Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet 8 19 MAYIS 1983 Vekil aracıhğıyia da basvuru yapdahiliyor 4Tespit işlemleri 2805 sayılı yasanm birinci maddesinde bu yasanm, «Imar ve gecekondu mevzuatına aybırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindekl yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek» lçin çıkarıldığı belirtilmektedir. Bu maddede sözü cdilen «işlemler» den birincisi «tespit»tir. Ya sanın «ikincl kısun» başlıklı kısmı, beş «bölümsden oluşmaktadır. Bu bölümler şunlardır: Başvuru İşlem leri, Tespit tşlemleri ve İslah tmar Planları, Değerlendirme Esasları, Uygulama Işlemleri, Dnynru îşlemlerl. Bu başlıklar altm da toplanan hükümler çok uzun metinler içeren maddeler halinde yazılmıştır. Bu uzun yazım biçiml, dü Zenci Şiîrleri Amerika, özgürlük ve demokrasi şampiyonluğunu kimseye bırakmaz. Oysa, XVIII. yy. Aınerika'sında kendi kendine okuma yazma öğrenen zencilerin, «Neılen öğrendiıı?» diye parmaklarını keserlermiş. Kunta Kinte filmınde gördük, z\ılümden k?çan zencilerin bacağını kesiyoriardı. Hakkını yeme, baskı, genç kızlanna sarkmtılıS etme de catası. Kuoalı siyah ozan Juan Francisko Monzano'nun şiir okuyor ve yazıyor diye, 1820 yılmda parmaklarını kırmışlav, ağzını dikmişler. ABD, çok değil elli yıl öncesine değin ırkçılığın en koyu uygulandığı ülkelerden biriydi. Şimdl bile bazı zencilerin önemli devlet görevlerine getirilmesi yadsınıyor. Son seçimlerde bir zencinin beiediye başkam olmasına nasıl karşı çıküdığını gazetelerde okuduk. Yer yer ve için için zenci düşmanlığı onulmaz bir yara gibi işliyor. Bu yüzden zenci yazar şairlerin ortaya çıkması gecikmiştir. Zencller kendi ilkel dülerınae değil, bağımlı olduğu ülkenin dilinde yazmı^lardır, söylemişlerdir. Artık bir zenci şiiri vardır. Öz can Ğzbilgs, «Karatenli Şiirler» adıyla bazı zenci şairlerin şiirlerini bir kitapta topladı. Zenci şiiri ne kadar geciktirilirse geciktirilsin, Amerikan şiirinin dışmda ayrı bir yol izlemiştir. özelliğı, güzelliğl ve bütünlüğü vardır. Amerika'nın dışmda, Inşiliz sömürgelerinde de, gene Ingiüzce, ayrı bir şiir doğmuştur. Buna Fransız sörrvürgelerindt, Fransızca yazılan zenci şiirîerini de ekliyebiliriz. Ganalı şalrleri unutmayalım. Ülkemizde tanman Langston Hughes'ten birkaç dize almak isterim. Ûtuz yılı aşkm bir süredır tanımr. Eve konuk geldiğinde Beni mutfakta yenıeye yollarlar Ben sadece gülerîm Bense çok çok j""\m Güçlenirim. Yarm sofrada oturaeağraı Konukiar geldiğinde. Güzelliğimi görüa Utanacaklar Ben vanm Amerikaî İkinci Dünya savaşında Nazilere. Faşistîere karşı dövüşen, savaşm kazanümasmda büyük p&yı olan ABD'nin dün^'aöa saygmlığı büyüktü. Savaş sonrasında yapılan Amerikan yardımîan da kıta Avrupası'mn, bazı geri kalmış ülkelerinin çok işine yaradı. İngiliz İmparatorluğunun yerim alan ABD'nin sömürucü davranışlan cok sonra anlaşıldı. Elbette. bir Amerikan şiiri, edebiyatı, kültürü vardır. Bu birikim, baglca ülkelerde külttlr emperyalizmine dönüşmediği sürece çok degerlidir. Kültür emperyalizml konusunda hiç bir ulusun suçu olmadığı gibi, Amerikan halkınm da suçu yoktur. Ancak yönetimlerin emperyalist tutumlarıdır ki, ulusları ve halkları birbirinden ayırır. Zenci şiirlerini okurken, salt renklerinden, de rilerinden ötürü bir halkın nasıl ezildiğini. dize^p6tafeâ^pü».»çık şeeik görüyoruz. İnsaîfitgm Uis^ca|;î evrensei bir" kültür düzeyinde zenci şiirlerînih 'Öe yerlni alacagı kuşkusuzdur. Amerika var oldukça. onun dilinde yaşayan zenci siirleri de var oîacaktır. Şair, bundan ötürü, uzağı görerek, «Ben vanm Amerika!» diye boşuna haykırmıyor. Gaziantepli sair Tamer Abuşoğlu, ikinci şiir kitabım da çıkardı: Yaşama Notlar. Kitabında zencileri ve zenci şairleri de unutmamış. Bunlardan birkaç dize almak isterim. Boynunda demir tasma Ayaklarında zincir Rara derin tir tir titriyor Çıplak ayakların bastıkça kara Görmemisjti zinciri Bu yaşma kadar Sonra bir ornıanda yakalandi Yasa, yalnız yapı usahiplerine» değil, böyle bir yapı dolayısıyla taşınmaz malı tecavüze uğramaş kişilere de başvuru hakkıtanıyor^Taşınmazınmaîîkîbîrden çok kîşiyse, yasanm buna açık bîr yanıt getirmediği görülüyor. zenlemenln anlaşılması ba kımmdan birtakım güclükler doğurmaktadır. Bu güç lük, aşağıda ele alacağımız tespit işlemleri bakımından da vardır. Üstelik, tespite ilişkin olarak yasanm kabul ettiği slstematik tam da değlldir. Çünkü, yasadaki sıra ltibarlyle «tespit işlem leri» bölümünden önce gelen «başvuru işlemleri» de. aslında, tespitin bir parça smı oluşturmaktadır. Bu bakımdan, biz, tespit işlemleri başlığı altmda, baş vuru aşamasmm da incelen mesi gerektiğini düşünüyoruz. Böylece. tespit işlemi nin kapsamına giren hususlar şu kategorilerden oluşacaktır: • Başvuru İşlemleri • Yapılann tespiti • Bölge sınırlannın tespiti, • Islatı Imar planlarının yapılması Son ikisi gecekondularla, hisseli arazî üzerinde yapılmış yapılara ilişkin bulunan bu dört kategori islemin ortak hedeü, imar ve kecekondu mevzuatına aykırı yapılar hakkmda, değerlendirümeye elverişli bilgi malsemesmin toplan ması ve bu malzemeye da yanılarak uygulatnaya geçlş olanaklarının sağlanma sıdır. Ortâk hedef bu olmakla birlikte yasada tespitle ilgili olarak kurallara bağlanan bu dört kate gorl işlemi ayrı ayn ele almak gerekir. llk olarak, imar ve gecekondu mevzuatına aykm yapmın sahibi veya ilgilisi tarafından yapılması sözkonusu olan «bildiri»yi incelemek yerin de olur. Yasa buna «başvuru islemi» diyor. Biz, kısaca «başvuru» diyeceğiz. dakl beyanını alarak, tespit işini kolaylaştırmaktır. Yapı sahibi, bu başvurusu ile, hem imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak yapılmış yapısı olduğunu resmî mercie bildirmiş ola cak, hem de, bu iş İçin ha zırlanmış «basılı dilekçede» (form dllekçe) yeralan so ruları yanıtlayarak, yapının durumu hakkmda tespit ve değerlendlvmeye esas teşkil edecek bilgileri verecektir. Başvuru ile ilgili olarak yasada belirtüen esasları, soruyamt biçimlne sokarak aşağıdaki gibi özetleyebiliriz: • Başvuruyu kim yapacaktır?... Başvuruda bulunmakla Başvuru 2805 sayılı yasanm 11. maddesine göre, «imar mev zuatına aykırı yapılarla ge cekondular için yapının bu lunduğu yerin valllik veya belediyelerine.. başvurulur..» Yasada bu basvuru yönteminin kabul edilmiş olmasınm hedeü, imar mevzuatına aykırı yapmın ya da gecekondunun sahibinin, kendi yapısı hakkm Bozbeyli: Gelecek iktidar kıbleyi doğru tayin ederse sorıiîilar daha kolay çözülür Ferruh Bozbeyli, «Bu kadar çok parti karşı. sında vatandaş benim partim hangisi olacak diye düşünüyor ve bek. üyor» diyor. Jülide GÜLİZAR ANKARA, Yeni dönemın ilk adımı atıldı ve ilk parti ya şama katıldı, ama sağda da sol da da parti kurma çalışmalan hâlâ sürüyor. Yann öbür gün yenileri katılacak siyasal ya şamımıza. Demokrasıye üçüncü kez geçişin çahşmaları ya püıyor, ve herkes bu geçişin sağlam olabijmesi yönünde yo ğunlaştırıyor çabalarmı. Sag kanattakı parti çalışmalarını sürdüren bir ekip de biliyorsu nuz Ferruh Bozbeyli ve arkadaşları. Bu dönem nakkuıda ne dü şünüyorsunuz sayin Ferruh Bozbeyli?.. Ben ilk seçünden sonra başlayacak dönemi demokratık bir dbnem olarak değıl, «de TOOkrasiye geçiş» olarak değerlendiriyorum, bu zorunlu • oiarak büyledıs, Ihatırlayacaksıruz 1960'dan sonra doğru. dan doğruya demokrasıye geçilmesi duşünülmüştU ama sonra kendiiiğınden demoKıasiye geçiş oldu, iki ihtilal te şebbüsü o dönemde oldu, Anayasanın emrettiği kanunlan o dönemde hazırladık. Bu de îa da Anayasanm gerektirdiğî kanunlar seçimden sonraki dö' nemde yapılacak, partilerin oturması halka anlatılması devlet organlannm birbirine olan itimadının kurulması o dönemde sağlanabilecek. Sağ kanattaki parti kurma çalışmaıarının hâlâ sürmesini Bozbeyli artık pek iyimser biçımde değerlendiremiyor. Birlefrtirme çalışmalarının kuru. luştan önce sonuca bağlanma sı ve halkın karşısına birlık olarak çıkantaası gerektiği ka nısında, verilen demeçlerin ba şında çıkan birtakım haberle rin gbrilşme olasılığını gittikç© azalttığını söylüyor ve «herkes artık birleşmeye değil IU tihaka çagırıyor birbirlerinl» diyor. Pelci özalla ve Cindoruk gruplarıyla bir göriişme isteğiniı rardı, ne oldu?.. Özal, isteğimize henüz za manı degil gibi bir cevap ver. dı. Gölhan ise daha biz topar ianmaya çalışıyoruz, dedi. Evet.. Sayın Bozbeyli se çim konusunda ne düşünüyorsunuz?.. Şöyle bir şey var. Bu dö nemde herkes halkın oylarını cebmde satuyor. Oyle bir gö rüntü var ki falan kesimın oyu filanm cebinde, filan kesimın oyu falanm cebinde ve san ki halka gitmeye gerek yok. Hiç kımse bunu böyle samp da yanılmasm diyorum ben. Bir parti vatandaşın gözünde bir değer ifade ediyorsa, başka «yan ve yardımcı tesırlere» ihtiyacı yoktur, ama şah sı itibariyle hareket etmeyo kalkan o partinin dışına düş. tü mü kaybederler. Bu kadar çok parti karşısında vatandaş bana kalırsa benim par tim hangisi olacak diye düşünüyor, ve bekliyor. Büyüma ve güçlenme istidadında olanla birlikte oîacaktır vatandaş. Bu iktidar olma^ isteğinin te,jahü rTidür. Bir *de şu var: Türls haütını» damarm^ îbasmamaV; gereltir. Bu halk herkesin hiz mctini takdır eder ve verdiğmden fazlasım isteyenden de hoş lanmaz, bir inancımı mutlaka belirtmeliyim. Sivil siyaset kad rolan çok büyük bir smav karşısındadır. Demokrasiyi gerçek anlamda uygulayabilmek yalnızca politikacılarm değil, basınm, üniversitelerin, bürokrasinin, işçinin, iş\?ere. nin yani herkesin görevidir. Sayın Bozbeyli şu günde, sağın bfr değerlendinnesini ya par mısımz?... Efendim, TUrkiye'do sol, sağdan önce siyasi literatiirde yeralmıştır ve solcular ne olduklarını anlatırken ne olma dıklarını da anlatmışlardır. Iş te bu ne olmadıklarını anlatırken «sağ mefhumu» ortaya çık mıştır, böylece sol, hem solu hem de sağı anlatmak imtıyazı nı elinde tutmaya çalışmıştır Bu sebeple, sağm karşısmdakl en önemli sorıuı, kendi tarit ettiği sağ'ın ne olduğunu açıklamasıdır. Bunun sının ve muhtevası nedir, bu açıkça Ifade edilme Hdir. Artık sloganlar dönemi geride kalmıştır. Falan ruhu, filan ruhu, şu ruh bu ruh artık sakmez Biz yasayanlarla ış gSrmek istiyoruz, ruhlarla de gıl Sanırım ruh gibi yaşayanlarla işiıüz yok. Evet. Aynca bir parti kurma konusunda arkadaşlanndan ayrı bir açıklama yapmak hakkını kendinde gbrmediğini söyiüyor Ferrnh Bozbeyli. Bunun bir toplu hareket olduğunu be lirtiyor ve «birleştirme çabalarımız sonuc vermezse» diye bir şarta bağlıyor ayrı parti olasılığını. Yeni dönemde tiira devlst organlarının ahengini sağlayabilecek bir ıktidara ih tiyaç olduğunu söylüyor ve dev Isti, devlet organlarını halka şikayet ederek oy toplamanın mümkün olsa bile bunun dev leti ayakta tutamıyacağuu vur guluyor. «Türîdye'de beş anayasa hsreketi obnuştur. Ve en yük sek tasvibe nıazhar olan Anayasa da bu sonuncusudur, ama bu %91.5 oranı, oylama giinünün iradesini itade eder. Bu iradeyi devamlı kılnıak iktidarmuhaletet ve tiim devlet or^anlarmuı ahenkll çahşma sına bağiıdır» diyor. Ueleceb için düşüncelerlHİZ?... MDPye (Baştaratı 1. Sayfada) ne 25 eski parlamenterin ve 24 XM üyesinın kayıt yaptırmalan nedeniyle dün Genel Merkez bahçesinde bir tören düzenlendi. Eski parlaınenterler adma konuşan Iskender Cenap Ege, «Biz 12 Eylül ü ve yeni Anayasayı içimlze sindiren Idşileriz. Onun ışığında ülkemize hiznıetâ ibaclct biüyoruz» biçiminde konuştu. MDP'ye miUiyetci, Atatürkçü, medeniyetçi, memleketçi parti olduğu için katıldıklarını belirten Ege, «Siyasî bir mirasın pe şinde olan kişiler değilîz» dedi. Daha sonra Genel Başkan Turgut Sunalp kısa bir konuşma yaparak, «Partiye kayrt olnıalarından dolr.vı kıvanç duv duklarını» söyledi. Sunalp, «Kıt le partisiyiz, bütün millete hitap ediyoruz» diyerek şbyle devam etti: «Bütün millete yapmış oldugumuz çağrıda bugün size söy lemem icap eden hususlar mün demictir Hakikaten sivasi hayatta devleti, demokrasiyi birin ci planıia tutan ve ondan sonra partinin kendi Işleriyle meşgul olaoak bir nartiyiz. Sizlerin bugün gelip partiye kayıt olmamz kıvanç vermlştir. Fartinılzi süçlendirmiştir. HepinJze teşekknr ederim, berhudar oluıi.» Mnliyetçi Demokrasi Partisi'aa^üsa.lîaydını yaptıran Danışma Mecisi Uyelerinin adlan şöy le: Mehmet Aydar, Namık Kemal îolga, Laıni Sungıı, Kâum Ö«türk, Ali Dikmen, Abdullah Asun tğneciler. Recai Dinçer, Be şir Hamitoğulları, Fenni İslimyell, Hayri Seçkln, İsmail Şen> gün, Haındi Acan. Serda Kurtoğlu, Rahmi Karahasanoğlu, Akif Erglnay, Naei Giray, Ali Altmtaş, Hayati Ülkün, Raif Erlş, Mahir Canova, Turgut Kunter, Enis Muradoğlu, Mehmet Fev. zi Uytruner ve Feridun Güray. MDP'ye üye olan. eski parlamenterierin adlan şöyle: «İskender Cenap Ege, Mehmet Unaldı, Neşet Tanndağ, Osman Salihoğlu, Zekiye Gül. şen, Hidayet Ipek, Abmet Buldanlı, İzzet Oktay, Süleymatı Çağlar, Unat Demlr, Mehmet Erdem, Cihat Turgut, Selahattin Güven, Talat Köseoğlu, Fahri Uğrasızoğlu, ömer Usta, Ahmet Zeydan, Mehmet Kılıç, Kâ7.ım Coşkun, Fikri Pehlivan. lı, Hilmi Biçer, Kemal Topçular, Bedrettin Karaerkek, Sabrl Yahşi, Halil AkgöU (Baştarafı 1. Sayfada) masm pek faydası yok. Bizim beklediğimiz birleşmeler olmadı. Bölünme oldu. Bir tarafta Ulusu ve Sunalp'in taktik bir hata olarak başlattıkları hareket, bölünmeyi ortaya çıkardı. Cindoruk'a akıl verenlerin bencilliğl de bölünmeyi körukledi. Şu anda dUğUmlenmiş olan manzara hiç de iç açıcı değil. Ama en mUkemmeli olmadı diye oturup dövünmenin dc anlamı yok. Parti kurmazsak başka grupla birleşmeyiz. Baa ar kadaşlarımız Sunalp'in bazıları da Cindoruk'un partisiyle bütünleşmiş gibiler. Bu nedenle parti kurmaktan vazgeçersek arkadaşla»mızı serbest bırakabiliriz. Elan 3 partiye dağılmayan önemli bir grup mevcut. Bu grupla ilişkimlz sü rüyor. Hafta sonunda durumumuz netleşecek.» Gelecek iktidar kıbleyi doğru tayin ederse, sorunlar zaman içinde daha kolay çözüle cektir. Bu bir geçiş dönemidir ve elenecektir. Çok kimse kalburun üstündekiler oîacaktır, al ta geçenler oîacaktır, çevreye savrulup dağüanlar oîacaktır. Ortalık bir ölçüde durul maya başladı bile, bu dönemde çok önemli bir şey var. Partıler ne yapacağını halka çok iyi anlatmak zorundadırlar, çünkü bu dönemde particilik kolay değil. Artık halka şikayet zamam değil. halka hizmet zamanıdır. Türkıye ü. çüncü defadır ki demokrasiye geçiş dönemi yaşıyor. Bunun son ve sağlam olmasını, devamlı olmasım diierim. yükümlü olanlar, imar ve gecekondu mevzuatına ay kırı olarak yapılmış veya yapılmakta olan yapılann «SaWpleri»dir. Burada hukuksal bir terim olma yan sahiple kastedilen, evvelemirde, taşınmazın «maliki»dir. Bu terim daha çok «imar mevzuatına aykı ri yapı» için geçerlidir. Ya sanın «kendi parseli içinde» diyerek nitelediği hallerde, sözkonusu olan «taşınmaz mülkiyeti»dir. Şu halde, bir kimse, kendlsine ait bir arazî üzerinde baş ka araziye taşarak da olsa bîr yapı yapmışsa ve bu yapı İmar mevzuatına aykırı olarak yapılmışsa, başvuruyu yapacak olan malik sıîatına sahip olan kimsedir. Yasada, «tek ma liki olanların sahibi» denerek, önce, bu anlatılmak tadır. Taşınmazm maliki birden çok kişi ise (örneğin, müş terek mülkiyet, ya da iştirak halinde mülkiyet varsa), yasa buna açık bir yanıt getirmiyor. Bu husus sadece «apartmanlar» için öngörülmüş. Bu da hukuksal bir terim olmadığı için, bununla «kat mülkiyetine» ya da «kat irtifakına» gö re tasarruf edile.n taşmma zı anlamak lazımdır. Böyle bir tasarruf varsa, başvuru yetkisi «yönetici»ye veya «kat maliklerinin her hangi birine» verilmiş bulunuyor. Aynca, yasaya gö re «apartnıanın müteahhids» de dilekce verebiliyor. Başvuruya yetkili olanların bu suretle çoğaltılması, epey karışıklığa yolaçabllir. Taşınmazın maliki birden çoksa ve aralarında kat mülkiyeti veya irtifakı şeklinde bir tasarruf biçl mi kurmamışlarsa, yasanın «apartman» dediği hale kı yasen, bir tek malikin baş vurusunu yeterli saymak yerinde olur. Bu kişi, müş terek malın paydaşı olabile ceği gibi, iştirak halinde tasarrufta, iştirakçilerden biri (örneğin, bir tek mirascı) de olabilir. Taşınmaz üzerindeki mül kiyet, intikali yapümamış v bir miras ilişblsüıden . kay naklamyorsa, tapu kütüğün , de malik olarak tescüli bulunmamasına karşm. miras cmın (birden cok mirasçi varsa, bir tanesinin> başvuru yetkisi de tanmmahdır. Başvuru işlemi «tespiti kolaylaştırmaya yarayan» bir işlem oldugundan ve herhangi bir «tasarruf îşlemi» anlamını taşımadı gından, bu çözümün bir sa kmcası yoktur. Yapı sahibi, «hisseli ara zi üzerindeki yapısı» dola yısıyla başvuruda bulunacaksa, buradakl sıfatı ku ral olarak yine «malik» tir. (Paydaş). Buna karşılık gecekondularda başvu ruyu yapacak olan kimse «taşınmazın» değil, sadece bunun üzerindeki «yapının» malikidir. Medenî hukuk bakımından caiz olmayan bu tasarruf sekli, gerek ge cekondu yasası uygulamasnıda, gerekse 2805 sayılı yasada (yapı sahipliği adı altmda) bir çeşit mülkiyet olarak nitelenmektedir. İş te, gecekondular ile ilgili olarak, 2805 sayılı yasaya göre yapılacak başvuru, bu anlamda «yapılann» (yani gecekonduların) malikleri tarafından yapılacaktır. Bu rada da yasa, gerek bu «sa lıiplik» sıfatının belirlenmesi bakımından, gerek se «birden çok sanlp» bulunması açısmdan özel bir çözüm getirmemektedir. Bu gibi hallerde, «sahiplik» sorununun vergi kayıtları vb. kayıtlarla çözüleceği, birden cok kişinin sahipliği sözkonusu olan durumlarda da, Ugililerden birinin başvurusunun yeterli olacağı söylenebillr. Yasa, yalnız yapı «sahip lerine» değil, böyle bir yapı dolayısıyla taşınmaz malı tecavüze ugramış kişilere de başvuru hakkı tanıyor. tlgili idarelere «yardım cı olmak» Uzere yapılacak bu tür " gvurular için pa . ra bdeme (2000 TL.) yükümü yoktur. 11. maüdenin İkincl fıkra sına göre «vekil» aracılıâıy la başvurunun da yapılabileceği anlaşılıyor. Başvuruda, vekil olarak davranan kimsenin. bu sıfatım alelu sul kanıtlayacak bir belgeyl dilekcesine eklemesl gere klr. Ktiçükler ve kısıtlılar için yapılacak başvurularda da yasal temsilcinin bu sı fatmı k^rntlamış olması aranmalıdır. Başvurunun nereye. nasıl ve hangi sürede yapılması gerekecegtni yarınki yazıda ele alacağız. Cindoruk ve Ozal cular listesinin yann içişleri Bakanhgma verilerek. partinin tüzel kişilik kazanacağını söyledi. Cindoruk, partinin kurucular listesini bugün bir basın toplantısıyla açıklayacaklarmı behrtti Hüsamettin Cindoruk Turgut Ozal'a ilişkin bir soruya, «Özal'in çahşması siyasi israftır. Boşuna vakit kaybediyor, onun gibi ekonomistten böyle şeyler beklemezdim» yanıtmı verdi. ALİ FETHİ ESENER'ÎN SÖZLERİ Ali Fethi Esener, Başçavuş sokaktaki evde dün öğleden sonra basm mensuplarmın sorulannı yanıtlarken. parti kurucular listesini Hüsamettin Cindoruk'la birlikte değerlendirerek kesinleştireceklerini söyledi. Esener, «partiyi kuracatız, Cuma günü müracaat yapıp, binamızda hizmete gireceğiz» biçiminde konuştu. Cindoruk, Küçükesat Akay yokuşundaki binada bugün bir kokteyl düzenleneceğini de sözlerine ekledi. Ali Fethi Esener de dün Başçavuş sokaktaki evde ar> kadaşlarıyla beraber çahşmalannı sürdürdü. (Baştarafı 1. Sayfada) önüne hazir olarak çıkmak lazım» karşuığmı verdi. Özal kurucular lislesini vo partinin adını bugün kurucu larla birlikte açıklayabileceğini söyledi. Avukat Hüsamettin Cîndoruk, Büyük Türkiye Partisi'nin kurucular listesinin bu gün açıklanacağını söyledi Büyük Türkiye Parti si adh sağ kanatta bir parti kur ma hazırlıklarmı sürdüren Hüsamettin Cindoruk, kuru Halkçı Parti (B&ştarafı 1. Sayfada) eski parlamenter, 3 emeki.i general. bir emekli albay ıle 3 bayan bulunuyor. Halkçı Parti'nin yann saat 9.00 için İçişleri Sakanlığı'ndan randevu aldığı. kuruluş bildirisinin verilmesinden sonra saat 11.00'de Anıl Kabir'in ziyaret edileceği bil dirildi. Aym gün akşam saat 19.3021.30 arasında Halk çı Parti'nin Ankara 11 Merkezi'nde bir kokteyl verılecek. Menekşe sokaktaki öu il merkezi geçici olarak ge* nel merkez adresi olarak gös terilecek. Halkçı Parti'nin ambleml altı uzun, altı kısa oklu güneş olarak belirlendi. Halkçı Parti'nin amblemi, ortasmda büyük harflerle «HP» rumuzu bulunan etra j fma ışık saçan bir hare, güneşin kor kızıllığını veriyor. Bu hare bir daire içinde. Bu yuvarlajon etrafında ise, altı büyük, altı küçük ok bulunuyor. Bu oklar portakal rengi. Bu oklar. partinin esas altı ilkesi ile diğer yan ükeleri belirliyor. (Baştarafı 1. Sayfada) maddesinde yer alan işçıle rin iktisadi, sosyal, kültürel haklarının, çıkarlarının korunması ve gellştirllmesi kapsamında olduğunu söyleüi. Baştürk, «1961 Anayasası ve İLO ükeleri doğrultusun da yapılan konuşmaiardır. Konuşmalarda ne anlatıltnak istendiği o günlerin ko şullarrada ve bütününde hiçbir yoruma yer vermeyecek biçimde açıktır» dedi. Baştürk, savunma avukatlannın katılmadığı ve inceleme olanağı bulamadıkları için okundugu duruş mada yanıtlayamadıkları 2 nolu dosya hakkmda diyeceklerlni bildirirken, ken disine ait konuşmalara iliş kin özetle şöyle devam etti. 1961 Anayasası'nm 20. maddesine g«re, düşünmek ve düşündüfcünü açıklamak bir bütttndür. Kişilere ve tüzel kişilere verilmiş bir haktır. DİSK organları veya tüzel yetkili kılınmış, kişilerce yapılmış konuşma larda çeşitli istemler yeralmıştır. tstemde bulunmak sosyal bir hak olarak Anayasa'da vardır. Çağdaş top lumlarda ve demokrasilerde, baskı gruplannm istem de bulunma haklan vardır. Adı geçen konuşmalarda, Anayasa ve yasalara dayan dıgı için herhangi bir suç yoktur. Zamanında soruştur maya konu olmayan, suç sayılmayan bu açıklamaların sonradan suç sayılması, yasaîarımıza ve imzamı/ olan ulusîararası insan bak larma aykmdır.» Baştürk daha sonra. ken dt konuşmalarına lllşkln DISK DAVÂSI Prof. Yalçın metinler tizerinde durdu. 24.1.1980 tarihlnde Genel îş Yönetim Kurulu açış konuşmasmm Sendikalar Yasasmda görev olarak verilen işçilerin iktisadi, sosyal ve kültürel haklarmı koruma kapsamı dışmda bir anlamı olmadığım söyledi. îd dianamede öne sürüldüğü gibi savaş kışkırtıcı niteliği olmadığım, bir çok konuşmasmda olduğu gibi işçilerin siyasal bîrliğinden söz ettiğinl, çünkü işçilerin siyasal dağılımınm, sendikal faallyetlere de olumsuz etkl yaptıgını söyledi. Demokrasi mitinglerinde yaptığı konuşmalan bütün olarak yanıtlayan Baştürk, işçi ktyımı, zamlar, pahalılık, sürgünler, îaşist baskı ve uygulamalar ve îaşist sal dırılarm gündeme geldiğl dö nemde demokrasi mitingle ri olduğunu ve işçilerin sen dikal haklarının korunması kapsamı içinde kaldığını bildirdi. Özellikle Tarlş, Tekel, Ant Birlik gibi siyasal iktidarın işçi kıyımının ve anti demokratik yasaların protestosu niteliğinde olduklarını açıkladı. Daha sonra 1 Mayıs 1976 mitlngine ilişkin deliller üze rinde görüş bildiren sanıklar, emniyet görevlilerl rapo runun dahi DİSK'i akladığmı söyledller, 6. Ağır Ceza Mahkemesinde açılmış olan bu konudaki davanm beraatle sonuçlandığmı bildirdi ler. Mahkeme tahliye istemle rlnl 3 haziran günkü duruş mada karara bağlanmasını kararlaştırdı ve duruşmayı yarma erteledi. Sigortassz hizmetler ve borçlanma: SORU: Ben 1973 yılında sigortah otarafe i$e başladım. 1975'de bu işimden oyrıldım ve ciafıa sonra lOSO'de yeniden ijbaşı yoptım. Aradahi boşluhların primlerini ödeyereh sigortaya saydırabilir miyim? H.A. ANKARA YANIT: Sigortalılann hizmet akdine dayalı olarak, fakat sigortasız geçen hizmetlerinin borçlanılmasma ilişkin üç kez yasa çıkarümıştır. tlk yasa 1969 yılmda 1186 sayılı bu yasa ila hizmet akdine dayalı geçen sigortasız hizmetlerin en çok 10 yılının borçlanılabilmesi olanağı sağlanmıştı. Ancak Yasanın borçlanmaya ilişkin bu maddesi Anayasa Mahkemesi'nce 1972, yılmda iptal edilmiştir. Borçlanmayı ikinci kez olanak sağlayan 1912 sayılı Yasanın borçlanmaya ilişkin hükmü 16. Haziran 1975'de yürürlüğe girmiştir. Ancak hizmet borçlanmasının bir kosulu ise '•Borçlanma isteği, bu Kanuaun yürürlüğe girdigi tarihten itibaren örneği Kurumca hazırlanacah belge ile bir yıl içinde Kuruma yapuır.» Borçianma süresi böylece Yasa ile smırlandınlmış ve 16. Haziran. 1975 16. Haziran. 1976 arasında istekte bulunanlann, nizmetlenni belgeleyenlerin borçlanmaları saglandı. 16. Haziratı. 1976'dan sonraki borçlanma isteklert Yasanm borçlanmaya ilişkin hükmünün 1 yıllık zaman aşımmm dolması nedeniyle kabul edilmedi. 11. Temmuz. 1978 tarihli ve 2167 sayılı \asa ile yeniden ve üçüncü kez, sigortah olarak çahşanlarla. «isteğe bağlı veya topluluk sigonasma prim ödemekte bulunan kimselenn hizmet akdine dayanarak çahştıhları işlerden en çofö 10 yıllık hizmetleri, talepleri haJinde» borçlanmalan saglandı. Ancak bu Yasanm da borçlanmaya ilişkin maddesi Yasanın yürürlüğe girdigi 11. Temmuz. 1978' den geçerli olarak bir yılı içinde istekte bulunan ve hizmetlermi belgeleyenleri kapsamı içine aldı ve borçlanmaya olanak tanıyan madde 11. Temmuz. 1979'da yürürlukten kalktı. 11. Temmuz. 1979'dan sonra başvurular geçersiz sayıldı. Bugün için hizmet akdine dayalı sigo*tasız geçen sürelerin borçlanılabilmesi olanak6izdır. Prof. Korugan (Baştarafı 1. Sayfada) rugan, 1971 yüından bu yana İÜ Tıp Pakültesi'nde görev yapıyor. 1952 yılmdan bu yana ÎÜ*de bulunan Prof. Dr. îdris Küçükömer, 195Tde îstanbul Ünl versit«si'nde doçent oldu. Son olarak İktisat Fakültesi'nde İktisadi Doktrinler Tarihi dersini vermekte olan KüçükÖmer* in 4 kitabı bulunuyor. ÎÜ İktisat Pakültesinl bltirBu arada Danışma Mecli" dikten sonra 1956 yıluıda Pasi üyeleri Vahap Güvenç, Ca n s Üniversitesinde doktorasını hit Tutum, Remzi Banaz ve yapan Sencer Divitcioğlu, 1958 Feridun Şakir Öğünç'ün Ncc yılında İstanbul 5Üniversitesi' nde Doçent oldu. kitabı olan det Calp ile görüştükleri, vo halen Pransa'da bulunan ancak kurucu üyeler arasın Prof. Divitcioğlu bir ay kadar da yer almadıkları bildirildi. önce emekliliğini istemişti. Kurucu üyelerin soyadldnna göre sıralaması şöyle: Turgut Altunkaya, Nizayi İLÂN Aras, Mucip Atakh, Kemal T.C. Aydar, Engin Aydm, Turan ED1RNE ASLİYE 2. HUKÜK MAHKEMESt Bayezıt, Necdet Calp, Nacl Sayi: 1983/48 Cidal, Abdullah Çakırefe, Nerimar» Elgin, Ayhan Fırat, Fatma Küçük Sezer tarafından Naciye Hülya Besim Gözer, Avni Güler, Küçük Sezer aleyhine açılan evlatlığm Ref'i dava^ Özer Gürbüz, Yılmaz Hag* sımn verilen ara kararı gereğince, türk, Prof. Halil İbrahim Ka Davacı tarafından davalının 2627 sene önce evral, Abdullah Kutkut. Haylat edinildiği ancak davalmm geçen yıllar içinde ri Osmanlıo&lu, Fahrettin Cz kanunen mükellef olduğu vazifeleri yerine getirmedilekçek, Günseli Özkaya, diğinden, bakıma muhtaç olduklan halde arayıp Dr. Mustafa Kemal Palaog" sormadığmdan bahisle açılan evlatlığm ref'i davalu, Cemal Saltık, Paşa Sansında davalı Naciye Hülya Küçük Sezer'in adresi oğlu, MoV;met Sabin, Bilal yapılan araştırmalara rağmen bulunamadığından, Sişman, Ümit Teoman, Dr. adı geçenin Edirne Asliye 2. Hukuk Mahkemesinde Turhan Temuçin. O. Rahml 9.6.983 günü saat lO.'da duruşması yapılacak dava Tuncagil, Şerafettin Uğur. dosyasma müracaatı davetiye yerine geçerli olmak Doç Bahriye Ücok, Aytek'n üzere ilân olunur. Yıldız, Rifat Yılmaz. Kemal Gökcora (Zirai Donatım Ku(Basın: 18445) rumu eski Genel Müdürü). SURECEK