28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhunyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 20 NtSAN 198? 1983 yüı Birleşmiş Milletlerde «lletişim Yılı» olarak kabul edildi. Çünkü bazı ülkeler iletişim konularma ağırlüc vererek bu alandaki üstünlüklerini ve egemenliklerini sürdürüyorlar. Bazüan da iletişim alanında bir takım yardımlar elde edeceklerinl umuyortar. Son yirmi beş yıl içinde gelişmiş ül kelerde iletişim alanında çok büyük iler lemeler oldu. «tletişim Devrimi» veya «îletişim Çağı» denen bir döneme girdik. Şimdı, bir yanda bu iletişim devrimi ni gerçekleşiren büyük endüstri ülkeleri var: Amerika, Japonya, İngiltere, Fede ral Almanya, Fransa. İtalya.. bir yandan da bu devrimin dışında kaîan ülkeler. ••* tletişim Yılı her şeyden önce iletişim araçlarının üretiminde ve dağmmmda etkili olan çok uluslu ortakhkları Ugilendirıyor. Çünkü iletişim endüstrisl nin bütün dünyada çok parlak yannları var. Telekomünikasyon tekniklerinin ge lişmesiyle uzaktan dizgi, baskı, uydu aracıhğıyla haber ve televizyon programı dağıtımı alanlannda çok büyük asamalara vanldı. îlerl endüstri ülkelerinde te lematik, gittikçe yaygınlaşıyor. Yani, ya rın herkes kendi evinde telefon şebekesine bağlanmış bir televlzyonla dilediğl çeşit haberleri soçip izleyebilecek. örne ğln küçük ilanlar, sinema ve televizyon programları, uçak ve tren tarlfeleri, dövlz kurları, borsa haberleri şimdîden telematik aracıhğjyla yayınlanıyor. Bu alanda ilguıç denemeler yapıldı. Birkaç ay önce Venedik'te düzenlenen sergili bir seminerde Pransa'da ya pılan ilk telematik uygulamasımn aynntılarını gösteren bir konferansa ka ttldım. Çok ilginç şeyler gördüm bu toplantıda. Telematiğin uygulanacağı kentlerdekl gazeteler, satışlarının ve ilân gellrlerinin düşeceğini gözönünde tutarak ken dt aralarmda yeni bir örgüt kurmuşîar. Bu örgüt telematik kurumuna yüksek tarifelerle haber satacak. Satış ve llân gellrlerlnin azalmasmdan doğacak zararlann bu yoldan karşılanması için ga Iietisim Yılı!.. İletişim yılı, her şeyden önce, iletişim araçlarının üretiminde ve da. ğıtımında etkili olan çokttluslu ortaklıkları ilgilendiriyor. Çünkü ile. tişim endüstrisinin bütün dünya da çok parlak yannları var, Hıfzı TOPUZ zeteler şimdiden önlem alıyorlar. Yine birkaç ay önce Bonn'da Friedrich Ebert Stiftung'un düzenlediği bir se minerde de büyük haber ajanslarının ye ni ilettçlm araçlarını nasıl kullandıkları m gördük. IPS ajansmın temsilcisi bu toplantıya uîak bir daktilo maklnesi ve ufak bir televizyon ekranıyla geldi. Dak tllo makinesini telefona bağl&yıp kendi haber merkeziyle bağlantı kurdu. Birkaç sanlye içinde makinenin tuşları bir teleks gibi işlemeye başladı. Ekranda seçtiğimiz ayrıntılı haberler. makinenin üzerindekl kâğıtları birkaç dakikanın 1çinde bir makineli tüfek hızıyla dolduru verdi. Bu, olağanüstü yenl bir buluş. degildi elbette. Ama, işin pratik yanı genç ülkelerin temsilcilerlne çok ilginç gözü küyordu. Çünkü onlar da yarm yeni iletişim araçlanna yönelirken bu gösterilerden esinleneceklerdir. İşte îletişim yı lraa bu gibl gereksinmeler yön veriyor. Oysa, tletişim Yılı deyince insanm aklı başka şeylere takılıyor: haberlerin niteliği ve lçerlği, haberleşme özgürlüğü, ga zetecinin güvenliği, her blçimiyle san sür, uluslararası alanda haber tekeldliği, çok uluslu ortakhklar, otoriter rejlmler de devlet baskısı... Bunlann pek üzerinde durulmuyor. ••• Bağlantısız fllkeler kendi aralarmda haber akışımım hızlandırmak amacıyla 1976 ağustosunda «Bağlantısız Ülkeler Haber AJanslan Poobunu kurdular. Şlm di bu örgütün 70'ten fazla üyesi var. Bu nun yanı sıra «Bağlantısız Ülkeler Rad yo ve Televizyon örgütü» kuruldu. Bir yandan da Afrika ülkeleri kendi araların da PANA denen bir haber ajansı kurmak için girişimlere geçtiler. Asya'da, Sovyetler Birliği ve Çin'i de içine alan, bütün Asya ülkelerinin katıldığı ANN (Asian News Network) denen bir örgüt oluşturuldu. Büyük endüstri ülkelerinin dıgındaki ülkeler kendi aralarmda bir ükler kurarak bağlantısız bir haber akı şımı sağlamaya çalışıyorlar. Yalruz, örgüt kurmakla iş bltmiyor. tşln bir de kuramsal yanına egilmek ge rek. Üçüncü Dünya ülkelerinin iletişim alanındaki gereksinmelerinin sonucu olarak 197680 yülarında «Yenl Evrensel tletişim ve Habercilik DüzenUnln temel lerl ortaya atıldı. Bu düzen iletlşimde uluslararası telıeUerin yıkılmasına, her ülkenin kendi gereksinmelerine göre iletişira araçlarını geliştirmestne, çogulcu haber anlayışma ve haberleşme özgürlü güne dayanmaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve UNESCO Oenel Kon feransı bu yeni düzenin desteklenmesine karar verdi. İşte tletişim Yılı kaynağmı biraz da bu yeni düzenin öngördüğü 11kelerden alıyor denebilir. ••• Bugün anlaşmazhk konusu olabilecek iletişim sorunlannm devletlerarası toplantıların gündemine getirilmesl ge nellikle önleniyor. Çok büyük slyasal zo runluklar olursa karar tasanları karşılıklı ödünler verilerek hlç oya fconmadan <concensus» yoluyla kabul edlllyor. üzun yıllardan beri haberleşme ya da iletişim özgürlüğü alanında uluslararası planda köklü bir bildiri veya konvansiyon ortaya çıkmadı. Yeni İletişim ve Ha bercilik dtizeni ile ilgili kararlar Ülkeleri bağlayıcı nitelikte değildir. Helsinki Kon feransının haberleşme İle ilgili bölümü çok dar kapsamlı bir belge sayılır. 1978' de UNESCO Genel Konferansmda kabul edilen «Haberleşme araçlannm Barışa uluslararası anlayışa ve Insan Haklarına katkısı.» konulu bildirinın bağlayıcı bir nitelıği yoktur. MacBnde Komisyonunun hazırladığı raporun da sadece Genel KoP feransa sunulmasıyla yetinilmiş, raporun tartışılıp oya konması hlç söz konusu olmamıştır. **• Haberleşme konulannda genelllkle bir çekingenlik göze çarpar. Bu konular çoğunlukla mesleksel örgütlerin kongro ve toplantılarmda tartışılır. Üyeler hep kargı tarafı suçlayan kararlara varırlar ve bu işier böylece sürüp gider. Arada terminoloji ayrılıgı da vardır. Tanımlamalar hiç birbirine benzemez. Tartışma lar hep bir kısır döngü tçinde kaür. Birçok ülkelerden gelen temsllciler kendi ülkelerindekı basın sansüründen, özgürlüklerln kısıtlanmasından söz edilmesinl hiç istemezler. Hava hemen gerginleşir. Bunlara göre iletişim düzeni yamız ulus lararası alandadır, lç alanda değil! Bunlar gazetecileri memur gibi kullamr ve diledıkleri zaman sustururlar. Hiç kimse buna ses çıkaramaz. Uluslararası örgütler bir iki bildiri yaymlarlar ve i§ kapanır gider. Gazetecinin hakları. yetkllerl. sorumluluğu, statüsü, güvenligi ve özgürlüğü konuları her zaman kısır ve sonsuz tartışmalara yol açar ve bu konular da hiç bir anlaşmaya varılamaz. tşte 1983 tletişim Yılına böyle girdik. Bu yıl da uluslararası planda gazetecilere hiç bir şey kazandırmadan sona erecektir. Çünkü devletler bu konulara lçtenllkle eğllmeye hiç de niyetli değillerdir. Ne dlyelim, İletişim Yılınız kutlu olsun!... Amerika, Türkiye'den Niçin Çekinîyor? Amerikan Temsilciler Meclisi bilmem ne komisyonunda Türkiye'ye yönelik askeri kredi kısıldı; Yunanistan'a donük askeri krediler artırıldı. Bh, ne yapaiım? Amerikan temsilcileri böyle düşünmüşler, böyle yapmışlar; onlann bileceği ıştir bu, ulusal çıkarları, dış politikaları, askeri btratejılerı açısından elbet kendilerine göre mantıklan vardır. Yabancı bir devletin çıkarları, dış poütikaian, askeri stratejiîerı açısından olaylara yakiaşunı bize denic düşmeyebilir; ters gelebilir. Amerikan çıkarları da Türklye'ninkiyle çatışabilir. • Nitekim 1974'teki Kıbrıs çıkarmasmda böyle oldu. 1964 ve 1957'dc Kıbrıs Türkleri kıyıma uğrarken Ankara yardıma koşmak ıstemişti de iki kez Amerika karşımıza çıkıp bizi engellemlşti. 1974'te Ankara, Doğu Akdenız'deki Amerikan stratejisi dışında bağımsız bir askeri hareketin kararmı verdi. Bunun üzerine Vaşlngton, Türkiye'ye yakîaşık Uç yü süren askeri ambargo uyguladi. Demek kl iki ülkenin ulusal çıkarları ters düşmüştü. Ambargo Türk Silahlı Kuvvetlerl'ne hem zarar, hem yarar verdi. TUrklye silah kaynağmı salt Amerika'ya baglı olarak saptadığında ulusal savunma donanımında büyük eksiklige uğradı, ama bu eksikliği doldurmak için Ordu bütün gücünü devinime geçirdi; askeri alanda üretlm gücümüzü sınamış olduk: çoğu silahı, aracı, gereci ulusal akıl ve bilek kuvvetimizle yapabileceğimize inancımız arttı. • Bununla birlikte yetkililer 1983'te sık sık şu gerçeği vurguluyorlar: « Her yıl bir milyar dolar harcanırsa, Türkiye ancak 10 yıl sonra Batı ittifakı içinde ustlendig) askeri yükümlülüklerl yerine getirebilecek ordu donatımını gerçekleştirebillr. Türk Ordusu tkinci DUnya Savaşından ve Kore Harblnden kalma modası geçmis silah, araç ve gereçle yetlnmek zorundadır.» Pekl... Acaba niçin bu durumdayız? Demek ki «Büyük müttefikimiz, aziz dostumuz Amerika» Türk've'yl silah, araç, gereçle donatmaktan çekıu.yur: belkl de korkuyor; en azından kaygı duyuyur. Her zaman ağzımıza bir parmak bal çalıp. sırtımızı sıvazlıyor. «Ortadogu' da Batı'mn komünizme karşı kalesi» edebiyatını yapıyor; sonra da askeri donatım bakımmdan Ordumuzu en alt düzeyde tutmaya özen gösterlyor. • Türkiye'nin gereğinde gözünü kırpmadan ve klmsenln gözünün yaşma bakmadan ulusal çıkarlanru savunma yolunda Silahlı Kuvvetlerlnl kullanabileceğini 1974'te kanıtlaması Amerika'yı çok mu tirküttü? Sllahça eksik bir Türk Ordusu Vaşington'un daha mı işine geliyor? Bir yandan fsrail'l Öte yandan Yunanistan'ı alabildiğine silahlandmp donatan Amerik&, Türkiye'yi neden geriletmeye çabalıyor? Tepeden tırnaga silahlı Israll ile Yunanîstan parantezi arasmda kalan 50 mllyonluk TürİÖiye'nin «tkincf "Oünya Savaşı ve Kore Harbl döneminden kalma silahlarla» edilgin durum a getirilmesl mi amaçlanıyor? Bu soruları yanıtlaması gerekenlerin suskunluk İçinde kalmaları kolay değildir. * Denebilir kl: « Amerikan yönetiml Türkiye'yi silahlandırmak istiyor; ama Konçre engelllyor; sonra Yunan ve Ermenl loblleri de var*, Beyaz Saray ne yapsın?» Böylesine bir ahretlik mantığı kendisinl Türk değil, Amerikan sanan yozlagmış klşiıerln kafasında oluşur. Bu, bir Türk yazarının kendi okuruna değil, Amerikah'nın Türkiye'ye anlatacağı «tavşana kaç tazıya tut» masahdır. Amerika Birleşik Devletlerl, Türkiye'yi geri sllahlanma düzeyinde tutma politikasını uzun yıllardan beri bilinçle uygulamaktadır. OKTAY AKBAL Atatürk Yolunda TDK 1 ^ögretmenin, ögrencinin y sorularısorunları Atatürk'ü Turancı olarak c tanıtmak çok hatalı degil mi : • Blz okulda İki sosyal bllgiler öğretmeniyiz. tnkılâp tarihi deslerlne giren dlğer arkadaşım, bu derste Atatürk'ü tanıtırken, Prof. Dr. Hlkmet Tanyu'nun «Atatürk ve Türk Milliyetçilijri» adlı kitabından yararlanıyor ve Atatürk'ü bir Turancı gibi gösteriyor. Atatürk Turancı olmadığı halde, nasıl oluyor da böyle tanıtabillyorî Atatürk, Ziya Gökalp'ten etMlenmek şöyle dursun, Ziya Gökalp'i' etkllemeroiî HH?' dlr? Atatürk'ü Turancı olarak tanıtmak çok hatalı değil midlr? Atatürk İle Ziya Gökalp arasındaki düşünsel ilişkileri böyle yanlı lşlemek yerlne, gerçekçi açıdan işleyen başka yapıtlar yok mudur? önerilerlnizl bekliyoruz. Mithat BasınSosyal Bilgiler öğretmenl Katln düşünsel llişkisinl en gerbey Ortaokulu Denlıll çekçi blçimde anlayabil• Atatürk'ün Turancı mek İçin şu yapıtları önelıkla uzaktan yakından en riyoruz: «Atatürk ve Halkufak bir ilgisl ve ilişkisi çıhk» Prof. Cahlt Tanyol yoktur. Atatürk, «Misakı «Türkiye'nin Siyasi HayaMilü» smırları içinde t a m tında Batüılaşma Hareketbağımsız ve lâik Türkiye 11 leri» Prof. Tarık Zafer kesinin yaratıcısı ve ödün Tunaya. «Atatürk ve Lâiksüz uygulayıcısıdır. Ata lik» Prof. özer Ozantürk'ün Ziya Gökalp Ue kaya. MuammerTUNCER «Milll bis ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin, mllli ve zengin olması milli hissin inkişâfında başlıca müessirdir. Türk dili, dillerln en zenginlerindendir, yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasuu bllen Türk milletl dilinl de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmabdır.» 2 Eylül 1930'da Gazi Mustafa Kemal böyle yazımş eliyle... «Türk milletl dilinl de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır> buyruğunu Türk Dil Kurumu 60 yıldır sürdürdüğü yararlı ve verimli çalışmalarıyla yerine getirmiştlr. Bu savaş daha bitmedi, ama elli yıllık çabamn eonuçları alınmaya başlandı. Dilimizden Arapça, Acemce sözcüklerin kökü kazmdı, türetme yoluyla Türkçemize yeni, güzel sözcükler kazandmldı. Pek çok yabancı terimin karşıüğı bulundu, bunlar ayrı ayrı kitaplar hallnde yayınlandı. Türk Dil Kurumu, Atatürk'ün izinde yürüdüğünü yapıtlanyla kanıtlamıştır. Cumhurlyet dönemlnde Atatürk devrünine bağhlığını, Atatürk devriminin en gtlvenlllr bir kalesi olduğunu tarih yapraklarına yazdırmıştır. TDK'nun SÖzlüğü'nün yeni basımı bugünlerde yayınlandı. tlk baskısı 1944'te yapılan Türkçe Sözlükün 7.Baskısınınbirgüzelliği,sözcüklerinkul lanım örneklerlne de kitapta yer verllmesldlr. Tanınmış yazarlar, şairler sözcükleri nasıl kullanrmş.lar? 7. Baskıda bunları da buluyoruz. Kitabın onsözünde de denildlği gibi: «Bu baskıda da, eleştirilemeyecek, her bakımdan yetkin bir sözlük hazırladığımızı öne sürecek değiliz. Atatürk'ün açtıgı yolda büyük bir coşku ile çahşan Kurum'umuz her yenl çabasmda O'nun gösterdiği amaca biraz daha yaklaşmanın mutlulugunu ve kıvancıru duymaktadır. Her yeni çalışmamız, yeni aUhmlarımız için birer dayanak olacaktır.» TDK'nun Türkçe Sözlük'ünün 1. dldlnde A harîinden K'ya kadar gellnmiş. K'dan sonrası Ikinci ciltte yer alacak... Böylece Türk dilinin 'tam' bir sözlüğüne sonunda kavuşacağız. Evet, bunda da eksikler, yanhşlar bulunabilir. Ama önsözde de yazıldığı gibi 'her yeni çalışma yenl atılunlar İçin blrer dayanak'tır. Sözlüğün ilk baskısı ile bu son baskısım karşılaştırmak, aradaki ayrımı görmeye yeter. Şöyle kabataslak bir hesap yaptım, 1 ciltte 40 bine yaklaşan sözcük var. 2. ciltte de bu kadar sözcük yer alacaktır; böylece bugünkü Türkçe'mizde yazı ve konuşma dilinde 80 bin sözcük kullanıldığı ortaya çıkıyor. Fransızca 'Petit Larousse' da yaklaşık 50 bln sözcük var. Bu basit karşılaştırma bile Türkçe'nin zenginliğinl göstermektedlr. Seksen bln sözcüklü bir dil elbette ki, zengin bir dil sayılır. Ne var ki, kullanım alanındaki bu 80 bln sözcükten bir çoğu yine de yabancı kökenlidir. Bunlann önemli bölümüne Türkçe karşıhklar bulunmuşsa da Arapça, Farsça, Pransızca, Ingilizce sözcüklerden pek çoğu şimdilik yerlerini korumaktadırlar. TDK, elli yıldır sürdürdtiiü atıhmlanm engellere çarpmadan yeni bir güçle sürdürme olanağı bulursa, kısa zamanda bütün yabancı köken11 sözcüklerin Türkçe karşılıklan da bulunacaktır. Hepiniz biliyorsunuz, TDK ve TTK son zamanlarda güncel birer sorun oldular. Bunun nedeni de devlet eliyle kurulacak bir Yüksek Kurul'un yönetiml kapsamına alınmak istenmeleri... Bir de yasa tasarısı var bu konuda. Damşma Mecllsi'nde yakında görüştilmesi beklenen bu tasarı, Türk Dil ve Türk Tarlh Kurumlarını birer 'devlet dalresi' yapmaktadır. Oysa bu kurumlann kurucusu Atatürk'ün isteğl böyle değildl, yoksa daha 1932'de bu iki kurum bir Akademl çerçevesine alınır, ya da blrer genel müdttrlük olarak Devlet'e baglanırdı. Atatürk, bilim ve yazın işlerinde 'devlet karışmacılığını dogru görmüyordu. Özgür tartışma, araştırma yoluyla daha yararlı sonuçlar almacagı kanısındaydı. Şimdi, bir yasayla yaratılmak istenen Yüksek Kurul bünyesinde yer alacak Dil ve Tarih Kurumlanmn eski kişiliklerinden kopanlacakları açıktır. Bu da, Atattirk'ün isteklerlne, en önemlisi vasiyetlne de ters düşmek olacaktır. îş işten geçmeden bu yanlış yoldan geri dönülmelidlr dlyorum. Seminer aylarındaki ek ders ücretlerini alamadık • Tokat ili Resadiye üçesi Ukokul öğretmenleri olaralc, haziran ve eyliü aylarında se miner yaptığunız balde, ek ders ücretlerimizi alamıyoruz. Duyduğumuza göre Tokat ill dışındaki illerde iikokui ögretmenlerinin ek ders ücret» leri seminer aylan olan haai ran ve eylül ayiarında da ÖV denmektedir. Durum Ken bize ek ders ücreüerimi zin etank ödenmesirjin yasal dayanağı var mıdır?.. Varsa nedir?.. Kanıt olabümesı ba kımından durumu açıklaraanı zı dıliyoruz. Reşadlyo Uçesi Ukokul öğretmenleri adına M.K. • Seminer aylarında ek âers ücretlerinizin ödenmemesinin hiçbir yasal dayanağı yok. Se minerlere katüdığmız sürece ek deıs ücretlerinizin ödenme si zorunludur. Yasal uygula ma budur. Ancak rapor ya da izin alırsanız ek ders ucretiniz. îlçe MalmüdurU yanlış uygnlamasmda direnirse durumu ttst makamlara duyuru nui. • Adana îli MH1İ Kğitim Mü dürlUğÜ. öbür illere göre çok farkU disiplin uygulaması için dedir. Ankara'da, Hatay'da, Diyarbalur'da ve daha başka illerde 1979'da boykot nedeniyle okula gidemeyen öğretmenlere 4 ay kısa süreli durdurma ceza sı verildiği halde, Adana Umde eynı suçtan ötürü meslekten men cezası verilmektedir. Böy lece özdeş suça çok ayrı ce«a lar verilmiş oluyor. Aynca başka disiplm suçlann• Bundan bir süre öncesine dan ceza nak etırüş olan bazı değin öğretmenlere kitap öde Mşüerin hoşgörü ile karşılan neğı verilmesi konusunda bir dıklaıını da görüyoruz. Bu dutaKim girişimler oldu. Birçok rum karşısında bukuksal açı yetkili ağızdan öğretmenlerin bu sorunun mutlaka çözüme bağlanması gerektiği belirtildı. Artık nedense bu konuda bir tek sözcük bile söylenmiyor. Okulumuzu tefuş etraek öğretmenlerin kitaba gereksinEatonlık müfettişi gelmeleri kalmadığı mı düşünulü diğinde, Türkçe öğreünenı Y. yor? Şimdi öğrenmek istediğim Z., o saatlerde dersi olmadığı şu: Böyle bir ödenek için Danış için okulda yoktu. MUfettlş ma Meclisine herhangi bir yasa Bey, acele kent e dönmesı ge tasarısı verildi mi? Verüdiyse rektiğinden olacak, Y^.'yi etasannın durumu nedir? vinden çağırttı. Ticaret ve iş A. ÖZGEN tekruk dersı öğretmenlerini Istanbul derslerinden alakoydu. Bu sa • öğretnıenlere kitap ödene atlerde Y.Z.'yi derse sokup ği verilmesi öteden beri sözü Türkçe'den ve dılbilgisinden edilen bir konudur. özelHMe hü teîtiş ettt. Ticaret ve iş tekkümet değişikliklerinde, bakan nik derslerinde, TUrkçe öğret değişikliklerinde çoşkuyla ele a menini, o gün dersi olmadığı lınır, savumılur. Bir süre son balde teftiş etmek yasal açıra da belleklerden silinir. Ştı dan olanaklı mıdır?.. anda Damşma Meclisi'nde böy Afyon'dan bir öğretmen le bir yasa tasarısı olduğunu • Bakanlık mürettiştnin, osanmıyoruz. kulun ders islencesinı değışti Ama buna büyük bir gereksin rerek, karni öğretmenleri ders me oldugu yadsınamaz. Çok oku ten alakoyarak tsltiş yapma tnası gereken öğretmen bugün sı yönetmelikierle elbette bağ kü koşullar altında yeterince ki daşmaz. Müfettişin gerektirditap, dergi alamıyor. ğl yasal evreleri ve yöntemleri sucııııa cezalar verildi dan ne yapabiliriz? Biza verüen cezanın agırlığı karşısmda nasü bir yol izleyebiliriz? 3. Ekim. 1979 olayı nedeniyle ceza alan öğretmenler Adana Kitap ödenegi sorunu neoldu? • Bu lconudaki ayranlı uygu larnalardan yakınmalar oluyor. Adana lli Milli Eğitim Disiplin Kuruhmca size verilen ce zaya önce Milll Eğitim Bakanlığına «itirazda» bulunmamz ge reklyor. Yüksek Disiplin Kuru lu*nun kararı adresinize yazılı olarak duyurulduktan sonra Bölge Idare Mahkemesl'nde, cezanızm kaldtrılması için dava açabiUrsiniz. Ticaret dersinde Türkçe teftisi Memek zorundadır. Ancak, ba sı kosullar gözönüne aiınarak tettlşı çabuklaştırmak amacıyla yapılan böyle bir de ğişiklik, öğretmenin zararına neden olmamışsa anlayışla kar şılanmalıdır. ÖZGtİG1Öğrenci alımı • M. Saner'e, tstanbnl: Akşam Ticaret Iiselen'nin duru mu konusunda Millî Eğitim Ba kanlığının yeniden kararsızbk içindfl olduğunu sezinliyoruz. Bu konuda daha önce açıkladı ğunız kanımızı yineliyeüm: önümUzdeki öğretim yılında bu okullann birinci suntları na yeniden öğrenci aunması ülke açısından son kerte yararlı olacaktır. GAZİANTEP ÇlMENTO FABRİKASI MÜDÜRLÜĞONDEN HURDA MALZEME SATIŞI YAPILACAKT5R Fabrikamızca 11 Ocak 1983 günü saat 15.00'de ihaleye çıkartılmış olan hurda malzemelerden şartnamenin 3'üncü maddesinin a, b, c, d bendlerinde belirtilenlerin demir ve çelik döküm olanlan şirketimizin yankuruluşu olan CEMAŞ'a devredilmiş olup diğerleri kapalı zarf usulü ihale edilmek suretlyle satılacaktır. thale 25.4.1983 günü saat 15.00'de fabrikamız Müdüriyet binasında yapüacaktır. thalenin geçici teminatı 30.000. TL. (Y. otuz bin lira) dır. Şartnamesi tabrikamız Ticaret servisinde ücretsiz olarak temin edilebilir. Fabrikamız 2490 sayılı kanuna tabl olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledigine yapmakta serbesttir. llgilllere duyurulur. (Basın 16660) ? 9 9 ? • . • ' • * şart olanı 7 yıl düşünerek bulduk... Geri zekâh çocuklar • tstanbul'dan t'anr&nnisa Nalbantoğlu'nun bir dilegi: «EğitilebıUr geri zekalı çocukla runusa da yeterince önem ve> rilmesini, UkokuUar içinde özel sınıfiann çoğaltalarak bu çocukianmızın ögretmensijs bı rakılmamasını diiiyoruz..» ALT1NB0GA? Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğünden (KAPALIZARFLAESKİESER ONAR1M İLÂNJ) İşin Yeri ve Adı Keşif Bedeli 1 Ankara, Suluhan 1983 Onarımı 56.006.422, TL. 2 Ankara, Kızılcahamam Kise Köyü Sey Hamamı 7.058.171, TL. Geçicİ Tem. thale Tarih Gün Saati 1.693.943, TL. 3.5.1983 Sah 10.00'da MEB'ya başvurun • G. Sungur'a, Bursa: Sınav döneminden önce (haziran, temmuz) bir dilekçeyle Müil Eğitim Bakanlığı'na başvuıup işlemlerinizi yapürmanız gerekiyor. İki sorun • Sivastan öğretmeo H. Akkoç'un dile getirdiğî iki sorun: 1) Teknik hizmetlet, sağ Uk hizmetleri ve avultatlık hız metleri personeli 8. dereceden basUyarak efc gösterge aldıkia rı iıalde, öğretmenler ancak 4. dereceden sonra efe göster geden yararlanabiliyorlar Bu haksızhğın glderilmesini 2) Birçok kurumda oldugu gibi tüm Milli Eğitim personeline de giyecek yardımı sağlanmasıru diiiyoruz. 225.496, TL. 3.5.1983 Salı 11.00'de Yukanda yerl, adı, keşlf bedeli, geçlcl teminatı, ihale tarihi gün ve saatl yazılı 2 kalem eski eser onarım işleri, tdaremiz îhale Yönetmeliği hükümlerine göre Kapalı Zar! usulti ile ayrı ayrı eksiltmeye konulmuştur. İhale dosyaları hergün mesai saatleri içinde Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Müdürlüğümüz' de görülebillr. Isteklllerin İhale gününden resmi tatil günlerl harlç enaz (6) gün evvel (Eksiltme Şartnamesi'nin 8'inci maddesinde istenen belgelerle) Vakıflar Genel Müdürlügü'ne Başvurarak alacakîan ihaleye Iştirak belgest, geçicl teminat makbuzu ve 1983 yılı vizesi yapılmış Ticaret Odası Vesikasmı kapsıyan usulüne uygun düzenlenmiş kapalı teklif mektubunu engeç ihale saatine kadar, ihalenin yapüacagı Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü binasındaki Komisyon Başkanhğı'na makbuz mukabili teslim etmeleri gerekmektedir. Telgrafla teklif ve postada vaki olacak gecikme nazara alınmaz. tdaremlz 2490 sayılı kanuna tabl olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta veya en uygun teklifl tespitte tamamen serbesttir. tlân olunur. (Basın 16553) SATILSK KAT Nişantaşı'nda 120 m2, komür kalorlferli, dört düncü kat satılıktır. Fiyatı: 6.500.000 Llra, Telefon: 41 05 99 Bildirim • S.O.'ya, Bakırköy: Besmi duyuru yapılraası gereken kişi evinde bulunamazsa, onunla bîrlikte oturan 15 yaşından bü yük kişiye de bildirim yapıla bilir. İLAN TtCARET MAHKKMESt SlFATtYLE ASLİYE HUKUK HAKtMLİĞİNDEN ÇA\ Davacı Ömer Ünal Çay Doğan Eber köyüno' n Bekir Tosun'un Çay Türk Ticaret Bankası şube sinden 011212 nolu hesabından hamiüne olaıak verdigi ve yedinde bulundurduftu 1 340.000 TL. miktanndaki 801122 nolu ve 6.000 TL. degerindekl 801123 nolu 2 adet hamıline çeki kayıp ett'gini bildirerek, çeklerin iptali için mahkememize dava açttğından: T.T.K. 578. maddesi uyarmca süresinde hamlli tarafından mahkememize tbraz edllmediği takdlrde lptal kararı verilecekttr. Bu nedenlerle T.T.K. 578/2. maddesi ve T.T.K. 37. maddesi uyarınea Ticaret Sicill Gazetesi'nde ilanına Çeklerin hamili olan şahıslann ilan tarihinden itibaıen 6 aylık süıesi içerisinde mahkememizin 1983/' esas sayılı dosyasına lbraz etmeleri ilanen tebliğ olunur. 31.3.1983 (Basın: 3999)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear