25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 EKİM 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün aynası İstanbuVda perakende fiyntlar eylülde yüzde 1.3 yükseldi tSTANBUL, (a.a.) tstanbul'da perakende fiyatlar eylül aymda yüzde 1.3 oranında artış gösterdi. lstanbul Ticaret Odası'nca hazırlanan İstanbul üCTetliler gecinme endeksine göre, perakende fıyatlardaki artış geçen yıl eylul ayında yüzde 3.8, 1982'de de yüzde 3.3 olarak gerçekleşmişti. Eylül ayında görülen bu oranm, sebze ve meyve fiyatlanndaki yüksek oranlı fıyat düşüşünden kaynaklandığı bildirildi. Yılı n geçen dokuz aylık suresindeki fıyat artışının ise yüzde 35.4 olarak gerçekleştiği öğrenildi. Bu rakam geçen yıl yuzde 19.2, 1982'de de yüzde 20 olmuştu. Böylece son 12 ay itibanyle tstanbul'da perakende fiyatlar yüzde 48.9 oranında yükseldi. Geçen yılın eş dönemindeki artış ise yüzde 30.1 düzeyindeydi. Birinci Uluslamrası Bankacihk Sempozyumunda konuşan Merkez Bankası Başkanı Canevi: Türkiye dünya ekonomîsiyle bütünleşmeye h ABD9 nin Bonn Büyükelçisi Arthur Burns, Avrupalılara, işletmelerde kârı arttırmalannı ve böylece doların ABD'ye kaçmasını önlemelerini salık verdi. Peru Enerji eski Bakanı Kuczyski ise Dünya Bankası 'nın kredi düzenini değiştirmesini ve enerji tesisleri yerine ihracatın artması için kredi vermesini istedi. Ekonomi Servisi Merkez Bankası Başkanı Yavuz Canevi, "Türkije dünya ekonomisi ile entegre olmaya kendini hazırtamıştır" dedi. îstanbul'da dün yapılan 1. Uluslararası Bankacılık Sempozyumu'nda "Tiirkiye'nin entegre olmaya çalıştıgı dünya ekonomisinin bugünkii dunımu" ele alındı. Merkez Bankası ve I.Ü. Bankacılık Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen ve Bankacıhk Merkez Başkanı Prof. Dr. Akın tlkin tarafından yönetilen 1. Uluslararası Bankacılık Sempozyumu"nun açılışını Merkez Bankası Başkanı Yavuz Canevi yaptı. Canevi, "Entegre olmak istediğimiz dünyada sorunlar bizimkinden farklı değil" dedi. Canevi, Türkiye'nin son yıllarda dünya ekonomisinin içinde bulunduğu gelişme eğilimine uygun olarak sorunlarını çözmeye çalıştığına değinerek, "Türkiye ekonomisi, dünya ekonomisi ile entegre olacağı bir aşaraaya kendini hazırlamıştır" dedi. Dünya ekonomisinin geleceğine ilişkin genel bir iyimserliğin hâkim olduğuna değinen Canevi, bu iyimserliğin sürebilmesi için gerekli olan gelişmeleri şöyle sıraladı: "Sanayileşmiş ülkelerde büyümenin devam etmesi, dolar faizinin gelişmekte olan ulkelerin büyümesini sürdürebilmesi için 34 puan düşmesi, sanayileşmiş ulkelerdeki hima>eci politikalann biraz yumuşaması. uluslararası finansman kavramının yeni bir çerçeveye oturtulması." DÜNYA EKONOMİSt Daha çok, dünya ekonomisinin durumunun ele ahndığı sempozyumda konuşan ABD'nin Federal Almanya Büyükelçisi ve Merkez Bankası eski Başkanı Arthur Bums, sanayileşmiş ulkelerin dünya ekonomisinin bugünkü durumundaki sorumluiuklarının farkında olduklannı belirtti. Burns, 1980'den bu yana sanayileşmiş ülkelerde enflasyonda düşüş kaydedilirken, gelişmekte olan ülkelerde büyük artışlar meydana geldiğini belirterek, "Enflasyonu durdurabilen sadece Taiwan ve Suudi Arabistan olmuştur" dedi. ABD'deki yuksek faiz oranlannın Avrupa ulkeleriyle gelişmekte olan ülkeler tarafından tepkiyle karşılandığına değinen Burns, bu ülkelerin sermayenin ABD'ye kaçmasının önüne geçenn yeniden gözden gecirilerek ayarlanması gerektiğini, kamu gelirlerini arttıncı >eni vergi kaynakları bulunması gerektiğini" savundu. Toplantının öğleden sonraki oturumunda bir konuşma yapan ekonomist Dr. Güngör Uras, Türkiye'de bankaların denetimi konusuna değinerek, denetim sorumluluğunun tümüyle Merkez Bankası'na verilmesini istedi. Uras, "Maliye Bakanhğf nın bankalar üzerinde otorite arayışı ile tüm yetkileri üzerinde toplayıp, hiçbir şey yapmaması, bankalann denetimsiz kalması sonucunu vermektedir" dedi. Denetim ve gözetimde sorumlu kamu kuruluşlarına bankaların doğru bilgi vermesi gerektiğini vurgulayan Uras, "Sorumlu kuruluşlar, bankaların doğru bilgi vermediklerini . bildikleri. halde ,ge.... , J1. , reklı kanunı tedbırlen almazlarsa, banka sisteminin çöküşünün sonımlusu oluriar" görüşünü savundu. Uras, daha sonra şunları söyledi: "Batan bankalarla ilgili tüm yük Hazine'nin, yani halkın sırtına yüklenmekle, kötü niyetli yöneticiler kâıiı çıkmaktadır. Son olaylarla ilgili olarak kotü niyetliler hakkında yapılmış idari veya cezai işlem veya bu işlemlerin sonucu kamuoyuna intikal etmemiştir. Bunun anlamı, bankaların denetiminden sorumlu kunıluşlann Türkiye'de banka batırmayı ve banka batırarak zengin olmayı normal bir işlem kabul ettikleridir." Katma Değer Vergisi erteleniyor mu? ANKARA, (a.a.) Uygulamada ortaya çıkması muhtemel güçlükler dikkate alınarak katma değer vergisine geçişin 1986 başına ertelenmesinin beklendiği bildirildi. Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nca hazırlanarak TBMM'ye sevkedilen katma değer vergisi kanun tasarısında uygulamanm 198S başında başlaması öngörülmüştü. Halen Bütçe ve Plan Komisyonu gündeminde bulunan tasanrun kesinleşmesindeki gecikme ve uygulama hazırlıklanrun tamamlanamaması dikkate alınarak yürürlük tarihinin 1 Ocak 1986 olarak değiştirilebileceği bildirildi. Anadolu Ajansı muhabirinin edindiği bilgiye göre, 1985 yılı gelir bütçesi tasansında da kat Sempozyumdan notlar... Akın bankası acze düşünce tngiliz konuşmacı gelemedi Ekonomi Servisi "İstanbul artık bir konferanslar, sempozyumlar şehri oldu. Onun için bugünkü de sıradan bir sempozyum mu sorusu akla geliyor. Ama biz bu toplantının sıradan bir sempozyum olmayacağı kanısındayu. Dünya ekonomisi nerededir, Türkiye'nin entegre olmak istediği dünya ne durumdad | f ? D ü n y a n ı n finans y a p ı s l n e . dir? Entegre olmaya deger mi, değmez mi? Yani biz bu toplantıda agaçlann arasından çıkıp ormanı aramaya çalışacağız." Merkez Bankası Başkanı Yavuz Canevi, toplantıyı bu iddialı cümlelerle açarken, salonda bulunanlar ister istemee Canevi'nin istediği düzey tutturulabilecek mi, yoksa toplantı sıradan bir sempozyum mu olacak diye düşünüyorlardı. Ama ABD'nin Bonn Büyükelçisi Arthur Burns, bildirisini okumaya başlar başlamaz Canevi'nin haklı olduğu ortaya çıkıyor ve salonda bulunan akademisyenlerden bankaalara, işadamlanndan bürokratlara ve uzmanlara dek kalabalık bir izleyici topluluğu çıt çıkarmadan Büyükelçi Burns'un ilginç bildirisini izliyordu. Sempozyumun tartışma bölümü de yine seçkin sorular ve sınırlı bir kitlenin algılayabileceği düzeyli yanıtlarla sürdü. Sempozyumun ilginç bir olayı ise, öğleden sonraki oturumda lngiltere'de bankaların nasıl denetlendiği konusunda bir bildiri sunacak olan lngiliz Merkez Bankası Banka Denetimi Bölümü Başkanı Peter Cooke'un İngiltere'de altın alım satımıyla uğraşan büyük bir bankanın batma noktasına gelmesi sonucu îstanbul'a gelememesi ve toplantıya bir yardımcısıru göndermesiydi. Merkez Bankası Başkan Yardımcılarından Zekeriya Yıldınm, konuyla ilgili sorumuzu yanıtlarken, 'önce Mr. Cooke'tan dün sabah toplantıya katılamayacagını bildiren bir mesaj aldım. Tam nedenini düşünürken Reuter Ajansı'ndan tngiltere'de bir bankanın mali güçlük içine düştüğü haberini ögrendim ve böylelikle Cooke'un gelememe nedeni açıklığa kavuştu" diyordu. Mr. Cooke'un yerine sempozyuma katılan yardıması J.S. Beveriy da, Ingiltere'de altın alım satımında büyük ağırlığı olan bankalardan Johnson Mattmey Bankers'in mali bunalım içine düşmesi üzerine bu bankanın tngiliz Merkez Bankası (Bank of England) tarafından devralınmasına karar verildiğini ve bu kararla ilgili uygulamalann sıkışıkhğı sonucu Mr. Cooke'un istanbul'a gelemediğini dile getiriyordu. ma değer vergisine yer verilmedi. Yetkililer, katma değer vergisi kanununun henüz kesin şeklini almaması dolayısıyla 1985'te bütçe gelirleri arasında gösterilmediğini belirterek, "Eğer ertelerne olmazsa, gelir bütçesi degiştirilebilir" dediler. Katma değer vergisine geçişin ertelenmesi eğiliminin ortaya çıkmasında başlıca şu faktörlerin etkili olduğu bildirildi: • Tasannın zamanında kesinlik kazanamaması dolayısıyla mükelleflerin eğitilmesi için yeterli zamanın kalmaması, • Enflasyon hızının beklenen biçimde kontrole ahnmaması ve kanunun uygulamaya girmesiyle enflasyonist bir etkinin ortaya çıkması ihtimali. MALİPİYASALARINDURUMUDEĞERLENDtRlLDİ Dünya maUpiyasalanmn durum değerlendirmesi yapılan sempozyumda (soldan sağa) Peru Enerji eski Bakanı Pedro Kuczynski, lstanbul Üniversitesi Bankacılık Enstitüsü Başkanı Prof.Dr.Akın tlkin, ABD Bonn Büyükelçisi Arthur Burns, Prof. Dr. Demir Demirgil görülüyor. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) bilmek için kendi ülkelerindeki işletmelerin kârhlığını yükseltmeleri gerektiğini savundu. Sermayenin çekilebilmesi için bürokrasi engelinin ortadan kaldırılması ve yatırımcılara, daha büyük riskler ustlenmelerini sağlayacak teşvikler verilmesi gerektiğini ileri sürdü. Arthur Burns, istikrar programlannın sürdürülmesi gereğine de dikkat çekerek, "Gelişmekte olan ülkeler, ekonomilerini pazar güçlerine açmanın kendi yararlarına olduğunu akıllarından çıkarmamalıdırlar. Dünya yatırım ve ticaret sistemi ile tam anlamıyia bir işbirligi içine girmelidirier" dedi. First Boston International Bankası yöneticisi ve Peru Enerji ve Madencilik Eski Bakanı Dr. Pedro Pablo Kuczynski de dış borç konosuna ağırlık vererek, borç sorununun esas olarak borçlan, ihracatının üç katı olan Latin Amerika ulkelerinin sorunu olduğunu, diğer ülkelerin durumunun daha iyi olduğunu savundu. Kuczynski, "thracatı geliştirmenin tek yol olduğunu kabul ediyorum. Ama bunun için sosyal ve politik bir taban oluşturmak gerekir. Enflasyona göre ayarlanmış faiz hadleri, enflasyonu daha çok arttırmaktadır. Yüksek faizler gelirlerde büd ~ ^ k ' r e e | düşüşîere neden olmuştur" dedi. Gelişmekte olan ülkelerin ihracatının parasal olarak arttığını, ancak miktar olarak artmadığını belirten Kuczynski, bu ülkelerin ekonomisinde yapısal değişikliğin zorunlu olduğunu, hammadde ihracatından mamul madde ihracatına geçilmesi gerektiğini savundu. Dünya Bankası'nın kredi sistemini de eleştiren Kuczynski, bu bankanın çok uzun vadeli yatırımlara krediler verdiğini, oysa gelişmekte olan ülkelerin sorununun kısa sürede ihracatını arttırmak olduğunu savundu. Toplantının sabah oturumunda konuşan Prof. Dr. Demir Demirgil ise, "Hükümetlerin 1980'lerin ekonomik gerçeklerinin ışığında bütçelerini yeniden düzeplemeleri, tüm harcamala Kuruyemişte yıhn 3. zatnmı İSTANBUL, (THA) Son dönemlerde artan ihracat nedeniyle kuruyemiş fiyatlan, bu yıl üçüncü kez arttınlarak, yuzde 5.8 ile yüzde 100 arasında zam gördü. Ne kadar zumlandı? Tuzht ayçekirdeği Kırtk leblebi Kabak çekirdeği Tuziu fıstık San leblebi Antepfıstığı Leblebi Cevizici Sfyah üzüm ANKARA,, (ANKA) Yıhn ) ilk 9 ayında anonim şirketler tarafından alınan hisse senedi ihraç izni geçen yıhn eşdönemine göre yüzde 38.8 arttı. Sermaye piyasası kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre, ocakeylül döneminde 91 anonim şirket tarafından 36.4 milyar liralık hisse senedi ihraç izni alınırken, geçen yıhn eşdöneminde 103 anonim şirkete 26.2 milyar liralık hisse senedi ihracı için izin verilmişt'. En çok fiyat artışı leblebide görüldü. Leblebi 250 liradan 500 iiraya yükseldi. En az fıyat artışı ise 1700 liradan 1800 liraya yükselerek yüzde 5.8 artış kaydeden cevizde görüldü. Eski fiyat (kilotira) Yeni fiyat (kiloüra) Yabancı heyet trafiği yoğunlaştı 250 200 500 580 400 1300 1700 320 240 600 640 460 1400 tngiMzler santral ve köprü yupımında ısrarh Pakdemirli THY'nin özel sektöre devredileceğini, buna bağlı olarak hava taşımaahğı alanında başka şirketleriı, bu sektöre gireceğini söyledi. Odalar Birliği Başkanı Mehmet Yazar, İngiltere'nin AET organlarmda temsil edilmeyen Türkiye'nin haklarım korumasını istedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) İngiltere'dekiçeşitli kamu ve özel sektör kurumlarının temsilcilerinden oluşan lngiliz Dış Ticaret Kurumu Başkan Yardımcısı ve Kent Düku başkanhğındaki heyet dun Başbakan Turgut Özal başta olmak üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cemal Buyükbaş'ı, Baymdırhk Bakanı Safa Giray'ı, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Ekrem Pakdemirii'yi, Odalar Birliği Genel Başkanı Mehmet Yazar'ı ziyaret etüler. Konuk heyet, İngiltere'nin Türkiye'de yapacağı yatırımlar ile çeşitli projeleri konusunda bilgi alış verişinde bulundu. Dün ilk ziyareti Başbakan özal'a yapan konuk heyet daha sonra Odalar Birliği'ne gitti. Burada düzenlenen ortak toplantıda Birlik Başkanı Mehmet Yazar TUrkiye Jngiltere dış ticaretinde dengesizlik olduğunu Türkiye'nin ihracatının bu ülkeden yaptığı ithalatın yansı kadar olduğunu söyledi. Yazar, Türkiye'nin AET tarafından uygulanan haksız kısıtlamalarla ekonomik haklanninzedelendigini.bena bağlı olarak hava taşımacılığı alanında başka şirketlerin bu sektöre girebileceğini sözlerine ekledi. tngiliz heyetine daha sonra DPTde Yabancı Sermaye Dairesi Başkanı Kemal Kılıç tarafından brifing verildi. Kent Dükü telirterek Ingiltere'nin AET organmaslarını tamamladıktan sonra larında temsil edilmeyen Türkidüzenlediği basın toplantısında ye'nin haklannı korumasını isise Türkiye'ye 2. Boğaz Köprütedi. sü yapmayı önerdiklerini belirteKonuk heyet daha sonra Harek, "Birincisini biz yaptık, ikinzine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'cisini de biz yapmak isteriz" dena gitti. Pakdemirli burada hedi. yete Türkiye'nin genel ekonomik En önemli teklifin Boğaz Köpdurumu ile ilgili bilgi verdi. Enfrüsü olduğunu söyleyen Kent lasyonun ilk sekiz ayda yüzde 32 Dükü, Türkiye'ye mal satmak olduğunu önümüzdeki' yıl bu amactyla gelmediklerini, önceoranın yüzde 25'e 1986 yılında likle ortak yatırım işbirliğini geise yüzde 17'ye düşürülmesinin liştirmek ve Türkiye'nin finanshedef ahndığını söyledi. man sorunlarını öğrenmek amaPakdemirli daha sonra bir solngiliz heyetinde bulunan yetcıyla geldiklerini söyledi. ru üzerine, Türk Havayollan'nın kililer ise ilgi alanlarına bağlı Bu sırada Türkiye ile Irak araolarak Pakdemirli'ye sorular yö özel sektöre devredileceğini, busında ulaşUrma konulannı içeren resmi görüşmeler Ankara'da sürüyor. Görüşmeler, Ulaştınna Bakanı Veysel Atasoy ile Irak Ulaştırma Bakanı Abdülcebbar Abdurrahim ElAsadi'nin başkanhk ettiği heyetler tarafından yürütülüyor. lki Ulke tarafından yürütülen ve Türkiye ile Irak üzerinden geçerek Arap Körfezi'ne ulaşacak olan demiryolu projesi ile IrakTürkiye uluslaraÖZAL 7 ZtYARET ETTt lngiliz Denizaşırı Ticaret Kurulu Bas rası otoban yolu projesi görüşkan Yardımcısı ve 11 büyük firma yetkililerinden oluşan heyetin baş melerde ele alman önemli konulardan bazılarım oluşturuyor. kanı Kent Dükü, Başbakan Özal'ı ziyaret ederken... nelttiler. tngiliz heyetinin özellikle Akkuyu'daki nükleer santral yapımını Kanadalılarla birlikte yapmak konusunda kararh olduğu izlendi. Başlangıçta toplantıya kabul edilen gazeteciler daha sonra dışan çıkanldılar. Ingilizlerin Kanadalı firma ile birlikte verdikleri teklifin incelendiğini belirten Pakdemirli, daha sonra ikinci boğaz köprüsü ile ilgilenen firma temsilcisine ise köprünün tek başına ele alınmadığ\m çevresindeki 200 kilometrelik yol ile birlikte değerlendirildiğini, finansman konusunda ise işletmenin belirli süre yapımcı fırmaya verilmesinin duşünülebileceğini ancak bunun için bir fmbilite çalışmasının yapılması gerektiğini söyledi. 250 500 Tahvil ihraç izinleri azaldı 500 1HO0 560 Bu arada aynı dönemde 18 şirket toplam 6.3 milyar liralık tahvil ihracı için izin aldı. Geçen yıhn eşdöneminde 13.4 milyar liralık tahvil ihracı için 39 anonim şirket izin almıştı. Bu, tahvil ihraç izinlerinin geçen yıla oranla yan yanya azaldığıru gösteriyor. Böylece yıhn ilk 9 ayında 109 şirket tarafından toplam 42.7 milyar liralık menkul kıymet ihracı için izin verilmiş oluyor. Geç çen yılın eşdöneminde 142 şirket 39.6 milyar liralık menkul kıymet ihraç izni almıştı. DÖVİZ KURLARI Merkez Bankası doların esas kurunu 407 lira 55 kuruş olarak belirledi. Dövizin Döviz Döviz Efektif Efektif Cinsi Ahş Satış Alîş Satıs lABDDolan 407.55 411.67 407.55 415.70 1 Avustralya Dolan 338.88 342.30 321.94 345.66 1 Avusturya Şilini 19.11 19.30 19.11 19.49 1 Batı Alman Markı 134.20 135.56 134.20 136.88 1 Belçika Frangt 6.62 6.69 6.29 6.75 1 Danimarka Krottu 37.12 37.49 37.12 37.86 1 Fransız Frangı 43.69 44.13 43.69 44.56 1 Hollanda Florini 119.13 120.33 119.13 121.51 1 Isveç Kronu 47.35 47.83 47.35 48.30 1 tsviçre Frangı 162.56 164.20 162.56 165.81 100 ltalyan Lireti 21.68 21.90 20.60 22.11 lOOJapon Yeni 165.84 167.51 157.55 169.16 1 Kanada Dolan 309.92 313.05 294.42 316.12 1 Kuveyt Dinarı 1360.28 1374.02 1292.27 1387.49 INorveç Kronu 46.34 46.81 44.02 47.27 1 Sterlin 505.77 510.88 505.77 515.89 1 S.Arabistan Riyati 114.51 115.67 108.78 116.80 AETyle ticaret açığı azaldı ANKARA, (ANKA) Türkiye'nin, Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ülkeleri ile olan ticaretindeki açık, yıhn ilk 8 aylık döneminde yan yanya azaldı. Topluluk üyesi ülkelere geçen yıhn ilk 8 aylık döneminde 1 milyar 266 milyon dolar tutarında ihracat yapıhrken, aynı döneme ilişkin ithalatın 1 milyar 674 milyon dolar olarak beliılenmesi sonucu 407.4 milyon dolarhk açık verilmişti. Bu yıhn eş döneminde ise topluluk ulkelerine yönelik ihracat 1 milyar 735 milyon dolar, bu ülkelerden yapılan ithalat 1 milyar 931 milyon dolar olarak gerçekleşti ve açık 197.4 KONUK YAZAR: Prof. Dr. Besim Üstiinel ÇAPRAZ KURLAR / ABD DOLAR1 21.3265 Avusturya Şilini 3.0368 61.5634 Beiçika Frangı 10.9792 9.3282 Fransız Frangı 3.4210 8.6071 Isveç Kronu 2.5070 1879.84 ltalyan Lireti 245.74 8.7947 Norveç Kronu 3.5590 1 Avustralya Dolan: 0.8315 1 Kuveyt Dinan: 3.3377 1 Sterlin: 1.2410 B. Alman Markı Danimarka Kronu Hollanda Florini tsviçre Frangı Japon Yeni S.Arabistan Riyati ABD DOLARI ABD DOLARI ABD DOLARI ALÎŞ 30.200 30.000 4.580 4.160 93.00 SATIŞ 30.300 31.500 4.590 4.450 95.00 AUEV GÜMÜŞ Cumhuriyet Reşat 24 Ayar Külçe 22 Ayar Bilezik 900 Ayar Gümüş Özetle ANADOLU BANKASI'NDA ATAMALAR Anadolu Bankası 'nda üç yeni atama yapıldı. Yapılan açıklamaya göre Genel Müdür Yardımcılığına Stahmut Fırat, öteki Genel Müdür Yardımcılığına Arman Cüler ve Genel Sekreterliğe de Şenay Eryiirek getirildi. TELEVİZYON YAYINLARINDA İKİNCİ KANALA GEÇİLMELİ Elektronik Cihazİar tmalatçıları Derneği Başkanı Meral Öztekın, teievizyon yayınlarmda ikinci kanala bir an önce geçilmesini istedi. Öztekin, "Yeni yaytn döneminde TRT'den çok şeyler bekiiyoruz" dedi. ELTEK A.Ş. YENİ İŞYERİNDE Bazı büyük holding ve bankaların kurucusu olduğu Elektronik Teknoloji A.Ş. (ELTEK) bugün Gayrettepe'dekiyeni işyerini tamtacak. Verilecek tamtım kokteylinde, ayrıca ELTEK'in Türkiye yetkili distribütörlüğünü yaptığı honeywell Information Siystems'in yeni ürunü "Micro System 6/20" de tunıtılacak. Sgj ^P 3 Ekim 1984 TARİHİNDEKİ OÖVİ2 KURLARI T.C. Z.RAAT BANKASI DÖVİZ 407.35 338.79 19.04 134.00 6.55 37.05 43.62 119.07 47.30 162.50 21.63 165.79 309.88 1360.18 46.29 505.68 114.45 411 67 342.38 19.24 135.42 6.61 37.44 44.08 120.33 47.80 164.22 21.85 167.54 313.17 1374.60 46.78 511.04 115.66 \ ^ & DÖVİZİN CİNSİ 1 AMDOUM 1 AVUSTRALYA DOLMI 1 AVHSTUHYA ŞİÜNİ EFEKTİF 407.35 321.85 19.04 134.00 6.22 37.05 43.62 119.07 47.30 162.50 20.54 157.50 294.38 1292.17 43.97 505.68 108.73 419.43 348.83 19.60 137.97 6.74 38.14 44 91 122.60 48.70 167.32 22.27 170.70 319.07 1400.51 47.66 520 68 117.84 AUŞTL. SATtŞTl. ALIŞTL. SATIŞTl. 1 IATI ALMAN MARKI 1 BELÇkAFMİKt 1 DANİMARKA KMNHI 1 FMRSIZflUUtt 1 NOUANOA FUUriHİ 1 tSVEÇMOMI 1 tSVtÇRE FRAMSI 100 İTALTAN ÜRETİ 100 JAPON YENİ 1 KAMDA DOLARI 1 KUVEYT DHIAM 1 NMVEÇ KRONU 1 STERIİN 1 S. ARABİSTAN RİVAÜ T.C. ZtRAAT BANKASI "Gücüne erişllenıez" te, hemen her "istikrar paketi"nin vazgeçilmez unsurianndan bıri olduğu görülur. Enflasyonu önleme çabaları sürdürülürmilyon dolar olarak belirlendi. ken faizlerin yükseltilmesi, bir yandan paBuna gore, dış ticaret açığı yüzEğer bir toplumda, son beş yılda Türkiye'de yapılmaya çalışıldığı gibi raya guveni arttırarak ' paradan kaçış'' pside 51.5 oranında 210 milyon do maaş ve ücretler dondurulup, "emek gelirlerinin" satın alma gücü kozunu kırmayı amaçlar; bir yandan da firlar azalmış bulunuyor. yanya indirilirken, "birikimi" olanlara "reel taiz" ödeme gerekçesiyle malann "spekülatif stoklar" tutmalarının faizler hızla yükseltilirse bu polltikanm toplumsal dengeyi bozması maliyetlerini yükselterek piyasaya düzenli Korfez ulkelerine yılın ilk 8 mal akımı sağlamayı amaçlar. Türkiye'de kaçmılmaz olacaktır. Böyle bir politika, insan emeğinin aylık döneminde 1 milyar 378 ise, yüksek faizlerin bankalara akan ' 'mevküçümsenmesine, eğitim ve uzmanlaşma sonucu e/de edilen üretici milyon dolarhk ihracat yapıhrduatı" arttırarak tasarmflan" tesvikedegücün "devafüe" edilmesine yol açacaktır. ken, bu ülkelerden yapılan ithaceğine inanılır. Böylece yeni yatırımlar için lat 1 milyar 646 milyon dolar dügelebilir ki? Ama, bizde nedense konunun ek reel kaynak yaratılacağı konusunda \ zeyinde gerçekleşti. Böylece dış önemli bir yanılgıya düşülür. Oysa, "mevbu yönüne genellikle hiç dokunulmaz. ticaret açığı 268 milyon dolar dü"Faizlerin serbest bırakılacağı" konu2. "Faiz"in bir başka önemli isJevi ise duat" ile "tasarnıf" aynı şey değildir ve zeyinde kaldı. 1983'ün eş döne sundaki resmı açıklamalar, faiz polıtikastna ' 'sermaye piyasası'' ile ilgilidir. ' Birikimi mevduatın arttığı, yüksek faiz politikasının minde söz konusu ülkelere yöne ilişkin tartışmalan yeniden gündeme getirni" ya da ikraz edilebilir kaynaklannı, baş ızlend'ıği son beş yılda, Türkiye de ' 'reel talik ihracat 1 milyar 78 milyon miştir. Bu yazının amacı, bu konudaki bazı sarnıf düzeyV artmayıp gerilemiştir. Çündolar, bu ülkelerden yapılan it tartışmalara tşık tutmak ve izlenebilecek bir kalanna ' ödünç'' vermek isteyenler ile bu kü, tasamıf düzeyini belirieyen en önemli et"fonlan kullanmak isteyenlerin" hangı halat 1 milyar 638 milyon dolar "alternatii çözüm modett" üstünde açık "faiz" fiyatından anlaşarak dengeye ulaşa ken olan "gelir düzey i" bu dönemde geolarak belirlenirken, 559.8 mil lamalarda bulunmaktır. caklan, ekonominin tümü açısından önem rilemiştir. yon dolarhk açık verilmişti. Çağdaş kapitaiist toplumlarda "faiz" üç li bir noktadır. Çünkü, sermaye piyasadakı GERİYE Mİ DÖNÜLSÜN? önemli görevi birden yerine getirmeye çalı"denge faiz düzeyi", yatırımlara ve üretiTürkiye'de dört yıldan beri izlenen yüksek şan "stratejik" bir fiyattır Ama, ne yazık me yapacağı etkiler nedeniyle, ekonominin faiz politikası ne "enflasyonu önlemede" ki, bizde genellikle bunlardan sadece bin "makrodengesini" belirleyen önemli fak etkili olabilmiştir, ne de "gelişmeci güçleüstünde durulur ve tarttşmalar, daha çok törierden biridir. Bu piyasada "reel faiz" ri" desteklemede.. Ne tasarrufların arfmabanka faizlerinin ne olması ve kim tara düzeyinin çok yükselmesi, yaörımların azal stna yol açmıştr ne de yatmmlarm.. Ne kredi fından saptanması gerektiği konusunda yo masına ve üretimin durgunlaşmasına yot alan firmaları memnun etmiştir, ne de veğunlaşır. Çoğu kez de, bu tartışmalar konu açabilmektedir. renleri... Geriye mi dönülsün? Böyle bir nun amatörleri tarafından yanlış temellere Yine, ülkemizden ömek vermek gerekir ' 'geriye dönüş'' hiç kuşkusuz çıkar yol deoturtulur. Oysa, faizin diğer iki işlevi gözar se, 1980'den bu yana kredi faizlerinin • ğildir. Esasen mümkün de değildir. Özeldı edilerek ne tutarlı bir tartışma yapılabilir nominal faizler olarak % 70'lere çıkması, likle izlenmekte olan "antienflasyonist" ne de gerçekçi bir politika ortaya konabilir. adeta yatırımları "yasaklayıcı" bir ekono politika, temelde "parasal yaklaşım" niteFAİZİN ÜÇ ÖNEMLİ GÖREVİ mik ortak yaratmıştır. Sonuç olarak, yüksek liğini koruduğu sürece, mevduata "reel fafaiz politikası ne çalışam, ne çalıştıranı, ne iz" ödenmesi kaçmılmaz gözükmektedir. 1. "Faiz", her şeyden önce bir "üretim emekçiyi, ne anaparacıyı memnun edebilfaktörünün bedeli dir. Tıpkı "ücret" giAma, bunu daha "rasyonel" sayılabileAnadolu Bankası'nın yeni Onel bi. Dolayısıyta, faızlenn yüksekliği, ulusalge miştir. cek bir düzen içinde ve hem ekonomik hem Müdür Yardımcısı Fırat 3. Faiz'in üçüncü ve kısa dönemde en lirin böluşümünde "emek" ve "mülk" getoplumsal açıdan daha az sakıncalı biçimlirleri arasındaki dengeyi belirleyen etken önemli işlevi, halkın "para talebi" üstün de gerçekleştirmek de mümkündür. Bu TUBORG'UN ALKOLSÜZ BİRA DlijSATIMI Türk Tu ierden biridir. Eğer bir toplumda, son beş deki etkinliği ile ilgilidir. Halk, genellikle gün amaçla atılabilecek ilk adım ise, "anaparanın endekslenmesi" yöntemi otabilir. Bu borg'un Irak 'a alkolsuz oıra aış yılda Türkiye'de yapılmaya çalışıldığı gibi, lük gereksinmeierini karşılayacak miktarın yöntemde, bankalar ve diğer aracı kurumsatımına başladığı belirtildi. Şir maaş ve ücretler dondurulup, ' 'emek ge üstünde bir miktar daha "parayı yanında ket yetkilileri Irak'm 100 bin lirleri'nin satınalma gücü yanya indirilirken, tutma" yani likit variıkiara sahip olma ko lar, halktan aldıklan "mevduata" da, firma"birikimi" olanlara reel faiz" ödeme ge nusunda karar verirken "faiz" oranlarının lara açtıklan "kredilere" de anaparanın hektolitre bira açığı olduğunu rekçesiyle "faizler" hızla yükseltilirse, bu etkisinde kalır. Bu etki, "likidite tercihi" enflasyon etkisiyle erozyonunu önleyecek bildirerek, "Özellikle Tuborg politikanın "toplumsal dengeyi" bozma ile iigili bir etkidir. Yoksa, bizde genellikle biçimde uygun ve pratik bir "endeks" uySade'nin ihraç şansının büyük sı kaçmılmaz olacaktır. Böyle bir politikanın samldığı gibi' tüketimi kısma'', yani halkı gulariar. Ayrıca, faiz olarak da "ekonomik olduğunu samvoruz" dediler. izlenmesi, insan emeğinin kuçümsenmesi daha çok "tasamıf'a yöneltme ile ilgili bit koşullann gerektirdiği" ve vadelere göre PİLDE LLUSLARARASI bir miktar farklılık gösterecek bir "reel faSTANDART Piller ve batar ne, eğitim ve uzmanlaşma sonucu elde edi etki değildir. Burada söz konusu olan, "sermaye pi iz" ödemesi yapartar. yalarla ilgili uluslararası stan len üretici gücün "devalüe" edilmesine yot dartları belirlemek üzere Ulusla açacaktır. Bu yöndeki uygulamalar sonucu, yasası" değil, "para piyasası "dır; tasarrarası Elektroteknik Komisyo bir genel müdürün hatta bir bakanlık müs nrfları yatınmlara eşitlemek değil, halkın ya Yarın: Faiz için nasü bir teşarına ait aylık gelirin bile bir buçuk mil nında tutacağı para miktarını beliriemektir. nu'nun yıllık toplantısı TSE'de endeks sistemi gerek? yon liralık bir mevduattan elde edilen faiz Bu yönüyfe ele alındığı zaman "yüksek fan başladı. Genel Sekreter Hilmi İsgelirinin altında kalması başka ne anlama politikası"nın, sıkıpara politikası ile birlik * Prof. Dr. Besim Üslünel İTÜ ögrctim uyrsf mailoğlu 'nun konuşmasıyla açılan toplantı 3 gün sürecek. Türkiye'de faiz düzeni ve bir öneri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear