Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 OCAK 1984 • • • • HABERLERİN DEVAMI « s u l ü CUMHURİYET 11 Kafaoğlu: Kararlar çok iyi ABD 'de bulunan eskı Maliye Bakanı "Bunların buyuk bır kısmını ben de tatbik ettirecektim" dedı. rasını konvertibl ilan etmek deKENAN MORTAN ğildir. Bu nedenle bir yandan 17 ANKARA Mahye eskı Ba sajılı karar buyuk olçude >enikanı Adnan Başer Kafaoglu, go den gozden geçırilmış, ancak burevım 13 aralık gunu halefı Vu nun yanında ithalatın kompozısral Ankan'a devrettıkten sonra yonu degiştirilmış. Eger ithal ser*rikara'da hıç durmadı Once bestisinde elan fon tatbik edilıkaç gun Istanbul'da oyalandı yorsa ithal libere edilmiş sayıl* e sonra da ABD'de yuksek eğı maz." tım goren oğlu Mehmet Başer FON DA KALDIRILMALI Sözun bu yennde eskı Bakan Kafaoğlu'nun yanına uçtu Kafaoğlu kendı deyimıyle "Ogun Kafaoğlu'na fonlu mallar lıstebugun gazete okumuyor, Turki sınden bazı örnekler verıyoruz ye'dekı gelışmeleri kensıni arayan Bu kez sayın Kafaoğlu ırdelemeTurk kolonisi ve Turkiye'den sınde daha ısrarlı olarak şöyle dostlarından oğreniyor." dıyor "Fon bir vergi degildir. Yani Kafaoğlu'nun halen bulundu fon tatbik edilerek Turkiye'de ğu Calıfornıa eyaletı sıcak yaz uretilen mallar için gumnık dugunlerını yaşıyor Sıs ve hava kır van orulmuş olmaz mı? Adına ne derseniz deyin burada fon fishlığınden uzak bır ortamda berrak bır havada "Hariçten" yapa kal (mali) bir araçtır. Ama kararın ilk etapta fon getirmesi norcağı ekonomık değerlendırme daha farklı olur duşuncesıyle maldir. Çunku ithalatın nasıl fikendısını aradığımızda ABD'de nanse edileceği konusu belli olyerel saat 9 30 ıdı Kafaoğlu ye madığı gibı odeme gucu halen nı kalkmış, kahvaltısını yapıyor tartıya alınmışa benzemektedir. du Eşı Seyhan Hanım telefona Bu bakımdan kademelı bir geçiş yapılacagını sanı>orum. Ancak çıktı ve sonra da Adnan Be> bağlandı Kafaoğlu'nun ılk de bu kararların gıdiş >onu serbesi piyasa ekonoraisine geçıştir." ğerlendırmest, "Bu kareriara çok Kafaoğlu'na "Eskı malı >etkılı iyi derim. Bunlar Turkıye'nin serbesl piyasa ekonomisıne geç olarak bu kararlar konusunda mesi için almssı gereken zorun bir tavsiyeniz var mı?" dıye soruyoruz lu kararlamdı." dedı "Alınan kararlann tabii seyri Daha once özal'la çeşıtlı eko vardır. Bu bakımdan şu yanı eknomık kararları kamuoyu önun sik demek doğru olmaz." de açıkça tartışmış olan KafaoğKafaoğlu daha sonra şöyle delu bır genel değerlendırmesı ıle vam ettı: banş çubuğu mu yakmak ıstıyor"Kararlar iyidir. Şimdi birindu' Bu yuzden kararlann butun ci soru Turk parasını konvertibl luğu ıçınde ayrıntısını da ele al kılarken mal hareketinin nasıl fimasını ıstedığımızde eskı bakan nanse edilecegıdir. Yani Turkıye şunları soyledı bir yandan ithalatını finanse edecek odeme kaynaklarını yaral"Kararlann rasyoneli vardır. mak zorundadır. Bunun için ihBunlann tumunu Resmı Gazete1 racatın bu yıl onemli bir sıçrama ie okuma yadıgım ıçin ayrıntı yapması gerekır. Eger ılk safhajyla büemj>onim. Ancak Turkı dan sonuç alınırsa fonların kalye'de konverübüiteye geçmek için dırılarak ithalatın tumuyle libebir adım atılmışlır. Ancak unul re edilmesı gerekır. Bu >erlı samamak gerek ki sonın Turk pa nayiye rekabet imkânı yaratacak bir kalite normu getirecektir. Kalitenin dış pazarlarda ustunluk saglayacagı açıktır. Ancak bu konuda elimizdeki hassas olçu odemeler dengesi açıgıdır. Burada dış kredılere bakılmaksı/ın dış ticaret denğesmdekı saf açıga bakmak gerekır. Bunun açılması halınde tehlike işaretı alınmış olur. Yoksa fonla kim ıthalat yapacak. bunu kim alacak turlu sorunlar, aynntı içinde bogulmak olur. Genel gidişin ithalatı nereye goturdugu ve ıhracatı nasıl motive ettiğine bakmalıyız." BtZ HAZIRLADIK Söz konusu kararları bu denlı "sıcak" karşılayan ve benımseyerek yorumlayan eskı Bakan Kafaoğlu'na haklı olarak sorulabılecek olan, "O halde 15 aylık icraatınız sırasında siz bunları neden tatbik etmediniz?" sorusunu yoneltıyoruz Kafaoğlu bu kez şöyle dıyor: "Bu kararlann bir genel sistematigi vardır. Bunları benimsemiş bir insanım. Esasen bunlann buyuk bır kısmını ben de tatbik edecektım. Ancak dovizi çok seven ınsanlar orlaya çıkınca kararları kabul ettıremedik. Mesela fon uygulamasına cevaz veren başlangıcı anayasa hazııiıgı sırasında koydurduk. Boylece fon alınmasını vergi gibı telakki etmeyen bir uygulama için hazırlık yaptık. Başka kararlarla da bu boyle oldu. Kısacası biz bu tatbikata hazırlamıştık genel duzenlemeyi.'" Kafaoğlu bu a>ın 15'mde yurdadonuyor Kendısı >mebıra>in 15'ınde 15 temmuz 1983'te Maliye Bakanı olarak göre\ı teslım almıştı Bu kez bır başka 15'te yıne görev alacak Ancak bu kez ozel sektörde ve lstanbul1 da "Nerede" dıye sorduğumuzda, "Onu artık Turkiye'de soyleyeyim. Yalnız, bankası olan Turkiye'nm dev bir muteahhitlik şırketı oldugunu soyleyebdirim." karşılığını vermekle yetmıyor. (Baştarafı 1. Sayfada) vererek, gucunu gostermıştı. Şımdı, son ıthalat ve ıhracat kararlarından sonra, holdıng sahıbı çevresme, kendı açısından haklı olarak, "bunu ancak ben yaparım" dıyor Oyle gorunuyor kı, gerçek ten de kendısı yapacak Çunku, ıthalat kararnamesınde sosyalıst ulkelerle ıthalat mutlaka "50 milyon dolariık sınırı aşan firmalara" bırakılmış durumda "Tekelleri kıracagız" dıyen Ozal hukumeti, ıthalatıhracat konusunda "tekelleşmeye" doğru tam yol ılerlemış olmuyor mu' . Söz konusu kararın ardından, başkentte yoğun bır kulıs başladı "Acaba ithalatı serbest bırakılan mallar nasıl seçildi?... Kararlar İstanbul'da hangı grupların ıstegi ıle gerçekleşti? Yoksa, ANAP'lı uzmanlar gerçekten kâgıt uzerinde bir çalışma yuruterek mi hazırladılar lıstelen?..." Ekonomık konularda en çok yoneltılensoru bugunlerde ıthalatıhracat serbestısıyle ılgılı. Turu ne olursa olsun, ANAP hukumeti tarafından alınan ya da ahnacak olan bır kararın oluşturulması gerçekten ılgınç Dıyelım kı, konu "koprunun satısı". Once Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem bır açıklama yapıyor "Kopruyu satıyonız. 15 yıl vadeli tahvil çıkartacagız" dıyor Bununla ılgılı karar, uvgulanacak uzmanların önune "pat" dıye gelıyor Uygulayacak olanların bu ışten zerre kadar haberı yok Olay, kısa bır sure tartış.jyor Bakılıyor kı, köpru ıle ılgılı tahvıllerın satışı sonucunda sadece faız yuku ıçin odenmesı gereken para 15 yıl ıçm 150 mılyar lırayı buluyor O zaman sazı Başbakan Yardımcısı yerıne, Enerjı ve Tabıı Kaynaklar Bakanı alıyor "tkiuç yıl vadeli tahvil çıkartacağız"dıyor Sonra, konu yeniden uzmanların ıncelenmesıne ahnıyor Vergılerı alalım Bır toplantıda Başbakan Ozal, "Vergiler memura maaş odemek için salınan paradan başka bir şey degildir" dıyor Oysa, Maliye ve Gumruk Bakanı "Sistemin aksayan yonlerınden birisi olarak vergi duzenlemelenm" gostererek, uzun uzun "vergi reformu" uzerinde duruyor Sonra gıdılıyor Bır yerlerde bır "vergi paketi" hazırlanıyor Günun bırınde konunun uygulayıcılarına bır telefon gelıyor "biz vergileri yeniden duzenledik. Gelin size de anlatalım." Uzmanların goruşu alınınca, "Haaaa, o zaman duzeltilmesi gereken yonler var bu pakette" denılıyor ve hazırhk yeniden başlatılıyor Bankalara dövız kurlanyla ılgılı "pencere sistemi" getınlıyor Bır yerlerde ANAP'lı bazı uzmanlar oturuyor Bır "doviz kuru paketi" hazırlıyor Uygulayıcıların bundan haberı yok Sıstem kuruluyor, karar ahnıyor, sonra da uygulayacak olanlar çağnlarak, "Şunun altına bir imza atarsanız, yannki Resmi Gazete'ye yetişir" denılıyor Ama bu kez bankalar kararı nasıl uygulayacaklannı bılemıyorlar ve bakan peşınde koşuyorlar Sıraladığımız örnekler, aslında sadece ekonomık konularla sınır lı Başka turlusu de zaten olamaz Çunku, Özal hukumeti şu ana dek ekonomık konulann dışında karar almış değıl. Ama, yöntemlen ılgınç Çok dar bır grup, bır yerlerde oturuyor ve bır paket hazırlıyor Uygulayacak olanların bunlardan haberı >ok Hatta bakanlar bıle son anda şöyle bır öğrenıp, ımza gerekıyorsa, ımzalarını atıyorlar ve ış bıtıyor Belkı pratık ve kolay bır çozum, ama uçbeş kışıyle devlet yönetmek ve ışı çok dar bır çerçevede yurutmek, "sorumluluğun bir butun olması açısından" ılerıde sakıncalar doğurabılır mı' Hem alınan kararlarda, hem de bazı atamalarda Özal hukumetının ızledığı yontem Cumhurbaşkanlığı'nın dıkkatını çekmış olmalı kı, Cumhurbaşkanı Evren bırcok konuyla "yakından ve doğrudan" ılgılenıyor Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterlığı'nde uzmanlardan oluşan bır kadro var Hukumetın teknık kararları buyuk olçude bu uzman ekıbın suzgecınden geçmeden Cumhurbaşkanı ımzasını atmıyor Cumhurbaşkanı ANAP'ın ızledığı karar oluşturma surecı ve yöntemıne acaba tepkı mı göstenyor' Benzer tepkı acaba burokratık kademelerde de kendısını gosterıyor mu' Ikı lstanbul telefonu, uç uzmanın duşuncesıvle oluşturulan kararlar "hukumet içinde bir azınlıga" aşırı bır sorumluluk yuklemıyor mu' Tabıı, başta Başbakan Ozal olmak uzere Dışişleri Bakanı Halefoğlu ANAP'a üye oldu ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Dışışlen Bakanı Vahit Halefoğlu, Başbakan Turgut Ozal'ın da katıldığı bır törenle dun Anavatan Partısı'ne uye oldu Halefoğlu'nun ANAP'a uye oluşu ıçin partı genel merkezinde duzenlenen torene Devlet Bakanları Kâzım Oksay ve Mesut Yılmaz da katıldı. Saat 11 00'de yapılan torende Halefoğlu'nun ANAP'a gırış beyannamesını Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Turgut Ozal, lstanbul mılletvekılı ve partı kurucusu Leyla Yeniay Koseoğlu, Genel Başkan Yardımcılan Mehmet Keçeciler ve Halil Şıvgın ımzaladılar Beyannamenın ımzalanmasından sonra Ozal, "Ne kadar aidat kesecegiz" deyınce bır partılı, "Doviz olarak keselim" diye soze kanştı Leyla Yeniay Köseoğlu da bır yıllık 12 bın lıra aıdat kesılmesı gerektığını soyledı ve bu doğrultuda ışlem yapıldı Daha sonra Ozal kısa bır konuşma yaptı Özal, şunları soyledı "Vahit bejı eskiden beri tanıyorum. Ozellikle 1980 sonrasında Almanya'ya gıdışımızde kendisıni daha yakından tanıma fırsatını buldum. Kendisi zaten hukumetımızdedır. Ama partımizde de gormekten fevkalade bahtiyarız. Bize guç ve kuvvet verecek, tabıi ozellikle Hatay'da. Bu bakımdan fevkalade bahtiyanz. Hayırlı, ugurlu olmasını temenni ederim " UGUR MUMCU GOZLEM DYP: (Baştarafı 1. Sayfada) Ozal millet önünde olmamız murnkun degil. Bızden gelmiş degıller. Halkın seçtigi, sevdiği kımselerin gelmesidir onemli olan. Ona biz vesiJe olmak mecburiyetindeviz. Hatta şunu açıkça ifade edivorum falanca fılanca seçime girecek diye bekleyemeyız. Halkın ızdırabını bır an once dindirmek mecburiyetindeyız. Onu da yapanz. Çunku efendim şu girecekmiş bu girecekmiş, ondan sonra da falanea var, o da gelecek diye bir a> daha bekleyecegiz. Ondan sonra da fılanca var, o da gelecek diye bir ay daha bekleyecegiz. Ondan sonra da filanca var, iki a> daha bekkyelım. Bu bizim hesabımız degil. Daha evvel duşunselerdi. Ağustos a>ınıo sonundan itibaren kongrelerinı yapsalardı. Şımdıye kadar girmelerine engel hıçbır hadise kalmazdı. Bız girmesinler diye kanun çıkarmadık ki. Oyle bir şey de duşunmuyoruz." SODEP Genel Başkanı Inönu'nun yerel seçımlerle ılgılı dunku açıklaması aynen şöyle "Sayın Başbakanın yerel seçiraler hakkındaki çelişkili konuşmalan karşısıuda SODEP olarak gornşumuzu bir daha açıkça beiirtmek istiyonım. Anayasa'ya gore yerel seçimlere katılraa hakkı butun >asal partilere eşit şartlarla tanınmalıdır. Seçım yasasındakı hukumler, bu yolda yorumlanmalıdır Bu şimdi kurmaya çalıştığırnız demokrasinin gereği oldugu gıbi ulkede barış içinde. huzur ıçinde kalkınma ısteyen milletimizin de onde gelen ısteğıdir. Bır parti lıdennden başka bir partiye jardım etmesi, normal şarllarda beklenemez. Fakat bir Başbakanın ozellikle bugunku şartlarda, butun partilere eşit haklar sağlaması ihmal edemeyecegi bir görevidir. Sayın Ozal'ı Başbakan olarak gorevini yapmaya, kuruluşunu ve orgutlenmesini tamamlamış butun yasal partilenn kalılabileceği bir tarihte seçimlerin yapılacağını gecıkmeden ilan etmeye davet edivoruz. Demokrasimizd yeniden bunalımlara sunıkkmeden geliştırecek ve sağlamlaştıracak olan davranış, ancak bud»r." DYP Genel Başkanı Yıldırım Avcı'nın konuya ılışkın açıklaması ıse şöyle "Sayın hukumet başkanının mahalli seçimlerie iigili beyanatı her yonu>le tepeden tırnaga birtakım talıhsızliklerle doludur. Gerçekte bunun fazla yadırganmayacak bir husus olduğu zaman içerisinde anlaşüacakbr. Çunku Sayın Ozal, açıkça gorulmektedir ki, birtakım yasakların doğurduğu tesadufler iktidannı yine birtakım yasakların arkasına girerek surdurme endişesi içerisıne girmiştir. Ama biraz erken girmiştir. (Yalnız Anavatan'ın degil butun memleketin hukumeti olacağız.) sozlerinin daha akisleri kulaklarda silinmeden devlet gucunun suiıstımalıne tevessul eden tutumlar içerisine girmiştir. Şoy• Ist 10 Aslıye Hukuk Hakımlığının 983/485705 sayılı karan ıle Hatıce Koltaş olan ısmım Yucel Hatıce Koltaş olarak değıştınlmıştır. YÜCEL HA TtCE KOLTAŞ • tETT kartımı kaybettım Hukümsuzdur NABİÖZTÜRK le ki, evvela Sayın Başbakan kanunları bilmemektedir. Sıjasi Partiler Kanunu'nun geçici 5. maddesinin (b) bendi TBMM'nin Başkanlık Dıvanı oluşuncaya kadar siyası partilerin il, ilçe ve buyuk kongrelerinin yapılmayacagına amirdir. Başkanlık Divanı ise, 7 aralıkta oluşmuştur. (7 agustostan beri neredeydiler) dıyen bir Sayın Başbakanın herhangi bir vatandaşın bile bilmemesinin mazeret olmadıgı kanunları bilmemesi gerçekten talihsizliktir. tkincisi, kendisinden istenen bir başka partiye yardım degil. hukuku ve kanunlan çiğneyen biriakım yanlış ve maksatlı yonımlann arkasına gızlenmemesidır. Kendisinden istenen Anayasa'nın eşıtlik ilkesını çıgnememesi ve eline geçırdıgı bır gucu buna alet etmemesidir. Eğer Turkiye bir hukuk devleti ise, Anayasa'nın eşitlik hukmu geçeriidir. Eger Turkıye bir hukuk devleti degilse onu hukuk devleti yapma hakkı meşruiyet kazanır. Hukuka ve kanunlara aykın birtakım yasaklaria Yuksek Seçim Kunılu tarafından bazı partilerin seçime sokulmaması neticesi iktidan ele geçiren Sayın Ozal, gerçekten mucizeter yarattığına ınanmakta ise, bunun millet onundeki besaptaşmasından da kaçınmamalıdır." TUNÇ: TAVJZ VERMEYİZ Demokratik Sol Parti'nın kuruluş çalışmalannı yıirutenlerden Halil Tunç, ANKA muhabınnın sorusu uzerıne, "Biz saptadıgımız ilkeler doğrultusunda, tabandan tavana dogru kuruluşumuzu surduruyonız. Orgutlenmemizi de bu ilkeler doğrultusunda yapacağız. Partiler için onemli olan yerel seçimlere katılmak amacıyla gerek kadro ve gerekse orgutlenme açısından bu saptamış oldugumuz ilkelerden taviz vermeyiz, bu ilkelerden vazgeçmemek lazımdır" dedı Tunç, "birleşme" konusundakı bır soruyu yanıtlarken de, şöyle konuştu"Sol, sahipsiz bırakılmıştır. Solun beklentilerine, isteklerine cevap veren parti, sol hareketin temsilcisi olur ve birleşme de o zaman gundeme gelir, gerçekleşir. Bunun yanında solun beklentilerine ancak, bu beklentileri, sonınlan yaşamış kımseier sahıp çıkar, savunur ve cevap verir." RP: KOZ OLARAK KULLANILIYOR Refah Partısı Genel Başkanı Ahmet Tekdal, "Parlamentodaki partilerden istenen, bir yardım değil, demokrasinin tam işlerligi için engel teşkil etmemektir" dedı. Tekdal yaptığı açıklamada, partılenn bırbınne yardımın söz konusu olamayacağun ifade ederek, Başbakan Ozal'dan yardım ısterrunde bulunan parti olduğunu sanmadıklarım soyledı Tekdal, "Acaba, kongrelerinı' yapsalardı, diyen partilenn kendi kongresini yapıp \apmadığı sorulmaz mı? Parlamentoda bulunması sebebıyle kongre yapma şartına tabı olmayan partilenn, bu avantajı koz olarak kullanmaları demokrasiye baglılıgın icaplarından mıdır?" dıyc sordu. OZAL: TEŞKİLAT İSTİYOR Başbakan Turgut Ozal, dun sabah ANAP Genel Merkezı'nde Dışışlen Bakanı Vahit Halefoğlu'nun ANAP'a uye olmasından sonra Parti Genel Başkan Yardımcılan ve Merkez Karar ve Yonetım Kurulu jonetıcılerınden bazıları ıle yarım saat kadar görüştu özal, göruşmeden çıkarken, gazetecılerın yerel seçimlere ılışkın sorulannı yanıtladı. Özal'a yöneltılen sonılar ve yanıtlar şöyle Sonı Yerel seçimlerin tarihi konusunda parti teşkilatınızın g^oruşu nedir? Ozal Teşkılatımız mahalli seçimlerin erkene alınmasını ıstıyor Sonı Teşkilatınız seçim tarihi olarak hangi gonışu belirtiyor. Ozal Erkene alınsın, dıyor O kadar Soru Teşkilatınız parlamento dışında kalan partilenn seçime katılmaları için ne diyor? Ozal Onu söyledım Hıçbır sıyası rakıp dığennı rakıp ıster mı, sız durup dururken kendı kendinıze rakıp çıkarır mısınız'1 Aynı şeyı ben sızde de göruyorum. Fotoğraf çekerken bırbırınızın önune geçıyorsunuz Aldığınız bır haben bırbınnıze venyor musunuz, saklıyorsunuz. Edınılen bılgıye göre, Başbakan Ozal, yerel seçimlerin tarıhj, tum partılenn katılmaları konulannda parti ve hukumet ıçersınde göruş alışverışınde bulunuyor öncekı gun yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında da yerel seçimlerin tarihi ve tum partılerin katılmaları konusundakı görüşler ele alındı Yerel seçimlerin erkene alınmasına ılışkın goruş belırgın olarak ortaya çıktı Ancak, tum partılenn katılmaları konusunda kesın tavır halen belırgınleşmedı Özal, yerel seçımler konusunda partısının grup toplantısında da yerel seçımlere ılışkın duşuncelerı aldı ve ayrıca Genel Merkez aracılığıyla teşkılâtın göruşlerı de kendısıne aktarıldı. Or.cekı gun yapılan grup toplantısında bır konuşma yaparak seçmenlerden edındığı ızlenımlerı aktaran Ankara milletvekılı İsmail Sanıhan, özetle şu göruşlerı savundu "Mahalli seçim tarihi erkene alınmalıdır. Obur partilerin de mahalli seçimlere kablmalan konusuna gelince şu soruyu Sormakta yarar var: Bu partiler mahalli seçimlerin yapılış tarihini aşağı vukan bıliyoıiardı. O halde neden ellerini çabuk tutup, kongrelennı yapmadılar. Kendileri kongrelerinı vapıp, mahalli seçimlere hazırlanmadılarsa, bız neden onlara yardım edelim." Grup toplantısında seçmenlerın göruşlerını aktaran Çankırı mılletvekılı Saffet Sakarya da, seçımlenn mumkun olan en erken tanhte yapılması gerektığını savundu Sakarya, seçmenlenn AnavatanPartısı'ne olan ılgılennın azalmadığını \e yerel seçimlerin hemen yapılması durumunda çok ıyı sonuç alacaklannı kaydettı. Genel merkez yonetıcılerının yaptıkları nabız >oklamalarında parti teşkılâtının bır bölumunun parlamento dışındakı obur partılenn yerel seçimlere katılmamaları goruşunu savundukları anlaşıldı Genel Merkez yonetıcılerı bu konuda aldıklan sonuçları Başbakan OzaPa ılettıler Yerel seçımlerın tanhı ve dığer partılenn katılmaları konusundakı ANAP tavrının "Özal'ın kafasında" netleştığı behmlıyor Ancak, Ozal'ın kendı goruşunu açıklamadan once parti ve hukumet ıçerısınde bu konunun tartışılmasında yarar gorduğu ifade edılıyor Bakırköy Kimsesizler Yurdu'nda 207 çocuk zehirlendi tstanbul Haber Servisi Bakırkoy Kımsesız Çocuklar Bakım Yurdu'nda dun 207 çocuk oğle yemeğınden zehirlendi 350 mevcutlu Bakım Yurdundakı zehırlenme olayı çocuklarda akşam uzerı, kusma, bulantı ve dalgınlık gibı belırtılerın görulmesı sonucu fark edıldı Bunun üzerıne çocuklar hemen Çapa, Cerrahpaşa, Hasekı ve Şışlı Etfal hastanelenne kaldırıldılar. Çocuklann bır bölumu ılk mudahaleden sonra yurda gerı gönderılırken dığerlerı de tedavı altına alındı 06 yaş arasındakı çocuklann kaldığı yurtta dun öğle yemeğı olarak bır super market tarafından bağışlanan hındı etı, pılav ve çorba verıldığı belırlendı Yurt ılgılılen zehırlenmeye yol açan yemeğın tahlılden sonra saptanacağını, zehırlenenlerın 456 yaş grubundakıler olduğunu söyledıler Dışsatımcılar atağa (Baştarafı 1. Sayfada) rumda dışsatımcılar ılk uç ayda ne kadar fazla mal satarlarsa, eskı teşvıklerden o kadar fazla yararlanabılecek Bu nedenle bır çok dışsatımcı fırma nısanda hatta mayısta sevkedebıleceğı bazı malları, mart ayı sona ermeden yurt dışına yollamanın >olunu bulacak (2) Avrupa Ekonomık Topluluğu da bu arada yenı yıl geldığı ıçin dışalım kotalarını yeniden serbest bırakmış bulunuyor Şımdı AET'ye mal satan dışsatımcılarımız arasında da kıyasıyabıryanş başladı Herkes malını bır an once AET'ye gönderıp, kotalar kapanmadan mumkun olan en fazla dışsatımı yapmak ıstıyor Geçen yıl lngıltere'nın TShırtte temmuzda, pamuk ıplığınde ıse ağustosta kotaları kapattığını hatırlatan dışsatımcılar, "meslektaşlanmız arasında bu yarış surerse, korkarız AET bu yıl bu kotalan daha da erken aylarda kapatacaktır," dıyorlar Bu çaba, bugunlerde bu>uğuyle, kuçuğuyle, orta çaplısıyla hemen tum dışsatımcı firmalarda göze çarpıyor Bunun dışında bır de sadece buyuklerde dıkkatı çeken bır hazırhk var Bugune dek sadece "mal satan şirket" durumunda olan çoğu buyuk dışsatımcı sermaye şırketlerı şımdı fırma bunyesınde dışahm departmanlarını da oluşturma>a başlamış bulunuyorlar, yanı kendı deyımlerıyle hem mal alan, hem de satan gerçek bır "trading firm" (tıcaret şırketı) olmaya hazırlanıyorlar Bu pazarlığı yaparken bır yandan da dışsatım hedeflerını yenı kararlara gore revıze edıp arttırıyoriar • 1983'te 300 milyon dolariık dışsatım yapan ulkemızın en buyuk dışsatımcı sermaye şırketı ENKA, 1984 ıçm saptadığı 360 milyon dolariık hedefi son ka rarların ardından 400 milyon dolara yukselttı • Koç Holdıng'ın dışsatımcı sermaye şırketı 1983'u 180 milyon dolarla kapatmıştı ve 1984 ıçin yenı bır artış ongormeden hedefinı yıne 180 milyon dolar olarak saptamıştı Ama son kararlann ardından bu hedefi 200 mılyon dolara yukselttı • Çukurova Dış Tıcaret 1983 toplam dışsatım rakamını henüz açıklamadı, ama yenı kararlar çerçevesınde 1984 hedeflerınde >uzde 30'luk bır artış ongorduklerını bıldırdi • Iş Bankası'nın dış tıcaret şırketı MEPA 1983'te 120 milyon dolariık dışsatım yaptıktan sonra 1984 ıçin 180 milyon dolariık bır hedef belırlemıştı Son kararlann ardından bu hedefi 200 mılvon dolara yukselttı En genel çızgılerıyle dışsatımcılarımız bır beklentı, bır hazırhk surecı ıçınde Kımı dışalım departmanlarını kuruyor, kımı yabancı bankalardan kredı sağlamava çalışıyor, kımı buyuk dışsatımcı firmalann kârlılığının artacağı varsavımıyla ABD, Japonya gibı çok uzak bolgelerde burolar kurmaya hazırlanıyor. Bu arada ilk üç aydan sonra vergi ıadelerının duşuruleceğı de kımseyı pek üzmuyor Çoğu "Ozal hukumeti, nasıl olsa gerçekçi kur uygular. Liranın degeri gunu gunune doviz kurlanna yansılıldıktan sonra vergi iadesının azalmasından dogacak kaybı, kuriardan karşılanz" dıyorlar (Baştarafı 1. Sayfada) kurunda da >uzde 8 3 ıdı Pekı neden boyle olmuş, bankalar kendılerıne bırakılan marjı sonuna kadar kulianarak, Merkez Bankası'nın kendı açıkladığı kurlarla gerçekleştırdığı devaluasyonu daha buyuk oranlı bır devalüasyona dönuşturecek bır davranış ıçıne gırmışlerdı? Bu sorunun cevabı aslında hıç de karmaşiK değıldı ve 29 aralık kararlarının mantığı ıçınde gızlıydı. Dolar arz ve talep koşulları ıçınde enşmesı gereken değere enşene dek bankalar örtülu bır hızlandınlmış devalüasyona aracılık edeceklerdı Rekabet ortammda bır banka yuzde 6'lık lımıtı sonuna kadar kulianarak ışlem yaparken, bır dığerının bunun altında kalması bugunku koşullarda çok zor görunüyordu Nıtekım tum buyuk bankalann doviz satış kurlarını dun yeniden ust lımıte dayamak gereğını duymaları ıkı gun once Merkez Ban kası'nca bankalara yapılan "ust limitin altında kalma" telkınının geçersız kaldığını gösterıyordu Gorunen o kı, ancak Turk Lırası dolar karşısında arz ve talep koşullannca belırlenen, bır noktada gerçekçı bır değere kavuştuktan sonra bankalar Merkez Bankası "esas kuru"nun yuzde 6 altında, ya da ustündekı sınırlar ıçınde kalan hareket alanlarını daha anlamlı bıçımde kullanmaya başlayacaklar. Lıra uzerındekı baskı surdukçe ve Tahtakale fıyatıyla banka fıyatı arasındakı fark tamamen kapanmadıkça bugunkune benzer bır uygulama surecek. Bugun gundemde olan hı dandırılmış devaluasyon surecının hangı noktada yavaşlama surecıne gıreceğını ıse bugunden kestırmek çok zor. Ancak enflasyon, ıhracat, ışçı dovuı ve dış kredı alanındakı gelışmelerın bu konuda belırleyıcı olacağı söylenebılır (Baştarafı 1. Sayfada) Ozal'ın yerel seçımlerı mayıs ayına alarak, genel seçım dışında bır de yerel secımı bu uç partı arasında yaptırmayı planlaması, 6 Kasım'da ANAP ıçm kullanılan oyların bırkısmının zamanla başka partilere kayacağından suphe etmekte oldugunu gostermektedır Gerçekten ANAP ıçin kullanılan bır kısım oylar geçıcı, ödunc ve yapay oylardır ANAP'a verılen oyların bır kısmı MDP'nın kuruluş amacına, bır kısmı solda etkılı bır ıktıdar seceneğının bulunmamasına.bır kısmı da seçım arıfesındekı sıyasal gelışrnelere tepkı olarak kullanılmıstır Bunu herkes bılıyor ANAP ıçm kullanılan oyların arasında sosyalıst, sosyal demokrat ve Marksıst oylar bıle vardır Bu oyların yapılacak ılk secımlerde gerı gıtmesı buyuk olasılıktır ANAP Hükumetı'nın ılk ıktıdar yılının sonunda oldukça yıpranacağını şımdıden kestırmek guç değıldır Sayın Özal da bunu bıldığı ıçin yerel seçımlerı bır an önceye almayı planlamaktadır Olağanustu donemlerden olağan donemlere gecıhrken saşırtıcı olaylara tanık olunur Omeğın, olağanustu donemın bıtımıne yakın buyuk umutlarta kurulan partiler, bır sonrakı secımlerde sılınırler 27 Mayıs Ihtılalı'nden sonra kurulan YTP boyle olmadı m ı ' 12 Eylül sonrası kurulan MDP 6 Kasım'da buyuk bır yenılgıye uğramadı m ı 9 27 Mayıs Ihtılalı'nden sonra sağ kesımdekı AP, YTP, CKMP gibı partiler, zamanla yenı oluşumlar ıçınde çalkalanma geçırdıler, sonuç olarak AP, ötekı ıkı partıyı erıtıp, yok ettı Daha sonra sağ kesımde, Mıllı Nızam, daha sonra Sayın Özal'ın da bır zamanlar adayı olduğu MSP ve MHP'nın doğumuna tanık olundu 12 Mart oncesı ve sonrasındakı fırtınalar sırasında AP ıçınden DP çıktı, daha sonra o da sılınıp, gıttı Sol kesımı ıpotek altında tutan CHP ıcındekı kaynaşma, önce Guven Partısı'nın.daha sonra Kemal Satır grubunun ayrılmasına yol açtı 1961 yılından sonra kurulan sosyalıst eğılımlı TIP, 1968 yılından sonra geçırdıgı çalkantıya dayanamadı, once, AP ve CHP seçım sıstemını değıştırerek, sosyalıst partilere parlamento kapısını kapattılar, daha sonra sosyalıst sol ıçınde bınbır turlü eğılım, fraksıyon ve gruplar doğdu 1973 ve 1974 seçımlennde de CHP, sol oyların hemen hemen hepsını toplayarak ıktıdar seçeneğı olmayı başardı 1961 seçımlerınden 11 eylul 1980 gunune kadar geçen surenın ıçınde kurulan ve guçlenen partılerle, erıyıp yok olan partılenn oykulerıne rastlanmaktadır Bunlar, herkes ıçin ders olmalıdır Butun bu deneylerı yaşadıktan sonra, seçimlere katılmalanna ızın venlen partıvektşıler arasındakı seçımın "mıllı ırade" adı verılen seçmen çoğunluğunun tartışılmaz ve değıştınlmez sonuçları oldugunu soylemek demokrasıyı yalnızca bır parmak hesabına ındırgemek demektır Seçım arıtmetığının seçmenın gerçek eğılımlerını yansıtıp yansıtmadığını anlamak ıçin olağan donemın seçım sonuçlarını beklemek gerekır Ozal, yerel seçım tarıhını one alarak, olağanustu donemın koşullarını olağan döneme de yansıtmak ıstemektedır "Halep oradaysa, arşın buradadır" Yerel seçımler onumuzdekı sonbaharda yapılırsa, halk, Ozal ıktıdarını da kurulan ve kurulacak partılerı de tanır ve seçımını ona gore yapar Ve ancak o zaman seçmenın sosyolojık tabanı seçım arıtmetığıne yansımış olur Hem Özal'ın yıtınlecek zamanı yok, uygulasın programını, halk, bu programın ılk sonuçlarını görsun "orta dırek" neyın ne oldugunu anlasın Seçime nıçın hemen zaman.ayırıyor'' Dun bır, bugun ıkı Bu ne acele? Kıyaslamalı hava durumu Adana Ankara Diyarbakır Erzurum tstanbul tzjmir Samsun Trabzon Ocak ayı ortalama sıcaklığı 9 0 2 S 5 9 7 7 Kaydedilen en yuksek sıcaklık 22 16 17 8 20 21 23 26 Kaydedilen en duşuk sıcaklık 8 25 24 30 14 8 8 7 Dunku sıcaklık 18 2 11 5 13 15 18 12 Doların 36 bin eski (Baştarafı 1. Sayfada) çı belgesı alanlann artışında toplumdakı tuccar olma gudulerının gelışmesının de rolu oldugunu söyluyorlar Aynca, tıcaret yapanlar, ışyen sahıplerı çeşıtlı psıkolojık etkenlerle ıhracatçı belgesı sahıbı olmak ıstıyorlar Bu belgeye sahıp olmak, tabelasına ıhracatçı sözcuğunu yazdırmak, kışılere hıçbır yukumluluk getırmıyor Son yıllarda peşpeşe yapılan düzenlemelerle ıhracatçı belgesı almanın çok kolay hale getırılmesı sonucu esnaf ve tıcaret odalanna kayıtlı serbest meslek sahıplerı ıhracatçı belgesı alarak çevrelerıne "ihracatçı" olduklarını ilan edıyorlar Başbakanhk yetkıhlerı ıhracat belgesı çıkaranların ıhracat yapıp yapmadığını ızlemeye gerek bulunmadığını, ayrıca bunun anlamsız olacağını belırtıyorlar "Şoyle ki" dıyorlar, "Nasıl şofor ehliyetnamesi almak için başvuranlara, araban var mı, şoforluk yapacak mısın diye sormak uygun kaçmazsa, ihracatçı belgesi alanlara da dışarıya mal satacak mısın demek anlamsız olur.'1 Ihracat yapmak ıçin ıhracat belgesı sahıbı olmak şart, ama ıhracatçı belgesı sahıbı olmak ıçin ıhracat zorunlu değıl Son duzenlemelerle Hazıne ve Dış Tıcaret Musteşarlığı'na baş vurup ıhracatçı olmak, devlet hastanesınde çıçek aşısı olmaktan daha kolay Ihracat belgesı almak ıçin 5 Iıralık pulla bır dılekçe yazıp ımzalamak yetıyor Buna, bağlı olduğunuz Tıcaret Odası'ndan aldığınız form ıle adınızın kayıtlı olduğu tıcaret sıcılı gazetesını ekleyerek ıkı saat ıçınde "esnaf" olarak gırdığınız kapıdan "ihracatçı" olarak çıkıyorsunuz Bundan sonrası sıze kalmış Belgeyı çerçeveletıp duvara astırmak, ılk matbaava gıdıp kartvızıt bastırıp ısmınızın altına ıhracatçı yazdırmak Daha sonrası Allah kerım Gunun bırınde uygun bır mal bulup ıhraç edersenız ne âlâ eğer bunu yapamazsanız uzulmeyın, Turkıye'yı tıcaret ıstatıstıklerınde dunyada en çok ıhracatçısı bulunan ulke vapmış olmak da azımsanacak bır sevap değıl . Her yerî sis bastı (Baştarafı 1. Sayfada) kardı Sıcaklık artışıyla bırhkte bırcok yorede yoğun sıs göruldu Iç Anadolu'da sıs gun boyunca kalkmadı ve zaman zaman sokaktakı ınsanların bırkaç metre otesını göremeyeceklerı olçude yoğunlaştı. Marmara bolgesı de sısten bır haylı etkılendı Başkentte, öğrencılerın okullara gıdış gelışlerınde traflk kazaları olabıleceğı gerekçesıyle Sanayici (Baştarafı 1. Sayfada) na önculuk etmış, aldığı ıkı patentten bırını de ABD'nın Chrysler firmasma satmıştı Buna karşın "Sanayinin kayıtsız şartsız korunmasına" karşı oldugunu söyluyordu: "Muayyen bir oranda elbette sanayiciyi koruyacagız. Dışardaki fiyala gore yuzde 2025 oranında koruruz. Ama bu marjını veriyorsanız ve kendisini toparlayamıyorsa o sanayi sanayi degildir. Yerli sanayii iyi koruyacak bir olçu vardır. Yerii sanayii koruyacagım diye ithalat ile yeriisi arasında yuzde 100'luk bir fark bırakıyorsanız ve Bakanlık buna izin veriyorsa devlet gorevini yapmıyor demektir." Aral, dığer >andan sanayıcıye yardımcı olunacağını da belırtıvordu Bakan, kararlann hızla alınışını şoyle anlattı "Biz bir anda kimsenin tahayyul edemeyecegı bıçımde bıkınıyle karşılarına çıktık. Herkes once ceket sonra pantolonlarımızı çıkaracagımızı beklerken, bizi bikinileriyle karşılannda buldular." Bu durumda "Bikiniyle uşumek" soz konusu değıldı Çunku Aral, "Odanın hararetini ayariadık. tthalat demoklesin kılıcı gibi sanayicınin başında durmalı ki tuttugunuz kapı kolu elinizde kalmasın. Zorda kalınırsa aynı uygulama gıda maddeleri için de yapılır" dıvordu Aral, "Bikini ithal edilmesinın duşunulmedigini. ama isleyenin Kaşkaval pevnirı vı>ebilecegıni" belırterek şo>le konuştu "Versin vergisini konut fonuna, ben oradan para alayım o da peynirinı afiyetle yesin. Alan memnun, satan memnun, devlet de arada geçiniyorsa neden olmasın." Valı Mustafa Gonul ılk ve orta derecelı okulları once bır gunlüğune tatıl ettı, sonra tatılı bır gun uzattı ve eğer sıs kalkmazsa daha da uzatabıleceğını açıkladı Yarın ıçin hava raporu alındıktan sonra karar verılecek Yoğun »ıs, Ankaratstanbul karayolunun bır sure kapanmasına yol açtı Göruş uzaklığının yolun bırcok yerınde sıfıra duşmesı sonucu, başkent ıle Istanbul arasındakı ulaşım dun geceyarısından başlavarak kesıldı Sabah 08 15 sularında yol kontrollu olarak trafığe açıldı AnkaraKonva, AfyonKonya, AfyonKutahya karayollarında da sıs >uzunden ulaşım aksadı AnkaraKonya ve AnkaraEskışehır karavollarında buzlanma, trafik akışının zaman zakesılmesıne neden oldu BAŞKENTTE Ankara'da sısın çok bovutlu bır ola> halınde yaşanmasının nedenlerını Devlet Meteorolojı Işlerı Genel Mudurluğu Hava Tahmınler Daıresı Başkanı Taskın Tuna şöyle açıkladı "Dort neden var: Bmncısı, Turkiye, ozellikle de Anadolu platosu uzerindeki yuksek basınç merkezi. tkıncısı, ruzgârın yok denecek olçude hafif olması. Uçuncusu havanın ust duzeylerde daha sıcak, aşagılarda daha soğuk oluşu. Ankara'nın bın metre kadar uzerinde oldukça sıcak bır hava var şu anda. Dorduncu neden, nısbi rutubet. Şu anda rutubet oranı yuzde 95 dolavında." Taşkm Tuna, bu dort nedenın bırleşmesının bu olçude voğun bır sıs olayına vol açtığını, sısın yarın akşam saatlerınde azalmasını bekledıklerını, öburgun kalkmasının "garanti" oldugunu bıldırdı UÇAK SEFERLERI Ankara Esenboğa Havalımanıyla bağlantılı hıçbır ıç ve dış uçak seferı öncekı sabahtan bu yana yapılamadı Seferler, "sis açılıncaya kadar" kaydıyla ıptal edıldı Sısın dağılmaya başlamasıyla, Esenboğa'da once kalkışlara ızın verılmeye başlanacağı, göruş uzaklığı 800 metreye ulaştıktan sonra ınış ıznı verılebıleceğı yetkılılerce belırtıldı Dun saat 11 00 sularında Esenboğa'da goruş uzaklığı 8090 metre dolayındavdı Sağhk hizmetleri sosynlleştirildi ANKARA, (ANKA) Sağlık hızmetlennın sosyalleştırılmesıne ılışkın 224 sayılı yasa uyannca, tum yurtta sosyalızasvon 'iygulamasına fiılen başlandı Sosyalızasyon uygulamasıııııı ılk etabında ana çocuk sağhğı merkezlerı ve Hukumet Tabıplıklerı kaldınldı Sağlık ocaklan uygulamasına geçıldı Yenı kurulacak olan sağlık ocakları kendı bınalarında ya da eskı ana çocuk sağhğı bınalannda hızmet verecek.