24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER eğitime tab' tutulmalarım ve bn personelin m°sai dışı çalışmalarmdan dolayı kendilerine «îaz la çalışma ücretit» verılmesi gereğine, işaret etmişür. Ayrıca. Yaıgıtay'ın gerçek görevini yapabilmeji içm hazırlanmış olan «Üst mahkemoler (Istinaf* KuruUış Kanunıunun yasalaşması gerekU^ini ve bunun için yetcrınce hâkim ve saveının bulunduguna inancUgını belirtmiş vo iıatta krnrlisinin bu yakiaki istek ve önerilerini Ecivs?.kl'jyan zanıanın Adalet. Bakaniaruıı ria, «... özpllikla gcçen yasamı dor.eiTii içindekl Ada•et Bak3nl*rını, yargıya ve sorunlarına uzak kalr.ıayı ye.'jley?n bir tutum içmcle bulunmakla...» suelanuştır C4). Hâlâ, p?k cok yrr mahl.cmesir.de, daktılo şeridi, karbon ve hatte zabıt kâğıdı, zart', knlem ve zatnk... gibi kırtasiye maUemesi yeterince buli'.nmadıtınc'.Hn bu gpi'e'.csinmelsrin gıderilme?ı irin ma'h!:eni6 mübaşir ve odncılan bunlan avukatlardan temin edpbüme yollannı arsımakt:j v » 'lyrıca ceza mahkemesi keşifleri için de < '<Veresiyp niott;rlıı nrr^c» kiralanması usulü d6vam ettirilmektedir (5) *•• Say.n Mentpş'in BaKanhğı döneminde ger çekl'iştirdici en iir.pmli iş, «Yültsek Hâkimier Kurulu»nun lâğvmı sağiamak ve onun yerine •<Hâ;vimlcr ve aavcıUır YU'ısek Kurulusnu faa;iyetc gennf) bütün hukimiert de bu kurula bas';lamak suretiyle, Adaiet Bakanlığını. çok es kiden olduşiu gibi geni.ş toşkiî;,th ve dshn itibarlı biv bükanlık haline dönüşmesini tcmin ptmek nlrauştur. Kişisel kammıza gört>, iıalen boş olan hâk:m ve savcı kiid r olırmın bir an önce doldurulı.ümesi için. «ücrei .ızhgınır. giderümesi» vo bu surctle nâkii"nlik mesleftınm «özer.ilir» haıe Etelır.esini sağhmnk ön tedbiri yanında ayrıca v: ht'inon eskidsn cldıığu gibi «Adalet Bakanhgı» büfç.esine konacak ödenekîerle, belirlı ver hukı'k fakültelerinrts «mecburi hizmet» kar şılıfrı «narasız y.ı^.M» veya «burslu» ögrerıfi okutmr.ktır. Ayrıca. haien (ıp fakültesi mpzunInrı icin uyj.rtilanmskta ılan «mecburi hizme*;> K'.stPminin, îıukuk lakültes: mezv.niarırıa da :ıvTK:'1 ıu'iT'ilanmaPi yr.luna gitmekter. ibarettir. BM s."tır/nnn ya/arı c?a d^hil olmük şartiyle. halen. Yargıtay'm en üst kat'smolerinds: yer aian ba? kan ve üvolerin cofîu hukuk öğrenimlerir.i, «Ankara Hukuk Faküîtcsiı.ndn, Adalet Bakanlığı hesnlıma «pırasız yatılı» yapanlardır. Bir menılokette ve beHrli bir kor.uda, ger:jktiıti z?üT!;:n fikrini açıkça söyieyip yazma sı gerektiği inanrıyla yazdım. Susarak geçiştirmek. h^pimi:, bi!ir:7, çıkarrılarm işidir. (1) Yarjıç vc Sn\cılarln Tİ.çiU vrnl diizrnlcme ler, Milliyft gazetesi, 15 Haziran İ9S1. (2) Cevrtet Menteş. 7 Kylül 1979, Adli yıl açıhş konuşmısı, Yargıtay Birinci Başkanlanıun yarçı yıh kı>nuşmalan, Ank. 1979, (Yarjrıtav Yayınlan • No. 6) Sh. 364365 (3) Cevdet Menteş, S Eyliil 1977, aynı derleme Iritap. SJı. S5233? (4) Ccvdct Menteş, 6 Eyliil 1!17". aynı derlemc liitap. Sh. :ÎS(> (5) Tıırgut Insl • Balıkesir Rarosıı Başkant. MHIiyct Gazctosi. fi.l lflffî. Slı. 2 18 OCAK 1983 ilindiği üzere, Cumhıırbaşkanı sayın Kenan Evren, «Türkiye Cumhuriyeti Anayasası» run halk oyiaması ile ve Oo32'ye yaklaşan büyük bır çoguniukla kabulünü iz'.eyen giınleröe sırasîyle Annyasa Mahkoraesi, Uyuşmazlik Malıkemesi, Yargıtay, Yüksek Seçim Kurulu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Danıştay'a birer nezaket ziyaretinde buıundu. Bu ziyaretlerin yapılchgı sünün akş"mı da, televizyonun «Olaylann içinden» programından söz konusu ziyareîle iigili görüntiUerı iziemek ve bu ziyaret sırasmda yapılan korm? maîarı da dinlsmek olanağı bulduk. E : 1 ziyaret sırasmda, yüksek yargı organı •başkanlanndan bir kısmının sayın Cumhurbaşkanına hitübpn yapiıkiin konuşmaıannın bir «nezaket ziyaıvti» çerçevesini aşan Konuşmalar olupolmadıgı hususu üzonnde buratîa durmak istemiyoruz. Ar.ar.k, «Hâkiınlpr ve S?.vcılar Yüksek Kurulu Başkanı» olaıı Adalet Bakanı sayın Cevdct Menteş'in hâkim ve savcıların sorunlarına bakış açısı yönünden kendisinin konuşması üzarindeki kişissl görüşlerimizi açıklamayı. çok eski bir yargı mentabu olmamız nedeniyle, zorunHı gördük. B Nice Sorunlar Varken İsmaii DOĞANAY 1961 Anayasasınm 143 ve 114. rnadclelen hükümlerine istinaden, «bagımsız» bir şekılde, başkan ve üyelerinm t.ümü hâkun olan (YÜKsek Hâkimier KuruluVnun 20 yıla yakiaşan faaliyet ve icraatını müteakip, 14 May;s 1981 tarihinds yürürlüğe konulan 1261 ve 1282 sayılı kanunlarla «lâğv» ediimesini ve bu teskilât yerine, normal parlarnenter hayatın başlaması haline göre bir partiye mensup ve bu nedenle de tamamen «siyasi* bir kişi olan Adaîet 3akanı»nm fiili başkaniiğı altıncta ve fakat değişik bir biçimde kurulan (HâkJmler ve Savcılar Yüksek Kurulu» ile ilgili kişisel görüşlerimizi, o tarihlerde yayınJaiîan bir makale (I) ile belirtmiş idik. «Hâkimier ve Savcılar Yüksek Kurulu» nun çalışrnaya başlamasmdan sonraki günlerde, bir kısım hâkim ve savcmın, «i?;i£a« veya «emekliliklerini irtemelen» suretiyle, bu iki meslek mensubu kadrosunda, esasen rr.evcut oıan açıkhk miktarı «günbegün» gittikçe artan bir hızla boşalmaya başlamış ve tümü S960 olan bu kadronun, bugüne göre açıkiık miktan, iki bine yaklaşmış bulunmaktadır. Bizim kişisel müşahndemızo göre. bu kadro ooşluğu, daha ziyade, meslskte yetişmiş ve bu mesleğo en faydalı olabilecek bir düzeye gelmiş olan hâkimlerin, için e düştükleri «maddi sıkıntı» bir baçka deyiş'.e «ücret azlığı» nedeniyle emek liliklerini isternek zorunlugunda kalmalarından, kaynnklanmaktadır. Bugün, «Persor.el Kanunusnun en son degisiklüderinden sonra ve 1983 ocak ayı maas bordrosuna göre, staj yapan va nokuzuncu dereesnin birinci kademesinden fiyh:< alan, eviı ve bir çocuklu h.ikimin eline, yan ödemeler de dahil oimak ""uluyla, net 21 bin 454 lira geçmektedir, bu para, ilk okul mezunu bir milstahdemitı aldığı aylık ücıvtten pek farklı bir para degüdir. Şu anda. yargı mensuplarının madd? bakımcîan büyük bir sıkmtı içinde oldukları ve pek çoğunun daha uzun yıllar mesleğe hizmet imkânları varken. istempye isfenıeye emeklilik voya istifa yoluyla meslekten ayrıldık'.arını görüyor ve bu kutsal ınes'ek adma üzün'ü duEvindeki ço!uk(,'Of:uğunun «riinüik geçımini düşünmek zorunlugunda n'.an ve aynoa hâkimük mesleğinm onur ve itibanna uygun bir «dış RÖrünüşteM olır.ası icap eden tolr hakim, bu olanakiarı elrk edemediği sürece, sâlim bir kafa ile hüküm tesis edemez. Oysa hâkim, bütün meslekı bügi ve tecrübesini. önünaeki dava dosyasına hasretnıek ve o dava dosyası ile ilgili bütün kanıtlan en ince noktalarına kadar inceieyip, haklıyıhakszı ortaya çıkarmak zorundadır, bu cta ancak, geçım sıkıntısmdan uzak o'.an «salim bir kafa» ile miimküıı olur. Aynca, ber hâkim, fjörev yaptiRi çevre lıalkma, fıil vc davramşlan ile mutlak güven veron bir kimse olmak zorundadır. Şayet bir hâkim, birtakım fiil ve davramşlan ile çevresinde taralsız olamayacağı yolunda haklı bir kanaat doğmasma sebebiyet vermiş ise, onun vereceği bütün kararlar, gerçekten doğru ve tarafsız verilmiş olsalar bile, çevre, bu kararları «kuşku» ile karşılar ve bunun bir sonucu olarak da adâlete olan güven yok olur gider. • • • Son günlerda, bir kısım gazete sütımlarına da intikal ettiği üzere, tstanbul gibi büyük bir şehırde dalıi hâkim kadrolarınm boşmğu ned'Sniyle, bır kısım mahkemeler günügününe çalışamamakta v e sırf bu nedenle de, o mahkeme başkâtibt veya kâtibi tarafmdan, «TSlik Defteri»ne kaydedilmek suretiyle, hiçbir kanunî işlem yapılamadan, dava sahlplerine, ycjni bir duruşma günü verilmektedir. Mevcut DOŞ hâkim kadrolarınm öoldurulf.bilmesı ise, ancak, bu mesleğin her yönden «özeniür» bir mes'.ek haline sokulmasma bağîıdır. I>?rhal ve hiç zamar. kaybetmeden gerekli tedbirıcr rle alınmadığı takdirde. en yakm bir gelecekta adalet teşkilâu büsbütün boşalacaktır. Saym Cevdet Menteş'in. Yargıtay Başkanı iken gehneksel «adli yıl açılış konusmalan»ncîa> yargının işleyiş ve sorunlarına bakı c açısı ile «Adalet Bakanı» olarak şimdıki bakış açısı ve tutumu büyük farklılıklar göstermektedir. şöyle ki: Sayın Bakrirı. Ya^gıtay Buşkanı ıkcn. lu>kimlerin iyi ystiştirilmesi ve güven verici bi1.yargı kidrosuıuın oluşturulmrs! için hazırlanjrış ol::n «Tiirkıyo Adaîet Akî.demiii» yasa tasaıısinın bir an önca kanunU.şması için cidcii çaba gristerılmesini vs ayrıca hâkim ve savcıların y.ıptıklan görevin önem ve zorluğuna UJgun bir biçimde .ie «Hâkim VB Savcılar Personel Yasası»nın ht;men çıkanlnıası suretiyle, yıllardanberi sürüp gelen «haksızhk» ve «eşitsizliğo» bir son x'priJmesini (2) istemiş olmasına karşır., kendisinin Bakanhğı döneminde, bu yolda herhıngi bir girişimine rastlanmamıştır. Saym Bıkan, yine, bir başka «Adli yıl açıIış konuşmasDinc'.a da, hâkimlerin özcl hayatlanr.dan büe f Makârlıl: ederpk, dunıp dinleniT'.edtn çahştıklarını ve bu nedenle öbür kamu frörpvji!"rifif> r.azaran çok düha cabuk yıpranıp sa^lıklarım bozd'.ıklarını ve hatta erken denecek yaşlarda hayata göz yumduklanm ileri sürerek, hâkimlerin emeklilik sürelerine. «yıpranma zammıı. başka bir deyişle itibari hizmot süresi» eklenmesini istemiştir (3V Yine aynı açihş konuşmasında, adalet binalannın her türlü sağlık knşuUarından uzak ve insanlarda burukHık yaratan bir halde bulunduklanna değinerek, Türk Devletine yakışır bir ha'(• ..okulmalanrı isfenıiş ve bu arada adalet hrzmetinde çahsan bütün personelin mesleki Şadi Dinççağ'm Soluğu... ocam Hıfzı Veldet Vsüdedeogiu . 9 ocak 1983 günü bu sayladri yayır.ianan yazı^ına ltalyan hukukçusu Picro Calaınendcvi'nin .şu sözlerini aktarmıştı: « Hukuk. kimse taralından saldırıya ugra madığı v> bulandınlmadıiîi sürece. solıık aldığımız r hava gibi, görünmez ve tuîulman bir biçimde yöremizi kaplar. O, ancak yitirdiğimiz zıtınan değerini anladığımız, saslık gibi, sezi'.mez birşeydir.» Ben bu sözlerin yalnız liukuk için geçerli olmadıgına ve yaşanım çok değiçik kesimlerinde kurallaştığına inanıyorum. • Kimi insan vardır, tüy gibi hafiftir, ağırlığını dııymazsınız; yasayıp yasamadığmı bile unutursunuz. Çünkü bu t.ipier sorun yaratmazlar, iş üretiıier. Bu türden kimselerin değeıieri, ancak yitirlldikleri zıınıan ortaya çıkar. Kırk yı!!;k dottiirn karikntürlst Şadi Dinççağ böyle bir insandı; ölüm hahpıini gazetede okudugum gün. varlısmın olumlu değerini anladım, yokluğunun acısını ta içimde duydum. • Önce çizgilerini tanıdım Şadi Dinrçağ'ın, sonra kendisini. Karikatür dünyamızm en kıdemli adlarındandı. «Akbaba Oi;ulu> diyebileceğimiz ortamda yetişmişti. Akbabacı Yusuf Ziya Ortaç, bir yandan *üstadlara» karikatür çizdirirkcn. öte yandan yetenekli gençiere sayfalannı açardı. Şadi, mühendis mekteb) (Teknik Üniversite) ö&rencisiyken amatör karikatürist olarak dergilerde boy gösterdi. Sonra tüm yaşamı boyunca bir yandan mühendisliğini yürütürken öte yandan Babıâli'nin kâğıt ve mürekkep kokularını genzine çekerek durmadan karikatür çizdl. Uzun çizerlik yaşamı duragan geemedi. Soiuklu bir sürec ieinde ^adi Dınççag'ın başiangıcıyia sonu arasmdaki grafik olumhı bir tırmanışın göstergelerini taşır. Karikatür yirminci yüzyıîın etkin prınatıdır, dinamiktir, iletişim gücü yüksekUr. toplumsal dönüşümlerin aynası, oluşumların ışıldağıdır. Şadi Dinçç.ağ, sessi;:, dengeli, düzenli Osmanl) efendisl kimliğinin ardındaki yaramaz çocuk ruhunu ve ve alaycı kişiliğini karikatürlerine gittikçe yoğunlaşan sanat gücüyle yansıttı. Yaşı ilerledikçe sanatı da ilerledi. Kişiliğini tümüyle gölgeye çekip çizgilerini bütün güleçliğiyle topluma sunan Şadi'nln alçak gönüllü yaşamı örnek bilgelik karakteri taşır. Az sanatçıya vergi bir kişiliği vardı Şadi'nin... • Kimi sanatçı sanatınırı cıhzhğına karşm sürekli tepinme lçindedir. Yapıtlarıyla değil kişiliğiyle olaylar yaratarak çevresindekl ilgileri canlı tutmaya çabalar. Yaşammın gerilimlerini sanatçılığın kamtları sayar. Ama ruhundaki gerilimlere karşın pörsümüş ürünler verdiği için dengeyi bir türlü tutturamaz. Kimi sanatçı da sağlam kişiliğinin tutarlı tlrünlerlnl verdikçe dengelenir. bilgeleşir. • Şadi Dinççağ'ın sanatı neydi, ne değildi? Bu soru ayrıca vurgulanması gereken bir yanıtın aramşı İçinde değerlendirilmelidir. Ama hiçbir «iddia» taşımadan kırk yıl karikatür sanatının emekçiliğlni yaprnış bir insanı yltirdik. Hep güleç yüzlü, hep iyilik dolu, hep kıskançlıktan uzak ve hep üretkendi Şadi... öylesine doğal bir tutumu vardı ki doğa gibiydi. Varoluşunu öylesine duyurmadan sezdirlyordu ki ancak yitirdiğimiz gün yok oluşunun ne demek olduğunu anladım. Türk karikatür sanatma Şadi'nin onda biri kadar katkısı olmamış nice kisinin gürültüsü arasında usta Dinççağ kaynayıp gitmesln diye yazdım bu yazıyı... Keşke O'nu yitirmeden bu görevl yapabilseydim. H * * • * • Televizyon seyirci ve tiinleyicüerinin de görüpişittikîeri gibı, Saym Eakan, elindeki kâğıttan aynen okudugu konuş.n;as'.nda, ballibrişlı o'arak sadeco iki mesele üzerinde durdu: r>ırisi, «Kâkimler ve öavcılar Yüksek KuruUı» başkan vekiline kırmızı plâkalı bir araba tahsisi, öbürii ise, adı geoen Kurul için müstakH t>ir bina temini işi. Biz şahsen, bu gün için, bu iki isteğin ds gerçekten yerinde ve «mtibrem» bir istek olup olmacîığı hususu üzerir.do durmak istemiyoruz. Arıcak, saym Aâalet Bakanı, Cumhurbaşkam sayın Kerıan Evren'e h;taben yaptıgı söz konusu yazılı konuşmasmı, «...İsteklerimiz bundan ibarettir!...» riemek suretiyle, nihaynte erdirmeraiş ve temstt ettiği bütün yargı mensııplarının çnk değişik ve ayrıca her biri diğerindsn daha önemli olan istek v? sorunJannı, sadpco bu iki isteğe hasıedip, kendisini ds bu söz ve istejri ile bağlanıarnış olsa idi, elbRtte biz de, kendisinın, daha ileride, yarsı n>pn?\mlanmn öbür sonıniarı i!o de ilgüeneceği ümidine kaoılarak, kendimizi bir süre daha teseili ederdik. Ne çareki, sayın Adalet Bakanı, bu pöreve geHrildiği ırunden bu ana kadar aradan geoen iki yı'ı aşkın bir süredenbPri cîevam ode™elcn tutıım ve aavraraşları ile ve özellikle yukarda değinilen son konuşmasırıdan o>. kcsinükle anlaş:!d!S:ı Uzere, «yargının sonınîarıns» onemle ofiilmeK v e bu sorunlara bir çarc bulmak nıyetinde oımadığını açıkça ortaya koymuş bulıınmaktadır. B''<" şalısen, bu uzun süre içerisincie, Sayın Bakanın, hâkim ve s?.vcı!ann yıllardan beri surüp gelen çok değişik sorunlanndan bir tekıne dahi, önemle ei;ilip çnıe buIcUığunu görmüş ve işitmiş değiliz. Ei'indiği üzere, hâkim ve savcılar için lojman inşaat.ı veya hazır bina satm alma işi, taaa!... <ı!âğv» edüen «Yüksek Hâkimier Kurulu» zamamnda baslam;ş ve «Devlet Plmlama Teçki'âtisnın öngorci.Ugü plân ve yıllık program'ar çerçsvesinde, peyderpey s,ürüp gitmekıedir. ILAN Burhan 1 ARFAD ir filmin adı olabilirdi. Bir romana da bu ad verilebilırdi. Oysa, hiç biri değil. Büyük şehirlerimizî yaşanmaz hale getiren. can güvenliğimizi sıfır çizgisine düşüren kaçak yapıların gerçek sorumluları, suçlulan aramızda dolaşıyor. Diyarbakır'da sekseni aşkın insanı bir anda ölüme götüren, bir o kadar yurttaşı sakat bırakan çökme olayı, «Suçlular aramızda» dizi serüvenlerinin en yenisi. Sonuncusu olmasmı dileyelim amma, pek umutlu değiiim. Gerçi şu sıra bir sürü önlemler almıyor. Çatlaklar ve kaymalar başlamış kimı yapılar bcşaltılıp mühurlcniyor; yeni yasul düzenlemeler tasarlanıyor. Basın sorunu her gün dile getiriyor. Bu arada üst düzeydo yetkililerin demeçleri de birbirmi izliyor. Bir çok ailenin vannı yoğunu bir anda yit.irmesinin sorumluları aranıyor. Imar Bakanı, yakalarma yapışacağız, diyor. Savcı, yapı tekniği açısından inceletiyoruz, diyor. Yapı poüsi, muhtarlara yetki verilmesi, önerileri de gündemde. Ne var ki, 1950'lerden günümüze gittikçe yaygınlaşan 'kaçak yapı' sorununun sorumlusu, suçlusu, günahlısı, tek kişiler ve kuruluşlar değil. Sorunu elo alış çarpıklığı, baş sorumlu. Şu sırada bile bunun örnekleri var. Hamallıktan sıçrayıp şehrin göbeğinde koskoca bir apartmanı herkcsin göz önünde yapabilen mütealıhit mi tek suçlu? Oysa, televizyonda izledigim kadanyla. oranm teknik sorumlusu yurttaşı suçlayarak: «Bu çöküş birden olamaz.. diyor. «Bir süre önceden çatlaklar ve temel kaymaları başlar. Yurttaş bizi hemen uyarmalıydı. Kimse böyle bir duyuru yapmadı!» îlgili Bakan. ria şöyle diyor: A.ftı yüz elli bin lıraya apartman katı olur mu? Olursa, böyle olur!» Bunu Söyloyen sadece üst düzeyde bir bürokrat degil. Meslekten gelme bir bilim adamı. Belediye teknik görevlisinin ve ilgili Bakan'ın sözlerine göre, ilk sorumlu çatlaklan duyurmayan ve ucuza dairo satm alan yurttaş!. Kimi büyük şehirlerimizde. kimi yapıların mühürlenip o yapıda oturanların can güvenliğl gerekçesiyle sokak ortasmda bırakılmaları yeterince ciddi sayılamaz. Sorunu gerogi gibi ele almadıkça. Türkiye'de imar yönetmeliğinin ön gördüğü önlemlere son yıllarda deprem koşulları da eklenmıştir. Imar Br.kajılığı'na baglı bir Deprem Enstitüsü de (Arkası 11. Sayfada) ACI KAYBIMIZ Yaşamına anJam veren. bize yaşamın zengin deneyimlerini «durup dururken söylenen sözlerlo» verebilmesiydi. B "Sucîular Aramızda,, • PTT ELEKTRONİK HABERLEŞME CİHAZLARI LABORATUAR VE FABRİKA MÜDÜRLÜĞÜ DEKSİYON MALZEMELERİ ÜRETTİRİLECEKTİR 1 Müdürliiğümüz gereksinimi. çeşitli cins ve miktariarda deksiyon malzeraesi yazılı teklif almak suretiyle satınalmacaktır. 2 Bu işe ait Teknik ve Idari Şartnameler Istanbul Ümraniye'deki Ünitemiz Malzeme Müdürlüğü'nden 450. TL. bedelle sağlanabilir. 3 Tekliflerin geçerli olabilmesi için satmalmaya katılmak isteyen firmalanVf bu işe ait şartnameleri almaları şarttır. 4 îhale 18.2.1983 cuma günü saat 15.00'de 2'nci maddede belirtilen adreste yapılacağından istekliler teklif mektuplarmın aynı gün saat 14.30'a kadar Ünitemiz Malzeme Müdürlüğü'nde bulunmasım sağlamalıdırlar. 5 Teşekkülümüz 2490 sayıh kanuna tabi olmadığmdan Ünitemiz satmalmayı yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. 6 Tamamlayıcı bilgi 13 17 35 veya 35 12 12 / 24 25 numaralı telefonlardan aünabilir. (Basın. 12203) Ergin Günce hocamızı bir uçak kazasında kaybettik, acımız sonsuzdur. ODTÜ EKONOMİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ Çok Acı Kayıplarunız Dcğerli üyelerimiz, Mustafcs Saydemer ve Hasan Günü eli;n u;ak kazasında yitirmenin üzüntüsü içindeyiz. Büyük acılannı paylaştiğımız kederli SAYDAMER va GÜN ailesine ve tüm jeoloji mesleği çalışanlarına başsağlığı düeriz. TMMOB JEOLOJt MÜHENDİSLERİ YÖNETİM KURULU BAŞSAGLIGI Sondaj ve üretim sahalanmızda senelerce özveri İİ9 çalışmış ve makinelerimize yaşam vermiş olan iyi insan, büyük usta. Cumhunyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adma Onol Ydym Miidiirü Muessr^Müdürü N.vı İşloriMüdiirü NADİRNADİ HASAN CEMAL EMİNE UŞAKUGİL OKAVCÖNENSİN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER ALİ ACAR Âdnan Bolanoğlu inanılmaz ölümüyle bizleri kedere boğmuştur. Kendisine raiımet. ailesine de başsağhğı dileriz. TPAO LÜLEBURGAZ ÇAL1ŞANLARI ÇOK ACI KAYBIMIZ Çerkeşlı merhum BELKIS ve AHMET ZEYNELOGLU'nun oğullan ZEHRA ZEYNELOGLU'nun kıyrretli kardeşi ACAR GÜROL, BAŞAR GÜROL ve HANDE BATZ'ın çok sevgilı dayılaru PSİKİYATRİST DOKTOR • Ya/ı Klpri MiidiirYardımrısı lldber Mcrkrzı Miidiirü Mizan paj Yönetmeni TEMSİLCftER • ANKARA : • YALÇIN D O Ğ A N ORTÂK ARAN2YOR Ruhsatlı ve rapoıiu. sigortalı işyeri hastalık dolyyısile, yönetıci, pazarlayıcı 300.000. TL. sermaye koyabücn temizleyici dolum imalâthanesine ortak aranıyor. Tel.: 20 97 03 KEMAL ZEYNELOĞLU vefat etmiştir. Cenazesi 19.1.1983 Çarşanıba öğle namazından sonra Şişli Camü'nden kaldırılarak Ortaköy Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. Allah raiımet eylesin. AİLESİ • İZMİR • ADANA : : HİKMET ÇfTÎNIÎAYA MEHMET MERCAN • SERVİS ŞErL£Rİ İstanhtıl I Uıbcrleri :Sclaha»in CÜIER Dı> 1 l.jbojjr,.; Ergun BALC1 l.knınımı Osm.in ULAGAY Vı.rt : Hnberleri: Barbaros CENÇAK Kiilluı A\dın EMEÇ M.itM/in : Yalçın PEK5EN Dü;(.ltım'.: Konur FRTOP Ar,\<lınıı,i. Şahin ALPAY BÜROLAR • Konur Sokak No. 24/4 Yenişehir ANKARA Tel: 1 7 58 25 17 58 66 İdare: 1S 33 35 VEFAT Merhum Hacı Nuri Göktepe'nin vefakâr cşi, Kamuran Ragıp Gerçeker, Kazım Birsen Göktepe, Nedim Yücel Göktepe, Esma Cevdet Uğur, Necdet Oya Göktepe'nin sevgili anneleri; Şükrü, Yılmaz, Cemal, Kemal Baylas, Safinur Ozgüven'in fedakâr ablaları, Ayhan Firdevs Gerçeker, Halil Zuhal Uğur, Şule Tevfik Eser'in anneanneleri, Nuri, Ahmet, Sadık, Ncsibe, Birgül, Emre, Büge, Evren, Petek ve Erden Göktepe'nin babaanneleri, Ayşen, I ü r Gerçeker'in ye Selen Uöur'un büyükanneleri, Göktepe, Yılmaz, Barlas, Özgüven, Ünsal, Belginer. Akbıyık, Önal ve Soylu aileleriniıı yenge, hala ve teyzeleri. VEFAT VE BAŞSAGLIGI Kurucu ortaklanmızdan Sayın Ahmet Cemal Kura'nın. yeğeni, şirketimizin Ankara temsilcisi ELEKTRİK MÜH. | TAKVİM HalitZiya Bulvan No: 65/3 İZMİR Tsl: 25 47 0913 12 30 Alatürlc Caddesi. T . H K Işhanı Kal 2113 ADANA Tel: 14 55019 731 Basanve Yayan: CUMHURİYET Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. TürVocağı Cad. 39/41, CağaloğluİSTANBUL P.K.; 246 istanbul.Tel: 20 97 03 (5hal) Mehmet Ümit Kura ve sevgili eşi 18 OCAK 198:4 İMSAK 6.39 GÜNEŞ 8.21 ÖĞLE 13.24 İKİNDİ 15.52 AKŞAM 18.07 YATSI 19.43 sevgili Rabbine kavuşmuştur. Cenazesi 18 Ocak 1983 Salı günü Söke Koca Camiinden öğle namazını müteakip kaldırılacaktır. Nur içinde yatsın. NOT: Celenk gönderilmemesi, arzu edenlerin Türk Eğitim Vakfı'na bağısta bulunmaları rica olunur. AİLESİ Zühre Kura'yı Ankara'daki müessif uçak kaz asında kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Kederli ailesine ve şirketimiz camiasına başsağlığı dileriz. ACI KAYBIMIZ Meslektaşımız. arkadaşımız, ağabeyimiz, . Ergin Gü kaybettik. Acımız sosuzdur. Anısmı kalbimizde yaşatacağız. ODTÜ, İKTÎSAT BÖLÜMÜ ÖĞRETİM UYELERİ PALET İNŞAAT ŞİRKETİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear