26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahlbi: Crnnhurtyet Matbaacılık ve Gazetecilik TA.ş adına Nadir Nadi. • Genel Yı.yın Müdürü: Hasan Cemal, Müessese Müdürü: Emine Uşaklıgü, Yazı İşlen Müdürü: Okay Gönensin, • Yazı îşleri Müdür Yardım cısıt Ahmet Korulsan, Haber Merkezl Müdürü: Yalçın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar TemsHcüert ANKARA: Vaîçm Doğan. ÎZMÎRfflkınet Cetinkaya, ADANA: Mehmet Mercan • Servıs Şefleri: Istanbul Haberleri: Sclahattin Güier. LUş Haberler. Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay, Yurt Haberleri: Barbaros Gençak, KUltür: Aydın Emeç, Magazin: Yalçın Pekçen, Oüzeltme: Koour Ertop, Araştıraa: Şahln Alpay 13.16 Ikindl: 16.54 Aksam: 19.40 Tatsr. 21.14 Büroiar • Antar»! Konur S * a k No: 24/4 YerdşeMr, Tel: 17 88 » 17 58 66, İdare: 18 33 35 • îzmtr: Halit Ziya Bulvan No: 65/8, Tel: 25 47 0913 12 30 • Adana: AtatUrk Caddesi, TJH.K. Işhanı Kat 2/13, TeU 14 550 19 731 • Basan ve Yayan: Cumburiyet Matbaacılık ve GazetecUik TJV.Ş. Türkocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, FK: 246lstanbul, Tel: 20 97 03 (5 Bat), Telex: 22246 TAKVİM: 7 N l s a n 1983 t m s a k : 4.52 Gttneş: 6.33 Ö g l e F. Alman hükümetinin dönüse ozendirme programı belirginlesiyor Issiz kalan Türk iscisi, döniıs yaparsa tazminat alacak Ulya ÜÇER BONN Türk Işçilerl iÇin uygulanacak dönüşe özendirme önlemlerinin ana hatlan belli olmaya başladı. Bonn hükumeti tarafından ozendirme önerilerini hazırlamakla görevlendirilen Federal Çalışma Bakanlıgı Müsteşan Wolfgang Vogt, Bavyera Radyosu'nun sorularını yanıtlarken, dönüş teş vik önlemlerinin ana hatlarını açıkladı. Vogt"un biidirdiğine göre, bu önlemler emeklilik sigortası için yabancımn kendl ödediği aidatlann sermayeye çevrilmesi. devlet tarafından desteklenen tasarruf lann vadeleri gelmeden ödenmesi ve belli koşullarda Işletme içl emeklilik haklanmn paraya çevrilmesinden oluşacak. Teşvik önlemlerinden 1984 yılı sonuna kadar yararlanmak mümkün olacak. Müsteşar Vogt, aynca iflas ya da işletmenin kısmen ka> panması yüzünden işsiz kalan yabancılara ülkelerine dönme kaydıyla belli bir taz minat verilebileceğini büdirdi. Dönüş önlemlerinin yol açacagı masraflara ilişkin olarak, Müsteşar, bütçenin Uk iki yıl sıkışacağını, ancak ileride işsizlik ve çocuk paralarmdan sağlanacak tasar rufla bu tutann karşılanacağını söyledi. Almanya'daki Türk işçilerinin dönuşe özendirilmesini amaçlayan parasal önlemlerin somutlaşması, Bonn koa lisyonunun yabancılar konusundaki yenı uygulamaya kısa sürede başlayacağmı gösteriyor. Bonn'daki koalis yon görüşmelerinde, yabancı işçilerin dönüşe özendirilmesine yönelik adımlann atılması, uygulamanın bir süre gözlenrcesi, bundan sonra gerek •&örülürse, Almanya'ya gelecek yabancı ço cuklara 6 yaş sınırlaması gi bi bazı sert ve kesin önlemlerin ahnması kararlaştırılmıştı. Hükümetin geriye dönüşü ozendirme önlemlerini so mutlaştırması ve yeni uygulamaya başlaması üzerine konuşurken, Bonn'da hükümet koalisyonunca kabul edilen Yabancılar Raporu'nu hatırlamak gerekiyor. Sös konusu raporda. yabancılan ülkelerine dönmeye özendir mekten çok «zorlama»ya yc nelik birçok sert hüküm bulunuyor. Mezarlıklarda neier oluyor ? Ölüyü gömebilmek icin resmi ücretin 2 katı bahşiş veriliyor Yalçın PEKŞEN tstanbul*un Kadıköy yakasında oturan Hüseyin Ramadan 24 mart 1983 günU 63 yaşında iken yaşama göz lerini yumdu. 30 yıllık eşi Şaziye Ramadan'sn ağlamaktan kapanmış gözleri bir şey görmediği için cenaze işlerini banka müfettişi olan oğlu Ahmet Ramadan Ustlendi. Doktordan defin ruhsatmı al cUktan sonra îstanbul Beledi yesi Mezarlıklar Müdürlüğü Kadıköy Şubesi'ne başvurdu. Karacaahmet Mezarlığı'nm girişindeki Müdürlükte son derece kibar bir gcrevli ken disine şu bilgileri verdi: «Başınız sağolsun.» Ölüler üç sınıfta gömülüyor. Birlnci sınıf 15.000 lira.. Herşey dahU.. Briket duvar örülüyor, iabutla gömülüyor. Ikin ci sınıf dokuzbin lira. Tabut lu, duvarsız» Üçüncti sımf toprak mezar.. 3500 lira. Han gisiıu istersiniz.. Tekrar başınız sağoLsun.» Ahmet Bamadan babasına son görevini «birinci suut» olarak yerine getirmek istedi. 15.000 lirayı ödedi. Birinci sınıf cenaze töreni için makbuzunu aldı. Kapıdan çıkarken bizimle karşılastı. Isteğimizi kabul et ti. İşin bundan sonrasını bir likte yasadık. Anılar ve portreıer Bu toplantılar sırasında Meclis, eski Türk parlamenterlerinin üyelik sürelerinin uzatılıp uzatılmayacağı hakkında karar alacaktı. Toplantıda oylanacak karann ne şekilde çıkacağı peşinen bilinemediği için eski parlamenterlerimiz bu defa Stras bourg'a gönderilmemişlerdı. Bu komıcla çıkacak karara göre Ankara da durumu ye nıden gözden geçirecekti. Güneş, bu tonlantılan «Hürriyet» adma gazeteci olarak tzledi, kulis yaptı, koridorlarda koşuşup durdu. Bu arada Prof. Memduh Yaşa başkanhğından bir «Sisav» (Siyasi, İktisadî ve Sosyal Araştırmalar Vakfı) heyeti özel tetnaslarda bulunmak üzere Strasbourg'a geldi. Kendilerinclen öğrendiğime göre, Heyet'in gayesi, boşluğu doldurmak, Parlamento Meclisinin aley bimize ağır bir karar aimasını önlemeye ve mümkün olursa Türk Parlamento Heyetinin Uyelik süresinin uza tılmasını sağlamaya çauşmaktı. îyi niyetli bir özel teşebbüs olarak niteleyebileceğim bu Heyet Uyeleri arasında Nazh Ilıcak, Prof. Aldıkaçtı, Prof. Armaoğlu, Prof. Poroy, Amlral Sezal Orkunt, Muharrem Nurl Blrgl ile Orhan Eralp gibi emekli iki BUyükelçi de yer almaktaydı. sürelerinin uzatüamayacağı, biriki oy farkla karara bağlandı. Bu sonucun alınmasına, Türk dostu geçinen bazı tngillz Muhafazakâr Parti parlamenterleri ile raportör Avusturyau Steiner'in son dakikada oylanru aleyhte kullanmalan sebep oldu. Güneş bu sonuca çok tizül dü ve Sosyalist Gruba son bir defa gidip veda etmek istedi ve «Şu herlflere veda bahanesi ile söyleyecek blt çift lâfun var, tçimi dökemezsem rahat edemeyeceğim» dedi. Engellemeye çaUştım, Güneş aklına bir şey koydu mu onu vaz geçirmek hemen hemen imkânsızdı. Sosyalist gruba bir füze gi Yazan: Büyükelçi SemihGÜNVER Turan hoca, grup odasına öfke icinde füze gibi daldı bir konuşma yapmış. Avrupah sosyalistlere vız gelmiş. Başkan Unvln, nezaketen kısa bir cevap bile vermemiş. Yunanlı bir parlamenter, Güneş salonu terkederken «selaımn gelsln» diye bağırmıs. Bir iki de ıshk sesi işitiliyor. Asağıdaki odada renkli te. levizyonu açmıştun. Pransa televizyonunun 3'ncü kanalı tesadüfen Pariste bulunan Nükhet Duru'nun ora. da banda alınmış üç şarkıhk kısa bir programını yayınhyordu. Renkler, dekor, Nükhet Duru'nun elbisesi, makyajı, sesi, TRTnin belki de hiç bir zaman beceremiyecegi kadar mükemmeldi. Merdivende ayak sesleri duy dvun. Güneş, sırtında pijama, ayağında terlikler, saçlan dagınık, elinde yanan sigarası neîes nefes içeriye girdi. «Ynkandakt televisyon slyab beyaz» dedi. Halımn üzerine bağdaş kurup oturdu, sigara tablasını yamna koydu. Duru"yu dikkat, hayranlık ve heyecanla dinledi. Bir ara gözleri doldu, duygulanmıştı. «Harika» dedi, «harika, şu canun memleketimlzde herşeyvar. Degerlendiıemiyor, değertad bilemlyoraz. Memleketi ne taate getlrdik. Kabahat vlne bizlerde, blz siyaset artamIannda. Elele vereceğimize, blrblrimiid yemekte dlrendlk. Ştmdi de, burada, yabancılara, çu pespaye herlflere rezil oluyor, demokragl ugrun» hakaretlere uğm. yoruz. özledim Îstanbul'u. Ben yann dönüyorum. Avrupa'da tşim kalmadı. Yann aksam doğru Bogaz'a, KIreçburnu'na, blzim balıkçı lokantasuva gideceğlm. EyIfil'de gSrfişürüz. Bizim lıanuni da abp turist olaralt gelirim. Biraz dolaşır, başımızı dlnieriz.» Gidiş o gidiş. Hoca no Eylül'de ne de daha sonra Strasbourg'a bir daha gelmedi. yorlar: «Abi başın sağolsun. Burada yıkanacak işte. Bizim işimiz tamam.» İki kişiye 500VT lira veriyor Ahmet Ramadan. Taşıyıcılar paralan alır almaz yenl bir arabaya doğru koşuyorlar. Gidiş o gidiş Görmek ister misiniz? Biraz sonra yıkayıcüar cenaze sahibini çagınyorlar. Ahmet Ramadan'la birlikte gidiyoruz. Bize sorulan soru şu: «Acaba ölüyü yıkanırken görmek ister miyiz?» İstemediğimizi söylüyoruz. Tam bu sırada görevli imam yaklaşıyor yanımıza. «Cenaze sahibi siz misinlz?» diyor. «Evet biziz.» İmam güleryüzlU bir adam. Kendisini tamtıyor. «Adun Sedat.» «Başınız sağolsun» derken, bile gülümsüyor. He pimizin elini sıkıp kim olduğumuzu soruyor. Biz kom şularıyız. Ahmet Ramadan'ın «oğul» olduğunu öğrenince koluna girip biraz uzaklaştınyor. Aralarmda bizim de kulak misafiri olduğumuz şu konuşma geçiyor. «Basmız sağolsun kardeşlm. Şimdi biz Allah'ın emriyle soruyoruz. Aksom bir program ister misiniz.» Ne programı? Program şu: BOiyorsu nuz dinbnize göre ölünün 24 saat beklptllmesi gerekiyor. Aksam evde hatim indiriyoruz. En az 8 imam geliyor. Her biri % cüz okur çfinkü. MevUtten küçük bir bölum okuyoruz. Son bir vazife ya pıyoruz isteyenlere. Tabii günlünüze kaktuş bir mesele.» Sözün burasında Ahmet Ramadan üstü kapalı bir şekilde işin mali portesini so ruyor. Güleryüzlü imam yine güleryüzle anlatmayı sür dürüyor: «Malum cenaze isinde pazarlık oLmaz ama ölünün maddi durumuna göre cena ze sahibi münasip bir şey verir. Bazı muhterem ölü sa> hipleri az verdik diye mahçup oluyorlar. Onun için söy liiyoruz, ama bunlar kesin değildir. Ölü evinin dunununa göre.. Tabii ikibinden aşağı ounaz. Bazen ikibinbeşyüz verirler. Üç bin verirİer.. Adamına göre, Adam başına tabii.. Ölünün rubu muazzeb olmasm diye. Sizhı gönlünüze kalmış artık.» «Hepsi bu kadar mı?» diye soruyor Ahmet Ramadan. İmam Sedat güleryüzüyle yeni bilgiler veriyor: «Bu, ak şamki program için.. Cenazeyi kaldıran imama da bir ş*y verilir usuien. tki bin verirler, üç bin verirler. Bak söylüyoram. Bu bizim işimiz. Hiç bir imam para lsteyemez. Fakir Umuhaberlilerden para almayız zaten. Sevabma.. zaten bizim maaşınuz var. Ama beyefendi 17. 000 lira maaş alıyorum. 19. 000 Ura ev kirası veriyorum. Bazı geceler iki üç ise koştuğura oluyor. Ev kirası böyle çıkıyor.» Ahmet Ramadan yeniden soruyor: «Sadece size mi vereceğiz?..» Bir de yardımcun var. Ama mal benim. Eğer ölü sahibi isterse 1000 Ura da imamın yarduncısına verir. Tabii o da dua edecek. «Köpüklendi» O sırada yıkayıcüar gasilhaneden çıkıp bize yaklaşıyorlar. «Abi köpüklendi... Görmek ister misiniz?» Yine görmek istemediğimizi söylüyoruz. Fakat, konuşmayı sürdürüyorlar. «YıkadıkSabunlu şimdi... Biraz sonra pamuklayacağız.» Bütün bu ilgi ve bilginin nedeni biraz sonra ortaya çıkıyor. Yıkama işi bitince bahşiş beklediklerini çok ustalıiüa belirtiyorlar. Binanın her yanında «bahşis vermenin yasafc oldugu» belirtümesine karşm Ahmet Ramadan, «ölünün ruhunn moazzep etmemek için» bir binliği «bölüşün» diyerek bırakıyor yıkayıcıiardan birinin eline. «Abi bu senin mi?» Biz Ahmet Ramadan'la birlikte babasının evine giderken, bir cenaze arabası da verilen adrese doğru yola çıktı. Evde Hüseyin Bamadan'ın ölüsü battaniyelere sarılı olarak arabaya bindiril di. Yeniden Karacaahmet Me zarlığı'na geri dönüldü. Tabut gasilhanenin önünde yeşil cenaze arabasından indirilirken, orada bekleyen iki kişi sanldılar tabuta. Ara banın başında üç kişiyiz. Ben, Beysun Gökçin ve Ahmet Ramadan. Tabuta sanlan iki kişi Ahmet Earnadan'ı gözlerinden anladılar. Hemen kendisine yöneldiler; «Abi bu senin mi?» Ahmet Bamadan onayladı. Cenaze arabası İle Gasilhano arasında 5 metre ya var, ya yok... Üstelik tabutun ba şmda şoför dahil dört kişiyiz. Fakat, iki kişi bu işl kim seye bırakmıyorlar. Beş metrelik uzaklık İçinde tabutu gasühane mermerlerl üzerine yatırdıktan sonra Ahmet Bamadan'ın karşısına diküi Fransız televizyo. nunda Nükhet Du. ru'yu izlerken göz. leri doldu. «Burada, yabancılara, şu pes. paye heriflere rezil oluyor, demokrasi uğruna hakaretlere uğruyoruz. Özledim îstanbul'u. Ben ya. rın dönüyorum» de. di. bi girdi. siyasi grup toplantılarma, grup üyesi parlamenterierden başka kimse giremez. Toplantılar gizlidir, zabıt da tutulamaz. Ben eve döndüm. Bir saat sonra, pencereden, Güneş'in elleri cebinde, suratı asık, ayakkabılannın burnu ile taşlara vurarak, karşumzda ki «Orangerle» PaTkmın ağaçlan arasından geldiğini gördüm. Morali sıfırdı. Sinlrleri bozuktu. «Çok yorgnnum, dedi. Odama çıkıp biraz dinleneceğim». Grupta ne olduğunu anlatmadı. Sonradan ögrendlm, patetik Isci ikramiyelerinin ilk taksidinin 12 nisanda ödenmesi kesinlesti ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kamu kurumlarınds ve Kamu tktiaadi Teşebbüsl» rinde çalışan işçilerin ikramiyelerinin ilk bölümünün 12 rt san'da ödenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararnamesl dün yürürlüğe girdi, Bakam&r Kurulu'nun dünkU Resmi Gazete'de yayınlanan kararnamesine göre, genel, katma ve özel bütçeli daireler le döner sermayeli kurumlar, sermayesinin yansmdan lazla devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağh teşekküller, îktisadi Devlet Teşekkülleri ile diğer bütün kurum, banka, ortakliK. ve kurumlarında çalıştırılan işçilere birinci ek ödemenin taksidi 12 nisan 1983'te, ikincı taksidi ise 6 temmuz 1983 tarihinde ödenecek. Ikinci ek ödemelerin birinci taksidi 6 ekim 1983, ikinci taksidi ise 29 aralık 1983 günü veriiecek. Mezarlık başında Yeniden cenaze arabasma yüklenen ölü bir gece için evine dönüyor. Gece «program» yapılıyor. Bizim bulunmadığımiz bu gecenin bilançosunu Ahmet Ramadan ertesi günü mezar başında anlatıyor ve annesinin isteği Üzerine yapılan gece programı için 8 kişiye yaklaşık 25. 000 lira ödediğini söylüyor. Mezarın başında mezar ka zıcüan (iki kişi) yaptıklan işin önemini belirtircesine Ahmet Ramadan'ın çevresinden ayrılmayanları imam Sedat'tan aldığımız bilgiye göre bunlara da en az 1000'er lira vermek gerekiyor. «500' er Ura da verilse olur.» Sonunda iki kişiye 1500 lira ödüyor Ahmet Ramadan.. İmamlar son duayı okur^ ken ellerinde plâstik testilerle küçük çocuklar koşturu< yorlar. Topraga biraz su dö küyorlar ve Ahmet Ramadan'ın pesine takılıyorlar. Kişi başına 100'er lirayı aldıktan sonra da yeni bir me zara doğru yola çıkıyorlar. Güneş'i üzen olaylar Parlamento Meclisinin top lantılan yine hırçrn, yıpratıcı ve olumsuz bir hava içinde geçti. «Sisav» heyeti üyeleri Parlamenterler Kafeteryasında, koridorlarda, lokantalarda kesil bir kulis faaliyetine geçti. Meclisin sol kanadı bu temaslan tep. ki ile karşıladı. Fakat, gelen heyet Uyeleri öyle kolay kolay teslim olacak mizaçta kimseler değildiler. Neticede, çıkan karar, daha önceki iki karara nazaran daha ılımlı oldu. Fakat, eski parlamenterlerimizin Uyelik SÜRECEK Avustralya Güneş Enerjisi Merkezi direktörü Ortabasi: Türkiye günesten enerji elde etme cabasına geç kalmadan girmelidir Cengîz TURHAN vustralya Oueensland Onlversitesi Güneş Enerjisi Araştırma Merkezi Direktörü Dr. Uğur Ortabaşı. Dr. Ortabaşı tendisiyle yaptıgımız söyleşide bir noktarun altını tekrar tekrar çizdi. Güneş Enerjisi İle ilgili çalışmalar, erişilmez teknolojik gelişmelere sahne olmadan, gelişmekte olan Ulkeler hızla bu alana glnneli ve henüz gelişme aşamasmda olan bir sektörde yerlerini almalıydılar. Lahor'daki sempozyumda da bu doğrultuda önemli karar almmıştı: Şn anda düşen petrol fiyatlan hiçbir şekilde yenflenebilir enerji kaynaklan üzerine yapılan araştırmaları durduımamab ya da geriletmemelidir. «FIRSATI KAÇIRMAYALIM» Sayın Ortabaşı, güneş enerjist gibi alternatif kaynak. lara ilişkin çalısmalar açısından neden çok uygun bir dönemdeyiz? Şu anda bu teknolojüeri tümüyle tekeltne alacak bir ülke yok. Bu fırsat kaçınlrrsa, diğer teknolojüer gibi bunlar da hızla büyüyecekler ve gelişmekte olan ülkeler bu alanda da gelişmiş ülkelere bağunlı hale gelecekler. Milli ve entemasyonal fonlardan istifade ederek iyi hazırlanmış programlarla bir an önce bu teknolojilerin alanına girilmelidir. Türkiye bugün ba açıdan ne aşamada, çalışmalara nasıl bir yün verilmeli? Türkiye'de çeşitli araştırnıalar başlamış ve kısmen uygulamaya geçilmiştir. Ancak milli çapta kapsamh bir program ve koordinasyon olmadığından ne içte ne dışta etkili olunamıyor. Türkiye'nin en zayıf tarafı, bu alanda entemasyonal işbirliğine yönelik hiçbir derinlemesine çabada bulunmaması. Türkiye en kısa zamanda hem güneş pili taıali teknolojisine hem de günesten termal yolla enerji elde etme cabasına girmelidir. Eger şu andaki fırsat kaçırılırsa bu teknolojüer çok gelisecek ve bunlan ülkemiz yine pahalı bir şekilde dışardan ithal etmek durumunda kalacaktır. Pakistan için önerflen sistemler içinde gerek ekonomik Serekse teknolojik açıdan Türkiye için uygun olanları var mıydı? pakistan'daki sempozyumun temel motifi kırsal bölgelerin elektriklendirUmesiydi. Elektrik enerjisi, dağıtmu en pahalı enerji... Nakledilirken de çeşitli kayıplar ortaya çıkıyor. Birbirlerine, kente, şebekeye uzak olan köylere klasik sistemle üretilip ulaştınlan eiektiriğin «gercek maliyeti» hesaplamrsa, kırsal alanlar için elektrik üretüninde güneş enerjisinin uygun bir kaynak olduğu görülecektir. Güneşle sıcak su tiretme ve hacim ısıtma (konut, işyeri vb.) teknolojileri dünyada bugün artık gelişmiş durumda. Mesele, başlangıçtaki yatırımın yerleşik sistemlerin katı olmasmda. Ancak bu sistemde yakıt bulabilir miyim, karşıhğını ödeyebilir miyim diye düşünmüyorsu nuz. Prensip olarak bir bina rar sıcak suyunun veya hacim ısıtmasının tümüyle güneş enerlisinden sağlanması hatahdır. Yüzde 6080 güneş enerjisi kullanıp, gerisi yerleşik sistemle halledilirse başlangıg yatınmı da azalır. SON GÖREV Bir öliiye yapılan son görev sırasmda yakınlannın elleri ceplerinden bir tüılü çıkmıyor. Aynca mezarlık piknik yeri gibi. Mezar taslaruun üstüne knrulan çay tezgahları, seyyar köfteci ölüyü son yolr.uluguna ugurlayanlann ihtiyaçlanm gidermek için bazır bekliyorlar. (Foto: Beysun GÖKÇİN), 45.000 Lira Mezar dönüşü Ahmet Ramadan'la yolda durup bir hesap yapıyoruz. Yaklaşık 45.000 lira harcamış Ahmet Ramadan. Bu paramn 15.000 lirası «birinci sınıf» cenaze masrafı için istenen resmi ücret. 30.000 lira ise «ölünün ruhu muazzep olmasm diye» dağıtılan bahşişlerden oluşuyor. Pakistan'ın Lahor kentinde 1922 Mart tarihleri arasında lüzenlenen, «YenUenebüir Ener|1 Kaynaklan» konulu sempozjrumun ilginç bir yönü vardı. Çeşitü ülkelerden 1000 delegenin katıldığı sempozyuma 9 «da. vetli konuşmacı» özel olarak çağrümıştı. Bu dokuz uzmandan beşi Türk'tü ve hiçbiri Türkiye'den bir kuruluşu temsil etmiyordu: Nejat Veriroğlu (Miami ÜniversitesiABD), M.N. özışık (Kuzey Karolina Devlet Üniversitesi ABD), Er. tuğrul Bilgen (Politeknik Okulu Kanada), M. N. Özerdem (ÎIew Brunsvrick Kanada) ve Uğur Ortabaşı (Queensland Üniversitesi • Avustralya). Bu beş Türkten biri geçtiğimiz günlerde Istanbul'daydı: A Avrupa Konseyi, KentKoop'a kredi verdi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) KentKoop Genel Baş,kanı Murat Karayalçm, Avrupa Konsey} Iskan Fonu'ndan, uzun vadeli ve düşük faizli 7.2 milyar Uralık kredi sağlandığını belirterek, 1983 yılında ynklaşık 3 bin, 1984'de de yaklaşık 35 bin KentKoop ortağınm Batıkent alanında iskân edilebileceğini söyledi. Karayalçm, dün düzenlediği basın toplantasında, Kent Koop'un Avrupa İskan Fonu'ndan sağlanan kredinin 1983 inşaat döneminin başlarında kullanıma açılması için Maliye Bakanlığı ile yo ğun bir çalışma içinde olduğunu bildirerek, «Bu çalışmalar sonucunda kredimlzin vade ve faizinin Toplu Konut Yasasında öngörülen vade ve faize yaklaştırılacağı inancuu taşıyoruz. Kredi kullanımı koşullan, Kent Koop, Emlak ve Kredi Bankası ve Maliye Bakanlığı arasında imzalanacak devir anlaşması ve sözleşme fle son, durumu alacaktır» dedi. Karayalçın, konuya ilişkin şunları söyledi: «1982 fiyatlarıyla toplam yatırım bedeü 182 milyaı lir a olan Batıkent projesinin, yalnızca yabancı kaynaklara dayab olarak götürülmesi hem mümkün değildir, hem de doğru değildir. Başta Kamu Konut Fonu'ndan veriiecek krediler ve SSK kredileri olmak üzere, ulusal kredi kaynaklanmızın da, Batıkent projesine uluslararası kredi kuruluşlannın sağladığı desteğin gerisinde kalmayacağına inanıyoruz, inanmak istiyoruz.» Batıkent'teki çalışmalara ilişkin de bilgi veren Karayalçm, KentKoop'un Ankara Belediyesi'nden yaklaşık 1.4 milyon metrekareiik arsa tahsisi aldığmı belirterek, KentKoop'un toplumsal tabanmın 75 bi n Ankaraîıyı kapsadıgmı kaydetti. Karayalçın, Batıkent'te 8 bin 300 konutu n inşaatmm çeşitli düzeylerde sürdüğünü de sözlerina ekledi. ŞU DUNYAMI2/N T>URUMUNU DÛ$Ğ T>ÜKÇ£ TÜYLERİM İ Isvec'te aîle ici cînsel îlîski yeni tasarıyla suç olmaktan cıkarıldı Haber Merkezi tsveçte Cinsel Suçlan Araştırma Komisyonu'nun ceza kanununda yapümasım önerdiği değişiklikler, birçok Ulkede yanküar uyandırdı. Ocak 1983 sonunda açıklanan ve halen îsveç kamuoyunda tartışılmakta olan tasanya göre, 15 yaşından büyük kardeşler ve 18 yaşmdan büyük anababa ile çocuklan arasmdaki cinsel ilişkiler suç olmaktan çıkanlıyor. Komisyon Başkanı tsveç'in Dagens Nyheter gazetesi muhabirinin sorularmı yanıtlarken şöyle dedi: «Büindiğl gibi tsveç'te yakuı akrabalararası hariç her türln cinsel ilişki serbesttir. Akrabalararası cinsel ilişki yasağı doğabilecek çocuklarda ge ııetik bozukluklar görülebileceği gerekçesiyle kanuna konmuş tur. Oysa uzmanlara göre bu gerekçenin bilimsel bir dayanağı bulunmamaktadır. öte yandan 40 yaşmdan büyük kadınların çocukiarınrn sakat doğ ması tehlikesi olduğu halde, 40 yaşından yaşlı kadınlara cinsel ilişki yasağı konması hiç bir Ulkede söz konusu olmamıştır. Herkes aile içinde cinsel ilişkilert serbest bırakacağımm sanıyor. Rergfin Avrupa'mn dört bir köşesinden gazetecüerin telefonla soru yağmuruna uğruyoruz. Amacunız bu değil. Vanlış anlaşıldık... Çok ender de olsa, ayn evlerde büyüyüp, birbirlerinden hoşlanan kardes. lere raslamyor. Onlan düşünerek, kanunu değiştirmek istcdlk. Polisien çekinmemeleri ge rekijr diye düşündük. Fakat o kadar tepkiyle karşılandık H, öneriyi hiç getinneseydik galiba daha îyi olacaktı.»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear