26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Lübnan'da kan gövdeyi göttirüyor Sahibı: Cumhariyrt Matbaacilık ve Gazetecilik Turk Anonım Şırketı adına Temsılaler: ANKARA. Y«lçın Dogan, IZM1R: Hikmd Çetinkaya, ADANA: Nadir Nadi. • Genel Yayın Muduru Hasan Cemal.Muessese Muduru: Mehmel Mercan, • Servıs Şe/lerı• Istanbul Haberleri Sdahattin Culer, Dış Eminr Uşaklıgil. Vazı Işlen Muduru: Okay Gonensin. • Yazı Işleri Mudur Haberler. Ergun Baki, Ekonomi: Osrnan Ulagay, Yurt Haberleri: Barbaros Yardımeısı: Ahmrt Konıbaa, Haber Merkea Muduru: Yalçın Baytr. Sayfa Geaçak, Kultur: Aydın Emeç, Magazın: Yalçıa Pekşen, Spor Damşmanr Abdalk*dir Yucelman, Düzeltme: Refîk Dvrta$,Arastırma: Şabin Alpay. Duzeni Yönefmenı. Ali Acar. Burolar: • Ankara: KonurSokak No: 24/4 Yenijehir, Td: 175825175866. Idare: 183335, • lzmir: Halıt Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesı, T.H.K. tşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yavan: Cumburiyet Maıbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246tst. Tel: 5209703 Telex: 22246 TAKVtM 17 Eyiül 1983 Imsak: 5.57 Güneş: 7.40 öğle: 14.08 Ikindi: 17.38 Ak$am: 20.15 Yatsı: 21.47 %Beyrut Havaalanı *Lübnan uçakları yakınmdaki Amerikan Dürzi ve Filistin mevzileri isabet aldı mevzilerini bombaladı ABD birlikleri 1 uçak diıştü, biri alarmda yara aldı Dış Haberler Servisi Lübnan ordusunun dün havadan ve lcaradan Dürzilerle Filistinlilerin mevzilerine saldırraası üzerine ülkede iki haftadır devam eden iç savaş yeni boyutlar kazandı. Ülkede Dürzilerle, Falanjistler arasındaki çarpışmalan durdurmak için yapılan diplomatik ginşimler sonuç venneyince, Lübnan Hava Kuvvetleri'ne bağb savaş uçaklan dün Dürzi ve FKÖ genllalannın mevzilerini bombaladılar. Uçaklardan birisi, Dürzilerin açtıklan ateşle düştü, biri de yaralanarak Kıbns'taki Akroliri Ingiliz üssüne zorunlu iniş yaptı. '6 tane eski model Hawker Hnnter uçağından oluşan Lübnan Hava Kuvvetleri 10 yıldır ilk kez savaşa katılıyor. Dün Sabahki hava saldırısından sonra, geriye kalan 4 uçak öğleden sonra tekrar Dürzi ve Filistin mevzilerini bombaladılar. Bu arada Lübnan ordusu da tanklann desteğinde saldınya geçince, çarpışmalar yeni boyutlara ulaştı. Lübnan ordusunun savunduğu stratejik ŞuhEIGarb kasabasına saldıran Dürzilerle ordu birlikleri arasında şiddetli çarpışmalar oluyor. Beynıt Hükümeti Dürzi birliklerinin saldırısına Filistinü gerillalarla, Iranlı gerillalann da katıldığını ileri sürüyor. Üerid Sosyalist Partisi Lideri Velid Cunblat'ın karargâhından yapılan açıklamada, Lübnan ordusunun saldınsırun geri püskurtüldüğü bildirıldı. Bildiride aynca, Devlet Başkanı Emin Camayel'in uçaklannı savaşa sokmakla Suudi Arabistan'ın ateşkes için harcadığı çabalan baltaladığı da kaydedildi. ABD MEVZİLERİ ATEŞ ALTINDA Lübnan uçaklannın saldırısı üzerine Dürziler, Beynıf u yoğun biçimde bombalamaya başladılar. Bombardımandan Beyrut'un batısındaki Ingiltere Büyükelçiliği ile Beynıt Havaalanı'ndaki Amerikan Deniz Kuvvetleri'ne ait mevziierin de isabet alması üzerine Amerikan birlikleri alarma geçirildi. lyi haber alan kaynaklar, bombalardan birinin Ingiltere Büyükelçiliği arazisinin 200 metre yakınmdaki Riviera Hotel'e duştüğünü belirttiler. Büyükelçib'k, geçcn nisan ayında Ameri Ek zam öü görüşmesi bayram sonrasına kaldı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Işçi ücretlerine "ek zam" yapılmasına ilişkin Başbakan Bttlend Ulusu ile Türktş Genel Başkanı Şevket Yılmaz arasında yapılması beklenen görüşme kurban bayramı sonrasına kaldı. Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, Başbakan Bülend Ulusu ile yapacağı gorüşmede, 1983 yıb başında Yüksek Hakem Kunılu'nca belirlenen ücret zamiannın enflasyon artışı karşısında yıprandığını belirterek, toplu sözleşmeleri biten ya da devam eden işçilerin ücretlerine yilzde 10 oramnda ek zam yapılmasını önerecek. Bülend UlusuŞevket Yılmaz görüşmesinden sonra, bu toplantıdan çıkan sonuçlar hakkında Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e bilgi verilecek. Başbakan Bülend Ulusu ile görüştükten sonra Türklş Genel Başkanı Yılmaz'ın Cumhurbaşkanı Evren tarafından büyük bir olasılıkla bir kez daha kabul edilmesi bekleniyor. Türklş, Başbakan Bülend Ulusu'ya sunulmak için haarladığı raporu tamamladı. Raporda, genelde 1983 yılı içinde yapılan ücret zamlan, bunun karşıhğında artan hayat pahalılı'1na ilişkin dökümanlara yer vt liyor. Türklş yetkilileri, Yüksek Hakem Kurulu Başkanı Nad Varlık'ın 1983 yılı içinde ücretlere ek bir zam yapılmayacağı görüşüne karşılık, "Yüksek Hakem Kurulu sonuçta hükümetin aldığı kararlara uygun oiarak Ukelerini belirliyor. Ek zam yapılıp yapılmayacağı, Başbakan ulusu ile göruşmeden sonra belU olacakür" şekünde konuştular. TOPÇU DUELLOSU Lübnan'da ordu ile Dürziler arasındaki fopçu savaşı jogun oiarak suru>or. Suk ElGarp kasabasına vogun bir saldın duzenkyen Dümleri Lübnan ordusu ancak hava bombardımanıyla durdurabildi. Fotografta Dürzilerle yogun bir topcu savaşı •alindeki Lübnan askerieri görulüyor. Topcular havan topunon kulaklan sağır edici güriiltüsüııden koronmak için atış anında kulaklan nı kapalıyor kan Büyükelçiliği'nin büyük hasar görmesinden beri ABD'li yetkililer tarafından da kullanılmaktaydı. Lübnan jetleri Dürzi mevzilerini bombalarken, Suriye savaş uçakları LübnanSuriye sınırı boyunca, tsrail savaş uçaklan da Güney Lübnan üzerinde devriye uçuşları yaptılar. Lübnan hükümeti, Suk ElGarp'daki çarpışmalara Filistinü gerillalann, Suriye ordusunun ve lranlı gönüllülerin Dürzilerin safında katıldığını ileri süruyor. Dürzi lıderleri burıye nükümeti ve FKÖ yönetiminin. Suk ElGarp'daki çarpışınalara katıldıkları iddiasını yalanladı. Lübnan yönetimi, İsrail'in Şuf dağlarından çekilmesiyle baslayan içsavaşta ölu sajısının 653'e, yaralananlann 1484e yükseldigini" bildirdi. Lubnan'dan gelen haberlere göre Durziler halen Suk ElGarp'ın yanısıra Kebir Şamun kasabasına da saldınyor. Dürzilerin Suk ElGarp kasabasını alması halinde başkent Beynıt ilk kez Dürzi topçulannın görüş mesafesine girecek. Lübnan'da bir iç savaşa dönüşen çarpışmalar 14 gün önce Israil birliklerinin Şuf Dağlan'ndan. çekilmeleri üzerine başlamıştı. Şuf Dağlan'nda yaşayan Durziler, İsraillilerin boşalttıklan bolgelere, Hıristiyan Falanjist müislerin girmelerine izin vermeyeceklerini açıkladılar. Bunun üzerine iki taraf arasında çannsmalar başladı. Durziler, Hıristiyanlann denetimindeki birçok kasaba ve köyü alarak Şuf dağlan'nın büyük bir bölümüne egemen oldular. Çarpışmalar sırasında Beyrut Havaalanı yakınındaki Amerikan mevzilerinin isabet alması üzerine, Amerikan donanması geçtiğimiz hafta Dürzi mevzilerini bombardıman ettiler. Başkan Reagan bu bafta başında , Beyrat'taki bırliklenn komutaıuna ABD uçaklannın yardımını isteme yetkisi verdi. Ağa Han Mimarlık Ödülleri üstüne söyleşi Korsan kasetçiliğe son verüiyor Bu ödülün getirdiği tartışma ortamh, kendi sorunlarunızı tartışmaya yönelmeli CANSEVER: Bugün Türkiye'de 15 bin mimann kaç tanesinin mimarlık vapabildiğini söylersek, mimariann yaşadığı dramı çok iyi anlanz. Film yaparak, halı satarak hayatını kazananlar, mimariann yüzde 80'ini teşkil edebiür. BATUR: Gerçekten de bu 15 bin mimar, Türkiye'de etkinliklerinin sınırb olmasının getirdiği beklentiyle ödiillendirilmek istenmişlerdir. Böyle bir Ödiilü bekleme hakkını kendilerinde görmüşlerdir. TUNCEL: Mimarlar, bugünkü etkisizliklerinin nasıl aşılacağım araştırmak zorunda. Uraanm, yalnız mimarlar degil, geleceğe duyaıiı olan insanlar da düşünürler sorunlanmızı nasıl aşanz diye. "Sayın Cansever, konuşmalardan şöyle bir sonuç çıkıyor: 'Türkiye'de mimann etkinliği yok'. Bu konuda siz ne söyleyeceksiniz? >iye mimann etkinUği yok.?" Cansever: Bugün Türkiye'de 15 bin mimann kaç tanesinin mimarbk yapabildiğini söylersek, mimariann yaşadığı dramı çok iyi anlanz. En yetenekli mimarlar içinde film yaparak, halı satarak hayatını kazananlar belki de mimarlann yüzde 80'ini teşkil edebilir. Dünyadaki entelektüel kadroların yaşadığı en büyük dramlardan biridir bu. Mimarhk yapabilenler büyük fedakârlıklar yapmak zorunda kalmışlardır. Bu dram Türkiye'de bugün de devam etmektedir. Doğrusu bir zamandan beri de mimarlar bu dramı önlemek ümidini kaybetmişlerdir. Bunun savaşıru bile veremeyecek noktaya gelmişlerdir. Genç nesiller hariç tabii. Artizanlar da insanlık tarihinin büyük kültürlerinin nesilden nesile taşıyıasıdırlar, yüksek kültürü yaşatan insanlardır. Buradan hemen 1983 odül tartışmalanna geçilebüir. 1983 ödülü, artizanaj üretim biçiminin önemini vurgulamaya yonelik bazı kararlar almış oluyor. Bütün Ortaçağ katedralleri, bütün Osmanh Selçuk eserlerini meydana getiren mimarların hepsi artizanal üretim biçiminin içinden yetişmiş kişilerdir. Pazartesi günü seminerde Niono'daki camiyi yapan kişi "Tasanmı nasıl yapıyorsnnuz?" sorusuna şu üç cümleyle cevap verdi: "tş sahibinin ihtiyaçlannı soouna kadar anlamaya çahşı>orum. Araziye gidiyorum, arazinin bütün meselelerini anlamaya çalışıyorum. Ondan sonra malzemeyle konuşuyorum". 20. asırda malzemeyle konuşan yüz tane mimar ya zikredilebilir ya zikredilemez. özetle, ben burada odül verilırken şimdi söyleyeceğün iki noktadan hareket eden yaklaşunlann ödullendirilmeye çalışıldığına işaret etmek istiyorum. Bir tanesi, Abdullah Bey'in de demin söylediği gibi, yöresellik konusu, diğeri arastırmada duyarlılığm ve sezişin yeri TRT her türlü eseri ön izin almaksızın kullanabilecek ANKARA, (Cumhuriyet Bfirosu) Korsan kasetçiliğe son vermeyi amaçlayan telif ücretlerinin tahsil ve dağıtımını sağlamak üzere meslek birlikleri kurulmasını öngören yasa tasansı Danışma Meclisi gündemine girdi. "5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'nın degiştirilmesini öngören yasa tasansı"na göre, TRT, yayınlarında Türk veya yabancı uyruklu eser sahiplerinin koruma süresi dolmamış tüm eserlerini sahiplerinin ve meslek birliklerinin ön iznini almaksızın kullanabilecek. Tasannın gerekçesinde, "eser sahiplerinin her türlü mali haklan yurt içi ve dışında meslek birlikleri aracüığıyla saglanacaktır. Ülkemizde kaset ve video ttretiminde kopyacüık (korsanlık) egemendir. Yapım masraflan sadece boş kaset ve çogalfma ucretinden ibarettir. Meslek birlikleri oluşturuldugunda vergi kaybı da onienmiş olacaktır," dendi. Tasarı ile, tüm fikir ve sanat eserlerinin yayınlanması veya kâr amacı güdülmeksizin çoğaltılmasınm mümkun olduğu hükmü getirilirken sinema eserleri ile video, bantkasetler hakkında bu hükmttn uygulanmaması öngörülüyor. Eser sahibinin izniyle özel işaretlenmiş olan musiki, ilim ve edebiyat eserlerinin genel yerlerde çalınması veya gösterilmesinin mümkün olduğu, ancak özel oiarak ışaretlenmemiş plak, video bant ve ses kasetlerinden eser sahibinin veya meslek birliğinin tazminat ısteyebileceği de tasanda hükme bağlanıyor. Tazminat miktarı, TRT ile meslek birliğinin görüşü aündıktan sonra Kultur ve Turizm Bakanhğı'nca hazırlanacak yönetmeb'kle belirlenecek. Tasan ile, "tlim ve Edebiyat Eserleri Meslek Birliği, Musiki Eserleri Meslek Birliği, Güzel Sanat Eserleri Meslek Birliği ve Sinema Eserleri Meslek Birliği" adları altında meslek birlikleri kurulması öngörülüyor. Tasarıya göre, eser sahibi veya halefinin yazılı izni olmadan bir eseri kamuya arzeren vaya yayımlayan, eserin çoğaltılmış nüshalarına ad koyan, kaynak göstermeyen veya aldatıcı kaynak gösterenler hakkında bir aydan üç aya kadar hapis ve 30 bin liradan az olmamak üzere ağır para cezası verilecek. Kendisitıe sözleşme veya yasayla izin v< len miktardan fazla basılan nu. ha çoğaltan veya çoğalttıran kimseler bir aydan üç yüa kadar hapis ve 50 bin liradan az olmamak üzere para cezasına çarptırılacaklar. Merbolin iflas etti İstanbul Haber Servisi Merbolin Boya ve Matbaa Mürekkep Sanayii A.Ş.'nin iflasına karar verildi. Şirketin iflası için bir süre Önce mahkemeye başvuran sahibi Yorgo Hıristidis ile o&u Yorgo Emre Hıristidis'in yurt dışına kaçtıkları öne sürüldü. Merbolin'in 70 işçisinin ücret, ikramiye, bayTam harçlığı, ihbar ve kıdem tazminatlan alacakları kaldı. Kendilerine 15 gün önce izin verilen ve dün işyerine çağırümış bulunan işçilere, fabrika yöneticilerinin, işverenin yurt dışına kaçmış olduğu ve ellerinde de hiçbir ödeme yapacak para bulunmadığını bildirdikleri öğrenildi. Ancak açıklamayı doğrultacak hiçbir işveren yetkilisi bulunamadı. İşveren Yorgo Hıristidis'in daha önce yaptığı başvuru üzerine 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, şirketin iflasına karar verdi. 906 milyon lira borcu olduğu gerekçesi ile işveren tarafından yapılan başvurunun kabul edilmesi üzerine iflas karan önceki gün işyerinde ilan edildi. DISK'e bağlı Petkimlş Sendikası üyesi işçiler, sendikalannm faaliyetlerinin askıda olması nedeni ile de alacaklanmn güvenceye bağlanması konusunda girişimlerinin sonuçsuz kaldığından, dava açmak için işverenlikten istedikleri işçi bordrolanmn kendilerine verilmediğinden yakındılar. PAKİSTAN'DA ŞAH RÜKN1ALEM TÜRBESİ 1983 Ağa Han Mimarlık Ödülleri'ne Pakistan'dan da "Şah Rnkni Alem Türbesi" deger görüldü. mevcut üretim ilişkileri içerisinde, gerek kentlerin oluşum süreci, gerek yapı üretim süreci incelendiğinde mimar nerede durmaktadır? Eğitim süreci sonunda kazanılan imza yetkisi nedir? İmar planları yapım sürecinden yapı üretim sürecmin sonuna kadar uzanan çok uzun ve çok önemJi bir süreçte mimar kendi mesleki ağırlığını nasıl kullanmaktadır? tşte ondan sonra ülke içinde neredeyiz, uluslararası düzeyde neredeyiz sorusu gündeme gelir. Mimarlann Türkiye'deki örgütlenmeleri aşağı yukan Cumhuriyet'in ilanına dayanır, bugün de Odamız Uluslararası Mimarlar Birliği'nin (ki, bugün 600 bin miman kapsayan 93 ulusal kesim üyedir) kurucu yedisekiz üyesinden biridir. Boylesi bir örgütlülüğe sahip kurumun üyelerinin Türkiye'de tartışmaları belirli bir düzeyde yapması kaçınıunazdır. Bunun için de mimarlar topluhığunun kendisini sorgulaması gerekir. Türkiye'de kentler yapıldı, yapılar yapıldı. Kentler gelişiyor, yapılann yapımı sürüyor ve mimann, karar mekanizmalannda etküıh'ği gerçekten yok. örgütlü veya örgutsuz oiarak mimarlar kendi etkinlikierini artırmaya çalışıyorlar, fakat olamıyor. Nedenleri için gene sorular soralım: Haliç'in bir endüstri merkezi haline gelmesine kim karar vermiştir ve niye karar vermiştir? Burada teknik elemanlar niye etkili olamamıştır? Ankara 1930'larda astımlı hastalann tedavi edildiği yer iken bugün astımlı hastalann doktorlar tarafından uzakJaştınldığı yer haline kim tarafından getirilmiştir? Bunlan mimarlar sormalıdır. Bireylere sormuyonun. Üretim ilişkilerini sorguluyorum. Bu noktada mimarlar bugünkü etkisizliklerinin nasıl aşılacağım araştırmak zorundadırlar, yani eğer bugünden sonra da kentlerin değişik yerlerinde imarlı ya da imarsız yapılacak ve programlan da mimarlann dışındaki güçlerce hazırlanan yapüara imza atılacaksa, ekonomik kaygılarla veya başka kaygılarla imza atmak kaçınılmaz olacaksa, biz şu odül burada niye verildi sorusunu sorma hakkını kendimizde bulamayız. Olayın uluslararası boyutunu kesinlikle yakalayamayız. Eğitim sisteminin sorgulanması bu konuda önemli. A>nca meslek kuruluşlannm önerilerine sürekli kulak tıkanmış olması son derece önemli. Teknik elemanlann etkisizliği, Türkiye'deki mevcut üretim üişkilerinin getirdiği bir etkisizliktir. Bu aşümaiıdır. Tartışmamızın bu noktaya gelmesi gerçekten sevindirici. Urnanm yalnız mimarlar değil, ülkeye, dünyaya, geleceğe duyarh olan insanlar biraz düşünürler sorunlanmızı nasıl aşarız diye. Ödülü polemik konusu yapmamalı "Sayın Batur, sizin 'Mimann etkinliği niye yok?' sorusuna yanıüoız nedir?" Batur: Türkiye'de her yıl artan konut açığı bu düzeydeyken ve mimarlann buyük çoğunluğu, yani hayatını mimarhktan kazananların yüzde 9O'ı, mimar olmayanlann planlannın altına imza atarken, veya imzalayıp geçirdiği planlar kendi kontrolleri dışında inşa edilirken, Ağa Han odül sistemi içinde odül almış ya da almamış olmak gerçekten önemini ve boyutunu yitirmektedir. Üstelik Ağa Han Ödülü'nü gereğinden çok buyütüp polemik konusu yapmak doğru değildir. Bizim kendi mimarlık sorunlanmız Ağa Han Ödülü'nün dışında (bir Türk miman odül almış olsaydı bile) daha önemlidir. Biz, onlan tanışmaya bakalım. Yani bize bu ödülün getirdiği tartışma olanağı, etkiniik a/anımızı sorgulama yolunu açmalıdır. Sesimizi yayın organlannda duyurma olanağı sağlamışsa, bu başarıdır. Ama yine de Mali'de inşa edilen cami gibi bir cami Türkiye'de inşa edilirse, bu Turk Bazı kitap dergi, gazete ve ses bantlarının Türkiye'ye sokulması yasaklandı ANKARA (a.a.) Bakanlar Kurulu, yurt dışında basılan bazı kitap, dergi, gazete ve takvim ile doldurulan ses bandlannın Türkiye'ye sokulmasını ve dağıtılmasıru yasakladı. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete"nin bugünkü sayısında yayınlanan kararına göre, Türkıye'yesokulmasıve dağıtılması yasaklanan kitap, dergi, gazete, takvim ve ses bandlan listesi şöyle: Belief Or Unbelief (kitap), Fruits Form The Trec Of Light (kitap), Karanlık ve Işık (band), Bayramların özanlamı (band), Tannyı Bilmek Nİşdir? (kitap), Kurtuluşun Yolu (kitap;, Dağ Yamacındaki Toplantı (kitap), Küllü Amin ve Entüm Bihayr 1983 (takvim), Kitle (dergi), Türkiye Postası (gazete), Orak Çekiç T.İ.K.R Merkez Komitesi Yaym Orgam (dergi), Avrupa'da DevGenç Türkiyeli Devrimci, IşçiGençliğin Sesi (dergi), Devrimci Çizgi (dergi), (Collection d'Historiens Armenies) Ermeni Tarih Yazarlan Kolleksiyonu" (kitap), (Recueil de Notices et de Recits Kourdes) Kürt hkâyeleri ve Kısa Notlar (kitap), i^erhaba (dergi), The Mİnistry Of lslamic Duidance, îslamic Repubüc Of Iran (Ukvim), Nur The Light (dergi). Naklen İstanbul9â gelen 140 Anadolu LiseK açıkta İstanbul Haber Servisi Çeşitli illerdeki Anadolu Iiseîerinden, İstanbul'daki Kadıköy Anadolu Lisesi'ne nakil yapılan 140 öğrenci kontenjan bulunmadığmdan açıkta kaldı. Anadolu'nun çeşitli illerinde görevli olup da, tayini çıkan ya da Istanbul'a yerleşmek durumunda kalan aileler, önceki gun istanbul Valiliği'ne başvurarak, Milli Eğitim BakanhğVnın sorunlanna çözüm getirmesini istediler. İstanbul Valiüği'nin Cağaloğlu'ndaki binası önünde çok sayıda kadın, erkek ve çocuğun bekleştiği göruldü. Kimisi Edirne'den, Samsun'dan, kimisi Diyarbakır'dan gelmiş olan aileler, valiliğin dilekçelerine yanıı vermesini ve kendilerine yol göstermesini bekliyorlardı. Ailelerin anlattığma göre, gerek tayin, gerekse başka nedenlerden bu yıl Istanbul'a gelmek zorunda kaldılar. Bu nedenle, daha bir ay önceden bulunduklan illerdeki Anadolu liselerine başvurarak, buralarda okuyan çocuklann fstanbul'daki bir başka Anadolu lisesine nakli için başvumda bulundular. Soz konusu okul yöneticileri, gerekli işlemlerin yapüacağını, Istanbul'a giderek Kadıköy Anadolu Lisesi'ne başvır malarmı söyledi. Aileler, Kaı köy Anadolu Lisesi'ne başvurdular, gerçekten evraklar gelmişti. Ancak, çocuklann kaydını yaptırmak istediklerinde, okul yöneticilerinin "Ama maalesef kayıt yapamayacağız. Kesinlikle bir kişi daha alacak yerimiz yok. Tıklım Uklırn doluyuz." yani tıvla karsı karşıva kaldılar. Bu yanıt karşısında şaşkına dönen aileler, •'MiUiEgitra itaıtanlıgı okullara ögrenci alırken, nakilleri de göz önünde bulundurmalıydı" diyorlar. Duyarlılığın ve sezişin yeri Ben biriki noktaya daha temas etmek istiyorum. Sanıyonım, bu çevre bozulması ile ilgili oiarak Afife Hanım'la esasta aramızda bir fikir aynlığı yok. Fakat terminolojide var. Sağlıkb tabiri sıhhat bakımından sağhklı anlaşılırsa, ben Afife Hanım'a iştirak ediyorum, ama kültür açısından anlaşılırsa hakikaten benim söylediğim nokta pek o kadar tartışılacak nokta değil. Çünkü 19. asır sonuna kadar bütün dünyada yapı üretimi, artizanlar tarafından yapılıyordu. Üretim ilişkilerini »orguluyormn "Sayın Abdullah Tuncel, sizce gerek Türkiye'de, gerek dünyada mimann etkinüği niye yok?" Tuncel: Benim mimann rolü tartışümaudır diye vurguladığım odak noktası Üzerinde soylenecek çok şeyim var. Bazı sorularla başlayayım bu işe. örneğin. (Arkası 11. Sayfada)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear