Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 HAZİRAN 1982 Cumhuriyet 11 Almaı^da «Tnrk dnsmaıüıgı» (Bastarofı 1. Sayfada) lar gitsin mi?» sorusuna, «gitsln» dlye cevap verenlcrtn oranına: 1980 Ağustos yüzde 39 1981 Ağustos yüzde 51 1981 Aralık yüzde 66 1982 Ocak yüzde 68 Tam blr paralellik var.. Hele daha önceki yıliarda. örneğin 1960'lardaki istatistiklere bakılsa, Almanya'da tam tersine lşgücü açığınm oldugu o sıralarda, anketlere sadece «yabancılar pplsin» egllimlnln egemen olduğu görtliür: Bugünkti durumu. tçlslert Bakanlıftmın Hür Demokrat Milletveklli Müsteşan Von Schoeler, blze verdlğl demeçte; Alman, yabancıyı kendlslne Işyerl bnlmakta raktp diye frönneye basladı. Mesele oradan çıkıyor.. dlye anlatıyor.. Meselenln, en başta oradan eıfetıgı muhakkak.. Yoksa iş sadece «ryabaneınm kaşmı göBünt) be&enmemek» olsa, aynı Itlrazlar. daha 19601ı yıllarda «yabancılar gelmesln» diye yapılirdı. O zaman tse bizim «kaş»lar ve «srtaier hlcbir Alman'a c'rkln srelmiyor, «Atnan bunlar ne efendl, ne çaIıskan, oocnklan da maaşallah ne şirin.j» denlliyordu,. O zamanki Alman gazeteierlnde başta zamanm Iktidan Hiristiyan Demokrat Parti'nin Çalışma Bakanla n olmak tlzpre «Yabanoı işcllerin Alman kaikinmaama katkıları»nı Kök1*>re cikaran ne demeçler yayınlantmgtır 1964'fln eylül ayında. Almanva'va 1 milyonuncu lşcinin gelmesl sırasmda yapılan bandolu mızıkah ve bol nutuklu törenlerin habprlerl de garete i Ama şimdi «Igyert bnlmakta rekabet» ortava çıkmca, nek cok kimsenln aklmrtaki h«"*ap su bpsnrrtır: tşsi7İprtmlzfn savısı kaç,? 2 mllvona yakm.. < Yabancı sayısı kaç? 4 mllyon 600 bln.. Ee çitsinler bunlann Wr kısmı.. tssfsHk *orunn kalmasın.. Daha önce anlattığımız kurgu fllmde de belirdlftl gibi. bu tşte blr hesap yanlışhğı oldugu belli. Çünkü yabancılann yaptıfcı lşlerin büyflk kısmı. Almanlarra İRtenmeven ls.. Ama bunun teievisyon filmleriyle de. basın yazılanyla da durmaksran anlatıimasma raftmen, bu kolay ama yanlıs hesap. cok kimsenin aklından Mr tflriü eıkanjamıyor. Peki blrlnct neden «îşsizllk».. A» , ma Işslzlîk daha vöksek boyntlardk"' başka Olkelerde de var.. örnegln Pransa'da.. Beiçika'da.. Ve östellk o fllkelerdekl yabancı sayısi daha fazla.. Saptamayı. srehe Pederai Meclîs tutanskianna bırakalım: «Hölschner OT)P> Rakum. Fe deral AlmanyaMakf yabancı oranı, «tPkl blrcok üikedcn fasla defrlldlr. Blzde bn oran yflzde 7.. t*viere'de yfizde 14.. Betdka'da vüsde 9. Pransa'da yüzde 7.7.. Buna ra&men bu «ornn. bnnlann hicblrlnrtp. btzdekl fcadar bttvflk hnvnttarda Mlchael Schwarze'nin «Türk fıkraları»yla ilglll bir başyazısından: « Zevklenerek sorulan blr soru: «Blr beyaz çlzgiyle bir Türk arasında ne fark vardır? Ve Alman esprlsl Için hlc de parlak blr başan sayılamayacak blr cevap: «Beyaz çlzglnin üzerlnden geçilemez..».. Bn gaddar «nükte»ler de. münasebetslz blr yakıştırmayla <Türkenwltze» diye nltelenlyor. Bunlann şimdi plyasası var. .. (Bazılan) en düşmanca fıkralart şöyle savunur: En saldırgan fıkralar, en az saldırgan savaştan daba lyidlr. Bu savunmanm arka^ında, «fıkra»nın. hlddetln eyleme dönüşmesinl ffnleyen blr tatmin yoln olma81 umudu var. Fakat bu nmudun garantisl nedlr? Klel şebrlnde blr yabancı düşmanı Hste, dikkat çeklct blr başan kazanmıştır. Dfişünmell kl, bu fıkralann pn korkunclanndan blrlnde Yahndller ve Türkler arasmdakl fark soruluyor. Ve cevabında denlllyor kl, Yahndtier göreceklerlnl daha önce görmüşlerdlr.j» M H P BELGELERI (Baştorofı 1. oayforto) yonteme başvurularak, çok sayıoa mek tup ve telgraf gonderilmesi gerektiğı belirtildı. Dava dosyasında buiunan ve yine genel merkezde bulunduğu bıldinien «eğitim kadrosıı» başlıkh el yazısı not larda da 33 isim sayıldı. Eğıtım kadrosu lıstesinde yeralan bazı ıslmler şöyle: •Omer Ay, Şefkat Çetin. Orhan Ça kıroğlu. Celal A dan. Recep Oztürk, Mehmet Ekici. Okkeş Bahadır, Yusuf Okumuş, Ali Kara, Mehmet Eke. Kâzım Ayaydm..» MHP genel "merkezınde bulunduğu kaydediien, «giderler listesinde ıse 3 milyon 611 bin Iirahk toplana giderin yapıldığı harcamalar gösterildi. Bu barcamalar arasında 258 bm iıranın «yardım: şehit ailelerine, cezaevindeki ülküdaşlarımızin ailelerine, vardım a muhtaç şubelerimlze ve gezen ülküdaşlanmıza» yapıldığı belirtildi. Aynı listede. lokanta başhklı bölümde yapılan 348 bin liralık horcama nm da «cezaevlne günlük yemek verebilmek gayesiyle açılan lokantamız döndü iki sefer (150) ser kişilik vemek göndermektedir. Bunun (210) BÜnlük maliyet tutarı ustamızca (l.oonooo) 1' radır. Bu durum gözönüne aiınırsa bi zim ödedigimiz kârdan zarar olarak ye kun olarak yapıldığı belirtiliyor Listede, «Hasret». Genç Arkadaş». •Gergef», «Ülkü Ocağı», «Nizamı âlem» dergisi ve çeşitli koniılarda SO3 bm liralık gider olduğu. De,mirtepe'de uç. Maltepe'de ikl dairenin kirasının bden diği kaydeciildi. TABANCA VE MERMlLER 13 Eylül günü yapılan bir baska aramada tutanağa geçirilen suc kalmtılan için sövle denildı•Kasa alt ve alt sröz, 1 adet 1000 Tl/ sı flzerlnde TBMM H. Zeytincl yazan zarf içerisinde 7adet lrto'lük mark (top lam 700 mark), 1 kutu içerisinde 11 adet bant, 1 adet atlastan yar>ılm>ş MHP bayraftı, 1 adet üzerinde Bozkurt amb lemi buiunan mikrofonu takılı rhilips marka teyp, 1 adet ferroskop vazılı elektrik cihazı. san blr kftğıt içerisine • sarıl) 4 adet 9 mm.'llk mermi f? tanesi MKE yapısı 1, tanesi özerinde FM hnrf leri bulunan mensesi belli o!mavf>n mermi). 1 adet SBP marka 3 R kaüb rellk bos kovan. 1 ariet rademark yazıh 9 mm.'Ifk 3 kalibrelik Smitwesson ta banca, tabanca toplusunda 4 adet mer ml. 1 adet Ozerl baslı RB88 numnralı namlusu oynavan 7.65 mm. capınds ta banca, üzerinde şarforfl şaıiArrlp m«rmisi yok, yapılan ilk tesblte göre bozuk olduğu ve üzerinde Sezai Cora, Hilmi Sahballı yazan bir beyaz kâğıda sarılı olduğu tesbit edildl... CHP'LtLERIN ADRESLERI 14 Iylül günü yapılan aramada ise şunlar belirlendiı •Genç Oncü başhklı boş kimlik kartı aidat makbuzlan ve kullanılmış dip koçanları. Cezaevinde bulunan klşilerle IIgili fişler. Harb Okulu Askerl Liseler ve Astsubay okullannda okuyan klşilerden bazılannın isim ve numaralarını ihtiv» eden 4 sayfahk daktlloyla yazıl mış döküman, Bursa Eğitim Enstilü sü Müdürlüğünün Zeki Şimşek Irnzalı ve mühürlü iizpri yazılmamıs 'kî adet teksir belgesi, Askeri Liseler ve Astsubay okul larında okuyan kişilerin isimlerinl be liıtir elle yazılmıs kâğıtlar. Trabzon bürosu boş hüviyet kar tı. CHP mjlletvekillerinin adres ve telefonlarmı bildirir 4 sayfahk daktiloyla yazılnıış yazı. Meslek Yüksek Okulu Müdürii Hakkında tanzim edilen rapor ile baş ka kimseler, kurumlar ve çalışanlar lle tanzim edilen istihbarat raporları, çe şitli şehirlerde örgütlenmiş MHP ve Ulkü Ocaklan başkanlannm raporları, Endüstri Meslek Liselerine ait matbu basılmış ve dolduruknamu boş diplomalar. Çeşftli Bakanlık ve kurumlarda gBrevll Hşilerin parölerini ve Körüşle rini bellrtlr belgeier. Adapazan Halkevi ve Halk Oda sına alt bağış makbuzu koçanı, TöbDer'e glrlş dilekçesi seklinde matbu basılmf» ve sahniar torafından doldıırulmuf üç adet döküman. CHP kimliğini ihtiva eden kimlik kartlan. tlerici Gençler Derneği Sakarya Şubestne alt matbu giriş formlan, devrimci gençliee ait matbu boş kimlik kartlan. 1 Eylül 1080 tarlhinde Bahçellevler'de dolaşon Süphell »ahlslan resimleri ve nüfus cüzdanları yazılı is ad rpslerini belirtir nüfus cüzdanı fotokopileri ile fotoğraf fotokopileri. Adapazan Halkevlne ait karar, Üye ve kayıt defterleri. Parti bavra&ı Islmll GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) Ya falz oranları düşer ya da eylül ayı Içinde ikiiiç banka iflaa eder.. Banker Kastelll ise «1982 yılının bankerzedeler yılı olmasmdan korktuğunu» söylüyor. 1981 yılmda bankerlerin, 1982 yılmda bankalann bu ekonomik kıskaç içlne girmeleri, uygulanan ekonomi politikâsı için «alarm zillerl» sayılmahdır. «Temmuz Bankacılıgrı» adı verilen çılgm faiz yanşınm bu gibi bunahmlarla karşılaşrrrası kaçir nılmazdı. Bu yarışm «mutlu son» lle bitmeyeceğî. çok yazıldı. çok çlzildi. Ama kimseye dert anlatılamadı... En azmdan şu konu düşünülmeliydl: Acaba, lzlenen ekonomi siyasetinln hukuksal çerçevesi çizilmlş miydP Hayır. ne gezer. çlzilmemişti. Ekonominin neredeyse «dabl» sayılacak «mimarlan» bu konuda yaya kalmıslardı. En İlkel, en basit yasal düzenlemelerin bile akla gelmediği, bu faiz yanşma «el yordamı» ile girildiği her geçen gün blraz daha iyl anlagılmaktadır. örneftin, bu çılgm faiz yanşına, 1933 tarihll «Ödünç Para Verme tşleri Kanunu» ile girilmiş: «atı alan Üsküdar'ı Keçtikten» cok sonra bu yasada değişikllkler yapılmıştır. Bu yüzden. denetimsiz bankerler plyasayı sarmış ve yurttaş parası. bir sürü macpracı elinde çarçur edilmiştir. Para kredi ve sermaye piyasasmı düzenleyen yasalar arasmdaki çatısmalar. bu yasaların boş bıraktığı alanlar, bu «banker faciası»nda çok önemli rol oynamışlardır. Para kredi düzenini kapsayan yasa ve tebliglerde banka banker ayırımı bile kesin cizgilerle belirlenmemiş ve bu hukuksal kargaşa ile bugünlere gelinmiştir. Kurulu ekonomik düzeni böylesine değiştlren blr programın hukuksal çerçevesi nasıl olur da çizilmez? Nasıl olduğunu bilmek gerçekten güçtür. Ama böyle olduSu çok acık biçlmde bellidir. Daha yeni btr ömek verelim: Bankaların Merkez Bankası'nda bulundurulmaları gerekli «munzam karşılıklar» Merkez Bankası Yasası'nm 40'ıncı maddeslnln II/A fıkrası ile düzenlenmîştlr. Bankaların «munzam karşılık» adı verilen parayı Merkez Bankası'na yatırmakla «mükellef» oldukları yasada açıkça belirtilmiştir. Bankalar, bu yükümlülügü yerlne getlrmezlerse ne olacaktır? Bu durumda ne yapılacağıBankalar Yasası'nda yazılmıştır. Bankalar Yasası'nm 69'uncu maddesine göre bu yükümlülügü yerine getirmeyen banka yöneticilerl «200 bln \U radan »r olmamak üzere» para cezasına çarptınlırlar. tkiyüzbin Iirahk para cezası, Merkez Bankası'na yatırılmayan paralann yanında gülünç denecek ölçüde küçük bir cezadır. Peki. gerek Merkez Bankası Yasası'nda. gerekse Bankalar Yasası'nda «munzam karsılıklarla» llglli hükümler varken. bazı bankaların bu paralan Merkez Bankası'na yatırmamış olmalan düşündörücü değil midir? Bu noktada İkl olasılık söz konusu edlleblltr: Ya Bankalar Yasası ile Merkez Bankası Yasası bu konuda 200 bin liralık cezalar gibi yeterll yaptırımları taşımıyor ya da Merkez Bankası yöneticileri. bu konuda yasaların kendllerine verdlklerl yetklleri kullanmış degiller! Merkez Bankası yetkilileri. böyle blr soru 11e karşılaştıklannda «küçük bankaların zarar görmemesl Içln böyle davrandık» diyebilirler. Ama unutulmasın ki. , bu da biçimsel özellikleri ile bir «ttörevl savsaklama suçtt» olabilir. En azmdan, yasaiarm verdiği yetkl küllanılmamıştır. Bu görev savsaklaması sonucunaa da bazı bankalar para kazanmışlardır. Diyelim kl. yasalar gerekli yaptırımı öngörmüyor. O zaman yasalar değiştlrilir. Varsayalım ki. Merkez Bankası yönetlclleri. bu konuda yasalardan doğan yetkileri kullanmamışlardır.. Bu durumda da Merkez Bankası yönetimi deglştirilir. Son kararnameden sonra başlayan yeni faiz yanşınm da sorumluluğu: 24 ocak kararlannm hukuksal cerçevesinl çizmeyen, çizemeyenlerin omuzlartndadır. özetle. 24 ocak, el yordamı lle düzönlemeye kalktığı para kredi düzeninin bunalımı içinde günden güne gerçek yüzü ile gözler önüne serilmektedir. TFHLÎKEYİ GÖRENLER Mlchael Schwarze gtbl daha pek çok yazara KÖre de. «yabancılar konu su»ndaki durum Almanva'da. tnglltere'dekl kadar olmasa da. Belçika. î s vlçre. Pransa eibi vabancı isçi ealıştıran Kara Avrunp<!i devletlerinin hepsinden daha tehllkelL Almanya'dakt issizilk oranı «tekl ülkelerin hepsinden daha düsük olduSu halde.. Hatta. son hfrkac av 1Cİnde bu oran ypnidpn düsüs göstprmeye başladıfti. ocakta 1 milvon 900 bine çıkan issi* sayısı nfsanda yeniden 1 milvon 700 bine dtistüftü. yani Körecell bir iyimserlik nedenl de ortaya çıktıgı halde.. Üstelik Almanva'dakl lşsizlik siKortası pek f*ok ülkedekinden daha lyl işliyor. tssizsenla 1.5 yil sürevle havli yükspk bir issiziik parası. daha sonra da eene kürflmsenmevecek bir sosyat vardım alabillyorsunuz. Hatta bunu istismar edenler de Cok.. Gösterllen işl kasten beğenme* yip bu olanaklan alablldlftlne kullananlar, bu arada, zaten dışarıda calışmayı hlç düşünmemişken çalışmak lstlyormus glbi yapıp işslzlik parası alan ev kadmlan ekslk değll.. Yanl «Işslzlerin rareslzllğl». işl olanlarm «Istlkbal endlşesi», Almanva'da «tekl ülkelere oranla çok daha az olmak gerekir. Zaten en azından blr kısım Alman lşsizlnin dımımlarmdan fazhi ? <s tedJrtrln olmadıSmı gösteren ornek^ ~* J J l#rgazet»"Sütunlanna da geçlyor: '' Dle Zelt Gazetesinden: «C. Bir yandan lşsizlik var denlyor ama. bazı branşlarda ls var..) Ama çaltşmak (gtevenler VP bellrll nttellklerl olanlar lein var.. Bazı Iş•erenler ts ve tscl Bnlma Kurumlanna Iş aramak lcin ba!«vurdukİ8nnda 9V snnncn alıynrlar: ArneJHn Hambnrjr'dakf Karstadt Flrmasmm haşına «reldtfri «rlbl. Kurumdan kendllerlne trönderllen «Is arayan»1ann büyflk cofrnnln&n kSrkütük sarhoş «rellvor.. Daha İlk cümleierlnden anTasılıvor fcl. Isfpdiklprl sey eahsmflk falan degil... Ücretli lssiziikierlnln devamı..) Böyle örnekler de var.. Ve bu örnekler karşısmda. bfr lokanta zinclrl meneierinin. gene Die Zelt'm aynı yazısmda yer alan sözlerine bakıp kimi haksız bulursunuz: «.. Mc Donadl's Restorarunm tecrübeli mpnajeri şöyle diyor: Ben artık sadecp vabancı fsc' anyorum. tyl îscîlerî. dflrüst. güvenlIlr, çahşkan iscileri sadece onlar arasmda buldum.» INFAS anketine göre Almanlarm büyük bölttmü. böyle durumlarda bile vabancı lsçHpri. gene haksiT! buluyor Çönkü baştan berl bellrtmeve çalıstığımız ve blzden daha fazla Alman yazar çlzerlerinln belirtmeye çalıştıgı gibi. Almanva'da bu konudakl. şartlanmışhk başka pek çok fl'kpdekinden daha fazla.. Nlçln?. Bu «niçln»ln kesin cevabmı bulmak güç ama. tNFAS anketinin sobazi inuclan var HESAP SÜRECHC BONN NOTLARI tovtoda) dtr. A ğan NATO doruğundadtr. NATO. ltoffh ve lffrtfll yıU lardan daha değişlh aorunlara sürüklenmiştir. Oncelihle Avrupah üyelerle ABD arasındahi görüş aynlıklan önemlidir. Çünkü Washington gereh Sovyetler'e. gerek Ortadoğu'ya yönelih yahlasımında Avrupah üyelere oranla sahinlesmektedir. NA TO'nun nmrlartnı Basra Körtezfne doğru genisletme eğilimleri bile Washington'da geçerUdir. NATO'nun Güneydoğu hanadındaki çat lak ise kolay kolay onarılamıyacah bir vara olusturuyor. Arhadaşımız Cengız Çandar'ın Ortadoğu haberleri de tehlikeli gelişlmleri v«rguluyor. İsraiVin tubnan'ı istila eylemi sürüyor. Bu ey lem şimdilik Filistinlilerle İs railliler arasında bir savaş görünümündedir. Filistin ge rtllalarınm ne kadar dayana bilecekleri sorusu henüz ya nıtsızdır. Muhabirimiz Çandar'ın kaynağından verdiği haberlere göre Washington İsraü'e yesil ısıh yahmıştır. Ne var ki tran kuvvetleri Irah sınırmda eyleme hazırlandiklanna göre gelismeler ABD'nin Ortadoğu'daki konumunu ne yönde etkileyecektir? tranlılar Lübnan harekâtını tTahran'm Dogudaki zaferlerine emveryalistaiyonist ittifak\,»nm yanıtı olarak göruyorlar Suudiler ve körfez monarşileri olayı nasıl yorumlayacak ve ABD ye harşı tutumlarmı nasıl dengeliyecekler? Sorular yeni sorulan gündeme ta$ımaktadır. Bütün bu olaylar Palkland dan Basra Körfezi'ne değin dunyayı etkilerken arhadaşımız Altan Öymen Federat Almanya'dahi *Yabancı Düş manhği' olayına yeni bir boyut getirmekte bizim için üzücu gerçekleri sergilemektedir. *Yabancı Dü$manlıği' edtbiyatımn altında •Türk düşmanhğı*nm odaklaştığın\ yazı dizisint okudukça anhyorut. Ancah bu düşmanhğm nerelerden fecynaklandığını da yine gerçekçi bir mantikla irdelemek gerekiyor. Sonuçta sınırlanmıt 6tesinde hulanan gelişmelerin her yönuyle yakm gelecekte Türktye'yi etkileyeeek yent dengeler oluşturacağını söyllyebiNriz ve buna hazırhkh olmalıyız. için tBnjlarofı 1. Sayfcdo) «bir Akdeniz ülkesl?»... Bu ması» oybirliği ile onay soruya Almanlar «graliba landı. Fas düşüntilüyor> karşılığı NATO doruğunda yanı verlyorlar. Ve ekliyorlar: yınlanması • • baklfinen • • « ABD Savunma Baka • Hç blldlri ştt notetjftl nrri# ; nı Wetnberger geçen yıl aözetlenebUIrs. tVltsi sj.isd ralık ayinda Ankara'ya gel (T) Toplantıoın ana bll diglnde, bidm bügllerlmidlrisl: Bu bUdlride »e göre, gallba Çevlk KuvNATO'yu llgilendlren ge vet konusuna şöyle blr denel sorunlardaki görüş frinmiş. Siz Türkler de. bu dile getirllecek. sözlerl duymazlıktan eel© Askeri bildiri: Pransamlşsiniz... Onnn lcln Baie* nın NATO'nun askeri kain Ankara ziyaretlnde konadma üye olmaması nedenu pek giindeme alınmanlyle, NATO ülkelerl NATO mıs.s çerçevesinde askeri sorunlaBonn'da lnsan hakları ra lllşkin görüşlerl kapsaböyleslne görkemli toplanyan lkinci bir bildiri yaymtılarda ve saraylarda değil layacaklar. Ren nehrlnln «karşı yaka® Silahsızlanma biklirisi: sında» korunuyor. BinlerDoğu Batı illşklleri, New ce, onbinlerce lnsan Bonn' York'taki Nükleer Silahsızda bugün tek bir ağızdan lanma Konferansı ile Cenev dünya'ya haykıracak: «Slre'de başlayacak olan silahlahlanmaya hayır, nflkleer sızlanma toplantılan çerçesavaşa hayır, açhga hayır, vesinde NATO'nun genel gö işsizllfe hayır!..» Onbinlerrüşlerinl kapsayan blr bil ce lnsanın nefeslerinl tüke diri nitellğlnde olacak. tlnceye dek bağırmalan. aSağlanan bilgilere göre, caba nehrtn ötekl kıyısmNATO ortak bildirisi taslada duyulacak mı? ğına, geçen sefer LüksemNehrin ötekl kıyısrada burg'da olduğu gibi, yeni toplanan «dünyayı yöneten den uluslararası terör ko Uderler» bu haykırmaları nusunda ortak tavır alınaduyarlar mı. derslnlz?.. cağı vurgulanacak. NATO ülkelerl. terör konusunda ortak blr tavır ta(Baştarafı 1. Sayfada) kınma yolunda görüş birlllUşkilerin ortak cabayla yürU ğlne varmalanna karşın, yeceğlnl belirten Ulusu, bazı farklı görüşler İkl konuda Ulkelerin surekli anlayıssızuk giderek belirglnlik kazanıgösterdiginl ve lçlsleriıniae mü dahale sayılabUecek tahrlkkâr yor. Bunlardan blrl, geçen tutumlara maruz kaldığımızı hafta yedl sanayileşmiş Basoyledl. tı ülkesinin liderlerini blr Başbakan, bazı Avrupa ülkele araya getlrc ı Versailles eko rlnin TUrklye'yl Avrupa însan nomik doruk toplantısında Hakları Komisyonu'na şikâyet alman kararla ilglll, Versaetme yolunda çalışmalar yapllles'da varılan anlaşmaya tığım belirterek «Böyle blr dsv göre, «Batı ülkelerl Sovyetranışın» çok dddl yaralar açmasına, başta Avrupa Konseyi ler de dabil olmak üzere Do olmak üzere Avrupa kurulusîa gu Blokuna her türlü kredi rı ve Avrupa ülkelerl karşıyardımını durdnracaklar.» smdakl tutum ve lliskllerin ye Ancak, Bonn'dakl hava, Ver niden gözden geçirilmesine nesailles'da ortaya çıkan haden olacağını anlattı. vayı değiştirmiş gözüküyor. Ulusu bir soru Uzerine deNATO ülkelerl Dogu'ya kre mokrasiye dönüş konusunda dilerin durdurulması konuşunlan söyledl: «Kurulacak olan demokraatsunda farklı düşünüyorlar. nln nlteliğl konusunda klmseBu nedenle de, bugünkü do nin şüphe duymaması gerekir, ruk toplantısında liderlertn Zlra ülkemizde Batı ülkelerlnin konuya değinmeleri bekledemokrasl anlayışına uygun niyor. çoğulcu parluuenter blr dttze tkinci anlaşmazlık konune jeçlleceği hnsusunda bir su Amerlka'nın çevik kuvve tereddüt. yoktur. Hür demokratik sendlkalar, grev, toplu te yönelik bir önerislnln gesftzleşme ve lokavt gibi haklar ri çevrllmesl sonucundan sistemin doğal blr parçası oladoğdu. Sağlanan bilgilere caktır. Batı demokrasilerinde göre. Washington, çevlk kuv siyasî partiler nasıl örgütleni vetin yerleştirilmesi ile ilgiyorsa bizde de aynı şekilde örli olarak crtak bildiride, giitleneceklerini şimdiden söy«Körfez bölgesini» önerdi. leyebülriz.» Bildiride, coğrafi alan olaSiyasl Partiler kanununun rak «Körfez» sözünün geç Anayasanın refaranduma sunul meslnl istedi. Ancak, bu is masından sonra hazurlanacağım belirten Başbakan. Demokra tek NATO'nun Avrupalı üye tik düzene en geç 1984 ilkbaha lerince geri çevrildi. rında geçileceğini anımsattı. UAlman kaynaklarma gölusu Federal Alman televizyonu re, Amerika «NATO sınırla WDR'nin sorularını yanıtlarken rı dışmda Amerikan ve NA «yönetimin temel amacı 12 Ey TO ülkelerl «rflvenlif» açılül Öncesinde yaşamı felce uğ sından Çevlk Kuvvetl Mıratan terörii ortadan kaldırmak sır'a, Umman'a ve blr Aktı, tam blr inanç ve karsrlılık la anMcımm büyükölçüde ger deniz ülkesine yerleştirmek eğlllnıinde». Mısır lle çekleşördlğüniri söyleyebilirlm» tS ARIYOR AMA... KOT,AY OT,MAVAN Hölsehner'ln. BzeiHkie Hiristivan Demokratiann yabancilara karşı daha katı öniemler Istemesini kınamak lcin ortava attıftı bu soruya: « Almanların zaten bnvn bndur» dlye cevap vermek. hem haksız blr 6nvarpnlıhk olur. nem de blr başka c»slt ırkçılık olur. Kaldı kl. «ryabancı sornna»nun eöreeell olarak daha sâkln yasandıfcı Pransa. Belçlka «çlbl ülkelere karsm. blr de tnentere Srnegi var.. Yabaneilara alt dflkkânJann. evlerln. blr kltle hareketl halinde vakıhsı var. Yalnız. blrcok akh başinda Alman'in bpllrttigl çlbl. bunu elbette «Almanva'dakl dnrum tntriltere'ye pöre daha iyldlr» diye yorumlayıp ra hatiamamak eerekil.. Tam tersine. «Aimanya'daki tırmanış, blr pün o noktava varırsa..» diye düsünüp. bu ttrmnmsi eeriietmek prerekll.. «Yabancı sornnosna çoftu defa Hıristiyan Dpmokratlar'm katı ti^iubuvla vakiasmasma raSmpn. mubafaznkflr «FrnnkfnrtPr AiltrprneJTi»» / P ltnnsr»ta bile. zaman zaman bövle blr t.pfilikpve isarpt: prtpn va7ilar Ulusu: Partiler YARTN: YABANCî ALLEKJÎSt FN COK KİMT.ERDF?. Cinsel bunalımlarımızı (Baştarafı 12. Sayfada) son derece pahalıya malolan (tanesi 2000 lifa) aflşlerin «ba şına gelenlerl» görmek icin Istanbul'u dolaştığında Avrupa yakasındakilerin hemen hemen tümünde, mlnl eteğin genç kı2in dlzlerlyle birleştiğl noktadan yırtıldığmı gördü. Gözlem lerinl sürdüren Aksoy Anado lü yakasında bu ölcüde bir «tahribatsa rastlamadı. Daha sonra aynı afişlerın asıldığı 30 kentte yapılan araştırma. Ana dolu kentlennde de tahrlbalın buyük olduğunu ortaya cıkaroı. Reklam aıansı yetkililer! oslında Türklye'de «pecell blie olsa» kadın afişlerinin yırtıluıaya mohkum olduğunu blllyorlardı. Hatta yırtılma sayısıfıın fazlölığı lle afişin beğonM mesl arosında blr paralellik bi le kuruyorlardı. Bakırköy Akıl Hastanesi'nın Ruh Hastalıkları vzman'anndan Nıyazi Uygun afislerin yırtılma nedenlerl ve kentin Anadolu yakası lle Avrupa ycka 8i arasındakl farklılığı şu şe«Bu aflşlerin yırtılmosı blze hemen ilkel cinsel dürtülerin eyleme dönüştürüldüğü yolunda bazı ipuclan vermektedir. Benzer olaylarda olduğu gib) bu olayda da cinsel dürtülerle saldırgonlık arasında bir paralellik bulunmaktadır. Daha doğrusu cinsel dürtüler sal dırganlığa dönüşmüştür. Aflşlere uygulanan «yırtmak, cizmek, koparmak» gibi işlemier toplumumuzun yapısında olan kadınlara sahip olmak duygusunun yanı sıra «deflorasyon» dedlğimiz kızlık bozmo istemenin de bir belirtisldir. Büyük blr olasılıkla cinsel duygularını normal yollardan tatmin edemeyenler sahip olma ve dlğer istemlerini bu yolla tatmin etmeye calışmaktadıriar. Bu yırtılmalann Avrupa ve Anadolu yakasında farklı oluşlarına gelince bunu do 9u şekllde acıklayabMlrlm: Modsrn toplumtorda cinsel dürtüler daha kolay tatmln yolları bulduğu lcin, bu glbl İlkel davranısİstanbul'un Avrupa yakosı İS9 sanayi yoğunluğu nedeniyle Anadolu yakasından daha kolabalık ve daha az modern b:r durumdo kalmıştır. Maddi olanaklan fazla olanlar biliyorsunuz Anodolu yakasına taşınmış lordır.» Büyük boy afişlerl başlatan reklam ajanst yetkililerl Avrupa'da cok tutulan bu uygulamanın herşeye karşın süreceğıni de bellrttıler. Afişlerın bu olcüde büyütulmesi konusunoa Aîîlla Aksoy şunlarr söy'edi: «Afiş uzakton bakılan blr seydir. Bu yuzden küçük afiş gorünmez ve dolayısıyla olması lle olmaması arasında fark yoktur. Biz ilk kez optimal boyutlardo afiş yaptık ve bu Işin önemlni ovtaya cıkardık. Fakat istanbul'da aflşlerin ömrü nün cok kısa olması bazı sorunlar yaratıyor. Cünkü bu afişler cok pahalı ve yapımları cok zor. Herbirl sekiz parça• 34 HS 5485 nolu tek dan oluşmakta ve ofset baskı plakamı kaybettim. Hüküm teknlğlnde renk ayırımlan bü süzdür. {Baştarafı 1. Sayfcda) çok uluslu sirketlerle ilişkilerine değinmiş, bunun Uzerine Kemal Uıcak kendisine hakaret edildlği gerekçesiyle 5001 TL. lik tazminat davası acmış U. 18 Asliye Hukuk Mahkemesi «söz konusu edilen her üç yazıda eleştlri hakkının sınırlarının aşümadığı» perekçesiyle 17.2.1981 tarihınde davayı reddetmiştl. Yargıtay 4. Hukuk Da lresl ise daha sonra «Eleştlrinln gerektlrmediğl tahkir edici ifadeler kullanıldığı (terekçesiy le» karan bozmuş ve yeniden yargılamaya karar verraişti. 18. Asliye Hukuk Mahkeme sinin lağvedümesi uzerine de davaya 4 haziran 1981 günü yeniden 1. Asliye Hukuk Mahke mesinde başlanmıştı. Geçen duruşmada davacı ve killeri Av. Sahlr Erman ve Av. Ali Çekiç mahkemeye bir dilek çe vererek yargıç Necdet Dedeoğlu"nu reddetmişlerdi. Ilıcak'ın veküleri Dedeoğlu'nun daha önce Tercüman Gazetesi sahıbim, Istanbul Barosu Başkanı Orhan Apaydın'a 8 milyon üra tazmmat ödemeye mahkum ettiğini, yargıç Dedeoğlunun açıkça taraf. tuttuğunu be lirtmişlerdi. Uğur Mumcu ve vekili Av. Turgut Kazan. dünkü duruşraa âa verilen dilekçeda bu red ge rekçesine karşı çıktılarve «Bu kez, başka bir davadakl red ls teğinin Reri çevrtlmesi ve geri çevlrmenln Ysrgıtav'ea usnle aykm görülmesi, bizim davamız için 34. maddenin anlamın da blr delil değildir. Red hakkı Yargıçlar üzerinde moral baskı kurabilmenin aracı olamaz. Red hakkı taraflardan birl için «kenrtine mutemed» yargıcı arayıp bnlabilme yolu değildir. Hukuk, kötü niyeti korumaz, koruyamaz. Btrinln huzuru adı na, genel lıımıru bozamaz. Davacı taraf kesinlikle kötü nlyet lidir, isteğinin gçrl çevrllmesl gereklr» dediler. YARGIÇIN KAKARI Baha sonra Yargıç Necdet Dedeoğlü. «Taraflar arasında başka bir davada, Tercüman Gazetesi ve sorumlulan aleyhi MUMCU ILICAK miş olmam ve bu kararın usul yönünden Yargıtay 4. Hukuk Da iresince bozulması taraf ttıttu ğum anlamına gelmez. Yargıta jın her bozma kararında doğ ru olduğu Iddla olunamaz. Yar gıçlar, Yargıtay'm bir kararına göre değil, Anayasa, yasalara ve vlcdani kanaatlerine göre hü küm verirler» dedi. Dedeoğlu şunlan ekledi: «Tercüman Gazetesi ile ilgi li olarak iki davaya bakmış bu lunmaktayım. Bu davalann, ta raflann farklı siyasl ve ekono mlk görüşlerinden kaynaklandı ğı saptanmıştır. Verdlğim kararları ve Yargıtay kararları bilyük bir okuyucu kitlesine sahip olan tarafların yayın organları vasıtası ile görüşlerine uygun bir şekjlde kamnya akia rıimıştır. Bu aktarılış şckli ka muoyunda yargıç hakkında O lıımsnz bir hava yaratnııştn. Bu kararları vermemden ötiirii meslek hayatımda karşılaşmadığım olayları yaşamış bulu nuyorum. Karan verdiğlm giiıün sabahı saat 0830 da bizzüt Istanbul Cumhuriyet Savcısı iv rafından dosya benden habersiz olarak mahkeme başkatibinden alınarak incelenmiş, tek rar iade edilmiş. bir süre son ra taraflardan blrf tan>f"itttwı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluııa şikayet edildiğimi de öğrenmiş bulunuyorum.» KoşuHandınlmış kişilerden sayısız imzasız övgü ve sövgü mektuplan aldığını belirten De deoğlu, bu davaya bakmaya de vam etmesi halinde ne karar verırse versin belh bir kesim de verdiği kararlarm tereddüt le karşılanacağına ınandığı için davaya bakmaktan çekildiğinı bildirdi. öılen ÖRTÜLÜ ile Ercan NAtH evlendiier. Ankara 961982