26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet EKI hakkında dava acıldı • Grizu faciasında yüzde yüz kusurlu bulunmuştu Sahibr Cuınhurlyet Matbaacıhk ve Gazetecilık r A S. aclına Nadir Nadi, $ Genel Yayjn Müdürü: Hasan Cemal, Müessese Müdürü: Emine Uşaklıgil, Yazı îşlen Müdürü: Okay Gönensin, # Yazı îşleri Müdür Yardımcısı: Ahnıet Konılsan, Haber Merkezi Müdürü: Yalcın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar TemsHcfler: ANKARA: Yalçm Dogan, IZM1R Hikmet Çetinkaya, ADANA: Mehmet Mercan, • Servis "«ficrı îstanbul Haberlen: Selahattln Güler, Dış Haberler: Eı\;un Balcı, Ekonomi: Osntan üiagay, Yurt Haberleri: Barbaro.» Gençak, Kültür: Aydın Emeç, Magazin: Yalçm Pekşen, Düzeltme: Konur Ertop, Araştırma: Şahin Alpay Eflrolar: C Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yeni.çp'' Te\ T> & 35H r Î7 58 66, îdare: 18 33 35 • tzmir: Halıt Zıya T3Uiv<ırı No ' j 3 , Tel: 25 47 0913 12 30 • Adana: Atatürk Caddesı, TH.K. Uhâhı Kat 2/13, Tel: 14 55019 731 • Basan ve Yayan: Cumhurıyet Matbaacıhk ve Gazetecilık T.A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, PK: 246IsUnbul, Tel: 20 97 03 (5 Hat), Telex: 22246 TAKVtM: 30 Nisan 1983 İmsak: 4.07 Giineş: 5.59 Öğle: 13.11 tkindl: 17.02 Akşam: 20.04 Yatsı: 21.47 Cerçek mi yalan mı tartısması süren anılardan Dış Haberler Servisi «Şu İngiÛzler beni deli edecek. Nihat CAN rıca şu konuya da değindl: Dunkerk'ten kaçmalanna izin «Feri karbonmonoksit vereyim mi? Acaba Çörçil ne r maskesinin kullandırılmaKit. EEEĞLt 7 martdüşüniiyor?» ması yönündeki iddiaya kar ta Ereğli Kömürlerl tşlet«Himmler, başka bir dünyaşılık olarak; da yaşıyor. Bu dünya fantazimesi, Armutçuk Üretim Daha önce temin olunan lerle dolu eski Alman dünyası. Bölgesi Kandllli Ocağı'nda Bu adamın deli olduğuna inan12 bin adet ferdi CO gaz meydana gelen ve 102 işçimaya başlıyorum. maskesi 6 aylık miyadını nin ölüm.ü, 86 işçinin de ya«Stalin bu işi nasıl başardı? gümrüklerimizde, satın alın ralanması ile sonuclanan Orduda yaptığı temizlikten sonmada husule gelen engeller grizu faciası ile ilgili olara elinde komutan kalmadığını rak EKÎ hakkında 151 sa nedeniyle müessesemizin osanmıştım. Ama doğru iş yapline geçtiginde doldurmuş tı. Alman ordusımda da komuyılı Ereğli Havzası Fahmlolduğundan ambarlarumztanlann yenileıunesiııe gerek yesi Maden Amelesinin Huvar.» da imha planı beklemektekukuna Müteallik Kanun'a Yukandaki satırların Nazi dir.» muhalefetten kamu davası diktatörü Adolf Hitler tarafınZeynel Ergin, kazanın oaçıldı. Ereğli Cumhuriyet dan yazıldığı ileri sürüluyor. luş nedenine İlişkin EKt' Savcılığmca atanan bilirkiBatı Alman dergisi Stern'in nin gcırüşünü ise şöyle aşi heyetinin işletmeyi yüzde Hıtler'in anılarını bulduğu yoçıkladı: 100 kusurlu bulan raporunlundakı iddiasının yolaçtığı tar«Patlama tesir sahasıntışmalar sürerken, Stern derdan sonra hazırlanan iddigisi 60 ciltlik gunlükleri yayınanamede aşağı sınırı 45 dan yeri ve nedeni bilinmelamaya başladı. yen olağanüstü bir gaz bibin lira olan para cezası Derginin iddiasına göre, Hitrikiuıi husule gelerek patile 140 bin 790 lira soruşler'in 1933 1945 döneminde kalamaya elverişli bir ortam turma gideri istendi leme aldığı günlükler, 1945 yıoluşturnıuştur. Patlamaya lmda Sovyet ordulaıi Berlin'e Savcılığın para cezası öneden olan grizu, muhteyollanırken, Hitler'in yakın yar deme tebliğine itiraz eden melen 12 bin lagımı ile dımcısı Martin Bormann taraEreğli Kömürleri tşletmesi 12002 A Dcsendriden geçcn fından kutulara konarak BorMüessese Müdürü Zeynel lin'in dışma kaçu*tıldı. Hitler 2 nolu fay kontağından aErgin, Zonguldak CumhuriBerlin'deki korunağında intini olarak püskürmüş olabiyet Savcılıgı kanah ile Ehar etmesinden bir gün önce lir kanısındayız. Bu ortam günlügünde şöyle yazıyor: «Bor reğli Savcılığına gönderdiği Kdz. Ereğli Cumhuriyet Sav mann, tüm belgeleriml ooa verdilekfede bilirkişi heyeticıiığına ibraz olunan bilirmemi isttyor. Onlan kutulara nin raporunu da kabul etkişi raporunun «Patlama koyup kaçırtacak.» medi Ergin, «Kaza tamamerkezi olarak kabul ettifiNe var ki, Hitler'in günlüklemen. olağanüstü yeraltı ko miz böigede grizuyu yakarini kaçıran Alman pilotunun şulları tarafından meydana cak ve patlatacak ısı eneruçağı, bugün Doğu Almanya sıg:etirilmiş ve bu itibarla onırlan içinde bulunan Borjisi» paragrai'ında sıralalavm tümu yiizde 100 kaçınersdorff yöresinde düşerek nan sebeplerden veya diğer nılmazdır. Olayın kaçınılmaz parçalandı. Uçağın parçalanmasebepler nedeniyle patlama sından kısa süre sonra olay yeolduğunun kabulü halinde başlangıcı olmuştur. Bilaha rme Nazı subayları geldi ve ise makamunızca, istenilen re olay sahasımn bir çok Hitler'in gunlükleri de bu supara cezasının ödenmesine yerinde çalışır olan bant baylardan biri tarafından airnaimkân görülememiştir» dekonveyörlerindeki kömürün rak saklandı. di hava darbesiyie parçalanaStern dergisinin muhabiri Gerd Heidemann, üç yıl kadar rak oluşan kömür tozları EKÎ Müessese Müdürü önce bu isin peşine düştü. Heıinfilakleri devam ettirilZeynel Ergtn. Savcıhğa sun demann önce Doğu Almanya'ya miştir. du£u tttraz dilekçesinde ay giderek Bornersdorff yöresini ziyaret etti. Heidemann, araştırmalan sonunda uçağın düşüşünü gören yaşlı bir köylüyü bulmayı başardı. Köylüye göre uçak yere çakıldıktan sonra içinden kutular fırladı ve çevreye bir dizi kağıt yayıldı. Köylti, uçağın içindeitilerin vanaEreğli Kömür tşletmeleri'nde çalışan yaklaşık İS bin tşçirak oiduğünu, bir ''Büre sonra tien tazla kesildigı belırlenen l mılyar liralık vergi, işçile da olay yerine Nazi subaylarıre geri odenıyar. nın geldiğini, söyledi. Köylü, subaylar gittikten sonra, uçakHaber Merkezi Karedeniz de dul ve yetimlere dağıtılacak. tan fırlayan kutularla kağıtlaEreğli Kandılli Kömür Ocağî'n Yetkililer, bankalardaki hesap rın da ortadan kaybolduğunu da çalışan maden işçileri, gri lara para yardımlannm sürdü belirtti. Heidemann, üç yıl azu tucıasmdan sonra hıçbır ön ğünü bildirdiler. raştırdıktan, ve eslci Nazilerin lem almmadığını ve yine eski FAZLA KESlLEN kaçtıkları Latin Amerika ülkekoşullarda üretim yapıldığını VERGtLER lerini bır çok kez ziyaret ettikrnektupla yetkili makamlara şı Ote yandan EKÎ'de çalışan ten sonra, günlülderi saklayan kayet ettıler. işçilerden fazla kesüdiği anlaNazi subayını buldu. Ancak UBA'nın Türktye Müden îşşılan vergiierin geri ödenmesiStern, bu konuda hiçbir bilgi çilerı Pederasyonu yetkililenne başlandı. vermiyor. Eski Nazi subayımn ne dayanarak verdiği habere Karaelmas Vergi Dairesi'nce kimliği, hangi ülkede yaşadığı göre, 103 tnadencinin ölümü ödenmeye başlanan fazla vergi ve günlükleri ne kadar para ile sonuclanan faciadan yaralerın toplam tutannın 1 milyar karşılığmda Stern'e sattığı bilanarak kurtulan işçıler mek lira dolayında olduğu belirtililinmiyor. Günlükler mürekkeptuplarında çalışma koşullarının yor. le yazılmış. Altlannda Hitler'in düzeltilmesıni ıstediler. Işçıler, EKfnin gerekli belgeleri taimzası ve gamalı haç var. Kisoruna kesin ve etkili bir çömamlayarak vergi dairesine ak mi uzmanlar belgelerin doğru zttm bulunması dıleğinde bu tarması halinde Karaelmas Ver olabileceğini belirtirken, kimi lundular. Maden Pederasyonu gi Dairesi fazla kesilen vergile yetkililer de sahte olduklarını da konuyu, incelenmek üzere ri ödüyor. Geri ödemeden yak ileri sürüyorlar. Hitleri yakınÇalışma Bakanlığı'na bildirdi. laşık 15 bin işçinin yararlanaca dan tanıyan eski Nazi'lerin bağı biîdirildi. YARDIMLAK Bu arada Zonguldak bölgesinde meydana gelen ikf maden faciasında yaşamlarını yi tiren işçilerin ailelerine yapılan yardımlar sürüyor. ANKA' nm haberine göre, 4 hankamn Zonguldak şubelerinde açılan he saplarda bugüne kadar 49 mil yon 765 bin 532 lira toplandı. Bankalarda toplanan paralar daha sonra oluşturulacak bir fonda biraraya getirilecek. sap tanan komisyon tarafından da belirlenecek kursl'ar ölçüsün Ereğli Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddia. namede 45 bin liradan az olmamak üzere para ce. zası, 140 bin 790 lira soruşturma gideri istendi. Hitler: Himmler deli, Goebbels ise kadınların peşinden koşan budala to Mussolini'yi de ciddiye alnuvor: «Göring'e Mussoiini'yi Roma' daki temsilcim olarak gördüğtt> rnü söyledim.» Propaganda Bakanı Dr. G V c ebbels'in çapkınlıklan ise Hitler'i sinirlendıriyor: «Şu Dr. Goebbels yine kadınlarla eski numaralarına başladı. Partl liderleri ve yakın çalışma arkadaşlanmın bu şekilde davranmalarına izin veremenı. Bu ko* ııud.ı gizli bir emir vaymlayacağım.» Nazi diktatörünün metresi Eva Braun'a karşı da gerçek bir sevgi duyduğu anlaşılıyor. Eva Braun'dan sıcak bir şekilde söz ediyor. Bir yerde şöyle diyor: «Eva, çok sıkıntı çekti. Doktorlar hanıile olmadığmı söyledi* ler. Eva ise, bir ara bamile kaldığına inannııştı.» Tarihçiler. bu cünüeyi çok ilginç buluyorlar. Çünkü, bir arahk Hitler'in iktidarsız olduğu ve kadmlarla ilişkı kuramadığı yolunda iddialar ortaya atılmıştı. Çok ilginç bir nokta da. Hitler'in günlüklerinde Yahudilerin öldürülmesine ilişkin hiçbir söz etmemiş olması. Diktator, sık sık Yahudi sorununa değiniyor. Yahudileri Almanya dışına kovmayı düşüniiyor. Son ra, «ama onlan kimse kabul etmez» diyor. Bir ara Yahudi' leri Macaristan'a sürmeyi düşünüyor: «Orada, toprakta çah* şıp, kendi kendilerini besleme* yi öğrensinler» diyor. Ama gunlüklerde Yahudilerin toptan imhasına ilişkin toplama kamplarından hiç söz edilmıyor. Yahudilerin öldürülmesinden de söz edilmiyor. Şimdıye dek Hitler'in bu konuda bir yazılı emri de ele geçmemiş. Hitler'in, günlüğüne en son yazdığı cümle ise şu: «Sovyetlerin Berlin'e bekienen saiıbrısı başladı. Tanrı yardunctmız olsjun.» ! ^ * GOEBBELS Hitler'ta anılarında kadınlara düşkfinlüğfl dikkati çekiyor. zılan, diktatörün. 1943'ten sonra sinir hastalığı yüzünden ellerinin titrediğini ve çok ender yazı yazdığını söylüyorlar. Bazılan ise, Hitler'in gece 02.00'ye kadar savaşla meşgul olduğunu, o saatten sonra da uyuduğunu belirterek «Hitler'in günlük tutacak zamam yokttı» diyorlar. Kimi çevreler fse, bu belgelenn Batı dünyasmı karıştırmak ve yeni tartışmalara yol açmak ıçin Doğu Avrupa ülkeleri tarafmdan ortaya çıkanldığım ileri sürüyorlar. Tartışmalann daha uzun sü İHTÎYAR TİLKt Hitler anılarında Ingiltere Başbakam Chamberlaln'den şöyle bahsediyor: «Bu ihtiyar tilki beni az kalsın faka bastırıyordu. Her istcdiğımi kabul cttiremedim. Daladier ya da Mussolini ile daha rahat pazarlık yapardım.» re devam edeceği anlaşıhyor. Bu arada belgelerin basına ^.ızan bölümünde ilginç yanlar var. Orneğin Hitler'in bu büyük düşmanı Josef Stalln'e kar şı hayranlığa varan saygı duyduğu anlaşılıyor. Hitler, Stalin' ın Sovyet generalleri arasında buyük temizlik yaptıktan s.onra savaşı yürütecek komutan bulmasma şaşınyor ve «Stalin' in doğru dürüst komutaru kalmadığmı samrdun. Ben de aynı şeyi Alman ordnsunda yapmalıydım» diyor. Hitler'in hayranlık duyduğu dığer bir düşmanı da 1938'de Ingiltere'nin Başbakam olan Neville Chamberlain. Chamberlain, bilındiği gibi Münih. anlaşması ile Çekoslovakya'yı Nazi'lere bırakmıştı. Hitler Chamberlain içın şöyle yazıyor. «Bu ihtiyar Ingiliz tilkisi beni az kalflı faka bastınyordu. Daladier (Fransa Başbakam) ya da Mussolini ile çok daha rahat pazarlık yapardım. Nazi diktatörü, kendi generalleri hakkında ise hiç iyi şeyler soylemiyor: «Bu yaşlı subaylar madalya, iinvan ve araziyi memnunlukla kabul ediyorlar. Ama emlrlerime itaat etmiyorlar.» Gbzlemcileri şaşırtan bir nok ta da Hitler'in, güvenlik işleri sorumlusu ve Nazi ıktıdarının en büyük cellatlarından Hımmler hakkındaki duşüncelen. Hitler 1939'da Himmler hakkm da şöyle yazıyor: «Himmler başka bir dünyada yaşıyor. Fantazilerle dolu eski Alman dünyası bu. Deli olduğuna inan maya başlıyorum.» Başka bır defasmda da şöyle diyor: «Bu ufak tefek, hilekâr, sahtekâr herife kim olduğumu göstereceğim.» Hitler, Italya diktatörü Beni .. t Maden işçileri: Faciadan sonra hiç önlem alınmadı Yüksek öğretim kurumlarına 130 bin öğrenci almacak Faruk BİLDİRİCİ ANTALTA Yüksek öğretim kurumlarına önümüz deki yıl 130 bin öğrenci almacak. Meslek yüksek okulları, açık öğretim fakültesi ve tıp fakültelerinde kontenjanlar artırıldı. Üniversite seçme smavının ikinci aşamasma 210 bin do laymda öğrenci katılacak. YÖK Başkanı Prof. îlısan Doğramacı, dün düzenlediği basm toplantısmda yüksek öğretim kurumlarına alınacak öğrenci sayılarını açıkladı. Geçen yıl toplam olarak 113 bin öğrenci almdığını bellrten Doğramacı, önümüzdeki yıl 90 bin merkezi sistemle 4500 ön kayıt yoluyla ve açık öğretim fakültesine 35 bin öğrenci olmak üzere toplam olarak 130 bin Öğrencinin flniversitelere almacağmı bildirdi. Açık öğretim fakültesinin kontenjanının 5 bin artırıldığıru vurgulayan Doğramacı, artışm tıp fakültelerl ve meslek yüksek okullarında yapıldığını söy ledi. Tıp fakültelerl ve mes lek ytiksek okullarmdan ye tişen insan gticüne ihtiyaç olduğunu ifade eden Doğramacı, tıp fakülteleri kon< tenjanmm 5473'e çıkanldıi ğını bildirdi. Böylece yılda 5 bin mezun verme amacına tıp fakültelerinde vardıklarını söyledi. Öteki alanlarda kontenjan artışı olmadığmı dile getiren Doğramacı, Mannara Üniversitesl Tıp Fakültesi ve Fırat Üniversitesi Tıp Faktiltesi'ne bu yıl ilk kez öğrenci almdığını bildirdi. Sadece sınavlara girmekle yükümlü ekstern öğrencilerin üniversite seçme smavmdakl tercihlerine gö re üniversitelere yerlestlrileceğini söyleyen Prof. Doğ ramacı, 3500 dolayında ekstern öğrenci kontenjanı be lirlendiğini ifade etti. Prof. Doğramacı üniversitelere almacak toplam öğrenci sa yılarmı da şöyle sıraladı: Akdeniz Üniversitesi 2501 Anadolu * 3487 Ankara > 8096 Atatürk > 4286 Boğaziçl > 1182 Cumhuriyet > 1398 Çukurova > 3670 Dicle » 2090 9 Eylül > 6264 Ege » 3371 Erciyes > 56 Hacettepe > 5227 Gazi > 8271 İnönü > 513 İstanbul > 8082 İTÜ > 4077 Karadenlz > 2904 Marmara > 29S4 Mimar Sinan > 174 19 Mayıs » 2157 ODTÜ > 3838 Selçuk > 3572 Trakya > 2575 Uludağ » 3838 Yıldız » 2721 100. Yıl » 442 Ayrıca Gülhane Askerl Tıp Akademlslne 173. Denizcilik Yüksek Okuluna İse 200 öğrenci almacak. Sahin ALPAY Liberallerin ilkeleri kaldı, kendileri silinği Sosyal Demokrasi, gerek ge. neloy hakkmın gerçekleştiril. mesine, gerekse seçkin partile. rinden kitle partilerine geçişe önderlik etti. Denebilir ki, Av. rupa'da demokratik düzenin gerçek miman Sosyal Demok. rat partiler olmuştur. Siyasal felsefelerini çok kısaca ele aldığımız ana siyasal akımlar, 19. yüzyılın ortalanndan itibaren siyasal partilerde toplandılar. Birinci Dünya Savaşına kadarki dönemde, siyasal bölünmenin ikı ana kanadını Muhafazakar ve Liberal par tiler oluşturdu. Ondoltuzuncu yüzyılm sonlanndan ıtıbaren siyaset sahnesinde önemli bir güç olarak behrmeye başlayan Sosyal Denıokrat partiler, biri diğerini doğurarak işçi sendikalarıyla iç içe geliştiler. Batı Avrupa'da geneloy hakkı içın yürütülen mücadelenin başmı Sosyal Demokrat partiler çekti. Bu açıdan denebilir kı, liberalizmin siyasal programı Sosyal Demokratlarm mücadeleleriyle gerçekleşti. Sosyalizmin parlamenter demokratik kurumlar aracılığıyîa gerçekleştırilmesi için işçi sınıfmm ve diğer çalışan halkın oylarının kazanüması yığm örgütlenmelerini zorunlu kıldıgından, seçkinlerden oluşan partilerden kitle partilerine geçişe de Sosyal Demokrat partiler öncülük etti. Bu bakımdan Batı'da demokratik düzenin gerçek miman ve savunuculan Sosyal Demokrat partilerdir demek yanlış olmaz. Avrupa'da 1970'lerin ortala. rında başlayan iktisadi kriz, Muhafazakar ve DemokratikSol partilere dayalı siyasal den geyi etkilemedi. Güçlenmekte olan «protesto akımlarının»^ etkisinin ne olacağı ise, şimdi. den cevaplanması zor bir soru. Bolşevik ihtilalinden sonra Sosyal Demokrat partiler tüm ülkelerde KomünisJ partilerden ayrıldüar. Demokrasi olmadan sosyalizm olamayacağı görüşünü benimseyenlerle sosyal eğilimli liberaller, Sosyal Demokrat partilerde biraraya geldiler. Sosyal Demokrasi, en güçlü olduğu Almanya'da faşizmin iktidara gelmesini önleyemedi. İidnci Dünya Sayaşından sonra, Sosyal Demokrasi siyasal yelpazenin sol kanadındaki en güçlü akım olarak gelişti. Demokratik sol partiler birçok ülkede iktidara geldi. Daha önce gördüğümüz gibi, bu partiler kollektıf mülkiyet ve bütünüyle planlı ekonomiye dayalı sosyalizm amacını terkederek, sosyal ve ekonomik reformları kapsayan refah devleti programını benirasediler. «Sosyal adalet, daha yüksek hayat standardı, özgürlülc ve barış» sosyal demokrasinin ana hedefleri oldu. 1951 Prankfurt kongresiyle kurulan demokratik sol partilerin uluslararası gönüllü dayanışma örgüttl Sosyalist Enternasyonal, Frankfurt ve 1962 Oslo bildırilerinde ifadesini bulan, komünist toplum düzenine ve Sovyetlerin Süper devlet politikalanna karşı çıkan; NATO'ya dayanan Batı savunma sistemini destekle* yen bir programa sahip bulunuyor. 5 TürkABD yapımı savas ucakiarının * üretimine bu yıl baslanıyor ANKARA, (THA) Türk ABD ortak yapımı savaş uçagının üretimina bu yıl baslanacağı öğrenildi. THA muhabirinin TüSAŞ ve Sanayl Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgiye göre, ABD 1© ortak lınal edilecek 1 olaa savaş uçağının modeli ise önümüzdeki günlerde belirlenecek. Savaş uçağı Uretiminln yanısıra, ABD ile Türkiye'nin «çak sanayii alamnda, ortak montaj ve üretim konulannda da işbirUği yapacağı öğrenildi. Öte yandan Türk Hava KuvTetleri vo TÜSAŞ yetkiUlerinden oluşan bir heyetin geçtiğimiz ay ABD'da bir inceleme gezisi yaptığını bellrten yetkiUler, bu gezi sırasında ABD İle ortak montaj ve Üretim programı konulannda göruşmelerde bulunâuklanm kaydettüer. TUSAŞTN KtlETJtUŞ AMACI TÜSAŞ, ülkenin teknolojik dUzeyinl yukselterek, roilli basüaya katkısı ytlksek, yabanca ekonomilere bağhlığını hafifleten. dış piyasa ile rekabet edebilir, milli güvenlik ve aivü ihtiyaçlara yönelmiş bir uçai endüstrisini kurup işletm» amacıyla 1979 yılında ku Atatürk Barajı ihalesi için 15 firma başvuruda bulundu Kenan MORTAN ANKABA Türkiye'nin tahıl Uretimini iki katına çıkaracak olan Güneydoğu Anadolu projeslnin en önemli bölümünü oluşturan Atatürk Barajı ihalesine son anda bir değlşiklik olmadığı takdlrde 15 yerli ve yabancı firmanın katılması kesinllk kazandı. Ancak önelemenin yenilenmesine ne den olan «flrmalann kendl aralarında nikâh kıyarak» bu inşaata daha gUçlü girmelerl yönünden bir değişiklik olmadt. Mart ayında yapılan llk önelemede DSt'nln «salt barajcı firma» araması kamuoyunda tepkllere neden olmuş ve bu nedenle önele menin yenllenmesi kararlaştırılmıştı. 15 mart günü Resmi Gazete'de yayınlanan yenl kararnamede «1983 yılı içinde baraj injaatıru bitirecek düzeye ulaşmış flrmalar» en az 500 milyon liralık yeni bir ortaklık kurmalan halinde ön lemede dikkate aünacağı kaydedildi. DSİ'NİN TALEBİ 29 Ekim günü Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından temeli atılacak olan Atatürk Barajında, DSt' nin katılımcı yeni firmalara yeni istemler getirdiği gözleniyor. «Elemenin daha sağlıklı kıstaslarla yapılması» için getlrilen bu talepleri üç noktada toplamak olası: 1 Formalltelerini*. tamamlanması istenen firma lar, 2 Yenl bir finansman garantisl İstenen firmalar, 3 Bir barajcı firmayla nikâh kıyması istenen firmalar. Bunun dışmda 4. grupta toplanan bir başka şık ise, «hiç bir talep getirilmeyen» firmalar oluyor. Bu flrmala rın yapılan nedeniyle önelemede durumlarmm dikkate alınmayacağı sanılıyor. Bu flrmalann adları şöyle: a) ErkYet, MimtasYücelenErk Makina grubu, b) Bahattin Gören, c) Rum consult (Romanya), d) İmpersa Aztaldı (Italya). Finansman yönünden DSÎ'nin yenl bir teminat mektubu sıralaması getirdiği şirketler şöyle: a) Güntekin Gürlş Yüksel Grubu, b) Garantl An Yürekli Grubu, c) Palet Jeri Inşaat Enerji/ Su Grubu, d) Ataman Alke Grubu. Bürokratik eksikllği oldu gu saptanan firmalar ise şdyle sıralandı: a) Perini (ABD) • Kutlutaş Terms Grubu, b) DWOO (Güney Kore) i'apıîan Grubu, c) CCİ (Fransa) Dumes (Fransa) Bazcl (Fdanse) Grubu, d) Italstrade (ttalya) Rechi Grubu. Başlangıçta fabrikatör ve tüccarların liberalizmine karşı toprak sahibi soyluların gelenekçi tepkisini temsıl eden Muhafazakar partiler ise toprak sahibi soyluların ortadan kalkmaları sürecıne koşut olarak, giderek fabrikatörlerin ve tüccarların sözcülüğünü yüklenip, e konomik liberalizmı benımsedıler. Liberalizmin verimlllik savma bağlı kalan liberaller ile liberal demokrasiyi benımseyen pragmatik muhafazakârlar, Muhafaza. kâr partilerde birleştiler. (Bu yazıda Muhafazakar ve Merkez partilerini siyasal felsefelerınin benzerliğı açısından aynı akımın par. çalan olarak mütalaa ettık. Batı ülkelerinde Merkez par tilerine Muhafazakar ve Lıberal partiler arasmda bir yer veriliyor. Bunlann büyük çoğunluğu Hristiyan Demokrat Partiler. Bir bölümü ise Liberallere yakın «Sol Merkez» partileri olarak niteleniyor.) Muhafazakârlar ve orta sınıf Muhafazakâr partiler üsfs gelir gruplan yamsıra, gelişmiş kapitalist ülkelerde giderek genişleyen (memur ve uzman işçilerden oluşan) orta sınıfin büyük bir bölümünün ve işçi smıfınm önemli bir diliminin oylanm toplamayı başardılar. Liberal demokrasiyi reddeden ımıtlak muhafazakâr akımlar ise giderek faşist partüerde örgütlendi. Bilindiği üzere, faşizm Italya'da (1922 1945), Almanya'da (1933 1945) ve tspanya'da (1936 1975) uzun yıllar iktidarda kaldı. Bugün demokratik ülkelerde neofaşist partileri çok küçük bir azınlık destekliyor. Birinci Dünya Savaşmın sona ermesi ve Rusya'da Liberal Partilerin erimesi Birinci Dünya Savaşından sonrakl dönemde liberal partiler seçmen desteklerini giderek yitirip, önemli bir siyasal güç olmaktan çıktı. Gittikçe daha geniş bir sosyal tabana yayılmayı başaran Mulıafazakâr ve Sosyal Demokrat partiler arasmda sıkışarak, gittikçe ufaldılar ve bugüne kadar da geniş öl^ide bu durumlanm korudular. Batı'da yeni siyasal akımlar 1970'lerin ortalanndan bu yana Batı Avrupa'da anlamlı siyasal gelismeler görülmekte. Bunlardan biri, «Av* rupa Komünizmi» denilen akımm ortaya çıkışı. «Av(Arkası ^ Sayfada)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear