26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 NİSAN 1983 KÜLTÜR YAŞAM Cumhuriyet 5 "Küller ve Elmas,,ın yazarı Kültür Servlsl Savaş sonrası Polonya edebiyatınm en büyük yazarı sayılan Jerzy Andrzejewski 74 yaşında Varşova'da öldü. Andrzejewski, 1947'de yayımlanan ve on yıl sonra Andrzej Wajda tarafmdan sinemaya uyarlanan «Küller ve Ekuas» adh romanıyla büyük ün yapmış, roman yalnız Polonya'da blr milyondan fazla satmış ve yirmi dile, bu arada da Türkçeye çevrilmişti. Andrzejewski'nin ülkemizde, «Sevdalılar» adh blr romam daha yayımlanmıstı. 1909 yılında Varşova'da doğan, 1949 yılında Polonya Yazarlar Birlfği Başkanhğına getlrllen ünlü yazar, 1957 yılma kadar halen iktldardakl Polonva Birleşlk îşçl Partisl üyeliğlnde bulunmuş, ancak bu tarihten sonra ülkedekl sanatsal özgürlüğü yok ettiğl gerekçeslyle Partl'den uzaklaşmıştı. önce Gomnlka'yla, ardından Gierek'le ihtilafa dü şen ünlü yazar, ülkesinde ve dış ülkelerde sahip olduğu büyük ün sayesinde bas kıya uğramaktan kurtulmuştu. 1968 yılmda Çekoslovakya'nın lşgaiine karşı çıkan, 1976 yılında Ursus ve Radom ayaklanmalarından sonra KOR'un (îsçileri Koruma Komitesi) kurucuları arasmda yer alan Andrzejewski'nin son yapıtları san sür tarafından geri çevrilmiş, o da üzerinde on beş yıl çalıştığı ve «Omurilik» admı verdiğl anılarını Polonya dısında kitap yayımlayan Cultura Yayınevl'ne vermiştl. Andrzej Wajda tarafmdan beyaz perdeye uyarlanan «KüUer ve Elmas», ilk kurulduğu yıllarda Sinematek Derneği tarafından ülkemizde de gösterllmlşti. Nasit oieii 40 yıl oiuyor Bir zamanlar "tiyatroya gidelim,, değil, "Naşit'e gidelim,, denirdi Sezi NUHRAT «Hlçbir şey kalmadı babamdan bugüne.. Birkaç fotoğraf, eski bir taş plaktan kopya edilıniş cızırtıü bir bant ve giderek unutu lan anılar..» Selim Naşit, Dlreklerarası'nın son temsllclsl, son Komik1 Şehlr, Mukallitler Kralı, Halk Sanatkârı Naşit Bey'den gerlde kalan ları böyle sıraladı bir solukta.. Oysa çok zaman geçmemişti aradan.. Topu topu 40 yıl.. 40 yıl bir insan ömrünün yandan çoğuydu ama, blr tiyatro tarihi için neydl ki.. Kaldı ki değerlerin yaşarken yok edildiği bugünün dünyasm da, ölüleri anmak, yeniden değerlendirmek çok fazla kadirbilirllk (!) olmaz mıy dı? Burban Arpad'ın, Haldun Taner'in, Tank Buğra' nın, Direklerarasmı, Kel Hasan Efendfyl, Şamran Hanun'ı, Naşit özcan'ı, bi zim kuşağımıza aktaran ya pıtları da olmasa, nereden bilecektik. Naşit'in, Ibiş ko miğini modernleştiren ilk Türk tiyatrocusu olduğunu.. Ansiklopedilere başvu racak ve Naşit'in tiyatroyu Paris'te öğrendiğini okuya caktık. Oysa Naşit, Edirne' den dışarı çıkmamıştı... «Babam tuluat komiğinl modernleştiren ilk oyuncu dur. O, hiçbir rolü ayırmaz dı birbirinden... Örneğin, «Otello»da Iago oynar, Ramlet'te mezarcı, İbnürrefik'in Sekizinci piyesinde Habib Neccar.. Çardaş Fiirs tin'de papyon kravatla sah neye çıkar, ertesi akşam, İbiş fesini giyip, tbiş rolünü oynardı.» Naşit Bey, 1889'da Şehzadebaşı'nda Balabanağa m ve fesini devrederek Komlk1 Şehir'llğt bırak mış.. Naşit'in bu sıfatla oy nadığı ilk oyunu «Harema ğası Ut Meşkediyor» kome disi.. Sonra bunu başka oyunlar lzUyor.. Şark Tiyat rosu, Mlllet Tlyatrosu do lup tasıyor.. Reşat Rıdvan ın «Yavrum Komiser» ko medisinde Yedibela Emine Ibnürrefik'in «Sekizinci» piyesinde Habib Neccar, «Hüsmen Ağasda TUfekçl Zeynel, «Çifte Kerametsto Sürpüc Dudu. «Süt Kardeş lersde Yaşar, «Arzuhalci Mehmet Efendl»de Hanife Kadm, «Lebleblci Horhor» Operetinde Horhor Ağa, Nasit'in unutuhnaz oyunlan.. O tarihlerde «Na şit'e gldelim» sözü, «tiyatroya gidellm»Ie eş anlamlı oluyor. Tiyatrolarda oyunlarm yerine fihnler gösteritoeye başlanınca, seyirci tuluattan giderek uzaklasıyor. Za manm koşullarına uyan bir sanatçı Naşit.. Varı yoğu herşeyl tiyatro ama, yeni gelişmeye başlayan Türk sinemasma karşı da ilgisiz kalmıyor. «Babam. Mubsiu Ertugrul'un «Bir Millet Uyanıyor» filminde bir asker rolü ne çıktı.. Naşit. «Dolandırıcı»da çeşitli taklitler yaptı. «Hülleci» son cevirdiği filmdi. Orada Adiie Dudu rolünü oynuyordu.j» 1943 yılına gelindiğinde hastahğı îyice arttı ve 26 Nisan 1943 günü 54 vaşın da hayata gözlerini yumdu.. Ardmda. kendinden ön cekl ustalann yaptığı gibi. onun katkılarıyla da zenginleşen bir Türk tlyatrosu, Selim Naşit ve Adile Na şit adlarında iki tiyatro sa natçısı evlat ve anılar kaldı... VEI? ŞU KOLUK!U.'..TANSıynNUNA fi>i GÖZATALIM... KAYMI5. S B J İ N İÇİN D£ KANAMOMSU YAPTlfcACAS.12. Tansiyonun 9... Kan verem ezsin daha... 31 mart günü saat 16.00 suları... Radyoda bir, kan aranıyor, anonsu.. Ankara Tıp Fakültesl'ndeki bir hasta için A grubu RH pozitif kana gerek var. Kan anonslarına karşı B enzerlerine sık sık tanık olduğumuz bir «kan anonsu» öyküsü aşırı duyarh, TRT'de çalışan bir arkadaşımız Yu kan Ayrancı'dakl evinden bir taksiye atlar ve Tıp Faktiltesi'ne varır, 400 lira da taksi parası öder. Acil servisin kan ahna yerine koşar, kimseler yoktur. Bir süre bekler, odadan iki hemşire çıkar. Ağızlarında saku, kayıtsız bir tavırla, ar Tarımda verîm ve seks Yıllık üretim kapasitesi 500 bin ton olan Siirt fıstıgının seksi olduğu ortaya çıknuş. Bazı ağaçların ıçi boş meyve vermesi Uzerine araştjrmaya giren ziraatçüar, bunun dişi ve erkek türünden oluşan fısttk ağaçlannrn yetsrli aerecede sevışemediklennden kaynaklandağım saptamışlar. Dişi ağaçlarda en az bir dalm erkek gözüyle aşılanması halinde uretimin Sirtt:rflabileceğini ortaya çıkartan Siirtli ziraatçıler, üreticileri de uyararak tarımda seksın önemini belirtiyorlar. Büindiği üzere Siirt fıstığı Antep fıstığından daha Iri, yağı az ve besienme değeri vüksek. ROL AYIRMAZD1 ölümünden kısa sfire önce görülen ünlü sanatçt Naşit rol ayrunı yaptnaz, «Otello»da tago, «Hamlet»te mezarcı, «Sekizinci» de Habib Neccar olur, bir başka akşam da fesini başına geçirip Ibiş rolüne çıkardı mahallesinde bir konakta dunyaya gelmişti. Babası miralay Hacı Ahmet Bey' di. îlk öğrenimini Kuyucu murat ve Şahzadebaşı mek teplerinde tamamladıktan sonra, Beyazıt Rüştiyesi'ne girdi. Rüştiye'yı bitirdigin de onyedi yaşındaydı. Babası onu «Baytar Mektebi Şahanesi»ne yazdırdı. Ama Naşit baytar olmak istemi yordu.. Tiyatro çok küçük ken kanma ginnişti bir kez... «Evlerl Kel Hasan Efendi'nin tiyatrosuna bitişikmiş.. Babamı çok ufak dlye soknıazlarmış içerL O da tiyatronun damına çıkar, aşağı taş atar, oyuncu ları rabatsız edermiş Çaresiz iceri ahrlarmış onu..» Naşit'in tiyatro tutkusuy la başa çıkamayan babası, 1904 yılında Muzikai Hümayun'a yazdırmış onu. Meşrutiyet'in ilanıyla Muzikai Hümayun dağıtılınca, o zamanın Komiki Şe hüri Abdi Efendi'yle birlikte çahşmaya başlamış. Ab dl Efendi, bu genç oyuncu daki yeteneği farketmekte gecikmemiş ve ona kuşağı Bu da bir kapkara öykü fay Pans'te, 1900'lu yıllarda geçer. Orta yajlı bir mosyo sevgıli karısıyla hol kola ünlu Seine Kehn'nın kıyısmda dolaşırken eski bir dostuna rastlar. Kocaman salzattı, uzun boylu, dazlafc bir adamdır bu. Birbirlenne özlemle saruıp hasret giderdıkten sonra orta yaşh adam sakallı arkadaşını adeta suruhlevcreh karısının yanına getirir, bastırmukta guçluh çektıği bir coşkuyla: «Sevgiüm» der. •Bak sana çok sevdığim bir dostumu tanıştırayım... Jaklin, karım... Mosyö Landrul* O kadaşımıza ne istediğini sorarlar. Arkadaş heyecanla... Hemen kan vermek istediğini söyler Hemşirelerden biri. gene kayıtsızca, «Ha, şu küçük çoeuk için» der ve sormaya başlar: Kaç yasındasın? Şimdlye kadar hiç kan verdin mi? Tansiyorıun kaç? Bizlm arkadaş tanslyo nun dışmdaki sorulara pek akıl erdiremez ama, tansiyonunun kaç oldufunu bilmedlğıni söyler. Oteki hemşire içeri girer. bir süre sonra lütfen bir tansiyon aleti getirir. ölçer: Senln tanslyonun 9.. Kan veremezsin!.. Arkadaşımız bu kez kendisi için kuşkuya düşer. Hemen bir eczaneye uğrar. tansiyonunu ölçtürür: 11,5... Bununla da yetlnmez, ikinci bix eczaneye glrer, ölçerler: Yine 11,5.. Arkadaşımız şimdl soruyor: Böyle bir davranışıh sebebi nedü"? Sadece bir «boşvermişlik» mi, yoksa arkasında bizim bilemediğimiz neden ler mi var? \ TDPLARINA, ROKETLERlME LARA VE SüPER GÜCLERE ... KOLORİST RESSAM Resimlerinde ışığa bol yer veren Hasan Alan, son serglsindeki Dağı tablosu önünde Hasan Hele şükür, güzel hir Eşref ÜREN Ankara'da her gün yeni bir sergi açılmakta. «Ne lyi!» diyeceksiniz, ama ben bu kanıda değilim. Açılan sergilerin çoğunun amatör işlerinden ileri gittiği de ayrıca söylenemez. Her gün yeni bir isme rastlanıyor, tumünün de kerametleri kendllerinden menkul. Şeyh'inki gibi. Onun içln yakınıp duruyorum, sevinemiyorum, ne yapayım? Sergl açanların hayat hikâyelerini okuyunca hayretim büsbütün artıyor. Ne kadar da ünlü ressamımız varmış! Ressam, hele ünlü ressam olmalarına, lisede re sim dersi görmeleri yetmiş de artmış bile! Ey Yüce Resim Sanatı, bu denli pespaye olacak mıydm? Bu sergiit KİM KİMI Ben, gejilçamda kr J iî. Ben öyîe filmler ürefti^ım ınsanlarda öç/le filmler ısfer Bö halka hitap efmiş olurum AK Viyana Kuşatması'nm 300. Yılı'na Türkiye de katılıyor ANKARA. tCumhuriyet Bürosu) Viyana Kuşatması'nın 300 yıldonumü dolayısıyla Avusturya'da duzrenlenen etkinlıklere Türkiye de kültürel değerleriyle katılacak. Bu konuda DışışIeri Bakajılığı'nca açıklanan programa göre, 7 mayısta Viyana Festivall'nin Avustur ya Devlet Bpşkanı'nca Vıyana'daki Konzerthaııs'ta yapılacak sçıhs torenınde Suna Kan Gülay Uğurata ikilisinin konseri ve Mehter TaJtımı yer alacak. Bir hafta süreyle Konzerthaus ve Tabak Museum salonlarında halı, kilim, bakır, pirınç, çıni, fotoğraf ve elsanatları yapıtlanndan olu şan iki ayn sergı düzenlenecek. Ayrıca, Avusturya fladyoTV Orkestrası ve Xoosu, Hikmet Şimşek yonetiminde ve dort Turk solıstin katılınasıyla Adnan Saygun'un «Yunus Emre Oratoryosu»nu Avmpa'da ilk kez ve Almanca olarak seslendirecek. durum yüreğinl dağlar dururken, iyi sergllere rastlayınca gozlerime inanamıyorum. Evrensel Sanat Galerisi, kapılarını güzel bir sergiye arduıa kadar açtı geçenlerde. Genç ressam Hasan Akın, bir sanat akını. çıkışı yapmış; bizleri abat eyledi... Kuşkusuz, Hasan Akın soylu, duyarlı. endlşeli bir ressamdır. Ressamük bir Tanrı vergisi onda. Başlangıçta çok umut vermişti. Bir ara bu umut ışığını yitirir gibi olmuştu ba zı etkiler nedeniyle: hava bozmuş, kara bulutlar tuvalleri sarmıştı. Bu son ser gisinde güneş açmış. pırıl pırıl ışıklar saçıyor her yere. Sergide «Akın vardı akın, ışığa». Herşey lök gibi oturmuştu, kanımca. Hiçbir yabancı etki de gözükmüyordu. Bu kolorist ressam, bizlm kendisinden beklediğimiai fazlasıyla ver miştir. Ben hissiyatmıı sak lamaktan pek hoşlanmam; el öpen bu mütevazi ressamın eli öpülecek lşlerini gördüğümü söylemek isterim. 50 Hılâliahmer İstanbul kongresl münasebetiyle okunan rapora nazaran, îstan bul merkezı bu sene bılhassa talebelere sıcak yemek tevziinl teşmıl suretile ilk mektepîerdekl gıdasız talebenin iaşesi içın on beş bın lira tahsis etıruş ve bütçesi ne ayırmıştır. Bundan başka îstf*v>ul merkezi, mer kezi umumiden fırengi ve verem mücadc lesi için bir filim tedariki hakkında mü saade taksp etmıştir. Ayrıca da muhtaç ve remlilerın ıaşesı için îstanbul merkezi bütçesme 4 bm lira konulmuştur. Kongre münasebetile Reisicumhur Hazretlerıne, Meclis Reisı iCâzım ve Baş Itarshte bugün vekil îsmet Paşalarla Sıhhiye Veîrili dok tor Befik Beye birer tazim telgrafı çekıl mişti. Bunlara cevap gelmiştlr. 26 NİSAN 26 NİSAN 1933 KOM/Kİ $£H/R NAS/T... 1943'T£ Su6ÜMj TULÛAT TİyATROMUZUU fA/ ÜNLÜ OYUNl.ULARlNDAAI NAŞİT ÖZCAN ÖLDÜ. ÇOCUK YAŞTA TlYATROYA İLGt OLjyMUŞyKUKLACI HALİM S£y'te TULÛATÇlABDl EFENOİ 'DEN OERS ALM1ŞT/. TAM 3S VIL &AHNBY£ ÇIKMtŞCiAN NA$İT"İN 6EL£NEK£EL TÜfSk: T/'yATKO&UNA BÜYÜK KATKIS/ OLMUŞTVR. TülîlAT KOMt'ĞtUİ "İ8İ$"LİKTEN KU8TARAU NA$İT "KOMİK1 ŞEH/R''UKLVANIMI TAÇlMAKTAyP/. ÜNLÜ KANTOCUUIISDAN AMELyA HANIMLA El/LİLİĞ/N ı DEN S£UM NAŞİT C^'ZAH t/EADİLE NAŞİT DÜNYAYA GEL/uri$L£^Dİ. J SAĞÛA.AİLB SAADCTİOYUNUNDA AMBLVA HAHIMIA DANİEL D£FO£ ÖLDÜ 1?51'&E, İNGİLİZ YAZAtl DANİEL PEFOE L ONDRA 'DA 61PÜ İLK G£NÇ L I'K yıt LARlhlDA T!CARETEM£QAK SARM/f, AMA gA$A£/S'2L/6A UĞfSAM ' DAHA SON/ZA POLİTIKAYA ATILDl, AÇ//?/ &46IMSI2 DU. Tl, HAPSE 8İLE GİZpi. BlNSON C£üSo£" ROMAMI ILE BÜYÜK ÜN YAPTl.BAŞfcA KİTAPLAK DA YAZDl AMA UİÇBfcl "EOS/NSON CZU SOE" KADAR £TKİu IYE KAL/C HHâliahmer'in hayırlı mesaisi Galatasaray'da yapılacak ıslahat Gaİ3tasaray lisesınde yapılacağı yaz) lan ıslahat hakkında henüz verilmiî kat'î bir karar yoktur. Bu ıslahatın imti 11 hanlann icra ve ikmalini müteakıp yapü cağını, yeni kadrosunun gelecek scneı tedrisiye bidayetinde tatbik edileceği an laşılmaktadır. Mektebin yeni müdürü Tevfik Bey Türk ve ecnehi mualllmlerden, mektepte yapılması lâsnmgelen ıslahat hakkındakı mütalealannı tahrirsn sonnuştur. Ğ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear