Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet 8 7 HAZİRAN 1982 Yeni Berlin'in maketlerini görmek, Hitler'in iznine 2ok buyük boyutlardakı anıtsal binalara karşı Hıtler'in tutkusu vardı. Ama bu tiır binalarm yapımı, kendisinın ıtiral ettnek istemediğı bir oranda işçı gerektırıyordu. Gururunu doyurmak ve başarılarını KUtsamak için her şeyin en büytlğunü yeğlemekteydı. Bu snıtsal yapılarla sankı, en yalun dostlarma bıle, o sıralarda açıklamak yüreklilığını gosteremediğı kararlarını, amaçladığı dunya egemenlığini hakiı say dırtacaktı. Ben de dlledığım kadar parayı, plânı ve ınşaat firmalarmı kullanarak tarıne taştan tanıklar orüp böylece yapıtlarımızın bın yıl ömürlü olacağını kanıtlamak sarhoşluğu ıçaıdeydim. . 1936'ya kadar Hitler, Berlln'ın inşaat planlarınl Berlın hukümetine yaptırmaya karar vermışti. Derken benı çağırttı, kısaca: «Berlin bükümetiyle iş yürümez. Bundan sonra şehrin planlarından sen sorumlusun. Bu planlan da al, bir şey ler hazırlayınca bana göster. Bilcliğin glbi bu işler için vakit ajırırım» dedı « Berlin bfiyük bir şebir ama gerçek anlamda bir başkent değil. Paris'e bak, dünyanın en giizel şehri. Viyana bile öyle. Bunlar tam anlamıyla üs lubu olan şehirler. Berlin, düzensiz yapılmış bina yığınların dan başka bir şeye sabip değil. Paris ve Vlyana'yı gerlde bırakmahyız.» diyen Hitler bu konuda yenı başlıyan tartışma lara katılıyordu 30 Ocak 1937'de Hitler'ın «büyiih boyutlardaki imar plân ları^nı uvsi.ua mak' a es men görevlendirilmıştim. Şımdi uzun zamandır benim kad Ç roya bir ad anyordu. Sonunda Punk, bana tam yerinde bir san buldu: «Federal Başkent Binalan Onarımmın Genel Denetçisi.» 9 Resmi yemeklerde bana da yer ayrılmıştı k tama emrini bana uzatırken Hitler, ara sıra yaptığı gıbı utangaç bir tavir takındı. Öğle yemeğınden sonraydı; belgeyi elime tutusturdu. «lia^arıli ol!» dedi. Mevkiim gerektirme diğı halde cömertçe bir yorumla, bundan böyle Reich hükütnetinın devlet sekreterügı kad rosundakilerle aynı sırada yer ahyordum. 32 yaşında Dr. Todt' un yanmda, uçüncıı sırada ı>turacaktım hükümet toplantıla rında, resmî yemeklerde masa nın sonuna doğru bana da bir yer ayrılmıştı; her yabancı devlet misafirinin benim aşamamdakilere vereceği nışarn ben de alacaktım. Her ay bınbeşyüz mark aylık da bağlann\ıc.tı kı hu, benim mımarliKtan aldığını Ucretin yanmda pek 0 nemsiz kalıyordu. Hitler'in en sevdıgi konu bizim model şehırdı ve maket lerl Berlin Sanatlar Akademisi' nin sergi salonlarında sergileniyordu. Yeni Berlın'in bu ma ketlerini görmek için Hitler'in özel izni gerekmekteydi. Bir kez Goering bunları incelerken bana duygulandığını ortaya koyan bir sesle: «Bir kaç Kİin önce Fiihrer. bana. ölümünden sonra yiikleneceğim görevleri anlattı» dedi «İşleri diledigim gibl yürfltmekte beni özgür bırakıyor ama, yalnız bir konuda benden söz Istedi; onun ölümünden sonra sizin yerinize başkasını getirmiyecekmişim. Ve sizin planlarınızs hiç karışmayıp bütün so rumlu'uğu si7e bırakacakmı şun. tnşaat için gerekli para da emrinizde hazır bulunacak mış.» Heyecanlanmış gibi du rakladıktan sonra eklsdı: «Ben de elini tutarak Fiihrer'e sö» verdim. Şimdi aynı sözü size de veriyonım.» dedikten sonr^ elinı uzattı ve duysusallıkla e limi uzun uzun sıktı Babam da şîmdi ünlü olan oğlunun yaptıklannı görmeye sergiye gelmişti. Sıra sıra ma ketler karsısında omuz silkti«Slz hepiniz, çıldırmışsmra» dedı Gittikçe büyüyen savaş şım d' elle tutulur gibi dbnüm nok tasına erişmekteydi. Bu sırada Berlin'de durmadan bina yapı mıyla uğraşmam bana çok ay kırı geliyordu. 30 Temmuz 1941'de ordulanmız Rusya içlerins doğru ilerlerken. bütün Almanya'nın yapı endüstrisinden sorumlu olan Dr. Todt'a, savaş açısından hiç gerekmtyen binalann yapılînası bir sü re ertelenebilir diye düşüncelenmi açmıştım. Todt da, aske rî harekâtın şu anda bizim ba kımımızdan şanslı geliştiğinı söyliyerek bu sorunu ele almak için bir kaç hafta beklememizi önermişti. Hitler ise dayatmakta; sevf;ili projpîerı nin, otobanlannın, parti binalannın, Berlin anıtsaı yapılannın hiç bir nedenle engellenmı vece?inde diretmektP"tîi K"idi özel in=a?tmm malzemesini. savaş endüstrisine aktarmavı kesinlikle reridediyordu . 1941 Eylttlü ortalarında, an lamsız bir gtiver»le o ileri atılış tan sonra, Alman ordusunun hfitter in Silahtandırma BakanıA!bertSF€£R anlatıyof Çevıren Nihal KARAMuGARAU harekâtı Rusya'da oldukça yavaşlamışken, Hitler, sınırsız dJ yebıleceğim Eerlm ve Nurcp berg inşaatında kullanılmak ü zere tsveç, Norveç ve Finlandı ya'dan getirttiğimiz granitlerin daha da arttınlmasmı emret ti. Yalnız banş evresinde ge rekli olabilecek bina yapımlan nın durdurulması konusunda bütiin girisimlerim, ta 1941 kı şında ordularımız Rusya'da ça kılıp r kalarak felâket geüp çat'nr;" a dek Vr'ı.t Rnrn.;! ed'rlı 29 Kasım 1941'de | Hitler, bana aoıkt°n açı^i <1°c3 ki1 P'i sivaş riaha sürse bile binaların inçaatı geri kalmamalıdır: Savas, bu sland?ki nlanlanmı gerosklestirmekten beni alıko yamavacaktır.' ... Savaş başlıyalıberi, Silah lı Kuvvetlerin kullanabilecegi bütün yapılann, havaalanlarının yükünü de Uzerıme almış, kendi örgütlerımı bu hesapla genışletmıştım 1941 sonlarmda bu alanda çalıştırmak üzere yirmı altı bın ışçı almıştım r Sa\ aşa küçücük bir yardımda bulunabildiöimden gurur duyu yordum. Yalnız Hitler'in plan larını uygulamadığım için aske ri bakımdan da yararlı olduğumdan vicdanım rahattı. Son ra, bu yapı işterinın dışmda, ayrıca Berlin'de bombaların meydana getirdigi yıkımlan da onarmak, bu arada sığınaklar yapmak bütün bu yükümlülük ler hepsi benim Uzerimdeydı Böylene, bilmiyerek Silahlan dırma Bakanlıgı görevıne de hazırlanmış oluyordum Iman askerı örgütlerı, Rusya'nın kışına uyum sağlıyamamıştı. Bun' dan başka Rus askerleri geri çekilirken sıstemlı bir şekilde bütün lokomotü bannaklarıru, su merkezlerıni, ve demıryollanyla ilışkıli bütün ötekı teknik araçlan tümüylp yokediyorlardı Yaz aylan ve Sonbahar süresınce ba şanlârın verdiğı sarhoşlukla, «Rus Ayısı»nm cançekiştiğine hükmedilmış, hiç kimse donatım onanmını hesaba katmamıştı. Hitler, Rusya'nın kışma karşı vaktinde tedbir almması nı hep reddetmıştı. Ben çekilen zorlukları, demıryollannm memurlarından ve kuvvet ko mutanlanndan öğreniyordum Bunun Uzerine, inşaat işlerin de çalıstırdı^ım mühendıslerin ve teknısyenlerın sorumluluğu altındaki altmış beş bın ışçınin otuz bininın tren yollarında çalıştırılmasını önerdim. 1nanılacak şey değil ama, Hitler bu öneriyi yanıtlayıncaya dek iki hafta geçti; ve ancak 27 aralık 1941'de emirnameyi çıkarriı. Meydana gelen çatlak ları, ta arahk başlarında onartioıl; y^rfr, rr gomülü Kasabalarda, koyleı de askerlerin sefaletıne tanıK olmuştu Alman askerleıının kolunun kanadınm kırıldığını, umutsuzluğa kapıldığını anlatıyordu. . 3ü Ocak 1942'de Rusların sanayı şehrı Dnepropetrovsk' a uçakla ge'.dım Benım grup taki teknisyenlere «Speer'in tn s;3t I2';îbi» adını ver ı • Mdı. Bir yataklı vagona sıkışmıştı hepsı. Donmamalannı sağlamak ıçın, lokomotifin ısıtma araçlarından ara sıra ıslim gönderiliyordu vagona. Görevimiz düşündüğümüzden çok da ha zordu. Ruslar, aradakı ıstrsyon'.rnn hep^ini vıkmıi ne bir yerde bir onarım kulübesi var, ne de suyu donmaktan koruyacak tanklar; hatları ayıran makaslar bile yokedilmiş. Telefonla konuşmak problem haline gelmişti . Durmadan kar yağıyor, De miryolu üe kara yolu trafiğı kananmıstt. Frvaplrı da bıından böyle pek kullanılamaz. Yani burada soyutlaştırılıp kai mışız. teslim olmamaya karar verdigmden), kendi zafer anıtlannda çalı^tirmıştı 27 Aralıkta, Sılahlandırma ve Lojıstık Bakanı Todt benı evine dâvet ettı. Onarımıyla yükümlü oldugu bütün ükran ya'daki işleri bana devretti. U zun zamandan beri memurlar ve işçiler, Orta ve Kuzey Rusya'da otoban yapmak türün den fantezılerle görevlendirıl mışti. Todt. dogu cepbasinde ki bir denetimden dönmüştü Kara saplanıp, yollarda kalmış hastane trenlerinde yaralıların donarak öldüğünü görmüş ka ,c"'or.1 ( n e Dr. Todt'un ölümüyie kaderim değişti şubatta beni getiren uçak dönüş seferini yapar ken uğradı. Gitmem gerekliydi. Bin bir zorlukla uçağı hareket ettirebildik. Uçağın hedefi Doğu Prusyada Rastenburg'du. Fıloların ka rargâhı orada idi.. Benim gideccğim yer: Berlin. Ama, bu fırsatla Hitler'in Doğu Prusya'daki karargâhlarıni\ilk kez 7 Mustafa EKMEKÇİ Barıs, Demokrasi, • . • Ozgürlük... Azra Erhat. doğum gününü Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde kutlamış. Arkadaşlan başucundaymış. Cengiz Bektaş, 'Mavi Voîcutar»ı nöbete sokmuş. 'herkes sırasıyla Azra'nın başucunaa nöbet tutacak* demiş. Yalnız geceleri. hemşireler nöbete kalıyorlarmış. Azra Erhat, bir süredir hastaydı Geçen yıl Londra'ya gitmiş. dönmüştü. Mavi yolculuğa çıkmadıra. Bir tekne kiralıyor. eçdost, arkadaş gnıbu denize açılıyorsunuz. Eski yapıtlan, yıkmtılan geziyor, denlzde yüzüyor, teknenlzde yiyip içiyorsunuz. On, on beş gunlük güzel bir gezi. Mavi yolculuğa Sabahatün Ali de çıkmış sağlığında. Galiba 'Halikarnas Bo/ıfeçısı»yla. Geçenlerde anlatmıştı bir arkadaş. Bodrumdan «Kara Ada»ya geçmişler. Kara Ada'da şımdi Erol Kavşit'in kiraladığı turistik yerler var, duyuyorum. Konuşurken, İbrahim Çalh'nın torunu Yaşar Çallı da vardı. Yaşar Çallı. Meclisin ressamlanndan. Geçenlerde. 'Sanat Kurumu»nd& sergi açtı. Rahmi PeMivanlı da oradaydı. Mavi yolculuğa çıkanlara, Sabahattln Eyüboğlu. Vedat Günyol'la. arkadaşlanna takıhrlannış. Onlara: Zeus'un bacanaklan... dermiş. Kahntılara, eski bir şeye raslayınca, heyecanla bağınrlarmış bizimkiler Aaaa. çocuklar gelin, burada Zeus'un tapınağı var! Azra Erhat'a da içimden Zeus'un baldızı.. derdim Azra'nın sağlığına kavuşup. 'Mavi» yolculuğuna vine çıkrna.sını diledim.. Almanya'da. Turk düşmanhgmı protesto eden Semra Ertan, kendini yakıp caruna kıydı. Olayı gazetelerde okuyunca, •Nazizmin hortlayışı» geldi gözümün önüne. Almanya'daki işçilerimiz. Nazl Almanyası'nm Yahudileri gibi mi görulmeye başlanmışlardı? Abdi İpekçi'nin *Durum~ yazılarından derlen"en 'Banş, Demokrasi. Ozgürlük' adlı yapıtı Abdi' nin esi Sibel İoekci'nin bir kartı ile birlikte aldım. *Adam Yavınlan» yayımlamış kitabı. Abdi İpekçi ile yıllanm geçti. Gazetecilikte ondan çok şey ffğrendim. Her şeyden önce dostlugunu kazandım sanıyorum. Kltabın kapağına koymuşlar. Abdi ipekçi'nin su tumcelerini: 'Unutmamak gerekir ki. öldürme Ozgürlüğunün başladığı yerde ne yaşama özgürlüğu kalır. ne de düşünme özgürlüğu...» *Bir yandan düşünce özgürlüğu üzerındeki sınırlamaları haldırmak; bir yandan da zorbalıtz özgürlüğüne izin vermemek Çağdaş uygarlığın gereği budur Bu olmalıdır.' ••• Aıtkara'da günün konusu, Danışıtıa Meclisi kulislerinde oluşturulmak istenen hava. Ancak, balon erken mi patladı ne? Hani, çocukken saklambaç oynardık. Ebe yüzünü ağaca döner, herkes saklanır. Ebevi saşırtmak için ceketlerimızi, değiştirirdik. Bir şapkayı. bir ceketi görünce, yanılan ebe. yanhş ad söyler, öbürü de ortaya çıkardi: Çanak çömlek patladı t Olayımızda da ya çanak çömlek patladı. ya da balon patladı Gi?li toplantılar gazeteciler kulislere srirmemesmB karsın gizli tutulamadı. 26 mayıs gecesi vapılan ilk toplantıda. Prof. Orhan Aldıkaçtı toplantıva gelenlere şöyle mi dedı Toprak Reformu Ön Tedbirler Kanununda. hükümet tasarısma rey verenler, görüldügü gibi bir sol çekirdek oluşturmuşlardır. Buna karşı tedbir alıp, sağ cephe oluşturmamız lazım. Küçük strateiik taktiklerle kazanmak önemli değil, esas olan muharebedeki son zaferi kazanmaktır. Bu da Anayasanm yapısında görülecektir... Allah Allah! Anayasa tasansı mı hazırhyorlar, tneydan savaşı mı veriyorlardı? Anlamak kolay deeildi. Çanak. çömlek natlayınca. eleştiriler de gelmeve bagladı. Anayasa Komisyonu uyelerinden Feridun Ergın. Rocep Meriç, Turgut Tan, Feyyaz Gölrüklu, onlardan aynlmışlar mıvdı? Feridun Ergin'ın Komisyondaki havadan öteden beri «rahotsız» olduöıı söylenmekteydi. Bir ikinci toplantıda Evliva Parlak, kulisleri eleştirdi. Bunun «böîücülüfe» oldugunu söyledi. Mahmut Akkılıç, tutuma karsıydı. Siyami Ersek, sert biçimde eleştiriyorda Ne demekti efendim, bazı üyelerin «feafa kola 'Bakanlık vaatleri» ne oluyordu? hiç mi tartışılmıyacak? diye soranRa'i'an da Danışma Meclisi açıldığı gün içilen ("i nmmf,atı\orlardı. Hükümet toplantılannda, resmi yemeklerde masanın sonuna doğru bana da bir yer aynlmıştı, her yabancı devlet misafirini»» benim aşamamdakilere verece»i nisanı bon de alacaktım. Her ay binbes yüz mirk s»vhk da baglanmıstı ki bvı, benim mimarl'^tan aldığım ücretin yanmda pek önemsiz kalıyordu. 27 arahkta Silahlandırma ve Lojistik Bakanı Todt, beni evine davet etti. Onarımıyla yükümlü olduğum bütün Ukranya'daki işleri bana devretti. Uzun zamandan beri memurlar ve işçiler Orta ve Kuzey Rusya'da otoban yapmak türünden fantazilerle görevlendirilmişti. gorecektım Rastenburg'da karargâha teleion ettim. Aralıktan bu yana karşılaşmamıştık Hitler'le. Otomobillerinden bin geldı, karargaha götürdü. Hitler, Dr. Todt'la özel dairesın. de başbaşa yemek yiyorlarmış. Yemekten sonra, bir grup askerle toplantı yaptılar. Gece geç vakit Todt toplantıd^ı ayrılabıldi. Gergin ve yorgundu ve belli ki bunalmıştı, umutsuz bir havası vardı... Bir süre konuştuk. Ertesı sabah uçakla, Berlin'e dbnecekmış, uçakta da boş bir yer varmış, beni götürmek ıstivordu. Çok sevindim. Aksi halde uzun bir tren yolculuğu yapacaktım. Sabah erkenden davranmava karar verdik O, bir kaç saat uyuyabilmek umuduyla çekildi. Bu sırada bir emir subayı gelerek benı Hitler'in yanına götürdü. Saat geceyarısmı çoktan geçmiştı... O da Todt gibi keyifsiz ve yorgundu. Uzun uzun konuştuk, raporumu verdim. Yanından ayrıldığımda sa bahm üçüydü. Beş saat sonra uçak kalkacaktı. Todt'la birlikte gidemiyeceğimi haber verdim. öylesine yorgundum kı, uykudan başka bir şey düşünemiyordum .... Ertesi sabah telefonun zır lamasıyla derin uykumdan üyandım. Hitler'in doktoru Brandt heyecanla, «Dr. Todt'un uçağı düşmüş ve kendisi ölmüş» dedi. Ve o andan sonra benün bütün kaderim değişti. Dr. Todt'la son vıllarda yakın bir dostluk kurmuştuk. Birbirimizin evme ailece gider gelirdık. Onun ölümüyie benden yaşlı, denev sahibi ve dengeli bir yakımmı kaybetmiş tim ... Kahvaltı sofrasında Todt' un yerine kimin geçeceği tartışıhyordu. Üç bakanlığın görevini yürütmekle yükümlüydü. Çünkü Goering'in dört yıllık planını da o uyguluyordu. Todt'un örgütleri, Batı duvarından, Atlantik boyunca uzanır, denizaltılarınm barınaklarını, ısgal edilmiş ülkelerdekı arayolları, ta Kuzey Norveç' don Güney Fransa'ya varan otobanları kapsamı icine alırdı. İste şimdi de Rusya'dakı yollann yapımıyla uğraşıyordu. .... Geniş bir alana yayılmış bu görevlerden çoğu şimdi benim üzerime yıkılacaktı. Daha 1S39 bahannda, Batı duvarmı denetlemei'e çıktığında Hit ler, eger Todt'a bir sey olurşa, onun ıslerini benım ytirütprp*'mı hfibpr vemnisti Hitler'in en sevdiği konu model şehirdi ve maketleri Berlin sergi salonlarında serEİleniyordu. J=J«i sergileniyordu. Sanatlar Akademisi'nin YARIN: Hitler'ir. karargahuıda bomba pathyor... lşgücü akımı artırılarak telafi edillrdl. Böylece, vazgeçilmez mallarda üre şte alınan katı pa tim artar. vazgeçilir malra politikası ön larda üretim azaltılarak lemlerlnin bekle (kârlılık oranı çok eksilnen ve İstenen a meden) bu alanlarda 1yimaçlara ulaşamayışı as leşmeye ulaşılırdı. Sermalında fizik ve malî açıdan ye tekelleşip, üretlcl serkapital yapısında ki bu ka maye yapısı özgüllenip, tılaşmadan llerl gelmekte katılaştıkça buna olanak dir. Bu katılaşma dolayı kalmadı. Ricardo, Adam sıyla fiyatlan geri çekme Smith ya da onu lzleyen halinde, toplumda «istetn ekonomistler, hattâ Marx' yapısı» yani bireylerin her m döneminde. bunaüm grup mal ve hlzmet İçin geçlren alanlardan, üreduyduklan istek oranları tim sıkıntısı cekilen alandeğişse bile sanayi hat lara (fiyatların arttıgı üta tarım ve hizmet kesim retim alanlarına) sermaleri bu değişikliğe kendi yenin yer değiştlrmesi ko lerlnl uyduramadıkların laydı. Ama 1929 bunalımı dana cıkmaktadır. «Stagf bunun o kadar kolay olnafion (durgunluk). bazı madığmı. eski çamların kesünlerde de fiyat yük bardak olduğunu gösterselişlerl (enflasyon) mey di. Burada Keynes ortaya dana çıkmaktadır. «Stag Çiktı. lation» yani «enflasyonla ekiy Keynes'in bul birlikte durgunluk» olayı duğu çare neydi? nın, batı ekonomlstlerinln Keynes'e kadar, hâlâ tutarlı bir çözüm bu savaş sonunda lamadıkları bu öldürücü bir siyasal otorite bunalı hastahğın, asıl kaynağı bu mıyla llgili enflasyon dıradadır. şında, genel ve yaygın Çok önemli olan bu ola enflasyon altm para slsyı biraz daha açıklayalım. teminln özü gereği bili zahmetli bir çözüm olduDiyelim ki. istem yanın nen ve yaşanan bir olgu ğunun anlatılmasıdır. Kadan gelen bir enflasyonu değildl. Keynes, bunalı pitalist düzenin karşı olma düşen ve düşmeyen önlemek için, fiyatlan her alanda istemi artıran, duğu aslında «Devlet koru yükseltlp, istem ve sunu' para basımını ortaya ça ması» değil, plânlama goyu dekleştirmek lstediniz re olarak koydu. Böylece luyla ekonominin düzen(hükümet olarak). Bu du altm para sistemi terko lenmesidir. Plansız ve egerumda maliyet artışları lundu, devlet (kamu) har men güçlerın yararına mü dolayısıyla en zorunlu camaları artırıldı. Bunun dahale, orneğin Birleşık Chrysler'in, malların fiyatı da arta sonucu, kapitalist ekono Amerika'da cak ve tüketici bu malla milerde parazit sektörle tngıltere'de Rolls Royce" n kullanmaktan vazgeçe rin, yani üretime katılma un kurtarılmasına hiç mi miyeceği için, çok zorun yan ama üretimin meyve hiç karşı çıkmadılar. Ja,lu olmayan mallara. ya lerinden yararlanan ke ponya ihracatına karşı ada sık sık alınıp satılma simlerin ekonomilerde kl linan koruyucu önlemlerin, yani devlet müdahaleyan mallara olan İstem a ağırlığını artırdı. Aslında zalacaktır. Böyle olunca bu da yukarıda anlatılan da hem vazgeçllmez «be «kapitalist ekonomide ki sinler gibi» malları satın katılığı» azdırdı, şlddetlen alanların harcamalan ar dirdi. tacak (fizik anlamda değil, nominâl anlamda) bu Merkez Bankası raporada tüketici İçin enflâs runda sözügeçen «serbest yon olacaktır. Vazgeçilebi piyasa mekanizmalarının kaybolmasu lir malların alımına ayrı işlerliğinin lan «tüketim fonları» a asıl bu nedenler iledlr. Fazalacağından bu Uretim kat gerek Merkez Bankaalanlarında da kapasite sı ve gerekse de De Laro smln eksıkliğinden yakıkullanımı düşecek. işsiz siere'in II. yazımızda onanlar da onlardır. «Sıkı Hk artacaktır. Bu da ba zetlediğimiz konuşmasın para» politikası dediklerı zı keslmlerde durgunluk da bu temel nedenlere de «planlı ve fiziksel planla(stagnation) yaratacak ğil. devletin aşırı koruma malarla hirlikte» yapılırsa tır. larına bağlanıyor olay karşıdırlar. Ama plansi7 (Merkez Bankası raporun sıkı para politikası karşı Tekelcl kapitallzm ön da bu kadar açık değil) smda çaresizliği seçtikler1 cesi ve sablt sermaye o De Larosiere'in açıklaması bellidir. Fakat öyle demlranları özgüllenmeden. bu nın önemi, sadece serbest yorlar da «eksik uygulanıdengeslzllk. tstemt aza piyasa ekonomisine değil. yor» diye yöntemin namulan alanlardan. Istemi ar Keynes'ci çözümlere dön sunu kurtarmaya çahşıtan alanlara sermaye ve menin bile zamana bağlı. yorlar. 4 Calısanların islerini yitirdi ortamda issiz nasıl is bulur? Kapitalist düzenin karşı olduğu aslında «Devlet koruması» değil, plânlama yoluyla ekonominin düzenlenmesidir. Plansız ve egemen güclerin yararına müdahale, örneğin: Birlesik Amerika'da Cbrysler'in, İngiltere'de Rollsroyce'nin kurtarılmasına hiç mi hiç karşı çıkmadılar. Endüstrilesmis ülkeler, birinci petrol sokunu aslında Keynes'ci bir uygulamayla asmışlardır. Gelişme yolundaki ülkelere, kredi ile daha fazla mal satmıs ve böylece gelismis ülkelerin kendi bankalarına yatan «petrol dolarlannm» milli ekonomiye girip enflâsvon yaratmasmı da önlemişlerdir. P ArslanBaşer KAFAOĞUJ 0 Düzelmenin olmayacağını De Larosıere bilmîyor rnu 7 Çahşanlann iş yitirdiği bir ortamda işsiz nasıl iş bulur? Daha önemli olan şudur: Endüstrilesmis ülkeler birinci petrol şokunu aslında Keynes'ct bir uygu lamajia asmışlardır. Gells me yolundaki ülkelere. kre di ile daha fazla mal satmıs ve böylece gelişmiş ül kelerin kendi bankalarına yatan «petrol do'arlarırırun» milli ekonomiye girip enflasyon yaratmasını da önlemişlerdir (2). Ne var ki. ikinci petrol şo kunda gelişme yolundaki ülkeler aldıği borçlarr iafi» etmediklerlnden. bir de OPEC ülkeleri ihracat faz lalarının daha büytik kısmım Batılı bankalara bırakacaklarına kendlleri harcadıklarmdan aynı me kanizma işlememiştir. Bu konuda da daha ayrıntılı bilgi ve kanıt vermeve bu vazı çercevesi yeterli deftil. Ancak şunu belirtebilirisr kl. daralan dünva diş ticaret hacmi ve OPEC ülkelerinin dış ticaret faz'a larmın. birinci petrol şokunun çok iistündeki petrol fiyatlanna karşın azal ması. bu yargımızın kesin kanıtıdır. Bir noktaya daha değlnelim. Merkez Bankası ra anki «sıkı para politikası» hatırına devlet örneğin tarımda destek aiımlannı keserse, Batı top lumlarında bir tarım kesimi kilırmış gibi Sanki, muhtaçlara yardımlar a S porunda dış ekonomi dünyası incelemelerinin sadece belirli ülkelertn analiziyle yetinmesi en büyük eksiktir. Bir OPEC ülkeleri. bir Asya Afrika grubunun durumlarına de ğinilmeyiş tabloyu büyük ölçüde eksik bırakmaktadır. (1) Yalnız şuriu belirtellm: Tekflcİ kapitalizm belli hir sermave yo&unlııgımun mevvpsidir. Bu sermaye yo&unlu^una ulaşıl matrıı<> iiîkelerdp. örneğin Türkiye'rte teknik anlamıyla bir tekelcî kapitalizmden söz edilemez. Tekelci kapitalizra Me, flretimin tekeüer elinde yoŞunlaşması farkiı şeylerdir. Bu terminoloü hatasına düşttlmemelidir. Bu hata büyük ölçüde yanlıslara yol açabilir. (2) Bu konuyu Cumhuriyet gazetesindf» daha önce ele aldık. Bu yazıları Enflasyon ad'ı kitabımıza ek olarak ayrıca koyduk. (Bakınız: Enflasyon tkinci Baskı Tekin Yayınevi 1981 Sayfa 320 ve devamO. Keynes'in buldugu care kapitalist ekonomide katalıgı azdırdı, siddetlendirdi zaltılsa. işsizlik sigortası kaldınlsa. bir düzelme olurmuş gibi. De Larosiere bılmıyor mu. örneğin Ame rikan bütçesindeki uçurum gibi açıkların «Social benefits»den çok savunma •larcamalarından geldiaint? Yine bilmîyor mu IMF Başkanı. kl işsizlik sigortaları kaldınlsa ve herkes çalışmak istese. bir sonuç meydana gelmez? YARIN: İstenen işsiz sayısımn artmaması..