Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 NİSAN 1983 •* * • HABERLERİN DEVAMI Cumhuriy«t Her 10 kisiden biri kanserden ölüyor r ta kimyasal maddeier gelmektedîr. Sanayileşme nedeniyle insanlar yenl roaddelerle temas zorunda kalmak tadır. örnegin katranJa uğraşanlarda deri, boya sanayiinde çalışanlarda mesane kanseri görülmektedir. Son yıllarda asbest, benzol, bazı saç boyalan, deterjan ve kozmetiklerin de kansere yol açtıklarına ilişkin güçlu bulgular vardır. îkinci neden bildigimiz en küçük nıfkroplar olan virüslerdir. Bu virüslef bazı kanser hastahk(Baçtarafı 1. Sayfada) bakmalannı rica ederek, kır larına insanlarda da yol açmızı boyalı tahta sıralar tize maktadırlar. Kansere yol açan önemli bir etken ise ınnde dinlendi Gerçekten saat şmJardır. Gerek güneş tştgı. tam 07.00'de beyaz gömleklı bir aastabakıcı numaraları da gerek röntgen ve diğsr ışmğıtmaya başladı. ların kanserleşmede önemBİLMKDEN BAGlŞ li etken olduğu uzun süredir Sıra Saniye Sunaç'a geldibilinmektedir Aşm guneş ığtode gözlüklü başvuru memu şığı deri kanserine, röntgen ru şikayetini sordu. Söylemedı. ışığı ise kan, derf ve kemik «150 lira ver teyze» dedi gökanserine yol açmaktadır. revli. Çıkanp verdi. Bu para karşılığında eline üç küçük ka Japonya'ya atılan atorn bombasındarj kurtulanJarda dağıt parçası tutuşturan görevli ha sonra kanser görülmüş«dahiliye servisine gideceksin» dedi. Kagıt parçalanndan biri tür. Bu üç neden dış>nda tü «muayene makbuzu» ıdi. Pa tün ve alkol ahşkanlıgı kan ranın 75 lirası bunun için öden serleşmede önemli etkenler mişti. îkinci makbuza da 75 arasmdadır. Akciğer kanselira ödeyen Sunaç «Haseki Hastanesioi Kalkınılırma Der rine en büyük etkenin sigara olduğu belirlenmiştir. Aneği»ne bilmeden küçük bir bağışta bulunmuş oluyordu. raştırmalar ne kadar fazla ve uzun süre sigara icilirse. Üçüncü kağıt parçasmda da sıra numarası yazıyordu: «45» akciğer kanserine yflkalanDUnya Sağlık Günü salı gu ma şansınm o kadar yükselnüne rastladığı için hastane diğini ortaya çıkarmıçtır. Ay nin aynı zamanda heyet gti nca sigara, agtz bosiuğu. nüydü. Bu yüzden ehliyet al gırtlak, yemek borusu ve mak için uğraşan bir sürü mesane kanserine nerlfn olgenç, gruplar halinde muayene işlerini tamamlamaya çalı maktadır. Alkol ve sgara dışıyordu. Bu sırada Saniye Su şmda tütünün başka biçîm kullanılışı da kansere yol naç da btr hata yapmış «Dahiliye neresi?» diye sorarak bul açmaktadır. Ömeğin pipo duğu bir kapıda beklemeye içenlerde daha çok dudak başlamıştı. Fakat numarasını ve dil kanseri görülmekteuzattığı zaman ögrendi ki yandir. lıs kapıya gelmişti. Burası «sağlık fişli» hastalar içindi. SORU: Kahtsal faktfirlerin Kendisinin «Halk ve evraklıbir etkisi yok mudiır? lar» tçin aynlan Dahiliye serKanse r aslında aileden «•visine gitmesi gerekiyordu. Bu yanlışhk nedeniyle de bir süre kaybeden Satjiyo Sunaç'a sıra geldiğinde saatler 10.45'i gösteriyordu. tçeri girip çıkması bir oldu Saniye Sunaç'm. Doktor k» fasmı bile kaldırmadan şikayetini sortnuş, sonra bir kağıda bir şeyler yazarak eline tutuşturmuştu. Saniye Sunaç bunun ne olduğunu dtşarda bir gence sorarak öğrendi. Kalp elektrosunun çekilmesi gerektiğini gösteriyordu bu kağıt Sora sora kapısında «kalp elektrosu» yazüı odayı buldu Bu kea burada sıraya glrdi. «BUNLARIN HEPSÎ LAF» Bu sırada küçük dinlenme ler dışında yaklaşık 5 saatl ayakta geçirdiğinden kapmın yamndaki sıraya çöktü Saniye Sunaç. Basmdan geçenleri, sorduğumuz sorulara karşılıklar vererek burada anlattı. Bu sorulan neden sorduğumuzu âa merak etti. Kendisine bugünün «Dünya Sağlık Günü» olduğunu söyleyince pek ilgilenmecll «Bnnlann hepsi laf» dedi sadeee. «Kalp elektrosu» odasırun kapısında, elindeki kağıdı lçen vermek de kolay olmadı. Bizim de yardımımızla Saniye Sunac'ın kağıdı saat 11.45'te kapıdaki görevliye verilebildı Fakat bir eksiklik vardı. Bayan görevli kağıdın arkasma «400 lira yatırılacak» diye yazdıktan sonra «bunu vezneye yatınp öyle crelin» dedi. ÖGLE TATltt Kalp elektrosu için vezneye 400 lira yatıran Sunaç yemdeu aynı kapıda beklemeye başladı. Saniye Sunaç'm kağıtları ikıncf kez hemşirenin elindeydi. pakat görevli bu kez öğleden sonra gelmesini isttyordu Sunaç'tan. Çünkü «içerde daha 10 Mşl vardı ve öğle tatillne kadar bunlar ancak hltiriHrdi». Öğle tatilini bahçede bir tahta sıranm üzerinde geçıren Sunaç saat 13.00'de yenıden «kalp elektrosu» odasmm kapısındaydı. Kağıdmi ögleden önce içeri verdigi için çagrıl masını beklemeye başladi 14.30'da sırası geldi Içerdf beş dakıka kadar Kaldıktan son'a yine dışarda neklemeyı sürdürdii 14.40'ta kapı açıldı ve Sunaç'm eline kalp elek trosunu gristeren uzun bir ka ğıt venldı Bununla yenıden aynı doktnra gitmesi gereki yordu Ogleden sonra tenhala şan hastanede 14 45'te dokto ruıı vanındaydı Doktor hıç biî şey stfylemsden bir reçeteye Jlaçlanm vnzdj 14 50'de Saniye Sunaç muayenesi bitmiş olarak dahiüyp odasındnn çıkı yordu «DUnya Sağlık Gllnü"» ile «hast;t Sanive Sunaç'm bir frü nii» bövlp geçmişti. Bir muaye ne ıçın vaklasık 0 saaf ve 55f lira haroamış yorKunluktan ve ha<!fans> koridorlarındak' kalabalıktan daha da artan ne fes a!ma gtlçlugu ile evine dö nüyordu. (Bastarafı L Sayfada) nin tek hucreden o&şlayıp zamanla yaygınlaştığım gös termektedir. Tek hücrenin kanserleşmesinden, hastalığı n belirtj verecek duruma gelişine kadar geçen eüredeki olaylar tam olarak bilinmemektedir. SORU: Kansere yol açtığı sanıJan faktörler nelerdir? Bugün üç ana etken üzerinde görüş birliği vardır. Başçen bir hastalık değildir. Ancak bazı cins kanserler bazı ailelerde daha sok görülmektedir. Lenf bezleri, meme, mide, kalın barsak kanserleri bunlann lıaşında geliyor. Ancak bunun nedeni kesin olarak belirlenememiştir. SORU. Hava kirllliğınden söz etmediniz. Kanserojen maddelerin yoğunlugu... Hava kirliliğı tek başma kansere neden değildir Daha doğrusu sağlıkh bir araştırma yok bu konuda... Yukanda kimyasal rraddeler arasında saymıştım. Örnegin köyde sigara içp.nlere oranla aynı miktarda sigara içen kentlilere kanser daha fazladır. İklsi beraner kanser için önemli faktör oluştururlar. Sigaranı n kapalı yerde içilmesi, orada oturanları da etküemektedir. 7aten sigara yalnız kanser için değil, birçok kalp ve benzeri hastahğm başlıca nedenidir. Hele Türk sigaralannda kan serojen madde ve tatran miktan çok yüksektir. Basbakan Ulusu, parti (Baştarafı 1, Sayfada) Bu sözieri dinleyen eski politikacınm ağzı açık kaldı. Çünkü, Sayın Ulusu söylediği tek bir cümie ile aslında «tsrihsel» sayılabilecek bir kararı açıklarruş oluyordu. Açıkçası «Ben parti kurma işinde yoknm» diyordu... Ulusu'nun bu düşünce si, önümüzdeki yularda Türkiye'nin siyasal gelişmelerini derinden etkileyecek boyutları taşıyordu, bunu herhalde kimse kolay kolay yadsıyamazdı... Bel kı yıne aylardır adı ortalarda dolaşan «Merkez Partisi» görünümünde ve niteliginde ylne de bir siyasal parti kurulabilir. Ama, böyle bir partinin başmda Basbakan Ulusu'nun bulunmaması, gelişmelerin seyrini elbet te degiştirebilir... KARAR DEGlŞtKLtĞİNİN NEDENİ Peki, Basbakan Ulusu'nun «şimdilik kesin görünen» lcararmın arkasmda hangi etkenler yatıyor?.. Zaman zaman iş adam larıyla, zaman zaman bazı Danışma Meclisi üyeleriyle, z& man zaman eski Demokrat Parti mensuplarıyla, zaman zaman eski CGp'ülerle, zaman zaman 1977'den önce APden parlamenter olmuş ya da AP örgUtünde görev almış kışilerle göriismeler yürütaıüştü. 1 Ve bu görüşmelerde «Türkiye nin meseleleri» yamsıra, «önümüzdeki döııemde partileşme» konularına da değinilmıştı. Son haftaiarda rıemen herkes Ulusu"ya «ktırulacak partinin başkam» gözüyle bakıyordu. Pe kı, ne oldu da, Ulusu karar de ğıştirdi?... Bunda galiba rurk Sılahlı Kuvvetleri'run geleneksel yapısı rol oynuyor. «Siyasal kadrolaşmsda ordu, kıırulacak partiler karşısında ve üstünde geleneksel tsrafsızlığım korumatı» düşuncesi belleklerde her geçen gün daha da tazeleniyor. 12 Eylül'den sonra eski Deniz Kuvvetlen Komutanı emeklı Oramiral Bülend Ulusu'nun Başbakanlığa atanması herkes tarafından «olağan» karşılandı. Ama. acaba şimdi yeni bır siyasal kadrolaşma sırasında Baş bakan Ulusu'nun «yeni bir par tinin liderllğlne» pelrnesi, aynı «olağaniıkla» kar$ılanabilır miy di?... işte, ordunun «geleneksel tarafsiilık» ilkesi bu noktada galiba daha ağır bastı ve Ulusu temaslanm geçtiğimlz pazartesı akşaraz yeniden gözden geçir di. TURGUT SÜNALP... Gözden geçirdi ve izlenimleri ni önceki aksam uçakla Ankara'ya gelen Turgut Sunalp'a devretti, Sunalp, Esenboğa Havaalanı'ndan belki de dogruca Ulusu'ya gitti. Basbakan Ulusu, Genelkurmay eski İkinci Başkam, TUrkiye'nin Kanada eski Buyükelçisi emekli, Orgeneral Turgut Sunalp'e yaptığı görüşmeler ve edindiği izlenlmler ko nusunda, belki de somut bilgiler aktardı... Ancak, «Merkez Partlsi» nite liğindeki bir partinin, «Bundan sonra mutlaka Sunalp tarafmdan yürütüleceğl» de pek öyle kesin değil. En azından Sunalp «Bu işe kollarını sıvıyor». Şimdi başkentte yoğun temasları birbirini izliyor. Kesin karannı kısa süre içinde verecek... ULUSU NE YAPAR? Basbakan Ulusu ise, «JEğer Mcclis'e sade bir milletveküi olarak girmek isterse» o zaman kendisini Meclis Başkanlığı gö revinde görmemiz sürpriz sayıl maz... Basbakan İstannul'da yann bir basın toplantısı düzenliyor. Bu konudaki sorulan yanıtlaya cak mı?.. İki gün önceki egihmi belki de yanıt vermekten yana idi. Ama, bugün ne olacak, hep birlikte ızıeyeceğiz... SORULAR... SORULAR.. Tüm bu biİRllerden ve «nerde arkasından» sonra, başkentte ij ginç değerlendirmeler birbirini izliyor. «Hayır. bu doğro olamaz, Basbakan karar cleğiştirmiç ola maz». Bır başkası «O zaman, Sayın Basbakan neden bu kadar zahmete katlanıp da uzun uzun temaslar yürütmiiş olsun» diye soruyor. Bır baska yerde, «Politiksda kararlar her zaman değlşebillr, onun için beklemek gerekir» düşüncesine vanlıyor. Yine baska bir değerlendirmeVe göre, «Asıl önemli olan siyasal partiler ve seçimler yasasıııın çıkmasıdır, yasa çıksın, o zaman daha nctlik kazanır» deniyor. Uzun süredir kendisiyle birlîkte flilen çalışanlara göre ise «Şartlnra bağlı, eğer Sayın Baş bakan'm son İzlenlmler], politi kavfl firmeyerek, memlekete kendisinin daha yararlı olabileceğ! noktasına ve düşüncesine petirdiyse, o raman trirmeyebiIir»... Yannki basın toplantısmı bekleyelim. «Belki de bu konuda açıklama yapabillr» diyenler çoğunlukta... NECDET CALP CEPHESt İşin bir de «Sosyal Demokrat lar Cephesl» var. Yrii emekli olmuş Başbakanlık vlüsteşarı Necdet Calp'm temas ları ve gö rüşmelerini de Sosyal Demokrat cephedeki gelişmelerle birlikte değerlendirmek gerek. Ama, bu bir başka yazmın konu su... Onlem Dediginîz ••• (Baştarafı 1. Sayfada) iik koşulu teknik araç ve gereçierin varlığı ve bunlann arızasız işletilmesidir. Acaba, bu araç ve gereçleri sağlıyor ve bunlan arızasız çalıştırabiliyor muyuz?. Uzağa gitmenize hiç gerek yok; şu havaalanındaki teknik aygıtları bile doğrudürüst çalıştırdığımızı söylemek sanırım pek kolay değildir. 7 Mart günkü patlamadan sonra, herhalde, birçoğumuz, en azından bu yörede gereken önlemler alımr, düşünülen önlemler, olağantistü duyarlıkla ele alınır, diye avunuyorduk. Sorun, herhalde yetersiz teknik dtizey içinde almması gereken ilkel önlemlerden çok, bu konularda gerekli araç ve gereçierin ivedllikle s>ağlanmasma bağlıdır. Uzay çağında, e!ektronik devrimlerin bagdöndürücü sarsıntılan ıçindekı bir dünyada yirminci yüzyılın başındaki teknikle çalışmanm doğal sonuçları, üzülerek ifade edelim, bu gibi üzücü kazalardır. Ölenlere Tanrı'dan rahmet. yakmlarına başsağhğı ve yaralılara da acil şifalar diliyoruz. SAYIN Ö\ALP'IN AÇIKLAMASI: Geçenlerde, bu sütunda Ayaş Tüneli ile ilgili bir yazı yazmış ve Baymdırhk Bakam Saym ö nalp'e konu ile ilgili bazı sorular yöneltralgtik. Sayın Bakan'ın bu konudaki açıklaması şöyle: «2 nisan 1983 tarihli Cuınhuriyet Gazetesl'nde yayınlanan 'Tünel' başbkh yazımzı okudum. Baymdırhk eski Bakanlarından Salâhattin KILIC ile birlikte Bakanlığım mensubu bazı kamu görevlilerinin bir yolsuzluk iddiasıyla yargılandıkları Yüce Divanda, yüksek mahkemenln, gerekçelerinl sonra göstermek iizere kesin kararını açıklaması miinasebetiyle, bu yazımzda 'olayı' yeniden ele alarak şahsıma sorular yöneltiyorsunujs. Aynı konuda s'ue daha önce gönderdiglm cevaptaki 'iislubunıun biçimi'yle ilgili olarak açıklamak lütfunda bulunduğunuz kanaatinize teşekkür ederek ve belirttiğiniz üzere konunun «nezaketi»ne gereken dikkat ve itlnanm gösterilmiş olduğunu peşinen vnrgulayarak, sorulannızı cevaplandırmaya çalışayun: Bildlğinlz gibi, bu davada yargılanarak beraat etmiş olan sanıklardan, 24.9.1983 tarihinde emekllye aynlan Yapı îşleri eski Genel Müdürtt Feridun ÖNEN hakkmda Milli Güvenlik Konseyi 9/15 numaralı Sorusturma Komisyonunun raporunda belirtilen mali konuların Bakanlıgımca tetklk ve tahkik safhasmda olduğunu, slze önceki mektubumda açıklamıştım. Gerek adı geçenle ve bu defa ismlnden ayrıca bahsetmiş olduğunuz eski genel müdürlerden Erdoğan Suat TAFTALI ile ilgili ve gerekse onlarla birlikte aynı soruşturma raporunda adlan geçen görevliler Erdlnç BALABAN ile Turan UYAR hakkındaki idarl soruşturma, bir süre önce tamamlannııştır. Merakının gidermek üzere hemen belirteyim; bu soruşturma sonunda, fiillerinin 1609 Sayılı Kanun kapsamına glrdiğl kanaatlyle adı geçenler hakkında tanzlm edilen soruşturma evrakı, ceza kovusturması yapılması İçin Bakanlıgımca gerekli lzin de verllerek, 14.12.1982 tarih ve A. 03/2876 sayıh yan eklnde Ankara Cumhuriyet Savcılığma tntikal ettiribnls bulnnmaktadır. Sayın MÜMCü, Kestnlikie emin olmanızı Istediğim busus şudur: Bayındırlık Bakanlıfı, ber konuda görevinin Idrakl içlndedir ve üzerine düşen vecibelerl yerlne getbir. Bu Itibarla, NÜROL Şirketinden gerl alınması gerektiğlni beiirttiglniz 140 milyon lira konusunda da (kl söz konusu meblagm, soruşturma raporunda 100.666.819 lira olarak hesaplanıp gösterilmesi gereklrken, bir maddi hata sonucu, 140.160.432 lira olarak ifade edildiği görülmektedir), işin idarl ve hukukl gerekleri ne ise, mutlaka yapılır TO yapılacaktır. Size, Bakanhgımla Ugili konular için göstermiş olduğunuz yakınhk ve bassasiyet dolayısıyla bir defa daha tesekkiir ederek, saygnlarunı sunuyorum.» Bayındırlık Bakam Sayın Tahsin önalp'a göstermiş olduğu nezaket ve duyarlık için teşekkörlerlmizl sunanz. Gazeteci olarak, bizlerin görevl, bu gibi konulardakl «kamuoyu denetimlni» işletmekti. «Ayaş Tflneli» konusunda, Cumhuriyet Gazetesi olarak, olayın başmdan sonuna kadar, bu gerekli denetim görevimizi yapmanın mutlulugu içindeylz. DÜZELTME Dünkü yazımda teleks iletlşimi nedeniyle bir kanşıklık olmuştur. Paragrafm doğrusu şöyledir: «Savcmm oğlu, Sarıyer Sulh Ceza Mahkemesi' nm 981/161 sayılı dosyasında Nazlı Ilıcak'ın, Antalya 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesinin 981/69 sayılı dosyasmda da Kemal Ilıcak'ın vekili olarak görev yapmaktaydı. Bunu hemen saptamıştık.» Bu yanlışlık nedeniyle okurlarımızdan özür dileriz. Dünya Sağlık SORU: Sanıyorum ''Vansa'da bir grup araştırmacı. st garanın kansere yol açmadığını ileri sürmüşüer.. 69 araştırma grubu bunun tersini söylerken, özellikle çokuluslu sigara teKelJerince desteklenen araştırmalann bir önemi yoktur. SOBUı Sayın Fırat. ruhsal streslerin, baskılann kansere yol açtığı görüşü var.. Bu görüşü öne süran var ama ne derece etken bilinmiyor. İnandıncı bir araştırma ve bulgu yok daba doğrusu Üzüntü bir neden değildir Ugurlu ve 2 6 arkadası kacakcıiıktan yargılanıyor ANKAKA, (Cuınhurlyet BUrosu) Mustafa Uğurlu ve 26 arkadaşmın gümrük ve sigara kaçakçılığı yaptıklan savıyla yargılanmalarına dün 4 numaralı askerl mahkemede başlandı. Duruşmada tstanbul sıkıyönetim 1 numaralı askeri mah kemesinln görevsizlik karannm okunmasından sonra sanıkların kimlik tespiti yapıldı, daha sonra sorgulan yapılan samklar îstanbul'daki savunmalanna ekleyecekleri bir şey olmadığını belirterek tahliyelerini is tediler. Duruşma sonunda sanıklardan Hamlt Tonba ve t n a l Çulha'nın tahliyesine karar velildi. YARIN: Kanser nasıl anlaşılır? **>•• Yaüntn yılıHıy Bugün AMDank,çimentodan lastiğe, tekstîlden gıda sanayine kadar dünya çapında 64 büyük sınai kuruluşun oıiağı ve kurucusudur. Bu kuruluşlaıınyeniyatınm pıojeleri toplamı 26 milyar lira ve 1982 yılı ihracaiı 257 milyon dolaıdır. Bu kuruluşlar ülke ekonomisinin temel dayanaklan ve Akbank'a duyulan güvenin güçlü kanıtlandır. Her yemyuAkbankia yeni hir Politikada Sorunlar# Ortadoğu Ticaretine Dikkat Türkiye'de kendi Jalmda endüstriyel dokuma üretimi yapan tek kuruluş KORDSA 'nın ilave tesisleri de 4 Şııbal 1983 tarihinde hizmete girdi. (Baştarafı 3. Sayfada) ABD, Ortadogu pazarmı kapmak için kolları sıvamış, tüm çabasını harcıyor. Kendl çittçilerine devlet desteği sağlıyor, dünya fiyatlarınm altında mal sunuyor ve Arap ülkelerine düşük faizll ihracat kredisi sağlıyor. ömeğin geç tiğimiz yıl Aralık aymda Irak'a 210 milyon dolar düşük faizli ihracat kredisi açılmış ve Bağdat hükümeti bu para ile buğday, arpa ve yumurta almıştır. Irak'm ABD'den tarım ürünü dışahmını hızla artırdığı gözleniyor. Basınımızda, Irak'm savaş giderleri nedeni ile Türkiye'den dış alımını önemli ölçüde azaltacağına ilişkin haberler okuyoruz. Oysa «Internati onal Herald Tribune» gazetesinin bildirdiğine gö re, önümüzdeki yıl ABD'nin Irak'a tarım ürünleri dışsatımının 1 milyar doları aşması beklenmektedir. ABD'nin bu yıl bölgedeki Arap ülkelerine tarım ürünü dış satımımn ise 3 milyar dolan buiacağı hesaplanıyor. ABD, Irak'a kancayı takarken, AET de halen Türkiye'nin en büyük müşterisi durumunda olan îran pazarmı ele geçirmeye çabalıyor. Nitekim Tahran, son zamanlarda Danimarka'dan peynir dışahmını yüzde elli oranmda arttırmıştır. ABD ile AET, Türkiye'nin tarım ürünleri dıa satımını binbir güçlükle arttırdığı Ortadogu pazarlarını, düşük fiyatlarla ve lirbîrl ile kıyasıya rekabet ederek ele geçirmeye çalışmaktadırlar. Tatsız bir sürprizle karşılaşmamak için herhalde bu clgunun çok dikkatli biçimde incelenip, değerlendirilmesi gerekmektedir. (Kaştarah 1. Sayfada) uği gezi sırasında öldurülmesi plamnın soruşturmasına, bundan büyle, kenajsı başkan hk edecek VVale.sa ile ılgilı pla nın soruşturması, Papa'nın vu rulması olayının soruştuıma sıyla bırle^tırilficek Papa 2. Jean Paul'ü oldürme gırışitnmde bulunan Mehmet Ali Ağca, soruşturraa yet kililerine yaptığı açıklamalarda, Roma'daki Bulgar Büyük elçiliği görevljierinın, Italyan îşçi Sendikaları lideri Luigı Scriccioio ile bırlıkte, Wa)esa yı, otomobıhne yerleştırilecek bir bombayla öldürmeyı olânladıklarını söyiemiştı. Italyan îşçi Pederasyonu (UÎL1 uluslararası bürosunun eski başkarUanndan Scriccioio, daha sonra «Kızıl Tugaylar» Örgutü ne bağh olduğu gerekçesiyle tu tuklanmıştı. a ve Siz de milyonlarca tasamıf sahibi gibi Akbank'a geliru Akbank güvencesinde yasal en yüksek faizi alın. FAİZ ORANLARI TABLOSU 1 yıl vadeli 6 ay vadeü 1 yıl vadeli aylık odeme 6 ay vadeli ayhk ödeme %45 %40 %38 %34 %20 AKBANK Güvenııüzın eserf Tasarruf mevduatı vadesiz