28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 ARALIK 1983 HABERLER CUMHVRİYET/7, 21 eski bakan, 8 0 eski parlamenter (Baştarafı 1. Sayfada) düzenlenen katılma töreni dolayısıyla yayınlanan basın bildirisinde de, hedefın gerçek demokrasi olduğu, DYP'nin bilinen nedenlerle milletvekili genel seçünlerine katılamadığı ve bundan dolayı, sandık başına gjtmek zorunda kaian seçmenin kendi partisini ve adaylannı bulamadığı hatırlatıldı. Aksi takdirde sonucun değişik olacağı savunuldu. Hür ve eşit şartlar altında yapılacak ilk genel seçimlerde bu sonucun millet tarafından düzeltileceği bildirildi. DEMOKRASİNİN VAZGEÇtLMEZ UNSURLARI Siyasal partilerin, demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğu vurgulanan bildirinin son bölümünde, son ve kesin sözün milletin sözü olduğu belirtildi ve milletin malı olan devlet radyo ve TV'sinden seçime katılmış ya da katılamamış tüm partilerin, ötekiler gibi yararlanmalarının Anayasa'nın eşitlik ilkesinin gereği, hatta emri olduğu kaydedildi. Basın bildirisi, Anayasa'nın bu ilkesine uyulmamasının millete ve devlete hiçbir şey kazandırmayacağı vurgulanarak bitirildi. TÖREN NAS1L OLDU? Cinnah Caddesi'ndeki DYP Genel Merkezi'nin önü daha sabahın çok erken saatlerinden başlayarak arabalarla dolmuş durumdaydı. Kayıt yaptırmak üzere hazırlananlar da yine erken saatlerde partiye gelraeye başladılar. Saat 10.00 olmadan kalabahğın, katılma törenini çok uzatacağı anlaşıldı ve bir önlem olarak, partiye giriş bildirgelerinin bir an önce doldurulması düşünüldü. Bunun üzerine giriş bildirgeleri dağıtıldı. Haklanndaki siyaset yasağı kalkmış eski politikacılar, göz açıp kapayıncaya kadar doldurma işlemini tamamladılar. Saat tam 10.00'da katılma töreni basladı. Genel Başkan Dr. Avcı, salonda bulunanlara hitaben kısa bir konuşma yapmak üzere kürsüye geldiğinde uzun uzun alkışlandı. Hele "Degerii dava arkadaşlanm" diyerek söze başlayınca alkışlar daha da siddetlendi. Avcı, sık sık alkışlarla kesilen konuşmasının son bölümünde "Temennim sizlerin de arasından bu millete kıymetli ve büyük hizmetler yapacaklann çıkmasıdır" derken, toplantıyı izleyenlerden "çıksr, çıkar, mutlak çıkar" sesleri duyuldu. DYP Genel Başkanı konuşmasını bitirdikten sonra, bir partili imza törenine başlayacaklannı bildirdi. tsimleri okuyacak ve kayıt yaptıranlar gelip bildirgeyi imzalayacaklardı. Başkan Avcı, masanın yan tarafına çekildi ve ilk isim okundu. "Eski bakanlanmızdan Turgut Toker... Köksal Toptaan.. Esat Kıratlıoglu... Muhammet Kelled..." Bakanlar listesi 21'e kadar sürdü. Sonra senatör ve milletvekillerinin adı okunmaya başlandı. Her isim alkışlarla karşılanıyordu. İmza atmak üzere gelen politikacı önce Başkan Dr. Avcı'yı öpüyor, aralannda birkaç cümle geçiyor ve sonra bildirgeyi imzalıyordu. Bazı isimlere gösteri "mutatdan fazlaydı." Turhan Bilgin bunlardan biri oldu. Bilgin söz konusu işlemleri tamamladıktan sonra kısa bir konuşma yaptı. "tnsan Haklan Evrensel Beyannamesi'nin kabuliinün 35'inci yıldönümiinde, DYP'ye katılmaktan mutluluk duyuyorum. Bu çok güzel bir tesadüftur" dedi ve sonra rahatsızhğı dolayısıyla töreni izleyemeyeceğini bildirerek, özür diledi. Ömer Naci Bozkurt, kendilerine eski bakan, eski milletvekili, eski senatör denilmesini beğenmedi, "Parlamenterlerin eskisi yenisi olur mu" diyerek hoşnutsuzluğunu belirtti. Şevki Güler, AfyonJulann sevgi ve saygılanm getirdiğini bildirdi. Gültekin Kıohşık, uzun uzun alkışlarla karşılandı. Veli Gürkan, imza atacağı sırada, "Bravo veli.. ve..li" sesleriyle coşturuldu. Ama en büyük gösteri Ankara milletvekili Ismail Hakkı Köylüoglu kürsünün yanına geldiği zaman yapıldı. "Hayddi Köyllüoghı... konnuş.. konnuş.." seslerine "konuşmadan yapamaz zaten" sesleri kanştı. Köylüoğlu da kısa bir konuşma yaparak özetle şöyle dedi: "Biz hepimiz bu yola hak, adalet, hürriyet ve demokrasi diyerek çıktık. Çiinkü dognı yol budur. Hedef demokrasidir, ancak demokratik idare tüm kunülanyla yerleşince bu iilkenin insanları rahat edecektir. Demokrasinin daha başlangıcındayız." YEREL SEÇİMLER Daha sonra DYP Kurucular Kurulu ile il başkanları toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan Genel Başkan Yıldınm Avcı, örgütün sorunları üzerinde durdu. Avcı, konuşmasının büyük bölümünü yerel seçimlere ayırdı. Yıldınm Avcı, il başkanlanndan Uye kayıtlannda titizlik göstermelerini istedi. Ava, partinin yerel seçimlerde başarılı olabilmesi için çahşılması gerektiğini söyledi. ESKİ BAKANLAR DYP'ye dün yapılan törenle katılanan eski bakanlar şöyle sıralanıyor: Turgut Toker, Köksal Toptan, Esat Kıratlıoğlu, Muhammet Kelleci, Ahmet Çakmak, Cemal KiUahlı, Hüsamettin Atabeyli, Turhan Bilgin, Seyfi Öztttrk, Ahmet Karahan. Ekrem Ceyhun, Cavit Erdemir, Sümer Orid, Adnan Karaküçük, Metin Musaoglu, Halil Başol, Ali Şevki Erek, Orhan Dengiz, Ömer Lcuzal, Cevdet Aykan. Bahri Dağdaş. DYP'ne katılan eski parlamenterler ise şu isimlerden oluşuyor: Halit Dağlı, Şevki Güler, Kâzım Karaağaçlıoğlu, Mehmet Özutku. Nevzat Şener, tsmail Hakkı Köylüoğlu, Ihsan Ataöv, Kaya Çakmakçı, Behiç Tozkoparan, Fikret Turhangil, Maksut Çavdaroglu, Emin Engin Tannverdi, Muzaffer Erdem, Ahmet Sayın, Şeref Kayalar, Özer Yılmaz, Ali Elverdi, Arif Tosyalıoglu, AUf Şohoğlu. Kemal Aykurt, İsmail Yetiş, Kâmil Şahinoğlu, Zeki Efeoğlu. Hüsamettin Başer, Abdüllatif Ensarioglu. Azmi Erdoğan, Veli Gurkan, Timuçin Turan, lsmet Angı, Ömer Naci Bozkurt, Sabahatlin Adalı, Necip Seyhan, Sadık Batum, Recep Özel, Güliz Mankut, Şinasi Osma, Mehmet Ali Aytaç, Aysel Uğural, Halim Dursunoglu, Selçuk İmamoglu, Mustafa Eşrefoglu, trfan Haznedar. Mustafa Güzelkılınç. Osman Nuri Canpolat, Fevzi Ergün, Ahmet Özmumcu, Ramazan Çaltskan, Kasun Emre, Ferit Çeliker, Ragıp Üner, Ata Bodur, Gunay Valın, Zeki Kiseolu, Etem Ezgü, Orhan Uluçay, Şaban Demirdağ, Nafiz Kurt, Celal Aslan, Mustafa Dağıstanlı, Zeki Çeliker, Abdülkadir Kaya, Barbaros Turgut Boztepe, Kemal Cevher, Ömer Hocaoğlu, Ramazan Tekeli, thsan Aslan, Ahmet Demiryüce, Gültekin Kızılışık, Abdülmüttalip Gül, Ahmet Nihat Akın, Mustafa Deli\eli, Mustafa Rona, Ertuğrul Adah, Halil Karaatlı, H.Çelik, Salih Zeki, Ahmet Torgay, Şükrü Abbasoğlu, Galip Kaya, Oral Karaosmanoglu. UGUR MUMCU GOZLEM Sogutucu, camaşır makinesi, fırın almak için büyük fırsat! 1 EN KALİTELİYİ ALMAK İÇİN BÜYÜK FIRSAT! 2ESKİ FİYATTAN, HEM DE TAKSİTLE ALMAK İÇİN BÜYÜK FIRSAT! Pırıl pırıl emaye, rollbond buzYıl sonuna kadar alırsanız: Eski luklu bir soğutucu, bir AEG almak fiyattan alacaksınız. Üstelik, uzun için... vadeli taksitle alacaksınız. Döner fıskiyeli, durulayıp nereSoğutucuda, 31.535 liraya... Çadeyse kurutan bir camaşır makine maşır makinesinde, 24.140 liraya... si, bir AEG almak için... • • • • Fırında, 19.465 liraya kadar Üç tepsili, yemeklerin altı M J kazanç sağlayacaksınız. Işçi çıkarma yasağı nıüstünü eşit pişiren bir fırın, (Baştarafı 1. Sayfada) uzun sıireli banşı sağlayacak ilbir AEG almak için... olması hali dışındaki çıkarmalan kelere yer vermiştir. Ayrıca, temel hak ve hürriyetlerin kötiiye için işverenlerin ilgili Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne başvurmalan öngörulmüştü. Bu karara göre, tek ya da toplu işçi çıkarmalan için başvuran işverenler, gerekçelerini de bildiriyorlar. Gerekçenin hakhlığı vilayet düzeyinde işçi, işveren, Çalışma Bakanlığı adına bolgeden müfettiş ve müdur ile ilgili Sıkıyönetim Komutanlığı temsilcilerinden oluşan bir komisyonda inceleniyor. Komisyon, işverenin isteğini ya hakh görmeyerek tümden reddedebiliyor, ya istediği sayıdan az sayıda işçi çıkarma izni veriyor, ya da işverenin istediği sayı ile önerisini kabul edebiliyor. Komisyonun karan daha sonra Çalışma Bakanlığı'nın ve ilgili Sıkıyonetim Komutanlığı'nın da onayından geçiyor. Geçiş dönemi için, İş Yasası'nda iş güvencesine ilişkin hiçbir düzenlemenin bulunmaması ve sendikalann faaliyetlerinin askıda olması nedenleri ile getirilen bu düzenlemenin, şimdi sendikalar faaliyete geçtikten sonra ve Milli Guvenlik Konseyi'nin hukuki varlığı sona erdikten sonra da belirsiz bir süre için daha devam ettirilmesine karar verildi. Konsey, hükümet ve Çalışma Bakanlığı düzeyinde yapılan durum değerlendirmelerinde, iş yerlerinde çok yoğun görülen işçi çıkarmalan eğilimi karşısında, gerekçesiz işçi çıkarma yasağının birden kalkması halinde, sosyal barışı sarsacak bir boşluğun doğabileceği, bu nedenle uygulamanın bir sure daha devam ettirilmesi gerektiği görüşü benimsendi. Çalışma Bakanlığı yetkilileri, hüİcumet tarafından benimsenen bakanlık görüşü ile gerekçesiz işçi çıkarma yasağının Milli Güvenlik Konse>i'nin görev süresinin sona ermesi ile birlikte ortadan kalkmadığını vurgularlarken, son uygulamanın esasen Sıkıyönetim Koordinasyon Karan olarak sürdürülduğünü, bu nedenle yasal boşluk ta doğmadığını belirtiyorlar. Ayrıca, sıkıyonetim uygulaması olarak devam ettirilecek gerekçesiz işçi çıkarma yasağı için, yeni bir Sıkıyonetim Koordinasyon karannının düşünulduğünü de vurguluyorlar. TİSK: BARIŞ SAĞLANDI * TİSK'in hazırlattığı bir raporda, 12 Eylül 1980'den sonra "Gerçek bir çalışmabanşının kurulduğu" ileri surüldu. 12 Eylül sonrası dönemin, çalışma hayatı açısından banşın yaşandığı, ekonomik alanda da ciddi bir istikrar politikasının uygulanmasma gayret gösterildiği bir devre olduğu anlatılan raporda, "Şiiphesiz bu dönemin en önemli olayı, 1982 anayasasıdır" dendi. "Anayasa, pek çok konuda olduğu gibi çalışma hayatımızla ilgili olarak da farklı bir •Bİayış getirmiş, iş alemindc (Baştarafı 1. Sayfada) nemde, zorunlu olarak devletleştirildi. Bu bankalar devietleştirilmezse, büyük mali skandallar ortaya çıkacak ve yurttaş perişan olacaktı. "Friedman modeli"n\n uygulandığı dönemde, sosyalist partilerin programlarında yer alan "bankaların devletleştirilmesi" yoluna başvurulması düşündürücü bir olay değil midir?. Hem de nasıl! Solcuların gücü bankaları devletleştirmeye yetmedi: Liberal düzenin maşallahı var; sosyalistlerin işini liberal düzen üstlendi, şimdilik üç özel banka devietleştirilmiş oldu. Ne diyelim şimdi buna? Ne diyeceğız? "lyi olur inşallah" diyelim. Liberal dostlarımız, KİT'lerin hemen özel seklöre devrinden söz etmezler miydi? Ederlerdi. KİT'ler özel sektöre evredilecek, hür teşebbüs sanki bir de esir teşebbüs varmış gibi devlet elindeki bu kuruluşlan alıp adam edeceklerdi. Peki ne oldu? Özel sektör, KİT'leri satın alamadı, tersi oldu, özel sektör, "aman batıyorum" diye sinyaller verip, devlet babadan mali destek sağlayıp, şimdilik ayakta kaldı. Bu model ile özel sektörün devletin elindeki kuruluşlan satm alması öngörülürken, şimdi devlet özel sektörün bir kısım kuruluşlarını bankalar sistemi ile mali destek sağyalarak ayakta tutmaya çalışıyor. Peki nasıl bir iş bu? Bunun adı "Alaturka kapitalizm". Hiç şaşırmaym, böyle olur. Bu model, bu gidişi ile devletin ekonomideki ağırlığını azaltmaz, çoğaltır. Arada birilerı zengin olur gider, işte o kadar... Ekonomideki bu çelişkiler siyaset yaşamında da gündemdedır. Adam, faizi haram sayan bir partinin adayıdır, sonra serbest faizin erdemi üzerine düzen kurmaya çalışır. "Canım böyle değil midir?" diye sorarsanız, demokrasi adına bu soruyu sormak bıle suç olur. Adam, kırk yaşında 27 Mayıs devrimine toz kondurmaz, attmış yaşında 27 Mayıs'ın idam sehpasına gönderdiği Celal Sayar'ın elini öperek siyasete atılır. Adam, bir zamanların en hızlı Marksist militanıdır, bugün solculuğun S'sinden söz edeni ihbar eder, "yahu sen eski Marksist değil miydin?" diye hatırlatılınca, eski dostları tarafından "canım iyi çocuktur" diye geçiştirilir. Adam, kaskatı şövenisttir, bayan ileri derecede muhafazakârdır, beyimiz, Ermeni ve Yahudi yurttaşlarımızla ticarı ortaklıklar kurar, hanımefendi renkli bayan (otoğrafları ile süslü gazetelere kartvizitini iliştirir! Adam, komünizmın her görüldüğü yerde ezilmesini ister, sonra gider, sosyalist ülkelerin ticari temsilcilıklerini alır. "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" diye soramazsınız, kızarlar. Kızıp, sizı mahkemeye verirler. Biz solcu olarak bunlarla savaşırız, antikomünistler, sosyalist ülkelerin ticaret temsilcileri olarak bizleri susturmaya çalışırlar.. Daha da acısı, ülkede bütün solcu düşüncelerin köklerinın kazınmasını isteyenler, Türkiye'ye sokulan Lenin'ın ve Marks'm temel yapıtlannın temel dağıtıcılıklannı üstlenırler. Bu işten para kazanıriar. Babaları "Milliyetçi" kuruluşların başındadır, kendileri babaları ile aynı görüşü paylaşırtar, sonra da birer inanmış milliyetçiler ve antikomünistler olarak. Marks'ın, Lenin'in kitaplarından elde edilen kazancı bir güzel bölüşürler! İnsan bütün bunları gördükten sonra sormadan edemıyor: Birileri bizleri işletiyor, ama kim bunlar? lci kapJ, AEG 2*50 AEG Galaksı hjrbo fırın alırsanız, 19.465 lira jtazaoc soğlayabilirsiniz j soğutucu alırsonız, 31.535 tiro kazanç sağtayabilirsiniz. AEG Lavalux Elektronik çomo$ır makinesi alırsanrz, 24.140 lira kazanç soğlayabilireiniz. AEG, soğutucu, camaşır makinesi, fırın al uğrayın. Dilediğiniz AEG'yi seçin,alın...Yeni Yıl'a mak isteyenlere büyük bir fırsat sunuyor: Tek kazançlı girin. kapılı, iki kapılı, panelli AEG soğutucularını, ıandaki tabela. AEG Lavalux ve LavaL camaşır makinelerini, .\EG Yetkili AEG Galaksi turbo fırını... Yıl sonuna kadar, Satıcılannın simgesidir. eski fiyattan ve taksitle alabilir, 31.535 liraya .\EG Yetkili Satıcısına kadar kazanç sağlayabilirsiniz. danışmadan buzdolabı Bu büyük fırsattan yararlanın. Ustün kalite, almavm. Hemen bugün bir AEG Yetkili Satıcısına AEG kolay ödeme!' AEG ürünlerini yıl sonuna kadar alın Eski fiyattan alın. Taksitle alın. 31.535 liraya kadar kazanç saglayın. kullanılmasını önleyecek prensipler de ongönılmüştür. Bu dönemde. Tiirk ekonomisi nispeten istikrar a kavuşmuş, çalışma barışı saglandığı ve problemleri azaltıldıgı lakdirde gıicunun azamisini ortaya ko>abileceğini ve pek çok batı iilkesi ile rekabet edilebilecegini göstermiştir." Raporda, özellikle 1982 ve 1983'ün istikrarlı bir barış dönemi olarak kararlı bir demokrasiye geçişin yaşandığı yıllar olduğu ifade edilerek şu görüşlere yer verildi: "Şiiphesiı sosyal banşın önemli unsurlanndan birini de çalışma banşı teşkil etmektedir. Konfederas)onumuz, 12 Eylül 1980 tarihinden önce ölkemizde' görülen kanunsuz grev, iş >avaş \ latılması, bojkot ve işgal gibi ya1 sadışı hareketlere karşı devamlı: ve azimli bir miicadele \ermis, j buna karşılık, işveren camiası ta ] rafından kanunlara tam bir ria j yet gösterilmesi için titizlikle] davranmıştır. 12 Eylül'den sonj ra, konfederasyonumuz. yıllar j dır biriken tecriibelerine dayana i rak ulkemizde devamlı bir çalış j ma banşının kurulmasma temel j oluşturacak goruşlerini, yenij anayasa hakkında MGK'ne sunj duğu mütalaasında bütün gerek1 çekri ve çözüm yollan ile belirt1 tigi gibi, Sendikalar Kanunu ile] Toplu tş Sözleşmesi, Grev vej Lokavt Kanunu'nun degiştiril1 mesi esnasında da aynen tekrar1 lamış ve savunmuştur. Bu döî nemde, sosyal banşın önemli un1 surlarından biri olan işverenişçtl ilişkileri de Yüksek Hakem Knf nılu aracılığı ile düzenlenerek ı lışanlann haklan sağlanmış, ger1 çek bir çalışma banşı kurulmusj tur." TİSK 15. Genel Kurul için h zırlanan çalışma raporunda Grev ve Lokavt Yasasf nda " zı noksanlıklar" bulunduğu ri sürülerek, checkoff yoluyl aidat tahsilinin durdurulması is' temi yinelendi, aynca grev ve lo, kavtların süresinin 60 gunle nırlanması gerektiği belirtildi. Halkçı Parti Adana il ve ilçe örgütleri görevden alındı ADANA, (Cumhuriyet Güı İlleri Bürusu) Halkçı Par Genel Merkezi'nce, Adana tl Yfl netim Kurulu ile Merkez Ilçe Yfl netim Kurulu'nun gorevden alın1 dıklan öğrenildi. Önceki gun gonderilen bir ta limatla her iki örgüt yonetiminiı görevden alınmasından sonra partide ücretli personelden başka kimse kalmadı. Gazetecilerle göruşmekten kaçınan bazı yöneticiler genel merkezin görevden almaya bir gerek^ çe göstermediğini öne surüyor| lar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear