28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhurıyef 8 16 OCAK 1983 7«...Yenl derl değiştirmiş anlaşılan. Sırtındaki nakışiar, Irilim nakışı kadar güzel, belki ondan da. Kayvverdi ayağımm altından yan Earaftaki sebzeleri suJarken, iîk »nda korutuk karşıhklı. Ertest günü yine çizmelerimm arasından kaydı, ben ii&rîiyorum o llerliyor! Son ra arkadas olduk. Görünmedlği zaman aramr old);m, blr hafta on gün sürdü bu arkadaşlık! Ne kl çapa yaparken elime yakm olması, daha açıkçası çapaya yakır» olması, blrden karşıma çıkması, yani korJıutmasma krzdım, kızgınhk sonucu çapa. belinin oıtasına indi, öldürdüm yıIssn arkadaşımıF Üzüldüm «mra, ama neye yarar, lkl beden kıvrım kıvrımdı! Yüanların baş düşmanı karmcalar. Yılanm bedenln tfe en ufak bir çizlk, sıyrmtı olmayagörsün, kanncaîar hemen doîuşuyor oraya, bu, yılanm artık yasamınm îazla sürmeyeceğinln resmidir!» «...Bu sabah erken kalktım. Gün, Toros'ların ardından llk ışmlarını salarken. Keiidî elimle. elimizle dlktlk bu şeftali ağaçlarını, gözümüz glbl baktık, on Jar da blze yumruk yumruk şeftali verdiler. En lrilerinden ikl tane kopartıp, yıkayıp yedim Sonra terasa geçip asmaları gözledim. llk jşmlarda içi belll oluyor fîzüm tanelertnin, blr salkım da üzüm. Gazipaşa ^Günlük^lerinden £ Saz susup iş söze dökülende, anlatıyordu yalansız dolansız ,içten, candan o onulmaz karasevdasmı.. Aşktır başa gelende çekilir, ko dünyanm içine aşksızlığı, sevisizliği yoksa... Uremiyorsa, yaşarmyorsa neye yarar bu dünya, bu yaşam? £ Bugün çok keyifliyim. «Mayınlar Çiçek Açmaz»da bitti nihayet. Son düzeltmelermi yaptım. Şimdi sıra önsözünde. 322 daktilo sayfası tuttu. destanımsı bir Güneydoğu yaşamı, mayuılar, mayınlarda kalanlar ve kursun yağmurları.. üullar.. Yetimler.. Öksüzler ve neden, neden öldürmeli, sevmeü değil? bir güldeste ® O gür sesi nasıl patlar'; n st'vdiğim halk oza nı Sivaslı Çamşıkı* »dao Feyzullah Çınac. Yirml yıldır dinlerim, sayısız band doîdurdum O'ndan. Yaman me raklanırdını bu koca tahta tavanlı taş duvarlı evde Keyzullah'ın o gür sesi kimbilir nafeıi da patlar? Bu gerçekleşti. Ankara'dan gelirken Fey?ı;J!ah'ı ve elbette sazını da getirdik Gazipaşa'ca. Sesiııe. sazma, dost luğuna yaman vurgunum Feyzullah'ın. vurgunuz yıllar yılı Kİ Hazret şu sıralar Ankara Belediye Temizlik İşleri'nde göıevli çöpçübaşıdır! Bandan beşaltı yıl önce Sorbcrı Üniversitesi'n» de Alevilik ve Bektaşilik üze rine t>ir yıl korıferansîar vnrm^si, örnekler sıınması, Fransız Radyo ve televizyonunun nefis bir uzunçalarını çıkarması, akcamı m ve miki'ofonlarını sık sık O'na açması tıpkı Belçika, Hollanda ve Almanya'da ol duğu sibi Tüm bunlar hazretin Türkiye'nin kalbl Ankara Belediytsi'nde çöpçtibaşı olması na elbette enî»e! değildirî. • eredeyse onu benim kadar seven bir Gazipaşah dostumu da djm akşam yemeğine. Feyzullah vuruyordu sazın dö"jüne, döşüne, koca ev çın çın ötüyordu, ev değil sanki bi; tapınak olmuş tu bu afc badanalı, kahverenkli tahta ev.. Ne konu, ne komşu rıe de ne bağırtıyorsunuz şu adamı diyen!. Konuğum aglıyordu usuldan usula. Onun bir karasevdal! olduğunu biliyordum. Saz susup iş söze dökülende anlatıyordu yalansız dularısız, Içten, candan o onulmaz karasevdasuıı.. Aşktır başa gelondc çekilir, o dünyanm içine aşksızlığı, sevlfizll&l yoksa.. üremiyorsa. yaşanmıyorsa neye yarsr bu dünya, bu yaşam? Banda dökültiyor tane tane: (...Nasıl seviyordum o ak horuzurrıu. tıpkı sevdiğim kız jîibî.. Nasıl parlak, pırıîpırıldı o ak tüy!*ri kî, esî menMidi "?oktu köyümüzde ve de vfiremîzde, kaçırmadığı, dörmedi^î horoz kalmaraısş, namı ki yedi iklitn dört köşevfc ulaşmıştı, ha sevdi^im, ba ak hnroznm. Kızın anasında hayın blr inat. tııttnrdn vermem de vermenı dife. ben yaniyorurn Kerem sibl. ne ettik, tıe yaptık her bîrşey çaresiz, carcsi? ki çarestz! Gccelerî rrizll şrizll buluşuyoruz kızla, anîatıyor anasınm inadın?, babası verelim demiş, etme eyleme a avrat.. Oysa sadece der, olmaz! Cek vur gavur dölünii. kana bula elînî. ama fnsan insana nasıl kıyar? Bir srec yakaladı bîz!, vurdıı beHmln ortasma taşı. ikî de kiîin kafasma çakıstırdı. ben kact'm. yenl aldı^ım papneun tekinî bîle ar u Fikret OTYAM Çapa belinin ortasma indi, öldtirdüm yılan arkadaşımı! üıeği aîdım. Çok ötelerde resmî arabalar, resmî bîr kalabalık Ege Ordu ve Sıkıyönetlm Komutanı gelecekti, gelmiş, yöreyi incellyorlar. Tüfek elimde kalakaldı, ama yılan tüm cilveleriyle havuzu karıştınyor, fırsat bu fırsafc deyip blr metreden tetiği çekende, su artezyen gibl yükseldi, çalkalandı ve duruldu, duruldu ya, yılan nerede?. Çiçeklcdn arasım aramaya başladık, bulduk sonunda, yedl saçma deliğl vardı o nakışlı güzel bedende, bir değnekle alıp, daha yakmdan Incelemek üzere terasa getirlrken Yamah'nın llk yavrusa. yaman avcı Minnoş, atleimasıyla kapmasî blr oldu ve blçllmiş tarlaya Kagmaya başladı, ben ardından!. Ayaklanm çıplak, dlKenler dell gibl batıyor, Minnoş kaçıyor, ben kovalıyorum. ara sira gelip gelmedfglme bakıyor, o zaman konuşuyorum, «Bak Minnoş. tamam.. Bu seıiJıı hakkm . Ama karşıdakilere bak, ya ben evden uzak olur sara size kin; bakar, Filiz'e kim bakar? Haydut'a, Korsan'a. Başka'ya, onca tavuğ&, onca scbzeye çiçegp. Bırak ontı ag:zından, bırak ki bu tüfek sesi nedir diyenlere diyelim ki iştc şn yılan yüzünden, bunu yersen ki, afiyet olsun. ama bunu yersen ben nasıl inandırınm, gel Minno? gel gülüm.. Gel canım .» Sonra aldım ağzından yı îanı. blr konserve kutusuna koyup sakladım, lkl gün Tüfek elimde kalakaldı T 41 Havuz ayna gibî G üvercinler havuza fndiler, ne kl bir türlü yanaşamıyorîar suya. dikkatimi çekti. Havu2 ayna gîbi. cam gibl. Bir aralık o camımsı, durgun su kıpırdadı. hareîendl sular, bunu kurbagalar yapamazdı ve bir baş çıktı dışarı, boncuk gözlü bir yılan, pırıl pınl berienli. Sopayla çıkardım. otların, çlçeklerln arasına kanştj gitti. «...O ytlan fena dadandı havuza. varsm glrsin ama, kediler, köpekler. güvercinler, yabanıi kuşlar havuza gelmez. yaklaşmaz oldular. Sivrisinekltr îçin saldığımiz mlnîclk balıkiat gîderek aza hyor mu ne? Fîlîz'i eaginp gösterdim (Al sana liartka hlr kilfm motifi. bak tam sırtına, baş tarafına) Biz kovaliyoruz o geiiyor, biz kovalıyoruz o p.eüyor, artık karar verildi kl. kat'î vacip tir! Ama yapamadık. yine kovaladık havuzdan, gitti.. Ertesi günü yine havuzdaydı, alle efradma künyesi ya Kilmalıyd;. yazılmalıydı ama ya öteki hayvanlar, buradan su lçenler? ses çıkmayınca Mlnnoş'a verdlm, bu sefer kaçınnadı, blr güzel yedi..> «...Bugün çok keyifliyim. Mayınlar Çlçek Açmaz da bittl nihayet. Son düzelt melerini yaptım. Şimdi sıra önsözürde. 322 daktilo sayfası tuttu, destanımsı bir Güneydoğu yaşamı, maymlar, maymlarda kalanlar ve kurşun yağmurları.. Dul lar.. Yetimler.. öksuzler ve neden, neden öldürmelî, sev meli koydum ytjrlne. örttüm. pencereyi © Serçe kuşîarı pek yaman »azı masamın bulundüğu atölyenin içi kuş cıvıltılarıyla dcJU . Şu serçe kuşlan pek yaman. Sanki yuva yapacak toska yer kalmadı ko ca doğada! Si/ tutun, pencereyle, panjur arasına taşıyın ott'in, yuvalarımzı yapm! Pencereyl açamaz oldum! Birinei tertip yavrular uç muştu, bunlar iklncl tertîp, yavaşça açtım pencereyi, beş tane yavru, yenl yenl tüylenen Analar, babalar feryat figan lçinde! Bltişik yuvada altı yumurta var. Pencereyi kapattırn..» «...Bugtin öteki kitaba başladım.» Serçe yavrulannın üçüncü tertibi çıkmış olmalı, ama neden sesler pek az? Yaman meraktayım, daha uçmamaları gerek. Pencereyi acıp yuvaya elimi soktum, işte bir torunumuz da ha! Gagasmm etrafı sapsarı daha. agzını açıyor, atölye'âen Filiz'e gösterdim. sevdim, okşadım ve usulca Yi ir yazıya başlarken hem çok sigara içer, hem çok sıkıntı çektrim, ilk satırlar önemlidir Bir slgara daha, bir daha, bir daha. Havuza düştüğünıde çeküen röntgen filmine bakan, doktor, «Sayın Otyarn, bu ciğerleri bir yerden emanet nıi aldjnız?» bözünü zaar boşa demedi! tlham, sanki Toros' ların tepesindeymis gibi pencereden dışarı bakıyorum, ama gördüğüm ilham değil, keınerli pencerenin çıkmtısı/ıda kıvrılmış kocaman biı' yılan! Derin uykular ıçinde! Yetti artık, aile iyice yükünü aldı, siz yine ötelerde yaşayın! «Fîliz, çabuk, ver keserb>. Aklıına geldi ki, keser, kümesln yanında, onarım İçin. bırakmıştım' Çekici aldım, öyle bir vurmalı kl belinin ortasma camı da kırmadan ve eli ısırtmadan!. îlk darbe lsabetsi?., hemen doğruldu, dllini çıkarıp saldırıya geçti, blr daha bir daha, öyle biçimsiz bir savunma lçindeyinı ki, eli kaptırmaraak bir mucize! Sonra o koca beden kaydı aşağıya.. Elimde maket bıçağı, düş tüğü yere indim, kıvranıyordu, sot» kıvranmasını tastamaın gerçekleştirdikten sonra, karnmdakî iki şişkinliğinl yardım, o canım serçe yavruları çıktı or taya! Demek bizim güvercln yavrulatı ardı ardına neden kaytoluyor, anlaşıldı! Evîn yöresinl tylce kükürt ledim. Yılan, kükürt kokusundan nefret eder. ...Av tüfekleri için «ruhsat tezkeresb işlemlerine nihayet baçlandı. Dosyayı aldım, 250 lira. Tüm işlemleri tamamladım. Ne ki ilgili «Baba» dedi, «Baba, bu foto&raflar olmaz!» «Necl?» Burada niçiiı, neden yerine «Neci» deniliyor.. «Necl?» «Kravatsiz fotogTaflar geçcrll değil, genelge var!» B Bir sigara daha duğunu. Sandım ki peki ba ba Du vesikalık fotoğraî ama, başın neden ve nasıl olmuş da sağ omuzunun ucu na geiebilmiş diyecek! Dünyanm seldzincl harlkası bu fotüğraf. ben olmaya ben asla değilim, evet nasıl bir hünerdir ki koeaman başım, sağ omuzumun ucuna geiebilmiş? «Baba, şey.. Foto&raflat sakalsız olacak!. Genelge var!.» Eve dönüp Ankara'ya mektup ya2dım. Yedi yıl önce çekilmiş, kapkara bıyıklı, kapkara saçli vesikalık fotoi^raflardan yîrml tane ısmarladım. Gerçekten fotoğraf bizim için çok ama çok öneml'dir. Dogarız fotoğraf.. îikokula gîrerîz fotoğraf. Ortaokui. lise. ISnitrersite, tapu, dlploma, pasaport. not.er, mahkems eh liyet fotoğraf, kimlik fotoğraf.. Sa?lık raporu fotoğraf.. Fotoğraf oprlu fotograf.. Acep cihanda bizlm kadar fotoğraf düşkünü ulus varm'iîa? Nereden bîleyini'? Kulaklı, gozlü burunlu fotoğraflar geçersizdir dîye bir genelşe gelmeden rulisatın işlerr.lni bitirmem gprek. Bir yıianı tüfekle öJdürmek bana binelli liraya maloiuyor! Kafamın sag omuruna Ni göçürülmüs fotoğrafı duvara ast.ım, insana gülmek yaraşır!» «...Kerim Afşar'ı ugurladık. Tanrı razı gelsin Kerim'den Kerim iyi blr aktör.. Ama iyi aktörlüğünden öte de has bir balıkçı. Yıllardır dicıierdim öyküsünü, deniz ve balıklar üzerlne. Gelir gelmez arkadaşm san dalma atladık, o balık yok denilen denizden dört saat iç.inde yedi sekiz kilo Lağos, Kaya Lagosu, Mercan ve Sinarit tuttu!. On gün on gece ba!ık yedik, oh be dünya varmış! Namı yayıldı Kerim'in. dört balıkçı şaşkınlık içinde. Yahu biz altıyüz barakati atarız sekiz, on kilc balığı zor tutarız, adama bak dört sa at.te oltayla sekiz. on okka balık tutuyor! Hikmeti. Ke rim'in AJmanya'dan aldıâı yapay balıklarda sanan bi:imk!ier asjldılar ve Kerim çaresiz üçbe§ tanesini suıı du, motot parası almayan balıkçı arkadaşlara ne ki onlar canlı balık niyetine aynı gtin kaptırdılar balıklara! Biz hane halkı, gelen giden ianıdık tanımadık konuklar, tavuklar, kediler on gün, on gece iyice balıklandık.» «...Dün gece çok keyifll geçti. Harran'da düğün tablostına imzamı attım. Feyzullah'm alt konuk odasmda düzmeye çalıştığı bir türkflyü dinlcyerek: Cumhuriyet 13331983 16 OCAK 1933 rafmdan mahvedildiğini haber almış, bütün cserlerin etüv makinalanndan geçirilmesirü bildirmiştir. Verilen emir üzerine kütüphanelerde îutaplann temizlenmesîne başlamlmıştır. # Gemi kurtarma inhisarı Gemi kurtarma işi yarmdan itibaren hükümet inhlsarına geçmektedir. inhisarı eline alacak şirkette hükümetîn yuzde yetmiş hissesi vardır. Mütebaki hisseler Bogazlar Konıiyonu reisi Vasıf Paşa'nm, İstanbul mebusu Ham di Beyler şerikinin vo Kalkavanzade' lerindir. Mamafih hükümet hisse senedt çıkaracak, talip olanlar bu hisselerden satm alabileceklerdir. POUTİKA Vt Mehmed KEMAL Sigarayla Cakmak nesi bir zamanların en görkemli gazetesini sanatçı arkadaşları ile blrlikte batırdıktan sonra, hep böylesl ilan gazetelerinin peşinde koşup durdu. Sa lim Şengil'in belki de onları sergilemek amacı yoktur ama, bir gerçeğin de karanlıkta kalmasma gönlü razı olma rnış. Kemal Sülker dostumuz, özyaşamında bir sürgünden bir sürgüne koşan serüvenini, gene, alaylı, neşell bir üslupia anlatıyor. Bir zamanlar, çoğu sanatçının çilesi bir sürgünden geçerdi. Şimdi daha değişik. Recep Bilglner, yakınîarda ölen Samet Ağaoğlu ile bir anısını yazmış. Ağaoğlu, siyasetten gelen bîr babanıa siyasete karışmış oğludur. Partisl iktidara ulaştığmda, hemen birinei adamlar arasında yerini aldi. Besleme basın, bizde, Ağaoğlu'nun Başbakan Yar dımcılığı döneminde lcat edilmlştir. Ucu darağaçiarına değin uzanan bir serüvenin sonunda, kenüi kar helvasını kendi de beğenmemiştir. Cesur bir adamdı. Aydmlarm arasından çıktığı halde, Staîin'in Papa için söyledigl. «Kaç tane tankı var?» sorusu gibl, o da aydmîar için, «Kaç oyları var?» dtye sormuştu. îktidarında gene de iki şairin elindcn tutmuştur. Biri Ahmet Muhip Dranas, öteki Fazıl Htisnü Dağiarca... Birini büyük bir bankanın yönetim kurulu üyeliğine, ötekini de askerllkten çckllince Çalîşma Müfettişü ğine kayırmıştı. Recep Bilginer, Menderes'le arasında geçen bir olaya tanıklık ediyor. «... Başbakan Menderes birdenbîre Ağaoğlu'nun odasına girdi. Çevresi ne bakınarak: Samet senin odaıı dar geliyor. eşyanı topla hep birlikte benim odanıa geçelim.» Samet Ağaoğlu'nun buna cevabı şuydu: Benim bu odada slgara paketlm le çakmağımdan başka bir şeyim yok. Odadan her an kolayhkla ayrılabiiirim. ... Birbirimîze bakışıp kaldtk.» Ağaoğlu bu sözü etmiş midir? Tanığı Recep Bilginer'dir. «Yazko Edebiyat» ta bir ikl den siz yazıdan başka, daha güzel şeyler de var, ötesini siz alıp okuyun! • Peru ile teîefonda görüşüldü Ankara 15 Dün otomatik teiefon merkezi Cenubi Amerika'da Peru hükumetinin merkezi olan Lima'dan burasmı aramışlar ve Berlin'in tavassutu ile Lima Teiefon Umum Müdürü M. Goopz ile Ankara Teiefon Müdürü Niyazi Bey görüşmüşlerdir. Peru ile üç dakikahk mükaleme 7.5 îngiliz lirafcidır. «razko Edebiyat» dergisl gün geçtikçe zenginleşlyor, değerll sanatçı, şair, eleştirmen, yazar kim varsa hepsini topluyor. Son dönem sanat gelişrnemizi araştıracak olanların ller de başvuracağı önemli bir kaynak ola caktır. Ocak sayısım karıştınyorum. Hangi şairi ararsanız, bulursunuz. Acaba özlediğiniz şiirl bulabilir misinlz, biraz tartışmalıdır. Şiirimiz hep bulanık dönemlerde ayakları üstüne oturmuştur. Bana, bazı dizelerde başım öne eğmiş gibi görünüyor. Gene de beni sevindiren dizelere raslamadım değil. Sabahattin Kudret Aksal, kuşlara şöyle sesleniyor: Ah kuşlann çığlıgı olmasa, Gölgenin başını uzatması akşama , Güneş buluşmanm yolunu kesmese! Metin Demirtaş «Fırtına»,vı anlatıyor: Yakar, yıkar, geçer Bu fırtına da Gönül aldırtna Son yılların dlkkatl çeken şairlerinden blri de Abdülkadir Budak'tır, ilgiyle lzliyoruz: Yaldızb dlkenlerin dagladıgı bahçedc Acının blr gül gibi koktnğunu bilirim Çırpınmalarım boşuna Ben iyi blr bahçıvan da degilinı öyküde, Sallm Şengil, klaslk hikâ yeciliğî dizginlerinden yakalamış geliyor. Dergîciüğinde hikaye pazarının baş ustası idl. Şimdi, yenl adlan sunacağı yerde, dağarcığında ne varsa ortaya dökmek istiyor. Bir rüşvet olayını konu edinen öyktisünde. yaşanan blr gerçeği dile getirmektedlr. Acaba. eîeştirmenler, gerçekten yaşamış olan biri bakanlık etmiş iki mîlletvekiünin kimllklerini satırlann arasından hemen çıkaramazlar mı? Blrlsi sağda, birisl solda olan iki siyasetçi de halka talkım verirken llan salkımîarım yutuyorlardı. Hele bir ta A Hepsi kravatsız ve döndüm. Ara Güler'in, Şahin Kaypgun'un, îbrahim De mlrel'iu çektiğl nice fotoğrafları elden geçirdim, hepsi kravatsız! Çarşıya inip yenl açılan bir fotoğrafçıya girdim. Üzerimde beyaz ceket var. Beyaz ceketin üzerlne orada hazır ceketlerden birlsinl sırtıma geçirdim v? hazır ve üçgen bağlanmırj kravatlardan birisinl de beyaz cekete geçir dim, îotoğraf genelgeye uygun oiarak hazırdı. hediyesl 250 lira 6 adedi. Muhtan ara, bul. onaylat!.> «...Bugün çok komlk bir iş geldl başıma.. Daha süresi var diye biraz ihmalden gelmiştîm av tüfeğl ruh sat işini. Sonuçlandırmak îçin gittlm, llglli blraz ho§ baktı s'üzüme dosyayı uzatanda.. «Baba» deyince anladım işin Jçlnde bir iş ol # Sanayi ve Maadin Bankası Sanayi ve Maadin Barıkasınm taa fiyesi hakkmda kanunen veriîen altı aylık mühlet şubatm on beçinde nihayet bulacaktır. Şubatm on beşinden itibaren Sanayi Kredi Müessesesi ile Sanayi Ofisi'nin faaliyete geçmeleri mukarrer. bulunduğundan bankada icap eden hazırlıklara devam edilmektedir. (günün tfanlan) • Bol, fakat tabii ışık!.. îpekli bir kumaşı tetkik ederken nazari dikkate almacak mühim nokta budur. Ipekiş'in Sultanhamamı'nda açılan İstanbul mağazasının elektriît tertibatı bu esasa göre yapılmıştır. Bu rada gözleri kumaşlann rengini ve nevini farketmiyecek derecede aian kuvvetii. ters hiç blr ışık yoktur. 0 tmdadı sıhhi heyetlerî Ani vukuat ve kazalara yetişmek üzere imdadı sıhhi heyetleri teşkiline karar verilmişti. Bu iş için lazım olan otomobiller sipariş edilmiş ve heyetin kadrosu tesnit olunmaga başlanrnıştır,. DevTösl eîintlvl baktım, karının rHnd? ben?nı akhoroz, sıkıştirmış bacakiarının arasına, hororom kl, esi mnnrndi yok, benl pröriin ce ba«ladı akhorozumun tiîy!erin( ardı ardına yolma ya, nasıl da yoluyor. srörlerimden knnli aröz yaşlan ak<yor. o i s » babire yolar da «* yoiar, horor baeırır. ak tiiylpr nçnsnyor mavî ffökyöyiine. allı alli kanrcvan!. f'ıscıpılik kaldı akhnroznm feryat fipan, kan bakıyor bana, »ülan seni de yolacam böyle. düş kızımın pesinöen! Diis gavurtîn dölü, dü5 » Ve kanrevan akhnro/um tliyler ncustıynr drsîrıı aklı. allı. hoVe sonnı Feyzullah usuîdan aîdı sa7' döşüne vurdu san te!er (îkimiz dii«e1îm Mnrat snyıın.T. > (Allnr mı gîydin karalar iiMiino?) Bu kar3.«evdayı iyi bir ya7f>«:ır,l vai ...» # Kütüphanelerde temizlik Maarif Vekaleti şehrimizdeki resmi kütüphanelerin bazılannda çok kıy metli kitaplann kurtlar ve güveler ta # Cesit En sevdiğiniz sigaralar bîr arada. 100 lüks sigara. Inhisarlar İdaresinin en nefis sigaralan şık bir kutu îçinde. Bu bayram bütün sevdikleriniz sizdsn •Çeşit» bekliyorlar. YARIN: BÎLOS.. TARIHTE BUGUN C 13*9'OA BU6UNtUU(ESİND£KİfARtÇJKLIKlAf? AyAKLANMAyA PÇNÜ$EH $AH R/Z4 PEHLeVİ, BŞIÎLE İGA/J't 7ERK£TMEK ZORUNOA *M MfTI.KKAUIK 8EJİMÎNİ O£VİK. MEK /'C'M YILLARPIR MÜCAP£L£ VEREN HUMEVNİ SONUN&A BAŞA. RfYA ULAÇMIŞTI. IRAM $AHt, P£S. Kii AÇJKL4UAYA 6ÖBE 'pİNLEN. MEK u2EgE,BİRSÜRE İÇİN'ÛL • k£O£H 4YRILIYORPU. AMA 8/A MMAÂSLA PONEMİYECEKTİ... MAHRA&AP UAVAALAMIMA OMU GEÇİgMEYE, ZAMAhJIN SAfgAK4N) SAHTiyAR VE KENDİSÎME BASL! KİÇİLEf? ĞELMİÇLERDİIRAKI DA BİR DEVİd KAPAN'.YORDU. 16 Ocak J MümfazAnkan 1S4 ? 'PE, İLK RUS ÇAR1 SA V1LAN i VA A/ SHQ2Mİİ(l(O R KUNÇ) TAÇ GİYMİŞri. 0/V. CSLÜZÎ, &ZRE8V/ÜK VE PRENSÜKLER DUÜUMUN. DA OLAN RUSYA'Yl TEK B.İR OB\/LET HALİAJE ĞE. TİfSMEK ÎÇ.ÎNAKILUCA MÛCADELE ETTİ.AMt 1S6C 'C/IKPAVlSONf!A,KAN DÖKÜCÜUİĞÜ İLE ETRALAfJ.IŞTIKOHKUMÇ İVAN, İL&İNÇ AOLAISI OLAN 7 KADMLA EirLİYDİ.ÖRNEĞİN "NAGAYÂ: pPLAK'SO&AKİhJÂ: KOPEKTtH
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear