26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 EYLÜL 1983 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/7 Doğru Yol Partisi Genel Başkanı ile demokrasi üzerine söyleşi Avcı: Toplumumuzun büyük bir demokrasi geleneğî var "Demokrasinin kurumları arasmda en başta milleti saymak gerekir. Hukuk devleti kavrami da bir kurumdur. Bu iki kurum diğer bütün kurumları içerir ve hepsinin üzerindedir" ERBİL TUŞALP ANKARA Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Dr. Yıldınm Avcı "Demokrasi yeniden kurulmaz, demokrasiye bir defa ulaşüır" dedi. Dr. Ava, Cumhuriyet muhabirinin demokrasi sorunu ve arayışı konusundaki sorularını yanıtladı. Dr. Avcı'ya yöneltilen sorular ve Dr. Avcı'nın yanıtları şöyle: Demokrasi arayışı günümiiz Türkiye'sinin toplumsal amacını özetliyor. Demokrasi arayışı konusundaki görüşleriniri söyler misiniz? Bu arayış, topyekün toplumun bir sorunu olrnalıdır. Kurumlar derken buna siyasi partileri de katıyorum. Söz konusu arayış ancak bu takdirde sağlıkü olabilir. Ne zaman ki toplum demokrasiyi kendisinin vazgeçilmez hayatı sayarak onu arar ve ona erişir, işte o zaman gerçek demokrasiden bahsetmek imkânı vardır. Bu bir evrim işidir. Demokrasiye geçiş tabiri ise, bu sosyolojik tarife ters düşmektedir ve bu bakımdan yanhştır. Demokrasi nedir o zaman? Demokrasi, toplumların bir hayat tarzıdır. Bu hayat tarz/annın en gelişmişi, en yücesiir.. Demokrasi aynı zamanda ınsanı diğer yaratıklardan ayıran bir ölçüdür. tnsan sadece gülen, konuşan veya düşünen vartık değildir. Kendi kendini idare edebilen bir varlıktır aynı zamanda. Dolayısıyla kendi iradesi dışında yönetime tabi tutulması insanın insan olma niteliğine halel getirir, bazı noksanları hasıl eder. Sizce Tiirk toplumunun yerleşmiş bir demokrasi gelenegi var mı? Toplumumuzun büyük bir demokrasi geleneği var. O kadar ki savaş meydanlannda bile, Sakarya'da Malazgirt'te, bu kuraldan vazgeçmemiş bir toplumuz. tstiklal Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasi içerisindeki büyük kalkınma hamlesi bunun son örnekleridir. Anzalar bu geleceği yok saydıramaz. Burada sanıyorum anayasalann konınması Ue ilgili bir sonın akla geliyor? Anayasalar hukuk devleti olmanın temel belgeleridir. Anayasa bütün kişi ve kuruluşları bağlar. Onun dışına çıkıldığı zaman devlet hukuk devleti olmaktan çıkar. FARKLI BİR VORUMLA BAKIYORUM Demokrasinin aynı zamanda bir kurumlar rejimi olduğu konusundaki görüşe katılıyor musunuz? Farklı bir yorumla bakıyo•rum bu soruna. Demokrasinin kurumlan arasında en başta milleti saymak gerekir. Hukuk devleti kavramı da bir kurumdur. Bu iki kurum diğer bütün kurumlan içerir ve hepsinin üzerindedir. Ancak bunu diğer kurumları n reddi şeklinde anlamamak gerektiği gibi, diğer kurumlann gözönünde tutulması zorunluluğunu da en üst kurum olan milletin ve onun iradesinin bertaraf edilmesi şeklinde yorumlamamak gerekir. Demokrasilerde karşıt görtişlerin uyum sağlaması sorunu sizce nasıl çözümlenebilir? Karşıt gorüşlerin uyum içinde olması yalnız çağdaş demokrasinin değil, genel olarak gerçek manada bir demokrasinin en tabii icaplarındandır. Değişik görüşlerin demokratik kitle ve meslek teşkilatlannda kurumlaşması da tabiidir. Kurumlaşmış ve teşkilatlanmış kitlelerin bu teşkilatlanmaya kavuşamamış kitleler üzerinde egemenlik ve eşitsizlik sağlamasına imkân vermemek de gene demokrasinin bir icabıdır. Bu yaklaşunınızı biraz açar mısınız? <P Tabii. Şöyle ki, çalışanların sanayi kesiminde kentsel yörelerde teşkilatlanmış olduğu, ancak kırsal ve tarımsal alanda teşkilatlanmamış olduğu ülkemizde bunun en belirgin örneğini teşkil eder. tşçi sendikalarının aynı zamanda taşıdıkları siyasi güçle elde ettikleri imkanlar, aynen onlar gibi, hatta onlardan daha ağır şartlarda çalışan kırsal alanın emek sahipleri için düşünülnıemektedir bile. İşte bu eşitsizliktir. Sesi çıkan ve siyasal etkinliği olan sendikaların dediğini yapıp, teşkilatlanmamış tarım kesimi işçilerine sırt çevirmek, aynı zamanda çalışanların yanında olmak gibi bir iddianın da samimiyetsizlğini ortaya koyar. YENİDEN KURULMAZ Demokrasinin yeniden kurulması için zorunlu olan toplumsal biıtünleşmeyi sağlayacak yol ve yöntem sizce nedir? Bu sorunuzu yanhş anladığımı sanmıyorum. Demokrasinin yeniden kurulması diyorsunuz, demokrasi yeniden kurulmaz. Demokrasiye bir defa ulaşılır ve ondan sonra hiçbir izine müsaadeye tabi olmadan onun içinde yaşanüır. Araa kurumlar kabul etmek demek, son söz hakkını milletten almak demektir. Btzim demokrasi millet ve hatta az önce de söylediğimiz gibi insan tarafımızda dahi böyle bir düşüncenin yeri yoktur. BANA YABANCI GELEN BİR KARGAŞA Peki bu yanıtınızdan yola çıkıp şöyle bir soru sorabilir miyim? Demokrasilerde doğnıdan lcatılma sorunu konusundaki diişüncenizi alabilir miyim? Çağdaş demokrasi temsil esasına dayanır. Temsilin şekli de siyasi bir iktidar oluşturmadır. Doğrudan katılma bana yabancı gelen bir kargaşa vasıtasıdır. Milletin hür iradesi bütünüyle ve tamamıyla bir siyasal iktidan oluşturmuşsa başka bir katkıya ihtiyaç yoktur. Şimdiye dek hangi seçimlere seçmen olarak katıldınız ve oyunuzu hangi doğrultuda kullandınız, söyleyebilir misiniz? Seçme hakkına sahip olduğum andan itibaren ve Türkiye'de bulunduğum sürede bütün seçimlerde oy kullandım. Vicdani bir konu olmakla beraber açıklayayım: Milli iradeyi üstün irade kabul eden ve onu böyle kabul ettirmeye çalışan siyasi görüş doğrultusunda. Kadın • erkek eşitligi konusundaki görüşlerinizi açıklar mısınız? En fazla ağırlık verdiğimiz konu insandır ve onun haysiyetidir. Bütün insanlar da eşit olduğuna göre hiçbir surette kadın erkek ayınmı yapılması söz konusu olamaz. Sonıyu 'temel amacımız insandır' diye başladınız yanıtlamaya. Peki insan haklan konusunda ne diişünüyorsunuz? tnsan Haklan Evrensel Beyannamesinde ifadesini bulan kişi haklannın ve temel hürriyetlerin gerçekleşmesini ve korunmasını zaruri görürüm. Kişinin, insan haysiyetine yaraşır, dokunulmaz, vazgecilmez ve ihlal edilemez haklannın bulunduğu; bu haklann ve bunları kullanma yetki ve hürriyetinin devletin kesin teminatı altında bulunduğu kişi güvenliğini, hürriyetlerin tamamı ve bir kısmını feda etmeden sağlamanın mümkün ve zaruri olduğu inancındayım. Kişinin hürriyet ve güvenliğini n gerçek garantisini, hür demokratik nizamın kesintisiz işlemesinde ve milli irade üstunlüğünün her şartta geçerli kalmasında görüyorum. Hür ve demokratik bazı ülkelerin insanının hak ve hürriyetlerini korumakta sahip olduğu garantilerin Türk vatandaşına da sağlanması gereğine inanıyonım. Bir siyasi parti genel başkanı olarak parti disiplini kavramını nasıl açıklarsınız? Bu kavram, parti içinde çoğunluk kazanmış fikrin etrafında hareket birliğini ifade etmelidir. Bu, partinin içinde ve dışında ayrudır. Zaten bir kavramın içte ve dışta diye ayrı tarifleri çifte standart yanlışlığıdır. Sizce aslolan toplumun demokratikteşmesi mi, demokratikleştirilmesi midir? Demokrasi evrensel bir tarife sahip basit ve yalın bir müessesedir, millet hakimiyetidir. Bize göre üst tarafı bu hakimiyeti kısıtlamaya yönelik bahane arayışıdır. Hak arama özgiirlüğii ve savunma hakkı konusunda ne dfişüniiyorsunuz? Savunma hakkı hukuk devletinin temel ilkelerindendir. Savunma hakkının olmadığı yerde değil demokrasiden, hukuktan dahi bahsedilemez. Sizce demokrasi açısından kUltürün onemi nedir? Demokrasi açısından kültür önemlidir ancak demokrasiyi kültür şartına bağlamak yanhştır. tlk çağlarda dahi demokrasinin varlığı, bu varlığın münhasıran kültür şartına bağlı olmadığının en bariz delillerindendir. Düşiince özgüıiüğüne yaklaşımııuz nedir? Fikir hürriyetinin tabii gereği olan siyasi teşkilatlanma hürriyeti, demokratik rejimin başta gelen göstergesidir. Siyasi partilerin memleketin idaresi hakkında farklı fikir ve metodlara sahip olmalan ve bunlan savunmalannı tabii buluruz. Ancak siyasi mücadelenin rejimi tahrip etmeden ve devleti tehlikeye düşürmeden yapılmasını da zaruri görürüm. Rejimin gayri meşru saymadığı bütün fikirler siyasi teşkilatlanma imkânı bulabijmelidir. Öliim cezalan konusunda söyleyecekleriniz var mı? Bu bir hukuk meselesidir. Istismara yol acabilecek olması sebebiyle, siyasal tartışma konusu yapılmasını uygun bulmuyorum. Son soru önümüzdeki giinlerde DM'de göriişülecek olan basın yasa tasansı ile ilgili, bu konuda göriişieriniz nedir? Göruşlerimi daha önce açıklamıştım. Vatandaşının ne düşündüğünu açıklıkla öğrenemeyen hiçbir yönetimin doğru yolu bulması mümkün değildir. Basın hürriyetinin olmadığı bir ülkede milletin denetim hakkını kullanması da söz konusu olamaz. Hiçbir yetki ve hürriyetin devlet ve toplum güvenliği aleyhine kullanılmasına müsamaha edilmesinden yana değilim. Ancak devlet ve toplum güvenliği bahanesiyle hiçbir hak ve hürriyetin de ortadan kaldınlma veya sürekli kısıtlanmasına da taraftar değilim. 6 kasım seçimlerinde listeleri YSK ilan edecek • tl Seçim Kurulları'nın başta gelen görevi, il seçim çevresi içinde seçimin düzenle yürütülmesini sağlamak için gereken bütün önlemleri almak ve seçim işlerini denetlemektir. İl Seçim Kurullarf nın diğer görevleri şöyle sıralanabilir: İlçe Seçim Kurullan'na oy sandıklarını ve bu yasada yazılı diğer seçim araç ve gereçlerini göndermek. İlçe Seçim Kurullan'nın teşekkülüne, işlemlerine ve kararlarına karşı yapılan itirazları inceleyerek karara bağlamak. İlçe Seçim Kurullan başkanlıklarınca seçim işlerinin yurütülmesi hakkında sonılacak konuları derhal yanıtlamak. Aday beyanname ve listelerini almak veya ilan etmek. Bunlar hakkında yapılacak itirazları incelemek ve beyanname ile listelerden yasaya göre muteber olmayanlar hakkında karar vermek. Geçici ve kesin aday listelerini yerlerine göndermek ve ilan etmek. (Ancak, 6 kasım seçimlerinde geçici ve kesin aday listeleri yalnız YSK tarafından ilan edilecek.) İle bağlı İlçe Seçim Kurullan'ndan gelen tutanakları birleştirerek il seçim çevresi için bir tutanak düzenlemek ve yasayla kendisine verilen diğer görevleri yerine getirmek İl Seçim Kurulları'nın yapacağı işlerdir. SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİ Bu seçime katılacak üç siyasi partiden o ilde veya ilçede teşkilatı bulunanlar tl ve İlçe Seçim KuruUarf nda birer temsilci bulunduracaklar. Bu temsilciler, kurulun bütün çalışmalarına ve görüşmelerine katılacaklar ancak kurulda oy kullanamayacaklar. Görülen iş hakkında siyasi parti temsilcileri görüşlerini bildirirlerse İl Seçim Kurulu bunları da dinledikten sonra kendi arasında görüşme yaparak bir karara vanr. Ve bu karar siyasi parti temsilcilerine bildirilir. Siyasi parti temsilcilerinin toplantılara katılmamalarının, İl Seçim Kurulu'nun çalışmasım herhangi bir şekilde engellemeyeceği de yasada belirtilmiş bulunuyor. İLÇE SEÇİM KURULLARI • ilçe Seçim Kurullan iki yılda bir ocak ayının son haftasında bir başkan ve altı asil, altı da yedek üyeden oluşur. 2 yıl süre ile görev yapan bu kuralların başkanları o ilçede görev yapan en yüksek dereceli yargıçtır. İlçe Seçim Kurulunun genelde dört asıl ve dört yedek üyesi partilerden alınır. Yasaya göre, ilçede teşkilatı bulunan ve son milletvekili genel seçiminde o ilçede en çok oy olan dört siyasi partiden birer asil ve birer yedek üye adını bildirmeleri istenir. (Yalnız bu seçimler iyin altı asıl ve altı yedek üyeden oluşacak olan ilçe seçim kurullannın üyelerinin dördü siyasi partilerden diğer ikisi ise devlet memurlanndan oluşacak.) Bu işlemle belirlenen ve süresi içinde isim bildiren siyasi parti sayısı dörtten az olduğu takdirde eksik kalan üyelikler aynı şartları taşıyan, diğer siyasi partilerden aynı usülde tamamlanır. (Ancak bu seçimlere yalnız üç siyasi parti katıldıgına göre eğer bu üç siyasi partinin ilçede teşkilatı varsa birer asil ve birer yedek üye bu partilerden istenecek. Partiler bu üyeleri bildirdiği takdirde geri kalan dördüncü üye ve biMirmedikleri takdirde diğer eksik üyeter o ilçe merkezinde görev yapan ve toplam memuriyet süresi 10 yıldan fazla olan herhangi bir seçime bir siyasi parti adayı veya aday adayı olarak katılmamış ve evvelce hiçbir siyasi partiye kayıt olmamış devlet memurları arasından ad çekme ile belirlenecek. Ad çekme, daba önce saptanmış siyasi partili üyeler huzurunda İlçe Seçim Kurulu Başkanı tarafından yapüacak. Aynı bakanlığa mensup memurlardan birden fazla asil üye olmaması zorunlu durumlar hariçgerekmektedir.) SÜRECEK Secim 83 Kılavuzu « İl Özel tdaresi, Halıahk Sanayii Okulu üriinü h , h , a r , d u n a ç ı k amrmayla satıldı. El dokuması Sivas halılan, İstanbul İl Özel tdare binasında yapılan açık artırmada tüccaıiann elinde kaldı. Evine bir tek halı almak umuduyla gelenler, halı tüccarlannın önerdikleri fivatlar karşısında elleri boş olarak döndiiler. Halı tüccarı Recep Sefer, açık artırma sonunda 79 halıdan 40'ını satın aldı. Bir halının metrekaresine 175 bin lira veren Recep Şeker, toplam 15 milyon lira odedi. Fotoğrafta, halı tüccarı satın aldığı ve ihraç edeceğini söyledigi halılann Üzerinde görülüyor. (Fotoğraf: Şenol KONUKÇL) milvon» IIIIIYUIia Siv s Genscher: NATO'da (Baştarafı 1. Sayfada) NATO içinde çıkan görüş aynlığı ise sürüyor. Bilindiği gibi Türkiye, Yunanistan, Fransa ve Ispanya Sovyet Havayolları Aeroflot'un seferleri 15 gün süreyle yasaklanması karanna katılmamışlardı. AP ajansının Bonn kaynaklı haberine göre, Federal Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher, Pazar gazetesi "Welt am Sonntag"a verdiği demeçte, Sovyetler'e yaptınm uygulanması karanna karşı çıkan dört NATO ülkesini eleştirdi. Genscher şöyle dedi: "Uçagın düşüriilmesi olayında ortak tavnmızı göstermek için tüm NATO iilkelerinin görüş birliğine varamamaları iiziiciidıir. Bu trajedinin tekrarianmaması için herşeyi yapmalı ve uluslararası hava ulaşımına ilişkin Şikago anlaşmasını geliştirmeye çalışır.alıyız. Hiçbir şey, içinde 269 yolcu bulunan bir uçağın düşüriilmesi için gerekçe olamaz." NATO daimi delegeleri, Guney Kore uçağının düşürülmesi olayını görüşmek üzere 9 eylül akşamı Brüksel'de bir özel toplantı yapmışlardı. örgüte üye 16 ülkeden 12'si 15 Tarım ve Basın Tasarıları bu hafta DM'de görüşülüyttr ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Danışma Meclisi'nin bugünku birleşiminde, ceza infaz kurumlanyla tutukevlerinin yönetiminin Adalet Bakanlığı'ndan ahnarak, Içişleri Bakanlığı'na bağlanmasını öngören yasa tasarısının görüşülmesine devam edilecek. Bilindiği gibi, geçtiğimiz perşembe günü birleşimde tasannın görüşülmesine' başlanmış ve iki üye tümü üzerinde görüşlerini açıklamıştı. Adalet Komisyonu'nun reddettiği yasa tasansı, Milli Savunma, Içişleri ve Dışişleri Komisyonu'nda benimsenmişti. Tasannın tümü üzerinde görüşlerini açıklayan Feyyaz Gölcüklü ile Şerafettin Yarkın, tasannın getirdiği hükümlere karşı çıkmışlardı. Ceza İnfaz Kurumlan ve Tutukevleri Hakkında Yasa Tasarısı'nın görüşülmesinin tamamlanmasından sonra, Genel Kurul'da "Basın Yasası'nın bazı maddelerini degiştiren yasa tasan s ı " ele alınacak. Tasarı, Adalet Komisyonu'nda bazı küçük değişikliklerle benimsenmişti. Komisyonda yapılan değişikliklere göre, Cumhuriyet Savcılıkları tarafından verilecek toplatma kararlarının mahkeme kararıyia hükümsüz kalması halinde, mevküte sahiplerinin zararlannın tanzim edilmesi öngörüldü. Aynca, suç oluşturan yazının yayınlandığı mevkütenin mahkemece, üç aya kadar kapatılmasını öngören hükümdeki süre de, bir aya indirildi. Bu arada, suç oluşturduğu gerekçesiyle tasanda alınması öngörülen önlemlerin makinelerle diğer basın araçlannın faaliyetlerini engellemeyeceği tasarıya eklendi. Danışma Meclisi'nde, Basın Yasa Tasansı'ndan sonra "Tanm Reformu Yasa Tasansı'nın ele alınması bekleniyor. Tanm, Oraıan, Köyişleri ve Kooperatifler Komisyonu Başkanı Osman Yavuz, tasanya ilişkin raporun yazıldığmı ve tasannın Başkanlık Divanı'na yann verileceğini söyledi. Bu arada, tasannın 54 ve 90. maddelerinin Anayasa'ya uygunluğu konusunda Anayasa Komisyonu görüşünü bugün saptayarak komisyona iletecek. Sunalp, 12 Eylül'ü gerçekleştiren T^K'ye şükranlarını sundu ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, 12 Eylül harekâtının 3. yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda, "12 Eylül harekâtının amacı, ruh ve felsefesi sadece anarşi ve terörii önlemek degil, birçok muesseseleriyle zaafa uğramış olan devleti ve demokratik parlamenler rejimi Atatürk ilkeleri doğrultusunda onarmaktır" dedi. Mesajına, 12 Eylül harekâtını gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetlerine minnet ve şükranlarını sunarak başlayan Sunalp, "MDP olarak 12 Eylül harekâtının amaa doğrultusunda Atalürk inkılap ve ilkelerine bağlı vatan sevgisi ve milli hislerle dolu demokratik bir devlet düzeninin kurulmasını temel hedef olarak gördiiklerini" belirtti. Sunalp, 12 Eylül'un başlattığı bu yeni dönemin milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını da diledi. (Baştarafı 1. Sayfada) da önemli açıklamalarda bulunması bekleniyor. 12 Eylül 1980'den 8 Eylül 1983'e dek Milli Güvenlik Konseyi 581 yasayı kabul ederek yürürlüğe koydu. Bu yasalar arasında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Milletvekili Seçimi Yasası ile Siyasi Partiler Yasası da bulunuyor. 7 kasım 1982'de yapılan halk oylamasında Anayasa oylann yüzde 91.7'si ile kabul edilirken MGK Başkanı ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren de Cumhurbaşkanı seçildi. Evren, daha sonra Genel Kurmay Başkanlığı görevinden ayrıldı ve yerine MGK üyesi Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin atandı. "Ülkeyi sürüklendiği bunalımdan kurtarmak, işlemeyen ve kendini konlrol edemeyen devlet yönetimine işlertik kazandırmak, zedelenen milli biriik, büliinlügü, demokratik rejimi yeniden sağlıklı bir şekilde tesis etmek" amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 12 Eylül 1980'de gerçekleştirilen harekâtın üçüncü yılında Türkiye yeniden demokrasiye geçiş için seçim arifesine geldi. 12 Eylül'den sonra 22 eylül 1980'de göreve başlayan Bülend Ulusu hükümeti programmda yer alan 145 hizmetin yerine getirileceği açıklanmıştı. Bunun büyük bir bölümü gerçekleştirildi. Bu süre içinde 12 bakan çeşitli nedenlerle hükümetten istifa etti, yerlerine 11 yeni bakan atandı. Hükümetten ayrılan bakanlar sırasıyla; Cihad Baban, Turgut Özal, Kaya Erdem, Şerif Tiıten, Necmi Özgür, Recai Baturalp, Şahap Kocatopçu, Serbülent Bingöl, Necmi Ayanoglu, Cevdet Menteş, Rıfat Beyan t ve Ali Bozer oldu. 23 ekim 1981'de yasama görevine başlayan Danışma Meclisi 311 tasarı ve 76 teklifı kabul etti. Danışma Meclisi ayrıca 33 ölüm cezasının yerine getirilmesini onayladı. Halen Danışma Meclisi komisyonlarında 298 tasarı, 26 yasa tasansı ile 3 ölüm cezasına ilişkin tezkere bulunuyor. Gündeminde ise 52 tasarı, 9 teklif ve 3 ölum cezası yer alıyor. Danışma Meclisi, Anayasa'nm öngördüğü yasalann bir bölümünü de çıkarttıktan sonra görevini 6 kasım seçimi ile oluşacak TBMM fiilen göreve başlayıncaya dek sürdürecek. Evren eylülden geçerli olmak üzere Sovyet Havayolları'na (Aeroflot) ait uçaklann seferlerine iki hafta süreyle izin verilmemesini kararlaştınrken, Türkiye, Yunanistan, Fransa ve lspanya Güney Kore uçağını düşüren Sovyetler Birliği'ne karşı boykot karanna katılmadılar. Fransız, tspanyol ve Yunan temsilciler, Sovyetlerle aralarındaki anlaşmayı yerine getirmekle yükümlü olmalan nedeniyle Sovyet Havayollan Aeroflot'un seferlerine izin vereceklerini açıkladılar. Türkiye ise, teknik nedenlerle boykota katılmayacağını bildirdi. tki saat süren toplantıdan sonra düzenlediği basın toplantısında NATO Genel Sekreteri Joseph Luns, NATO daimi delegelerinin SSCB'nin Güney Kore uçağını düşürmesine karşı tümüyle ittifaktan ziyade hükümetlerin kendi başlarına karar almaları konusunda görüşbirliğine vardıklarını açıkladı. önceki akşam haftalık radyo konuşmasını yapan ABD Başkanı Ronald Reagan, Sovyetler Birliği'ni "Olayı öıibas etmek için bütün hükümeti seferber etmekle" suçladı. AP'nin haberine göre, Ingiltere'de pazar günleri çıkan "Sunday Times" gazetesi, Kore uçağının Sovyet hava sahasında "bilerek uçtuğunu" ileri sürdü. Gazete ancak bu olgunun gerçek nedenlerinin anlaşılamadığını belirtti. Gazete, havacılık uzmanlarına dayanarak verdiği haberde, Boeing747'lerin rotalannın son derece dikkatli biçimde saptandığını, uçağın aygıtlarının bozulmasının çok uzak bir olasılık olduğunu belirtti. ISKI, suya "çihe zam" yapmaya hazırlanıyor İstanbul Haber Servisi İstar.b'.'l Su ve Kanalizasyon tdaresi Genel Müdurlüğü, evlere verilen suyan metreküpüne 11 lira zam yapacak. Genel Kurul'a zam tekhfini göturmek üzere hazırlık yapan ISKt yetkililerinin önerisi benimsenirse, evlere dağıtılan suyun metreküpü 28 liradan 39 liraya çıkacak. Abonelerden, pis su için kanal katılma paylannın ve yeniden düzenlenen su ve kanal güvence akçelerinin alınmasına da başladı. tSKt Genel Müdurlüğü tarafından evlere verilen suya yapılması düşunülen zam, ekim ayında yapılacak olan İSKİ Genel Kurul'unda görüşüldükten sonra kesinleşecek. Suya yapılan zamla birlikte, abonelerden yeni alınmaya başlanan "Su guvence ol.çcsi," ve "Kanal güvence akçesi" de yeniden düzenlenerek, farkları abonelere yansıtılacak. İSKİ tarafından yeni başlatılan uygulamaya göre, abonelerden su güvence akçesi, kanal güvence akçesi ve kanal katılma payı alınıyor. Bir kereye özgü olmak üzere alınan güvence akçeleri, suyun birim fiyatına her zam gelişte yeniden düzenlenerek eski akçe ile olan fark abonelerden tahsil ediliyor. Böylece, su fiyatına yapılan zam, "çifle zam" biçiminde yıirürlüğe giriyor. İSKİ yöneticileri 31. dönemden başlamak üzere abonelerden kanal katılma payı da alıyor. Kullanılan su miktanna göre belirlenen kanal katılma payları abonelerden düzenli olarak alınacak . Baykara: (Baştarafı I. Sayfada) dukça az. Milyonlar yatıranlar tasfiye sonucunu bekleyecekler. Bankerlerin malları, varlıklan saptanmakla birlikte, bunların tasfiye edilebilmesi için nasıl satılıp elden çıkanlacağı konusu ilgilileri duşündürüyor. Tasfıye komisyonları ise çalışmalarını sürdürüyorlar. Banker alacaklılarına peşin 50 bin lira ödenmesi konusu ise henüz hükümette göruşülmedi. Baykara, "Bu konuda hiçbir karar alınmadı" dedi. Banker alacaklılarına 8 ay sonunda ödenmesi düşunülen 200 bin liralık bir limit bankaya devredilip sertifika alınma yoluyla yapılacak. 1984 büıçesinin hazırlıkları Maliye Bakanlığı'nda sürüyor. Bunun birkaç güne kadar hükümete gelmesi olası. Eski bir maliyeci olan Başbakan vekili ve Başbakan Yardımcısı Zeyyad Baykara bu konudaki soru üzerine tahminlerini söyledi. "Bütçe 3 trilyon 300 milyar dolayında olabilir. Kalsayı da 38 dolayında" Baykara, " H e r halde katsayının 40 olmayacağım" söyledi. Türk (Baştarafı 1. Sayfada) rışın bir göstergesi. Ne var ki, Merkez Bankası bünyesinde sürdürülen bu çalışmaların 6 kasıma kadar sonuçlandınlması gene de kolay görünmuyor. Merkez Bankası Başkanı Osman Şıklar'ın Maliye Bakanı Kafaoğlu ile birlikte IMF altkomite toplantısı için 15 eylülde Macaristan'a, eylül sonunda ise IMF ve Dünya Bankası'nm yılhk toplantıları için ABD'ye gidecek olması zamana karşı yarışın kazanılmasını güçleştirecek nedenler arasında yer alıyor. Kilit noktadaki bu iki yetkilinin en az iki hafta süreyle yurtdışında bulunmak zorunda olmalarının, çalışmalann zamanında sonuçlandınlmasını zorlaştıracağı belirtiliyor. lkinci önemli zorluk ise tabii ki değiştirilmesi düşunülen mevzuatın karmaşıklığı ile ilgili. Bu konuda öylesine girift bir mevzuat ağı oluşturulmuş ki, bunun içinden bir ayıklama yapabilmek çok kapsamh ve titiz bir çalışmayı gerektiriyor. Merkez Bankası'nın zirve yöneticilerinden biri, "Belki de en iyisi mevcut •nevzuatı olduğu gibi kaldırıp bundan böyle uygulanacak kurallan ve sınırlamaları veni kararnamelerle belirlemek ola' bilir"diyor. Bu ifadeden de anlaşılacağı gibi, söz konusu olan tam bir serbesti ya da kimilerinin umduğu gibi "konvertibiliteye geçiş' değil. Tam konvertibiliteye geçişin hangi ön koşulları gerektirdiğini Maliye'nin ve Merkez Bankası'nın yetkilileri kuşkusuz çok iyi' biliyor ve bugünkü noktada bunun söz konusu olmadığını belirtiyorlar. Aynı ölçüde açık olan bir diğer gerçek ise Türk Parasını Koruma mevzuatınm bugünkü biçimiyle ömrünün bir hayli kısalmış olduğu. Öngörülen değişiklikler 6 kasıma kadar yetişir mi bilmiyoruz ama iktidara aday partilerin her ikisinin de bu konuda pek farklı düşünmedikleri ortada. Özal'ın bu konudaki eğilimi zaten biliniyor. MDP'nin konuyla ilgili sözcüsü Prof. Memduh Yaşa da hemen her açıklamasında bu mevzuatın gereksiz yanları üzerinde duruyor. Bu nedenle halen sürmekte olan valışmaların seçimlere kadar sonuçlandırılması halinde bile bu mevzuatta daha gerçekçi ve günün koşullarına uygun bir düzenlemenin yapılması olası görünüyor. Haig (Baştarafı 1. Sayfada) konunun dramatize edildiği kanısındayım." yanıtını veren Haig, çevik müdahale birliği konusunda da aynen şunları söyledi: "Angola, Orta Amerika, Kamboçya ve Afganistan'da birçok olaylara şahit olduk. Aynı tehlike bugün vakidir. NATO'nun sorumluluk bölgesini genişletmek yanlısı olmamakla beraber NATO sorumlulugu dışında kalan bolgede ortak çıkarlan olan ulkelerin ortak hareket etmesinden yanayım. Eger bu sadece ABDnin sonımluluguna bırakılırsa bu çok tehlikeli olabilir. Bu yüzden ben genel olarak sadece NATO ve ABD'nin mütlefiklerinin değil, diğer Ortadoğu ülkelerinin de ortak hareket etmesinden yanayım. Biz iki bin mil uzaktaki ABD'ye değil, sözkonusu ülketere vaki tehditle karşı karşıyayız. Mısıria, belki Türkiye'yle işte bu yüzden gittikçe artan bir işbiriiği hepimizin avantajınadır. Ve üstelik bu tehlike ABD için olduğu kadar Mısır, Suudi Arabistan, İsrail ve diğerleri için de mevcuttur. Bu yüzden işbiriiği çerçevesinin geliştirilmesinden yanayım. Türkiye, bağımsız bir devlettir. Kendi kararını kendi vermelidir." TENİS OYNADI ABD eski Dışişleri Bakanı Alexander Haig dün sabah ABD Büyükelçisi Robert StrauszHupe ile tenis oynadı. Çiftler maçında Haig'in takımı, StrauszHupe'ninkini yendi. Haig, kendisini nasıl formda tuttuğu yolundaki bir soruya "Hep iş düşünmeyerek" yanıtını verdi. Haig önceki geceyi ABD Bi. yükelçiliği'nin konutunda geçi" di. Dün sabah saat 09.30'da başlayan tenis maçında StrauszHupeBill Meagher (Ataşe) çifti HaigFrank Perec (Musteşar) çiftine karşı oynadı Setler 54 bitti rakipleri ve takım arkadaşları Haig için "lyi oyuncu" dediler. Haig, maç sırasında gazetecilerle yaptığı sohbette, "Çok çalışanların çok kazandıgım" söyledi. Kendisini nasıl formda tuttuğunu soran gazeteciye de, " H e p iş düşünmeyerek kendimi tazeliyorum" yanıtını verdi. ABD Dışişleri eski Bakanı Haig dün öğle yemeğini de aralannda Genelkurmay 2. Başkanı Necip Tonımtay ile Prof. Aydın Yalçın'ın da bulunduğu kalabalık bir grupla yedi. 6 yaş (Baştarafı 12. Sayfada) mi okuyacak? Mahalledeki aynı yaştaki arkadaşlan ya da arkadaşlannın ilkokula kaydı yaptırılırsa bu durumu çocuğumuza nasıl anlatacağız? Bu şekildeki bir uygulamanın çocuklarda yaratacağı psikolojik sonuçlar düşünülmüyor rau?" Veliler, ayrıca İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün altı yaş uygulaması konusunda kamuoyuna yeterli bilgi vermediğinden yakınıyorlar. Altı yaşındaki çocukları kabul edecek okulların adları ile kontenjanlannın şimdiden açıklanmasını istiyorlar ve "Hem altı yaşındaki çocuğunu ilkokula kaydettirmeyen veli cezalandınlacak deniyor, hem de İstanbul'da kapasite yetersiz altı yaş grubu çocuklann hepsi alınamaz deniyor. Bu nasıl iş?" biçiminde konuşuyorlar. ö t e yandan ilkokula başlama yaşının altıya indirilmesiyle birlikte Istanbul'daki derslik sorunun bu yıl yine artması bekleniyor Ilkokul yöneticileri bu konuda aşağı yukarı aynı sözleri tekrarlıyorlar: "40 kişih'k derslikleri 60'a 60 kişilik derslikleri 80'e çıkartacağız. Öğrenciler sığar mı sığmaz mı bilemeyiz. Ama, böylesina kalabalık sınıflarda yapılacak öfretimin kalitesinin düşük olacağı da bir gerçek..." Bugün başlayacak kayıtlar 26 Eylüle kadar sürecek. Üniversitede (Baştarafı 1. Sayfada) ram sonrasında toplanarak konuyu görüşecek. Toplantmın yerini ve zamanını yarın (bugün) belirleyerek, tüm rektörlere çağn göndereceğiz." Üniversitelerarası Kurul'un vize sınavlan ortalama başarı puanlarını yüzde 40'tan aşağı düşürmesi halinde, geçen yıl içerisinde bu nedenle final sınavlarına girememiş öğrencilere yeni sınav hakkı doğabilecek. Kurul aynı zamanda, final sınavları sonrası başarı puanını yüzde 30'dan aşağı düşürürse bu nedenle butünleme sınavlanna giremeyen öğrencilere de o dersleri için yeni butünleme sınav hakkı doğacak. Ancak Kurul kararından sonra üniversite senatolarının toplanarak yeni sınav haklannın verilmesine ilişkin karar almaları da gerekecek. Nüfusun (Baştarafı 12. Sayfada) 1995 yılına kadar devam etmesi kaçınılmazdır. Çağ nüfusundan okula gitmeyenlerin sayısı da okumayazma bilmeyenlere eklenince okumaz vazmazların sayısı daha da artmaktadır." Önümüzdeki yıl içerisinde 2 milyon kişiye daha okumayazma öğretilmesi planlanıyor. DYP Kurucular Kıınılu bugün toplanıyor ANKARA (UBA) Doğru Yol Partisi (DYP) Kurucular Kuruluyla, Merkez Karar Organı bugün ortak bir toplantı yapacak. Toplantıda son gelişmelerin değerlendirileceği bildirildi. Toplantıda aynca tbrahim ÇeÜnkaya'nın MGK tarafından veto edilmesi üzerine boşalan Merkez Karar Organı üyeliği için seçim de yapılacağı belirtildi. (Baştarafı 1. Sayfada) piskoposu Caınilo Vial, "Savaşmanıtı saati gelmiştir, çünku halkım acı çekiyor" dedi. La Tercera gazetesinin bildirdiğine göre gösterilere katılanları sürekli tehdit eden Pinochet yanlısı bir grup başkentin Villa Portales semtinde bir gecekonduya Molotov kokteyli atarak, yangın çıkardılar ve bir kadının ve altı çocuğunun ölümüne yol açtılar. Santiago polisinin bildirdiğine göre, silahlı mucadeleyı savunan MİR örgütünün askeri lideri olduğu sanılan Arturo Jorge Villavelan bir çatışma sırasında öldürüldü. • Malatya'nın Pötürge kazasından aldığım nüfus kâğıdımı kaybettim. Geçersizdir. BAKt SÜLÜK ŞUi'de 10 Düzeltme YSK (Baştarafı 1. Sayfada) ruya şu karşılığı verdi: "Bu durumda, listede ne kadar aday varsa, alınan oya göre onlar milletvekili olacaktır. Oy savısınakJ fazlalık, burada yapılmış vetolar dolayısıyla partinin zarar hanesine girecektir ki, bu " c e z a " sözkonusu siyasi partiyi veto edilemeyecek nitelikteki aday adaylan konusunda daha olumlu ve isabetli davranmaya sevketmek içindir." Gazetemizin dünkü sayısının 12. sayfasında yer alan Fizik Kongresi haberinde, 2. paragrafta yer alan Erdal İnönü'nün "Bilim adaralannın eskisi gibi fildişi kulelerde oturmadıklannı söyledi" cümlesi, "Bilim adamlarının eskiden de fildişi kulelerinde oturmadıklannı söyledi" biçiminde olacaktır. Aynca yine dünkü sayımızda 6. sayfadaki "Banş Derneği davası"nda Prof. Melih Tümer'in savunmasının yer aldığı yazının sondan üçüncü paragrafmın son cümlesinde yer alan "zorlamak" kelimesi "zorlamamak" olacaktır. Duzeltir ö7ür dileriz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear