Catalog

CUMHURİYET/2 Su üretim ve tüketimi bakımından izlenmesi gereken ilkelere kesinlikle uyulmah. Sular, kamu yaranna kullanılmalı. Özellikle tatlı su kaynakları bakımsız. denetimsiz, kötü ve aşırı bîçimde kullanıhrsa tükenerek yok olur. Prof. Dr. KEMAL OZAN Çevrebilimciler, çok kez günümüzdeki ileri pazarlama yöntemlerinin, toplumları yararsız tüketimler için yönlendirdiği savını ileri sürerler. Öyle ki "kişiler, doğanın kendilerine armağan ettiği yeryüzü nimetlerini bir yana iterek, içtiği suyu, şişe suyıı olarak; giineşi ve havayı turistik yerlerde, parayla kullanır duruma getirilir" derler (1). Bu görüşü anımsatırcasına, ülkemizde de plastik şişelerde içme suyu üretimi yanşı başlatılmış bulunmakıadır (2). Oysa bugüne dek, sular genellikle mikrop ve sanayi artıklanyla kirlenmeleri bakımından dikkatleri çekmekteydi. Bu nedenle, yeni bir üretim biçimi oluşturarak, güncellik kazanan su kullanılmasındaki birtakım gerçeklere, kısaca değinmenin yerinde olacağı kanısındayım. Şöyle ki: Su, Tann'nın yaratıklanna armağan ettiği, hava, toprak benzeri en önemli ve asal yeryüzü nimetlerinden biridir. özellikle İslam toplumlannda sulann kamu yaranna, cıkarcıl amaçlar güdiilm«den kullanılmalan görüşü benimsenmiştir. Bu nedenle de, başta ülkemiz olmak üzere, her yerde, halkın en iyi sulan içebilmesi için yapılmış ve mermer kurnalanna kaynak suyu akan çeşmelere sık sık raslamak olasıdır. SULAR NEREYE AKIYOR? Canlılann yaşar kalması (bekası) bile, öncelikle suyun varlığına bağlı bulunmaktadır. Aynı şekilde, toplumlann yaşam düzeyleri ile su tüketimlerinin ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu bakımdan "Bana ne kadar su tükettiğini bildir, sana ne olduğunu soyleyeceğim" gibi, kullandığı suya bakarak, insanların bulunduğu düzeyi nitelendiren deyimler vardır. Nitekim, yaşam düzeyi yükseldiği oranda kişisel ve kamusal amaçlar, konutlar, sanayi ve tarnn için kullamlan su tüketimi de artmaktadır. Böylece toplumlann gelişmelerinde, en önemli özelliklerden birinin de gelişmeleri oranında su tüketimlerinin artması ve bunun topluma dengeli bir biçimde dağılması olduğu vurgulanmaktadır (3). Genellikle, toplumlann sulardan yararlanma olanaklannın çok değişik boyutlarda olduğu görülmektedir. Ömeğin: Bir Kuzey Amerikalı yılda 1200, Avrupalı 600 metreküp su tüketirken, gelişmekte olan ülkelerde ise bir kişi yılda ancak 15 metreküp su kullanmakla yetinmektedir. Su tüketimi, günlük olarak irdelenecek olursa, birçok ülkede günlük su tüketiminin 100 litre kadar olduğu kabul edilmektedir. Oysa, bazı sanayileşmiş ülkelerde, bu düzey 60 kat daha fazladır. Nüfus artışı, aynı oranda su artışını da gerektirmektedir. Elektrik üretimi dışlandığında, tüm öbür gereksinmeler için kullamlan su tüketimi, Amerika'da kişi başına günde 6.100 litredir. ÜLKEMtZDEKt DURUM Ülkemizde yıllık 88 milyar metreküp su potansiyelinin, 9 milyar metreküpü tarımda; 1.2 milyar metreküpü sanayide; 1.6 milyar metreküpü de içme ve kullanma suyu olmak üzere 11.8 milyar metreküp su kullanümaktadır (4). Başka bir deyimle, yurdumuzda her kişiye, yılda 32 metreküp içme ve kullanma suyu düşmektedir. Ancak ülke dü OLAYLAR VE GÖRÜŞLER zeyindeki su tüketimi dağıhmı oldukça değişik olup, nüfusu 3000'den fazla 1024 belediyeden 341'inin içme suyu tesisleri yeterli, 621'inin yetersiz ve 62'sinin ise içme suyu tesisi bulunmamaktadır. Öte yandan su tüketiminde, kullamlan suyun miktanyla birIikte, niteliklerinin ve sağlıklı olup olmadığımn da dikkate ahnması gerekmektedir. Sulann toplum sağlığı ve sosyoekonomik alanlardaki işlevlerini ölçüt olarak aldığımızda, sulan aşağıdaki öbeklerde toplayabiliriz: 1. İçme Sulan: Özellikle nitelikleri yönünden bazı olumsuz sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Ve suyun niteliği, doğrudan doğruya içildiğinde, ya da değişik yollardan toplum sağlığını etkileyebihnektedir: a. Besin Teknolojisi Yoluyla: Su, besin sanayiinde süt kaplannın yıkanıp temizlenmesinden, çeşitli içecek ve yiyeceklerin yapılmasına kadar, değişik alanlarda, en çok kullamlan öğelerden biridir. Mikroplarla bulaşık olup olmadığımn dışında, sulann fiziksel ve kimyasal nitelikleri de besin sanayiinde önemli bir özellik oluşturmaktadır. Bir litre bira yapmak için, 25 litre su tüketilmesi dikkate alındığında, suyun besin sanayiindeki önemi kolaylıkla anlaşılabilir. b. Evcil Hayvanlar Yoluyla: Hastalık yapıcı mikrop ve virüslerle bulaşık sularla sulanan hayvanlar, insanlara ürünleriyle birçok hastalığı bulaştırabilmektedir. Aynı zamanda, bu gibi pis sular, hayvanlarda kitlesel ölümlere neden olduklanndan, önemli ekonomik kayıplara da yol açabilmektedirler. 2. Tanm Sulan: Bitkiler, yağmurların kendilerine taşıdıkları su ile yaşamlarını sürdürürler. Fakat genellikle yağmurlar, bol ürün alınabilmesi için yetersiz kalmaktadırlar. Bunu önlemek için, tarımda bilimsel sulama yöntemleri geliştirilmiştir. Bu yöntemlere göre, yılda bir hektar alana 4000 metreküp su kullamhnası yeterli olmaktadır. Oysa eski yöntemlere göre, bu düzey 10.000 metreküp idi.'Bu kadarlık bir su tutarı da, 300 nüfuslu bir köyun su gereksinimini kolayca karşüayabilmektedir. 3. Sanayi Sulan: Sanayide kullamlan makinelerin, su gereksinmeleri oldukça kabarık düzeydedir. örneğin; bir ton alüminyum üretmek için, 1.300 metreküp, bir ton kâğıt yapmak için de 80 ile 1.000 metreküp su kullanılmaktadır. Sanayi yalnız fazla su tüketmekle kalmayıp, aynı zamanda sulann kirlenmesine de yol açmaktadır. Buna örnek olarak, sulann petrol, deterjan, tanm koruma ilaçları gibi zararlı özdeklerle, ya da radyoaktiviteyle bulaşması gösterilebilir. SONUÇ Buraya kadar değindiğimiz açıklamalar doğrultusunda, su üretim ve tüketimi bakımından izlenmesi gereken ilke ve önlemler, aşağıdaki kısımlarda özetlenebilir: 1. Susuz yaşam düşünülemez. Su tüm canlılar için gerekli olan bir yeryüzü nimetidir. 2. Sular kamu yaranna kullanılmalıdır. 3. İçme sularının niteliklerini bozmak, insan ve öteki canlılann yaşamlarını örfeİemek (tehdit etmek) demektir. 4. Su kaynaklarının arttınlması ve geliştirilmesi için, her türlü denetim ve önlem alınarak, bilimsel çalışmalar yapılmalıdır. 5. Su kaynaklarmın tükenmesini önlemek için, bitki örtüsünün, özellikle ormanlann korunması zorunludur. 6. Tatlı su kaynakları, bakımsız, denetimsiz, kötü ve aşın*bir biçimde kullanılırsa, tükenerek yok olurlar. 1. Andre Gorz/Michel Bosquet (1978): Ecologie et Politique. Editions du Seuil, Paris. 2. Nokta Dergisi (1824 Haziran 1984): Suda Değil, Şişede Fırtına, sayfa 47^9. 3. Mabileau, J.F. (1969): Quelques aspects economiques, sociaux et politiques des problemes qui pose actuelement l'eau dans le monde. Prod. et Prob. Pharm. vol: 24, No: 9, pp: 478490. 4. Türkiye Çevre Sorunlan Vakfı (1981): Türkiye'nin Çevre Sorunlan. Su kullanma durumu, 8283 sayfalar. Su Üretfm ve Tüketimi PENCERE 11 EKİM 1984 "Aptal Kutusu" mu? Televizyonda çok güzel diziler başlamış. Ben görmedim, görenler anlatıyor, gazetelerde okuyorum. Hele "Hill Caddesi Karakdu" ve "Oyunun Kuralı" gibi Batı televizyonlarının en son numaralan izleyiciyi ekranın karşısına mıhlayacakmış. "Mıhlanacağımıza" kalıbımı basarım. Adamlar yaptıkları işi öylesine ustalıkla beceriyorlar ki, ağzımız açık izliyoruz. O ne güzel kadınlar, o ne çarpıcı erkekler, o ne soluk kesici sahneler, o ne gerilim, o ne renk, o ne albenili giysiler, o ne şatifilli fotoğraflar, o ne hızlı devinimdir ki kendimizi kaptınp saniyeden saniyeye şaşkınlığın ve heyecanın gelgitlerinde yalpalıyoruz. Eskiden de böyle değil miydi? Sinema salonlarında ağzımız bir karışık açık Holivut filmlerini seyretmez miydik? Zamanına göre onlar da çok ustaydılar. Tarzan daldan dala atlardı, ince bıyıklı Gable'ın "Clarkçekmesi" unutulur mu? Charles Boyer'ritn bakışları yenir yutulur mu? Garbo'nun gizemli yüzü yanm yüzyıldır eskimiş çerçevesinde güzelliğini yitirmedi. Atıyla trenlere yetişen kovboylar, kötüleri göbeğinden şişleyen iyiler, köprünün korkuluğundan arabanın tavanına atlayıp hırsızlan yakalayan dedektiflerin karşısında mıhlanıp kalmıyor muyduk? Teknik alabildiğine ileriedi, sanatsal yetenekler gelişti. Kuşkusuz TV'nin yeni Amerikan dizileri hepimizi ekranın karşısına çivileyecek, hem vakit geçireceğiz, hem kendi dunyamızın gerçeklerinden kopacağız, hem uzak dünyalann renkli düşlemlerinde kulaç atacağız. • Kötü bir şey mi? Yok canım... Haddine düşmüsse kötü de bakayım!... Geçim sıkıntısından puflayan, zamlardan oflayan, iki yakasını bir araya getiremeyen yurttaşın elinden bir de renkli rüyalarını almaya kalkıştın mı, aman Allah dedirtecek bir tepkiyle karşılaşırsın ki, ne olduğunu şaşınrsın. Oyle bir dönemde yaşıyoruz ki, TV, Rockefeller'm pembe gazetesidir, güneydoğu illerimizi bile ancak Cumhurbaşkanı oralara doğru geziye çıktığında gösteriyor, eşkiyalık söz konusu olduğunda ekrana getiriyor. O yörelerin gerçekleri, istekleri, görüntüleri, yoksulluklan, yolsuzlukjan, dertleri, yaşamları ekrandan tümüyle uzak... Varsa yoksa İstanbul yalıları, sarayları, güzel Marmaris'in kartpostalları, Bodrum'un festivalleri... Sanki ülkemiz baştan sona bal dök yala bir memleketmiş, insanımızın hiç derdi yokmuş gibi TV ekranlan toz pembe... ABD, İngiltere, Avustralya, Kanada gibi ülkelerin bile çirkin yanlanm arada sırada görebiliyoruz. Peki, bizim batının gecekondularıyla doğunun köylerini tüm gerçekleriyle TV'ye yansıtmak yasak mıdır? Devlet aleyhine propaganda mıdır? Sakıncalı mıdır? Komünistlik midir? Cumhurbaşkanıyla doğu gezisine giden gazeteciler yazdılar Burası bir başka dünya. Günaydın, sabah şerifler hayrola... Türkiye doğusunun TV'ye ve basına yansımayan gerçekleri, büyük kentlerin yüzde 60'ını oluşturan gecekondularla al takke ver külahtır. Bizler bu gerçeği örtmeye çalıştıkça geleceğe hayırlı bir yatırım yapmıyoruz. Peki, ne yapmalı? Diyoriar ki, batıdaki zenginlerimiz doğuya gitsinler, hükümet de kolaylıklar gosterdi. yatırım yapsınlar... Zenginlerimiz, holdinglerimiz, işadamlarımız doğuya zor gider. Marmara'yı, İzmir Körfezi'ni, Haliç'i, Gökova'yı kirletmek varken neden doğunun dağlıklanna gidecekmiş işadamı? Hangi avanta için özveriyi göze alacak? Altyapı nerede? Yüksek kâr ile vurgun neredeyse özel sermaye de orada... TV doğuyu, batıya getiremezken, holdingçi mi batıyı doğuya götürecek? OKTAV AKBAL EVET/HAY1R "İşte Biz" Depo sorununa çözüm: O N Ş i ş m e D e p o l a r ı ! (2500 rry>), Her turlu jrün ve maln 500 depolanmasına en uygun hacim! 1500 k a d a r 15160.1019, an başka b,r yere M**&™ Duyuklukte' Turkıye'nın her yerınoe, laşınabilme kotaylığı1 kullanıma hazır durumda yerınöe Ayda 15 000 lırayı geçmeyen kurularak 20 gunde leslım1 ışletme malıyetı1 VEFATLAR İÇİN Yurt içi ve yurt dışı cenaze nakledılır Cenaze üaçlama, malzeme, tabut, bütun işlemler hassasiyet ve süralle yapıhr. 'işte Biz' diyor Ahmet Kahraman. İşte biz? Ne anlama gelir bu? Biz işte böyleyiz, biz işte bu durumdayız, bu acınacak haldeyiz, gerçek görünüşümüz budur!.. Kitabın adını Aziz Nesin bulmuş, Kahraman da benimsemiş. Böylece Kahraman'ın son yıllarda çeşitli kişilerie yaptığı hemen hepsi ilginç konuşmalar bu ad altında bir araya getirilmiş. Önsözü yazan Nimet Arzık "Ahmet Kahraman dürüstlükle, cesaretle. beğenme beklemeyerek yazmtş. Değeri burada" dtyor. Kitabı okuyup bitirdiğimizde okur olarak biz de bu değerlendirmeye katılıyoruz. Kahraman'ın kişilerie konuşması bugüne dek alıştığımızdan çok daha başka: Kişilerie kendi 'alan'İarı, kendi gorüşleri' içinde tartışıyor. llıcak tan Koçman'a kadar böyle. Bu yüzden de o ünlü kişileri daha yakından tanıyabiliyoruz. Yalnız sözlerini değil, giyimlerini, oturup kalkmalannı, edalanm. davranışlannı... Kahraman'ın objektifi geniş açılı, bir kişiyi karşısına aldı mı bir yandan sesini banda alıyor, öte yandan bakışlarıyla o kişinin dış ve iç görümünün filmini çekiyor... Kimler yok ki? Bir kaçını sayayım: Koçrnan, Eczacıbaşı, Nazlı llıcak, Sabancı, CihadBaban, Turgut Ozal, Aklıkaçtı, Şevket Yılmaz, Cevher özden, Yaşar Kemal, Nadir Nadi, Aziz Nesin, Çetin Altan, Zeki Müren, Nükhet Duru vb... Bu konuşmalardan bir kaç ilginç bölum sunmak istiyorum. İşte Yaşar Kemal'e Kahraman'ın bir sorusu: "Çankaya'daki Cumhurbaskanltğı Köşkü'ne htç çağnkjınız mı?" Yaşar Kemal: "Bir kere çağrıldım. Korutürk zamanında. 500 kadar sanatçı çağırdıydı. Gitmedim", "Neden?" 'Çok açık konuşayım. Bu ülkede sanatçıya bu kadar zulüm yapılmışken gidemezdim. Bize kan kusturulmuş. Yönetim bize kan kusturmuşken Cumhurbaşkanı çağırdı diye 'aman' deyip koşamazdım"; "O dönemde ayrıca Meclis'te kitaplannızın okui kitaplığından çıkarılması için önergeler veriliyor, tartışılıyor ve kitaplar atılıyordu galiba"; "Onun için grtmem hoş olmazdı. Kinci değilim. Hosgorunün başımın ustünde yeri var. Gerçekten Sayın Korutürk sanatçılara büyük ilgi gosterdi. Mustafa Kemal'den sonra ilk kez onun zamanında sanatçılar Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne çağrıldılar. Gitmeliydim, ama içim elvermedi. Zulümden sonra bir çiçek sunulmuş. Bin kırbaca bir çiçek. O çiçeği kabul edemezdim. Cahit Külebi'ye TDK'na yapılan saldırılarla ilgili bir soru sorulmuş, ünlü şair ve TDK'nın son Genel Yazmanı şöyle yanrtlıyor: "Kurum yönetimine seçimle geliniyor ve gidiliyor. Karşı olanlardan kimileri aradıklannı bulamamışlardır. Seçimle goreve gelememişlerdir. Kimileri de dürtya gorüşleri nedeniyle yenilikleri anlayamamış, içlerine sindirememişlerdi. Düşünsel olarak tutucudurlar. Bir kaçı, aslında dilin özleşmesine olduğu gibi, Atatürk'ün yenileştirme eytemlerine, devrim ve ilkelerine de karşı kişilerdir. Atatürkçülüğe karşı tutumlannı başka biçimde anlatamadıkları için Dil Kurumu'na saldırmaktadıriar. Temelde, asıl neden Atatürk ilkelerine ve çağımızın gereksinmelerine karşı olmalarıdır. Fakat sanıldığı kadar kabarık değildir sayıları." Turgut Özal da 'takunyalı kardeşler' suçlamasına şu yanıtı veriyor: "Onu İlhami Soysal yazdı ilk defa. Akşam'da yazdı. Benim için takunyalı dedi. Namaz kılıyorum diye. Takunya giyilerek apdest alınıyormuş bir zamanlar. Onun için bana takunyalı dedi. Hatta 'planlamanın koridorlarında takunya sesleri duyuluyor' diye yazdı. Böyle bir şey yoktu. Ben hiç takunya giymedim". Kahraman soruyor: "1979 seçimlerinde İzmir'den MSP Milletvekili olsaydınız daha sonra bakan oiamazdınız" Özal: "Raslantı ya gayet tabii. O bir kader çizgisidir. Bu gibi işleri kimse kontrol edemez. Bu işleri kontrol eden güçler var. Insan inanıyor nihayet", 'Yani Tann?' 'Allah tabii'... Bayan llıcak da, Kahraman'ın sorularına çok ilginç yanrtlar vermiş. Keşke bütün konuşmayı size sunabilsem! Kahraman, demokrasiden ne anladığını soruyor bayan yazara: "Demokrasi fikirlerin belirli sınırlar içerisinde serbestçe tartışılması" imiş! Kahraman: "Hem sınır, hem de serbest tartışma nasıl olur?" Bayan llıcak sözü hemen 'komünisttik'e getiriyor, Kahraman'ın yargısı şu: "Görülüyor ki demokrasiye karşı pek hoşgörülü değilsiniz. Tüm düşüncelerin serbestçe tartışılması diyorsunuz. Sonra da sınır diyorsunuz". Bayan llıcak "Hiçbir zaman terörü savunmamışımdır. Fakat şu var: Sağdaki terörün bir tepki olarak doğduğu fıkrini savundum", "1960'larda ilk silahlı eylem sağdan gelmedi mi?" Nazlı Hanım buna bir şey diyemiyor, sözü 'ideoloji'ye getiriyor, anlamsız şeyler söylüyor... Yok yok, llıcak'ın Kahraman'la konuşmasını bütünüyle okumak gerek, bir iki parça yetersiz kalacak!.. Ahmet Kahraman'ın "İşte Biz" kitabı son yılların ikjiyle okunan, hem de belgesel bir deger taşıyan yapıtlarından biridir. Nerden nereye geldiğimizi, buradan da nerelere doğru götürülmek istendiğimizi anlamamak için kör, sağır, dilsiz olmalı... istersenız kamyon g>nşt. ıslersenız lorklıtt girışlj! Tel: 147 20 06 140 68 86 tşletmede ayrıca 18 ambulans mevcuttur. Cenaze ilanlarından hizmet bedeli alınmaz, acı günlerinizi paylaşır, günün her saatinde emrinizdeyiz. İSLAM CENAZE tŞLERİ • Çok iyi Almanca bilen ağır vasıta ehliyetli şoför iş anyor. Tel: 164 99 37 OPGANİZEAS Aga Çırağı Sok Pamır Ap 7/9 D:5 Ayazpaşa, Taksım, istanbul Tel: 149 60 89 145 34 42 MALATYA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ MÜTEŞEBBÎS TEŞEKKÜL BAŞKANUĞEVDAN Malatya Organize Sanayi Bölgesi'nin Altyapı ve ldari, Sosyal Tesisler lkmal İnşaatı işi Müteahhit nam ve hesabına yaptırüacaktır. 1 Malatya Organize Sanayi Bölgesi'nin altyapı ve idari, sosyal tesisler inşaatı müteahhidin sözleşmesi feshedilmiş olup, kalan Lşler eski müteahhidin sözleşmesi gereği nam ve hesabına Müteşebbis TeşekkülUmüzce, Bayındırbk ve Iskân Bakanlığı, Karayollan ve lller Bankası'nın 1984 birim fiyat ve esas lanna göre 8/2574 sayılı Bakanlar Kunılu Kararnamesine tabi olmak kaydıyla kapalı zarf usulü ile ihale edilerek yaptınlacaktır. 2 İhale 19.10.1984 Cuma günü saat 9.3O*da SANAYl VE TİCARET BAKANLIGI'NDA toplanacak ihale koraisyonu tarafından yapılacaktır. 3 Soz konusu işin 1984 yüı birim fıyatlanna göre keşif bedeli 1.OOO.592.333 TL. olup limit içi geçici teminatı 30.017.770^ TLÎsıdır. 4 thaleye katılmak isteyen iştirakçiler, ihale dosyasını müteşebbis teşekkülümüzün Ticaret ve Sanayi Odası / Malatya adresinden 50.000: TL. karşüığında temin edebilir. 5 thaleye iştirak edeceklerde aranan şartlar ihale dosyasında bulunan teklif şartnamesinde belirtilmiştir. 6 lhaleye katılacak iştirakçilerin teklif şartnamesinde beIirtilen hususları kapsayan belgeleriyle birlikte 3. Maddede belirtilen geçici teminatlarını ve teklif mektuplannı havi müracaat dosyalannı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İhale Komisyonu Başkanhğı'na hitaben yazılacak ve dizi pusulasıru da ihtiva eden pullu dilekçe ekinde 19.10.1984 Cuma günü saat 9.00*8 kadar SANAYl VE TİCARET BAKANLIGI'NIN A. Blok 2. Kat 211 Nolu odasında toplanacak olan İhale Komisyonu Başkanhğı'na teslim etmiş olmalan gerekmektedir. 7 Projeler Ticaret ve Sanayi Odası / Malatya adresinde görülebiur. 8 Müteşebbis Teşekkülümuz, İhale Kanunu'na tabi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta, ertelemekte veya dilediğine vermekte serbesttir. NOT: thale dosyası ile ilgili olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na hiçbir başvuruda bulunulmayacaktır. (TeRa Rek: 538) MÜLKÎYEÜLER BİRÜĞt VAKFI BURSLARI Vakfımızca A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencilerinden dördüne burs verilecektir. Burs almak isteyenlerin 31 Ekim 1984 gününe kadar Konur Sokak No. l'deki Vakfımıza başvurmaları duyurulur. MÜLKtYELtLER BİRLİGt VAKH MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN MUAVİNLİĞİ GİRİŞ SEVAVI Maliye ve Gümrük Bakanhğı Hesap Uzmanlan Kunılu Başkanhğı'nca 21, 22 ve 23 Kasım 1984 günlerinde Ankara, İstanbul ve lzmir'de Hesap Uzman Muavinliği giriş sınavı açılacaktır. SINAVA KATILABtLMEK tÇİN: a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesinde yazılı niteliklere sahip olmak, b) 1.1.1984 tarihinde 35 yaşını doldurmamış bulunmak, c) Siyasal Bilgiler, Iktisat, Hukuk, Işletme, îktisadi ve ldari Büimler Fakülteleri ile bunlara denkliği Milb Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca tasdik olunan yabancı fakülte veya yüksekokullardan birini bitirmiş olmak gerekmektedir. Sınavlara giriş şartlarını ve sınav konulannı gösteren broşür, yukarıda isimleri geçen öğretim kurumlarından ve Hesap Uzmanlan Kunılu Başkanlığı ile Ankara, İstanbul ve lzmir Grup Başkanlıklanndan sağlanabilir. lsteklilerin 5 Kasım 1984 günü akşamına kadar Maliye ve Gümrük Bakanhğı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı ANKARA Adresine belgeleri ile birlikte yazılı olarak başvurmaları duyurulur. Basın: 24700 VEFAT Muzaffer ve Abdülbaki Bahçekapılı'nın sevgili oğlu, Ayipek Bahçekapılı'nın biricik eşi, Fatma, Nizamettin, Kadriye, Nezire, Nazmiye, Esat Kamil, Gülşade, Alaettin, Sebahattin, Havva Ciravoğlu, Zülfiye, Nuray, Orhan ve Sonnur'un kardeşleri HÜSEYİN BAHÇEKAPILI'yı henüz yaşamının baharındayken 9.10.1984 günü kaybettik. Cenazesi Trabzon/Maçka'da toprağa verilmiştir. AİLESİ VtDEOStNEMA • İstanbul SARAY Sineması nda oynayan BİR ZAMANLAR AMERİKA ve Ankara AKÜN Sineması nda oynayacak filmler için bedava bilet, • VİP Videonun bütün Türkiyedeki şubelerinden bir gecelik bedava video film, • Antalya Film Festivali sonuçları... • EKİM SAYISINDA TÜRKİYE DENİZCİLİK KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE DENİZCİLİK KURUMU PENDİK TERSANESİ VE AĞIR SANAYİ TESİSLERİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Dosya No: 84/107 1Tersanemiz ihtiyacı; 6 adet 160.000 kcal/h kapasiteli SICAK SU KALORİFER KAZANI, 6 adet 1020 Kg/h kapasiteli TAM OTOMATİK BRÜLÖR 12 adet SİRKÜLASYON POMPAS1 alınacaktır. 2ldari ve Teknik Şartnameler TÜRKİYE DENİZCİLİK KURUMU PENDİK TERSANESİ VE AĞIR SANAYİİ TESİSLERİ MÜDÜRLÜĞÜ Kaynarca/İSTANBUL adresinden ücret karşılığında temin edilebilir. 3Teklifler en geç 8.11.1984 günü saat 17.30'a kadar İdari Şartnamede belirtilen adrese gelmiş veya verilmış olacaktır. 4Postada vaki gecikmeler kabul edilmeyecektir. Basın: 25551 ORMAN ÜRÜNLERİ ŞANAYİİ KURUMU VEZİRKÖPRÜ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Fabrikamız anbarlannda mevcut (23) parti halinde 8861 adete denk 1 376.038 m kayın kereste, (47) parti halinde 25472 adete denk 987.561 1 m çam kereste ile (160) parti halinde 24450 adet II. sınıf yonga levha ve alan düşümlü yonga levhalar ve (43) parti halinde 9450 adete denk 126.010 m' kayın kontraplak, (16) parti halinde 2583 adete denk 37.710 m1 çam kontraplaklardan kereste ve yonga levhalann *• 25'i ile vergjleri peşin ^» 75'i banka teminat mektubu karşıhğı, kontraplaklann sadece vergileri peşin V» 100'ü limit içi banka teminat mektubu karşılığj ilk üç ayı faizsiz diğer aylar aylık ° o 4 net faizli toplam ^ 1t 12 net mektup faizli banka teminat mektubu karşılığı 6 ay vadeli satışa çıkarümıştır. Ürünlerimizden keresteler % 3 özel idare % 3 köy kalkındırma fonu hissesine, yonga levhalar ve kontraplaklar *f» 8 gider vergisine tabidir. İHALEMİZ 22.10.1984 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 14.30'da müessesemiz satış komisyonu huzurunda yapılacaktır. lhaleye ait şartname ve ebat listesi Orüs Kurumu Genel Müdürlüğü Gazi/ANKARA adresinde ve tüm Orüs Müessese Müdürlüklerinde ücretsiz olarak görulebilir. Her parti için ayn ayrı teminat yatınlması şarttır. Teminatlar ihale saatinden yanm saat evvel vezneden alınır. lhaleye iştirak etmek isteyenlerin geçici teminat makbuzlan ile birlikte satış komisyonuna müracaallan ilan olunur. Basın 25307 MÜNÜFE ve ALİ RIZA ERZADEOĞLU'nun bir oğulları oldu. Dost ve Akrabalarına müjdelerler. Akçay Edremit • Nüfus kâğıdımı yitirdim. Geçersizdir. MEHMETALt SENGÜN • Nüfus hüviyet, banka cüzdanı, motosiklet ruhsatımı kaybettim. Hükümsüzdür. SEDATKIĞILI KONKORDATO KOMİSERLİĞİNDEN DUYURU Alacaklılan ile Konkordato aktetmek isteğiyle başvuruda bulunmuş oîan ve İstanbul Eminönü Çuhacı Han 10/25 Kapalıçarşı ve İstanbul Büyükdere Cad. Gümülcineli Ap. Kat 1, Daire l'de ticaretle iştigal eden İsmet Güneşgil'in talebi, İstanbul 1. İcra Tetkik Mercii Hâkimüğinin Esas 1984/1497 ve Karar 1984/1419 sayılı karan ile kabul edilerek iki aylık mehil verilmiş ve konkordato komiseri atanmış olduğumdan, adı geçen borçludan alacaklı olan gerçek ve tüzel kişilerin bu ilanın yayını tarihinden itibaren yirmi gün içinde alacaklannı gösterir belgelerin fotokopilerini iki nüsha dilekçeye ekleyerek bizzat veya imza sirküleri veya vekaletnameleri ile birlikte mesai günlerinde saat 16.00 ile 18.00 arasında, İstanbul Kadıköy Altıyol Sevimli İşhanı Kat 5, No. 121'deki büroma müracaatla alacaklannı deftere kayıt ettirmeleri, bu müddet içinde alacaklannı yazdırmış olan alacaklılarla 2/Kasım/1984 Cuma günü saat 15.00'de İstanbul Aksaray Millet Cad. No. 8 Yenihan Kat 5, No. 502503'deki büroda alacaklılar toplantısı yapılacağı, süresi içinde alacaklannı kaydettirmiş olan alacaklıların bizzat veya yetkili vekilleri marifetiyle toplantıda hazır bulunmalan, müzakere sonunda verilecek karar a on gün içinde vaki olacak iltihaklann Kadıköy'deki büromda mesai günlerinde saat 15.00 ile 17.00 arasında kayıt edileceği, alacaklılar toplantısından on gün öncesinden itibaren mesai günlerinde saat 15.0017.00 arasında Kadıköy'deki büroma müracaatla vesaikin tetkîk olunabileceği ilan olunur. Konkordato Komiseri Av. Ali Nukan Basın: 12051 S.S. BOGAZIÇI ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN TEK KÜLTÜR HİZMETLİLERİ ARIYORUZ! Sosyal Yayınlar, evrensel kültürün temel taşlarını meydana getiren başyapıtlann yer aldığı DÜNYA KLASÎKLERİ DtZİLERÎ'nin okurlara daha elverişli koşullarla sunulabilmesi için, pazarlama bölümünde görev alacak, kültürlü, deneyimlideneyimsiz, kitapsever dostlar aramaktadır. Başvuruların şahsen yapılması rica olunur. SOSYAL YAYINLAR JJivanyolu, Klodfarer Cad. No.16, Daire 2 Istanbul Tel: 528 33 14 1 Muhtelif kesit ve gerilimlerdeki kablolar için; a) 945 adet plastik elc mufu, b) 650 adet dahili tip.ve 195 adet harici tip plastik kablo başlığ:, Genel ve Teknik Şartnamelerine göre, kapalı zarfla teklif almak suretiyle ihale yoluyla satın alınacaktır. 2 ilgili şartnameler, Meşrutiyet Cad. Asmahmescit Sok. No: 63 Tepebaşı İsıanbul adresindeki müessesemizin Makine îkmal ve Satınalma (Jrup Müdürlüğü'nden 10.000r TL. bedelle temin edilebilir. 3 Bu ihalenin geçici teminatı 2.75O.0O0r TL. dır. 4 Teklif mektupları en geç 24 Ekim 1984 günü saat 10.00'a kadar Müessese Müdürlüğümüz Muhaberat Servisine verilmiş olacak ve aynı gün alenen açılacaktır. 5 Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. 6 Müessese Müdürlüğümüz 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa tabi değildir. Basın 25483 KABLO GARNİTÜRLERİ SATIN ALINACAKTIR