Catalog

Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazaecilik Turk Anonim Şırkeli adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Mudurır Hasan Ccmal, Muessese Muduru: Emine Uşaklıgü, Yaa Işlerı Muduru: Okay Gonensin, • Yazı Işlerı Mudıır Yardımcısr Ahmel Korulsan, Haber Merkezı Muduru: Yalcın Bayer. Sayta Duzenı Yonetmenı: Ali Acar. TAKVİM 26 Eylül 1983 tmsak: 6.07 Güneş: 7.49 Temsılciler: ANKARA: Yalçın Doğan. IZMIR Hikmcl Çdmka>a, ADANA: Mehmcl Mercan, • Servıs Şeflerı: Islanbul Haberlerı: Selahattin Guler, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomı: Osman Ulagay, Yurt Haberlerı: Barbaros Gençak, Kultur Avdın Emeç, Magazin: Yalçın Pckşcn, Spor Danışmanı: Abdulkadir YucHman. Duzeltme: Refik Durbaş.Araştırma: Şahin Alpa>. Ikindi: 17.28 Akşam: 20.01 Yatsı: 21.32 Burolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel: 175825175866, Idarc: 183335, • İzmir: Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesı, T.H.K. İşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Isı PK 246lsl. Tel 5209703 Telex: 22246 öğle: 14.05 SosyalDemokratlar Almanyada eyalet seçimlerİJîi kazandı Bremen ve Hessen'de SPD Eyalet Meclisleri'nde çoğunluğunu korudıı. Her iki eyalette de barajı aşan Yeşiller'in oy oranı Bremen'de yiikselirken, Hessen'de diiştiı. Dış Haberler Servisi F. Almanya'da dün Bremen ve Hessen'de yapılan eyalet seçimlerini SosyalDemokratlar kazandı/ Bremen'de SDP eyalet Meclisindeki çoğunluğunu korudu ve pekiştirdi. Hessen eyaletinde Hıristiyan Demokratlar buyük ölçüde oy kaybettiler. Buna karşılık Sosyal Demokratlar oylarını yuzde 42.8'den yuzde 46'ya çıkardılar. BUL SUVE KANALtZASYOt b ANB İL SU *fc KAl**mAA CENEL u€D0 31 <?«3«3t 21/ t/C3 ]l 2M3«3Z 23/ 8/aS 3C C5 ı<;!5!:c3 jt c ı:}"ıı M I M İA».A3 P> ]3 a A B ~ 1«<3)CC3 >u u»MJ7 tOrOI IçlNK I) BASKASIİLE VAHIFLAP 8ANKASI C 9 İ Ü « SURESİ İÇİNOC BORCUNU OOCMEYEN ABONENİN SUYU KAfATIUR. UUA TAR ESKIOKUMA TAR BANKAS1İLE VAKlFLAR BANKA&I Türkiye, Avrupa Konseyi'nin gündemînde STRAZBURG (ANKA) Avrupa Konseyi Danışma Meclisi Genel Kurul bugün toplantılarına başlıyor. Genel Kurulun gündeminde Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin temsili konuları bulunuyor. Danışma Meclisi'nin Strazburg'daki toplantısında Türkiye ile ilgili Steiner raporu ile tsviçreli parlamenter Butty tarafından hazırlanan Kıbns'ın Konseyde temsil edilmesine ilişkin rapor ele alınacak. Butty'nin raporu daha önce Avrupa Konseyi Tüzük Komisyonu'nda kabul edilerek, Genel Kurula iletilmişti. Türkiye'nin benimsemediği kararda, Kıbns'ın iki Rum ve bir Türk tarafından Konseyde temsil edilmesi öngörülüyor. Dışişleri bakanı bter Türkmen, Tüzük Komisyonu'nun kabu! ettiği raporun, Avrupa Konseyi'nin temel ilkeleriyle çeliştiğini bildirerek, söz konusu kararın Genel Kurulda değiştirilmemesi durumunda, Avrupa Konseyinin "Dogacak tepilerin sonımloluğunu da üstlenmiş olacağim" söylemişti. İÇINDE BORCUNU OOEMEYEM A0ONENIM 5UTU KAFATIUR. OPLAM n ' S R s[YAT'r SU TUTA Iadeler ve ilticalar konusunda Ahnanya'da "hava" yeniden değişiyor Gün Sazak'ın oldiirülmesi olayına kanşmaktan aranan ve iadesi istenen Kemal Altun'un Batı Berlinde mahkeme binasının penceresinden atlayarak intihar etmesinden sonra Almanya'nın tutumunu etkileyen bir dizi gelişmeler oldu. ÜMİT KIVANÇ Son günlerde yoğunlaşan haberler, Federal Almanya'da siyasal sığınma isteyen ve Turkiye'ye iadesi sözkonusu olan Tiirklerle ilgili olarak havanın biraz değiştiğini gösteriyor. Bu ayın ortalarında Munster Yüksek İdari Mahkemesi'nin iki iltica talebini yetkili makamların karşı çıkışına rağmen kabul etmesinden sonra, iade işlemleri tamamlanan bir suçlunun kendisini almaya giden Türk güvenlik görevlilerine teslim edilmeyişi, bazı durumlarda da iade sürecinin kısa süre önce olduğu gibi hızla ilerletilmeyişi, dikkat çeken gelişmeler. Gün Sazak'ın oldiirülmesi olayına kanşmaktan aranan ve iadesi istenen Kemal Allun'un Batı Berlin'de mahkeme binası penceresinden atlayarak intihar etmesinden sonra Alman hükumetinin ve siyasal sığınma işleriyle ilgili makamlarının tutumunu etkileyen bir dizi gelişme oldu. Kemal Altun'un iade edilmemesi için çeşitli girişimler, protesto hareketleri yapılmış, ama Federal Alman İçişleri Bakanı Friedrich Zimmermann temmuz ayında Ankara'ya geldiği sırada Altun için "Bugıinlerde Türkiye'ye verilecek," demişti. Zimmermann, bu iadeyi gerçekleştiremeden Altun intihar etti. Bu ana kadar hep Almanya'daki yabancı sayısının çokluğu, azaltılması gerektiği gibi genel dayanaklarla savunulan sert tutumun sığınma isteklilerine karşı sürdürülmesi, intihar olayının yarattığı dramatik hava içersinde güçleşti. Zimmermann'ın " k a t i l " diye suçlandığı gösteriler sokaklarda sürerken parlamentoda Yeşiller ve Sosyal Demokratlar hükumeti sıkıştırmaya başladı. Aslında ilticalar konusunda olumlu göruşlere sahip olmayan Sosyal Demokratların da bu olay vesilesiyle kararlı muhalif cephede yer alması, hükumeti yoğun bir eleştiri salvosuna hedef yaptı. Eleştiri ve protestoların havada kalmayıp somut sonuçlar doğurması, Bonn Hükümetinin, içindeki çelişkiler nedeniyle bunlann karşısında dimdik duramayışından ileri geliyor. Yabancılara yönelik sert politikanın en katı biçimini İçişleri Bakanı Zimmermann geliştiriyor ve uygulamak istiyor. Bakan, zaten sadece yabancılara değil herhangi bir azınlığa hayat hakkı tanımamaya niyetli. Hukümet ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) ile Zimmermann'ın partisi Hıristiyan Sosyal Birlik arasındaki sürtüşmeler ortadan kalkmıyor. Hükumet içi durumu daha da gerginleştiren, Başbakan Helmut Kohl'ün hiç de beklendiği gibi Zimmermann'a koşulsuz destek sunmayışı, hattâ bu tutumuyla çoğu zaman onu "dizginleyen" güçler arasında yer alışı. BM YÜKSEK KOMİSERİNE KARŞI Zimmermann, radikal gruplardan başlayıp Yeşillere, Sosyal Demokratlara, Hur Demokratlara, hattâ Hıristiyan Demokratların bir kesimine kadar uzanan geniş bir kesimin karşı çıkışlarına, hükumet içinden gelen gemleme çabalarına rağmen, hedeflediği adımları atmayı başarıyordu. Son olarak, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yuksek Komiserliğinin sığınma isteklerine karşı Bonn politikasını son derece sert (Arkası 7. Sayfada) Böylece 1974'de kaybetmiş oldukları Hessen eyaletinde en buyuk parti olmak ünvanını geri aldılar. Hıristiyan Demokratlar Mecliste lOsandalye kaybederek 42 sandalyeye duştüler. Böylece Hur Demokratların yüzde 8 oy alarak temsil barajını aşmasına rağmen Merkez Sağ Koalisyonun Mecliste'ki temsilcisi sayısı Sosyal Demokratlardan bir sandalye geride kaldı. Sosyal Demokratlar büyük bir oranda oy kazandılar. Ancak bu başarı Hessen'de kilitlenmiş olan Meclis aritmetiğini açmaya yetmemekte. Çünkü Meclis'te anahtar konumundaki Yeşillerin işbirliği çağrısına Sosyal Demokratların Hessen'deki lideri Holger Börner işbirliği çağnlannı geri çevirmiş durumda. Hessen'de Yeşiller eylulde aldıkları yuzde 8 oranındaki oyun bir bölumünu kaybederek, bu defa yüzde 6,3'de kaldılar. Böylece Yeşiller Hessen'de 9 sandelyeden 7 sandalyeye düştuler. Heyecansız geçen seçim kampanyalarından sonra gerek Sosyal Demokratların gerekse Hıristiyan Demokratların kendi içlerindeki tartışmalara gömulüp kalması nedeniyle Hur Demokratlar seçim kampanyasının sessizliğinden Hessen'de yararlanmasını bildiler. PUL BEDELI ABONED£N IAHSİL EDIÜP ISK1 TAUFMDAN UALJrm YATlRIUCAKTIfl. UALlYEYE YATIRILACMCnR. HANGfSİ DOCRU İnsanlar en temel gereksinmelerinden olan suyu önce kullanır, sonra bedelini oderier. Kullanılan suyun miktannı belirleme işi su sayaçlannın, bunu okuma,bedelini saptama ve tahsil etme görevi de Sular Idaresi'nindir. Yukanda, aynı eve aynı larihlerdeki su tüketimi için çıkanlan iki makbuz goriiliiyor. tki makbuz da aboneden farklı miktarda para talep ediyor. Sular İdaresi aynı ev aynı tarih için iki ayrı makbuz çıkardı Abonenin adı soyadı: Mualla Karabay Eski okuma tarihi: 16/12/1982 Son okuma tarihi: 28/4/1983 Eski metrekiip: 873 Şimdiki metreküp ve ödenecek tutar: İşte burada Sular İdaresi iki ayrı rakam, iki farklı para miktan bulmayı başanyor. Istanbul Haber Servisi 22/9/1983 perşembe. İstanbul Sular Idaresi'nin memuru, Topkapı, Mollagürani Caddesi, Yeşilköşe Apartmanı 30/5 numarada oturan Mualla Karabay'ın kapısını çaldı, koltuğunun altındaki çantadan iki adet " s u " makbuzu çıkardı. Tam ev sahibine verecekti ki, makbuzlara bakmak geldi içinden. Ama, o ne?... iki makbuz da hamen hemen birbirinin aynıydı. Tarihleri aynıydı, son okuma tarihi aynıydı, eski okuma tarihi aynıydı... Aynı olmayan bir şey vardı, o da harcanan su miktarı ve karşıhğında ödenmsi gerekli para. Aynı döneme ait iki makbuz, iki aynı makbuz.. 16/12/1982 28/4/1983 tarihleri arasını kapsayan iki ödeme çağrısı. 2743431 numaralı olanında eski m 3 873, şimdiki m ! 875 yazılıydı; yani bu makbuza göre 2 metreküp su harcamıştı abone ve net ödenecek miktar 631.TL. tutuyordu. 2743432 numaralı makbuzda ise kantann topuzu biraz kaçınlmıştı belli ki.Eski m ! 873, şimdiki m' 892 olarak gözüküyordu; yani 19 m 5 su tüketilmişti ve 1.197.TL. ödenmesi gerekiyordu karşılığında. Nasıl olmuşsa olmuş, aynı sayaç, belki aynı anda belki bir saat sonra (!) 17 m"lük bir su harcamasına tanık olmuştu. Memur, ağzı şaşkınlıktan bir karış açık, hemen su sayacına koştu ve kapağını kaldırıp kontrol etti. Gördükleri karşısında ağzı daha da bir açıldı, şaşkınlıktan. Su sayacı 891 m 1 su harcandığını gösteriyordu çünkü. Yani, ISKl'nin sayaç kontrol memuru, bu ikinci makbuza göre, 5 ay öncesinden bugünleri görmüş ve harcanacak su miktannı 5 ay öncesinden makbuza yazıvermişti... Yine de yarulmıştı kma. Çünkü sayaç 892 m " e bile ulaşamamış ve 891 m 5 ' 'te kalmıştı. Makbuzlan getiren memurun yapabileceği tek bir şey kalıyordu artık. O da onu yaptı: 19 m ! su harcandığını ve 1.197.TL. ödenmesi gerektiğini gösteren 2743432 numaralı makbuza, önce son harcanan su miktannı, yanına da "mükerrer" yazmak ve ev sahibinden özür dileyip hemen bu yanlışlığın düzeltilmesi için başvuruda bulunmasını istemek... Sayaç sahibi, memurun kibar davranışlarından, dikkatli davranışlarından oldukça memnun. Yanlışlığın düzeltileceğini de biliyor. Ama ISKl'nin bu çalışmasını da anlata anlata bitiremiyor ve biraz da, gidip makbuzu duzelttirmek için harcayacağı zamana üzülüyor. "Detişim, Teknolojisi ve Basm" Semineri başlıyor tSTANBUL (THA) Başbakanhk Basın Yayın Genel Müdürlüğü ile UNESCO Milli Kpmitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen "tletişim Teknolojisindeki Gelişmelerin Ulusal Kültürlere ve Basına Etkileri*' konulu uluslararası seminer, bugün başlıyor. Yurtiçi ve yurt dışından katılacak konuşmacılann 23 bildiri sunacağı seminere aynca, "Le Figaro" gazetesi başyazarı Jean d'Ormesson, "La Liberte" gazetesi başyazarı François Gross. Arap Birliği Iletişim Dairesi Başkanı Mahmud Triki'de katılacak. Almanyn\la "Yabancılar Haftası" başladı Yabancılara daha insancıl politika uygulanması istendî MÜNİH (Cumhuriyet) F.Almanya'da yabancı düşmanlığına karşı düzenlenen "Yabancılar Haflası" başladı. F.Almanya'daki Katolik ve Protestan kiliselerin girişimleriyle ilk kez düzenlenen haftanın başlaması dolayısıyla Münih kentinde yabancılar, polıtikasıyla ilgili bir seminer yapıldı. Seminere katılan çok sayıda bilim adamı İçişleri Bakanı Zimmermann'ın yabancılar politikasıyla ilgili tasarısını eleştirerek, bunun Anayasa ve insan haklarıyla bağdaşmadığını bildirdiler. Federal Alman Hükumeti'nin yabancılarla ilgili sorumlusu Lieselotte Funcke de, seminerde yaptığı konuşmada, yabancılara karşı daha insancıl bir politika uygulanmasını istedi. Funcke, F.Almanya'daki yabancıların yüzde 30'unun oturma izni almaya hak kazandıklarını, ancak bunlardan sadece yüzde 2'sinin başvuruda bulunduğunu belirtti. Funcke bu konuda özellikle ülkedeki Turklerin aydınlatılması amacıyla girişimlerde bulunulduğunu söyledi. "Korku>u yenelim, komşuluğa başlayalım" sloganıyla devam edecek Yabancılar Haftası boyunca, yabancı işçilerin, öğrencilerin ve kadınlann sorunlan çeşitli kentlerde duzenlenecek toplantılarda tartışılacak. Yabancılarla işbirliği içinde çalışan dernek ve kuruluşlar da F.Alman politikacılara yabancıların sorunlarını anlatacaklar. Yarın da antrenöru Turk olan bir F.Alman futbol takımı ile bir Türk futbol takımı, Frankfurt'ta karşılaşacak. F.Almanya'da hakemlik vapan 3 Turk kızının yoneteceği dostluk maçının başlama vuruşunu ünlü futbol adamı Helmut Schön yapacak. Universitelerarası Kurul, yarın IstanbuVda toplanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Universitelerarası Kurul yarın lstanbul'da toplanarak öğretim elemanlarının gereksinim duyulan üniversitelerde görevlendirilmesi konusunu ele alacak. İstanbul Teknik Üniversitesi merkez binasında yapılacak olan kurul toplantısına YÖK Başkanı Prof. Ihsan Doğramacı'da katılacak. Öğretim elemanlarının gereksinim duyulan üniversitelerde görevlendirilmesi için yapılan hazırlıklar da toplantıda ele alınacak. Üniversiteler bir süre önce gereksinimleri olan dallardaki öğretim elemanları sayısını ya da fazlalıklarını Yüksek Öğretim Kurulu'na bildirmişlerdi. Bu gereksinimler ya da fazlalıklar gözunüne aiınarak, "gelişmiş" ve "gelişmekte olan" üniversiteler birbirleriyle eşieştiriîecek ve eşleştirilen üniversiteler birbirlerinin gereksinimlerini karşılayacak. Üniversitelerarası Kurul toplantısında ele alınması beklenen konulardan birisini de, üniversitelerden bakanlıklara iade edilen anTak görev süreleri bir yasa değişikliğiyle bir yıl uzatılan öğretim elemanlarının durumları oluşturuyor. Toplantıda bu öğretim elemanlannın iadelerinde somut ölçütler bulunması ve iade edildikleri halde halen bazı üniversitelerde kendilerine görev verilmeyenlerin durumlarının da görüşülmesi bekleniyor. Kurul toplantısında üniver!" telerin birinci sıruflanndan ik sımflanna geçecek öğrencihî». durumlarına da açıklık kazandJrılması bekleniyor. Bu öğrencilerin birinci sınıftan başansız oldukları dersler olması halinde üst sınıf derslerini de alıp alamayacaklan konusunda üniversitelerde farklı uygulamalar yapılıyor. Aynca YÖK yasasında yapılan değişıklik uyannca vize sınavlannın sınav başarı notuna katkısı ile basan puanlarının yeniden belirlenmesi konusu da ku rulun en önemli gündemini oluşturuyor. Katkı puanlan ile başa rı puanlarından indirme yapılmasma karar verilirse, başansı; durumdaki öğrencilere yeni biı sınav hakkı doğabilecek. ERCÜMENT, AİLESİYLE Antalva Lisesi mezunu ve Hacettepe Tıp Fakültesinin yeni ogrencisi Ercüment Arslan, Fenerbahçe'yi tutuyor. "Ya Anlalyaspor?" dendiginde " O başka, o kentimizin takımı" diyor. Fotografta Ercüment, ailesiyle görülüyor. (Fotograf: ANTALYA Cumhuriyet) LONDRA'dan MEHMET ŞAKİR YURDAKUL \blda bile problem çözerim ANTALYA, (Cumhurivet) TÜBİTAK'ın Matematik Akdeniz Bölge Birinciliği'ni kazanan Antalya Lisesi öğrencisi Ercüment Arslan (17) "İnsan basaracagım diye başlamalı ve başardım diye bitirmelidir" diye açıkhyor başarısının nedenini. Arslan, Antalya Merkez Ortaokulu Fen dersleri öğretmeni Ahmet Arslan'ın uç çocuğundan ikincisi. Çok başarılı bir öğrenim yaşamı var. Ilkokuldan başlayarak hep başarılı olmuş. Bu yıl girdiği universite sınavlarında 677.844 Fen ve 682.859 Matematik puanı ile Hacettepe Tıp Fakultesini kazanmış. Ayrıca aldığı Fen puanı ile Antalya birincisi. Ercüment Arslan, başarısının nedenlerini şöyle anlatıyor: "Disiplinli çalışırım. Bunu da küçük yaştan bu yana babam öğretti. Evimizde her işte belli bir disiplin ve düzen vardır. Konulan bu düzen ve disiplinin dışına kimse çıkmaz. Disiplin dediysem öyle katı, yaşamdan kopuk disiplin değil. Başanya ulaştıracak ilkeler toplamı da diyebiliriz biz buna. Dersim varken başka bir işe bakmam. Bilmediklerimi öğrenmeye çalışmak benira için vazgecilmez bir tutku. Onun için sürekli çalışınm. Matematiğe karşı çok büyük bir tutkum var. Yolda giderken bile aklımdan problemler çözerim. Çok rakamlı sayıları aklımdan çarpar, dogrulanm. Babamdan çok büyük destek gördüm. Okumayı yazmayı ise okula gitmeden önce annemden öğrendim." diyor. Ercüment Arslan lisedeki başansını da Matematik öğretmeni Hüseyin Vicir'e borçlu olduğunu söylüyor. Antalya Lisesi Matematik öğretmeni Hüseyin Vicir ilgi göstermiş Ercüment'e. Ders dışı matematik kitapları, TÜBİTAK'ın şimdiye değin yayımlanmış sorularını sağlayıp birlikte çalışmışlar. "Türkiye'de yayınlanmış yardımcı kitaplar ve diğer matematik kitaplarındaki bütün problemleri çözdüm." diyor Ercüment. Doktorluktan başka bir meslek duşünmemiş ve ilk tercihi Hacettepe Tıp fakültesini de kazanmış. Anne Ayşe Arslan şöy TÜBİTAK Akdeniz Bölgesi Birincisi Ercüment Arslan: İngiliz kadınının aşk yaşamı İngiliz için oldum plası soğuk derler. İngiliz kadını hakkındaki yargı da budur, İngiliz erkeği hakkındaki yargı da... Ben size evli kadınlar arasında yapılan bir "sır anket"in bulgularını anlatayım, "İngiliz soğuktur" yargısının doğru olup olmadığına siz karar verin. "WomanKadın" adlı dergi, evli yedi bin İngiliz kadın arasında, bir "sır anket" düzenlenmiş. Sonuçları geçtiğimiz hafta yayınladılar. Kadınlann üçte birinden fazlası yeterince sevilmediğinden yakınıyor. Çok çok öpulmüyoruz, çok çok kucaklanmıyoruz diyenler de bir o kadar var. Kimbilir, belki de bu nedenle, her 10 evli kadından üçünün yaşamına. şu ya da bu zamanda birbaşka erkek de girmiş. Her on kadından biri de halen kocasına ek olarak bir de âşık sahibiymiş. Eee, tüketim toplumunda yaşamanın verdiği alışkanlıklan pek yadırgamamak gerek. Gereğinden çok giysi, gereğinden çok ayakkabı, parfüm, yiyecek, otomobil tüketince, neden birden çok erkek tüketmesin kadınlar?.. Anketi yanıtlayan kadınlardan ezıci çoğunluğu ilginç bir itirafîa bulunuyor; kocalarıyla yatağa girdikleri zaman. çoğu kez ünlü bir kişiyle, bir film ya da televizyon yıldızıyla yattıklannı düşlüyorlarmış. Yattıkları yerin çok oörkemli bir yer olmasını düşlemeyi de ihmal etmiyormuş birçok kadın. Aralanndan biri, "Adımı vermediğim halde" diyor, "kocamla yatarken kurduğum düşü açıkça anlatmaktan yüzüm kızarıyor Kısaca söyleyeyim, İngiltere Bilardo Şampiyonu Alex Higgins'le, birbilardo masasının üstünde seviştiğimizi düşlüyorum." "Sfr anket", sevışme yeri konusundaki genel kanıyı da, yıkmasa bile sarsıyor. Genellikle sevişme yeri yatak odasıdır diye düşünürüz. Ama anket sonuçlanna bakılırsa, evli kadınlann sadece üçte biri yatak odasında sevişiyormuş. En popüter yer oturma odası. Banyo, hatta merdivenler bile zaman zaman amaca hizmet ediyormuş, her ne kadar bazı sakatlanmalara yol açıyor ısede... Kocasıyla otomobilin ıçinde sevışen kadınlar da hiç azımsanacak gibi değil. Sadece yer darlığından yakınıyorlar o kadar. Ama bahçe pek popüler değıl. İngiltere'nın havası, anketin bulgularını doğruluyor: Sadece 20 kadından biri bahçede sevişıyor kocasıyla... Peki ne kadar sık ya da seyrek, sorusu takılıyor akla? Ankete göre bay ve bayan ortalama İngiliz, haftada bir ya da en çok iki kez sevişiyormuş. Sanıyorum "İngiliz soğuktur" yargısının doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında karar vermek için bilmeniz gereken coğrafya bundan ibaret. Ne derseniz? Soğuk mu İngiliz?.. Yoksa kadınlarla erkekleri ayırıp da mı karar versek? Orgeneral Cemal Tural83 tatbikatı Kars'ta başhyvr ANKARA, (a.a.) Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 1983 planlı tatbikatlanndan olan "Orgeneral Cemal Tural83" tatbikatı bugun Kars bolgesinde başlayacak. Tatbikat 30 eylüle kadar sürecek. Tatbikat suresince, muhtelif kara va hava muharebe usulleri ve işbirliği esaslan denenecek, hakiki mermiler kullanılarak atışlar yapılacak. Genelkurmay Başkanlığı'nca planlanmış müşterek bir tatbikat olan Orgeneral Cemal Tural83 tatbikatı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı koodinatörlüğünde sevk ve idare edilecek. Halka açık olacak tatbikat süresince, Kızılay ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çeşitli üniteleri tarafından yöre halkına sağlık hizmetleri de götürülecek. le diyor oğlu Ercüment için. "Küçükken evde durmaz doğru su arklarına girderdi. Korkardım suyun içinde oynamasından. Bir süre sonra bakardım elinde bir kurbağa 'Ne yapıyorsun oglum?' derdim. 'Kurbağayı ameliyat ediyorum. Çünkü ben büyüyünce doktor olacağım.' derdi. Çok şükür muradına erdi ' Ercüment Arslan, sosyal konulara da çok ilgi duyuyor. Ablası Nigar Arslan ile birlikte küçükken tüm harçhklannı öykü, masal kitaplanna verirlermiş. Fakat liseye gelince Fen ve Matematik derslerine ağırlık vermek durumunda kalmışlar. Bu yüzden diledikleri gibi okuvamamıslar.26yıllık öğretmen Mehmet Arslan oğlunun başansına sevinmiş ama evi de bir düşüncedir almış. Ailenin tek gelir kaynağı Mehmet Arslan'ın öğretmenlikten aldığı maaş. Ev kendilerinin ama iki çocuk Ankara'da Üniversitede kaç lira ile geçinip okuyabilecekler. "Hesap kitap iki ucunu bir araya denk getiremiyoruz." diye yakınıyor. 5 milyona 700 dohnuş hizmet verecek Plaka sınırlamasının kalchrılması gündemde İstanbul Haber Servisi Karayolları Trafik Yasası'nın 18 yıldır uygulanmayan bir maddesine işlerlik kazandınlması ile, İstanbul'da taksilerin dolmuş yapamaması üzerine plaka sınırlamasının kaldırılması konusu yeniden gündeme geldi. Şimdilik taksimetre takılan taksilere yönelik uygulanan taksidolmuş ayrımı yıl sonuna dek tüm taksiler için geçerli olacak ve İstanbul'da dolmuş taşımacıhğı 700 dolayında, çoğu eski model otomobillere kalacak. 2. Dünya Savaşı yıllarında Istanbulluların 34 kişi bir araya gelerek taksi tutmalan ile başlayan "dolmuş sistemi" ilerleyen yılarda kent içi taşımacıhkta önemli bir yer almıştı. Belediyenin kitle taşımacılığmda yetersiz kalışının da etkisi ile yaygınlaşan "dolmuş"çu'uk 1965 yıbnda Karayollan Trafik Y'asası'na göre "taksi"cilikten aynlmış, fakat bu yıla dek bu aynm konusu denetlenmemişti. Sansiyah damalı kuşaklan ile düz san kuşaklı dolmuşlardan ayrılan taksiler, istedikleri zaman dolmuş olarak çahşmışlardı. Eski taksimetrelerin kaldırılması sırasında birçok dolmuş ruhsatının da taksiy> çevrilmesi ile başlangıçta 9 biı dolayında olan dolmuş sayıs 700'e inmiş, taksi sayısı da 15 b; ni geçmişti. 18 yıldır işletümeyen bir mad denin son haftalarda yürürlüğ girmesi sonucu, özellikle iş saaı lerinin başlama ve bitişinde 1; tanbullular dolmuş bulamaz dı ruma geldi. 700 dolayındaki do muşun 5 milyonluk bir kentte \i şıma hizmeti veremeyeceği v herkesin de taksi tutamayacaj gerçeğinin ortaya çıkışı ile plak sınırlamasının kaJdırılması k< nusu da yeniden gündeme geld İçişleri Bakanlığı'nm dirfı üzerine, geçtiğimiz aylarda ... nuyu değerlendiren ll Trafik K< misyonu bu konuda karar ver< bilmek için İstanbul Belediyesi nin raporunu bekliyor. Yeteı otobüsle kitle taşımacılığı yap. mayan belediye, özel halk otı büsleri ile sorunu çözmeye çaJ Jiyor. Bu arada başta taksi sahipl' ri olmak üzere istanbul Otom< bilciler Esnaf Derneği de plaV sınırlamasının kaJdınlmasına k sinlikle karşı çıkıyorlar.