Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CumhurıyeT 8 3İ MAYIS 1382 Kavaklıdere üzüm bagları ile doluydu 22 A NKARA'nın kebopçılarındon. kofteçılerlnoen soz ettlk ama, tencere yemegı yapan unlu lokantalarım unuttuk sanmayın. Zıncıril camiye yakın, Kadastro Genel Mudurluğunun kar^ısında, sokak ıcınde Zevk Lokantası vardı Denılebllır kı, en lyı lercere yemeğı dediğımız ev yemekleıı buruda bulunurou. Zovk, ıçkılı bır lokanta ıclı Üğle muşterllerı cle, akşam muşteruerı de kalburustu belMI kışıierdı. Yemek zevki oicın, varlıklı kişıler geiebılırıordı. Orneğın Vehbı Koc. oâlelen bu rada cok gorunurdu Akşam muşterllerı ıse daha deÇışık kışılerdl. Ankara Aflır Coza Başkanı Dazıroğlu. Vorgıç Fethı. Osman Nıhat Akın, Kıremıtcl Ramazan, sonradan Yadsıada Komutanlığı eden Tarık Guryay bazı havacı subnylar, ışadomları, arka bölme de kucuk bir salon vardı orcla toplanırlardı Bızım gıbl gencler keselerimlz elverııse ayda Iki, üc kez ugTayatıtırdık, her zarnan değill Sah plerınden Abdullah, çok hoşsohbet birıydı. Istanbul Pasta salonu kareısında, Yenl Sınemanın bitlşığındo Cumhurlyst Yıtdız lokantası vardı Bu lokanta ıcklsızdı. Daha çok yemek meıaklıları, o da oğleyin buraya gelırleMİ. Demokraslye gectıkten sonra Adnan Menderes'i buıada arkadaşları ile yemek yerken cok gormuşumdur. Yahya Ka mai de rnebusluğu sırasmda oğle yemeklerınl burada yerdı Clhan sokağında Osman Boyln Turan Lokantası da holırı sayılırlardandı Osman Bey. titlz olduğu, mutfağa kend.sl gırdığı ıcın yemeklerı cok beğeniMrdl. Son yıllarda. Yai<up Kadrı'nın başkanlık ettığl, Cevat Dursunoğlu, Şevket Suteyya Aydemır'in ve kalburustu kışilerln katıldığı toresel corşamba loplantıları bu lokantada olurdu IstasyonrJa Abdullah'ın Gar Loka.itası sureklı muşterı toplardı. Mesut Tank'ın (Topal Mesut) Yesil Fıçı lokantası ogle akşam dolardı Gene Cıhon sokağında dar gelırlılerın korne ile yemek yedıklerı unlu Karadenlz Lokantası vardı Şımdı Bakanlıklarda bulunon Bulvar Palas bu lokantadan cıkmıştır Karpıc'l daha once anlatiık. Karpıc'ten cıkan Yenışen.r'dekı Restoran Bekir, gene Kar plç'ten cıkan Sureyya, daha sonraları rağbet edllen lokrmta'ar oldular Vaşlngton Restoran da harıcıyecılerın gıtlığl gozde yerlerdendı Ankara Erkek Lısesl'nln un10 trampetçısl Sarı Şınasl Baray (Meteoroloıl Genal Mudnrluğu de yaptı). kayınbırnderl Esat'lo (Baraı yolunda tabcncayla ınlıhar eden) Üc Nal'ı actı. Üç Nal. uzun bir süre gerek dışardan gelenlerce. gerek gazetecıler ve sanatclurca dıllere destan bır yaşam surdü. D UVARLARI lurlü figur.orle bezelı, duvarlorıno ya 11 yazılabılen, kapılan kovboy fılmlerındekı gıbı otomatık olan bu lokan'oaa gecelen ığne atsan yere rluşmozdı Şınasl Baray, Orhon Ve ll'nın okul arkadaşı oldugundan, Orhan Velı buraya cok sık gıdeıdl Orhon, buraya gtıdığı ıcın Orhan'ı sevenler ve merak edenler de dolardı Uc Nal'ın muşterılorı 'C>n actığı bır ozel defter vardı Un luler geldı mı bu defter onlerıne uzalılıı. onlar da buıa,n bır şeyıBr karalarlardı Bır ıjıın Şınası Baray, bu defterı adnç.ı Şınası Nahıt Berkere goîi'.r mış O da bazı unlulerın ka ralamalarını not etmlş gazotesınde calışmış, delı doIIJ bir vazardı Kendısı de bır cok gazete cıkormış ve batırmıştır Ynkınlnrı Delı Nızam da derlordı Unl u romanı Karadavut'to Fatıh Sultan Mehmol 1 romcnın kalıramanına tokallattığı ıcın başı oeroe gırmıştı Bon Nızameltın Nazlf'ı. 1950' lerclen sonra Şışlıane yoku^un oa yayınlarıan rtiavı başlıkn Ye nı Istanbul gazetcsınae lanıdım O koşe yaiarıydı. ben de gn/etenın Ankara temsılcısı ıdım tanımasm klmmlo «Cperım» der. herrmıı S911I 1 benlı olurdu j //FT Mel.h D( vrım. Esat Mfhnıut Karakurt bır /u monlar romanları cok okunan yazarlcırdı Bırı (na) Gonol Mııdurluğıı otekl ChP sonaior ve mıüetvpkıllıgı et koışıloşS'i nı da onlatayım, elinde kadehı Pandellı gibı masodan masaya dolaşır, ozgun mezelerınden muşterılerıne tabak ta bak sunar, bazılarını kazıklar, ama lokanta kapandığında. o gun ıcm sevdıklerını keniın Cankırı Kopı yoresındekı eğlen ce yerlerıne goturur, kesesınd"3n yedırır, ıcınrdı Yatakhane yolu ustundekı Cumhurıyet Bahcesıne Cumhurıyet Tıyatrosuno Turk Tıyatrosuna ben yetışemerhm Buraları hayal meyal halır'norum Turk Tıyatrosu nu Bır ncl Donemde Bltlis mebusiuğu etmış Şaban Vahbı bev ışlfciırmış Ik! oqlu varaı Azmı ve Cezmı.. Ben Cezrtıı yı Innmım Azmı'nın tıvotrodnkı kızlara sark.ntılık ettığı ıcın unlu lopal Osman 1 tnrtaklaması an yaramazlık eden cucukları, «Komser Hasıp gelıyor.» dıy« korkuturlardı Merkez Komutanı Demlr All baydı Ankara'nın Demırt&pe semlıııe boyle denmesı, Demır Alı Beyın buradc bir koşku bulunnıasından oturuydu Bır cle Fethı (Okyar) koşku vardı. Seyran baglarına doğru cıkarken, tepeoe bu koşk hemen dıKkatl cekeıdı Ankara'ya gldışımde taksı şoforune «Fethl Bey koşku n«reye du$er?> ciı/e sorduıtı Verdığı yanıt, «Vallahl, efendim boyl« bir koşkten soz ederlor ama, neredlr bilmiyorum, Hep aportmon oldu buralar Ancak koşede Fethi durağı diye, bir otobus durağı var. Herholde vaktiyle orda bir koşk varmıs » Kavaklıdere, tepeden tırnaja üzurn bağları ile dolor taşordı. Kavaklıdore şaropları bu uzum lerden cekılırdı Şımdı buralar yığma beton apartmanlar o l d j Sembolık olarak (abrıkanın onuîide bıraz uzüm bağı grtrunuyor Buralaıda ılk gorunen elclllklar Iran ve Sovyet elçllıklerıdır Ircn elcılığl, bağlar orasında gorkemli bır yapıydı Acaba kentin saz salon.arını kım bılır diye duşunu^ken aklımo Ferıt Sıdal geldı herıt'e, «Sen bu to.ıburu nerede oğrendln?» diye sordum Ben m anımsadığım, Ferıt Sıdal. daha yenl yetme bir cocukken, ehnde tanburu, ressom Kerım Bıcakcı'nın oğulları Şukru, Hasan, Ahmet'le muzık tolıml ederlerdı «Senin tanıJığın yaşlardo, daha orta bir de Iken muslki ile tanıştım » diye soze baş'adı «Samanpazarı'nda bir Halk Muslki Cemiyeti vardı, Saraydan, Muzıkayı Humayun'dan Nurettin Cemll Bey buranın başına gecmlştl. Daha önce bir sure Cankaya'dd bufunmuş, emekliye ayrılmıştı Blz Nurettin Cemll Bey'den ders gorduk. Tanısın «iyiyi ve guzell yapmak değll, tcsarlama b.le guc ıken siz aziz dostum en iylyı ve en guzell öyle başarmışsınız kı, ben ancak beğenebilmRk kudretinl bulabildım kendımde Öperım... Nlzamettin Nazit ve İzzet Mellh Oevrlm » «Ben de aynı fikirdeyım guzel bır gece... Esat Mahmut Karakurt » «Konyalıya guzel derler/Nİzamettın'e gezer der.er/Gonçosman'a gozlcrlnı suzer dcrler/Oerler anam buna da Munır derler... Konyavî Saffet Gu rol.» «Senl de operlm . Nlzamettin Nazif.» «Uç Nal atını bulamayan Çal lıya cok sevgili bir durak yeridır .. Ressom Collı jbrahım » «iş dörduncü nalla bir ata kaldı, bir de meydana Rntıp Tahlr» «Üç Nal'da, dertsiz, gene ve hatta haneberduş olup icmok Isterdim, maalesef pek gnmlı bir gunumde misaflr oldum .. Reşat Ekrem Kocu » Deftere yazan, ızlenımiorınl belırten kişıler ıcın bazı Dıiqıler vermek ısterım Nlızanıeltın Nazlf Tepedelenllocjlu, Kurtuluş Savaşına gene bır ga?etecl olarak atılmış, bır ara doyısı Arlf Oruc'la Yenl Dnn/a Zabıta olarak korkulan kişi Komser Hasıp'ti. Arnavut Hasin dc dedi'îleri /abıta amirin/n bir molosikleti vardı. Ona »<lar, kentin îıir o basında, bir bu basında beîirirdi. Kadınlar yaramazlık eden çocukları, <cKomset Hasip geliyor» diye korkuturlardı. Mustafa EKMEKÇİ mıştı Saflet Gurol bsden eğıtınıı oğretmenlığınden spor >a znılığına, oradan oa muho>etet mılletvol'illığıne değın cıkmıştı Konyalı Saffet diye takılırlardı Rcıtıp Tahır Ulus'ta karıkatur yapardı CHP'nın muhalefel yıllarında renklı panoları ıie ıktıdnr partısı buyuklerlnl c ıe den cıknrırdı Resat Ekrem Ko cu unlu bır tanhçıdır işın tuhaf yanı bo/lesı renKlı kişıler resmı goruş onunde bır bıriorme karşı gıbı olsalar bılo, tıpyhane secmeye geldı mı aynı colının oltınrio toplanobı lırlerdı ?pvk Lokantasının Abduüah'ı Ankara Havaları... Yavuz Sultan Seltm, Çaldıran seferlne çıkıyormuş. Fıkra bu ya, Yavuz Selim'e: Yahu, Padlşahım! demişler, sen sefere çıkıyorsun ya, senin askerlerin kılıbıkl Onlarla nasü savaş verebilirsln? Allab Allah Naaü olur? Demiş Yavuz Sellm; Söylentlnin doğru olup olmadığını denemeye karar vermiş. Askerlerl toplamış. Iki çadır kurdurmuş, söyle demiş: Karılanndan korkanlar ak çadıra, korkmayanlar kara çadıra glrsinler... Sınamadan önce, onlara güzel de bir konuşma yapmıs. Gelen ak çadıra doluyormuş. Sonunda bır klsl, kara çadıra glrmişl Sultan Sellm şaşırmış, merak etmis. Kara çadıra giren adamı çağırtıp sormuş: Herkes ak çadıra girdi, sen nlye kara çadıra glrcUn? Adam şu karsüıgı vermlş: Karun, «Kalabahğa kanşma» dedl... Nurullah Ataç zaman zaman aşık olurmus. Arkada91, «Onun askı keylt »şkıydı. dedl. Akşam olunca, Ataç evln yolunu tutarken, dizelerl mırıldanırmış Karacaoğlan gibl: «Terkedellro bu gülsent / Eve kıralım dumenl / Sonra blzJm hanım benl / Döver «Herlllf, herif» diye...» Bu dizelerin girişi de var. Onda da Selaml İzzet'e takılır: «Selaml Izzet duhanlan (tütünlerl) / Savuruyor dumanları / Aşırmasyon ronıanları / Yazar tellf tellt dlye...» Sanatçıların, ozanlann dllnyası bir başka oluyor. Çok kalabalık olmasalar da, blrkaç kişi bir araya geldller ml. bir dunya yaratıveriyorlar. Ankara'nın ağır havası yumuşuyor. Üslünüzde bir agırlık varsa, kalkıyor o an. Bunalmıyorsunuz. Itesim sergilerlndekı kokteyllerde de o huv;ı yok mu? Pek az kımse, resimlere bakıyor. Zaten îyi gorulemıyor bile. Sbyleşilerse koyulaştıkça koyulaşıyor. Oktay Akbal'ın Ankara «Evrcnscl»'dekı imza günü kalabalık». Gençler, okuyorlardı. Azız Nesın geldi Ankara'ya. Alman KUltur Merkezi'nde Alman York, Ahmet Telli'yle bırlikte bır açık oturuma katıldı. Oraya Tahsln Saraç'la birllkte gittık. Okurlar, öyleslne uyunıktılar, soruları öylesine çarpıcıydı kı... Azız Bey'in Ankara'ya gellşınden yararlanarak Yalçın Kuçllk, Tansin Saraç, bir de Hasan Esat Işık, Çiftlıkte Merkez Lokantasının yakınında daha ucuzca bir yerde yemek yedık Lokantanın bahçesınde yaşlı bır kemaııcı keman çalıyoı. Azız Nesin, tstanbul'dan Iki mektup gondeımışti. Bırı, OKIU Ateş Nesln'in pasaportu ile ilgıüyüi Azız Nesın, vızır vızır yurt dışına çıkıyor, oğlu Ateş ıse, pasaportunu bir turlü alamıyordu. Olay da şuydu. 1080'ın 12 Eylül'ünde, Aziz Nesin'in Çatalca'da bulunan «Nesın Vakfı» aranmıştı. Aziz Nesin, yurt dışında. Vakıf'ta oglu Ateş kalıyor. Vakıl'ta Aziz Nesin'e gelmış bazı kıtaplar, dergiler bulup götürüyorlar. Ateş de blrlıkte. Ateş, «bu yuyınlar benim degil, babamın» dlyor. Aklanıp çıkıyor. Aziz Nesin hakkında soruşturma açılıyor, 0 da: Ben bir yazarım. Bana her çeşıt kıtap, aergi gelır. Ben bunları okumak zorundayım, diyor. Onun hakkında da dava açmaya gerek görUlmüyor. Aziz Nesin mektubunda şoyle diyordu: «Sevglli Kkmckçi, ORİuın Ateş'in lşlyle Ugilendigln tçın teşckkür ederlm. llalâ bir haber alamadık ve bir sonuç çiKmadı. Ncılır. n:ısı| ıştir, hlç anlayamıyorum. Saçmalık dııvarını da aş:ın bir olay bu. Müthiş ve knrkunç 12 tnay>a günü (yıınl üç gün sonra) ben Surlye'ye gidvceğlnı ve bu gezıylp benim bu yıl içlnde üçüncü, helkl de dördüncu yurtdışına çıkışım olacak. Ama oğluma, hlçblr politlk yanı ve yiinü olmayan ORİuma. hcnim yüzüınden, henim evlmde bulunan ve bana ait olan blrtakun dergller yuzünılpn (ki bu konunun Sıkıyönetlm Kavcılıgında suç olnıadığı da saptanmıştır) pasaport verilmiyor. Ne blçinı ış? Haaaa, yahu, bani AJdıkaçtı bans Anajwsa konusunda mektup yazacaktı. Senin yanında söz verdl. Ve bıınıı keııdiliğinden önererek adresimt de ya/.dı Bu knnııda bir şey yazsam nru ne dersin!» Mektnbıınun ardından kendl geldı Aziz Nesın, bırlikte Iş Sanat Galerısı'nde Fethl Başak'ın agaç oyma surgisine Rittik. Fethı Başak da eski asker. Aziz Nesın' ın, ordudan arkadaşı Başak'ın sergisı o gltn kapanıyordu. Onlat, askerlik anılarını anlattılar Aziz Nesin ustegmen, altı gıin hapis yatmış. Fethl Başak, ^ezaevınden onun yazılarım çıkarmış dışarı Sunay'ın cenazesi kaldınldı o gün. Kızılay'dan geçişinı ızledim. Kalabalıktı çok. Gorkemli tdrendi. Cevaet Sunay'la. 12 Eylül oncesinde, mart 1980'de. «Bir Başkanlık Seçimi» dizisini nazırlarken konusmuştum. Nasıl yakın bir ilgiyle konuşmuştu. «Şunları yaz,» diyor, «şunlan yaznıazsan iyl olur» dlye ekliyordu. Çıkan yazıların tümünü gönderdim meclısteki odasına. Anuarını ysıymasını onermiştim. Bilmem vazdı mı? Türk Eğitirn Derneği, «Eüitim Hlzmet Odülü»'nU hu yıl, Enver Zıya Karal'a verdı Bulvar Palas'taki tbrende gUzel konıışmalar oldu Envpr Zlya Karal'ın banttan sesinl dinlettiler. Duygulandırıcıydı konuşması Karal'ın. Anayasa çalışmaları yapılırKan, 1961 Anayasasının Komisyon Başkanı Ord. Prof. Enver Ziya Karal'ın gorUşunün aluıması gerekirdi. Almmamış olması büVük eksıkllk. latıiır Saz bahcesının OıSun, tıyutronun olsun unlu kışılprı, Denlz Kızı Eftalya Hafız Burhan, Hamıyet Yuceses, tıyaııocu gene Nurl, Komlk Zatı'd.r. AKI cekılen yerleı de vardı Tabakhone'de «Intlbah Muskirat», Ad'ıye' r 'nın karşısındakl To os sokoğında Oayıbey rakısı ceker verler bulunurdu Şışe bulmak zor olduğu ıcm rakı kucuk testılere doldurulurdu /abıta olarak korkulan kışı Komser Hasıp'ti Arnavut Hasıp de dedlkleri zabıta amırının bir motosıkletl vardı Ona atlar, kentin bır o başında, bır bu başında belırırol. Kadınlar Radyo yayınlan henuz ba^lamomıştı. Radyo, Sıhhlye'de bir yerdeydl, plak yayını yapardı, Nurettin Cemll Bey bir fasıl heyetl kurdu. Canlı yayın yaptık.» «Saz salonu yok muydu?» ENİM hatırladıgım, pek saz salonu yoktu. Tak tük varmış. Tabak hane'da Hafız Burhan, Hamlyet soylermlş, ben yetışs msdim. Şehlr bahceslnln bulunduğu y«rd« yazın, bahcedo saz calınırdı. Bomonti'de Fehmt'nin gazinosunda blraz saz vardı. Sonra Alaattln Marmara'yt actı, orqdo da saz oldu. CIHHkte M«rkez Lokantasında saz oldu. Kel Kazım burayı Işletlrdl. Daha sonra rodyoya Mesut C«mll Bey geldl. Blz ondan cok yararlondık.» tGenc Osman'ı tanıdın mı?» B «Blrkac kez gördüm. Bir gün Seyran baglarına çağırmışlardı. Orada tonıdım, o da coldı, ben ds caldım. Pak arkadaslığım olmadı.» «Demokratlar zamanında rad yo sanatcıları Köşke cağrılırlardı, ssn hic glttln mi?» «Çok değll, bir Iki kez glttlm. Ziraat Bankası G«n«l Müduru Mlthat Dulga vardı, sazo maraklıydı. O bir tertip yaptı gittik. Birkoc kez de Sıhhly*' de Genel Müdürlük konutuna çağırdılar, gıttlk. Adakala sokağında Idi. Bahçede çaldık, cığırdık. Şukran Özer, Alaattln Yavaşca çağrılmışlardı.» YARIN: Istanbul basını Ankarah şairleri hafife alırdı... 1« atanbul'da YAZKO • tarafından 20 • 23 B nisan tarıhlerinde duzenlenen Kadın Sorunlan Sempozyumuna honuşmacı olaran katılan. tanınmış Fransız Femınısti avukat ve Sosyaüst Parti milletvekili Gisile Halımi ile Cumhuriyet adına söy leşi yapıldı. Bir yandan hadın rorUnları, feminizm. oeiijınt» Ve az gelişmiş toplurnlarda feminizmln aldığı biçimler, diğer yandan da, Fransa'da SosyaUst hukumetm yapmah istediklerı, karşılaştığı zorlukıar gibı sorunlar etratmda vurutulen söyleşıyı ahtarıyoruz: Kadın, ezilmisliği erkege göre daha derinden kavrar altında yaşayan erkeklere göre daıma daha fazla ezlldiklerl için Ister burjuva, ister işçi sınıfından olsunlar ezılmışliğın ne demek olduğunu, onlara göre çok daha derinden kavrayabilirler. Bu kavrayışı siyasal bilınce dönüştUrebildikl>eri takdirde de kendilp.rinl kadın davasuıa adamaları lşten bile degıldır. Öte yandan, kendirü kadın davasma adamak, yani femınist olmak demek, yeryüzünde varolan tüm ezilmışliklere karşı savaşmak demektir. Bplkı sızo şunu da hatırla1> mamda yarar var: Ben yaşamımın sekiz yılını Cezayır Kurtuluş Savaşına adadun; Cezaylr halkının kpndı kaderini tnyin etme hakkı içın mücadele ettlm. Pransız HUkıimpü VP ordusunun adale^ sızliklerine ve işkenceye karşı çıklını, bu konuda blr kitap ynzdım; kendim de bu yüzden tutuklandım vo işken ce gordüm Cemlle Bopafa'dan mı sOı edlyorsunuz?. Evet. Onun davası Uzerlne yazdığım kitabın önsöztlntl Sımon de Beauvolr kaleme almıştı. Şimdi, daha önce söylediklerlmi toparlarsam; çoğu zaman erkekler, biraz da ktiçtlmseylci bir alaycılıkla «feminizm de n«dlrî» diye sorduklarında onlara, «feminizm, varolan tüm e7İlme ve baskılara karşı verllen en kapsamlı, en bütünRPI, en topyekiln mücadele hiçimidlr» yanıtını verlrlm. Gerçekten de burada sadece sıyasi baskı söz konusu degildir. Bunun yanı sıra iktisa den ezilme olayı da var Kadın bu açıdan, «proleterln de proteteridlr». ÇUnktl evin dışında çalıştıgı zaman erkekle re göre daha dlişük Ucret almakta, evinde de sömürülmektedir. Aynca kültürel ba kımdan daha geri dunımdadır ve siyasl sorumluluklan paylaşamamaktadır. gelsa, mutlak* beşkftldınrlar dı bu duruma. Gelgelelim, aynı şey kadınlar İçin söz konusu olunca, onların mücadelesl, marjlnal bir mücadeleye dönuşturulUyor. Benim de israrla vurgulamaya çalıştığını nokta işte bu. Feminizm, marjinal bir mücadele değüdir. Tam tersine, bütün diğer mücadelelerl kap sayan onları içeren bır mticadeledir. Onu hem narikula de, hem de güç yapan da bu. ÇUnkü feministseniz, yaşamı nızın her anuıda mticadele etmek zorundasuıız. tnsanın söylemine uygun yaşaması gorekir ve eğer feministseniz, erkeklerle olan illşkllerınizde bir dizl şeyl kabullenmenlz olanaksızlaşır. Sayın Hallml, Kadın 80 runn üzerlnde blraz daha duralım mı? Bana öyle geliyor ki, Fransa kadınlann kurtulu şu mücadelesinin cn erkcn KÜndrme Ketdiğl toplumlar dan blrl. Fransız Dcvrlmi ve hatta daha bile öncrsinden berl kadınlar «eşit lnsan» olm ı taleblnde bulundular. Ne var kl onlara hu haklann ta nınması ve erkeklerle eşlf blr statilye gelrbilmelerl başka bazı toplumlardan bile d» ha geç blr tarlhtc miimkUn oldu. ö t e vamlan, bana öyle gpliyor ki bu açıdan tarth. A7ellikle son on yılda blrıw hızlanır gtbl nldu. Bu RÖIlemlprlmc katılır ını^ınız? Bu durumıı nasıl açılılıvormunuz? GüntimUzde (daha dug Kadınların Ozgürlesmesi iüzerine söyleşi... Şirin TEKEÜ ru.iu sosyallstler lşha«ina (tel mrden Once) Fransa'd» kadınlsnn durumu ne merkezdeydi? Fransadakl gelışme, bir çok başka toplumda OIUD bıtenın blr tekrarıdır. transa' aa siyasl haklar ıçın vonlen mücadeleler daıma Fransız devrimi ve Komün snasıncla da olduğu gibi kadınları kuilanmışlardır ama onlara erkeklunn soiııp uıdugu Ü.LKlan tanunak soz konusu oldugunda, bunu kabuie yunaş mamışlaıdır. Bunun ıçındır ki uzun bir süre özguriuıc mücadelelerıyle kadın kurtuluşu (ozgUrleşmesi) mücadelesi arasında bır fark dogmuştur. Slzın de degındlglniz gibl, bu açıdan 19'ıU'lerde bir donum noKtasuıa gelındi... Aalında bu tarihı bıraz daha eskıye gülürmek gerek. Bu bıze. 19ti5'de ABD'den sel di va biz Fransa'da Kauııuarın Kurtuluşu Harekeunı, 1968 Mayıs Harekeü sırasında kurduk. Ama kadınlar, o dönemde de bUyilk blr hayaı kırıklıgına ugradılar. ÇUnkU. l!XJH']erın sol hareketlerıne, kendilerinin de kurtuluş gunünun geldıgıne Inanamk KHtılmışlardı. Ama onlara yeılerının, erkeklere kahve pışır mek, alışverışlerinı yapmak ve erkeklerin düşunmes» tçın uvgun zenıını buzırıumaktan ibnret olduğu, solunda en so lundakı erkeklerre, bırkez da ha hatırıatılclı Bunıuı UZKII nedir kı ve bu çok nnenılıdır kadınlar, duğrudun eylıııı dediğımız mücadeıp bıçımmı seçtiler Bunun anlanıı şudur Kadınlaı yapısal açı dan stvası paıtılerın, lepede yer alan ve göruşleri dıle ge tiren şetı VÖ adına önrıi ae nllen ara kadernelerı ve sozde merkeaiyetçllıftlyle, pırtımıt tıpi orgütlenmeslnl red dettiler Bana oyle gi'lıyor KI bu açıdan tllm sıyası partl va harpketlenn dikk 'tle de gerlendlrmesı Rereken bır modol iiellştırmeye ça ısmaKtadırlar çilnkd kadınlnra g(S Tt), ezilme olayı tlim kndınların yaşariıftı. hpusinı n<n|pndiren VP bu ytbripn bütün ka dmların Uzcrtnn> ddşünmest gereken bir dtırumdur emek K) dugrudan eylem yrtntemini be nımseyen kndm harekRMeıının kntı bır ya pısı yoktur. Bu açıdan blzım derneğimiz Choısir'in özel bır yeri var Bız bır d«rnek yapısındayız. Bunun nedenı. btzlm yasalara karşı mücadele vermek İçin kurulmuş olmamız Bu blr çelfşk) gibi görunebillr. ama değildir. Ya »al blr dernek olarak biz, da vaları Ustlenebıliyor ve ayrıca, «Blz hükml bir şıhglyetlz, Isterseniz bizl dava edln» diyebilıyorduk, bıze karşı olanlara. Buna rağmen Chotsır derneği do çok gevşek blr örgütsel yapıya sahiptir Dog rudan eyleme dayalıdır. par tiler dışında yer alır ve gerek partllarln. gerek tcamu oyunun dıkkatinı kadınların sorunlarma çekmeye çalışır adınların bugUn tçin de bulundukları duru ma geiince; sizin s o runuzda ifade ettiği niz, «pşltllk» statusune varıldığını söylemek mumkün değildir Hatta bundan h» nüz çok uzak olduğumuz da açıktır. Bazı sorunlar adeta kemıkleşmış durumda, dura ğan. örneğın kadınların ça lışması bu durumda. öyle kı, bundan onbeş yıl önce, Fransa'da ortalama kadın ve erkek ücretlcrı arasında ka dınlar aleynme %33'lük blr iark vardı. BugUn nal» ayru fark mevcut. Keza ışe alınmadn, kadın/erkek eşitslzliğı olduğu gibi duruyor. Oarçı, kadın hareketınin mücadelesı sonunda kabul edümiş bazı yasalar vnr (1H72 vp 1975 ya sruarı eşıt ış ve eşit işe e şit ücret yasaları) Bıınlaı kadınların çalışması alanın da hukuki bir eşltlik sağh yorlar Ama, bu eşitliğır tillon sağlandığı sıiylcnemez Çünkü, ışveıenlvr yasaları uy gulamamanın bir yolunu buluyorlar öte vandan erkekle rın elinde bulunan adalet cıhazı, cinsiyet avrımi vakanı takıpte hıç de aceled dav ranmıyoı GisdeHMİMİiie Fransız Feminişt ayın Hallml, ben slzl daha çok ChoİHir (Scç me) Uerneıtinın kurucusu olarak tanıclını. Bu dernek !• raıısa'dn kürtaj hakkını yasaklayan ya sanın değiştlrllmesl sınısıııda çok etklll bır nıucadele verdi. Ayrıca slz, kadın davası konıısund» yazdığınız pekçok kltapla önde gelen bır leminist avdın oiarak tanııııyorsunuz, Bize kemlinlzı tanı tır mısmız? Siyasl fclsetenızl anlatır nıısııuz? Kadın davasımn ve sizlıı bir kadın oluşunuzun buradaki ctkis.1 ne olmustur?. Kuşkusuz kadın oluşurn bellrleyicidır; sıyası felsefo Nereıle oldn bu? nıi tanımlarken vazgcçıimez Cezayir'de, 1958'de Mbır unsurdur. çünkü daha ço kerlerin girıştigi güç deneme cukluğumda bu etkıyi hıssetsl sırasında. SozünU ettlğim tım. Belkı size şu hatırlatma kitabım da bir rastlantı deyı yapmamda yarar var: ğıl. ÇUnktl o sırada Cezayir Ben, Tunus doğumluyum. Tu Kurtuluş ÖrgütU militanı 22 nus hentiz bır Fransız somür yaşında bir genç kızın, tutuk gesi iken, çok yoksul ve gele lanan, ışkence gören, ırzına neksel bır Mus,evıArap aıle geçilen bir genç kızın davası Utün bunlar blraraya sının kızı olarak dünyaja gel nı Usrlpnınistim. Bu genç kız, geldigınde, kadınlar dım. Dogdugum zaman baP7ilmi";lık rionpn olayı, Cezaiçin öyle blr 67İlms bam, benını bır kız olduguyirli erkeklerden çok daha hali ortaya çıkar kl. mu gördüğunde oyl.3 bır yeıderinden yaşamıştı.. aynı şey erkeklerin başına se kapılmış kı, dugumumu onbeş gün gızli tutmuş Sankı, geı;en a m a n benı bir o$ |f £=c»|£sf lf İ=İİşİİİi|İşşsş*Ş'=:İİf İşşlİsŞf= ===şş;İİlfİ£lf İliİİİİEİO'f iİ3|Iİiii:i.aıisiîssîx±sssiİxx lİiİf*s s s lf Iffi^^İiîflfİlİîîf l?İİiîiİfî s lİİ!İ#25İİ|*îf ŞÎf îf*=S5İ*|**ş£|= : lana dönüşturebılırıın^ gibıl Dpmek ıstedıSım, ben çnk cr ken bir yaştan ıtıb.ıron ve a«Yaşanıımın dcta ıçgüdüseı olar<ık, tuııı ezilmişliklerın ba!,kısını birliK sekiz yılını tp hıssettim: SomuiRp halCezayir kındaıı, Musevı Arap v* hop slnın Ustünde de kadındım kurtuluş Okuma olanağım yoktu Çatı savaşına adadım; kti aılemm bpnı okutacak olanagı kıttı ama daha onpmCezayir balkının lis! benı okutmavı düsunmükendi kadorini yorlardı bır kı? çocugu 1 çın okuma hiç de gerekll tayin etrne dcğıldi. Çok kuçuk yaşla bır h°kkı i<in koca buldum, daha doferusu mücadele bana bir koca buldular Kn onpmlisi, bır kadın olduguın etlim. Fransız ıçin, aıİB adını vp namusuIîiikümeti v«* nu sürdürecpk, onun ır,m rte ikrısadı baiîımsızliRi olması ordnsiınun p?reken prkek (.•ucuklurırıa adalctsi/likh'rine Roro dHha aşagı bır Insın ss yılıyordum ve işkenceye S K 9 Feminizm bütün mücadeleleri içerir B D emek kı sıyası felse lem. butün bu soyledıklenmın bır Orunü dür. Şoyle soyıeyeyım lstersenız: Ben, benllğımde bütün pzilmişlıklPrt bırlikte taşıyordum. O yiızden de felsefemin bzünü, tüm bu e7ilmışliklere kar>ı mticadele etmek oluşturrlıı. Bana öyle geliyor ki, kadın olmamn hem talıhi hern de 7orlugu burada yatar: Kadın lar onlarla eşdeğer koşullar karsı çıktım, btı konuda bir kitap yazdım. Kendim de bu yüzden tutrıklandım ve işkence gördüm. FEMINIST OLMAK. DEMEK Kpndlnl kadın Cavnsına adamak, yanl feminişt olnınk demek, yeryüzünrip var olan tiım p/ilmlşliklere kuriji savaşmak demektir» diyor. Gisele Hallml. Buna karşılık, Fransa'da kadın erkek eşıtlığının, bır olçütlc de sağlandığı başka a lanlar var ı'tnsellik alanın da, yanı doğum kontıolü ve küıtaı Konularında berşeye rağmen. eskı vasayı değtştir meyı ba;.ardık kı bu, sos yalizmtn ış ba?ma geımeslnden once gprçekleştı Sosya listlertn içhaşına gelmesin den sonra da, önümüzdekı ey lülden itibaren kürta) masra fının sosyaı sıgI^rtadan öden mesi uygulamasına reçllmesı ni sağladık ö t e j*andan, do ğum kontrnlü çok önemlı bir konu ve bu konuda pek çok tabu var billyor musunuz? Şımdı artık, TV reklam lannda dogum kontrolünden söz edıliyor YARIN: Kadın bedeninin reklam aracı olmasına karşı çıktık..