14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 EYLÜL 1983 HABERLER CUMHURİYET/7 n çok matemaük, elektronik* fisik gibi fen kitaplartm var. En'çok sevaiğim konulardan biri tarihtir. Hikâyeler şeklinde yazan bir ynzar var, Cemal Kutav. Bütün kitapları var hende. Roman da çok okudum vaktiyle. Şimdi arasıra okursam RedKit, Teksas, TomMiks, Zagor gibi eğlenceli resinıli romanlar okurum. Sunalp'in "Ciddi rakibimiz yok" sözüne yanıtlar Calp: Ya sabır çekiyorum Ozal: Polemiğe girmem Haber Merkezi MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp'in "New York Times" gazetesine verdiği demeçte "Ciddi bir rakibimiz yok. Sefimieri kazanıp, iktidar olacağız" şeklindeki sözleri yankı uyandırdı. HP Genel Başkanı Necdet Calp, "Y'onım yok, ya sabır çekiyorum" dedi. Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgnt Özal, "Her rakibi ciddi gördıiklerini, kimseyi küçürasemediklerini" söyledi. Calp Kayseri'de, Sunalp'ın bu konudaki demecini hatırlatan THA muhabirine şunlan söyledi: "Yorum yok, sormayın çocuklar, dilimin ucuna kadar geliyor ama ya sabır çekiyorum. Bir gttn onun cevabı da verilir." ÖZAL'IN SÖZLERt Turgut özal, "Cumhnriyet" muhabirinin sorusu üzerine Sunalp'in demecine karşılık olarak "Prensip itibari ile ber rakibi ciddi görüriif, kimseyi küçürasemeyiz" dedi. tstanbul'da seçim bölgesi Fatih, Eyüp ve Zeytinburnu ilçe örgütlerini ziyaret eden özal, MDP Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz HocaoglıTnun dun Adana'da duzenledıgı basın toplantısında hakkında söyledikleri için de "Sonucu seçimler gösterir. Önce seçimleri göreJim." karşılığını verdi. özal, basın mensuplannın Sunalp'in demeci ile ilgiü ısrarlı soruları üzerine şöyle konuştu: "Hiçbir polemiğe girmem. Birisi bir şey söyler, biz onun karşısına çıkmayız. Biz daima halkımızın, milletimizin öniine yapacağımız işlerle çıkanz." Anavatan Partisi Genel Başkanı, basının bu tür polemiklere girmemesini de diledi. DAHA RAHATIM Özal, tstanbul'da daha rahat ettiğini söylüyor. "Ankara bir tas yıgını" diyor. Şişli'deki özel bürosuna gittigimizde fotograf çekilmeden önce, "Ceketimi giysem daha iyi olur mu?" dedi. Bürosunun duvannda karikatürier sıralanıyor. (Fotograf: ERDOGAN KÖSEOĞLU) Sunalp, bazı ilçelerde înanh konuşturuyor Kâmran Inan: Banka batırana devleti teslim edemezsiniz MDP Genel Başkanı, "Benden aşın vaat duymayacaksınız. Ben sizlere sadece düriistlük ve adaleti vaat ediyorum" dedi. MEHMET GÜLTEKİN KARS MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, Özal'ın iki hafta önce dolaştığı Kars ve Ağn bölgesini geziyor. Beraberinde Genel Başkan Yardımcısı, Kars adayı Musa Öğün'ün de bulunduğu gezide, uğranılan bazı kentlerde özellikle Bitlis adayı Kâmran tnan'ı konuşturuyor. Sunalp, sürekli komünizm tehlikesi üzerinde duruyor. "Düşmanımız tekdir ve bellidir, f>u da komünizmdir. Komünizm luşterek dıişmanımızdır" diyor. Konvoy halinde Erzurum'dan önceki gün yola çıkan Sunalp dün Ağrı il merkezinde özetle şunlan söyledi: "Ağn, özellikle memleketin kalkınma hamlesinden. devlet hizmetlerinden pa>ını alamamıştır. Eğitim ve saglık hizmetlerinde, altyapıda, sanayileşmede geri kaldınız. Geniş çapta işsizlik olduğunu, geçim sıkıntısı çekildiğini biliyorum. Çalışma çagına gelen evlatUnnız iş bulmak için başka yerlere göç etmektedirler. tzmir'de buradan fazla Ağn'lı bulunduğu söylenir. Partimiz, iktidar oldugunda devlet yatınmlannda siyasi mülahazalan, seçim kaygılannı değil, ihtiyacı esas alacaktır. Biitiin TürkJere devlet hizmetleri eşit şekilde götüriilecektir. Vatandaşlanmız, nerede otunırlarsa otursunlar, devlet nimet ve imkânlanndan da aynı ölçiide faydalanabilmelidirier." "Ne memunın otorite ve haysiyetinin kırılmasına, ne de vatandaşın ezilmesine musaade edecegiz. "Geçmişte sizleri çok defa hüsrvna, hayal kırıklığına uğratan aşın vaatleri benden duvmayacaksımz. Ben sizlere sadece düriistlük ve adaleti vaadediyorum." Sunalp, Diyadin'de konuşurken, kürsüye Kâmran tnan'ı davet etti. Alkışlar arasındatnan şöyle dedi: "Ben 2 hizaran 1979 günü Cumhuriyet senatosunda, devletin yıkılışına seyirci kalamam diyerek istifa ettim. Bugün ise tekrar hizmete talip oldum. Bunun nedeni. devletin var oluşu ve bu partinin devleti 12 Eylül öncesine bir daha götürmeyecek çalışmalandır." Sunalp, Doğubeyazıt ilçesinde de İnan'ın konuşmasını istedi. İnan, burada Turgut Ozal'a çatarken "Açık konuşuyorum, banka batırana devleti teslim edemezsiniz" dedi. İnan şöyle devam etti: "1071 yılından beri buradasınız. Alpastan'a kaptlan açan sizlersiniz . Maksat Türkiye'yi icerden bölmek ve parçalamaktır. Bugün terorizm Türk hudutlan dışına kaydı. Türki>e bugün cephesi belli olma>an bir savaş vermektedir. Türkiye'nin artık koalisyonlara (ahammulü yoklur. Ama yine bir sağ partinin gücü, bir başka sağ parti ile bölünmek isteniyor". İnan konuşmalarında, bu bölgeden yetişmiş bir kişi olduğunu, bu bölgeden yetişecek çok büyük kişilerin de ülkenin başma gelebileceğini söyledi. Geceyi Kars'ta geçiren MDP ekibi bugün de ilçeleri dolaşmaya devam edecek. Ozal: Kapitalist olmayı hiç düşünmedim FÜSUN ÖZBİLGEN Turgot Özal, parti liderleri arasında Türk ve dünya kamuoyunda adı en fazla bilinen kişi. Konuşmalarında "dı$ itiban olduganu" özenle vurguluyor. Bu itibar nereden geliyor, Arap dünyasındaki sorunlar hakkında özal ne düşünüyor? Bunları kendi ağzından dinlemek istedik. lstanbul Şişli'de Sadıklar Apartmanı'nın 6. katındaki özel bürosunda karşı karşıya geldiğimizde, gün akşama devrilmiş ve sürekli göruşmelerden oldukça yorulmuştu. Foto muhabiri arkadaşı görunce önce"Ceketimi giyeyim mi. folograf çekilenk, daha iyi olur gaHba?" dedi. "Harır, samimi bir konuşma >apacagız, varan folograflar da gömlekli okun" dedik. Arkasında, çe$itlı karikalürlennin sıralandığı duvar bulunan yazıhanesine oturdu. Çerçeve icindeki karikatürlerinin arasında bir de çerçeve içinde bir bin lira asıhydı duvarda. Sayın Özal yorgnn musunuz? Hayır, pek fazla yorgun değilim. Ankara'dan Istanbul'a gelince insan daha az yoruluyor. Bunda herhalde deniz seviyesinde olmanın, denizın etkisi var. Ankara daha bir taş yığını. Bizim tstanbul'daki evimiz de güzel manzaralı, o bakımdan daha rahat ediyorum. Bu duvarda asıfl bin liranın anlamı nedir? O bınlira, bizim torun kızımız var, tonınum. Partiye hediye etti. Bağıs. O paradır Sayın Özal, dış itibannızın fazla oldugnnu soyluyorsunuz ama size Amerikana diyoriar. Bu konuda ne dersiniz? Bunu iki yerde yazmışlar. Garip olan şu. Yani bir kısım insanlara vaktiyle Amerika destekliyor derlerdı. Bir kısmına da Arap âlemi destekliyor derlerdi. Şimdi garip olan bana her ikisi de destekliyor diyoriar Bu olacak iş değıl. An» Arap âleminin de bir boInmünii Amerika destekliyor. Şimdi şöyle soyleyeyım. Kimse beni desteklemiyor. Kimsenin desteğine de ihtiyacım yok. Yazanlar da yanlış yazıyor, haksız yazıyor. Bizim dış ıtıbanmız var derken, sadece yaptığımız işten dolayı. Dışanda önemli itibar kazanmışızdır ve bu da gerçektir. Kimse inkâr edemez. Gerek OECD çerçevesinde, ki, nihayet resmi bir kuruluştur gene aynı şekılde IMF çerçevesinde, Dünya Bankası çerçevesinde çok ciddi bir uibarım vardır. Aynı şekilde b.ynenmilel bankalar nezdinde. Neden itibar,m var derken, bu tamamen şahsi gayretlerin sonucu, yaptığımız işin hakikaten beğenilmesi sonucu bir itibarım vardır. 24 Ocak kararlanndan soara mı? 24 Ocak kararlanndan sonra .. Sizi daha önce de tanı>oıiardı Daha önce de tanıyorlardı fakat bu kadar tanınmamıştım. Bu aynı şeyi Arap âlemı için de söyleyebilirim. Kuveythler. Suudi Arabisıan. Bakın tamamen zıt kutuplar da var. Libya, Iran, aynı şeyleri burası için de söylevebiliyorum. Halbuki Libya ile Suudi Arabistan aynı kampıa değil. Veyahut da İran'la Kuveyt aynı kampta değil. Şimdiki Iran ile mi i>i ilişkile Evet, şimdiki İran'la. Pekijıasıl bu kadar defişik tandanslaki ülkenin destegini saglayıbiliyorsunuz? Herkesle iyi irtibat kuruyorum da onun için. Şimdi burada da gene dürüst davranmak esasıır. Her gittiğiniz ulkede iyi dostluklar temin etmek istiyorsanız, bir kere başanlı olduğunuzu görmelen lazımdır. Yani becerikli, işbilen. Size mı&al vereyim. İran'la gelişme bizim zamanımızda başlamıştır, büyuk bir hamle yapmıştır, ondan beri de devam edıyor. Aynı şey Kuveyl'le de yapılmıştır. Mümkün olsaydı daha Cezayir'e gidecektim mesela. Aynı şey Libya ile de yapılmıştır, Suudi Arabistan'la da. Hatta buraya bir Kuveytli dostum geldi. Turkiye'de de halihaarda bir büyuk projede ortaklar. Akdeniz gubre kompleksinde. O proje de vaktiyle bizim gayretimizle realize edilmiş bir projedir. Kuveyt Türkiye'ye çok büyuk yakınlık gosteriyor. Ama bu işi becermek lazımdır. Türkiye'de bir yandan işsizlik devam ediyor. Buna mukabil dışandan imkânlar var, bunları alamıyoruz. Ben şuna eminim ki, iyi bir ekip, iyi bu organizasyon, iyi bir hukümet kuruiursa, bu ulkelerden çok iyi imkânlar temın edilebilir. Bunlar için rakamlarla bizim öngördüjumuz rakamlar çok farklıdır. Çok ufak rakamlardır. Hatta bir misal vereyim. Bizim bankerlik hadisesi 30 milyar liradır. Orada da bir bankerlik hadisesi oldu. 30 milyar dinardır. 100 milyar dolar. Tabii bu bizimkine göre bin misli fazla. Onlann da bir Turgul Özal'ı var mı? Bizimkınin o manada çok hafif geçtiğini göstermek için soyluyorum. Yani bu hadıseler daıma mali yasalarda oluyor. Onlar bu konuda bizden çok daha ileridedir. Çok daha sofistikedir. Biz bu konularda çok riniz var? ^ ^ ok garip. Bir kısım insanlara vaktiyle Amerika destekliyor âerlerdi. Bir kısmına da Arap âlemi destekliyor derlerdL Şimdi garip olan bana her ikisi de destekliyor diyoriar. Bu olacak iş değit. Kimsenin desteğine ihtiyacım yok. D Sunalp ve Özal veto edilenlere mektup yazdılar Özal: Işçinin hakiki dostu olduğumuzu iddia ediyoruz ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut özal, "tşçinin hakiki dostu olduğumuzu iddia ediyoruz" dedi. özal, dün yaptığı yazılı açıklamada, enflasyonu durdurmayan idarelerin kaşıkla verdiklerini kepçe ile aldıklannı söyledi. Enflasyonu durdurmayanların işçi dostu olamayacaklarını kaydeden özal, "tşciye sadece zam yaparak, işçinin dostu olamazsınıı" biçiminde konuştu. özal, açıklamasında şu görüş•»re yer verdi: "Eger beş lira ücret zammı yapıp çarşıpazarda on liralık zam olursa işçiye kötüliık yapmış olursunuz. Enflasyonu dnrdurmayan iktidariar işçiye kaşıkla verdiklerini kepçeyle alanlardır. tşçinin dostu olamazlar. Anavatan Partisi'nin hedefı enflasyonu durdurmakür. Biz geçmişte işçiye niye hakiki dostu olduğumuzu anlatmaya çalıştık. Her ortaya çıkıp, size zam yapacağını adedene inanmayin dedik. Bunlar sizin dostunuz değil, enflasyondan hoşlanan, kolay kazanmaya alışmış, karaborsacılann dostudur dedik. Çoğu işçi kardeşimizin bia anladığına inanıyonız. Boş vaadlerin peşinden gitmeyecegine inanıyoruz." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MDP ve Anavatan Partisi Genel Başkanları, partilerinden veto edilen milletvekili adaylarına birer mektup gönderdiler. Sunalp, "vetonun siyasi bir tasarruf olduğunu ve bu yüzden namus ve haysiyet meselesi yapdraaması gerektiğini" vurguladı. özal da, mektubunda, "Demokralik pariamenter rejime geçiş içinde olduğumuz bu dönemde adavlık görevinizin neticeye ulaşmaması üzüntüm olmuştur" dedi. Sunalp ve Özal, partilerinin başarıları için bundan sonra da çalışacaklarına inandığını eklediler. ışarda önemli itibar kazanmışızdır, kimse inkâr edemez. Gerek OECD çerçevesinde, gene aynı şekilde IME, Dünya Bankası çerçevesinde çok ciddi bir itibarım vardır. A\nı şekilde beynelmilel bankalar nezdinde. Bu tamamen şahsi gayretlerin sonucu, yaptığımız işin beğenilmesi sonucudıır. Paramı isterim" diyen HP'den vetolu aday parti yöneticileri Ue tartıştı ANKARA (UBA) HP'den Samsun Milletvekili adayı olmak için başvuran fakat listeye giremeyen Azmi Sözer adaylık için yatırdığı parayı geri almak için yöneticilerle tartıştı. Azmi Sözer Milletvekili adaylığı için 50 bin lira yatırmıştı. Listeye alınmadığı için bu paranın tümünü geri istedi. Fakat parti bunun sadece 30 bin lirasını geri verebileceğini bildirince tartışma çıktı. Tartışmalar nedeniyle bir açıklama yapan basın sözcüsü Yaşar Aysev yönetmelik gereği yatırılan paranın sadece 30 bin lirasının geri verilebileceğini söyledi. Tüm çabalarına karşın parasının tamanunı alamayarak parti merkezinıterkeden Azmi Sözer "Ben emekli generalim, paramı almak için savcılıga ve gerekirse Konsey'e kadar gideceğim" dedi. w içbir zaman zengin bir işadamı olmayı düşünmedim. Biz daha ziynde profesyonel yönetici olarak çalışmayı tercih ettik. Çünkü geçtiğimiz yıllarda devletin ulufe dağıian bir yvr olduğunu gördüm. tnşallah biz düzeltiriz bunu. 11 DM üyesi katsayının artması için rapor hazırlıyor ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Danışma Meclisi ButçePlan Komisyonu'nda 1984 butçe yasa tasarısının tümu üzerindeki eleştirileri yanıtlayan Maliye Bakan vekili ve GümrükTekel Bakanı Cafer Tayyar Sadıklar, memur maaşı katsayısının 39'dan 42'ye yükseltilmesi yolundaki istekleri karşılayamayacaklannı belirtti. Sadıklar, "1984 bütçesi hazırlanırken, memur maaşları katsayısı üzerinde uzun görüşmeler yapılmıştır. Bütçe olanakları sonuna kadar zorlanmış ve katsayının 34'ten 39'a çıkanlması karariaş tınlmıştır. Şimdi bu katsa>ının 39'dan 42'ye çıkanlması demek, bütçe dengesinuı bozulması demektir" dedi. Bakan, 1984 butçesinin Türkiye'nin ekonomik koşullan gözönüne ahnarak, titizlikle hazırlandığını söyledi. Butçe Plan Komisyonu'nun 11 üyesi bütçe olanakları çerçevesinde katsayının arttınlmasını belirlemek amacıyla bir alt komisyon kurulmasına ilişkin önerge verdiler. Cahit Tutum, Bahtiyar Uzunoğlu, Ahmet Şanvcr Doğu, Necmettin Narlıoğlu, Turgut Tan, Tülay Öney, Evliya Paıiak, Mustafa Alpdündar, Muhsin Zekai Bayer, Şadan ızcu ve Orhan Baysal'ın önergeleri Bütçe Plan Komisyonu'nda kabul edilerek, bir alt komisyon oluştııruldu. Necmettin Narlıoğlu, Cahit Tutum ve Ahmet Şanver Doğu'dan kurulu alt komisyon 5 ekim çarşamba gününe dek, butçe olanakları içinde memur maaş katsayısının artınlması çalışmalarını bitirecek hazırlayacakları rapor aynı gün Maliye Bakanlığı butçesi gorüşülürken ele alınacak. Komisyon sözcusu Bahtiyar Uzunoğlu, yaptığı açıklamada komisyon olarak katsayının ar tırılması zorunlu göruüklerini belirterek, "bir iyilcşme yapılabileceği düşüncesindeviz" dedi. Komisyonda dünBaşbakanlık ve bağlı kuruluşları bütçeleri ele alındı.MlTmüsteşariığı Dütçesi görüşülükken, Ahmet Sanver Doğu söz alarak,"MİT'ebu kadar çok ödenek ayınyorsunuz. Bu ödeneklerie bizim 'ciefonlarımızı mı dinleyecekier?" dedi. Buna karşılık veren Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş, MlT'in yasal bir kuruluş olduğunu ve yasal çerçeve içinde çalıştığını söylemekle yetindi. Daha sonra söz alan uyeler, bakanlıkların yeniden düzenlenmesine ilişkin kanun kuvvetindeki kararnamenin geciktirildiğini belirttiler. Devlet Bakanı Mehmet Özguneş de bu kararnamenin yakında açiklanacağını bildirdi. İlk toplantısını 23 ekim 1981 yılında yapan Danışma Meclisi 15 ekimde tatile girecek. Danışma Meclisi'nin dünkü birleşiminde Başkanhk Divanı'nın bu konuda alınan kararı göruşüldü. Divan kararında 1984 mali yılı Bütçe Yasa Tasarısı'nın 10 ekim pazartesi günü DM'de gorüşülmeye başlanması ve görüşmelerin 14 ekim cuma akşamına dek bitirilmesi öngörüldü. Genel Kurul'da Başkanlık Divanı'nm bu karan oylanarak kabul edildi. Buna göre, DM'nin 10 ekime kadar beş birleşimi kaldı. Başkan vekili Vefik Kitapçıgıl, bu beş birleşim içinde ne gorüşulebilecekse görüşüleceğini, görüşülemeyen tasarı ve önerilerle ilgili takdirin Mılli Güvenlik Konseyi'ne ait olduğunu söyledi. daha yeniyiz. Ama Kuveyt, mali piyasalar dediğiniz anda dünyamn sayılı ulkeleri arasındadır. Ama buna ragmen böyle hadiseler oluyor. Aynı tarıhlerde Amerika'da da oldu. Onun için bu gibi hadiseleri çok buyutmemek lazımdır. Bizimki çok hafif gecti. Bir bankerlik hadisesi 30 milyar dinar. Yani siz Kuveyt'ten bir milyar dolar getiremez misiniz Türkiye'ye? Getirirsiniz çok rahatlıkla. O olmazsa Batıdan getiremez misiniz? Getirirsiniz. Peki Sajın Özal getirirsiniz, ama ne karştltgında? Ne karşılığında, soyleyeyim. Bizim bugun Almanya'da isçilerimiz var. Nerede çalışıyorlar? Almanya'daki fabrikalarda. Üçuncu sınıf insan muamelesi goruyortar mı? Göruyorlar. "Pis Türk" diye hep gaze telerde okuyoruz. Şimdi eger o fabrikalar Türkiye'de kurulmuş olsa da benim işçim burada hiç olmazsa uçuncü sınıf değil de birinci sınıf insan muamelesi görse. Bir çok işçimız Suudi Arabistan'da 5060 derece sıcaklık altında çalışıyorlar. Libya'da bazı muteahhitlerimız 56 aydır para odeyemiyor, buna rağmen, ışini bırakıp gelmıyor. Neden? Işimi kaybederim diye. Peki o paralar yani Kuveyt'ten şuradan buradan, Türkiye'ye gelse, uç beş tane tesis kurulsa. bu adamlar buralarda çalışsa daha ıyı olmaz mı? Peki Ortadof a ve Lübnan'daki olaylan nasıl deger)endiri\orsunuz? Lubnan karışık bir yer, taa 1800'lerden geliyor. Çeşitli gruplar var. Maruniler. Hıristiyanlar var. Dürziler var. Şn Muslumanlar, Sunnı MUslümanlar, şimdi bunlara bir de Filistinliler katıldı. Lübnan'da taa Osmanlı Devleti zaınanında bazı hadiseler olmuştu. Sonra Fransızlar geldi. Bir sıstem kurdular. Marunilerden cumhurbaşkanı, Müslumanlardan başbakan. Uzun muddet bu sistem gitti Sonradan denge bozulmaya başladı. Müslumanlar'ın sayısı daha fazla artmaya başladı. Ontar ekseriyet istemeye başladılar. Yani hakimiyet. Ona karşı taraf vermek istemedi. Batı devletleri genellikle Marunileri tutuyor, o gözüküyor. Sunye ve komünist bloku öbür tarafı tutmaya başladı. Bunlar çatışma şartlarıdır. Tabii çok zor bir durum. Lubnan bir defa bir çıkmazın içine girmiştır. Kolay kolay düzelmesı de mümkun değildir. Çünku tamamıyle büyuk devietle Avrupalı 4 pariamenter 3 partiyi ziyaret etti Alt komisyon 3 partili yerel seçim (Baştarafı 1. Sayfada) reklerine aykırı olamayacağını ve öngörüldükleri amaç dışında kullanılamayacağını öngörüyor. Anayasa'nın seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları başhğını taşıyan 67. madde ile siyasi parti kurma, partilere girme ve çıkmaya ilişkin hükümleri içeren 68. maddeye de yasa önerisinin aykıiı olduğu raporda belirtildi. Yasa önerisinin mahalli idarelerle ilgili esaslan içeren Anayasa'nın 127. maddesine de aykırı olduğu göriışüne raporda yer verildi. Alt Komisyon raporunda aynca, "Anayasa, siyasi partilerin seçimlere girmeleri konusunda bir engel kovmamıştır. Eğer yönetimle mahalli idareler arasında bir bütünlük sağlanmesı amaçlanıyorsa, bu kanımızca demokrasiye avkmdır. Demokrasilerde yönetimle mahalli idareler arasında farklılıklar bulunması kadar doğal bir ilke yoktur" deniliyor. Yasa önerisi hakkında Anayasa Komisyonu'na görüş bildiren Milli Savunma, Içişleri ve Dışisleri Komisyonu'ndan Remzi Banaz ile Halit Zarbun yasa önerisi raporuna karşı oy yazısı yazdılar. Banaz ve Zarbun'un rapora yazdıklan karşı oy yazısı şoyle: "Anayasamızın 69. maddesine göre, siyasi partiler demokratib siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlandır. Partilerin genel ve yerel seçimlere katılabilmeleri için uyacaklan esaslar kanunda belirtilmiştir. Bu sartlanyerine getiren ve kuruluşunu lamamlayan siyasi partilerden bazılannın yerel seçimlere katılmasını önleyen önerinin Anayasamızın 68. maddesi ile ve demokralik cumhuriyet ilkeleri ile bağdaşmayacağı Vanısındayız. Bu nedenle teklifin lıımune karşıyız." Milli Savunma komisyonu üyelerinden tsmail Hakkı Demirel ile Rami Sungu'nun da Anayasa Komisyonu'na gonderiicu rapora karşı oy yazısı yazdıklan bildirildi. Komisyon üyeleri, Tümer'in önerisinin Anayasa'nın mahalli idareler başhğını taşıyan 127. maddesine aykırı hukümler içerdiğini belirtiyorlar. Siyasi Partiler Yasası'nda, siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduklannın hükme bağlandığını hatırlatan üyeler, bazı partilere ayrıcalık tanınması durumunda siyasi partilerin "vazgeçilir unsurlar" haline gelecekleri görüşünu savundular. Edinilen izlenimler, Alt Komisyon'un raporunun bugunku Anayasa Komisyonu'nda da benimseneceği yönünde. Böyle olduğu takdirde Anayasa Komisyonu'nun reddettiği yasa önerisi, DM Genel Kurulu'nda göruşulecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İki özel firmanın çağnlısı olarak Türkiye'de bulunan dört Avrupalı parlamenter, seçimlere katılacak üç partinin merkezlerini ziyaret etti. Ankara'da "havayı koklama" temasları yürüten parlamenterler dün DM Başkanı Sadı Irmak'la görüştüler, Ankara Gazeteciler Cemıyeti ve Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni ziyaret ettiler. Parlamenterler daha sonra MDP, ANAP ve HP Genel Merkezlerine gittiler. tngiliz pariamenter Jackson, HP Genel Merkezi'ni ziyaret ettikleri sırada, "vetolan olağan bulduğunu" söyledi. rin de bir mücadele sahası haline gelmıştir. Amerika'nın Lübnan'da harbe taraf olarak girmesi dogru mu? Ama neıicede herhalde vazgeçecekler Fransa'nın? Fransa da aynı şekilde, onlar Hırıstiyan olanları tutmaya başladılar. Ben Lubnan meselesinın çok parlayacağını zannetmiyorum. O bölgede kalacak bir mesele halindedir. tranlrak savaşı? IranIrak da eninde sonunda.. Türkıye biraz gayret sarfetse bu iş soner. Zaten iki taraf da bıkkın hale gelmiştir. Kütuphanenizde en çok ne tür kitaplar var? Benim en çok matematik, elektronik, fizik gibi fen kitaplanm %ar. Bir de tarıh kitaplarım var. En çok sevdığim konulardan bin de odur. .Ne lür tarih kitapları? Dünya tarihi mi, Osmanlı larihi mi? Turk tarihi, başka larıh kitapları da. Hikâyeler şeklinde yazan bir yazar var. Bütun kitapları var bende. Cemal Kutay. Peki edetmat? Edebiyat çok eskiden yaptığım birşeydi. Haıta şiır miir de yazdım vaktiyle. Ama şimdi meşgul olamıyorum. Roman okur musunuz? Roman da çok okudum vaktiyle. Romantik başladık, realizme gittik. Şimdi arasıra okursam daha zıyade eğlenceli resimli romanlar okuyorum. Red Kit, Teksas, TomMiks, Zagor. Çocukların okuduğu şeyleri de okurum. Peki sevdiginiz edebiyatçııar kimler! Yerliyabancı? Onu söylemeyeyım yanlış anlama olur. Peki o halde en beğendiginiz iş adamını söyleyin. Bunu da çok zor soylemesi. Çok akıllı, becerikli işadamları var. Söylersem dığerlerı alınır. Bazılarında insan şunu görüyor. Tabii bir kabiliyet. Hiçbir tahsili olmayan işadamları bilirim. Yani nihayet bir ortaokulu okumuş işadamları. Fakat bırçok ekonomiyi iyi bıldim zannedenlerden çok daha pratik ekonomik kaideleri bihr. Bazı tekstilciler var, o kadarını soyleyeyım. Siz bir stıre Sabancı Holding'te genet koordinatöriuk yaptınız. Diğer bazı özel şirkellerde çalıştınız. Peki kendiniz hiç iş kurmavı dusündünüz mu? Hayır, hiçbir zaman kapitalist olmayı tlujünmedim. Yani zengin bir ışadamı olmayı düşünmedim Biz daha zıyade profesyonel yönetici olarak çalışmayı tercih ettik. Çur.ku geçtiğimiz yıllarda devletin ulufe dağıtan bir yer olduğunu gördüm. Inşallah biz düzeltiriz bunu. Yani kaideler iıibarıvle o benim işime gelmezdi. Yani işadamı olduğunuz zaman, bir laraftan devlette çalışmışsınız ondan sonra ulufe dağıtıldığını yani haksız bazı şeyler alabildiğinızi görüyorsunuz. Gönul oyle ister ki, butün bunlar kalksın ortadan devlet ulufe dağıtan bir yer olmaktan çıkarılsın. Işte serbest ekonomi dedığımiz hadise de buradan geliyor. O vakit herkes kabiliyetine göre daha rahat işadamı olabilir. Yoksa kurnazhğına gore değıl Yani şu anda kurnazlık mı geçeıii oluyor iş dünyasında? Son yıllarda bu epey düzelmiştir.yani haksız kazanç önemli olçude azalmıştır. 24 Ocak sonrası getinlen tedbirlerle ama tamam değildir. Koıalar kalktığı yani liberasyon olmadığı muddetçe, devlet bir takım tahsisler yaptığı muddetçe bakanlıklar, fiyat kontrollarını devlet yaptığı muddetçe, fiyata devlet müdahale ettiği muddetçe. fiyat kontrollarını devlet yaptığı muddetçe bu ulufe dağıtma devam eder. Türkiye'nin trafiği için ne düşunuyorsunuz? Fecaat. Ama devletin kabahatidir. Karayolu taşımacilığı nv demiryolu taşımacılıgı mı? Bu tartışmayı lüzumsuz göruyorum. En ileri demiryolu ağına sahıp ulkelerde de mesela Fransa'dır karayolu ile taşıma yuzde 65 ile yüzd; 70 civarındadır. Karavolunun önemli hususiyeti kapıdan kapjyadır. Yani bir fabrikadan yüklersiniz öbür fabrikaya teslim edersiniz. Demiryolu ancak istasyondan istasyonadır. O zaman iki tane yukleme boşaltma ameliyesi olur. Yani fabrikadan istasyona, istasyondan diğer istasyona, o istasyondan fabrikaya. Peki loplu taşıma mı, bireysel taşıma mı? Toplu taşımamn ve karayolu taşımasının en önemli tarafı şudur: Hurriyetleri, insan hürriyetini temsil eden hadise bireysel hadisedir. Karayolu da oyledir. Kimse sizi kontrol edemez. İstediğiniz yerde durursunuz, istediğiniz yere gidersiniz. Ve hatta bu bakımdan derim ki sosyalıst ulkelerin karayolunu tercih etmemelerinın sebebi budur. Demiryolu çok güzei komrol edılir. Yoksa demiryolu daha ekonomiktir, karayolu daha az ekonomiktir göruşunden dolayı değil. İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Fakulıemız 2. yılında 9, 3. yılında 7, 4. vılında 8 ve 5. yılında 6 kontenjan için başvuru suresı 1 Ekim 1983 tarihine kadar uzaulmışıır. Başvuranların ayrılacaklan Fakultedeki butün sınavlannı başarmış olmaları ve gireceğı sınıftan onceki öğretim suresinde sağlandığı noı ortalama>>ımn (gireceğı sınıl'a geçış nolu dahıl) en az r e 60 olması gereklidır. Not ortalaması yuksekliği tercih nedeni olacağından. başvurularda her dersten başarı notu yüz uzerinden belirtilmelidir. Basın: 25100 Emine Tatlı ile Erem Turgut Yiicel nışanlandılar. AoUly» 21.9.1983 SÜRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear