26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 EKİM 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 SINEMA ATİLLA DORSAY Neler iztenmeli? Mevsim başıyla birlikte ılginç, önemli bazı filmler ve bunlann sinemasever tarafmdan zamanında farkedilmeyip afişten inmesi tehlikesi başladı. Bu tehlikeyı en aza indirgemek için yıhn görulmesi en gerekli filmlerini içeren bir liste>ri okurlarımıza sunuyoruz: "Askerin Donüşu (Return of the Soldier)", "Aşk Donemeci (Zig Zag Story)", "Ateş Arabaları (Chariots of Fire)", "Ayı Vurmak (Shoot the Moon)", "Aynlan Yollar (Hardcore)", "Belalı Yarış (Bite the Bullet)", "1941", "Bir Evliliğin Öykusü (Maria Braun'un Evliliği)", "Brubaker", "Bulunduğumuz Yol (The Way We Were)"', "Cani (Dressed to Kill)", "Conan", "Cumartesi Gecesi Ateşi (Saturday Night Fever)", "Çılgın Maks", "Dünyanın Kaderi (Chinese Syndrome)", "E.T', "Gece (Still of the Night)", "Geçen Yaz 5 Gün", "Gloria", "tkarus Harekâtı". "İlk Kan 2", "Kayıp (Mıssing)", "Kahkahalar Kıralı (Kıng of Comedy)", "Kedi Kız (Cai People)", "Korkunç Şuphe (Garde a Vue)", "Kötu RuhPoltergeisı", "Kurt Adam Lx>ndra'da", "Manken (American Jigolo)". "Merhaba Dunya (Beeing There)", "Patlama (Blow Out)", "Senin Gözlerin İçin (For Your Eyes Only)", "Silah Gücu (Magnum Force)", "Son Metro", "Subay ve Centilmen", "Suç ve Ceza (La Crime)", "Ucuz Dedektif (The Cheap Detective)", "Veda (Rocky 3)", "Yanhş Karar (Absence of Malice)". Duyduk Gördük Heybeliada, Melih Cevdet'in başına iş açtı Nejat Gulen'in "Heybelıada" adlı kitabı Melıh Cevdet Anday'ın başına iş açtı. Çok sevdiği bu kitaptan söz eden yazısından bir süre sonra adına, 4 ekim 1983 tarihli bir mektup geldi. 30 eylul 1983 cuma gunkü Cumhuriyet'te çıkan "HeybeüadaKapahkutu" adlı yazısmın ekli olduğu mektupta aynen şöyle deniyordu: "Pek muhterem efendim; [çkiliyken yazdıklarınızı lutfen bir de ayıldığımz zaman okuyun! Tekrar ederse Nadir Nadi Beye gondermek zorunda kalacağız! Saygılarımızla. Okuyucularmız" Melih Cevdet Anday'ın bu "imzasız" okuyuculara bir kaç çift sözü var. Diyor ki: "Pek muhterem efendim; Mektubunuza ekli olan yazımda, sızı rahatsız eden iki dizenin altını kırmızı kalemle çızerek beni meraktan kurtarmışsımz. Teşekkür ederim. Ancak olayı bilmeyen ya da yazımı okumamış olan okurlarıma yardım olsun diye, Nejat Gulen'in Heybelıada adlı kıtabından aktardığım Rumca dizeleri ve yine sayın Culen 'e ait çeviriyi aynen aklanyorum: 'Protı protısa/Antıgoni kleftisa/ Halkı to putanaryo/ Prıncipo leventısa'. Yani, 'Kınalıada birincıdır/ Burgaz hırsız/ Heybelı kerhanedır/ Ve kocasmın gerçekten Buyukada levent.' rehin ahndığını sanan kadın, Siz Burgaz ve Heybeli'ye sokağa çıkıp rastladığt ilk değgin dizelerin altını adamla cinsel ilişkide çizmişsiniz. Anlaşılan "hırsız" bulunmuş. ve "kerhane" sozcüklerinden rahatsız olmuşsunuz Ancak benim yazımda söz konusu olan bir almtıdır. Ve benim yapmalarını hazmedemeyenler, alıntı yaptığtm yazarlann onları karaborsacılıkla suçlayan virgulüne dokunmamak gibi lar, bufelen neden dıle getirmi de bir ilkem vardır. Hem yorlar, kontroletmiyorlar ?"di"kerhane" sözcuğünu ye yakmıyorlar. değiştirip yerine "genelev"i kullansaydım, sayın Nejat Evet, halk, hem, "Bufeler Be Gulen 'e akıl oğretmiş gibi lediye'ye ait mi?" diye, hem de olmaz mıydım? tfeyse, "Belediye kontrolundeyse ol mektubunuzu sayın Nadir masa bıle 30 liradan satılması Nadı'ye de ileteceiim. gereken biletlerın 35,10 liradan satılması gereken jetonun 15 li Gelecekte imzalı okumak radan satılması yasal mı?" diye mektuplarımzı dileğiyle.'' soruyor. Sokakta karşımza çıkacak ılk adamla cinsel ilışkıde bulunmazsamz onu oldururüm. " Telefonlıı sapık böyle olur ABD'nîn Florida eyaletinin Fort Lauderdale kentinde bir cinsel sapık, telefonla aradığı kadınlarda dehset urpertileri yaratıyor. Yılbaşından bu yana tam 125 kadına telefon açan sapık, onlan şu sozlerle lehdit ediyor: "Sokağa çıkın ve çınlçıplak soyunun. Aksı halde rehtn aldığım bir akrabanızı oldürmek zorunda kalacağım." Bu 125 kişinin çoğu sapığın tehditlerine kulak asmamış, ama içlerinden birkaçı dediklerini yapabileceğini düşünerek isteğine boyun eğmişler. "Telefonla ırza geçmek gıbı bir şey", diyen bu kurbanlarından bazılarınm işyerinde, bazılarınm telefon kulubesinde, birkaçmın da bir barda soyunmasmı isteyen sapık, kadınlardan birini de şu ilginç gözdağıyla korkutmuş: "Kocanızı rehın aldım. Amerikan düşü üzerine hoş bir ıııasal Kahkahalar Kralı (King of Comedy) / Yönetmen: Martin Scorsese / Oyuncular: Robert de Niro, Jenry Lewis, Tony Randall / CIC yapımı (Eraek, Konak) Mevsim başında bir Martin Scorsese fllmi... Hem de yepyeni: Geçen mayıs aymda Cannes Şenliğinde Amerika'yı (yanşma dışı) temsü etmiş olan filmlerden bin... Gerçek ve güzel bir surpriz değil mi? Scorsese, Amerilcan yeni kuşağının en yeteneklı ısimlerinden biri. Bizde "Aşk ve Ölüm Boxcar Bertha", "Taksi Şoförü" ve "Newyork Newyork" fılmleriyle tanıdığımız ttalyan kökenli yönetmen, Amerikan sinemasının belli türleri içine yerleştirilebilecek filmlerine yeni, öncü, "deneyseT bir öz koymava, ticarı kahplarla ustaca oynamaya ve de çağdaş Amerikan toplumuna radikal bir eleştiri getirmeye çalışıyor. Ününun doruğuna eriştiği halde, deneyse! niteliklı kısa filmler yapmayı surdüren, her filmini birkaç yıllık bir hazırhktan sonra gerçekleştiren Scorsese, kahplan da allakbullak ediyor: "Taksi Şoförü" ne denlı bir polisiyeyse, "Newyork Newyork" da o denli bir muzikaldi. Yani ikısi de turlerinin belirlenmiş kalıplarının dışına taşan ve hiç olmazsa ilk görulüşte insanı şaşırtan fılmlerdi. "Kahkahalar Kralı", Scorsese'in çağdaş bir masalı (buna 'meseT de diyebilırsıniz) sanki... Tüm isteği, "TV'nin unliı sunuculan" arasına karışmak olan Rupert Purapkin isimli garıp bir adamın serüveni bu.. "TV sunuculan" deyince bir parantez açıp, buradaki sunucunun bizdekiler gibi olmadığını anımsatalım: Burada Amerikan TV'lerine özgü "Talk Show" ('konuşma gösterisT) diye adlandırılan bir program turu söz konusu. Çenesi ve espri yetenegi güçlu bir sunucunun ünlü konukları ekrana getirerek bir espri salvosu eşliğinde konuşturmasına ve onlara da marifetlerini sergileme olanağı vermesine bağlı bir program.. Bizde Halit Kıvanç'm temsü ettiği türden bir ış.Jerry Langford (Jerry Lewis) adlı bir sunu İKt BÜYÜK OYDNCU 'Kahkahalar Kralı'nda Jerry Lewis hayli ciddi bir rolde. Buna karşılık Robert de Niro, Lewis'in eski roHerini andıran hareketii bir kompozisyon çiziyor ve çok başanlı oluyor. cuya hayran olan Pumpkin, onca uğraşmasma karşın Langford'a yeteneğini göstermeyi ve onun programına çıkmayı başaramıyor. Bunun üzerine, delişmen kız arkadaşıyla birlikte onu kaçırıyor ve tehditle programın konuğu oluyor. Programdan sonra Pumpkin, adam kaçırmaktan tutuklanıp, yargılanacak ve 6 yıl hapis yıyecektjr, ancak, bir gecelik program onu unlu kıhnaya ve tüm ülkeye tanıtmaya yetmiştir. Affa uğrayarak salındığında, Pumpkin, kitaplan 'bestseller' olmuş, TV kontratları kendisini bekleyen bir ünlü kişidir artık... Belediyv büfelerinde karaborsacıhk Belediye tarafmdan oluşturulan ' 'Belediye Halk Ekmek'' sahs büfeleri, bilindiği gibi ekmekle birlikte jeton ve belediye otobusü biletleri de satıyor. Halkın zaman zaman duyduğu bilet gereksinimi bu bufelerden gideritiyor. Ancak bazı bufelerde 30 liralık otobus biletlerinin 35, jetonlann 15 liradan satıldığı dikkati çekiyor ve yurttaslar, "Belediye büfelerinde de karaborsacıhk yapılıyor. Otobus duraklarında bazı kişılerın bilet satışı HAYVANLAR Ismail Gülgeç SEN Tek başına bir filmi knrtaracak adlar Scorsese'in filminin özu ve temel bildırisi, şu özetten de çok iyi anlaşılıyor Scorsese, "Amerikan düşü" ustüne alaylı bir masal anlatmak, bu ülkede üne giden yollann her zaman çok dürüst olmayabileceğini, a m a önemli olanın sonuç olduğunu belirtmek istiyor. Amerikan toplumu, başan, ne pahasına ve nasıl olursa olsun başan ustune kunılmuş bir toplumdur. Ve iyi bilindiği gibi, başanya giden her yol da 'meşru'dur... Scorsese, bu 'meşru'luğu buyuk sözler, parlak nutuklarla değil, ustaca anlatılmış, gülunç tonlan ciddi tonlara ağır basan bir öykuyle tartışma gündemine getiriyor. Filminin bir surprizi, anlatım olarak hiçbir sürpriz içermemesi, yani Scorsese'den genellikle beklendiğinin tersine, dümduz, neredeyse klasik bir anlatıma sahip olması... Bir diğeri ise, fılmin iki oyuncusunun beklendiğinm tersine kullanılmış olması: 50 ve 6O'lı yılların buyuk gulduru ustası Jerry Lewis, filmde bir hayli ciddi, neredeyse bir 'karakter kompozisyonu' sayılabilecek bir role uygun görülürken, günümüzun bence en büyük oyuncusu olan Robert de Niro ise, adeta Jerry Lewis'in eski rollerine benzer bir rolde, bol hareketli, jestli, mimikli, taşkın bir portre çiziyor. Bu kompozisyonu gerçi "Newyork Newyork''taki karakterin bir uzantısı olarak gorenler de çıkacaktır, ama ne olursa olsun, De Niro, seyri her zaman çok keyifli olan ve tek başına bile bir filmı kurtarabilecek bir isim... "Kahkahalar Kralı" bir başyapıt değil, belki önemli bir film de değil. Ama bir çağdaş ustanın Amerikan toplumuna getirdiği alaylı bakış da, De Niro'nun oyunu da filmı görmeyi nerdeyse gerekli kılıyor. Bizden sinemaseverlere duyurması... HASTAUGihıA "TuTULMU&Si/N TARİHTE BUGÜN Mümtaz Ankan YASSIAOA DU#UŞA4Al/l#L 136OTA 8OGUN, yASĞIAM DURUÇMALARf 8A$. LAOI. 27MAYIS 1960 D£l/eiM/YL£ ıtCTlDARDAN U2AKLAÇTIKILAN, OEMOMZAT PART/NIN YASAÂlA V£ YUgUTMS ORGANLARlNOAtüUYELfBI YAH&ICANMALA&I İÇjN OA ÇALIÇMAlAflfSSA eAŞtAMlŞTt D'U*/V 8*$KANU6INA YARGtTAY BlGlNCİCEZA OAlRESl SflŞkANI SALIM8A$0L &ETİfllU>İ,SaeuŞnjgMALARA eAÇLANDI.SANIKLAR 13 AYZIDOSYADA TOPLANAN SUÇLA8CAN )#(Z6ILANACAICLAK, KVWt££ME EYUU. 1361 '£ DEĞıN SÜGECBKTİ. 532 SAMKrAAt 1S'ı IOAKIA MAHKUM EOİİSCBK, MİLÜBİRUK KOUlTESI BU SAYIYt ÜÇE 14 Ekim GELECEGtN YILDIZLARI "Şahifin başrollerini paylaşan Sigourney Weawer ile\\illiam Hurt, gelecegin yıldızlan olma yolunda. Ama film, başanlı yönetmen Peter Yates'in elinde ilginç ve inanılır olmaktan iyice uzaklasmış. Sabun köpüğti gerilim: Şahit Eye Witness) / Yönetmen: Peter Yates / Oyuncular: WilHam Hurt,Sigourney Weawer, Christopher Plummer, James Woods, Irene Worth, Pamela Reed / Fox filmi (Site, Sinepop, vs..) v 50 YIL ONCE Cumhuriyet Romanya Hariciye JSazırı bııgiin şehrimize geliyor Sofya 13 (Hususî muhabınmızden telefonla) Romanya Başvekdı M. Tiıuleskoyu hömıl hususî tren bu akşam Sofya ıstasyonundan saat 19 da hareket etti. Bulgar Başvekilı M. Muşanof ile Romanyamn Bulgamtan sefıri ve Bulgarıstanm Bükreş sefıri, M. Tıtuleskoya refakat etmektedirler. Sofyada başlıyan ve zamanın darlığmdan dolayı bitmıyen muzokeraıa trende devam olunacaktır. Muzakeratm hitammdan sonra bir teblığı resmı neşredilmesi muhtemeldır. Trende muzakerata devam olunacağı ıçın Sofyada bulunan Bükreş sefırımiz Hamdullah Suphı B. bugun ekspresle Istanbula harekeı etmiştır. Yarın M. Tıtuleskoyu Istanbulda ıstıkbal edecektır. Romen Başvekılının hususî vagonu Mustafapaşa ıstasyonunda kendısını bekliyen Turk trenine rapı^'unacaktır. M. 14 Ekim 1933 Muşanof, burada M. Tituleskodan ayrılacaktır. M. T.tulesko Rornanyaya Bulgar hukumetının daveti uzerıne gelmıştı. Binaenaieyh burada daha zıyade bu ıkı devleti alâkadar eden meseleler konuşulmuştur. Ayni zamanda Yugoslavya ve Bulgar Krallannın mulâkatından sonra Bulgarıstanm Kuçük Itılâfa karşı olan vazıyeü de tesbit edılmışıır. Goruşulen meseleler hakkında hiçbırşey neşrolunmamasma rağmen, istihbaratıına 19331983 Bir 'Vielnamsonrası'filmdaha.. Vietnam cehenneminde birlikte savaşmış iki arkadaş, ülkeye dönuşte onca nefret ettıkleri 'azakdoğuln'lardan birinin yönetici olduğu bir şirkette çalışmaktadırlar. Ancak Mr. Long, kahramanlarımızdan biri, binada kapıcüık yapan Darryl (William Hurt) tarafmdan olü bulunur. Darryl, birkaç gun önce şirketten kovulmuş olan arkadaşı 'Aldo'dan (James Wooos) kuşkulanır. Bu arada, cinayet ustüne bir program yapmakta olan ve Darryİ'in hayranı olduğu guzel TV sunucusu Tony (Sigourney W«wer) da Darryl'in birşeyler büdiğini sanarak genç adamla ilgilenir. Tony, diğer yandan, Sovyeüer Birliği'ndeki Yahudileri pa ra karşılığı Amerika'ya kaçırmakta olan bir şebekenin başı, zengin ve nufuzlu Joseph (Christopher Plummer) ile flört etmektedir. Bir yanda bu 'aşk üçgeni", dığer yandan Joseph'ın olaylara beklenmedık biçimde kanşması, fılmin çift yanlı gerüimini oluşturacaktır... "Şahit" de mevsimin bir hayli yeni sayılabilecek filmlerinden... "Gangsterin KadertBuUUt'den beri HoHywood'un gözdesi olan Ingiliz yönetmeni Peter Yates, daha önce de rahat, becerikli sinemasının karutlannı vermişti: "tki Se\gili John and Mar>", "Belâlı Elmas The Hot Rock", "Dip The Deep", vs. "Şahit", Yates'in bilinen anlatım rahatlı ğını doğruluyor. Yates, ozellikle iki yeni oyuncusundan, tipik bir çağdaş Amerikan delikanlısı olan VVilliam Hurt'dan ve Jane Fonda'nm çekiciliğini taşıyan Sigonrney Weawer'den destek alıyor, iki oyuncunun bırlikte olduğu sahneler (ister aşk, ister gerilim olsun) bir ınandıncılık kazanıyor. Ama bunlann dışında filmin karmaşık entrikasının ne gerçekten ılgi uyandıracak bir yanı, ne de inanılırhğı var. Hele Rusya'da Yahudı kaçıran şebekeyi hiç ilgisi olmayan cinayetlere karıştırması, filmi, çağdaş politik olaylardan hiç de durust olmayan biçimde yararlanmak gibi, son yıllann bazı Amerikan filmlerinin sık sık kullandığı ucuz ve yapay bir yola yeniden, başvurma durumunda bırakıyor. Sonuç olarak bir avuç yeteneklı kişinin yeteneklerini sabun kopüğü gibi bir öyküde harcamalannın acıklı öykusü denebilır... nazaran, Bulgarıstanla Romanya arasındakı meselelerın halli ıçın komısyon teşkıii kararlaştınlmıştır. > HUKUKU İDARE Birinci kısım Fiyatı 3 lira Tevzi merkezi: HiLMi kitaphacesi Ikinei kısım yakında çıkacaktır. Muslihiddin Adil !V!ııkayeseli SINEMALAR TIYATROLAR USG & Egemen Bostancı EKİM'83 PROGRAMINI SUNAR BİZIM ŞARKILARIMIZ FERDI ÖZBEGEN 16 EKİM PAZAR'A KADAR UZAT1LMIŞTIR Pazartesı Çarşamba Perşembe Cuma 2115 Salı 18.30 Cumartesi 17.00 ve 21.15 Pazar 17.00 NÜKHET DURU TİMUR SELÇUK Komık Sanatpı: HİLMİ RİT 17 EKİM (PAZARTESI)DEN ITIBAREN BILETLER SATISA SUNULMUSTUR 528 66 29 522 89 97 TEVFİKGEIENBE Komedı 3 perde Kırmızı siyah fantastik: Cehennem (İnferno) / Yönetmen: Dario Argento / Oyuncular: Leigh McCloskey, trene Miracle, Sacha Pitoeff, Alida Valli, Fleonora Giorgi / Fox filmi (Kent). Dario Argento, barok fantastik meraklılannın hoşuna gidecek bir dönüş yapıyor perdelerimize.. "9 Knyruklu Kedi" ve ozellikle "Suspiria" üe tanıdığımız, korku sinemasının ttalyan ustası, bu kez bir Amerikan yapımını imzajamış. Eski çağlardan kalma "Üç Anneler" adb bir kitabı okuyan ve eline alan herkesin ölümune yol açan fantastik bir öykuyü görüntülüyor Argento... Üç kötüluk 'ana'sınm, Uzüntü, Gözyaşı ve Kötülük "analan'nın sonunda 'Ölüm'le eş anlamlı olduğunu ogreniyoruz. Ama bunu öğreninceye dek, ekranda o denli çok ve öylesine kanlıbıçaklı ölümlere tanık oluyoruz ki sonunda 'Olum'un kendisini görmek o denli çarpıa olmuyor artık... Argento'nun filmi yine yönetmenin renklerle, ışık/gölge çelişkileriyle ustaca oynayan, mekân ve dekora buyuk ölçude yaslanan gösıerışli sinemasının bir kanıtı.. Kırmızı ve siyah, Argento'nun gözde renkleri. Ancak dekorlarda belli bir etki gücü sağlayan Argento kırmızısı, perdede kan renginde gözüktuğunde gerçekten iç bulandırıyor. Argento'nun bölumler halinde gelişen ve tam bir mantıksal devamhhk içermeyen öykusü, sonuç olarak hiç bir ınandıncılık taşımıyor. Bu Argento sinemasının başlıca kusuru zaten.. Bunun dışında yönetmenin her bölümu kendı içinde tutarlı bir butün halinde kurduğu, küçuk kuçük atmosferlerde bir hayli başarı sağladığı söylenebilir. Film belki de korku filmi antolojilerine geçecek birkaç bölüm içeriyor. Ama butünüyle gereği denli etkili değil. Çunku fantastik her ne kadar doğası gereği "gerçeküstü" ve "gerçekdışı"ya gerçek'ten daha çok yaslanıyorsa da, bu, fantastiğin de kendine gore bir mantığı, tutarhlığı ve butunlüğü olmaz demek değil. Bu temel ilkeyi ihmal etmek, Argento'nun filmlerine, tum bıçimsel olgunluklarma ve etki güçlerine karşın başan getirmiyor. "Eski tüfek"leriden Sacha Pitoeff ve Alida Valli, filmin sınemaseverlere bir diğer surprizi... eiını n H F.H«I 3362103 Oefco< E 0tHM€N / Matmr} C j e s ı 1b 30 Paıar 16 0 0 9 GÜN İÇİN SİNEMATİYATRO İLANLARI HER HAFTA BU KÖŞEDE P.TesiCuma 21.15 C.TesiPazar 14.30 Beyoğlu KUÇUKSAHNEDE ORTAOYITNCULAR BRECHTVVEILL ŞENSOY ANNA NIN 7 AN A GÜNAHI gişe: 143 64 17144 43 27 Cuma: 18.30 CumartesiPazar: 15.3018.30 HADI ÇAMAN 7 TEPE OYUNCULARI Konuk oyuncu: FÜSUN ÖNAL z O 0 4 • Biletler Satışaçıkanlmıştır. Tel: 140 67 92 Avni Dilligil yılın en iyi oyun ödülü ŞAN TIYATROSUNDA SON 10 OYUN 21 Ekimden itibaren HARBİYE KENTtR TİYATROSU'nda Tel.: 147 36 34
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear