26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Meslek kuruluşu ıl çapında örgutlendığıne göre, kongre nerede yapılacaktır? Yargıç sandık kurullarına aday olmayanları seçıp atayacaktır.ama adaylar ne zaman bellı olacaktır, nasıl bellı olacaktır7 Yargıcın sandık kuruluna aıadığı uyeler, kongreve ve seçıme kadar adav olmaya karar verırlerse, hakları yanacak mıdır? Yanacaksa nıçın yanacaktır? Kongreyı gorup orada aday olma hakkı yoksa, kongrenın ve seçımın bır anlamı kalacak mıdır7 Işte, kararnameler hem bu soruları yaratmış, hem de cevapsız bırakmıştır Ustelık, ortak sayılabılecek hukumler dışında, bazı meslekler ıçın getınlen ozel hukümlerı anlayabılmek mumkun değıldır Orneğm, 65 sayılı kararnamenın 10 maddesıne gore, Ankara'da oturmayan doktorlar kendı meslek kuruluşlannın merkez konseyıne seçılemeyeceklerdır Seçıldıkten sonra da Ankara'dan aynlırlarsa, yerlerıne yedeklerı getırılecektır Acaba, başka mesleklerde aranmayan böyle bır koşul doktorlarda nıçın aranmıştır9 Bunu anlayabılmek zordur Anayasanın 135 maddesı bu çerçevede bır sınırlama kabul etmedığı gıbı, yetkı yasası da hukumete böyle bır yetkı vermemıştır AVUKAT YASAKLANIYOR Ozellıkle, kararnamelerden 54 sayılısı Avukatlık Yasası'mn 154 maddesını değıştırıp "ışten yasaklanma zorunluluğuna" yepyenı bır hukum getırmıştır Bu değışıklığe göre, hakkında "devletın şahsryetıne karşı curumlerden" dava açılan avukatbakanlık kararıylaışten yasaklanacaktır ötekı mesleklerle ılgılı kararnamelerde benzer bır duzenlemeye gıdılmışken, sırf avukatlar ıçın böyle bır hukum getırılmesı çok önemlıdır Bızce, 54 sayılı kararnamenm 6 maddesı, yalnız avukatları değıl, doğrudan doğruya savunma hakkını ve butun bır toplumu ılgılendırır Bu bakımdan, soz konusu hukmu tanıyıp anlamak gerekir Devletın Şahsı>etıne Karşı Curumler, Türk Ceza Yasası'mn ıkıncı kıtabının bırıncı babında yer alır ve 125 maddeden 173 maddeye kadar uzanır. Bunlar daha çok sıyasal ıçerıklı suçlardır Uzun sayılamayacak meslek yaşamımızda, a\ukatlar aleyhine açılan bu tur davalan görduk, duyduk. örneğın, savunmasında 142 yahut 163 maddeyı çığnemekle suçlananları tanıdık Mahkemenın ba kararını eleştırırken Adlıye'nın manevı şahsıyetını tahkır ve tezyıften yahut meslekı bır yazı nedeniyle başka suçtan soruşturmaya uğrayanlar oldu Bunların çoğu da aklandı Ama şımdı, hakkında böyle bır dava açılan avukat, beraat karanna kadar ışten yasaklanacaktır Açılan dava konusunda kanıtlar ve (delıller) hakkında baronun herhangı bır takdır hakkı olmayacaktır Dısıplın Kurulu ıkı ay ıçınde karar vermezse, bakanlık doğrudan yasaklama kararı alacaktır SAVUNMAYI KORUMALIYIZ Uzatmadan soyleyelım kı, bu durum savunma hakkı yönunden kaygı vencıdır Kutsal dedığımız savunma hakkı, avukattan aynlamaz Avukat ozgurluk içınde gorev yapamazsa, sa\unma hakkı kullanılamaz Örneğın,savunma görevı sırasında avukat savcıyı eleştırmış, hatta şıkâyet etmış olabılır Ve savcı (ızın koşulu aranmayan bellı donemlerde) duygusallığa duşup avukat ayelhme da% a açabıhr Olağan donemlerde de, CMUK'u uyarınca (Md 148) Adalet Bakanı dava açma "emn " verebılır Eğer davayla bırlıkte ış yasağı doğarsa, avukat savunma gorev ınde korkuya duşer Ve bu sonuçtan, savunma hakkı zarar gorür Ozellıkle emirle dava açtırabılecek bır makama, dava açılmıştır dıye avukatı ışten yasaklama vetkısı vermek tehlıkelı olabılır Savunma hakkını zedeleyebılır Hatta, meslekten ayrılmalara yol açabılır. Ayrıca, 2767 sayılı yasayla hukumete venlen yetkı bellıdır Kararnameler, Anayasa'nın 135 maddesınde yer alan seçım, ıdarı denetımle organların gorev den alınması ve kamu kurumunda çalışanlann durumunu duzenleyecektır Yasanın kapsamı ıçınde, avukatlıktan yasaklamayı zonınlu kılacak hukmu değıştırme ve genışletme yetkısı >oktur Zaten, Anayasa'nın 91/1 maddesıne gore, bu alandakı bır yasaklama yetkısı ıkıncı bolumun 17,36 ve 38 maddelerı ıle dorduncu bolumun 67. maddesını ılgılendırdığınden kararname konusu olamaz Ozellıkle, 38 maddenın 3 ve 8 fıkraları karşısında, ıdareye boyle bır yaptırım koyma yetkısı tanınamaz Durum bu olunca, savunma hakkı yonunden doğabılecek sorunları görmek gerekir Ve konuya duyarlık ıçınde eğılmek gerekir Yanı, vapılan değışıklığı duzeltmek gerekir Unutmayalım kı, savunma hakkını korumak hepımızın görevıdır. // EYLÜL 1983 Adalet Bakanı emirle dava açtırabilme yetkisine sahiptir. Enıirle dava açtırabilecek bir makama, avukatı işten yasaklama yetkisi tanımak savunma hakkı yönünden kaygı vericidir. Bu hıikmıi duzeltmek, savunma hakkını korumak gerekir. Meslek Kuruluşları ve Sa\ unıııa Hakkı Av. TURGUT KAZAN PENCERE Ke Kendi... Kımı adam vardır, dınlemesını de bılmez, dınletmesını de Bu tur ınsanla dostluk olanaksızdır Celal Sılay dınlemesını sevmez, dınletmesını bılırdı Dostluklarında basrol ılle kendısınde olacaktı Yasca benden epey buyuk olduğundan ılıskımızdekı bu tek yanlılığı doğal karsılardım Sılay'ı tanıdığımda, soylencelerı çoktan kulağımı doldurmuştu "Napolyon Celâl" derlerdı ona, Bursa Işıklar Askerı Lısesmdeyken (1930'lar ) kaputunun yakasındakı kırmızı astarı dışa çevırıp koylerı denetlemeye cıkmıştı Bır kadına yıldırım aşkıyla vurulmuş, bır gecede sacları dokulmuş, unlu Hollyvvood yıldızı Yul Brynner gıbı dazlaklaşmıştı Gızemlı bır üfurukcunun dua okuması gıbı şııre baslar, sonra gürul gürul akan ırmağa donuşurdu sesı Delı doluydu tum kımlığı, ama bır şaırın delı dotu olması doğal değıl mıydı' Gunluk yaşamdakı en onemsız bır olay onun dılınde "dunyanın yedı hankası 'sından bırısıne donuşurdu Okumazdı ve okumadığını açıkca soylerdı Içkı masasında soylesının en keyıflı yerınde pıkaba 9'uncu Senfonı'yı koyar, sonuna dek acar, tum bedenıyle orkestrayı yoneten bır sef gıbı ıkı ayağı ustunde muzığe katılırdı Pehhvan ensesı, delı bakısları, seyrek tuylu bıyıkları, tıknaz vucudu, kısa boyu, büyuk askları, delıce tutkularıyla kımlığı butunleşıyordu * Mustafa Sekıp Tunc, Peyamı Safa, Salıh Zekı'den soz açar, yazdığı şıırlerı okur, ofkelendığı kışılere kalayı basar, dostlarının kımını goklere cıkarıp, kımını yerın dıbıne batınrdı Gercekte sanat dunyasından gün gectıkce kopuyor yureğının coşkusu yazmak ıstedıklenne yetmedığı ıçın kahroluyor, kahrını çevresındekılere ofkesıyle odetıyordu Yazdıklarını ıçkı sofrasının en dumanlı dakıkasında okurdu, kımbılır belkı de alkole sığınıyor ve dayanıyordu Bır kez bunun dışına çıktığını anımsıyorum • 1962 yılının bır sıcak ağustos gunu Eskı Düyunu Umumıye ıle yenı Istanbul Erkek Lısesı'nın ve eskı Ittıhat Terakkı Merkezı ıle yenı Cumhurıyet'ın arasına sıkışmış dar sokakta karşılaştık, merhaba demeden ayak ustü başladı KE KENDI gozlerı kan kan bürulu bır kudurmuşluk bakışlanna su sızmaz dışlarına dış dıdış dışlarına o defterten durülu bır geçırmışlık dışlennş hoş nut Iuklannı ıçlenne ke kendı ıç ıçlenne yaka paca utulü bır çekerlık ortuluk luklerıne ığneden ıplığı bıle ken ke kendı ılmıklerıne kapı baca ortülu bır kaçarlık ıcerlık lıklerıne geceden gunduzu bıle ken ke kendı pe pe pencerelerıne o durum dürum duızülu ne geçerse ellerıne domuzdan kılı bıle ken ken kendı te te tencerelenne • Celâl Sılay gelen geçenı unutmuş, yazdrğı hıcvın musıkısıne kendını kaptırmıs, yuksek sesle okuyordu O yıllarda bızım gazetenın sokağmda beton yapılar yerıne kararmış ahşap evler çoğunluktaydı ve dınler gıbıydıler kafeslerın ardından Bıtırınce gozlen bıçak gıbı sertieştı Ne d e r s ı n 7 Yazılısı var m ı 7 Var, ama tektır, yıtırme 1 Aldım ve kosemde yayınladım Hosuna gıtmıştı Ertesı g u nu telefonda bar bar bağırıyordu Napolyon Celâl Yaşsa sen' Bu akşam ıçeceğız Nerede? Bızde O sırada "bızde" derken neresını v u r g u l u y o r d u ' anımsamıyorum Sanırım M o d a d a bır evde bekâr yaşıyordu Sonunda yıne bır evde yalnız yaşarken oldu Kımsenın haberı yoktu ö l düğunden, bır kaç gun sonra buldular 5 ağustos 1983 gunlu Resmı Gazete'de çeşıtlı meslek kuruluşlarına ılışkm kararnameler yaymlandı Bunlardan 54 sayılı olanı 1136 sayılı Avukatlık Yasası'nın bazı maddelerını değıştınyor ve bu yasaya bazı maddeler eklıyor Aslında, soz konusu kararnamelerın hepsmı ayn ayrı ele alıp ıncelemek gerekir Çunkü, her bırı kendı alanında önem taşıyan bu kuruluşlar yapısal değışıklığe uğramıştır Butun meslekler ıçın söz konusu değışıklığı görmek \e getıreceğı guçluklen bılmek yararlı olacaktır Belkı böylece, ılerıde doğacak sorunlara şımdıden çözum aranır. Bız, sırf bu amaçla, kararnamelerdekı ortak özelhklere değınıp geçmeyı ve özelhkle Avukatlık Yasası'na ılışkın "Kanun Hukmunde Kararname"yı ele alıp değerlendırmeyı duşunüyoruz YASAYLA DÜZENLENİR Hemen belırtelım, kı, meslek kuruluşları kararnamelerle değıl yasalarla ddzenlenmelıdır özelİıkle, yürütraeye denetım yetkısı tanınan bır durumda, düzenlemeyı yasama organının yapması gerekir Ustelık, kararname yolu hızlı değışen konular ve alanlar ıçındır Böylece değışıkIıklerı ızjeyıp önlem alınabılır ğıldır Butun bu anlattıklarımız Meslek kuruluşları ise, yerleşmış geleneklere sahiptir Hızlı değış kararname yolunun doğnı bır yol almadığını gosterır me değıl, kalıcı duzenleme ıster. KONGRESİZ SEÇtM Her bırının geçmışten gunumuze gelen ılkelerını ve ışleyış bıAynca, kararnameler seçımı çımlerını korumak gerekir kongreden koparmıştır Uye olan kışı kongreyı hıç gormeden, Ama, bu kadar önemlı bır kobır başka gun ve bır başka yernuda ve Anayasa'nın 135 madde oy kullanacaktır Oysa, seçım desınde yer alan yenı hükumlen kongrenın ayrılmaz bır parçasıseçımlere yetıştırebılmek amadır Bu duzenleme karşısında, cıyla kararname yolu seçılmıştır kongrenın bır anlamı kalmarnış2767 sayılı yetkı yasasının gerektır Ve anayasanın 135. maddeçesınde, meslek kuruluşlarının sıne göre, seçımler ancak "yaryaklaşan seçımlerı karşısında gı gözetımı" altında yapılacak"genış kapsamlı yasa çıkarmaken, şımdı yargı yönetımı kurulnın ımkansız gorulduğu" belırmuştur Yönetım başkadır, göztılerek kararname yetkısı ıstenetım başkadır Unutmayalım kı, mıştır. Oysa, 2/11/1982 tarıhıanayasa taslağının 170. maddenı taşıyan yetkı tasarısı sı ıle Danışma Meclısı metnının 2/12/1982 gunu yasalaşmışken, 145 maddesınde yer alan "hâkararnameler, 7 5 ay sonra yakım yönetımı ve denetımı" deyınlanabılmıştır Yanı, yaklaşan yımı Mıllı Guvenlık Konseyı'nce seçımler gecıkebümıştır Öyle kı, çıkanlıp "yargı gözetımı" deyi54 sayıh kararname 20/1/1983 mı kullanılmıştır Ama kararnagunu Adalet Bakanı Cevdet me, yargıya gözetım değıl, yoneMenteş tarafmdan ımza edılmıştım yetkısı tanımıştır. Bu yönetır, ama 5/8/1983'e kadar bektım yetkısının de nasıl kullanılaletılebılmıştır ca|ı açıklanmamıştır. Üstelık, bazı kararnamelenn kabul tarıhlerine gore belırlenOrneğın, " o yer ılçe seçım kumış seçım takvımı, yayın tarıhrulu başkaru" hangı ılçedekı yarlerı karşısında yurumeyecektır. gıç olacaktır9 Meslek kuruluşuörneğın, 5/8/1983 gunu vayınnun kendısıne bına kıraladığı yer lanan bu kararnamelere gore, mı esas alınacaktır9 Pekı, o ılçe31/10/1983 gunüne kadar seçıdekı yargıç başka ılçe adalet damın yapılabılmesı mumkun deırelerınde nasıl yetkılı olacaktır9 ARADA BIR Prof. FEHMİ Y4VUZ IC BASEV TERCÜMAN Hoşgörü Rüzgârı... Nazlı Ilıcak, 9 eylul gunlu yazısmda Doğru Yol ve SODEP Genel Başkanlarının bıraraya gelmelerının, aralannda dıyalog kurarak bırlıkte hareket etmelerının, önumuzdekı yıllarda polıtıkada belırlı bır hoşgöru ruzgannın eseceğının göstergesı olduğunu belırtıyor Danışma Meclısı 'nde tartışılan 6 kasım seçımlerıne gıremeyen partılenn, yerel seçımlere de gırememesı konusundakı kanun tasarısı hakkında da her ıkı partının ortak açıklamaları olduğunu belırten Ilıcak, bu ortak açıklamaya ötekı partı lıderlerının de katılmaları gerektığını vurguluyor Nazlı Ilıcak, şöyle dıyor: "Her memlekette mahaiii seçimler, iktidariarın millet nezdindeki itibaıiannın surup surmediğinin anlasılmasj bakımından çok onemli bır deney olmaktadır. Mahallı seçımler >ıpranmış iktidariarın korkulu nıyasıdır. Ama iktidara buyuk çoğunlukla gelen ve ustelik ulkevi başanyla yoneteceklerini soyleyenlerin, en fazia 1 yıl sonra yapılacak mahalli secımlerden çekinmeleri için bir sebep yoktur. Tam lersine bır yıllık icraatlannı millete tasdik ettirmenın mutluluğu ıçinde sandıga koşmaları gerekir. Uç lider de, tıpkı SODEP ve Doğru Yol başkanlan gibi muşterek bir açıklama yapıp mahalli secimlerden endişe duymadıklannı, her partiye iştirak hakkı verilmesi gerektiğini vurgulasalar, demokrasiye hızmet etmiş olurlar. Yanşa katılan partiler kazanmayı da, kav betmeyı de ıçlenne sındırmek zorundalar. Demokrasılerde rakıplen sandık başında millet tasfiye eder. Bu prensıbı mahalli seçimlerle ilgili karar dolayısıyla Turgtıt Sunalp'm, Turgut Ozal'ın ve Necdet Calp'in ağzından duymak isteriz. Danışma Meclisi çok onemli bir oylama arifesiodedjr. Kanun "Turkiye'de hata yapanlar. zarar verenler işbaşında tutuldukça karşılaşılan bu durumlann onu alınamaz" dıyor Geçen hafta ıçınde Malıye Bakanı Kafaoğlu'nun ağzından "Nereden oldu, anlayamadık. Bır yerden şişti enflasyon" dıye bır sozu ağzından kaçınverdığını belırtıyor ve söyle dıyor "Bu soz, enflasyonun hortladıgını kanıtlıyordu. Ve bunu TC Devleti'nin Maliye Bakanı soyluyordu. Odalar Birliğı, Ticarel ve Sanayi Odalan Araştırma Servisleri, bankalar, aylık raporlarında enflasyon oranının yukselrnekte olduguna çok daha onceden dikkati çekiyorlardı. Nereden oldu anlayamadık, diye kesip atmak kolay! Zor olan belki de gerçek sebebini soylemektir. Amabızimtanıdıgımız Adnan Başer Kafaoğlu mert, açık sozlu, bir teknisyendir. Ona yakışan: Hata ettik, hata mız da budur, demekten başka bir soz olamaz. Maliye Bakanı boyle soyler veya soylemez; aslında piyasa o kadar hassas kı, herşevi olduğu gibi gosterıyor. Ekonomının en iyı gostergesi pıyasadır. Piyasada hiçbirşey gızlı kalmaz. Çunku fiyatlar ortadadır." Vatandaşın şımdı daha çok borçlandığını, yıyeceğınden ıçeceğınden kısıntı yapmak zorunda kaldığını da belırten Zincirkıran yazısını şöyle sonluyor Şimdı deniliyor ki, memurlara bu yıl yuzde 25 oranında zam yapılacakmış. Enflasyon yuzde 30 olursa brut yuzde 25 zam neyi karşılar? Ucretlere zam oranının fiyat arlışlarını karşılayamadığı bir gerçek. Ama, doğru durust giden ekonomiyi birtakım etkilerie yonlendirip fiyat artışlarına sebep olmak bizce buyuk hatadır. Oysa, hatalann ceremesıni vatandaşa çektirmek devri 12 Eylul 1980de kapanmıştı. Turkiye'de hata yapanlar, zarar verenler işbaşında tutuldukça karşılaşılan durumlann onu alınamaz." ,, '?* Kurban ve Gelenekçiler Dört gun suren Kurban Bayramı geldı Her geçen yıl ozunden, hızından pekçok sey yıtırmekle bırlıkte, aylarla, haftalarla önce hazıriığa geçenlenn sayısı azımsanamaz Dın cevrelerı de bunun hıkmetınden, sevabından, Islâmın sosyal yardıma verdığı onemden, daha yoğun bıçımde soz edeceklerdır Kurban Bayramı'nın et yüzu gormeyenlerı sevındırdığı, mutluluğun doruğuna ulaştırdığı Hep soylenır durur Kurban kesenlerın alacağı hayır dua kazanacağı sevap, rakamlar verılerek, tarıfelerle dıte getırılır Çok az et yıyebılen (hayvansal proteın alabılen) kışılerı kurbandan kurbana sevındırmenın gereğı, anlamt uzerınde hıç durulmaz Hele, ılen dedığımız ulkelerın, Kurban Bayramı yapmadan butun vatandaşlarını etten nasıi yoksun bırakmadığını, gelenek bekçılen dusunmek ve de tartışmak bıle ıstemezler Zengınfakır, ılengerı, HırıstıyanMüslüman. Ülkelerde nufus başına yapılan et tuketımı (buna balık, yumurta, sut de eklenebılır) hakkındakı rakamlar, bızım de bu alandakı yetersızlığımızı acıkça gosterıyor Öyle ıse "DEVLET vatandaşa, Kurban Bayramını beklemeden et yüzu göstermenın yol ve yontemlerını arayıp bulmakla gorevlıdır" demek yanlış olmaz Bu yol, ekonomık kalkınma ıle atbaşı gıder Ekonomık kalkınma ıse, savurganlığı onleme ıle doğrudan ılgılıdır Bırçok kımsenın et yuzü görmesını yılın bırkaç günune sıkıştırmak, savurganlık açısından da değerlendırılmelıdır Hacıların kestıklen kurbanların nasıl kokuştuğunu, acılan çukurlara buldozerlerle nasıl dokulduğunu, her yıl gazeteler yazar, resmı ağızlar söyler, tanık olanların bır kesımı anlatır Dıyanet Işlerı Başkanlığı bu yıl 995 kasapla 25 veterıner göndermış Bunların etlerı, derılerı, bağırsakları Oeğerlendırmeye yapacağı katkıyı ınsan merak edıyor Hac ıçın harcanan paralann, dövızlerın ekonomık kalkınmayı köstekleyen, fakırlıkten kurtulmamızı engelleyen savurganlıkların başında geldığını, bılınçlenmeyı, tam anlamıyla aklın yoluna gırmeyı gecıktırdığını vurgulamakla yetınıyoruz Orhan Hançertıoğlu INANÇ SÖZLÜĞU yapıtında KURBAN ıçın çok genış yer ayırmıştır Orada krtapiıkıtapsız dınlerın, ılkelerın kurban ınanç ve uygulamaları hakkında, oldukça ayrıntılı bılgı buluyoruz (s.342344) Yazı şöyle başlıyor "Tapım gereğı, ya da bır adağı yerıne getırmek ıcın kesılen ınsan ya da hayvan paleolıtık cağdan berı doğaustu guclere hoş görunmek, onların kotuluklerıne engel olmalannı ıstemek, yerıne getırdıklerı bır ıstekten öturu teşekkur etmek ıçın gerçekleştırılmış dınsel bır törendır" Hançerlıoğlu KURBAN'la erkek çocukların sunnet edılmesı hakkındakı bağlantıya da şöyle değınmış "Yahudı ve Müslüman geleneğındekı sünnet zorunluğunun, ılkçağların ınsanlaştırılmıs ınsan kurbanı olduğu sanılmaktadır" Bakınız, Mehmet Akıf Ersoy ne dıyor: Dersen kı ufuklarda bır aydınlık uyansın, Mazîye ateş vermelı. baştan basa yansın Akrî'ın, "ufuklarda bır aydınlık uyanması" ıçın "ateş vermek" ıstedığı MAZI'nın çok genış kapsamlı olması, KURBAN'ın da buraya gırmesı gerekir. Hılâfet, saltanat, medreseler, eskı harfier hep buraya gınyordu Atatürk, hac yolunu da kapatmıştı. Gelenek bekcılerı, hılafetten, saltanattan, medreseden, acıkça soz edememekle bırlıkte, umduklarımn çok ustunde sonuc aldılar Kur'an kursları, ımamhatıp okulları, yuksek ıslam enstıtulen Ataturk'un "ufuklarda yarattığı aydınlığı" gölgeleyecek, zaman zaman karartacak ölçulere ulaştı Sonuç olarak şoyle dıyeceğız Bıreysel yardımlarla, yılda bır kez kurban keserek, et yuzu gormeyenlerı kollamağa çalısmak, ılkellıkten kurtulmamak cağın dışında kalmağa kararlı olmak, aklın yotuna gırmemekte dırenmek anlamına gelır Sosyal yardımı, DEVLET, aldığı vergılerle gerçekleştırır Sorunları, karakaplı krtaplara gore ahkâm yuruten gelenek bekçılerının ve de halkın dın duygulannı somurerek, ıktıdara gelmek tutkusu ıçınde kıvranan polıtıkacıların pencesınden kurtardığımız olcüde sosyal adalet gerceklesecek, kalkınmamızı köstekleyen engeller ortadan kalkacaktır, zekâtla, kurbanla, turlu sadakalarla, suspayı vermekle değıl Unutmayalım kı, Akıf'ın 'Ateş vermelı bastan başa yansın" dedığı MAZI'de fakırlık, ovulerek goklere cıkarılmış, vatandaş yalan dunya, fânı dunya edebıyatı ıle, cennette kavusacağı nımetlerle, cehennem tehdıdı ıle avutulmuş, uyutulmus ve de sındırılmıştır Guneş Gazetesi'nden tasansının 12 Eylul gunu göruşnlmeye başlanması guzel bir tesaduftur. Danışma Meclisi uyelerinin hem 12 Eylul'un hem de Anayasa'nın ruhuna ve felsefesine uygun bir karar almalarını diliyoruz. Turgut Sunalp, Turgul Ozal ve Necdet Calp yapıcı be>anlanyla Danışma Meclisi'ne ışık tutmaya gayret etmelidirler." ları da dahil butun boyutlanyla tanımak merakı içindedirler. Butun bunlan en iyi ve en tarafsız, televizyon ekranı verebilır. O halde lıderlerin 'canlı' dive adlandınlan onceden banda alınmamış danışıklı olmayan programlarla ekranlara gelmelerıne yurekten evet..'* Lıderlerin TV ekranında halkın önunde "Kapışmalan olasılığı"na da değınen Cıvaoglu yazısını şoyle surduruyor "Mumkun degil, olmaz demiyoruz ama, bır durup duşunmekte yarar var. "Demokrasiye boylesine gerilimli atılacak ılk adım yararlı mı olur gerçekten? Ekranda boyle bır lartışma herhalde liderierin kendi goruşlerini ortaya koymanın, liderleri butun boyutlanyla tanıtmanın degil, birbırlerıni çurutraenin. tuketmek çabalannın yansıması olabılır.. (...) TRT, bir 'boks ringi' kurmak yerine bir 'siyaset forumu' oluşturabilırse. demokrasiye katkısı buyur.. Programcılığında da kolaycılığın ustune çıkabilmiş olur." GÜNEŞ Boks Ringi... Guneri Cıvaoglu, 7 eylul gunlu yazısında TRT'nın lıderlerı ekrana çıkartma gınşımını doğru bulduğunu belırtırken "Ancak lıderlerin TV ekranlarında boyle danışıksız. hazııiıksız, canlı programlarda halkın onune çıkması birşeydir, halkın onunde bırbırleriy le kapışmalan başka şev..." dıyor ve eklıvor "TRT, bir 'boks ringi' kurmak yenne bir 'sıyaset forumu" oluşturabılırse, demokrasiye katkısı buyur.." Cıvaoglu, "Bu en vaygın kitle ıletişim aracından sivasetı dışlamanın duşunulemeyeceginı" bıldırıyor ve şöyle dıyor: "Sadece kupkuru ve daha once yazılmış olan TV'de seçim konuşmaJan ıçin yetınilemez. tzleyiciler. liderleri kagıda bakmadan konuşurken, konudan konuya ustalıkla sıcrarken, ilginç çozumler onerirken. nukte vaparken, gulerken de izlemek isterler.. Hatta onlan ozel vasam TAKDİRİ KIYMET RAPORUNUN İLANEN TEBLİĞİ ISTANBUL İKİNCİ İCRA MEMURLUĞUNDAN Dosya No 982^3588 Borçlu Selamı Sezer \bdı Ipekçı Cadesı zemın kat Bayrampaşa'da ıken adresı meçhul Sabatay Bahar vekılı Av Munevver Ozakman tarafından masraf harıç I 000 000 lıranın temını tahsılı zımnında vapılan ıcra takıbı netıcesı Bayrampaşa Istanbul Caddesı 88 1 de pafta 71 ada 453 parsel Ml de kayıth gayrımenkulunuz hacız edılmışiır Hacızedıhn ışbu gavrımenkulun takdırı kı>met ışlemı bılırkışı ma rıfetı ıle yaptırılmış adresınızın meçhul olması sebebı ıle teblığe gon derılen takdırı kıymet raporu bıla teblığ ıade edılmış olmakla " gun luk sureye20gun ılavesı ıle ışbu takdırı kıymet raporunun ılanen teblığıne karar venlmıştır Gaynmenkulun tam mulkı>etıne 5 600 000 lıra kıvmet konmuş olup Semalı Sezer hıssesıne ıse yanı borçlu olmanız sebebı ıle sızın hıssenıze 1/2x5 600 000 TL= 2 8OOOOOTL kıvmet takdır edılmıştır Işbu takdır kıvmet raporunun teblığınden ıııbaren 27 gun ıçerısınde ılırazınız varsa Ist Icra Tetkık mercıı hakımlığıne muracaat edıp ıtranın tehınne daır karar getırmenız ve ıtırazınızı bıl dırmenız gerekir Aksı halde raporun kesınleşece|ı leblığ yerıne ka ım olmak uzere ışbu takdırı kıvmet raporu ılanen teblığ olunur 5 9 1983 Basm 9720 GÜNAYDIN Biivıik Hata... Necati Zincirkıran, 5 eylul gunlu yazısında Malıye Bakanı Kafaoğlu'nun "enflasjon"a ılışkın sozlerını eleştırıyor ve DIS BASIN SUNDAY TELEGRAPH Uçak ve batı ahlâkı Londra'da yayınlanan "Sunday Telegraph", Sovyetler Bırlığı'nın Kore uçağını duşurmesını kınarken, Sovyetlerı bu davranışa ıten ve paranoyaya kadar varan yalnızlık duygusunu koruklememek gerektığını savunuyor Gazetenın yorumu şoyle suruyor "Batılı devlet adamlan için açmaz yaratan sorun, Sovyetler Birlıgi'nin silahsız bir sivil uçağı duşurmek gibi korkunç birsuçtan dolayı nasıl teşhir edileceğidir. Bu trajedinin kuçumsenmemesi gereken bır nedeni, Sovyetlerin duydugu hastalık halindeki yalnızlık duygusudur. Bu hiçbir zaman ozur olamaz, ama bu paranoyayı guçlendirmekten kaçınmak gerekiyor. Bu sorunla en başta Reagan'ın başa çıkması gerekiyor. Reagan sadece komunist olmayan dunyanın en guçlu lideri degil, aynı zamanda Guney Kore ile birlikte en fazla yurttaşını kaybeden ulkenın başkanıdır. Ama hepimiz için batının stratejik çıkarlarını tehlikeye duşurmeden, batının ahlâki değerlerinı nasıl on plana çıkarabilecegımız sorunu gundemdedir." haber akışındaki dengesizlıkten yakınanlar da onlara katılıyor. Çunku gelişmış ulkeler haberieşme ve habercılik alanında tercihlı muamele goruyor. Bu eşitsizlıgı azaltmak ıçın daha çok zaman gereklı. Ama bu dengesizlik halen işleyen haberleşme ozgurluğunu sınıriama, hele onu 'Yeni Dunya Haberleşme Duzeni' isteğiyle bogmak için gerekçe olamaz. Taşken'te duzenlenen Birleşmiş Milletler Unesco konferansında bu istek yeniden gundemde. Uçak olayından sonra batının sahip olduğu bu avantaj daha da iyi degerlendirilmeli. Haber akışını kısıtlamak isteyen 'Yeni Haberleşme Duzeni' tasarısını rafa kaldırmak şimdi daha da kolaylasıvor." ISTANBUL ALTINCI İCRA MEMURLUĞUNDAN İLANEN TEBLİGAT Dosya No 981/5172 BORÇLU KEMAL OREN Ist Kadıkoy Suadıve Mahallesı Suyanı Sokak Başyazgan Apartmanı No 9 da mukım olup alacaklı bankaya masraflar hariv 27 404 890 80 TL borçlu ıken halen adresı mechuldur Pamukbank TA Ş'ya ızafeten Vekıllerı Avukat M Yavuz Tezcan, Serpıl Soysal, Serpıl Batuva ve Ahmet Şener tarafından mıktan yazılı borcunuzdan dolavı alevhınızde yapılan ılamsız ıcra takıbınde, adınıza ve adresınıze çıkarılan odeme emırlerı PTTden bıla teblığ ıade olunmuş ve yapılan zabıta tahkıkatı sonunda da adreslennız tesbıt edılemedığınden bukerre odeme emırlerırun tarafmıza 7201 sayılı \dlı Teblıgat Kanununa mustenıden ve ılanen teblığıne karar verılmış olmakla, Işbu ılanın gazetede neşrı tarıhınden ıtıbaren borcunuzu ve takıp masraflannı yırmı yedı gun ıçınde odemenız (temınatı verme nız) borcun tamamına veva bır kısmına ve alacaklının takıbat ıcrası hakkına daır bır ıtırazımz varsa, senet altındakı ımza sıze an değılse yıne bu yırmı vedı gün ıçınde ayrıca ve avıkça bıldırmenız, aksı hal de ıcra takıbınde bu senedın jizden sadır olmuş sav ılacağı. ımzavı red dettığınız takdırde mercı onu nde vapılacak duruşmada hazır bulun manız, buna uymazsanız vakı ıtırazınızın muvakkaten kaldınlacağı senet veva borca ıtırazınızı vazılı veya sozlu olarak ıcra daıresıne yırmı yedı gun ıçınde bıldırmedığınız takdırde avnı muddet ıçınde 74 madde gereğınıe mal beyanında bulunmanız, aksı halde hapısle taz yık olunacağınız hıç mal be>anında bulunmaz veya hakıkate aykırı beyanda bulunursanız hapısle cezalandırılacağınız, borç odenmez veya ıtıraz edılmezse cebn ıcrava devam edıleceğı takıbe ıtıraz ettığınız takdırde ılırazla bırlıkte teblığ gıderlennı odemenız aksı halde ıtıraz et memış savılacağınız hususu odeme emn ve eklı belge suretı yerıne kaım olmak uzere sıze ılanen ıhtar ve teblığ olunur 9 9 1983 Basın 9"^6 GEBZE ICRA MEMURLUĞUNDAN MENKUL SATIŞ İLANI SAYl 1983/683 talımal Bır borçtan dola>ı satılmasına karar verıten aşağıda uns ve kı\ metlerı yazılı mallar Gebze Eskı Istanbul volu uzerı No 3'de açık arttırma suretı ıle satılacaktır Bırınc) arltırmanın 28/9/983 tarıh saar 9 309 45 arasında vapıla cağı, meskur gunde kıymetının ""o 7S'me ısleklı çıkmazsa 29/9/983 gunu aynı yer ve saatte ıkıncı arttırma ıleen çok fiat verene satılaca ğı damga resmı ve tellalıyenın alıcıva aıt olacağı ılan olunur 12 8 83 800 000 00 TL dejŞerınde I adet doğrutma makınası (Basın 970^ Frankfurter Allgemeıne Gazetesi'nden le gozlemleyecek ve takdir edeFRANKFURTER ceklerdir. Bu korkunç olayın gosterdiği olumlu şey budur: ALLGEMEINE Her şeye rağmen uluslararası Kore uçağı ve radyo yayıncılığıyla Sovyet hukumetını kendi kamuoyu karşıhaber özgürlüğü sında açıklamalarda bulunmaya Federal Almanya'nın muha ve gerekçeler gostermeye zoriafazakâr gazetesı "Frankfurter mak mumkun. Sovyetleri etkileAllgemeıne" Sovyetlenn duşu yen ve işleyen tek yaptınm burulen Kore uçağı hakkında baş dur. Sovyet yonetiminin ve tan doğru bılgı vermemesını eleş başka yonelımlerın vıllardır bu tınyor Gazetenın yorumu şoy serbest haber akışını durdurmaya çalışmasının nedenleri apaçık. le "Olaylann gidişini batılı rad Gızleyecek en fazla şeyı olan sosyolardan ızleyenler, Sovyet tele yalist devlederı bu alanda başka vizyon haber programcılannın lotaliter devletler zevkle destekkıvırmasım kendi deneyimlerh liyor. Ama sadece onlar degil, DAILY EXPRESS Uçak ölülerine ihanet Ingıltere'nın muhafazakâr gazetelerınden Daily Express Sovyetler'ın Gunev Kore uçağını duşurmelerıne karşı hemen tavır alınmasını ıstedığı yazıda, uygar dunyanın bu katlıam karşısında sessız kafmaması gerektığını belırtıvordu Yazıda Batı ulkelerının ekonomık çıkarlarını duşunerek Sovyetler'e karşı gereken önlemlerı almadıkları belırtıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear