük saplantısı Türkiye ojduğundan ve içeride ya da dışarıda bir fırsatını bulup sozü Türkiye'ye getirerek bozuk plak gibi aynı şeyleri tekrariadığından, artık kanıksanmış iddialarına karşılık vermeye bile değmez.. Ancak Sayın Papandreu'nun Polonya'dan dönerken, bu ü(kedeki olaylar hakkında söyiedklerini, Yunanistan Başbakanının kafa yapısını göstermesi bakımından ilginç bulduk. International Herald Tribune gazetesinin haberine göre, Sayın Papandreu geçtiğimiz hafta ziyaret ettiği Polonya'dan dönerken uçakta gazetecilerle yaptığı konuşmada Dayanışma hareketini "menfi ve tehlikeli" olarak nitelemiş. Yunanistan Başbakanı, ABD ile Batı Avrupa'nın, Dayanışma hareketini, aslında Doğu blokunda istikrarsızlık yaratmak amacıyla desteklediğini söylemiş kı, bu konuda kendisine katılıyoruz. Ama sözlerine şöyle devam etmiş Papandreu: "Başlangıçta, Dayanışma'yı Ekim Devriminden bu yana en önemli hareket olarak göruyordum. Dayanışma, banşçıreform/arayol açabilecek tüm nitetiklere sahipti. Bunun için zaman ve sabır gerekli idi. Ama anlayamadığım nedenlerden ötürü gerginlik hızla artarak, patlama meydana geldi. Büyük değişiktikleri hedef alan devrimci hareketler ne zaman ne yapmak gerektiğini bilmelidirler. Eğer ilerici hareketler tarihi olanaklanv mevcut çerçevesi içinde faal'ıyet gösterebilecek durvmda değitlerse, menfi ve tehlikeli olurlar. Çünkü o zaman gerileme başlar. Dayanışma hakkında böyle düşünüyorum." Papandreu, sözlerinin sonunda Polonya Başbakanı General Jaruzelski'yi de bir yurtsever olarak övmüş. Sayın Papandreu, Dayanışma'ntn önce banşçı reform hedefi ile yol a çıktığını, fakat sonra "ne zaman ne yapacağını" bilemediği için ülkede büyük kutuplaşmaya ve sıkıyönetimin ilanına yol açan olaylara neden olduğunu ileri sürüyor. Böylece Dayanışma'nın bir kitle hareketi olduğunu unutup, akımı, ne zaman ne yapacağına karar veremeyen, sabırsızlanarak yönetimle çatışmaya neden olan bir örgüt olarak gorüyor. Sayın Papandreu Türkiye ile uğraşmaktan, Polonya'daki olaylan dikkatlı biçimde inceleme oianağını her halde bulamamış. Çünkü Dayanışma hareketinde, "ne zaman ne yapı/acağına" karar vermek durumunda olan liderlik kadrosu, bunu gayet iyi biliyordu. Lech VValesa ile yardımcılan, sürekli itidal tavsiye ediyorlar, planlanan grevlerden işçileri caydırmaya çabalıyorlardı. Baskı ve hareket tabandan geliyordu. Dayanışma'nın 12 milyon üyesi vardı. Yani ülkede çalışan nüfusun hemen hemen tümü. Hareket, Lech Walesa ile arkadaşlannı aşmıştı. Walesa, kimi zaman grevlere engel olmak için istifa tehdidinde bile bulunmuştu. Öte yandan Başpiskopos Josef Glemp de işçilere sürekli itidal tavsiye ediyordu. Ancak gerek VValesa'nın gerekse kilisenin cabalarına karşın hareket genişlemeye devam edince bürokrasi askeri darbe ile duruma hâkim oldu. İşçileri temsil ettığini iddia eden bir rejim, işçilere karşı orduyu öne sürerek iktidannın devamını sağladı. Yunanistan'ın sosyalist (I) Başbakanı bu olguyu normal karşılamakta, Polonya'daki tırmanmadan ötürü de Dayanışma hareketini suçlamaktadır. Dayanışma'nın yöneticileri gerçi tecrübesizliklerinden ötürü bir dizi yanlış yapmışlardır. Sürekli itidal tavsiye eden VValesa bile sonlara doğru radikal tutuma girmişti. Ama bu olgunun nedeni tabandan gelen baskı idi. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, hareket liderleri aşmıştı. Kimi çevreler, Dayanışma'nın kışkırtıldığını sağa kayabileceğini, ABD'ye yaklaşabileceğini ileri sürmüşlerdir. Varsayımlarla, toplumların gelişmesi kitle hareketleri engellenemez. Pinochet de, Şili'de halkın komünistlerce kışkırtıldığını, kendisi devrilirse, ülkeye komünistlerin egemen olacağını ileri sürmektedir. Ülkede hızla artan gerginliğin gerçek nedeni ise, Dayanışma'nın sabırsızlığı değil, yönetimin oyalama taktiği idi. Komünist Partisi, işçilere sendika kurma hakkını veriyor, cumartesi günü tatil yapılmasını kabul ediyordu, ama sosyalist bir rejimde işçilerin en temel hakkı olan yönetime, karar mekanizmasına katılma hakkını tanımıyordu. Başka bir deyişle, bürokrasi iktidarı işçilerle payiaşmaya, iktidara onları da ortak etmeye yanaşmıyordu. İşte Polonya'daki tırmanmanın gerçek nedeni bu idi. Papandreu, Dayanışma'yı "mevcutolan tarihi olanaklann çerçevesi içinde" mücadelesini sürdüremediği için "menfi, tehltkeli ve gerici" olarak niteliyor. Diyelim ki, Dayanışma, Jaruzelski'den önce davranarak darbe yaptı ve iktidara geldi. Papandreu, o zaman Dayanışma'yı "gerici, menfi ve tehlikeli" diye tanımlamayacaktı. Bir kitle hareketinin gerici mi ilerici mi, ya da menfi mi müspet mi olduğuna karar verirken kullanacağımız ölçek, o hareketi n başarıya ulaşıp ulaşrnadığı mıdır? Sayın Papandreu'nun değerlendirmesini kabul edersek tarihte başarıya ulaşamamış tüm kitle hareketleri gerici ve menfidir. Örneğin, Spartaküs'ün Roma'ya karşı isyanı, Almanya'da 16. yüzyılda feodallere karşı Thomas Münzer'in önderiiğindeki köylü ayaklanmaları, 1848'de Avusturya ve Almanya'da krallığa karşı burjuvazinin başkaldırması... Bunların hepsı kanlı biçimde bastırılmıştır ve başarıya ulaşamadıkları için de Yunanistan'ın sosyalist (!) Başbakanının tanımlamasına göre, "gerici, menfi ve tehiikelidirler." Türkiye konusundaki politikasından sonra, Polonya'ya ilişkin değerlendirmesi, Sayın Papandreu'nun sosyalistliği hakkında daha da bir açıklık getirerek çok yararlı oldu. Isyancı kuşağın çocukları düzene salıip çıkıyor Reagan'ı destekleyen 2025 yaş kuşağından birçokları dünyaya Hippi kamplarında, açık havada geldi. UFUK GÜLDEMİR ~ WASHINGTON Yapılan kamuoyu yoklamalanna göre Amerikahlann yüzde 58'i Muhafazakâr Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Ronald Reagan'ı, yüzde 38'iLiberal Uemokrat Parti'nin adayı Walter Mondale'i destekliyor. Kamuoyu yoklamalanna göre 182S yaş arasmdaki gençlerin yüzde 73'ü de Reagan'a oy vereceklerini söylüyor. Amerika'da kamuoyu yoklamaları, seçimlerin sonucu konusunda güvenilir tahmin yapabiüyor. Galhıp Enstitüsü'nün Yönetim Kurulu Başkanı George Gallup Jr, doğru tahmin yapabilmelerini "Amerikalılann cezalandınlma endişesi duymadan anketlere doğru yanıt vennesine" bağlıyor. CBS televizyon şirketi ile 1 milyon 374 bin tirajlı New York Times gazetesinin yaptığı ortak kamuoyu araştırmasına göre, Amerikahlann yüzde 53'ü Reagan'ı, yüzde 35'i Mondale'i destekliyor. 1 milyon 332 bin tirajlı 3. büyük Amerikan gazetesi USA Today'm yaptırdığı kamuoyu araştırmasma göre de Amerikahlann yüzde 59'u Reagan'ı, yüzde 36'sı ise Demokrat aday Mondale'i destekliyor. Sağhklı tahmin yapabilmesi ile tanınan Gallup Enstitüsü ise oranlan Reagan için yüzde 58, Mondale için yüzde 38 olarak veriyor. Aynca beyaz seçmenlerin yüzde 66' sı Regan'ı, yüzde 30'u Mondale'i Endonezyu'da korkunç patlama: 30 ölü GençUğin yüzde 73'ü Reagartdun yuna Asya ülkelerinden Endonezyanm baskenti Cakarta yakmlarmda bir bölgede bulunan bir cephane deposunda meydana geîen seri patlamalar sonucu ölenlerin sayısı 30a yükseldL Yangın sonucu meydana gelen ve birkaç saat süren patlamalann çok saytda kişinin yaralanmasına da yol açtığı ve depodan birkaç kilometre uzak evlerin bile boşaltıbna zoruniugu hissedüdiği kaydedUdL (ANKA) f Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl ile zirve görüsmelerini dün öğleyin tamamlayan Fransa Cumhurbaskanı François Mitterrand Paris'e döndü. Iki liderin ortak açıklamasında Polonya 'da Dayanışma yantısı rahibin kaçtnbnası sonrasındaki gerginlikten duydukları kaygı beürtildi. (AP) Mitterrand döndü tranIrak savaşı Jrak, tranhn can aticı askeri ve ekonomîk hedeflerine saldırabileceklerini belirterek, yabancılara, bu ülkeyi terketmeleri uyansuu yeniledi. Öte yandan, tran Genelkurmay Başkanı, yayınladığı bir bildiride, güneyde, Arvand nehri yakmlarmdaki cephelerde Irak 'a ait 10'dan fazla sığınak ve gö'zetleme mevkiinin tahrip edüdiğini, birçok Irak askerinin de öldürüldüğünü ve yaralandığmı öne sürdü. Bildiride, Meymak bölgesinde karşıhklı yoğun topçu ateşinin sürdüğünü, Irak kuvvetlerinin hareketinin iki noktada kontrol altına aündığı da kaydedildi. (ANKA) AKBfiNK T.A.Ş. UMÜM MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Çin de silah satıcısı oluyor Uzun süre sadece dost ülkelere yardım amacıyla silah sağlayan Çin Halk Cumhuriyeti'nm giderek silah satıcısı durumuna geldiği ve kendine yeni pazarlar aramaya başladığı bildiriliyor. Batılı uzmanlar, Çin Halk Cumhuriyetfnin 1620 ekimde Atinada düzenlenen Uluslararası Savunma Sergisi'ne katümasımn, bu isteğin bir göstergesi olduğunu belirtiyorlar. Askeri uzmanlar, Çin'in ürettiğisilahlann çok gelişmemiş, ancak sağlam ve Üçüncü Dünya Ülkeleri'nm ihtiyaçlanna cevap vereb'üen ucuz süahlar olduğunu kaydediyorlar. (a.a.) MUFETTIS MUfîVINI ALINACAKTIR 1) Sınava katılabilmek a) T.C. vatandaşı ve erkek olmak, b) îktisat, Işletme, Malıye, İş tdaresi ve Hukukla ilgiliyükseköğrenim lisans diploması veren ; üniversite, akademi ve yuksekokullarla, bunlara denkliği Milli Eğitim Bakanlığınca onaylanmış olan Turkiye ve yabancı ulkelerdeki fakülte veya yuksekokullarm birınden mezun olmak, c) 17 Kasim 1984 smav tarihinde 30 yaşım doldurmamış bulunmak(17 Kasım 1954 tarihinden önceki doğumlular sınava kabul edilemezler), d)Sağhk durumu Turkiye'nin her yerinde görev yapmaya ve yolculuklara elverişli bulunmak (Bu durum, smav kazanıldığı takdirde tam teşekkullu hastane raporuyla belgelendirilecektir), e) Herhangi biT kuruma karşı mecburi hizmet taahhüdü altmda bulunmamak, f)Askerlik gbrevini yapmış olmak, g)Daha c^ıce Bankamız Müfettiş Muavmliği smavına bir defadan fazla katılmamış olmak, şarttır. 2) Smav yazılı ve sözlü olmak üzere iki kısımdır. Yazılı sınav 17 ve 18 Kasım 1984 (CumartesiPazar) gunlerinde Istanbul, Ankara ve İzmir'de yapılacaktır. Yazılı sınavı kazananlar İstanbul'da sozlü sınava davet edileceklerdir. Yabancı dil bilgisi tercih sebebi olarak dikkate alınacaktır. 3) Sınav konulannı ve gerekli sair bilgileri kapsayan açıklama yazısı; •İstanbul'da Umum Müdurlüğümüz binasındaki Teftiş Heyeti Reisliğimizden, •îstanbul dışındaki bütün şubelerimizden, •Ve aynca; Ankara, İzmir, Denizli, Adana, Bursa, Edirne, Eskişehir, Samsun, Trabzon, Konya, Diyarbakır ve Erzincan'da mevcut Bölge Müdürlüklerimizden, temin edilebilir. 4) Sınava katılmak isteyenleTİn (AKBANK T.A.Ş. TEFTİŞ HEYETİ REİSLİĞİ, FINDIKLI İSTANBUL) adresine en geç 7.11.1984 Çarşamba günü saat 18.00'e kadar şahsen veya yazılı muracaatla istenen belgeleri vermeleri gerekmektedir. MONDALE UMUDUNU YÎTİRMEDİ ABD'de Demokrat aday Walter Mondale, nabız yoklamalannda Başkan Reagan 'la arasında büyük fark olmasına karşın, umudunu yitirmeden seçim kampanyasına devam ediyor. Fotoğrafta Demokrat aday, yanında önseçimlerdeki rakibi Senatör Gary Hart'la birlikte, Seatle'da halkı selamlarken görülüyor. 1980 dönemi Amerika'sıydı. da, açık havada meydana gelendesteklerken, siyah seçmenlerin ler çok. yüzde 74'ü Mondale'i, yüzde Yani Reagan'a oy vereceklePeki bir protesto kuşağının 14'ü Reagan'ı destekliyor. Yine rini açıklayan genç Amerikalılaçocuklannın saçlanm ıslatarak aynı enstitünün araştırmasına rın çocukluktan kurtulup genç geriye doğru taramalarının, göre gençler de yüzde 73 oramnseçmenler olarak dünyaya bakolimpiyatlarda Amerika altın da Reagan'a oy vereceklerini maya başladıklan tarihte tanışmadalya aldığında sağ ellerini söylüyorlar. tıklan Amerika. sol göğüslerinin üzerine koyarak Bu yılki başkanhk seçimlerıAmerika'nın geleneksel olagözyaşlan ile bağıınsızhk marşını nin sürprizi gençlerden alınan dinlemelerinin ve şimdi de Rea rak bir dönem muzikle, bir döyanıtlar. Oysa daha 6 ay öncegan'ı desteklemelerinin nedeni nem Vietnam'la, bir dönem sine kadar liberal Demokrat uyuşturucularla kurulu düzene ne? Parti, gençleri, siyahlar ve Amerikalı psikologlar, bu bir tepki gösterme yolu aramış Ispanyol kökenli seçmenler gibi sürpriz gelişmeyi Walter Polayc genç kuşağın a ne olmuştu? Walkendi safında saymakta tereddüt hak davasına bağlıyorlar. 12 ya ter, Sovyetler Birliği'ne dönmeetmiyordu. Ancak üniversite kaşındaki Rus göçmenin, Ameri mek için nasıl ailesine karşı çıkmpüslerinde ve öğrenci mahalleka'ya göçen, ama 7 ay kaldıktan tıysa, yeni Amerikalı seçmenler lerinde yapılan kamuoyu yoklasonra Amerika'yı beğenmeyerek de "eski politikalara" isyan ediması, bunun tersini ortaya çıkartekrar Sovyetler Birliği'ne dön yorlardı. Örneğin liberal Dedı. Gençlerin yüzde 73'ü liberal mek isteyen ailesine karşı çıka mokrat Parti ve liberal basın, yapartiyi değil muhafazakâr partirak Chicago'da kalmak isteme ni "büyükleri" onlara muhafayi destekliyordu. si Amerika'yı kanştırmıştı. Ana zakâr Reagan yönetiminin AmeReagan'ı destekleyen, yaşlan babasının ısranna karşın Ame rika'yı krize götürdüğünü, işsiz2025 arasmdaki genç kuşaktan, rika'da kalmak istemekte dire liğin arttığını, insanlann boynu ana babalan Demokrat olan ve nen Walter'in sevdiği Amerika bükük olduğunu vurgulayan bir hatta dünyaya Hippi kamplanntablo sunarken, bu gençler çevrelerine bakıyor, savaş halinde olmadıkları için askere alınmadıkları, cinsel özgürlüğün alabildiğine uygulandığı, kürtaj özgürlüğünün tadımn çıkanlabildiği, istedikleri cins kitap ve kokain bulabildikleri, ailelerin refah düzeyinin arttığı bir Amerika görüyorlardı. Acaba "büyükleri" kendilerine yalan mı söylüyordu? Bu soruya Reagan'ın kampanya merkezinde tamştığımız 23 yaşındaki Texash Lim Richard şu yanıtı verdi: "İyimser olduğu için, televizyona çıkıp şarkı soylediği için Reagan'a oy verecegim. Mondale televizyona çıkıyor, sanki bana tkinci Dünya Savaşı sonrasında Orta Avnıpa'daki ekonomik çöküntü doneminde yaşadığımız izlenimi veren bir tablo çiziyor. Oysa ben 1984 Amerika'sında yaşıyorum. Devlet her akşam lokantada yemek yiyip, dansa gidebileceğim kadar burs veriyor. Kız arkadaşlarımla hafta sonlarında Hawaii Adalan'na tatile gidebiliyorum. Mondale'i duyan fakirlikten kırüdığımızı zanneder." Santiago ve diğer kentlerde patlayan bombalar, elektrik hatİan, bankalar, bazı dükkânlar ve bir köprüde hasara yol açtı. Güvenlik güçleri başkent Santiago^ da Central Ptaza meydanmda toplanan göstericilere cop ve basınçh su ile hücum etti. Görgü tanıklan çatışmalarda en az 5 kişinin yaralandığını, 30'dan fazla göstericinin de tutuklandığını bildirdiler. Bir sayfıye kenti olan Vina del Mar'da konuşma yapan General Pinochet "olaylar büyüdüğü takdirde, ülkede olağanüstü durum ilan edilecegini" söyledi. Pinochet aynca 1989 yılına kadar görevde kalmakta kararh olduğunu ve bu konuda en ufak bir ödün bile venneyecegini yineledi. Ülkede huzursuzluk artarken, güvenlik güçleri önceki gün başkent Santiago'da işçi mahallelerine baskın düzenleyerek en az 200 kişiyi götürdüler. Santiago Üniversitesi'nde de polisle öğrenciler arasında çatışmalar çıktı. Çatışmalarda en az 25 kişinin yaralandığı bildiriliyor. Bu arada Pinochet'nin geniş yetkilerle donattığı Santiago Askeri Garnizon Komutanı General Rene Vidal, muhalefetin sözcüsü durumundaki "Chilena"dan sonra "Cooperativa" ve "Santiago" radyolannın müzik, ticari haberler ve hükümet bildirilerinin dışında haberler vermelerini yasakladı. Kral Hüseyin silah almak için, SSCB'ye d gidiyo KUVEYT (THA) Ürdün Krah Hüseyin, silah satın almak ve Araplsrail anlaşmazlığı kormsunda görüşmeler yapmak üzere, yakında Sovyetler Birliği'ne gideceğini açıkladı. Kral Hüseyin, Amman'da bir grup Kuveytli gazeteciyle yaptığı görüşmede "Amerika'dan silah istemeyeceğiz ve koşullu olarak silah verilmesini kabul etmeyeceğiz." dedi. Ürdün'ün siyasi tutumunu değiştirmeden, silah sağladığı kaynağı değiştirmeye karar verdiğini belirten Kral Hüseyin, Sovyetler Birliği ile ilişkilerinin karşüıkh saygı temeline dayandığını kaydetti. Kral Hüseyin, "Bir yandan Sovyetler Birtigi'nden alabilecegimiz her rurlü silahı saglamaya cahşırken, diger yandan başta tngfltere ve Fransa olmak üzere Avrnpalı dosüanmızdan da silah alacağıı" dedi. ABD'nin Ürdün'e "Stinger" füzeleri satma konusunda gösterdiği ilgisizliğe değinen Ürdün Kralı, "Ülkemizin onunınun zedelenmesine izin venneyeceğiz" şeklinde konuştu. ABD'nin Ortadoğu'da güvenilirüğini yitirdiğini öne süren Kral Hüseyin bu ülkenin Araptsrail sürtüşmesinde tarafsız olduğunu kanıtlayamayacağıru ve Israü'in ortağı ve stratejik müttefıki olarak, banşı sağlayamayacağını söyledi. ABDNikaragua Birleşik Amerika ile Nikaragua arasmdaki görüşmelerin yedinci turu önceki gün Meksika'nın ManzaniUo kentinde yeniden başladu Geçen haziran ayında Birleşik Amerika Dısişleri Bakanı Oeorge Shultz, El Salvadordan ülkesine dönerken Managua'ya uğrayıp yaptığı görüsme strasında baslatüması kanrlasttnlan bu temaslarda özeUikle Meksika, Panama, Kolombiya ve Venezuella'dan oluşan Contadora Grubu'nun Orta Amerika için hazırladığı banş planı üzerinde duruluyor. (ANKA) Brezilya Savunma Bakanı Kıbrıs Rum kesiminde Kıbns Rum kesimine savaş araç ve gereçleri satmakta Fransa ile yanşan Brezilya, Savunma Bakan Yardımcısı General Albuguerque'yu resmi bir ziyaret için Lefkose'ye gönderdL Brezilya, 1982 ve 1983 yıllannda Rum kesimine "Cascavaf" tipi zvrhh araçlar satmıstı. Önceki gün öğleden sonra Lefkose'ye gelen General Albuquerque, Larnaka Havaalanı'nda Rum Savunma Bakanhğı Müsteşan Anastasiades ile Rum Miüi Muhafız Ordusu Komutan Yardımcısı General Azinas tarafmdan karşılandı. Koynananızı ne kadar seviyorsunuz Renkli televizyonunuzu satamadınız. Kaynananızı çok sevdiğiniz için, tutup kadıncağıza hediye ettiniz. Böylece kendi evinizi mucizeye hazırladınız. Laf aramızda, kaynananızı sevdiğinizi sakın ortalık yerde söylemeyın. l^imse inanmaz. AKBAIMK T.A.Ş. (REHO) f
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear