Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 EKİM 1983 * * * «. HABERLERİN DEVAMI (Baştarafı I. Sayfada) sona ermiş sözleşmeleri yenileme, ya da gerekli gördüğü hallerde bu sözleşmeler üzerinde değişiklik yapma yetkisi veriyor. Bu yetkisini de "ücret ve iicret ekleri" kapsamı ile sınırlıyor. Daha açık bir anlatımla YHK'nın kuruluş yasasına göre. ek zam verme yetkisi var, ancak borç anlamında olan gelecek sözleşmeye yönelik "avans" verme yetkisi yok. Hukukta yeri olmayan bu avanslann, gerçekten avanssa vergilenmemesi gerektiği gibi, sonradan nasıl bir formülle bordroya girebileceği de belli değil. Daha önce Konsey ve Bakanlar Kurulu karan ile verilen avanslar, süresi sona ermiş sözleşmelerin yeniden yürürlüğe girmesine kadar geçen zamana yönelik borç niteliğinde ödemelerdi. Bu nedenle avans ödemesi yapılan döneme ait sözleşme imzalanınca, avans sözleşme farkından mahsup ediliyordu. YHK'nın yeni karan ise bağıtlanması gecikmiş bir sözleşme ile ilgili değil. Yeni sözleşme dönemine kadar borç niteliğinde yapılacak bu ödemenın ödeme yapılan tarihler için işçinin bir alacağı söz konusu olmadığından, alacak farkından mahsubu söz konusu değil. Yeni sözleşme ile elde edilecek yeni alacaklar içinden alınması gerekebilecek. Aylık ücretleri sigorta prim tavanı 35.600 lirayı aşmamış olanlar, yani şu anda 32.600 liraya kadar ücret alanlar bu ek avanstan ayda 420 lira sigorta primi için verecekler. Bunların yillık ücret toplamları brüt 1 milyonu aşmadığından, kesilecek vergi yüzde 36 oranı ile 929 lira. Sonuç olarak bu ücretlerle çalışan işçiler 3000 liralık "ek avans" zammını ayda 1651 lira olarak alacaklar. Aylık ücretleri sigorta tavanmı aşmış olan işçiler için, ayrıca sigorta primi kesilmeyecek. Bu işçilerin yıllık ücret toplamları I milyonu aşana kadar yüzde 36 oranı ile brüt 3000 liradan vergilerini ödedikten sonra ise ellerine geçecek net gelir 1908 lira olacak. Brüt ücret toplamında, 1 milyon tavanı aştıktan sonra ise ellerine net P58 lira kalacak. tşciler ücretlerine göre net 16511908 ya da 1758 lira tutan "ek zamlannı" her ay, yeni sözleşmelerine kadar avans olarak almaya devam edecekler. Yeni dönem sözleşmeleri için masaya oturulduğunda, eğer sendikalar toplu sözleşme yasalarının geçiş hükümlerinde bir değişiklik olmazsa, yeni sözleşmelerde taraflar işçi sendikalan ile işveren sendikalan ya da işverenler olacak, avanslar pazarlığa konu olacak. Nüfus hüviyet cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. EROL TASYERt CUMHURİYET/1 (Baştarafı 1. Sayfada) nasıl karşılandı" sorusunun yanıtını alrnak için işçiler arasında bir anket yaptık. Anketin sonucu bu ek farkın en düşük ücretli işçiler için bile "fazla farketmediği" yolundaydı. Anket yaptnak için yola çıktığırmzda karşılaştığımız ilk zorluk sigortalı işçi bulma zorluğu oldu. Cağaloğlu civannda girdiğimiz triko atölyelerinde sigortalı bir tek işçiye rastlayamadık. Bir çoğu "sigortalı mısınız?" şeklindeki sorumuzu dahi anlayamadılar. "HİÇBtR FARK E T M E Z " Süpürge ve kürekle Iran Konsolosluğu'nun kaldınmlannı temizlemekte olan Belediye temizlik işçisi Bekir Kumköy aradığımız türden biri çıktı. Hem sigortalı,. hem sendikalıydı. Fakat Kumköy'ün de ek zamdan haberi yoktu. "Bilrtıiyoruz. Kimse soylemedi" diyordu. Haberi ilk kez bizden duyduktan sonra düşüncelerini açıkladı: "Hiçbir fark etmez. Ne farkedecek? Bu parayla bir şey yapamam. Kuru fasulye 180 nti, 200 lira mı ne oldu. 1650 lira ile ne yapılabilir. Ancak gecimimi saglayabilirim". "Geçimimi" dediği şuydu: Ayda eline 2".000 lira geçiyordu. Bunun 7000 lirasını kiraya veriyordu. 4 çocuğu ile birlikte 6 nüfus Ek zaııı için işçilerin tu. Bu nedenlerle "1650 lira fark etmez" diye düşünüyordu. Garson Fethi Dalkır sigortalı ve sendikalı olup olmadığından pek emin değil. "Galiba" diyor. Maası 20.000 lira ama "serbest kazanıyor". "Serbest kazanma'nm anlamı bahşişler vs ile eline geçen paranın miktannın belli olmaması. "1650 lira ile ne yapacaksınız?" sorusuna "karar vermedim" diyor önce. Biraz düşündükten sonra şunları söylüyor: "Ancak yol parasına yeler". Fethi Dalkır Beşyüzevler'de otumyor. Minibüsle her ay 1850 lira yol parası veriyor. Bu yüzden "1650 liranın önemi yok". Başka bir hesap yapıyor: Günde bahşiş olarak topladığı para 500600 lirayı buluyor. Bu hesaba göre 1650 lira 3 günlük bahşiş toplamıdır. Sonuç yine "farketmez" oluyor. "MEMNUN OLMASAK NE O L U R " Gülhane parkında, Park ve Bahçeler Müdürlüğü'ne bağlı olarak çalışan ve işlerini kaybetme korkusu içinde adlarının acıklanmasını istemeyen iki bekçi ile konuşuyoruz. Hem sigortalı, hem sendikalılar. Maaşlann 3000 lira artacağına ikisi de sevinmiş görünüyor. Fakat ellerine geçecek paranın 1650 lira olacağını bizden öğrenince bu sevinçleri biraz gölgeleniyor. Birinci işçi 16.000 lira maaşla (asgari ücretle) çalışıyor. "Maaşınız 1650 lira aıiacak, ne diişünüyorsunuz?" sorusuna " D ö şüneceğimiz bir şey yok. Gecineceğiz efendim" diyor. "Memnun musunuz" sorusuna da "Bu dunımda memnun oimasak ne yapabiliriz" şeklinde karşılık veriyor. " D u n ı m » " şöyle: 3 çocuğu var. İkisi ortaokula, biri ilkokula gidiyor. 4000 lira kira ile Sultanahmet civannda oturuyor. Karısı çalışmıyor. İkinci işçi 25 senedir çalışıyor. Maaşı "30 bin lira falan", " E k fark ne farkeder?" sorusuna karşıhğı şöyle: "Bir çift ayakkabı 56 bin lira. Bu parayla ancak eski usul bir cank alabiliriz. Gitsen pazara, zannedersem fileyi doldurmaz. Eti falan bırak. Sebzeyle doldursan doldurmaz." SEVtNMEZ OLLIR MU? Sirkeci garında çalışan DDY işçisi İsmail Okan da sigortalı ve sendikalı. Ek zamdan yararlanıyor. 30O0Iirahk zammı duymuş ve sevinrhiş. "Sevinmez olur mu, sevindik tabii" diyor ve ekliyor: "Beş kunış artsa biz seviniriz. Bu liayat şartlanna göre memnun olsak ne olur, oimasak ne olur. Çalışıyoruz". Okan'ın hayat şartlan da şöyle: Ayda eline 30 bin liraya yakın para geçiyor. 2 çocuğu var. Kira vermiyor. Zammın Kıbrıs'ta durum: (Baştarafı 1. Sayfada) somut girişimde bulunmaması. Denktaş, bunun da ötesinde "Rum liderliğinden gelecek bir cevap bizi bu yola cıkmaktan durdurur" diyerek Kipriyanu'nun tutumunda özlü bir değişiklik yapması halinde bağımsızlık ilanından vazgeçebileceğini de tma ediyor. Böylelikle Denktaş bir yandan bağımsızlık ilanı talebini "samimi" bir şekilde gündeme getirirken tüm dünyanın dikkatlerini kendi üzerine çekerek ilgili Uçüncü taraiiarı Kipriyanu'ya yaptığı zirve çağınsını benimsemesi ve Türk tarafının "eşilligini" kabul etmesi yönünde ikna eımeleri için harekete geçmeye zorluyor. Denkiaş'ın bu manevrasının Kıbrıs Rum yönetimi lideri Kipriyanu'yu içte güç duruma soktuğu söylenebilir. Denktaş'ın girişiminden kaygılanan Kiprivanu'nun güçlü muhaüfi Klerides, kendisini uzlaşmaz tutumu ile Türk tarafını bağımsızlık yönelişine gitmekle suçlamaya başladı. Kipriyanu'yu iktidarda tutan başlıca güç olan komunıst AKEL Partisi de kendisinetoplumlararası görüşmelerin de amı için baskı yapmaya başladı. ABD DEVREDF. Kuzey Kıbrıs'ta bağımsızlık ilanının NATO'nun Güneydoğu kanadındaki iki müttefiği Türkiye ile Yunanistan arasında cidii bir çatlağa yol açmasından kaygı duyan Amerikan diplomasisi ise. Denktaş'ın bu değişimini engellemek için kolları sıvamış durumda. Amerikan diplomasisi diğer batıh ülkelerin dolaylı temasları ile birlikte ilk aşamada krizi durdurmaya ve tarafları biraraya getirmek için zam an kazanmaya çalışıyor. Ankara ise KTFD Başkanı ile. bağımsızlık ilanı konusunda farklı çizgiye düşmekle birlikte çabalarını dikkatleri Denktaş'ın Kipriyanu'ya yaptığı zirve çağınsının ciddiyetine çekmek yönünde yoğunlaştırmış gözüküyor. Diplomatik alanda sergilenen bütün bu yoğun faaliyetler karşısında Denktaş zirve çağırısına kapıyı açık tutmakla birlikte sonuçtan umutvar gözükmüyor. Denktaş şimdilik bu yoğun diplomatik trafiğin durulmasını bekliyor. Sonuç alınamaması halinde bağımsızlık ilanının gerçekleşmesi için Ankara'nın kapısını daha kuvvetli şekilde zorlamaya başlayacak. Çünkü, bu adımın atılmasından başka bir çare bulunduğuna inanmıyor. (Baştarafı 1. Sayfada) Bedü Cihaner diye bir zengin daha türedi. O da milyonlardan, milyarlardan söz açıyor. Kaşıkçı ile de canciğerkuzu sarması dost. Kimdir bu Bedü efendi? Arkadaşımız Deniz Som'un arka sayfamızda yayınlanan yazılarından öğreniyoruz. Bedü Cihaner de Harun gibi zengınmış, halı işi ile uğraşırmış. daha önce Mardin'de halı satarmış, Allah "yürü ya kulum'' demiş, o da bu ilahi sese kulak vererek yürümüş. Daha önce de spor sayiamızda Abdülkadir Yücelman, Beşiktaş Kulübüne Başkan olmak isteyen Cihaner'i okurlara tanıtmaya çalışmıştı. Demek ki, bu "Harun gibi zengin" Mardinli Şehmuz oğlu Bedü efendi çok çalışmış ve zengin olmuştur. Az çalışsaydı, demek ki zengin olmayacaktı. Sorun bu Kadar basittir. Bu değerli "arabeskişadamı" ile bizim ilgilendiğimiz kadar herhalde Maliye Bakanlığı'nın müfettişleri de ilgileneceklerdir. Şehmuz oğlu Bedü efendi "günde iki milyon" harcarmış, belki günde bir milyon da devlete vergi olarak verir. Şehmuz oğlu Bedü efendi kardeşimize ben acı bir haber vereyim: Ciddede o lüks FiNstin Caddesi'ndeki halı dükkânı var ya, o dükkân maalesef "meçhulşahıslarca" yağmalanmış. Hani canım, şu Abdullah Bahş'ın apartımanmın zemin katındaki dükkân... Evet yağmalanmış... Mardinli Şehmuz oğlu Bedü efendi hemen "White Palace Company" adlı şirketi arasın. Jiri Saud Jiri, Bedü efendiden "müstacel" telefon bekliyor. Hani canım şu mühendislik, müşavirlik bürosu. Adres mi? Onu da mı biz verelim? Peki haydi verelim: Med/na Road Suttan Center Mecca RoadMeridien Hotel Tel: 45011 ekt 1503.. Jiri Saud bu telefondadır. Mardinli Şehmuz oğlu Bedü efendi, bu "White Palace Company " Türkçesı ile "Beyaz Saray Şirketi"n\r\ Cidde Ticaret Odası'ndaki kayıt numarasını da unutmuş olabilir. Onu da yazalım: Macca C.R 7539.. Jaddah C.R. 15433 Jiri Saud Jiri, adama bir çarptı mı dümdüz eder alimallah.. Bedü efendi, İstanbul'da birkaç gün şöyle bir rahat nefes alacak ille velakin, Jiri, Bedü efendinin telefonuna intizar ediyor, kızarsa, araları açılır, vallahı. Bir de şu var. Cidde Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği'nden bir yerlere Bedü efendi hakkında bir yazı yazılmış. Bedü efendinin dosyasına şöyle bir baktım, o yazı da dosyanın içinde Yazıda yazılanlar doğru ise maazallah!. 24.6.1983 gün ve K. 3/714 sayılı yazıdan bir küçük bölüm okuyalım. Söz konusu şahsın, kendi kefili dahil bir kısım Suudlu tüccarları da dotandırarak Türkiye'ye kaçtığı. Cidde'dekimağazasını tasfiye ettiği ve mal varlığını Avrupa'ya yolladığı söylenmektedir... Bunlar Bedü efendiyi kıskananlann, çekemiyenlerin dedikodularıdır. Hepsi, "/«sm//cı;///sf'söylentidir, hiç önemi yok. Bedü efendi kardeşimizin "masarif'i cüz'iyye" yaparak, yani küçük bir masraf yaparak Cidde'ye gitmesi, Jiri gibi kendisini hasretle bekleyen Cidde Ticaret Odası Genel Sekreteri Abdullah Dahlan'ı da "memnun ve mesut" edecektir. Neyse. Bedü Cihaner olayı şimdilik bu kadar. Halı işi Türkiye'de bazılarını da zengin etmiş diyorlar. Adarn, yurt dışına sattığı halıların satış bedellerini yüksek gösterip. Merkez Bankası'ndan, bu yüksek bedel oranında "vergi iadesi" adı altında çok para mı almış, ne yapmış? Bugünlerde birileri hakkında böyle soruşturmalar da açılmak üzeredir. Bakalım kimler çıkacak halının altından? "Uçan halı öyküleri" ne güzeldir değil mi? Günümüzde artık uçan halı yok. Halı ücareti altında uçurulan paralar Varoâİu var!. UGUR MUMCU GOZLEM Şimdilik öpüştüler hesaplaşma seneye (Baştarafı 1. Sayfada) ğunu" söyledi. Ek zam seremonisinde ilk sözü Esener aldı. Çalışma Bakanı bu ziyaretten duyduğu mutluluğu belirterek. "işçi işveren ilişkileri açısından iyi bir adım" dedi. " Ö N C E MİSAFİRLER" Şevket Yılmaz'ın kendisini "misafir" olarak nitelemesinden sonra ikinci sözü Narin aldı. YHK karanna işverenlerin "işçi lehine olduğu için yüzde yiiz ittifakla katıldıklannı" söyleyen Narin şöyle devam etti: "Son alınan karar yaklaşık 1 milyon isçiyi kapsamaktadır. Bunun dışında kalan 1.5 milyon işçi ve 1 milyon memurun haklarının da gözetilmesi temennisindeyiz. Bu karar enflasyonla miicadeleye ters düşuyor. Bazi sıkıntılara yolaçacağı konusunda tereddütlerimiz var. tşverenlerin de bazı sıkıntılannın, nakit sorununun giderilmesi için gerekli girişimlerin yapılacağını umuyorum." Daha sonra sözü alan Şevket Yılmaz YHK karannın haklannda "teşmil" karan alınmış işyerlerinede uygulanacağını vurgulayarak, "Tiım işçi arkadaşlanraızın, bize reva göriilen bu anlayışın gerektirdiği çalışmayı yerine getireceklerine inanıyorum. Bizi mahçup e»meyeceWlerdir" dedi. Yılmaz zammın "avans" niteliğinde olmasına ilişkin bir soruya da "Biz mutfaga gireni biliriz. Kısmen bir yarar sağlayacaktır" yanıtını verdi. Yılmaz, karann ihracatı anıracağını, enflasyona ise "zarar vermeyecegini" de ekledi. TİSK Başkanı zamma " a v a n s " denmesinin yanlış olduğunu, bu takdirde vergi kesilmemesi gerektiğini, uygulamada buna bir olanak bulunmaması nedeniyle avans dendiğini söyledi. PAHALI ÖPÜCÜK Esener, Yılmaz ve Narin "kanepe"den kalkarlarken, TİSK Başkanı "Gel Şevket Başkan, bir öpeyim seni" dedi ve boynuna sanldı. Narin, öptükten sonra da "bu öpiicük kaça patlıyor, belli değil. Galiba dünyanın en pahalı öpücüklerinden biri b u " şeklinde konuştu. Daha sonra Çalışma Bakanı konuklarına çay ısmarladı. Gazetecilerin "briit 3 bin Mra zammı daha sonra geri alıp almayacaklannı" sormalan üzerine Narin biraz düşündü ve "Alabilirmiyiz ki?" dedi. Bunun üzerine Şevket Yılmaz "Alırsanız ben bu işte yokum" karşılığını verdi. Bakanlıktaki "ek zam buluşması"na TİSK Genel Sekreteri ve MDP Bitlis adayı Rafet İbrahimoglu, Türklş Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir Türkİş'in YHK'daki temsilcileri Mustafa Başoğlu, Fanık Banıt ile TİSK'in Kurul'daki temsilcisi Kubilay Atasayar da katıldılar. Gazetecilerin her iki başkanın da avans uygulamasını paylaşmadıklannı hatırlatması üzerine, Narin ve Yılmaz "başka bir tarafın böyle bir istekte bulunmuş olabilecegini" ifade ettiler. YILMAZ'IN AÇIKLAMAS1 Türkİş Basın Bürosu Şevket Yılmaz'ın bir açıklamasını dağıttı. " E k zam talebimiz biiyük ölçiide karşılanmıştır" denilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Toplusözleşmelerin kapsadıgı işyerlerindc çalışan işçilere 1 kasım 1983 tarihinden itibaren seyyanen ve avans niteliğinde olmakiizereayda 3000 lira ek ödeme yapılmasına karar verilmiştır. Talebimizle ilgili gerekçelerin gerek Sayın Başbakan. gerekse YHK tarafından haklı görülmüş olması, genel olarak memnuniyet yaratmıştır. Böylece işrilerimizin reel ücretlerinde bugüne kadar meydana gelen aşınma kısmen de olsa giderîlmiş ve özellikle düşük ücretliler bakımından, ek ödeme talebimiz büyiik ölçüde karşılanmıştır. tşçi kesiminin. haklı isteklerinin gözonüne alınmış olması umut vericidir." NACt VARLIK YHK Başkanı Naci Varlık ANKA'ya yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Avansın iicrete yansıtılıp yansıtılmayacağına. kendi aralannda yapacakları pazaıiıkta işçi ve işveren kesimleri karar verecek. Toplu pazarlık sislemine geçildiğinde işçilere verilen hakların geri alınacağını sanmıyorum. Karamsar ışık yakmayın. tşverenlerin ileride zam vermem eğilimi içinde olacaklarını sanmıyorum" TEPKİLER Sefa Reisoğlu (YHK'da hükümet temsilcisi): " 3 bin liralık avans yeni toplusözleşmeler yürürlüğe girince sona erecek". Kenan Durukan (Harp Iş Başkanı): "Şevket Yılmaz yeıiek topla oyunu yeniden başlattı, penaltı noktasına dikti ve golü attı. Böylece oyun da bitti." Ertugnıl Kamacı (Tez BiiroIş Genel Sekreteri): "Bu zam sus payıdır. Ancak yine de davayı sonuna kadar surdüren TürkJş'e teşekkür ederiz." Kemal Özer (Maden Federasyonu Başkanı): "Bu zam yeterli değil." Bayram Meral (Yolİş Başkanı) "Zam kayıpları gidermiyor, üstelik geri aİınma tehlikesi var. Ama çalışanlar o kadar güç durumda ki buna bile hayır diyecek durumları yok." Necati Çelik (Hak lş Başkanı): "Bu zam zevahiri kurtarmak içindir." Şükrü Korknıazgider (Çeliklş Başkanı): "Bu zam aldatmaca." (Baştarafı 1. Sayfada) Konuyla ilgili olarak görüşünü aldığımız Sakıp Sabancı sözkonusu satış işleminin "iki bacagV* bulunduğunu belirterek şöyle konuştu: "Konunun birinci bacağında bizim Garanti Bankası'n daki hisselerimiz Doğuş Grubu'na satmamız vardır. İkinci bacagında ise Lassa'nın Garanti Bankası'nın elinde bulunan 1 milyar 125 milyon lira degerindeki yüzde 25 hissesinin bizim tarafımızdan satın alınması vardır." Doğuş Grubu'nun ve Garanti Bankası'nın Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Şahenk ise Doğuş Grubu'na bağlı şirketlerin Doğuş Grubu Sabancı Grubu'na bağlı şirketGaranti lerdeki Garanti Bankası hisselerini satın aldığını, daha sonra ise Garanti Bankası'nın Lassa'daki hisselerini Sabancı Grubu'ndan gelen bir teklif üzerine satmayı kabul ettiğini söyledi. Değerli bir kadroya sahip olduğu halde sermaye yetersizliği nedeniyle etkili çalışamaz duruma gelmiş olan Garanti Bankası'nın yıl sonuna kadar 8 milyarlık bir sermayeye kavuşacağım belirten Ayhan Şahenk, başlıca amaçlarının Türk ticaret ve iş alemine etkili ve verimli bir bankacıiık hizmeti sunmak olduğunu vurguladı. Yapılan işlemlerin 70 sayılı kararnameye tamamen uygun olduğunu kaydetti. Halkçı Parti'nin ilk (Baştarafı 1. Sayfada) masıyla Calp'ın söylediklerinin gerçekleştiğine, tüm basın mensupları birlikte tanık oldu. Calp'ın şöyledikleri doğru çıkmıştı. Üstelik, gezilen iller HP'nin örgütlerinin yeni kurulduğu ya da huzursuzluk ve istifalann yoğun olduğu, aday sıralamasının yanlış yapıldığı siyaseten sorunlu yerlerdi. 4 günlük gezi sonunda ortaya çıkan başlıca görüntü ve sonuçlar şöyle sıfâfamak gerekiyor: Calp'ın daha önce konuşmalarında görülen tutukluk, çekingenlık kalktı. HP Genel Başka DAĞITILAN TOPLAM İKRAMİYE: CUMHURİYETİN nı kalabalığa hitap etmeye alıştı. Değindiği konularla kendisini dinleyenlerin tansiyonunu arttırmava başladı. HP liderinin SODEP konusunda söz söylerken kelimeleri titizlikle seçtiği.suçlama yerine "Sosyal demokratız diyenlerin degil gerçekten sosyal demokrat olarlann başımızın üstünde yeri var" ya da "Sosyal demokrat oylann bölünmesinden kimin yaran olabilir?" diye konuştuğu görüldü,,Kısaca HP'nin, sosyal demokrat oylan toplamaya başladığıaynca sürpriz kesimlerdcn oy alacak gibi görüldüğüne tanık olunuyor. HP'nin parasal sıkmtısı 5 kasıma kadar artarak, eksikliğini büyük ölçüde hissettirecek gibi gözüküyor. Ancak bu dezavantajlannın çok daha büyük avantajlar getirdiği de açıkça görülüyor. HP 24 ekimde gene Doğu'ya seçim gezisinin ikinci raunduna çıkıyor. Bakalım durum ne gösterecek? Üniversite Forumu (Baştarafı 1. Sayfada) \ dan başka birşey değildir. Gerek bitime, gerekse öğretime indirilen darbeler sonucu bugün üniversite kavramı yerle bir edilmiştir. AT1LIYORUZ NURCAN TUG (Y.Ü./lstanbul) Yüdız Üniversitesi Kadıköy tnşaat Fakültesi'ne 1981 yılında kayıt yaptırdık. Birincisınıfın birkaç dersinden iki yıl üstüste başarı sağlayamayarak (vize aldığımız halde) yeni YÖK Yasası 'na göre öğrenim hakkımızı kaybetmiş bulu~ nuyoruz. Kadıköy kampüsünde "Matematik Analiz " dersinden 20,' "Fizik" dersinden 18 kişi bu durumda olmakla birlikte üniversite genelinde bu rakamlar daha yüksek. 72D 3Ö.vılnıcia2 milyon 4Qvılmda 4 müyon 5O. vüında 12 milyon (Baştarafı 1. Sayfada) SODEP'in Zeytinburnu İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na yaptığı başvuruda 298 sayılı yasanın 50. maddesi hükmüne göre, 30 ekim pazar günü saat 1417 arasında ilçe dahilinde tesbit edilecek bir meydanda açık hava toplantısı yapmak istediğini bildirdi. Öte yandan SODEP'in üye yazım kampanyası da bugün başlıyor. SODEP'ten bildirildiğine göre bugün saat 10.30'da Çankaya ilçesinde düzenlenecek törenle başlatılan üye yazım kampanyası na SODEP'in ilk Genel Haşüa< Erdal İnönü de katılacak. M SODEP SINAVLAR BİTTİKTEN SONRA SERMET GÜNGÖR (Y.Ü./lstanbul) Bazı YÖKyetkilileri, birçok üniversite senatosu tarafından verilen ek stnav kararımn yasadısı olduğunu söylüyorlar. Bu sınavlar yapıldı ve bitti. Böyle bir durum birçok arkadaşımızm emeklerinin boşa gitmesine ve huzursuz olmalanna yol açacaktır. «« kopukluğa neden oluyor. Öğrenciler arasında "Dilekçe yazıp ne olacak", "Telgraf cek j tik de ne oldu.", " Dekana çM kıp da ne olacak, yanına girebi ] liyor muynz.", "Bizi oyaJıyorj lar" sözleri sık sık duyulmayal başladı. Öğrenciler, YÖK kararl larının her universitede, senatoî kararlarının her fakültede fark1 h yorumlanır hale gelince, soru i larına yöneticilerinin çözüm getiremediğini, böyle bir durumda da "Heniiz karar alınmadı. Haftaya gelin. Bu konuyu YÖK'e soracağız" yanıtlarıyla kendilerinin oyalanmaya çalışıldığını savunuyorlar. Universitede liste (Baştarafı 1. Sayfada) geri çevriliyor. Kabul edilse de işleme konulmuyor ya da yanıt verilmiyor. Yanıt verilse de, ya sözkonusu sorunun kendilerini ilgilendirmediği bildiriliyor ya da çok uzun süre sonra yanıt veriliyor. Öğrencilerin üst kurumlara güvenini sarsan bir başka konu da yüksekokul, fakülte ve üniversite yönetimlerinin, öğrencileri kabul etmemeleri ya da sorularına yanıt verecek bir danışma hizmetinin verilememesi. Bu da öğrenciler ile okul yöneticilerinin arasını giderek açıyor ve Madeni ve 6O. yılında tcrm Milyoner olmak istiyorsanız, Millî Piyango 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Özel Çekilişi için mutlaka bir bilet alın... 6O1 milyon (Baştarafı 1. Sayfada) kin Aral, Tercüman'dan Ankara Temsilcisi Yavuz Donat, Hürriyet'ten İstihbarat Şefi Esen (jnür, Yeni Asır'dan Ankara Temsilcisi Muammer Yaşar Bostancı'mn katılacağı basın toplantısı ise 23, 24 ve 25 ekim tarihleri arasında yayınlanacak. Basın toplantısı programına sırasıyla HP Genel Başkanı Necdet Calp, . MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal katılacaklar. Programı TRT Haber Dairesi Başkanı Ercan San yönetecek. Basın toplantısı programının çekimi 23 ekim pazar günü yapılacak. Seçime katılacak siyasi parti liderlerinin katılacakları TV programlarının çekimi TRT'nin Kavaklıdere'deki Genel Merkezi'nde bulunan (a) stüdyosunda yapılacak. Liderler (Baştarafı 12. Sayfada) • Banknotlann katlanması değerlerinin kanşmasına neden olduğu, gibi, paranın kolaylıkla tanınmasını ve hesabını da güçleştirir. • Bundan başka; katlama, özellikle çift katlama büyük bir yıpranrrta, önemli bir yıpranma nedenidir. • Başta filigran boşluğu olmak üzere banknotlann üzerine yazı ve rakam yazılmamalıdır. • Yırtılmış ve bantla yapıştınlmış banknotlarla, yüzey kaybına uğramış banknotlan; ne kadar yeni olurlarsa olsunlar kesinlikle yenileriyle değiştirmelidir. • Değiştirme işlemlerinde zorlukla karşılaşılması halinde, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası şubelerine ve doğrudan İdare Merkezi'ne başvurulabilinir. Bilgi alınabilir veya değiştirme işlemi ile ilgili problemler posta vasıtasıyla çözümlenebilir. Şeyh olduğumu (Baştarafı 12. Sayfada) dır. Ahmet Zeki Yamani güçlü adamdır. Yamani ile tanışıyor musunuz? 1 Tabii ortağız. Yamani uçağa biner Bahş ile gelirler Başbakan'ın yanına. Bu adam böyle yapmıştır, Mardinlidir derler, beni 5 dakikada çeker ahrlar. Halkın lafına gelelim. Ben şeyh değilım, Suudi değilim, bu kadar para kaçırdım, malları da Türkiye'ye getirdim diyelim. Yamani Türkiye'ye gelip bir işini halledemez mi bizim devlette. Beş dakikada. Şimdiye kadar neden şikayetlerde bulunulmadı. Adamla gün aşırı konuşuyoruz. Biz iş tesis etmek konusunda konuşuyoruz. Evet, ben size inanıyorum. Bunlar çok üzücü ve çok ayıp şeyler. Kaşıkçı'nın peşinde dolaştılar. Fabrikalarını gezdirdiler. Kaşıkçı bana sormadan iş yapmıyor. Çünkü biz beraberiz her yerde. Onun için önemli bir adam olmasam benim köşküme ne diye gelsin. Neden başka kişinin evine gitmedi. Ayıptır bun lar ben üzülüyorum. Ben kalp hasıalığını bu memlekette bu dertten geçirdim. Bir daha belki yemin ederim Türkiye'ye ayak basmayacağım. Evet, sizin kalp krizini banane edip Suudi Arabistan'a dönmediginiz de söyleniyor. Numune'de yattım sonra ambulansla Amerikan hastanesine götürdüler. Elektronik elektron çektikleri hep bendedir. Geçmiş olsun. İsterseniz elektronlan vereyim. Yok sağolun. Ben Suudi Arabistan'dan vazgeçmem. Bütün servetim orada. O serveti de Türkiye'ye taşıyacağım. Burada yatınm yapacağım için yavaş yavaş tasfiye edip Türkiye'ye akıtacağım. Ben bunları düşünüyorum. Buranın halkı beni böyle üzüyor. Kaşıkçı ile görüşmeden önce neden bana bu soruları kimse sormadı. Evet, haklısınız. Sizi çel.emedikleri için. İlgililerin önerisi Konuyla ilgili uzmanlar, kâğıt paraya saygmlık kazandırmak, özen gösterilmesini dolayısıyla yıpranmamasını sağlamak için alım gücü yüksek madeni para basılmasmın şart olduğunu belirtiyorlar. Uzmanlara göre vakit geçirilmeksizin 20, 50 ve 100 liranın madeni hale getirilmesi gerekiyor. Aksi halde kâğıt paranın yıpranmasını ve eskiyi yenilemek için masraftan kurtulmaya imkan yok. BtTTİ