28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
TEMMUZ1983 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle Habre'nin önerisi Çad Devlet Başkam Hissene Habre, Libya desteğindeki isvancı kuvvetlerin saldınsı altın1a olan Çad'da düzenin sağlannası için çok uluslu barış gücü yluşturulmasım önerdi. Habre'tin önerisini Kahire'de dışişleriie çağrılan 40 Afrika ülkesi büvükelçisine açıklayan Mısır Dıtişleri Bakanı Kemal Hasan Ali, Çad önerisi hakkında ayrıntılı bilgi vermedi. Arafat yanlılam Bekaa'nın kuzeyine sürültiyor Suriye Dışişleri Bakanı: Arafat^ Filistinlilere ihanet etti nedenı ile meydana geldiğini söyleyerek, Suriye'nin isyancılara yardım ettiği yolundaki iddialan yalanladı. BEKAA'DA DURUM Bekaa vadisinde çarpışmalarda Arafat'a bağlı gerillaların durumlarının giderek zorlaştığı bildiriliyor. Arafat yanlıları BeyrutŞam karayolundaki tüm mevzilerini terketmis durumdalar. a.a. aiansı Beyrut kaynaklı haberinde Arafat yanlısı gerillaların, tarihi Baalbek kenti cevresinde siper kazıp mevzilendiklerini bildiriyor. FKÖ'ye bağlı en büyük Filistin hareketi olan ElFetih içinde ayaklanan Filistinli gerillalar, kollektif bir Filistin liderliği oluşturulmasını ve Israil'e karşı daha sert siyasi tavır alınması ve topyekün silahlı mücadeleye gidilmesini istiyorlar. Arafat'ın Askeri Komutan Yardımcısı Halil El Vezir'in (Ebu Cihad) komutasındaki gerillalar Baalbek'e büyük bir saldırı bekliyorlar. Baalbek, Arafat'ın Bekaa vadisinde elinde kalan en son ve en büyük karargahı. Suriye askerlerinin barikatlar kurduklarını ve direnişçilere takviye kuvvetlerinin Baalbek'in kuzeydoğusu yönüne doğru ilerlemesi için yardım ettiklerini bildiren Vezir'in adamlan, Fetih direnişçilerine, Suriye desteğindeki Saika gerillaları ile Libya yanlısı Filistin Genel Komutanlığının Kurtuluşu İçin Halk Cephesinin de (PFLPGC) katıldığını haber veriyorlar. Suriye askerDış Haberler Servisi Bekaa'da Arafat'a bağlı gerillalarla isyancılar arasındaki çarpışmalar sürerken, FKÖ Yürütme Kurulu son gelişmeleri görüşmek üzere dün toplandı. Suriye Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdül Halim Haddam parlamentoda yaptığ) konuşmada Yaser Arafat'ın İsrail'in oyununa gelerek Filistin davasına ihanet ettiğini ileri sürdü. Haddam, El Fetih içindeki isyanın Arafat'ın askeri kararları lerince daha önce çember içine ahnan Trablusşam'daki Bedevi Mükeci kampında yer alan Arafat'm karargahı yakınına ise Suriye askerlerinin 20 tank yığdıklan bildiriliyor. Arafat'ın taro.'.Varlan, Bekaa'daki yenilginiu Arafat'ın Tunus'daki resmi karargahından FKÖ'ünün yasal lideri olarak siyasi mücadeksini sürdürmesini zorlaştıracağı görüşündeler. İsrail Dışişleri Bakanı İzak Şamir, "Suriye ve Filistin giiçleri Lübnan'da kaldığı sürece İsrail birliklerinin de Lübnan'dan çekilmeyeceğini" tekrarladı. Kudüs'te yapılan bir konferasta konuşan Şamir, "İsrail Liibnan anlaşmasının koşulları yerine getirilmedikçe Lübnan'dan çekilmeyeceğiz ve Lübnan'da İsrail'e karşı bir terorist üssiiniin kurulmasına izin vermcyeceğiz." dedi. Bekaa'daki son gelişmelerin İsrail' i memnun ettiği anlaşılıyor. ANKA ajansının Tel Aviv kaynaklı bir haberine göre, İsrail'de yayınlanan "Jerisalem Posf'gazetesinde yayınlanan bir yazıda, "Liibnan savaşıyla elde ettiğimiz tek kazanç Filistin Kurtuluş Örgiitünü bölmek oldu" dendi. Lübnan'a ilişkin diğer bir gelişme de Lübnan Dışişleri Bakanı Elie Salem, Başkan Reagan'ın temsilcisi Philip Habib'e Lübnan'dan yabancı birliklerin kısmi çekilmesini hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini söyledi. Elie Salem, Lübnan'daki yabancı birliklerin ülkeyi tümüyle boşaltmaları gerektiğini, bu konuda ödün vermeyeceklerini belirtti. DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Perle'nin açıklaması ABD Savunma Bakan Yardımcısı Richard Perle, Ankara'daki TürkABD Ortak Savunma Toplantısına katıldıktan sonra yaptığı basuı' toplantısında ilginç açıklamalarda bulunmuştur. Perle'nin açıklamalarından anlaşıldığına göre VVashington Ortadoğu'daki güç boşluğunun doldurulması için Doğu Anadolunun askeri açıdan güçlendirilmesinı istemektedir. Doğu'daki baahavaalanlarının yenilenip büyütülmesini de ABD bu çerçeve için de ele almaktadır. Perle'nin açıkladığına göre, NATO enfrastrüktür fonundan karşılanan yapım masraflannın yanısıra, Muş ve Batman'da yapılacak genişletme çalışmaları için de, Yönetim Kongre'den 67 milyon dolar isteyecektir. Bu paranın NATO'nun enfrastrüktür fonu yerine, doğrudan doğruya ABD'den sağlanması, sö" zü edilen iki havaalanının kullanımları konusunda Pentagon'un daha değişik düşünceleri olduğunun bir belirtisi sayılabilir. Türkiye'nin askeri gücünün artırılması ve özellikle Silahlı Kuvvetlerimizin araç gereç ve silah donanımının günün gereksinimlerine yanıt verecek bir düzeye yükseltilmesi konusunda Ankara ile VVashington arasında bir görüş birliği vardır. Gerçekten, oldukça geç kalınan bu girişimin bir an önce gerçekleştirilmesi zorunludur. Ancak konumuzda bir soruna açıklık getirmekte de yarar olduğu kanısındayız. Şöyle ki, Türkiye NATO içindeki sorumluluklarına sahip çıkan bir ülkedir. Bu sorumluluklara sahip çıkan ve yükümlülüklerini yerine getiren tutumun karşılığı olarak da, NATO kendine düşeni yapmak durumundadır. Ankara'nın bugüne kadar özenle belirttiği eğilim, sorumlulukların NATO çerçevesi ile sınırlı olması, başka bir deyişle Türkiye'nin doğu ve güney sınırının NATO'nun aynı alandaki sorumluluk sınırıyla tam bir çakışma içinde olmasıdır. Bir süreden beri VVashington'un, Ankara'nın sorumluluk sınırını daha ötelere doğru aşırma eğiliminde olduğu biliniyor. Oysa Türkiye'nin böyle bir öneriyi kabul etmesi halinde, Ortadoğu'daki ekonomik ve politik çıkarlarının zedelenmesi sözkonusu olacaktır. Sanıyoruz, en iyi dönemlerini yaşayan TürkAmerikan ilişkilerindeki en önemli tartışma konusu da yukarıda değindiğimiz sorundur. Perle'nin açıklamalarındaki üç nokta bize son derecede ilginç ve olumlu geldi. Bunlardan birincisi hiç kuşku yok ki, Pentagon1 un 3 numaralısı olarak nitelendirilen bir yetkilinin, kuşkuya yer bırakmayacak bir açıklıkla, ABD'nin Türkiye konusunda Yunanistan'a güvence vermeyeceğini, Türkiye'nin Yunanistan'ı tehditettiğine inanmadıklarını belirtmiş olmasıdır. İkinci olumlu nokta ise, ABD'de Yönetimin Türkiye'ye yapılması ; kararlaştırılan 750 milyon dolarlık yardımın son kuruşuna kadar' kısıntısız çıkması için diretmede kararlı olduğunun açıklanmasıdır. Bilindiği gibi, Kongre, Komisyonlar düzeyinde bu yardımın 40 milyon dolarını kesmiş bulunmaktaydı. Kesinti iki büyük sakınca taşımaktadır. Birincisi, Türkiye'nin silah bakımından modernizasyonu için 10 yılı kapsayan bir planın gerçekleştirilmesini sağlayacak asgari düzeydir 750 milyon dolar. Bu miktarın azaltılması, programın uygulanmasında aksamalara yolaçacaktır. Öte yandan Kongre komisyonlarında yapılan görüşmeler sırasında Türkiye'ye öngörülen yardım % 6.5 oranında düşürülürken, Yunanistan için öngörülen miktar da artırılmış ve böylelikle, kabul edilmesine ofanak bulunmayan 7/10 oranı fiilen korunmuş olmaktaydı. Bu açıdan da yardımın kesintisiz gerçekleştirilmesi zorunludur. Ancak, bu konuda Perle'nin tüm iyiniyetli ve içten olduğunu sandığımız açıklamalarına karşın, şimdilik kesin bir güvence olmadığını, karar yetkisinin yine de Kongre'de bulunduğunu vurgulamak isteriz. •> noı Perle'nin açıklamasındaki üçüncü olumlu nokta ise Türkiye'nin uçak sanayii ile ilgili olarak yöneltilen bir soruya verdiği yanıttır. Basın toplantısında bir gazetecinin, "Siz olsaydınız hangi uçak tipini seçerdiniz?" sorusuna Perle şu yanıtı vermiştir: Bu soruyu yanıtlayamam. Çünkü ben meseleye bir Türk gözüyle bakamam ki... Geçmişte TürkAmerikan ilişkilerinde doğan sorunların önemli bir bölümünün, Amerikalıların Türkiye'nin sorunları hakkında kendi önerilerine öncelik vermesinden, konuya bir Türk'ten daha iyi bakacaklarına inanmalarından kaynaklandığı gözönünde bulundurulursa, Perle'nin yanıtının ne derecede olumlu olduğu kendiliğinden anlaşılır. Türkiye'nin kendi sorunlarına Türklerin daha iyi bakıp, bu konuda Türklerin daha iyi karar vereceklerinin anlaşılmış olması, iki ülke ilişkileri açısından olumludur. İspanya NATO İspanya Başbakanı Felipe Gonlales, İspanya'nın NATO'dan çıkıp çıkmayacağını belirlenmesi için 1986 yıhndan önce yapılacak referandumda hükümetin mrafsız kalacağım, ancak Sosyalist Partinin büyük olasıhkla NATO'dan çıküması yolunda tavır alacağını söyledi. Guatemala'da Dış Haberler Servisi Orta Amerika ülkesi olan Guatemala'da önceki gün ortaya çıkan darbe söylentileri üzerine dün olağanüstü durum ilan edildi. General Efrain Rios Montl başkanlığındaki askeri cunta anayasal hakları askıya alırken, basına önemli kısıtlamalar petirdi. Askeri birlikler, başkent Guatemala City'de geniş güvenjik ön olağanüstü durum ilan edildi mada, Montt'u devirmek ıçın yeraltı faaliyetlerine başlayacağını açıkladı. Martinez ayrıca, General Rios Montt'un, "hükümet aleyhinde faaliyetlerde bulunmaması ve ülkeyi terk etmesi için 50 bin ABD doları önerdiğini" de öne sürdü. Guatemala hükümeü, yayının hemen ardından bir açıklama yaparak " b u söylentilerin "tiimiiyle yalan" olduğunu belirtti. Açıklamayı yapan hükümet sözcüsü Gonzalo Asturias, "kimi grupların tezgahladığı bir tuzaktan" sözetti. Ancak bu tuzağa düşmediklerini belirtti. Asturias "tuzağı tezgahlayanlann" BM İnsan Hakları heyetinin ülkeye yaptığı ziyareti fırsat bildiklerini kaydetti. Radyo ve televizyonlarda yayınlanan hükümet açıklamasından sonra ise, olağanüstü durum ilan edildiği bildirildi. Olağanüstü durum gösterileri, toplantılar, seyahat özgürlüğünü tümüyle ortadan kaldınyor. Çin'de eroin Çin polisi, Güneydoğu Asya'dan getirilen eroin ve afyon gibi uyuşturucu maddelerin, dünya nazanna Çin 'den geçirilerek dağıtıldığının anlaşılmasından sonra, geniş çapta operasyonlara başladı. Gütnrük görevlileri, Güneydoğu Asya'dan ABD, Japonya, Batı Avrupa ve Hong Kong'a sevdekilmek üzere Çin'e getirilen eroin ve afyonun ele geçirilmesi konusunda eğitilirken, Tayland, Filipinler ve Hong Kong ile havayolu bağlantıları nedeniyle narkotik şube oluşturnta çahşmaları da hızlandırıldı. lemleri aldılar. Ülkede bir an önce demokrasiye dönülmesini isteyen muhalefet, Devlet Başkam Montt'a karşı baskılarını artırıyor. AP ajansına göre, olağanüstü durum ilanı, eski cunta üyesi yüzbaşı Francisko Luis Gordillo Martinez'in televizyonda önceki gün yayınlanan bir konuşmasını izledi. Martinez konuş ŞilTde kamyoncular ve işçiler hükümetle görtiştiyor SANTİAGO, (a.a.) Resmi kaynaklar, geçen 14 Haziran günü başlatılan ve çeşitli karışıklıklara yol açan "ulusal protesto" hareketinin ardındaki kamyoncularla bakır madeninde çalışan işçilerin bağlı bulunduklan sendikanın temsilcilerinden oluşan heyetlerin, hükümet yetkilileriyle ayrı gruplar halinde görüştüklerini bildirdiler. Üç gün süren genel greve geçen Pazar akşamı son veren kamyoncuların, İçişleri Bakanı General Enrigue Montero tarafmdan kabul edildiği ve görüşmenin iki saat sürdüğü öğrenildi. Görüşme sırasında demokrasiye dönüşü öngören bir "toplumsal sözleşme" taslağı üzerinde çalışıldığı anlaşıldı. Bilindiği üzere, geçen 11 Mayıs'ta ve 14 Haziran'da düzenlenen protesto gösterilerinde Şili'de "demokrasinin kurulması" savunulmuştu. Karayolu Taşımacılığı Birlik Başkam Adolfo Quinteros, "toplumsal sözleşme" taslağının Şilide resmi sendikacılığın başkanlığını yapan Guillermo Medina tarafından önceki Salı günü açıklandığını kaydederek, ülkenin içinde bulunduğu bunalımın aşılmasında herkese sorumluluk yükleyen bu tasarının bugünkü durumda gerekli olduğunu bildirdi. • "" Bakır madeninde çalışan işçilerin bağlı bulunduğu sendikanın temsilcileri ise, genel grevler sırasında ayaklanan 2 bin dolayındaki işçiye uygulanan önlemlerin kaldırılmasını ve Sendika Başkanı Rodolfo Seguel'in serbest bırakılmasını istediler. Bilindiği üzere Seguel, Pinochet yönetimi ile herhangi bir diyaloğa karşı çıkmış ve bu karşı çıkışa gerekçe olarak "Şili'de en temel insan haklarına bile saygı duyulmayışını" göstermişti. Silah yüklü şilep Pire liman yetkililerinden edinilen bilgilere göre, 2.5 ton silah yüklü Ingiliz şilebine el kpndu. Yetkililer, silah taşıyan bir aracın burııı önceden beyan etmesi gerektiğini hatırlattıktan sonra, tgiliz şilebinin bunu yapmadıjını ve bu yüzden alıkonulduğunu uygulanmanm Yunan yasalarına uygun olduğunu bildirdiler. Arafafa Suriye'nin yaptığı baskı geri tepebilir CENGİZ ÇANDAR Dünya basını, uluslararası siyasi kulisler hâlâ FKÖ lideri Yaser Arafat'ın geçtiğimiz cuma günü apar topar Şam'dan Suriye'ye dönmemek üzere sınırdışı edilınesiyle çalkalanıyor. Devlet Başkam statüsünde kabul edilen bir lidere reva görülen bu davranışın uyandırdığı tepkiler, elbetteki, protokol nedenlerinden kaynaklanmıyor. Olayın çeşitli boyutlan var. Birincisi, SuriyeFilistin çatışmasını kritik noktalara taşıyacak önemde olması. Nitekim, Arafat'ın bölgeden uzaklaştırılmasının ardından Suriye ve desteğindeki kimi Filistinli güçler, FKÖ'nün ana gücü olan ElFetih gerillalarını Lübnan'ın Bekaa Vadisi'nden temizleme işine koyuldular. Ama asıl önemlisi, söz, konusu davranışla, Suriye'nin FKÖ'nün bağımsız kimliğini kesin olarak sona erdirmek iradesini böylece ortaya koymuş olması. Şam rejimi hayli uzun zamandır FKÖ'yü tümüyle kendi denetimine alma niyetini taşıyordu. Bunun için zaman ve uygun şartlar kolluyordu. Bu şartlar, FKÖ savaşçılarının, İsrail'in Lübnan'ı işgali sonucunda Arap dünyasının 7 ülkesine dağılması, önemli bir kesiminin Suriye'de ve Suriye'nin askeri kontrolündeki Bekaa Vadisi'nde toplanmaları, yani hareketin merkezi yönetim mekanizmasının parçalanmasıyla doğdu. Zaman ise FKÖÜrdün yakınlaşmasının torpillenmesi ve Arafat'ın Suriye ile başbaşa kalması üzerine bulundu. Suriye, böylece, bir yandan bir rejime karşı darbe sayılabilecek türden bir isyanı ElFetih içinde özendirirken, diğer yandan da isyanın etkisinin kırılabileceği bir anda doğrudan devreye giriverdi ve coğrafi ve askeri avantajlarını kullanarak gerek FKÖ'yü, gerekse lideri Arafat'ı kıstırdı. Arafat'ın önemi, Filistin mücadelesinin bağımsızlığını, bağımsız karar mekanizmasını temsil etmesinde. Zaten, Filistin Parlamentosu niteliğindeki Filistin Ulusal Konseyi'nin 1983 şubatında Cezayir'de yapılan 16. Dönem Toplantısı'nın ana konusu da buydu. Filistin kararının bağımsızlığının (İstiklaliyet El Karar ElFilistinî) korunması sı. Kime karşı? Cezayir toplantısını izleyen herkesin kulislerde her an duyduğu iki ülkeye karşı: Suriye ve Libya. SURİYE'NİN AMACI Dolayısıyla, Arafat'ı devirme ya da etkisini kırma girişimleri veya FKÖ'yü parçalama çabaları doğrudan doğruya Filistin mücadelesini ve onun siyasi ifadesi FKÖ'yü vesayet altına alma amacıyla ilgilidir. Suriye'nin bu amacı gütmesinin pratik, jeostratejik ve psikolojik nedenleri var. Suriye, her donemde Amerikan diplomasisinin başını çektiği Ortadoğu sorununa çözüm bulma çabalannın dışında tutuluyor. Bilindiği gibi, Arap milliyetçiliğinin kalesi olma iddiasındaki Şam rejimi, Golan'ı yitirdi. İsrail Golan'ı ilhak etti. Golan'ı geri almanın tek yolu barış girisimlerinin mimarı ABD'nin ve dolayısıyla İsrail'in karşısında güçlu bulunmak. Güçlü pazarlık kozlarına sahip olmak. En güçlü pazarlık kozu, Suriye'nin bölgede önemli bir kutup olarak sivrilmesi. Bunun için de temel koşul, Filistin mücadelesini denetim altında tutabileceğini kanıtlaması. JEOSTRATEJİK NEDEN İsrail'le savaş durumundaki Suriye Arap kanatlarından Irak ve Ürdün ile kıstınlmış yalnız bir ülke. FKÖ'nün Ürdün ya da Irak ile her yakınlaşması Suriye'nin iç dengelerini büsbütün bozacak bir gelişme olur. FKÖÜrdün yakınlaşmasını torpilleme çabalarının altında bu jeostratejik neden de yatıyor. PSİKOLOJİK NEDEN Ayrıca akıldan çıkanlmaması gereken nokta, Suriye'de bir azınlık Alevi iktidarının bulunduğu. Filistin mucadelesine sempati duyan ezici bir Sünnî çoğunluğun yaşadığı Suriye'de Filistinliler Hafız Esad yönetimine karşı hem ulusal hem de Sünnî bir unsuru temsil ediyorlar. BİR SENARYO ' Bütün bunların dışında, Lübnanİsrail Anlaşması'dan sonra Suriye'nin Bekaa'ya kesin egemen olma zorunluluğu da Arafat'a ve Arafat'ın kişiliğinde FKÖ'ye karşı son katı çıkışlannda rol sahibi olabilir. Geçtiğimiz yıl, Lübnan'daki savaş sırasında Beyrut'taki Fransız diplomatlar ABDİsrailSuriye üçlüsü arasında zımnî bir anlaşmadan söz ediyorlardı. Buna göre, Güney Lübnan İsrail'in payına düşecek. Bekaa ve Kuzey Lübnan Suriye'nin nüfuzunda kalacak. Orta bölgede de Falanjistlerin denetiminde bir rrüniHıristiyan devleti kurulacaktı. Bu senaryonun gerçek olduğunu bilebilmek mümkün değil, ama son gelişmeler geçerliliğini pekâlâ düşündürüyor. Hatta, Arap diplomatik çevrelerinde yaygın bir söylentiye göre Amerikan diplomasisi Golan'a karşı Suriye'ye Bekaa'yı önermeyi bile aklında tutuyor. Her ne ise, Suriye'nin Filistin hareketinin bağımsız kimliğini ortadan kaldırıp vesayet altına alması, bu amaçla Arafat'ı etkisiz bırakması kendi siyasi hedefleri ve hesapları açısından zorunlu sayılıyor. Şam rejimi ABD karşısında güçlü bir müzakere konumuna getirmesinin yanısıra Arafat'ı destekleme yanlısı gözüken Sovyet lideri Andropov'u da kendisini desteklemeye mecbur bırakmaya zorluyor. Suriye'yi tümüyle Sovyetler'e hediye etmemeyi düşünen Suudi Arabistan türü Arap rejimleri de Hafız Esad'ın bu hamleleri karşısında felç olmuş durumdalar. UNUTULMAMASI Bütün göstergeler Arafat'ın ve FKÖ'nün bağımsızlığının aleyhinde gibi. Ancak, tam bu noktada göz önünden kaçırılmaması şart olan birkaç husus bulunuyor: 1. Arafat, herşeye rağmen, Filistin halkının yeri doldurulmaz lideridir. Filistin davasını uluslararası kuruluşların tozlu arşivlerinden çıkarıp dünya siyasetinin gündemine, hem de birinci madde olarak sokan odur. Filistin ulusal birliğinin simgesi odur. Çok sayıda ülkeye dağılmış parçalanmış bir halk ile yarısına yakını işgal altında yaşayan Filistinlilerin tek birlik noktası, birleştirici unsuru odur. Arafat, Filistinliler için tıpkı Nasır'ın bir zamanlar Araplann çoğunluğu için bir baba figtir olması gibi karizmatik bir lider, bir baba figürdür. 2. Arafat'ın sınırdışı edilmesi, işgal altındaki Filistinlileri ayağa kaldırdı. Kudüs Müftüsü, Hafız Esad'ı 1976 Tel Zaatar ve 1982 Hama katliamlarından sorumlu tutarak Müslüman katili ilân etti ve "katli vaciptir" diye fetva verdi. Bu fetva, Suriye'deki Sünnî çoğunluğa dinî ve ulusal bir mesajdır. Gazze İslâm Konseyi ve Mescidül Aksa uleması da Hafız Esad'ı " h a i n " ilân ederek Arafat'a destek bildirileri yayınladılar. Bütün bunlar, işgal altındaki Filistin topraklarından Suriye'nin iç dengelerine gönderilmiş titreşimlerdir. Kısa vadede Arafat'ın başını yiyecek gibi gözüken gelişmeler, beklenmedik biçimde orta ya da uzun vadede Şam rejiminin sonunun başlangıcı da olabilir. Ortadoğu'nup ufkunda yine kan, ates ve barut ve siyasi depremle^ seziliyor. Guatemala Devlet Başkam Efrain Rios Montt. Körfez savaşı Iran tslam Cumhuriyeti Sesi Radyosu İRNA gece saat 21.30'da tran Genel Kıtrmay Başkanlığı 'nın savaş bildirisinde tran uçaklarmın Güney lrak'ı bombaladığmı duyurdu. Radyo 100 dolayında Irak askerinin öldüğünü, çok sayıda araç ve gerecin tahrip edildiğini öne sürdü. Amerikan jetleri nın Bush Norveç'te Birleşik Amerika Başkan Yardımcısı George Bush, Federal Almanya'dan Norveç'e geçti. Gözlemciler, Bush 'un Norveç 7 :i hafta içinde ikinci kez ziyaret ettiğini hatırlatarak, geçen hafta yaptığı ziyaretin "özel"bir nitelik taşıdığını vurguluyorlar. hava sahası üzerinde uçtuğu öne sürüldü Sovyet diplomatı tsviçre, casusluk faaliyetlerinde bulunduğu gerekçesiyle, Cenevre 'de görevli bir Sovyet diplomatının sınırdışı edilmesine karar verdi. NATO manevraları NA TO sonbahar dönemi kara ve deniz manevraları 4 eylül 2 ekim tarihleri arasında Danimarka'da yapılacak. Casteau'daki Avrupa NATO Karargahından yapılan açıklamada, "Ample Express"manevrasının amacının NA TO'ya bağlı seyyar birliklerin hızla yayılma yeteneğini geliştirmek ve Danimarka Silahlı Kuvvetleri ile işbirliğini sağlamak, olduğunu bildirdi. Doktorlara çağrı Dünyadaki tüm doktorlann, dehşet saçan ve ölümlere neden olan "Aids"adı verilen zührevi hastalığa uygulanacak tedaviyi belirleyebilmek için, işbirliğine çağrüacakları bildiriliyor. Birleşik Amerikalı ve Avrupalı doktorların Napoli'de yaptıkları toplantıda, Aids hastalığının tedavi yö'ntemleri konusunda arastırmalar yapmak amacıyla daimi bir komite kurulmasma karar verdikleri de belirtttiyor. 'Suriye bizi arkaımzdan vurdu' Afganlı mücahitler: 60 hüktimet askerini öldürdük TAHRAN, (THA) Jran lslam Cumhuriyeti'nin Sesi radyosu, Afganlı mücahitlerin radyosuna dayanarak verdiği bir haberde, Afganlı mücahitlerin 60 hükümet yanlısını öldürdüklerini duyurdu. Radyo haberinde, Afganlı mücahitlerin Baskit yakınlarında iki karakola saldırarak, 60 hükümet yanlısını öldürdüklerini, iki karakolu havaya uçurduklarını belirtti. Afganistan'da çarpışmalar son günlerde giderek yoğunlaşıyor. Mücahitlerin vurkaç taktiği uygulayarak geçen hafta süresince 100 Sovyet askerini öldürüp, hükümet yanlısı kuvvetlere ağır kayıplar verdikleri bildiriliyor. Dış Haberler Servisi Kendisine bağlı gerilla birliklerinin Bekaa'da Suriye kuşatması altında bulunduğu şu günlerde FKÖ lideri Yaser Arafat, Newsweek dergisine verdiği demeçte Suriye'yi sert biçimde suçladı. Newsweek dergisi ile Arafat arasındaki söyleşiyi okurlarımıza sunuyoruz: Newsweek El Fetih'teki isyan konusunda ne düşünüyorsunuz? Arafat Filistinli'lerle Suriyeli'ler İsrail'e karşı aynı siperlerde oınuz omuza çarpıştı. Ama Suriye şimdi ansızın bize ihanet ederek arkanuzdan vurdu. Silahları İsrail'e değil bize çevrili. Newsweek El Fetih'teki görüş ayrıhğı ne kadar ciddi? Arafat El Fetih içinde ciddi ve derin bir göriiş ayrılığı yok. Bu, ilk kez olmuyor. Ama biz kolay parçalanmayız. Geçmişte de Suriye, başımıza dert açmak için bazı ELFetih yetkililerini kullandı. İsyancıların talepleri, aslında Surije ile Libya'mn Filistin sorununa müdahale etmelerini gizlemek için bir nıaskedir. Newsweek El Fetih'teki isyancılarla hâlâ, uzlaşmak istiyormusunuz? Arafat Devrim Konseyimizin bu konudaki kararları var. İsyancıların, eğer bağımsızsalar, bu kararlara uyacaklarını umut ederim. Ama bağımsız olmayıp, Suriye ile Libya'mn komutlarına uyduklarına ben kişisel olarak eminim. Bu yüzden Filistin halkının vicdanının sesini duymuyorlar. Newsweek Suriye'liler ne istiyorlar? Arafat Onlar benim yerime karar almak istiyorlar. Filistin'liler için kendileri karar almak istiyorlar. Ama bu hak, bizden başka hiç kimseye verilemez. Newsweek Bir savaş çıkarsa, birlikleriniz Suriyelilere karşı çarpışabilirler mi? Arafat Suriye'lilerin silahları daha fazla ve daha iistün. Ama İsrailliler de öyleydi. Ne oldu? Ben kısa bir siire öncesine kadar Trablusşam'da idim. VVASHİNGTON, (a.a.) Amerikan CBS televizyonu, Akdeniz'de bulunan bir ABD uçak gemisinden kalkan jetlerin önceki gün Libya'mn kendisine ait olduğunu öne sürdüğü hava sahası üzerinde uçtuklarını duyurdu. Libya, Sidra Körfezi ve hava sahasının k'endisine ait olduğunu savunurken, Birleşik Amerika da, bu bölgenin herkese açık uluslararası bir saha olduğunu iddia ediyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir ABD donanma yetkilisi, uçak gemisi Eisenhovver'in Akdeniz'de bazı uçuş operasyonları gerçekleştirdiğini, ancak ABD jetlerinin Sidra Körfezi üzerinde uçup uçmadıklannı bilmediğini belirtti. 1981 yıhnda Kaddafi, bölgede uçak Amerikan jetlerine karşı Libya uçaklarını göndermiş ancak, iki Libya uçağı Amerikan jetlerince düşürülmüştü. îfes, Piüen Efes Pilsen Grup Koordinatörlüğü'nde, Bütçe ye Plânlama konusunda, yetiştirilmek üzere veya tecrübeli GEREKENLER TUNUSTA BİR ATLI Filistin Kurtuluş Örgiitü lideri Arafat, Tunus başkentinde Merkez Karargahı Hotel Salwa'nın manejinde Newsweek dergisi Arafat'la görüştü ELEMANLfiR ARANIYOR. Adaylarda istenilen nitelikler: • Finans, İşletme, Ekonomi konularından birinde yüksek öğrenim gormüş olmak... • Askerliğini yapmış olmak... • Seyahate engel durumu olmamak... • îngilisîce bilmek... İsteklilerin, özgeçmişlerini içeren fotoğrafh bir mektupla başvurmaları... "Bira Grup Koordinatörlüğü/Bütçe ve Plânlama Mimar Kemalettin Caddesi, Ersoy Han, Kat:4, Sirkeci/İSTANBUL" (Başvurular kesinlikle gizli tutulacaktır.) İLAN İstanbul Asliye Dördüncü Ticaret Mahkemesinden 1983/380 İstanbul Sultanahmet Su Terazisi Sokak No: 1/8 Eminönü'nde mukim HAMtT TECtMEN'in ALACAKLILARINA TEKLtF ETTtÖl KONKORDATONUN duruşması sonunda: Davanın kabulüne, ve davacımn borçlarının konkordatonun tastik kararının kesinleşmesinden itibarcn 1 yıl ödemesiz, takip eden 2 yıl içinde 3'er aylık taksitlerle faizsiz ve teminaısız ödeme teklifi suretıyle borçlarının ^o yüzünü ödeme şeklinde vaki KONKORDATO PROJESİN1N TASDİKlNE dair verilen 15.6.1983 gunu esas 1983/380, Karar 1983/449 sayılı karar kanuni süre içinde temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. l.l.K.'nun 300. maddesi gereğince ilan olunur. 27.6.1983 B: 7431 Sovyetler, Batıyla arasını açmayacak Birleşik Amerika Silahların Denetimi ve Silahlanma Ajansı Eski Başkam Eugene Rostow, Üovyetler Birliği'nin orta menzil' nükleer füzelerin sınırlandmlasını istemesinin bir nedeninin de Polonya 'daki geüşmelerden kaynaklandığını söyledi. Rostow, Sovyetler Birliği'nin Doğu Bloku ülkelerinde ve ö'zellikle Polonya'da sorunlarınm bulunduğu bir dönemde Batı ile arasını açmak istemediğini ve nükleer silahların sınırlandınlması alanında uzlaşma sağlamak istediğini öne sürdü. Newsweek İsyancılar, Reagan barış planını reddetmenizi istiyorlar. Bunu yapacak mısınız? Yoksa, Washington'la diyalog yolunu açık bırakan Filistin Ulusal Konseyi'nin kararına sadık mı kalacaksınız? Arafat Konsey kararlanna sadık kalacağız. Bu kararlar benim değil, tüm Filistin halkınındır. Newsweek Biraz da geleceğe bakahm. FKÖ'deki liderliğiniz devam edecek mi? Arafat Ben başkaları gibi, tankların desteğinde lider olmadım. Halkın kararı ile lider seçildim. Nevvsvveek Sizi eleştiren bazı çevreler, FKÖ liderliğinin genç kuşağa daha fazla açılması gerektiğini belirtiyorlar. Ne dersiniz? Arafat Neden olmasın? Yasalarımızın çerçevesi içinde, nöbet değişimine karşı değilim. Aslında bu bi/im göreviınizdir. Devrim nedir? Devrim, uzun bir yiiriiyüşün kusaktan kuşağa devam elmesidır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear