28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 lyasada çok yüksek oranlarda bulundugu bildirilen nltelikslz (kali; tesîz) beslnler, yaşarosal önemlerine karşm, ancak dönemsel olarak günüems geimektedir. Konuda yetkill kuruiuşîarm sorumlulannın bugünlerde blr biri ardma yaptığı açıklamalara blzlerln de birşeyler katması gereğine lnancımız bu ynzıyı kaleme almamıza neden olmuştur. OLAYLAR VE GÖROŞLER lert gösterilebillr. Gıda Tüzüğü'nttn » 8 . maddeslne göre düzenlenmiş bir şartnamenin Salça Standardına karşm varlıgı alıcıyı nitellkll mal almaktan yoksun bırakabiîecektlr. Adı geçen maddede konserve domates salçasında, öb(ir bazı özelliklerln yanmda, suyun yüzde 88'denv tuz suz kuru maddenin de yüzde 5'ten az olmaraası hükmü vardır. Bir satm alraada bu hükümler uygulandıÇmda, standarda uygun yapılmış yüzde 2830 kuru madde içeriUîi bir salçaya yüzde 13 kuru mad de içerikll. ki bıınun yüzde 6 kadarı tuzla karşılanabilir, başka bir sa]ça rakip olmaktadır. Besin niteîik denetimindekl sorunîar yalnızca mevzuatîn düzeltilmesl lle glderilemeyecektir. Gerçekleştirilmesl gereken önemli bir bn^ka konu denetim Işlevinin halerı dagılmiş yet.kllerinln toplanabilmesidir. Günümüzde beş bakanlık dev;işik zatnanlarda çıkan yasa ve kararnameierle konunun îçindedir. Saftlık ve Sosyal Yardı.m, Tarım ve Ormancılık, Tlcaret, Gfimrük ve Tekel ile Sanayl ve Teknoloji Bnkanhklan arasında dağıtılmış olan yetki ve sorumlulukların blr ya da iki Bakanhkta toplanması yararH olabilncektir. Ooıîu meslek bağnazlıgmdan kaynaklanan yetki cekişmeleri siirdürülmektedir. Hıt'zıssıbha Enstitülerlnln ve özellikle Gıda Kontrol Genel MÜdürlüğü" nün kuru'u bulunan laboratuvar ve olanaklarmdan tam randıman alınarak yararlanıhnalı, besln denetçlîirl Batı'dakl anlamı ile önemsenmelidir. Besinlerle 11giü Türk Standartlarınm zorunlu uygulamaya konulması da mevzuata büyük katkida bulunacaktır. Görüldüğü gibi besinlerlmlzln gerçek bir nitelik denetiminden geçlrilebilmesl mevzuat dejişiminden başlayıp llglll kuruluşlann yeniden düzenlenmesine dek uzanan bir sorunîar zinclrl lle bağlıdır. Ancak bu rorunun temel çalışmaları hazırdır ve 1ş yp.lnızea konuyu Ivedl şekilde çözümlemcye kalmıştır. Ülke ekonomîslni. tüketici ve üreticiyi, özet.le heplmizl yakmdan ilgilendiren bu konunun çok geçmeden sonuclandırılacaSına înancımi/ slirmoktedir. 27 MABT 1983 P Besinlerimiziiî gerçek bir «niteîik denetimi»nden geçirilebilmesi, mevzuat değişiminden başlayıp ilgili kuruluşlann yeniden düzenîenmesme dek uzanan bir «somnlar zinciri»ne bağlıdır. 112 Giîîî ÜnîQ romancı Ernest Hemingway, mansa bîr sayrılığa yakaîandığmı anlayınca av tüfeklerirıden birîni çenesinin altma dayayıp tetigl çekti. Arthur Koestler'in sonu daha karmaşık blçlmde noktalandı. KoesUer, Londra'daki evlnde eşi Cynthla ile birlikte ölü bulımdu. Kankoca «acısız ölüm»ti yeğleyen bîr görüşti savunuyorlardı. Genel kanı, blrllkte canlanna kıydıkları yolundaydı. Ancak Koestler'in tylleşmesl oîanaksız durumuna karşm, eşinin hiçbir çeyi yoktu. Bu sağlıklı kadın da sevdlğiyle beraber ölümü göze alnuş, halk ozanmır). söylediğlni yinelemi3tl;j «Bu dünyadan gider olduk Kaîanlara selara olsun...» Hemir:.r.vny'l ve Koestler'l tf'ım dünya tanıyordu; iki ya>ann da kitapian sınırlan aşıyor, ellerde dohîşıyordu. Tkîfu de hayatm binblr rengini görmüş'er: acısinı. tatlısmı yaşamıçlardı. Hemingway, Birinri Dünva Savaşında cephede muhabirlik yrjpnı.";, Afrlka ormanlannda avlanmış. îspanya ]<;;. s^vaşma k;ıtılıuı?, îkincl Düiiya Savaşmda yine savaş nıuhabirîiğine sıvanmıştı. Dünya kazan ÎTerni.nrr;.vp.y kepceydi; insanı ve Insanlırn kızgm oiaykırm çalkantjiannda izlemiş, tanunıştî. Arthur Koestler îspanya İç savaşmda muhabirîikie işe barjlarnışü. Yine îspanya'da casuslukla puçlanarak Idam cezası yedi; üç ay ölüm hiicresindo yaşadı. Sonra hayatın karmaşıkhğını edebiyat nracılığıyla saydamlaştırmaya çaîı^tı. öidüğü gün, yapacağı hiçbir şey kalmarnıştı. Besln nlteliği nedir? Nasıl denetlenir? Bu denetim hangi yetkill kuruluşlarca yapılır? Bı.mlar konu lle yakmdan Ugilenenlerin dışında zorlukla yanıtlanabilecek sorulardır. Ancak, gerçek denetçinin, tüketlci olduğu gerçeği bu soruîarın yanıtınm herkesçe yeterince billnmesini gerektirir. Besin kalitesl. farklı birlmlerln (ünltelerin) ayırt edilmesine yarayan ve bunların tüketici tarafından kabul edilebillrHlc derecesinln beliıienmesinde önemli olan özeliikierin toplamıdır. Tanımda tenıel kavram «öze!liklen.dlr. Buradakl özel likten kasıt, besini oluşturan bileşenlerin nicelik ve niteilgl; görüntlşü, lezzeti ve yapısı; lçerdiği yabancı maddeler ve kusurlar gibi öğelerdir. Niteliği (kaliteyi) bellrleyen bu öğelerden kimileri, tüketicinin satm aîması sırasmda etkin olabilir. Bunlar daha çok ber.inin görünüşü lle ilgili kavramlardır. Lekesiz, güzel renkîi, diri görünümlü bir elmanın, yagstz blr etin yeğlenmesi buna örnek verüebilîr. Birçok durumda ise beslnln kötü nltelikli olduğu ancak mutfağımızda, soframızda ya da yedikten sonra anlaşılabüîr. NiteliksizMğln geç anlaşılması bizl yalmzca kötü tat, koku v.b. gibi duyusal özellikler yolu ile rahatsız etmekle kaîrnaz. Slndirim slsteml bozukluklarmdan başlayıp ölüme kadar giden zehirlenmelere neden olabllir. Tüketlclnln niteliği önceden deperlendlrememesl sağlık yör.ünden olduğu kadar ekonomik yönden de büyük sakıncalar yaratmaktadır. Protein ve öbür yararlı bileşikler yerine peynirde gereğinden çok su ve tuz, sütte su, soslste nişastaya para ödeyerek aldatıl Nedir, Nasıl Denetlenir? Doç. Dr. Âydm URAL roak her zaman olasıdır. Besin niteliğirıin yalnızca tüketlme uygımluğu denetlenmez. Bıınun yanında niteliğin değişrneziigl de denetlenmelidir. Yani denetim sürekll olmalicnr. Nitelik denetiminln bir başka lşlevi (îonksiyonu), haksız rekabeti önlemesisonucu, iyi vekötümal üreten îirmalarcîan blrinci grubu korumasıdjr. Fabrika lçi niteîik denetimi. lle oluşacak yitikler azal tılacaktır. Harrimaddelerden başlayan ve tüketiciye maîın uîaşmasma dek süren blr denetim sistemine harcanandan çok fazlası, Işlevin olurnlu sonuçları alınarak fabrikaya kazandırılacaktır. Devletin uygulayacagı gerçek blr besln niteli&i denetimiyle yukarıdaki lkl ana öğe. yani tüketici ve üretict çıkarîarı, birllkte korunacaktır. Sonuçtan ü)ke ekonomisi yararlanacaktır. Niteüği düşük olduğundan yok edildiği guruıia bildirilen tonlarca sucuk, salam. ekmek, v.b. gibi besinîerle acaha ne kadar sermaye ve emek yok olmaktadır. Burada tiretici kadar tirctimî denetlemesi gereken de suçlu de^il mldir? Akıldan çikarılmaması gereken bir gerçek yapılan son denetimle niteligin düzoltilmesinin olanaksızlı&ıdır. Nitelikli ürün içiıı kontroller tiretlmin her aşamasmda gerçekleştirilmeîl ve gerekli glrişim hemen yapılmalıdır. Dışsatım isnine ve vergl ladeslne esas olacak raporiarm büJmselnğln dışında hazırlanması, örnegin ka.lkmakta olan gemidekl tonlarca yükten bir veya lki kllo örnek ahnması, kendimizî kandırroaktan öte bir yarar sağlamayacaktır. Uluslararası yönternlere göre yapılan gerçek bir nitelik denetininin diş.satırnda uygulanrnası bazı ilgiülerce dışsatımı baltalamak biçiminde yorumlsnabürnektedir. Aslmda dış pazara nitelikpiz raal sürümü ülke ekonomisine onulmaz zararlar getirmektedir. Üstelik bu mallara vers;i iadesl alınarak cîcvlet de bu olumsuzlu£a karıştırılmaktadi.r. Dışsatîm için laboratuvara gelcn besinlere hosfröriUü davranmalı şekllndekl blr düşünce aslında iç nitellgin bozukiuğımun da bir göstergesidir. Nitekim 1981 yılmcla, «Gıda Kontrol Genel Müdürîüğü» laboratuvariarında TOrunlu standart (tekbiçimli^ uygub.ması olan besinlerden yüzde 46.7'slnin standart, dışı olduğu belirlenmiştir. Bu konuda yetkili kuruluçların dönemsel olarak yinelenen açıklamalan bu oranı onaylamaktadîr. Yeniden Düzenlenmeli Besin denetiminin dsnetlr.nme.sinde en önemli öfte dayanak yapılacak, ulusal ve uluslararası verilere göre beliıienrniş, ekonomik olarak uygulanabilir, besin yasa, tüzük ve zorunltı stanriartlarm bulunmtısıdır. Besinin işlenmesinden tüketiciye sunumuna kadar içermesi ve tfişımasj gereken nitelik ve öbür özellikîer bu mevzuatın. içlnde yer alır. Bu mevzuata göre denetim yapacak kuruluşlar lle bunlarm yetki ve sorumlulukları da yeniden düzen lenmelidir. Besln Yasası'nın ve yenî Gıda Tilzüfünün çıkarılma çalışrnalarının son aşarnaya gelmiş olması sevjndiricidir. Ancak bu hüküraîerin titizlikle uygtılaması yapıhnadıkça sorunda çözümleme kisitlı olacaktır. Bu son konuya örnek olarak kiml rer;mi kufulu.fların satm a!m:ı ç a OKTAY AKBAL Yazar ile Yapıtı GUNAYDIN YARIŞ ATLARI... Necati Zlncirluran 23 Mart gün lü yazısında Anadolu Liseleri giriş aınavlanna doğiniyor ve *Geleceh endişesi, insanlon böyle yapmnya zorlayan en büyüh etkendir* diyor ve ekîiyor: »Çocuklar sanki blrer ycrış atı gibi hazırlamyor,, y«tlştiriliyor, imtihana sohuluynr.» »Âsiında, büîün kıı okullar y« terîi olsa acaba yabancı dille öğrenim yapan bu okullara bu kadar rağbet olur muya'u?» diye soran Zinclrsıran, bu soruyu 'Hayır. Talep fazlahğı önce bu sebepien oluyor» diye yamtlıyor. îkinci nedejiiiıin do^ru dürüst dü btlenin lyi paralaria iş bulabilmesi oîduğursu, aynca üniversiteîerde de Anadolu IJseleri'nden mezıuı olanlann avantajh olduğunu belirten Zincirkıran yazısını şöy«Doğru olan ve önemlt olan Her çocuğa eşit hoşullan verebilmektir. Nice çocuklar vardır ki maddi Imkânsızhklar yuzünden bu sınavo girememehtedir. Bir gun geleceh Türkiye'de de bu eşitlih eağlanacaktır. Türkiye ekonomih açıdan geliştikçe, kalhındıhça, zenginleştihçe bunlar olacaktır. Yannların çocuhları bu açıdan mutlaka daha şansluiır,». Sorarlan *Şu öyfeöyö, şu romnru. yu şttri n«yazdmız? Nasıl yazdınız?» O zaman yanıtınîzı verirsiniz, o yapıtm yaratılış serüvenlnl anlatîrsınız, kimse,bir şey demez. Bir soru vardır orta<îa, bir d« ona verilen yanıt! Ama durup dururken, «Ben takmca romam, fürl, öyhuyü şöyle yazdım, şunlan beîirtttm, şu anlamı tcşısın îstedim, ama anlamadılar, oysa...« diya arrıklamaîara kalkışmak yanhştır. bîraz da çlrklndlr. Hem okura karşı, hem de yazarlık. sanatçılık onuruna karşı... Sanatçı, yaratan bir kîşidir Bu yüzden de 'onur' sahibidjr. Böyîe bir onura sahip olmalıdır. Do^ilse, o kişînin eanatçı klşillj^l daba oluşmamıştır. Herşeyin merkezinln kendlsi olduğaıııu düşünmek her insanm belki hakkıdır; ama bunu dışa vurmak, lklde bir yazılar yazıp bu duy^usunu beîirtmek yakişık almayan bir lştir. Bakıyorum, yazarlanmızm klmJ, Üdd© bir böylı» yazılar yaymlamaktan çekinmiyorlar. Kendl romanlan, öykülerl, şiirleri konusunda aydmlatıcı açıklamalar yapmak, o yapıtm nasıl yazıldığını kirnso onlara sormadan makaleler yazarak, kendl özyaşamlanyîe koşutluklar kurarak o yapıtın yaratılış evresini hiç gereği yokken, kimseye bir yarar sa£lamayaca^rı belJi iken anlatmaya glrişmek hera boş bir çaba, hem do okura karşı bir saygısızlık sayılmahdır. Okur, okuduâru kitabı anlayamayacak, öylo derin, öyle önemli bir yapıt yazmışsm ki, ancak senin yolgöstericiliğin, aydmlatıcılığın île değeri beiîi olacak! Böyle bir tutum kendlne güvenl olmayan kişilerde görülür ancak. Yazar, sanatçı, yapıtını yarat3p, ortaya koyar, sonra bir yana çekiîir. Artık o kitap kendi başma kalmıştır. Kalmalıüır da... Yazanmn koruyuculuğuna sığınmamalıdır. Zamanla yazar da o yapıttan uzaklaşır çünkü... Değişir, başka bir 'insan' otur. O yapıt, 'bir başkası' tarafmdan yazılmış gibidir artık. Aradan yıllar geçtiktcn sonra bir takım, eleştirilere karşı 'hayır o öylo dcğil böyle', 'ben onu değil, bunu anlatmah istedim' diye savunmalara kalkışmak, o yazarı küçültücü bir davranış oiur. O ç e n gürı yine böyle bir yazı okudum. Blr romancımıza sormuşlar: 'Siz Almanya'da işçilih yaptımz mı? Askerliğinizi er olarak yaptınız mı? Kahramamnızı bu kadar yakmdan nasıl tamyabildiniz?' Bu sorulan soran kişinin ya da kişilerin gerl zekâlı olduğuna inanacağırn geliyor. Yazan 'kadın' olan bir kitap üzerinde boylesino saçma sorular soralur mu? Yazar da bunlan ciddiye ahp uzun blr makale yazr>r mı, kendini, yapıtmı savunmaya kalkışır rnı? Güler geçer, o kişinin bir gnn olgunlaşıp yapıt mı gero;M gibi doğerlendirmesinl bekler. Daha dotrrusu her okurun ilgüendigi sorulan yanıtlamanm gereksizliğino inanır, aldırmaz böyle sorulara... Ama sayın bayan yazanmız böyîe yapmamj?, bir romanmm hangi 'aydınlanma cn'ında oluştu^runu, kahramanının önce kadın olacak İken sonradan nasü erkck olarak ortaya çıktığmı falan filan!.. Bun lardan okura ne? Bir okur olarak bana nc? Ben romam okurum. beğenirim, hoşlamnm, beni etkiier, ya da tam tersi olur. îstersem bir daha ckurum. ya da. okuronm. Bu iş, o romanla. okur olarak benim aramrifiHır. Ycizann ikide blr kitapla arama girır.3s;ni istomom. Yazdın bir kez, bırak o romanı.n yakasmı arkadaş, derim. Beğenmiş de olsam, bu 'dış' karışmaiar kızdınr beni. o romanın değerini de azaltir. Yazar, demek romamn kendini savunamayacak kadar .erüçsüz olduğuna inanmış kj, dış karışnıalarcla yapıtını desteklerneye kalkışjyor, diye düşünürüm. Öykücü, şair, romancı. hatta eleştlrmeci baylara bayanlara bütün. bunlan anımsatmalcta kendimce yarar gördüm. Bırnkın yapıtımzi başkalan d'.iğoıiendirsin. Sizin işiniz o kitabı yazmak, gerisino kanşmamak... nuçlan yanmda. yoni ^uncel sorunîar yarattı£mı da ilori sürsn Barlas şöyle diyor. «24 Ocak, ne Aüah'ın emridir, ne de bir doktr'ın peygambennin 'bilimsel' adı verilijj, tarlışılmaz ha le sokulan görüşüdür. Görevini haşarmışhr ve şi?ndi Türkiye'ye yeni problemlerin üstesinden geleceh ekonomik paketler lazımdır. Ancak ŞUPM da unutmayahm. 24 Ocak kararlan, ortadan kalk ta bile, Türkiye'nin ulusal kedeü olmcsı gerçken düzeyi amaçlayan politikalar değişmemelidir. 'Karar' ve 'pakef ile 'politikalar' kanştırılmamahdır. (...) Kısacası, yeni yol ve yöntemler araştınrken, nağladıgımiz başarıyı bir kör dövüşu içinde karalamayahm... Bu yöntem, kişisel tatmin sağ Ia3a bile, alternatif yaratmahta kat fcm olmaz.' kanştıraniar en îazla hızmet arzetHK'Ieri. kirnselere z,arar vertrler. Kendilerine bir şey obnaz. Çünkü ovlar gölpedcdir. Kamuoyu örıünde nuç. dıırıtma dvşcn karan alan kişiclfr. Allah hepirnizl, yanıltan, şaşırtan, yanhş yola sürükleyen danışmanlardan kurtarsm!». HÜRRtYET Oktay Ekşi, 22 Mart ^unifl yarısında Vradini Gazetesi sahibl Yorgo Athanasyadi'î'ln öldürülmesi o'nyına doğiniyor ve *0lüm, tanınmış bir Türk düşmam clan Yor go Athanasyadis'i ahp göiürdüğü zaman dahi, sevimsizliğlnden kurtulamamaktadır» diyor. Athanasyadis'ln clümü üzerinde durmasınm iki nedeni oldugumı, birincisinin, Athanasyadis'in Yunanlı blr gazeteci olmasma yani mücadelesinî kaleml lle yapmasırıa rağmen, bir cani tarafmdan sllahla öldürülmesi, iMndslnin ise Athanasyadis'in Turkiy© v« Türklere karşı olan tutumu olduğunu belirten Ekşi yazısını şöyle bltiriyor: «Athanasyadis'in öldürülmesiy19 ilgili soruların hemen hiçbiri henüz cevaplandınlabilmiş değildir. Kendisinia 'siyasi bir dnayete' kurban gitmlş olması ihtlmali, bütün öteki ihtimaller arasında 'en kötüsüdür. Çünkü ne kadar 'sabit fikirli' ve 'hozucu' yaym yapsa da, gazeteci nihayet sadece kalemi ile savaş veren bir kimsedir ve ona karşı verümek istenen savaşia da geçerli ve şerefli olan yegans silah sadccs 'kalemdir. Hele Athanasyadis gibi, 'teröre karşı' olduğunu hiçbir zaman sahlamamış bir yazann bir saldın sonucu hayatını kaybetmesi, sadece Yunanistan için değil bütün gazeteciler için acıdır.», SEVİMSİZ ÖLÜM... Amerika'nın Septtlo kentindp fşl. çocuklnrı, torunlanyla ya.şayan Dr. Barncy Ciark ise ne bir Herrılngv.ay'dl. ne de bir Koestler. Diççl Clark'ı 112 pua öncesine kadar akrabalarj. riostian. nıüşteriirri. sütcüsü ve b;jkkalından gayrı kimse tanınnyordu. Sıradan bir cliy hftkimiydi Cîark: bu köşeye konu oiamadan ötekl dünyaya gldecektl: ne sizlerl iİRiiendirecekti. ne de beni: hepimiz Scattie'deki dişçinin varlıfTinunn habevsiz kaiacaktıî;. Ne var ki 112 pim önce Utah eyalettndckt Salt I/.ıke Hastnıe.si'ndo Enrney.'e dünyada ilk kez ynrr.ıy k;i!p takıîınc.a adı tüm dünyada duvulUu. Yeryü :ü iletişimınin telek^leri flaş haber oi^v;;S< ni;<vı vo''iyorl;;ı.rdî. Barney CJark öylo.'nne ım!e;!r;ıisri ki yar.)n.y kai'ol oluşturup hast:aya takan dfkiorlnıtn ve uzmanlann adîan geride kalrnışM. Çoşiıı kişinin aklında çu soru çengelleniyoıdu: Dişçi Barney Clarlc nicin böyle blr deneyimi benimsemiş, çiiell bir yolcuiuîia çîkrnayı göze almıştı? Artık Dr. Bnrney. laboratuvar kobayı oluyordu. Her dakikssı hekimlerin ve u^m.mların denetlnvl altmdaydî. Ya^aıruık mı donirdi buna? Günleri zaten 5?;2yi:!ydı. Ve saya saya lî^'n/~i gıine gclindi. Cîark gözlerini ka • 112 gün daha yaşatriak. klml şmon btr anlam taçir; kiml zarn^n lüçbir anir.m taşımaz. Eger Barney Clark, yaptı^! işin gerçokten biîlncindeyse, hayatmm en p.nlamlı gtînlerini yaşamış, en büyük lşlevinl görmüş demektir. Çünkü kendisinl lnsanhgın gKİece&tme bllinçle adayabilen insan, kobay dsğiidir. îşin Içlne bllinç girdi m1 iş degîşîyor. Hemingvvay ya da Koestler'in yazar duyarlığı lçlndekl «Kon»lan, çaresizlik karşısırıda onurlubir davranışı benlmsenıek çabasından umutsuzca kaynaklanmaktaydı. Barney Clark, altmış yaşına dek hayatmı sıradrm bir kişi olarak sürdürdükten sonra öltinıle yüzyüze golince ger'ye birşeyler bırak.mak şansmı ele geçlrivermiştı. Son 112 giinünü, bolki de 112 yıla bedel bir yoğunluk İçinde yaşadı. CJark; hastanedeki odası, Koestler'in İKpanya'dakl idam hiicresindon bambaşka duygular ve düşüncelerîe doluj'du. Barney son 112 gününfl yazamadı: çünkü yazar değildi; ama. onun hesabına diişüncnlcr ve yazanlar çıkacakt.ır. însanoftlunun serüvcrsl, hiçbir insanm yaşamiyla noktalanmıyor ki... TERCÜMAN Nazlı Ilıcak, 22 Mart ffunlü ya~ nsmda »Siyasi Partiler Kanununa geçicl maddeler halinds geürllece'k bazı yeni yasaklardan söz edildiğini» belirtîycr ve *Bu gibi söylentllerin dcgru çıkmayacağı kanaatindeyiz» di:/or. Anayasa'nm konuya ilişkln 69. maddesindeki bükmün geriye doğru işletllemeyeccğini;. Anayasa Komisyonu Başkam Orhan Alcbkaçtı' nm bu yönde açık beyanlan oldu#unu; Evren Paşa'nm Antalya'da yaptığı Anayasayı takdim konuşmalarından birind© bu konuda teminat verdigini hatırlatan Ilıcak, tüm bujnlara karşm 'Yeni yasaklar getirmeh için elde 27.10.1980 tarihlt Anayasa Düzeni hakkında kanun var» diyen danişmanlar çıktıgıru belirtiyor ve şöyle dijror: •Danışmanlıkla dalkavukluğu ALLAH KURTARSIN... ALLAH'IN EMRİ Meh.m«t Barlas, 21 Mari günîu yazısmda «Doktrinor blr yaklaşımm ürünü gibi görüldüğü için çeşitli kesimlerin öfkesine hedef olan 24 Ocah kararlarının, anlaşılıyor kl, Türklye'nin gündeminden çıkrnah üzere» olduğunu bslirtîyor. 24 Ocak kararîarımn başarılı «o LE MONPE FÎMLANDİYA'DA SEÇİMLERİN SONUCU Son günlerde blr başka seçim haberi Kuzey Avrupa'dan, Finîandlya'dan geidi. 2021 Mart tarihlerinde yapılan seçimlerdcn en kazançlı Sosyal Demokratlarla, sağcı Tarım Partisl çıktı. Seçim sonuçlan hakkmda bir başya/ı yayınlayan Fransız Le Monde gazetesi ycrumunda özetie şuniarı söyledi: «Seçimler, Sosyal ücmokratJarın Finiandiya politik yaşamında önemli bir rolleri olduŞunu doğruladı. 200 iiyeii pariamentoya, 57 terosslci sok<ıılar ve ilk kez îldncî Bünya Savaşî'ncîan bi'ri par îarnenloda böy5e Svr raknrna ula?tılnr. Sosyal Demokratiann başarısı olmasaydı, Yeçillcr iki milletTeîvHiiîri çıkaracıık bir sonuç almasaycîı, Fin toplumunun sa^a doğru kaydîğ:ı söylonobilecekti. Çünkü oylannı lıir öncckî soç:mlcre sörc fiı çr>k artıran parti sağcı Tunın Fartisi oldu. IMerkez Parti.sî'ne gclinre: !Iberaîlerî de İcme almasma rağnıen, Merkez Partîsi şrerî'edi. Ama yine öe çıkardığı 38 milîetvekiliyle, gerek merkez sa§, gerckse merkezsol koal?syon hiiküiTsetinin oîuşmasmda öncmll bir rol oytıayacak. Başbakan ve Sosyalist Parti' nin Hderi Kalevi Sorsa, yenl hiikümetî oluştıırma görü>jmelcrln;n uzun süreceğinl ve güç geçeccfîini sö3'3edi. Geçen yıl başîarında I)ev~ let Başkanı olan Mauno Koivisto, «Imdi ilk kez göıüşmelere hakem iik yapacak. Ama görüşmeler Kolvisto'nun hazîran ayında Moskova'ya yapacağı ziyaretten önce çö ztimlenmlş olacak.» THE NEW YORK TİMES The New York Tlme3 Gazetesi, Guatemala'yı konu alan Mr yazıda, Devîet Başkanı General Rlos Montt'un sertlik polltikasmdan vazgeçerek reformlar uygulayacağı yolundaki acıklamasmm samiml olmadığmı belirtiyor. Montt'un. bu açiklamayı ABD'nin desteğinl kazanmak amp.cıyia yaptıgım belirten gazete, şöyle devam ediyor :«Guatemaîa Devlet Başkanının geçmişîekj haîalannı gidereceklerini açık!amasmm ardından solcu gerillii'ar için af i2an etti ve olafranüstü durumu kaldirdı. Bu uygulamaları ciddiyo almadan Montt'un iktidan s'rasındaki olayîan lnceleırıek {çerekir. Rios Montt döneminrie uyşıılanan şiddct nedcniyle onbinlerce kızılderili T^îeksika'ya kaçtı. Montt taraftarları ülkedekl katHamların abartıîdığım iddia ededursîm, kuşkuhı görülen yüzîerc© kişinin jrJzlî mahkemelerde yarçıü, idamlarm sürdüğü açıkça r. Montt'un sertlik politlkasmdan vazgeçilecetinl açîklamaisının aîtında, Rea^an yönetimlnin tepkisini çekn'îenıe Isteği var. Reaçan yönetirai Amerikan proİesinde çaî^an bir Guatemalah* nm öklürüîmcsini protcsto îçîn büyükelcisini gerî çekti. Amerikan silabları satın almak isteyen Montt ise daha fazla tepkl çekmemek içîn yunıuşama ve reform prosramı nygulayacağmı açıkladı. Reagan'ın Guatemala'da insan hakian konusunda oluraiu gelişmeîer sağlandığını açıklamasjna ra&men, gürıtrü tanıklan tersinl belirtiyorlar. Tanıklar ülkedeki uygiilamaları Montt'un da çok lyi bildiğini kaydediyorlar.» GUATEMALA ÜZERİNE FRANKFURTSR ALLGEMEİNE tııriznı s NlKAFIAGÜA'DA SAVAŞ Muhafazakar «Frankfnrter All »enneine», Nlkaragua'daîcl çatışznalarm Somo^a'cıların saîdırılanndan ibaret oîmadıgım, ülkenln içsavaşa doğru gittiğinl ilerl sürüyor. Yazı şöyle devam ediyor: «Sol egîlimll Sandinist derrtm hükümetl, saldırganîarın sadece 197Î) yılında devrilen diktattfr Somoıa'ya baglı askerîerden ibaret oîrîu&una iddîa ediyor. Sîîahlı asrtler arasına Somoza'cılann da karışmış olması muhtemel. Atna Manasrıa lıüküroeti, giderek KübaSovyet kampma kayan Sandînîst devrim hükümetine karşı biiyüyen direnîşi 'karşıderrimcHik* olsrak nitcîenöirmekle kolaya kaçıyor. Nikaragua deyTîml diktatör Somoza'ya karşı blr halk ayaklanraasıydı. Ayaklanmaya sadece sol güçler değil, katolik kilisesî ve geniş blr merkez keslm de katıldt. Ancak 1979'dan sonra bnnlar giderek etkislzîeştiriîdi ve sonra da hükümetten tfsfiye edikli. Solcu hükümet, devrimin ilk baştakl hedefi oîan çogulcu bîr demokrasfnin teınelini giderck tahrip etti, Nikaragua'nm siyasal geîeceğine illşkîn çatışmalar fridcrek açık blr silahlı mücadeleye dönüşme yotanda.» E ONGRE Sımrlı Sonımlu Gazeteciler 4. İşçi Yapı Kooparatifl Yönetim Kurulu'ndan bildirilmiştîr. Kooparatifimizin yıllık oîağan genel kurul toplantısı 8/5/1983 pazar günü saat 10.00'da koopa.rat.iı idare binnsmda ya.pılücakt.ır. Dunımu bilgilerinize su nar bütün ortaklarımızm teşrifini rica ederiz. Gündem: 1 Açılış, Divan heyeti soçîmi. 2 Yönetim kunılu faaliyet. raponırmn ve murakabe heyeti raporunun okunması ve müzakeresl. 3 Yönetim kurulu ve murakabe heyetinln akla!nması. 4 Yenl yönetim kuruiu seçimi. 5 Yenl murakıplarm seçiml. 6 Dilekler ve kapanı ş. O 19R21983 döneminds YıMız Üniversitesi Mühenmsli Faküîtesı gece makina böltimün den aldığım 252637 no.lu ÎETT kartımı yitirdim. Hükümsüzdür. Metln TONBA Perşembe Pazar 17.900 TL Cuma Pazar 13.900 TL 1 Pazar Peışembe 17.900 TL Ortur ikramîan • Tüm yemekîcr • Servis jVergiler • özel otobüs fiyaîlanrruza dahildir.f Barharo; Bulvan " 5 / 5 R'.Mk:,;ş İTc!.6l 2 2 8 1 u i 8 2 2o o\ 1 0 / 4 37 6\ 0 " f Tlx.: 2610
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear