24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 EKİM 1983 • • • * HABERLERİN DEVAMI CUMHURIYET/U Şevket Yılmaz: Işverenler (Baştarafı l. Sayfada) Talebimiz yannki sağlıklı çalışma barışını sağlamayı amaçladığına gore, açık gerçeklere direnenler acaba yannki sosyal barışı bizim kadar arzu etmeyenler midir? Veya 'Yann ben nasılsa yokum, sosyal huzur ne olursa olsun' diyenler mi? •Fedakârlığın eşit olarak paylaşılmadıgı herkesin malumudur. İşçiden, isçi emeklisinden, dar ve sabit gelirliden beklenen fedakârlığın bir hududu olması gerekir. • 1984 başlanndan iribaren serbest toplu pazarlık dönemine yeniden girilecek. İşçi sorunları V •?nusunda bir atıhm yapmak zorunlu. • Danışma Meclisi başlangıçtaki olumsuz lavrını son günlerinde de sıirdiirdu. Bu meclisçe kabul edilen İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşları hakkmda yasa ile işçinin yönetime katılma olanağı elinden alındı. İşçiye 1964 yılından beri verilmiş temsil edilme imkânından kim zarar görmüştür? • Önümiizdeki hafla ek zam talebimizle ilgili önemli muzakereler yapılacak ve karariar alınacaktır. Bu müzakerelerde talebimizin iki asli ama• cını (milli gelir dağılımında adalclin saglanmasıyarınki sosyal barışa katkı) kimlerin benimseyip kimlerin benimsemediği ve kimlerin mutfağa girip kimlerin girmediği de açıkça ortaya çıkacak. BU KEZ İKİ SATIR DEGİL Şevket Yılmaz dün ayrıca UBA'nın sorularını yanıtladı. Yılmaz, UBA'ya da şunları söyledi: • Başbakana kendim verdiğim ek zam önerisinin Başbakan l lusu tarafından iki salırlık bir yazı ile Maliye Bakanlıgı ve YHk Başkanlıgına verildigini gördüm. Ilave olarak \ HK Başkanlıgına verilen yazının ekinde Malive Bakam'nın uçağa binerken verdiği talimatı görduk. Biz bunun muhatabı bile olmadık. Ancak YHK'daki hükıimet ve işveren temsilcileri Maliye Bakamnın bu gorüşünden etkiknip talebimizi reddettiler. Eylül ayı içinde fiyat artışlan tahminlerimirin çok üstunde gerçekleşti. tkinci kez aynı talcple Başbakan I lusu ile görüştüm. Bu sefer Başbakanın YHK'ya gönderdiği yazının herhalde iki satır değil 12 salır olduğunu herkes gördü. • TürkIş uzmanlarının araştırma, istatistik ve değerlendirmelerden oluşan bir raporunu pazartesi gunu YHK'daki Turkİş temsilcileri, kurul üyelerine sunacak. Bu raporu YHK'da görüşülene kadar açıklamayacağız. Geçen sefer açıklamıştık. Hemen ertesi gunu Maliye Bakanı bizi borçlu çıkardı. Zaten elde avuçta birşey kalmadı, üstü başı da kaptırmayalım diye açıklamıyorum. • Maliye Bakanı 175 bin lirayla iki kişinin ancak geçinebildiğini açıklarken, 10 bin 400 lira ile işçi ailesi nasıl geçinsin? Bunu Kafaoğlu'na soruyorum. Kendileri besaptan iyi anlıyorlar. Ama Kafaoğlıı lâfı yuvarlayıp şu anda üorel orialaması 28 bin lira diyebilir. Sakın inanmayın. Bu brıit hesaptır. İşçi maaşın yüzde 45'int goremeden elini bile surmeden Maliye ve sigorla keser. Eline 1819 bin lira net para kalır. Bu parayla işçi el açmava teşvik edilmektedir. Ulusu 1984 malı yılı Bütçe Kanun Tasarısı'nın DM'de kabulu dolayısıyla dün akşam Biıyuk Ankara Oteli'nde düzenlenen kokteylde gazetecilerin ek zam konusundaki soruları üzerine şunları soyledi: "Ek zam konusu yetkim dışında. Bana yelkim dışında olan şeyleri sormayın, o Yüksek Hakem Kurulu'nun yetkisindedir. Ben yeniden incelenmesini isledim. Ondan sonrası benim yelkim dışında. Şimdiye kadar olan /amları. toplu sözlesmelerdeki iicretleri ben vermedim ki. şu şövle olsun diyeyim. Biliyorsunuz, Yüksek Hakem Kurulu hükümet işveren ve işçi iiçlusiinden miileşekkil. Oradan karar veriliyor. Yüksek Hakem Kurulu'nun başımızın üstunde yeri var. Yüksek Hakem Kurulu'na ek zam konusunda mumktın olan lam imkânların dikkate alınması için ricada bulundum. Bakalım nedir imkânlar, ek zam konusunda benim düşuncem bir mana ifade etmez. Konu duşunce meselesi değil. İmkânlar meselesidir. Benim şöyle olsun, böyle olsun deme hakkım yok. Karşılıklı olurulup imkânlar ne ise o yapılır." Almanya'ya hayali bakır ihraç eden 12 kişilik şebeke yakalandı İstanbul Haber Servisi Federal Almanya'ya hayali bakır ihracatı yapmak isteyen 12 kişilik bir şebekenin yakalandığı bildirildi. Mali Şube ekiplerince bir ihbar üzerine yakalanan sanıklann, ihraç kaydıyla Kuveyt'ten ithal ettikleri 250 ton bakırı iç piyasada sattıktan sonra, Federal Almanya'ya bakır yerine içi kum dolu sandık göndermek istedikleri anlaşıldı. Fener İskelesi'nde yapılan baskında Recep Kovan'a ait "Özsay" adh tekneye yüklenirken ele geçirilen kum sandıklarıyla ilgili olarak Sevil Metal A.Ş. sahiplerinden Hamdi Çağıran, Mali Müşavir Orhan Sarpkaya, gümrük komisyoncuları Alev Onataslan, Oktay Sancaktaroğlu. Bülent Alkan, Ali Erdoğan, Ayhan Özkan, Metin Küçükşahin ile Ercan Turan ve ortağı Yaşar Başaran gozaltına alındı. (Baştarafı I. Sayfada) de, MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp İzmir Cumhuriyet alanında saat 15.30'da, Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal ise, Erzurum'da saat 13.30'da halka hitaben birer konuşmayla kampanyalarını açacaklar. Turgut Sunalp, Ankara gemisine, ses sistemini getiren şirkete ait bir minibus ve iki otomobilden olusan konvoyla, bu araçlardan yayılan "horoz ötüşü" sesleri arasında geldi. Turgut Sunalp dün İzmir'e "Ankara" yolcu gemisi ile hareket etti. Gemide Sunalp'in İzmir mitinginde kullanılacak olan her biri 2'şer bin watt'lık 5 amplifikatör ve kapı büyüklüğunde 16 adet hoperlörden oluşan ses tesisatı da bulunuyor. Bu tesisatın unlü pop şarkıcısı Diana Ross'un Los Angeles'te verdiği açık Liderler °y seferine yarın oy hava konserinde kullanılan ses düzeninin aynısı olduğu belirtildi. KİM KAÇ KM. YAPACAK? Propaganda gezıleri boyunca Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal, 44 il ve 83 ilçeye gidecek. Özal 44 ili kapsayan bu gezisinde toplam 8 bin 500 Icm. dolayında yol katedecek. Milliyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkanı Turgut Sunalp ise 17 ile gidecek. Bu illerin 15'inde açık hava toplantılannda konuşacak olan Sunalp'in 8 bin kilometre dolayında yol katetmesi bekleniyor. En az ile gidecek olan Parti Genel Başkanı ise Necdet Calp. HP'den alınan bilgiye göre Necdet Calp toplam 12 ile gidecek. Bu illerin dördunde halka hitap edeceği belirtilen Necdet Calp'in 7 bin kilometre dolayında yol katedeceği bildiriliyor. UĞUR MUMCU (Baştara/ı 1. Sayfada) GOZLEM Vehbi Koç: lfeni hükümetten (Raştarafı 1. Sayfada) meselesi halledilmiştir" diye konuştu. Fordşirketinin.Otosan'ın sermayesinin 1 milyar liradan 5.6 milyar liraya yükseltilmesi sırasında şirkete yuzde 30 ortak olmasının kesinleştiğini belirten Vehbi Koç, bununla ilgili bütün formalitelerin tamamlandığını söyledi. Konuşmasının son bölurnünde yeni hükumeti bekleyen sorunlar üzerinde duran Vehbi Koç, ulkenin kalkınmasında huzur ortamının önemıni vurguladı ve nufus planlaması, enerji, turizm, ihracat, eğıtim, tarım gibi sorunlann çözümüne öncelik verilmesini istedi. "Memleket ihtiyaçlan ve imkânları dikkate alınarak hazırlanacak planların millet hayatı için çok onemli olduğunu" kaydeden Vehbi Koç, "İktidara gelen partiler, çok mühim zaruret olmadıkça planlarda degişiklik yapmamalıdırlar" dedi. Ford şirketinin Avrupa bölümü Başkanı Edward C.BIanch da tstanbul Sheraton Oteli'nde düzenlenen bayiler toplantısında yaptığı konuşmada FordOtosan ortaklığırun anlamı üzerinde durarak şöyle konuştu: "Koç'a yaptıgımız • bu iştirak Ford'un 1930'lardan bu yana Türkiye'ye yaptığı ilk yatınmdır. Bu yatırım, şirketimizin ulkenizin ekonomik gelişmesinin ve siyasi istikrarının sürekliliğine olan güvenini yansıtmaktadır." Avrupa'da "yılın kamyonu" seçilen Ford Cargo'nun Türkiye'de üretilmesinden duyduğu memnuniyeti de dile getiren Mr.Blanch şöyle devam etti: "Şurası muhakkak ki, Cargo bir başlangıçtır. Ford ve Otosan, Türk piyasası için geniş bir ürün geliştirme programı izleyeceklerdir. Somut ve aynntılı bir açıklama için vakit henuz erkense de şuna eminim ki, önümuzdeki yıllar hepimiz için heyecan verici bir dönem olacaktır." Ford şirketinin tarihinin en büyük yeni araç geliştirme programını devreye soktuğunu kaydeden Mr. Blanch, her yıl bir milyar dolarlık urün geliştirme harcaması planladıklarını açıkladı. Kokain içtiği iddiası ile yarguanan ÇiftçVnin tahliye istemi reddedildi İstanbul Haber Servisi Kokain içtiği iddiası ile yargılanan Satvet Çiftçi'nin tahliye istemi reddedildi. 16 gün önce Beşiktaş'ta eniştesi Ali Dinçkök ile birlikte bir otomobil içinde kokain içtikleri iddiası ile tutuklanan Satvet Çiftçi'nin 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dun devam edilen duruşmasında, tanık gece bekçileri dinlendi. Mustafa Muşlu ve Süleyman Günal adh gece bekçileri, sanığı olay gecesi arabanın koltuğuna başını yaslamış bir şekilde elinin tersi ile burnu na bir şey çekerken gördüklerini ileri surdüler. Sanık ve avukatları ise, bu suçlamalan reddettiler. lan, basın sanayıine el atmışlar ve Babıali'deki "gazetecilikten yetişmiş patron" yerine "sanayicilikten gazetççiliğe el atmış patronlar" turetmişlerdir. Bir gazetecınin deyişi ile "Sirkeci sermayesi Babıali'ye girmiş" ve bugün köşe başlarını tutmuştur. Basındakı bu holdıngleşme, siyasete de damgasını vurmuş ve holdıng yöneticilerı ve danışmanları, bzellikle sağ eğilimli 2 partide üst yönetım birimlerini ele geçirmişlerdir. Bir partimizin genel başkanı. bir holdinge bağlı bankanın yönetım kurulu üyesi, öteki, bir başka holdingin eski genel koordinatörüdür. Bunlar bile birer göstergedir. Önümuzdeki dönemlerde, yerleşik çıkarlara, holdinglerın temsilcileri olduğu ekonomik düzene ve belli ayrıcalıklara karşı yazı yazmak, devlet bürokrasisi ile bankalardaki yolsuzluklan sergilemek çok ama çok güçleşecektir. Kurulu düzene, yerleşik çıkarlara ve ayrıcalıklara karşı siyasat ve ekonomik eleştiriler, bir yandan ağır yaptırımlı yasalar, öte yandan da holdinglerin ekonomik ve mali baskıları ile engellenmeye çalışılacaktır. Bir kez, gazetelerın büyuk çoğunluğu bu holdinglerin elindedır. Bu yüzden, bu yayın organlarında, holdinglerin içinde bulundukları ekonomik ve mali düzene ilişkin hiçbir eleşt'ri ya da somut haber, yer almayacaktır.Hangi yazar, hangı muhabır, hangi gazete yönetmeni, sözgelişi, bu holdingin kredı aldığı bir bankayı eleştirebilir, elinde kanıtlıbelgeli dosyalar olsa da bu dosyaları rahatça yayınlayabilir? Holding dışındaki basın için de engeller söz konusudur. Bankalar ve holdınglere bağlı şırketler, "reklam ambargosu" yoluyla bu tür basını da baskı altında tutmaya çalışacaklardır. Basın böyle bir geleceğe kapıları zorlamaya başlamıştır. Yayın organlarının 'gizli bankerlik" yapma\ar\, dayanıklı tüketım malları karşılığında para toplamaları ve yasanın açık hükmune aykırı olmasma karşın milli piyango biletlerinı yeniden çekilişe sokmaları, Maliye'deki başıbozukluğun >/e denetimsızlığın sonucuydu. Basın ve basın özgürlüğü işte bu yollarla yozlaşmış ve gazeteler, haber ve yorum kaynakları olmaktan çıkıp, birer "şans ve talih oyunu'nun ıskambil kâğttlanna dönüşmüştü... Bugün. Maliye Bakanlıgı belkı çok doğru, haklı ve yerinde bir karar almıştır. Ama bugüne kadar, bu kararın alınmasında hiç gecikilmemiş midir? Ve böyle bir karar alınsa bile, basın "Sirkeci sermayesinin tahakkümünden" kurtulabilecek mıdır? Basındaki holdingleşme ve tekelleşme önlenmezse, basını ve basın özgurlüğünü korumanın ve geliştirmenin hiç olanağı yoktur. Basında holdingleşme bir yana, sıyasette holdingleşmenin başladığı bir dönemde ilerisi için iyimser olmak, inanınız, çok güçtür. Demokrasiden, emekten, haktan, özgürlükten ve bağımsızlıktan yana olan ılerıci basın olarak insanı karamsarlığa iten bütün bu güç koşullara karşın sizlerden güç ve destek alarak dün ve bugün olduğu gibi yarın da başımtzı dimdik tutmaya devam ecieceğiz. Çünkü basın özgürlüğü, Sirkeci sermayesinin, türedi holdinglerin değil halkın özgurlüğüdür. YOK, başarı artsm diye (Baştarafı 1. Sayfada) lerden alındığım belirtiyor, ancak YÖK'ün savunduğu bu sıstemi, açmazlaıa düştükçe çelişik kararlar alarak iyice işlemez duruma sokmasından yakınıyorlar. Üniversitelerdeki somut öğretün koşulları, öğrencinin ortaöğretimdeki düşük eğitım düzeyi, çalışma ahşkanhğı. bozuk sosyoekonomik koşullar, öğretim üyesi, dersane, kitap yetersizliği gözardı edilerek, gelişmiş ülkelerin deme ve yanşma sisteminin benimsendiğine işaret eden öğretim uyeleri durumu özetle şöyle açıklıyorlar: "Getirilen sisleme göre, dersleri izkmeyen, yeterince ealışmayan ve başarılı olmayan oğrenci her kademede elenecektir. Sistemin dogal sonucu olarak, oğrenci ders yılı boyunca çok fazla çalışma k zonındadır. Yine sistemin doğal sonucu olarak, bir yandan genel başan yükselirken, diğer yandan başansız bir ogrenci kitlesinin 1. sınıftan son sınıfa kadar ber kademede elenmesi ve ögrencilik bakkını yitirmesidir. Bu gerçek biünerek, bilinçli olarak sistem seçilmiştir. Hiç degilse sisteme sadık kalınsa. ögrenci, öğretim uyesi elden geldiğince sisteme adapte olmaya çalışacaktır. Acımasız da olsa ögrenci aşırı çalışmajınca, derslere devam etmeyince kaldığını görecek, bir sonraki yıl ne yapıp yapıp daha çok çalışarak, ögrencilik hakkım jilirmemek için çaba gösterecektir. Ancak YÖK kendi getirdigi yanşmaeleme sistemine sadık kalmıyor. Üniversitelere başannın yükseltilmesi için baskı yapıyor.Buna direnebilen birkaç üniversite dışında digerlerinde, bu baskının sonucu bir de bakıyorsunuz 11 olan vize sınavı sonuçlan 33'e yükseltiliyor. Bir vize sınavı daha, vize yükseltme, derken ek sınavlar... İş iyice çıgnndan çıkıyor. YÖK bakıyor ki büyük bir ögrenci kitlesi. ögrencilik hakkım kaybetmiş. Af çıkıyor.. Ne ögrenci, ne de öğretim üyesi için sistemin bir anlamı kalmıyor. Saygınlık, sonımluluk yok oluyor. Herkes işinden, canından bezgin, neyin ne zaman nasıl uygulanacağını bilmeden, neyin hak olup,neyin olmadığını kavrayamadan, kargaşa içinde egitim sürdürüluyor. Dogal olarak herkes mağdur, herkes başansız dunıma diişüyor. Üniversitelerde hem öğretim düzeyi hem gerçek başan düşüyor. Hem de acımasız elenen ögrenci sayısı artıyor.." Öğretim üyelen YÖK'un açıklamalarının aksine üniversitelerde başannın yükselmediğini, tersine düştüğünü vurguluyorlar. Öncelikle basannın sınıflann not ortalamasıyla ölçüiemeyeceğini, gerçek bilgi düzeyinin saptanması gerektiğini belirtiyorlar. Durumu şöyle özetliyorlar: "Öncelikle istatistiklerde parlak görünen, yükselme gibi göriinen ortalama notlar gerçek değil. Çünkü iik ve ikinci vize sınavlannda başan notlan düşük çıktıkça, YÖK'ten üniversitelere uyarılar geldi. Baskıya boyun eğen üniversitelerde aynı sınav sonuçlan iızerinde verikn notlar yükseltildi. Basannın ytikseldiğini söyleyebilmek için gerçek bilginin, başan düzeyinin araştınlması gerekir. Aynca sistem yıl içindeki çalışmaya ağırlık verince, dogal olarak vizelerde yüksek not alma çabası artmıştır. Ancak bir kısım oğrenci için notlar bir miktar yükselirken, diger bir bölüm oğrenci de sistem geregi çok daha yüksek sayılarda elenmektedir. Başansızlann, sistem içinde eienenlerin istatistikleri de çıkanlmalıdır. Oğrenci üniversitede daha ıııı yeterli, daha mı >etersiz ögrenim görmekte, bilgi edinmektedir. Bunu önümuzdeki yıllarda, çok değil, birkaç yıl sonra yeni sistemin mezunlan iş yaşamına atıhnca görecegiz. Biz öğretim uyeleri olarak ne yazık ki 1980'li yıllann mezunlan iş yaşamına aday olduklannda, yakındığımız 1970'li yıllann mezunlanndan daha da güç iş bulacaklar, diplomaları daha da geçersiz sayılacak kaygısını taşıyoruz. Öğretim üyesi olarak neİeri verebildiğimizi, neleri alabildiklerini göruyor.üziiluyoruz." FORD CARGO KAMYONUNUN ÖZELLİKLERn'LE İLGİLİ HABER.tMİZ 9. SAYFADA Bankerzedeye 25 bin VaÂkr Kİşiliğinizden Yansımalar: Kravatınız. Bazılan için bir tutkudur giyim. Renkîeri, desenleri, ayrıntüan uzlaştırma sanaîıdır. Onlar için yaratılır Vakko imzalı her kravat. Özenle. Tek tek. (Baştarafı 1. Sayfada) kerde ayrı hesap açtıranlar için ise gene ayrı hesap açılacak. FAİZ DÜŞLK Halen yürurlükte olan mevduat faiz oranlarına göre, vadesiz 4 (Baştarafı 1. Sayfada) dikleri yıhn evlül ayı sonunda okula başlayacaklar, 14 yaşını bitirip 15 yaşına girdikleri yılın öğretim yılı sonunda öğretim çağını tamamlayacaklar. Okula devam etmeyen öğrencilerin devamsızlık nedenleri okul idarelerince ve ilköğretim müfettişlerince araştırılara devama engel olan durumların giderilmesine çalışılacak. Çocuğu okula göndermeyen, verilen izin süresini geçiren, geç nakil yaptıran, okul çevresi dışına çıkarak izini kaybettiren velilere para cezası verilecek, bu cezaya rağmen durumun devamı halinde hapis cezası uygulanacak. Yasaya eklenen bir geçici maddeye göre de. ortaokulların tüm yurt çapında yaygınla^tırılmasına kadar sadece ilkokullar zorunlu halde olacak. MGK'nın kabul ettiği Özel eğitime Muhtaç Çocuklar Yasa Tasarısı'na göre de, özel eğitime muhtaç çocukların eğitilmeleri. iş ve meslek sahibi yapılmaları. çevre \e topluma uyum sağlamalarıyla ilgili düzenlemeler yapılıyor. Tasarıya göre, resmi okullar, kendi çevrelerindeki özel eğitime muhtaç çocuklar için özel eğitim hizmeti sağlamakla yükumlu olacaklar. Durumları gerektirenler için özel eğitim kurumları açılabilecek, özel eğitime muhtaç çocuklara normal okullarda özel sınıflar tahsis edilecek. MGK tarafından kabul edilen veTicaret Yasası'nda degişiklik yapan Tasarı'ya göre ise, gemiler birden çok yolculuk için sigorta ettirilmişse her bir yolculuk için yuzde üç sigorta değeri eklenecek. Avaryalar zarar tespit masrafı hesaba katılmaksızın sigorta değerinin yüzde üçünü geçmedikçe sigorta şirketi bunu ödemeyecek. Ortaokul hesaplara yuzde 20, bir yıl vadeli hesaplara yıllık brüt yüzde 40 oranında faiz uygulanıyor. Yüzde 40 brüt faizin net geliri yüzde 32 düzeyir.de bulunurken, yüzde 35 brüt faizin net geliri ise yüzde 28 olarak hesaplahıyor. Buna göre, banker alacaklıları vadeli hesaplan için yüzde 4 oranında daha az gelir elde edecekler. Karara göre, mahkemelerce ödeme planlan kabul edilmiş bulunan bankerlerden alacakh olanlar için açılacak hesaplar da söz konusu hükümlere tabi olacak. Bu bankerler mahkemece kabul edilen ödeme planlanna uygun ödemelerini fona yapacaklar. Bu arada, bir bankerin tasfiyesi 1 ocak 1983 tarihinden önce kesinleşmiş anapara borçlarını karşılayacak şekilde tamamlanırsa, vade tarihi beklenmeden ödeme yapılması hükme bağlandı. Açılacak mevduat hesap cuzdanlarının sahiplerıne verilmesine ilişkin işlemlerin ne şekilde yapılacağı ve bu karar çerçevesine gore ödemelerin yapılma zamanları fon yönetimi tarafından açıklanacak. EMLAK KREDİ BANKASI Bakanlar Kurulu, tasfiye halindeki bankerlerin tasfıyelerinin hızlandırılması hakkında kanunla oluşturulan "Tasamıflan Koruma Fonu"nun yönetim ve temsilini Türkiye Emlâk Kredi Bankası'na verdi. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren kararına göre, Emlâk Kredi Bankası 2874 sayılı kanun kapsamına ren bankerlerin tasfiyeleriyle ilgili her türlü işlemleri ve talepleri fona bağlanmış bulunan tasfiye kurullan ya da kendi örgütü kanahyla yapacak. Banka, gerekli görduğü tasfiye kurullarını birleştirebilecek ya da kaldırabilecek. Karara göre, her bir bankerin hesabını ayrı ayrı gösterecek şekilde duzenlenecek ve takip edilecek fon hesaplan, bankacılık kayıtları dışında ayrı tutulacak ve takip edilecek. Bilindiği gibi, Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "bankerzedelere ne 25 bin, ne de 50 bin lira tutarında avans verileceğini" söylemişti. Öğrenci kredileri 4 bin lira oluyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Gençlik ve Spor Bakanı Vecdi Özgul oğrenci kredilerinin 4 bin liraya yukselüleceğini açıkladı. Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlarda kesin kayıtlar pazartesi akşamı sona eriyor. DM Genel Kurulu'nda bakanlığın bütçesi gorüşulürken konuşan Vecdi Özgül, oğrenci krediİerinin 3 bin 400 lira olduğunu hatırlattı ve bu kredilerin 4 bin liraya çıkarılmasi için çalışmalann sürdüğünü bildirdi. BRİÇ ŞIAR \AIJCBN (Baştarafı 4. Sayfada) diğer bolgelerindeki zonal turnuvaların galipleri olan Pakistan, Yeni Zelanda, Brezilya, Endonezya ve Jamaika olmak üzere 10 ekip katılmıs. önce otomatikman yan final oynamak hakkına sahip Fransa ve ABD 1 ile karşılalaşacak iki ulusal takımı belirlemek için elemeler yapılmıştır. Yan finale yükselen takımlar, Italya ile ABD 2 olmuştur. Bunlardan İtalya Fransa ile, ABD 2 ise ABD 1 ile eşleşmiş, Italya'nın Fransa'yı ve ABD l'in ABD 2'yi yenmesi üzerine bıiyük final ttalya ile ABD arasında oynanmıştır. 176 board'lık finalde Hamman, Wolff, Sontag, Weichsel, Becker ve Ron Rubin'den kurulu Amerikan ekibi Belladonna, Garozzo, Franco, De Falco, Lauria ve Mosca'dan kurulu Italyan ekibini 413408 yenerek dünya şampiyonu ünvanını almıştır. Fransız dostlarımı? ise, ABD 2'yi yenerek ancak üçüncü olabilmiş ve büyük bir düş kırıklığına uğramışlardır. Vakko Kraı<atlannt Vakko Mağazalart'nda ve seçkin tubafiyecileTde görebilirsiniz. Ttptun Mlışluı iı,!n Vakko Fabnkası. Londra Asfaltı Tıpkapı/iıUatıbııl Moda kravatta da Vakko'dur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear