28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 EKİM 1983 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 Korkunç saldırı, Beyrut kana bulandı Tepkiler Baştarafı 1. Sayfada) Jnah semtleri arasında 8 katlı bir bina idi. Deniz piyadelerinin "Kaliforniya Hillon" adını taktıkları 4 katlı karargâh binaları ise Bir HasanJnah semtlerinden 2 kilometre uzaklıktaki Beyrut Havaalanf nın terminal binasına bitişik 4 katlı bir ek tesis idi. Patlama sonucunda, bu binanın buIunduğu yerde 13 metre çapında ve 9 metre derinliğinde bir çukur ve beton yığını olustu. Olayın çapı oğrenilir öğrenüoıez, buyuk can kavbına neden olacağı anlaşılmıştı. Her saat başı yapılan açıklamalarda, enkaz temizlendiği olçude, olu sayısı da tırmandı. TSİ 20 sıralannda Amerikan deniz piyadelerinin ölu sayısırm 146'a çıktığı duyuruldu. Bu sayının 15O'ye ulaşacağına kesin gozuyle bakılıyor. Yaralı sayısı ise 5060 dolayında. Fransız askerlerinin toplatn ö!ü sayısı ise 50'ye ulaşabilecek. TSI 20.00 sularında bu rakam 29, yaralı sayısı ise 12 idi. Yarahlann bir kısmının da hayatını kaybedebileceği goz onünde tutularak, Beyrut'ta ABD ve Fransa'nın aldığı askeri darbenin bilançosunun 200'un uzerine ulaşacağı yolunda tahminde bulunuluyor. Enkaz temizleme ve ceset çıkarma çahşmalan bütun gece projektörler altında devam etti. Bu arada, Paris'ten Beyrut'a gelen Fransa Sa\unma Bakanı Charles Hernu. Bevrut'a iner inmez ha\aya uçurulan Fransız karargâhına gıderek TSI 21.30'da bir basın toplantısı düzenledi. Bu konuda şu ana kadar gerçekler aydınlanmış değil. Belkı de hiçbir zaman aydınlanmayacak. İlk ortaya atılan iddia, her iki karargâhın çevresıne patlayıcı yerleştirildiği biçimindeydi. Daha sonra ise, her iki binaya patlayıcı yuklu kamyonlann daldık'an ve muazzam sabotajları gerçekleştirdikleri iddiası yayıldı. Bu, giderek olayın meydana gelişinin resmi açıklaması haline dönuştu BEYRUT'TA DURUM Olaylar üzerine Buyrut'ta halk sokaklara dökülerek, olayın cereyan ettiği mahallere gitmek istedi. Ancak, yollar kesildi. Batı Beyrut'un (ve hatta tum Beyrut'un) merkezi olarak kabul edilen Hamra Caddesi ile deniz kıyısı arasındaki yolları Fransiz askerleri trafiğe kapattı. Bu bölgede bulunan Franssz Buyükelçiliği ile deniz kıyısındaki bir binaya yerleşen ABD Büyükelçiliği çevrelerinde olağanustü önlemler alındı. Fransız askerlerinin çok sinirli ve tedirgin oldukları göze çarpıyordu. Deniz kıyısında onlemler alan Amerikan deniz piyadelerinde ise daha çarpıcı psikoloji, şaşkınlık idi. Olay, Beyrutlular arasında değişik duygular yarattı. Butun kentte bir gerilim hukum suruyor. Bu, daha çok olayın yol açacağı kaçınılmaz ama bilinmeyen sonuçlar nedeniyle böyle. Beyrut'un ve Lübnan'ın şiddetin esiri olmaya devam edeceği besbelli. Bütün bunlara rağmen, Beyrut'un Müslüman mahallelerinde keyifli bir havanın estiğine de işaret etmek gerek. Batı Beyrut'un hemen her yerinde, evlerde ve sokaklarda olaydan biraz gurur, biraz alayla söz ediliyor. Amerika ve Fransa gibi buyuk ve iddialı devletlerin Beyrut'ta aciz duruma düşmelerınden Beyrutlular biraz hoşlanmış gibiler. Aynca, "Biz bu tür olayları yıllar• yaşadık. Biraz da onlar yaşaa ain bakalım" ha\ası gözleniyor. KİM YAPMIŞ OLABtLtR? Olayın duyulmasıyla birlikte, bu olayın ardında kimin olabileceğine dair spekulasyonlar da tabiı ki başladı. Her zamanki olçüler kullanılıyor. Yanı, "ABD ve Fransa'nın aynı anda Lubnan'da boylesine bir darbe yemesinden kimin çıkarı olabilir? Ve neden?" soruları ortaya atılıyor. \'e ardından tahminler sıralanıyor. En zayıfından başlayarak bunlan şöyle not ettik: 1. Lübnan kuvvetleri (Falanjistler). Bu tezi ortaya atanlar, genellikle solcu ya da "ilerici" çevreler ya da kişiler. Buna gore, bu olayla, Falanjistler ABD ve Fransa'yı Lubnan'daki miicadelenin içinde daha aktif biçimde sokarak güçler dengesıni kendi lehlerine çevirmek istıyö'rlar. 2. Sabotajın arkasında büyuk bir güç ve bir büyuk gucun istihbarat orgütü olduğu söyleniyor. Bu teze gore, olay herkesin becereceği ve sonuçlannı karşılayabıleceği türden bir iş değil. Dolayısıyla, bu sabotaj SovyetSuriye kanallıdır. Nitekim, son hafta içinde alabildiğine kızışan AmerikanSuriye demeç savaşı v e askeri durumun giderek Suriye yanlısı guçlerce kötüleştirilmesine bakılırsa, bu sabotaj, Sovyetler'den destek alan Suriye'nin ABD'ye indirdiğı bir tokattır, diyenler var. 3. Lübnan'da kendi yandaşı, intihar komandosu Şii mılitanlar kanahyla İran. Bu tezi orta>a atanlar. İran'ın Korfez'deki ABD tehditlerine \e Fransa'nın Super Etendard'larına boyle yanıt vermiş olabileceği uzerinde duruyorlar. Şu sırada hem ABD ve hem de Fransa ile aynı zamanda arası çok gergin olan İran böylece, hasımlanna "Siz benim Körfez'de üzerime gelirseniz ben size Lübnan'da bile vururum" demek istiyor. ABD Savunma Bakanı Caspar VVeinberger'in Beyrut olayını İran'ın uzerine yıkan açıkiaması da bu tezi savunanlara guç kazandınyor. Elbette ki, bunların doğruluğunu ya da yanlışlığını ortaya serebilmek mümkün olamayacak. NE OLABİLİR? Şimdi, olayın gurültusu biraz yatıştıktan, taziyet mesajları, üziıntu bildiren demeçler sona erdikten sonra ne olacağı merak ediliyor. Lubnan, Reagan'a Cumhurbaşkanlığına mal olabilir. Bu nedenle ABD Başkanı geri dönulmez bir macera yoluna koyulacak mı? Eğer, böyle bir yolda ılerlerse, Ortadoğu'yu nereye göturebilir? Dunyayı nereye surükleyebilir? Beyrut'ta dun gece yarısı zihinlerde dolaşan sorular bunlardı. Ve herkesin ağzında tekrarlanan şu sozcüklerdi: "Şimdi hiçbir şey belli değil. Herşey olabilir. Bolge her ihtimale açık. Hiçbir şe> belli değil..." (Baştarafı 1. Sayfada) dırıyla ilgili soruşturmanın sürduğünü Devlet Başkanı Mitterrand'ın ve Başbakan Mauroy'un üzüntu içinde olduklarını LÜBNAN • Lübnan Bakanlar Kurulu, saldırıların ardından olağanustü toplanarak durumu göruştü. Dürzi lider Velid Cunblat ABD ve Fransız askerlerine karşı gırişilen saldırıyı kınadı ve Çokuluslu Barışgucü'ne bağlı askerlerin Lübnan'dan çekilmesinin " f a c i a " olacağını soyledi. Cunblat, ozellikle stratejik mevzilerde bulunan ve Filistinlilere ve Lubnan'daki diğer halklara guven veren Fransız askerlerinin aynlmasının felakete yol açacağını kaydetti. Cunblat Amerikan askerleri için aynı şeyleri söyleyemeyeceğini belirtti. Filistin Kurtuluş Orgütü, saldırı sonrasıda yaptığı açıklamada, Beyrut'taki eylemden sorumlu olmadığını duyurdu. Örgüt sözcUsü Abdülmuhsin Ebu Maizer Şam'da yaptığı açıkalamada, olayla örgutün ilgisi bulunmadığını soyledi. İSRAİL İsrail Başbakanı İzak Şamir saldırıları kınadı ve "Saldırının Lubnan'da barış sağlanmasını onlemek isteven ve ülkeyi yeniden kan gölune çevirmek isteyenlerce gerçekleştirildiğini" belirtti. Şamir Israil'in yaralılara yardım için elinden geleni yapacağını kaydetti. M1SIR: Mısır Dışişleri Bakanı saldırıyı kınayarak ABD ve Fransa Dışişleri Bakanlarına başsağlığı mesajları gonderildi. PAPA: Papa II Jean Paul, Vatikan'da bir açıklama yaparak olaydan büyük üzuntü duyduğunu belirtti ve saldırıyı kınadı. İNGİLTERE: İngıltere Dışişleri Bakanı Richard Luce, Beyrut'taki saldırıyı 'korkunç bir trajedi" olarak niteledi. Luce, kentteki Cokuluslu Barış Gücune bağlı İngiliz askerlerinin durumunun gözden geçirileceğini belirtti. 5 emniyet görevlisinin yargılandığı davada yeni tanık dinlenmesi reddedildi OLAYLARIN ARDINDAKI GERÇEK UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Günümüzde bir iktisat profesörünün ayda yarım milyon lıra ile geçinmesi olanaksızdır, hem adaletsizliktir. haksızlıktır, insafsızlıktır Holding danışmanlığı yapan ve banka yönettm kurullarında oturan iktisat profesörlerimize bugünlerde bir "ek zam" yapmak gerekır. 600 bin TL. ile nasıl geçinsin adam? Ele muhtaç mı olsun'' Sağdan, soldan borç para mı alsın? Bence, şimdilik, Memduh Yaşa gibi hocalara, ayda 200 bın lira "yakacakparası" vermek doğru olur. llerde arttırırız. Böylece aylık, 800 bin liraya yükselir. Bununla da ancak geçinilir. Aradasırada hoca. bazı şirketlere "mütalâa" verir, buralardan da beşon kuruş gelir, hepsini toplarsan etti bir milyon. En işte, o kadar. Bu para ile de ancak geçinilir!. Sayın hocamız diyor ki: "Türkiye'de gelır dağılımındakı dengesızliği ortaya koyacak cıddı bir çalışma yoktur..." Belki daha önce yoktu. Sayın hocanın "600 bin TL. ile geçındiği" yolundaki açıklaması ile bu konuda "ciddi" bir çalışma yapılmış ve araştırma sonuçları Istatistik Enstitüsü'nden önce yayınlanmış oldu Memurların, işçilerin ayda 3040 bin lira aldıkları bir ülkede, bir üniversite profesörünün, özel sektör ile kurduğu ılişkiler sonucunda ayda 600 bın TL. aldığı anlaşıldı. Bundan daha çarpıcı bir tablo olur mu? Efendim sorunu bir de bir başka yönden almak gerekır. Atalarımızın da dediği gıbı, "Bir elin beş parmağı bir değildir" bıri uzundur, bıri kısadır, baş parmak da bodur kalmıştır. Herkesin eşıt ücret aldığı bir ülke yoktur. Herkes, becerisine, yetenegine, bılgisine göre paraalır. Siz, holdinglerde çalışan ve basınımızda ekonominin gidişi hakkmda bizleri aydınlatan holding profesörlerinin hepsınin de ayda 600 biner lira aldıklarını mı sanıyorsunuz? Böyle düşünuyorsanız yanılıyorsunuz. Adaletsızlik, önce holding profesörlerı arasındadır Bir holding profesörü ayda 400 bin lira alırken, bir başka holding profesörü de 300 bin lira almaktadır. Ve en fazla parayı batan şirketlerin. holdinglerin danışmanlan almaktadır... Holding profesörlerı arasındaki bu eşitsizlik Anayasa'ya dupedüz aykındır. Anayasa, hangı profesöre ayncahk tanımaktadır'' Hıç bırine! Bence, ülkemizde "Bir kısım holdingin başka holdingler üzerınde holding tahakkümu kurduğu" bal gibi belli olmaktadır. Bu kadarı da ayıptır. Memduh Yaşa'nın 600 bin lıra ile yaşaması günümüzün en önemli konusudur. Memduh Yaşa seçilmeli ki, herkes ayda 600 bin lira kazanabilsin.. Memduh Yaşa sen çok yaşa... GOZLEM Büyük sabotajlar Dış Haberler Servisi Dünyartın çeşitli yerlerinde, şımdıye kadar gerçekleşen sabotajlarda yuzlerce kişi hayatını kaybetti. Çoğıı devlet adamlannı hedef alan sabotajlann yanı sıra toplu katliama yonelık bazı sabotajlarda gerçekleşti. Dunyayı sarsan bu sabotajlardan, son yıüarda goze çarpanlar şunlar: 1980 Bologna: İtalya'ntn guneyinde Bologna kenti tren istasyonunda, 2 ağustosta neonazilerin gerçekleşıirdiğı bombahsabotajta 84 kişı hayatını kaybetti. İstasyonda gerçekleşen saldında herhangi bir hedef gudulmemiş, sıradan yolcular hayatını kaybetmişti. 1981 tran: 28 haziranda İran Meclisi 'nde meydana gelen patlamada tran tslâm Cumhuriyeti Başkanı Ayetullah Muhammed Huseyin Beheşti ve 71 sıyaset adamı oldu. Meclıs bınası yerle bir oldu. Saldırıyı İran 'ın dini liderı Ayetullah Humeyni'ye karşı mucadele eden halkın Mücahitlen örgutu üstlendi. 1983 Beyrut: ABD'nin Beyrut Buyukelçıliği geçtiğimiz nisan avında meydana gelen patiamayla büyük hasara uğrarken, 17'sı Amerıkalı, 32'sl Lübnanlı 49 kişi hayalını kaybetü. Saldırıyı usılenen olmadı, ancak Amerıkalı yetkıliler patlamadan Şiı Emel orgütünu sorumlu tutlular. 1983 Birmanya: 9 ekimde, resmı bir zıyaret ıçin Birmanya 'da bulunan Guney Kore heyetine karşı gerçekleştinlen suikastta, 4'ü Bakan, 15 Güney Koreliyetkıli hayatını kaybetti. Guney Kore Devlet Başkanı Çun Du Hvan ve eşı bombanın patladığı yere bir iki dakika geç gittikteri için kurtuldular. Birleşmiş Milletler Günü bugün kutlanıyor ANKARA, (ANKA) Ankara Sıkıyonetim Komutanlığı 3 numaralı Askeri Mahkemesi'nde 5 emniyet görevlisinin, işkence yaptıkları iddiası ile yargılandıkİarı davaya devam edildi. Mahkeme, davada, mudahil avukatın başka tanıkların dinlenmesi yolundaki istemini reddetti. Sanık emniyet gorevlileri Ahmet Civan, Naci Polat, Naij Alalay, Ülfet Şeker ve Haydar Özdemir'in yargılandıklan davada bir suçtan halen Mamak Askeri Özel Ceza ve Tutukevi'nde tutuklu bulanın tanık Seher F.rol dinlendi. Savı, yeni tanıkların dinlenmesi istemini, "davanın uzatılmasına >önelik girişim" olarak niteleyerek reddini talep etti. Daha sonra mudahil avukatın tanık dinlenmesi istemini reddeden mahkeme heyeti durusmayı sonraki bir tarihe erteledi. (Baştarafı I. Sayfada) det Calp'ın hangi seçmen tabanında siyaset yapmak ıstedığı bıliniyor. Özal ile Sunalp arasında ekonomide, siyasada bir ayrılık gorulmese de MDP liderı politik moüflerı işlerken "Devlet Partisi" yaklaşımım yeğlemiştir. Gerçekte açıkoturumun çerçevesi dardı ve çok geniş bir alan tartışma dışında bırakılmıştı. Se var ki bu dar çerçeve içinde bile konuşulması gerekenler konuşulmamıştır. Televızyon açıkoturumu, bugunku Turkiye'nm potansıyelterini yansıımaklan uzak kalmıştır. Tartışma kıstrlığının yanısıra, ülke sorunlan ve çözumlerı açısından bakıldığtnda, açıkoturumun yaşadığımız loplum duzeyinin çok gerisinde kaldıgı rahatça soylenebilir * * * PTT 143 yaşında ANKARA (a.a.) PTT'nin 143. kuruluş yıldonümü dün düzenlenen torenle kutlandı. Törende bir konuşma yapan PTT Genel Müdurü Servet Bilgi, ıkı sene içinde mucizevi atılımlar gerçekleştirdiklerini belirterek, "Daha önce 56 şehirde otomatik telefon sanlralı olduğunu, iki sene içinde 131 yerieşim bölgesinin şehirlerarası telefon görüşmesine v e l l l yerleşim bölgesinin de milletlerarası konuşmaya açıldığını" soyledi. Bilgı "İki sene öncesine kadar Turkiye kıyılannda tatilini gecirmeye gelen turistler Yunan adalarına telefon etmeye giderlerdi, bunu onledik" dedi. Acele posta servisinin de kurulduğunu bildiren Bilgi, "Şu anda dort şehirde acele posta ser\isi var. İstikbalde bunu daha >a\gın hale getirecegiz'" diye konuştu. PTT eğıtim merkezinde düzenlenen törende daha sonra emekli olan PTT'ciler çeşitli anılarını anlattılar. ANKARA, (ANKA) "Birleşmiş Milletler Gunü" bugun dunyada ve Türkiye'de torenlerle kutlanacak. Birleşmiş Milletler Gunü nedeniyle, BM'nin Ankara temsilciliğinde duzenlenecek. Dışişleri Bakanı Ilter Turkmen, bir konuşma yapacak. BM Kalkınma Programı Daimi Temsilcisi Safraz Khan Malik'in de, bir konuşma yapacağı bildirildi. Oteyandan, bugun nedeniyle Cumhurbaşkanı Kenan E\ren'in de bir besaj yayınlaması beklenıvor. • ODTÜ öğrenci kimliğimi kaybettim. Hukümsüzdür. MARÜFZENGER Nurayhn yuşaması (Baştarafı 12. Sayfada) da butun kan merkezlerinı dolaştıklarını söyleyen Şükru Eriş, tum aramalarına karşın Nuray'ın kan grubuna uygun kan bulamadıklarından yakınıyor. Haydarpaşa Goğu^ cerrahisı Başhekimi Dr. Atilla Şamil ise hastanenin kural olarak radyodan kan anonsu yaptırmadığını, açık kalp ameliyatı olacak hastanın, hastaneye kendi kan grubundan on şise kan getirmek zorunda olduğunu söyiüyor. Başhekim Şamil'in deyişiyle Türkiye'de kan bulmak büyük sorun. Hele kan grubu negatif olursa bu sorun daha da büyüyor. Küçük Nuray iyileşmesi için gerekli kanı bulamazsa koyune geri dönecek. tyileşmesi de bir o kadar uzayacak. Nuray şimdi, Haydarpaşa Göğus Hastanesi'nde kendisine AB Rh Negatif kan verebilecek yardımseverleri b*"klivor. VaAAc Kişiliğinizden Yansımalar: Gömleğiniz. Bazen birgömlektir kişiliğiniziyansıtan. Her meısimde olduğu gibi, gene, Vakko imzah bir gömlek. Vakko'ya özgü ustalıkla, yeniden yaratılmış yuzlerce gömlekten biri. Üniversite Forumu ARKA KAPIDA SIRA MEHMET ŞAHİN (Ankara Ü.) Hesapsız alınan bunca oğrenci şimdi arka kapıdan çıkmak için sıra beklemektedir. Kalabalıktan ders yapılamayan sımflar, bir öğün yemek ıçin saatlerce beklenen kuyruklar, boş zamanların tek durağı olan kahvehaneler, nıhayet lepeden ınme kararlar. Eğer bunlar başarının unsurları ise, neden başarıh olunmasm. TEK DERS KREDİMİ KESTt DİLAVER BEKTAŞ (İ.U.Eczacılık) Eczaalık Fakultesinde oğrenim goruyorum. Tek dersten başarısız oldum. Yeni yasaya gore tek dersin teorik pratık devamına zorunlu tutuluyorum. Ancak dort yılını bitıren öğrenciler Kredi ve Yurılar Kurumu hakkından yararlanamıyor. Sabiı gelırli bir ailenın çocuğuyum. Maddi ve manevi açıdan çekeceğimız guçlükleri YÖK 'un dikkate almasını isıiyoruz. ATILDIK, DÖNMEK İSTİYORUZ SERDAR ÖZENİR(Uludağ Ü.) Bizler 198081 gırişli Balıkesir Muhendislık Fakültesının InşaatMakine Muhendısliği öğrencileriviz. Okula girmeye hakkazandığımızyıl bize zamammn yönetmeliği uygulandı. 198283 oğretım yılında ise yeni çıkan YÖK kararlan ile haklarımız sıkışttrılmış, bazı yeni durum ve zorunluluklar getirilmişti. Bizler eskı yıllardan kalma sınavlarımızm vızelerini aldığımız halde ılk sınıfa aiı bir dersin sınavını veremedik. Bu yıl hakkımızda okuldan atılma kararı verildi. Oysa eski yönetmeliğe göre birçok sınav hakkımız vardı. Bizlerın tekrar üniversiteye dönmemiz için gerekenlerin yapılmasmı beklıyoruz. AYRICALIK NEDEN? ŞAFAK AKSOY (Marmara U.) 1983 ÜSYMsınavında Marmara Üniversttesi İktisadi ve tdarı Bılimler Fakultesi, Kamu Yonetimi bölumünu kazandım. Tercıhlerimı yazarken, dikkate aldığım şey, mezun olduğıımda kaymakam olmayı veya dış ışlerınde görev almayı, daha sonraki yıllarda da diplomat olmayı düşUnuyordum. Fakat unıversiıeye girdığımde büyuk bir düş kırıklığına uğradım. Türkiye'de, Ankara Ünıversitesı Siyasal Bilimler Fakultesi dışında hıç bir üniversite mezununa bu iki hak tanınmamaktadır. Öyleyse niçin Ankara UniversıtesiKamu Yonetimi ve Uluslararası Ilişkiler bölıımü mezunlarına bu hak var da, diğerlenne yok? Niçin Türkiye'de bu yuk'iek ıdarecılık vasıfları yalmzca bu üniversiteye tamnmaktadır? Ankara Ümversitesi'nin farklı yanı nedir? (Baştarafı 1. Sayfada) Fransız askerleri ne yazık ki sol olduğunu söyleyen Mitterrand Fransa'smın sağ eğilimli dış politikasının kurbanlarıdır. Beşinci Cumhuriyet'in yürürlüğe girdiği 1958 yılından bu yana ne gariptir ki en sağcı dış politikayı FransaMitterrandzamanında uyguluyor. "Sosyalist Cumhurbaşkanı" ne De Gaulle'un. ne Pompidou'nun ne de d'Estaıng'in uygulamadığı en Amerikancı dış politikalardan yana olduğu gibi Çad'da, Lübnan'da, Orta Doğu'da eylemli maceralara girdi. Nükleer füze tartışmalannda da Mitterrand Amerika'nın yanında yer alan Avrupa ulkelerinin en antiSovyetik devlet adamı olarak biliniyor. Örneğin, sadece ölmek istemediklerini söyleyenlerin oluşturduğu barış yanİılarını bile rahatça Sovyetlere yardımcı olmakla suçlayabiliyor. Ayrıca Fransa'nın, Çad'da Devlet Başkanı Hissene Habre'yi, Lübnan'da Emin Cemayel'i desteklemesi emperyalist ülkelerde sosyal demokrat partilerin iktidara gelmelerinin önemli değişikliklere yol açmadığını gösteren önemli bir örnek oldu. Ama içerde ilerici tutumlar sergileyip dışarıda maceracı emperyalist politikalar uygulamanın gunahını genç Fransız askerleri kişisel olarak ilgili olma dıklan çatışmalarda ölerek ödemeye başladılar. Fransa'da Normal basın ile korsan (Baştarafı 2. Sayfada) aramaksızın rıılın suç sayılması neticesi olmayan bir hareketi suç saymak anlamına gelir ki. bu ceza sorumluluk ilkesıyle bağdaşmaz. Aynı maddedeki ıdarî toplatma hakkı da basının guvencesini kaldıran bir hükumdür. Buna yukanda değindik. Ayrıca suç türleri geniş tutulmuş. Bu suçlar tespiti güç, ihtisas isteyen özellikleri olan suçlardır. İdare genellikle polis raporlanna göre karara varacaktır. Polis raporunun basın organının ölümüne kadar varabilecek neticeler doğuracak durumlarda sağlıkh ve etken olması mumkün değildir. Unutmamak gerekir ki, bu gibi suçların yargı organlarınca tespitinde bile bilirkişiye gitme ihtiyacı duyulmaktadır. Yine ek maddelerde ele alınan musadere hukmü, belirtilen tehlikeleri daha da çoğaltmaktadır. Kaldı ki bir yayıncının birden fazla yayını bulunması halinde mevkutelerden yalnız birinde işlenen suç müsadereye neden olacak ve dolayısıyla suç işlemeyen kişiler de işlenen suçun cezastm bir anlamda çekmiş olacaklardır. Ek maddelerin getirdiği sakıncalı hükumler de kısaca bunlardır. SİRMEN Peki Sayın Özek bu sakıncalann oıiadan kaldırılması için ne yapmak gerek? OZEK Basın Yasa Tasarısı şu anda Milli Guvenlik Konseyince incelenmektedir. Bizce. korsan yayınlara tepki olarak çıkanlan bu yasanın sakıncalarını gidermenin en etkili yolu, ttalya'da olduğu gibi normal basın ile korsan basını birbirinden ayırmak ve normal basın için konuyu yeni baştan yukanda sıralamaya çalıştığımız prensipler çerçevesinde ele almak gerekir. Umuyoruz ki, MGK bu sakıncalan görecek ve ortadan kaldırılması için gerekeni yapacaktır. StRMEN Teşekkür ederim Sayın Özek. Vakko Gömlek Koleksiyonunıı Vakko MağazaJarinda ve seçkin tubaffyecüerde görebilirsiniz. Toptan iatışkır ıçın \ akko Fabnkası, Umdra Asfaltı Ttpkafn/İstanbıd Moda gömlekte de Vakko'dur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear