26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 EYLÜL 1983 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle Çad Çad'ın kuzeyindeki Gukııni kuvvetlerine karşı Fransa'dan yardun isteyen Hissene Habre yönetimi, bu kez Fransa'yı "ülkeyi kiye bölmeye çahşmakla" suçladı. Scamina radyosundan yayınlanan yorumda, ülkedeki 3.000 Fransız askerinin pasifliğine dikkat çekildi ve Fransa ile Libya'nm çatışmaya girmeyip ülkeyi iki egemenlik bölgesine ayırarak paylaşma konusunda gizlice anlaştıklanmn böylece kamtlandığı belirtildi, Çad'tn ' 'Kore modeli'' gibi ikiye aynlıp kuzeyinin Libya, güneyinin de Fransa tarafmdan egemenlik altına alınmak istendiği kaydedilen yorumda, bunun kabul edilmeyeceği duyuruldu. Nikaragua ile Honduras gemileri çatıştı Dtş Haberler Servisi Nikaragua'da Sandinist yönetimi devirmeye çahşan karsıdevrimci güçlerin önceki gün iki hafif uçakla başkent Managua havaalanını bombalamasını eski Sandinist gerılla lideri Eden Pastora üstlenirken ülkenin tek petrol boşaltma liman tesisi havaya uçuruldu. Ayrıca Nikaragua Dışişleri Bakanhğının bildirdiğine göre Honduras savaş uçaklan ve savaş gemileri Nikaragua karasulan içinde Nikaragua' nın iki hücumbotuna saldırdı. Managua havaalanına karşı karsıdevrimci kuvvetlerin gerçekleştirdiği hava saldırısında hava limanının ana terminal binası ağır zarar görürken, üç asker yaralandı. Havaalanına saldıran ve uçaksavaş ateşiyle düşürülen uçağın Nikaragua, havayollannın eski bir pilotu ve hava kuvvetlerinden ayrılan bir subay tarafmdan kullanıldığı belirtiliyor. Nikaragua yetkilileri, uçakların Kosta Rika'nın Tobias Bolanos havaalanından havalandığını ve duşürülen uçağın pilotlannın saldından önce Managua havaalanına iniş izni almış olduğunu açıkladılar. Kosta Rika'nın başkenti San Jose'deki AP muhabirine telefonla yaptığı bir açıklamada saldınyı üstlenen eski gerilla lideri Eden Pastora, uçakların Kosta Rika'dan değil, Nikaragua topraklarındaki gizlı bir havalanından havalandığını iddia etti. Eden Pastora, muhabiri Nikaragua dağlarından aradığını söyledi. Nikaragua Dışişleri Bakanhğı, saldından dolaylı olarak ABD yönetiminin sorumlu olduğunu bildirdi. Managua'nın 48 kilometre kuzeybatısındaki Puerto Sandino'da bulunan ülkenin tek petrol boşaltma tesisinin havaya uçurulmasıyla Nikaragua'nın petrol kaynağmın kesildiği bildiriliyor. Karşıdevrimci güçlerin radyosu saldın sırasında, El Salvador gerillalarına gönderilmek üzere bekleyen silah ve cephaneyi ele geçirdiklerini ileri sürdü. Haber tarafsız kaynaklarca doğrulanmadı. Halen Puerto Sandino ile tüm telefon bağlantılarının kesik olduğu bildiriliyor. Nikaragua Dışişleri Bakanuğı, Honduras savaş uçaklannın ve üç savaş gemisinin iki Nikaragua hücumbotuna ateş açtığını bildirerek Honduras hükümetine bir protesto notası verdi. Nikaragua Dışişleri Bakanlığının açıklamasmda, saldın sırasında Nikaragua karasulannda bulunan bir Honduras balıkçı teknesinin durdurulmasmm çatışmaya yol açtığı belirtildi. DUNlüVDA BUGUN ALİ SİRMEN Madrid'de Son Raund Avrupa Güvenliği VG İşbirliği konusundaki Madrid konferansı uzun bir süreden sonra, Dışişleri Bakanlarının da katıldığı son aşamaya gelmiş bulunuyor. Bir zamanlar yumuşamanın tescili anlamını taşımış olan Helsinki Sonuç Belgesinde de, 35 imzacı ülke temsilcilerinin belirti süreler içinde biraraya gelerek, Avrupa güvenliği ve işbirliği konusunda elde edilen sonuçları incelemelen öngörülmüştü. Madrid toplantısı bu çerçeve içinde yapılmıştır. Hemen şu noktayı belirtmek isteriz ki, Madrid'de silahsızlanma konusunun, Sovyet isteklerine uygun olarak 1984'de Stockholm'de, insan hakları sorununda, Batılıların isteklerine uygun olarak 1985 ve 1986 yıllannda Kanada ve İsviçre'de görüşülmesine karar verilmiş olmasını, önemli ya da küçümsenmeyecek bir gelişme olarak kabul eden gozlemcilerin iyimserliklerine katılmak olanağını bulamıyoruz. Helsinki Sonuç Belgesınin ımzalandığı 1975 ağustosundan bu yana Avrupa güvenliği ve işbirliği ve genelde dünya barışı ve yumuşama konularında ileri gidilmemiş, geri adım atılmıştır. Yumuşamanın geri dönülmez bir olgu olduğunun sanıldığı günler geride kalmış, gittikçe artan bir sertleşme, yumuşamanın yerini almıştır. Bugün insanlık 1975 ağustosuna oranla çok daha tehlikeli bir durumdadır Yumuşamaya darbe üstüne darbe indiren olaylar 1979 yılında fılızlenmeye başlamıştır. Bunların belli başlılarını şöylece sıralayabiliriz: 1979 yazında Amerikan Kongresi Carter ile Brejnev'in imzaladıklan SALT2 anlaşmasını onaylamayı reddederek, barış yolunda çok önemli bir gelişmenin önünü kesmişlerdir. 1979 yılı aralık aymda, Sovyetler Birliği, geçerliliği devletler hukuku açısından çok büyük tartışma götüren bir anlaşmaya dayandığını ileri surerken, yıne meşruiyeti çok tartışma götüren bir yönetimin, son derece kaygı uyandıncı koşullarda yaptığı bir sözde çağrı ile Afganistan'a silahlı müdahalede bulunarak, güvensizlik ortamına yeni boyutlar eklemiş, Batı'nın haklı tepkilerıyle karşılaşmıştır. Gittikçe artan gerginlik ortamı yine ABD'de Carter'ın işbaşında bulunduğu sürece, denetlenebilir ve geriye dönülebilir bir olgu olarak görünmekteydi. Ne var ki, ABD'de Reagan'ın Beyaz Saray'a yerleşmesiyle birlikte Şahinler'in önündeki tüm engeller kalkacaktı. Nitekim Reagan Beyaz Saray'a yerleşir yerleşmez, Carter döneminde alınan Batı Avrupa ülkelerine yenı füzeler yerleştirilmesi kararını kendinden önceki Başkan'dan çok daha enerjik biçimde uygulamaya koyarken. görüşme kapilarmı kapamaya da özen gösteriyordu. Reagan başta F. Almanya olmak üzere, Batı Avrupalı müttefiklerinin baskıları sonucunda,xSovyetler Birliği ile gorüşmeye boyun eğmekle birlikte, tüm tutumuyla bu gorüşmelerden fazla bir şey beklenemeyeceğini de ortaya koyuyordu. Cenevre'de başlamak üzere olan görüşmelerin hemen öncesmde Sovyetler Birtiği'nin kendi hava sahasını ihlal eden bir Güney Koreuçağını düşürmesi üzerine, uluslararası hava olağanüstü gerginleşmiş durumdadır. Tarafların artık iyice açığa çıkmış ve belirlenmiş görüşlerini uzlaştırma olanağı olmadığının belirdiği bir sırada gerginleşen hava, Cenevre göruşmelerinde küçük de olsa bir ılerleme bekleyenlerin de umutlarını kesmelerine neden olacak karamsar bir ortam yaratmıştır. Helsinki Sonuç Belgesi'nın Batılıların çok fazla üzerinde durduklan ve üçüncü sepet diye adlandırdıkları, insan hakları ile ılgilı bolümünün de bugün için kağıt üzerinde kaldığını hep birlikte görüyoruz Helsmkt Sonuç Bildirisine imza atan ülkeler arasında insan haklarma daha önce saygı gösterenler şirrKfrde gösteriyorlar. Daha önce göstermeyenler ıse şimdi de göstermıyorlar. Hatta, insan haklarını hiçe sayan ülkelerin sayısı, 1975'den bu yana az da olsa artmış bulunmaktadır. Bu karanlık tabloya baktıktan sonra, Madrid toplantısında elde edilen şu ya da bu gelişmenin öze dokunmadığı ve temelde hiç de önem taşımadığı kendiliğınden anlaşılmaktadır. Madrid'de füze pazarlığı sürüyor İngiliz ve Fransız füzeleri gündemde Alman Dışişleri Bakanı Genscher, Sovyetler'in, İngiliz ve Fransız füzelerini "stratejik füze" sayarak, "orta menzilli füzeler pazarlığı" dışında tutabileceğini söyledi. Dış Haberler Servisi Federal Almanya Dışişleri Bakanı HansDietrich Genscher, Sovyetlerin Avrupa'daki orta menzilli nükleer füzeler konusunda İngiliz ve Fransız nükleer silahlarının da hesaba katılmasından vaz geçebileceklerini ima ettiğini söyledi. Madrid'deki Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferans\ dolayısıyla Sovyet Dışişleri Bakanı Andrei Gromiko ile biraraya gelmiş olan Genscher, Gromiko'nun kendisine "İngiliz ve Fransız nükleer füzelerinin iki yönü var: Biri stratejik, biri orta menzilli olması," dediğini açıkladı. Sovyetlerin, Avrupa'daki nükleer füzelerin sayısının sınırlanması için yapılan görüşmelerde tngiliz ve Fransız füzelerinin de batının gücü olarak hesaba katılması üzerinde ısrar etmesi, ABD ile bu konudaki başlıca anlaşmazlık noktasını oluşturuyordu. Sovyet yönetiminin yeni politisakı gereğince, İngiliz ve Fransız nükleer füzelerinin stratejik çilah sayılması, uzun süredir ilk defa orta menzilli füzeler konusunda ABD ile Sovyet görüşleri arasında bir yakınlaşma umudu doğurdu. Doğu Avrupa'da bulunan Sovyet füzeleri ile Batı Avrupa'ya yerleştirilecek olan Amerikan füzelerinin sayısının sınırlanması amacıyla 1981 yılında başlayan görüşmeler İngiliz ve Fransız fuzeleri konusunda tıkanmıştı. ABD, İngiliz ve Fransız füzelerinin NATO emrinde olmadığı gerekçesini ileri surerken, İngiltere ve Fransa, bu silahların kendi topraklarının nükleer saldırılara karşı savunulmasında kullanıldığını, bu nedenle stratejik sayılmaları gerektiğini savunuyordu. Halen ABD Başkanı Reagan'ın son önerisi, Cruise ve Pershing2 füzelerinin Sovyetlerin Doğu Avrupa'da bırakacağı SS20 ile aynı sayıda yerleştirilmesi. Sovyet lideri Andropov ise Sovyet füzelerinin 162 adet (tngiliz ve Fransız füzelerinin sayısındart fazlaoiması üzerinde ısrar ediyor. Sovyet lideri bir süre önce bu şekilde anlaşmaya varılması halinde, Doğu Avrupa'dan kaldırılacak füzelerin "önemlice bir böliımtınü " yok etmeye hazır olduklarını bildirmişti. Sovyetlerin İngiliz ve Fransız füzelerini hesaba katmaması fikri gectiğimiz yıl da Cenevre'de yürutulen göruşmelerde başka bir biçimiyle ortaya çıkmıştı. Milyonerler ülkesi lsviçre'de kişisel varhklara ilişkin yapılan bir araştırma sonucunda, bu ülkede vergi mükeüefi olan 3.2 milyon kişiden 40 bininin milyoner ya da mültimilyoner olduğu saptandu 1981 yılında devlete verilen gelir vergilerinin incelenmesi sonucunda vergi mükelleflerinin yüzde 11nin, toplam vergilerin üçte birini ödedikleri belirlendi. Ingilizlerin tercihleri mgütere'de yapılan bir arastırmanın sonuçlan, tngilizlerin, "kardeş ülke" olarak Batı Almanya'yı seçerken, Avrupa'da yasamak için Fransa'yı yeğlediğini ortaya çıkardu "Sunday 1elegraph" gazetesi tarafmdan yapılan ankette, "Ingiltere'nin en iyi dostu olan ülke hangisidir?" sorusuna yüzde 27 oramnda, Batı Ahnanya yamtı verüirken, yüzde 9 Fransa, yüzde 8 oramnda da Hollanda seçildL ŞilVde "Protesto Günü"nde 4 kişi öldü Dış Haberler Servisi Şili'de General Pinochet yönetimine karşı protesto gösterileri devam ediyor. Muhalefetteki beş partilik ittifakın çağrısıyla düzenlenen '5. Ulusal Protesto Günü"nde yapılan gösterilerde, biri kadın 4 kişi öldürüldü. Göstenierin özellikle Santiago ve Valparaiso kentlerinde yoğunlaştığı bildirildi. Göstericiler, sokaklarda barikatlar kurdular, kadınlar boş tencereleri takırdattılar. Gösterilerde 4 kişinin öldüğü,91 kisinin de yaraîandığı belirtildi. Polis Santiago'da 600 kişi olmak üzere, 1200 kişinin tutuklandığını bildirdi. Bakır İşçilen Sendikası Başkanı Rodolfo Seguel'in gözaltma alındığı ancak daha sonra serbest bırakıldığı açıklandı. Yaralananların arasında polis köpekleri tarafmdan ısınlanlann da bulunduğu kaydediliyor. , Göstenierin, 4 kişinin dldürülmesiyle sonuçlanması üzerine "Demokratik lttifak" liderlerinden Gabriel Valdes hükumet tarafından işlenen cinayetlerin sona ermediği bir ortamda, hükümetle diyaloğu sürdürmenin de olanaksız olduğunu vurguladı. Çin Halk Cumhuriyeti, Sovyetler Birliği ile ilişkilerinin düzelmesi konusunda, kısa dönemde iyimser olmadığını belirtiyor. Şili'de General Augusto PinocÇin Dışişleri Bakanhğı Enfor het'in iktidan 10. ytlına giriyor. masyon Bürosu Başkanı Huay11 Eylül 1973'te Başkan Salvayuan, ÇinSovyet ilişkilerinde dor Allende'yi deviren General gerçek bir düzelme olması için, Pinochet, başlangıçta kendisini mevcut bir takım engellerin or desteklemis toplum kesimlerinin tadan kaldınlması gerektiğini ve şiddetli eleştirisine uğruyor. Ülbunun da "zaman alacağtnı"be kenin ekonomik durumunun baHrttL ÇinSovyet görüşmelerinin tağa sürüklenmesi Pinochet yöekim aymda başlayacağını hatır netimini zayıflatan önemli nelatan Huayyuan, Sovyetler Bir denlerden biri. liği Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Kapista'nın Pekin ziyaretinin de "İki tarafı ilgilendiren EROL ÖZBEK tüm konulann ele ahnması"açıŞili'de General Pinochet yönesından önemli olduğuna isaret ettl timi iktidannın onuncu yıldonümünü kutlarken, bir "bahar havası"ndan söz ediliyor. Oysa Devlet Başkanı Pinochet "bahar havası''m yaratan tavizleri (olağanüstü durumun kaldınlması, 3 bin siyasal sürgünün affı, siyasal partilere izin verileceği vaadi) açıkladıktan sonra, şunları söylüyordu: "Daha ilk savaşta dağılan yandaşlarımızın saflannı yeniden düzenleyeceğiz". Sözü edilen "ilk savaş" muhalefetin düzenlediği "ulusal protesto gunü"nde yapılan ve yüzbinlerce kişinin katıldığı gösterilerdi. General Pinochet, muhalefetin bir bölumünu yeniden kendi yanına çekmek için bu hamleyi yaptığı sırada tüm dünya basını ve diplomatik cevreler, Pinochet'in muhafazakâr muhalefet ile uzlaşmak için çoktan son fırsatı kaçırdığı kanısındaydı. 1973'te sosyalist Allende hükümetini deviren Pinochet, Allende'ye karşı büyük bir siyasal protesto ve ekonomik grev kampanyası yürütmüş olan orta sınıf ve serbest meslek sahiplerince "ülkenin kurtarıcısı" olarak alHürriyet Heykeli Birleşik Amerika'nın simgesi kışlanmıştı. Pinochet rejiminin haline gelen ünlü Hürriyet Hey gizli servisi CNİ'nin estirdiği teröre ve Pinochet'in 125 milyon keli'nin onarılması için açılan kampanya sonucu 30 milyon dolar dolarlık evine girip çıkan akratoplandu Birleşik Amerika'da balarının büyük çaplı yolsuzlukson aylarda meydana gelen şid ların içinde olduğu haberlerine detli yağmur ve kasırgalardan rağmen, bukesimler Pinochet'sonra, oldukça hasara uğramıs yi dokuz yıl desteklemeye devam bir görünüm kazanan heykelin etti. Dönüm noktasını 1982 yıh geonarılması için bir kampanya açüması düşüncesi Fransaiıın es tirdi. Ekonomik "mucize"nin ki bir büyükelçisi tarafmdan or sürdüğü 1980 yılında "bir miltaya atılmıştı. Heykelin onarımı yon Şililiye iş, 900 bin konut sağçalışmalannın 1986 yıhna kadar bitirilerek, ikiyüzüncü ytl kutlama törenlerine yetiştirileceği belirtildi. ÇinSovyet Pinochet, 10. yıldönümünde iktidar savaşı veriyor ALLENDE ANILDI 10 yıl önce 11 eylulde Şili D«vle( Başkanı Salvador Allende Başkanlık Sara>ı Moneda'da öldürüldü. "Halk Cephesi" hareketinin girişimi baltalandı. 10 yıldır devam eden Pinochet yönetimi gectiğimiz gunlerde ilk kez Allende'nin mezarının ziyaret edilmesine izin verdi. 1000 kadar kişi Allende'nin mezarının başında toplanarak onu andı. lanacağını, yedi kişi başına bir otomobil ve telefon, beş kişi başına bir televizvon duseceSini" ilan etmiş olan Pinochet, birdenbire dünyadaki ekonomik bunalımın Şili'ye vuran dalgasıyla karşılaştı. Gayrisafı milli hasılada birdenbire yüzde 14 oranında gerileme olmasıyla, Şili ekonomisinde "beş bolluk yıh"nın üç yılında yaratılan ekonomik değerler silinip gitti. Artık efsanelerdeki gibi bolluk yıllarını kıthk yıllan izleyecekti. Döviz sıkıntısı içindeki Pinochet hükümeti, işadamlarına ve çiftçilere sağlanan dış kredilerdeki kur garantisini kaldırdı. Dolar olarak aldıkları dış kredileri 39 pesoluk kur garantisi üzerinden ödemeye alışmış iş adamlan birdenbire devaluasyona maruz bırakıldı. Borçlu oldukları her dolar için birdenbire 74 pesoluk geri ödeme durumunda kalan ulkelenin belli başlı işadamlarından pek çoğu iflas edi verdi. 1982'nin son günlerinde Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Jorge Fontaine "Resmi politika ile Şili ozel teşebbüsunün gerçekleri arasında tehlikeli bir kopuş gerçekleşmiştir", diyerek bayrağı açtı. Ülkenin güneyindeki çok sayıda borçlu çiftcilerin çiftliklerinin icra yoluyla satılması olayı, aralık 1982'de çiftcilerin de küsmesine yol açtı. Çiftçiler icra satışını zorla engelleyince, polis bir toplantıyı basarak, 'Ulusal Buğday Üreticileri Birliği" Başkanı Carlos Podlech'i ve iki işçi liderini tutukladı. Podlech sınırdışı edilerek ilk sağcı sürgün oldu. Hükümeti ekonomik politikasını değiştirmeye zorlama yollannın tartışıldığı toplantıya Kamyoncular Sendikası temsilcisi de katılmıştı. Kendisini desteklemis olan kesimlerin temsilcileriyle arası birer birer bozulan Pinochet, eleştiride bulunanların "kendi özel sorunlarını yansıttığını" söylemekleyeündi. "Hükümetin 'küçük olaylara' karşı aşırı tepki gösterdiğini söyleyenler hiçbir zaman eksik olmadı", diyordu Pinochet, " N e istiyorlar? İşlerin çığrından çıkmasını beklememizi mi?" Pinochet tarafmdan yasaklanan partilerin liderleri birer birer Pinochet'ye karşı tavır aldılar. Nihayet maden işçileri sendikasının grev ilan ettiği nisan ayına bu ortamda girildi. Grev madenlerde alınan olağanüstü güvenlik önlemleri yuzunden gerçekleşemeyince, sendikalar "ulusal protesto günü"nü ilan etti. Çocuklann okula gonderilmediği, yüzbinlerce kişinin gösteriler yaptığı, zamanında Allende'ye karşı aynı eylemde bulunmuş olan "orta sınıf" ev kadınları boş tencerelerini takırdatarak protestolara katıldılar. O zamandan bu yana düzenlenen beş "ulusal protesto günü"nde 39 kişi öldü ve binlercesi tutuklandı. Nisan ayındaki gösterilerden sonra Fransa hükümeti Pinochet rejimine karşı son derece sert açıklamalarda bulunurken, Papa bile olaya kanşarak " b a r ı ş " çağınsında bulundu. Dürziler ABD'yv meydan ohuyor Beyrut'taki Amerikan Deniz Piyadeleri karargâhı, savaş gemilerinin Dürzi mevzilerine ateş açmasına rağmen yine roket ateşine tutuldu. sürüyor. Trablus'taki "tslâm Blrligi" adlı örgüt merkezinin önünde bir arabaya yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 7 kişi öldü, 20 kişi yaralandı. ABD'nin Lübnan bunalımına giderek karışması ve deniz piyadelerinin can kayıpları Washington'da tartışmalara yol açtı. Temsilciler Meclisi Ödenekler Alt Komitesi Başkanı Demokrat Partili Clarence Long, "Başkan Ronald Reagan, Amerikan deniz piyadelerinin Lübnan'da kalıp kalmamalan konusunda Kongre oylamasına başvurmazsa ödeneğin kesilmesine çalışacağını" söyledi. Long, "Deniz piyadelerimiz Amerikan halkı için, ilân edilmemiş bir savaşta nişan tahtası gibi hedef olup ziyan olınalarına izin verilemeyecek kadar değerlidir" dedi. Buna karşıhk Başkan Reagan, Beyrut'taki Amerikan deniz piyadeleri komutanı Albay Tim Garaghty'ye telefon ederek gereken her türlu desteğin gösterileceğini bildirdi ve hayatlarım kaybeden deniz piyadeleri için başsağiığı diledi. BUSH SURİYE'Yİ SUÇLADI Başkan Yardımcısı George Bush ise Fas, Cezayir, Tunus, Yugoslavya, Romanya ve Macaristan'a yapacağı geziden önce düzenlediği basın toplantısında Suriye'ye çok ağır bir (iille çattı ve Suriye'yi bölgede barışa engel olmakla suçladı. Bush, Suriye'nin Lübnan'dan "çıkıp gitmesi" gerektiğini söyledi ve buna karşıhk ABD'nin hiçbir fiyat ödemeyeceğini bildirdi. George Bush, Amerikan deniz piyadelerinin korunması konusunda kararlı olduklarını da vurguladı, ancak ABD'nin almayı düşündüğü önlemlerin ne olduğunu açıklamadı. CLNBLAT Beyrut'un 25 kilometre doğusundaki Hammana kasabasında son gelişmeierle ilgili bir demeç keren Dürzi lıder Velid Cunblat ise, Faianjist kuvvetler ile Lubnan orduiu Şuf bölgesini boşaltmadıkya çarpışmaya devam edeceklerini bildirdi. Şili'de "ekonomik mucize" nasıl iflas etti? 1940'lardan sonra uzun bir dönem ekonomi üzerinde devlet denetiminin sürekli artması süreci, General Pinochet'nin iktidan ile son buldu. Chicagolu ekonomi profesörü Milton Friedman'ın tezlerini benimseyen bir ekonomist ekibini Şili ekonomisinin başına getiren Pinochet, bu sayede 5 yıl nüfusun önemli bir kesiminin tam desteğine sahip oldu. Şili monetaristleri, devletin ekonomide düzenleyici bir rol oynamaktan vaz geçmesi halinde ekonomiden tüm sorunların üstesinden geleceğini savunuyordu. Ekonomiyi kendi haline bırakma (liberalize etme) politikası gereğince, dünya pazanna karşı koruyucu gumrük duvarlan kaldırıldı. Şili 1973'de ortalama yüzde 120 ile dunya pazarına en kapalı ülkeyken, gümrük duvarlarını hemen hemen tümiıyle kaldıran tek ulke oldu. Genel ekonomik göstergelerin gerisinde, gümrük engeliyle karşılaşmayan ithal ürünleri, peşpeşe birçok alanda rekabet gücü zayıf yerli üretimin yerini aldı. Çok sayıda ekonomik kuruluş topu atmaya başladı. Batan şirketler ucuz fiyatlarla (zaten bu alışkanhkları yüzünden "Piranh a " adı verilen) az sayıdaki bankerin elinde toplandı. Hükümet içindeki iyi ilişkileri sayesinde son derece düşük kur fiyatlarıyla dış kredi alan bu bankerler edindikleri kredilerle uretim alanına değil, tüketim maddeleri alanına yatırım yapıyor ya da sermayeleriyle emlâka yatırım yaparak para vuruyordu. Bu kişilerin ölü yatınmlarının kazandığı değer de (kamu ekonomisine hiçbir katkısı olmamasına rağmen) ekonomik göstergelerin bir miktar şişmesine yol açıyordu. Nitekim ekonomik bunahmın Şili'ye yansıdığı 1982 yılında gaynsafi milli hasıla yüzde 14 gerileyerek, son üç yıllık büyumeden biraz fazlasını bir kalemde sildi götürdü. Mucizenin bugünkü sonuçları nüfusun yüzde 25'e yakınının işsiz olması, son altı ayda 500 şirket iflası ve beş buyük banka iflası. Avrıca yoksulların önemli bir bolumunün açlık sınırına yaklaşmış olınabi. Common Wealthhn çağrısı "Common Wealth" olarak taranan İngiliz Milletler Topluluğu, Dünya'nın finansman ve ticaret sistemlerini gözden geçirmek üzere yeni bir "Breton Wbods" konferansımn düzenlenmesi çağrısında bulundu. Topluluğun sekretaryası tarafmdan yayınlanan raporda, dünyada büyük bir finansman bunalımı tehdidini ortadan kaldırabilmek için büyük çapta bir ekonomik canlanmanm gerekli olduğu savunuldu. 1944 yılında 45 ülkenin kanlması ile gerçekleşen, "Bretton Woods" konferansı, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası gibi uluslararası finansman kuruluşlannm kurulmasına yol açmıştı. Japon şirketlerinin kârları Dünya'daki ekonomik bunalım sonucu düşuş eğilimi gösteren Japon şirketlerinin kârları, yeniden artmaya başladu Japonya'da faaliyet gösteren Wako Ekonomik Araştırma Enstitüsü tarafmdan yayınlanan raporda, Japon şirketlerinin kârlarında gözlenen olumsuz eğilimin petrol dışmdaki bütün sanayi sektörlerinde aşıldtğı belirtildi. 1981'de gümrük vergileri onalama olarak yuzde 10 idi. Yabancı sermayeye sağlanan kolaylıklar sayesinde Şili'ye gelen yabancı sermaye miktarı 1981'de 5 milyar dolara yukselmişti. Aynı zamanda dış borçlar da 20 milyar dolara yükseldi. Buyume hızı da 1977 ile 1981 arasındaki mucize yıllannda ortalama olarak yüzde 8 idi. O DA PİNOCHETE KARŞI 11 e>lu» 1973 günu Başkan Salvador Allende'ye karşı düzenlenen darbede Başkanlık Sara>ı Moneda'ya >apılan saldırıya komuta eden General Gustaco Leigh Guzman bugun Pinochet rejimine muhalefet edenler arasında. General Leigh darbeden sonra cuntanın üçüncü büyük adamı olmuşiu. 1978'de General Pinochet ile anlaşmazlığa düşmüş ve yonetimden aynlmıstı. Leigh gectiğimiz gunlerde Pinochet'ye açık bir mektup yollamış ve '"Kisisel yönetimine son vermesini" isiemişti. General Leigh meklubu "Ordunun Şili'deki buhrandan sorumlu olmadığını kamuo\una halırlatmak" amaci)la >azdıgını söylemişti. General Le' 8 " gevliğimiz gunlerde yaptığı bir ğönışmede darbcye katıldıgına pişman olmadığını ancak Pinochet'nin kendisini aldattığırı >o>ledi. Dış Haberler Servisi Amerikan savaş gemilerinin denizden açtıklan ateşle, Beyrut'a hakim Avrupalı diplomasi çevreleri, mevzilerde bulunan Dürzi topçu Pinochet'ye gidici gözuyle ba mevzilerini bombardıman etmekarken, henüz Pinochet'ye kar si, Lübnan'da gelişmelere yepyeşı bir alternatif belirmiş değil. ni boyutlar kazandırıyor. AmeSağdan sola hemen hemen tum rikalıların Dürzi mevzilerini yelpazeyi kaplayan muhalefet bombalamasına ve ABD Başkagruplarının sadece iki ortak ya nı Reagan'ın Lübnan'daki Amenı var: "Pinochet'nin gitmesini rikan Deniz Piyadeleri Komutaistemeleri ve Pinochet rejiminin nı Albay Tim Garaghty'ye teleyerine demokratik bir rejimin fon ederek, "ABD'nin kendilegeçirilmesinin önkoşulu olarak, rine gereken her desteği verecesilahlı eylemlere başvurmamak | l " güvencesine rağmen, Beyrut ta kararlı olmaları." Havaalanı yakınındaki Amenkan Deniz Piyadeleri Karargâhı Buna iki hafta önce Santiago dün sabaha karşı yine roket ateValisi'nin, gerilla mücadelesini şine tutuldu. Gece yansından hesavunan bir örgüt tarafmdan ölmen sonra iki kez roket ateşine dürülmesini sert bir dille klnayatutulan Amerikan Deniz Piyaderak doğruladılar. leri Karargâhf na ilk ateşte 9 roHıristiyan Demokrat Parti'ket, ikincisinde 3 roket düştü. nin muhalefet içinde en çok ön 1200 Amerikan deniz piyadesi plana çıkmasına rağmen. onlar saldın sırasında sığınaklara ve sida iktidara aday olmaktan çok perlerine kaçıştılar. Son beş gün uzak. içinde 2 deniz piyadesi öldü. 28'i yaralandı. Roket ateşi sırasında Diğer bir sorun, muhalefetin karargâhta 2 ABD'li generalin ortaklaşa iktidara gelebilecek bulunduğu öğrenildi. duruma gelmesi halinde, hangi ekonomik politikanın izleneceği. Beyrut'a egemen dağlık Şuf Değişik toplumsal kesimlerin bölgesini kontrol altına almak protestolara katılış nedeni, gelir için Hıristiyan Falanjist'ler ile İerindeki duşme. Oysa "sosyal Dürziler'in topçu muharebeleri devlet" ile "yatırım teşvik" po ise sürüyor. Dürzi topçusunun litikaları arasında yapılacak ter top ateşi dün Beyrut'un her iki cih, muhalefet koalisyonunun kesimindeki yaşamı etkiledi. eninde sonunda parçalanmasına Lübnan başkenti top ve roket yol açacaktır. mermileri altında kaldı. Amerikan deniz piyadelerinin yanısıra, Beyrut'taki Çok Ulusİu Kuvvet'te görev yapan Fransız askerleri de çatışmalara sürukleniyorlar. Dün sabaha karşı Beyrut'un merkezindeki Fransız karargâhının yakınlanna da top mermilerinin duşmesi üzerine Fransız uçak gemisi Foch'un KARAÇİ, (a.a.) Pakistan dağlardaki Dürzi mevzilerini Devlet Başkanı General Muham dövdüğu öne sürüldu. Ancak, med Ziya Ül Hak, muhalefet ile Fransız askeri sozcüsü bu söyuzlaşma sağlayarak 1985 martın lentileri yalanladı. Fransız Sada yapılması planlanan genel se vunma Bakanı Charles Hernu, çimleri öne alabileceğini ima et Fransız askerlerine ateş açan ti. topçu me%zilerinin imha edileceZiya Ül Hak, Pencap eyaleti ği tehdidinde bulunmuş, Fransız nin başkenti Lahor'da önceki Super Etendard uçaklan Durzi gece düzenlediği basın toplaniı mevzilerinin üzerinden uçmuştu. sında seçim tarihi konusunda deLübnan'daki karışıklıklar ulğişiklik yapmayı düşündüğunü kcnirı kuze\ıriüv».ı ıkınci buvuk ima etti. kenu ı .aoiusşam'aa aa Ziyn Ül Hak, seçimleri öne alabileceğini ima etti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear