Catalog

8 NÎSAN 1982 **•• Cumhuriyet 11 (Baştararı ı. Saytada) gele Ihracat sürecine yolaçar» dedi. Berksoy, yülardır ödenıe öi BERKSOY Kazgan (Baştarafı 1. Sayfada) slml yanında ithal ikamesi sanayilerinin de ihmal edilmemesi gerekliliğini söyledi. Gülten Kazgan, Türkiye'nin, ihracata dönük olarak büyüdu ğU saptanan ülkelerdeki yapısal özellikleri taşımadığını belirtti ve 1978'lere kadar olan dönemde Türkiye'nin büyümesinin iç pazardan gelen nihaı taleple gerçekleştiğinı ve dış tıcaret sektörünün bu büyümede önemli bir rolü olmadığını söyledi. Kazgan, buna bağlı ola rak Türkiye'nin bustünkü sıkıntısının ithal ikamesi uygulamasmdan ileri geldiği savının ciddi olmadığını vurguladı ve şöyle devam etti: «Gerek büyüme Içtn tthai mallarının gerekliliğl. Kerek dı* ticaret hadlerinin aleyhte seyrı, Ihracat kesimJ yanında ithal İkamesi sanayilerinin de ihmal edilemeyeceğini göstcrirj» Kazgan, ihracat artışından saglanacak kazanç, dış ticaret hadlerindeki kayıptan az olduğu sürece ihracatın büyümeyo katkısının negatit olacağını ve bunun da «fakirleşUren büyümeye» yolaçacağını belirterek şövle devam ettl: «Türldye'de dış ticaret hadlerindeki kayıp 1980'de GSMHnın % 1,4'üne 1981'de lse % 2'slne eşlt hale gelmiştlr. Bu da, lhracata yönetane konnsnnda gözönüne Bhıunuı gereken clddl blr olgudur.» Kazgan, Türkiye'nin ortalama yüzde 2 büyüme hızıra tutturma sı için yüzde 12 oranında itha lat artış hızına sahip olmasını ve bunun da ytizde 20'lik bir ih racat artış hızını gerektirdiğini belirtti. Bu ihracat artış hızının da 1992 yılında 37.2 milyar doiarlık tbracatı gerektireceğini söyledi. lançosu açıkJannı sınırlamak amacıyla düzeııienen politikala rın bir yandan plansız ve rast geie oluşan bir ithal ikamesi sürecine neden olurken, bir yandan da ihracatın gerı plana atılmasına yolaçtığını öne sürdü. Buna karşılık, ihracata yö nelik sanayüeşme modelinin de az gelişmiş üikelerde uygulanacak doğal bir gelişme aşaması ve takdim edildiği gıbi salt piyasa koşullan çerçevesin de ortaya çıkan bir süreç olmadığuıı vurguladı. Bu modelm, aksine yaygm bir devlet müdahalesi ve yoğun sübvansıyon uygulamasıyla yönlendirilen bir gelişme oldugunun da gözden kaçırılmaması gerektığini belirten Berksoy şöyle devam ettl: «O haide, önilmüzdeki dönemde Ihracatı da düzenıeyen. e konominin gerek duyduğu dı$ kayııak akımını yaratacak plan b düzenlemelere yönelmemiz gerekir. Ben, buna, ihracalıo özendirilmesi adını veriyotunu Berksoy, üretimin düzenlenmesi, kaynak yaratılması ve borçlanma konusunda da şu noktalara yer verdı: • Ekonomide arzuianan ıç ve dış kaynak akımı ekonominin gelişme dinamiği ıçinde yaratılmalıdır. 0 Önümüzdeki dönemde Ure tim yapısı yönlendirilirken döviz tasarrufu sağlayacak ıkâme sanayıleri ağırlık taşımalıdır. • Dış borçlanmaya dayalı kaikınma dünya fon piyasalarmdaki konjonktUre ve Ulkenin siyasal konJonktUrUne bağ lı olmak zorundadır. • Bu tür dış koşullara bağlı gelişme kaçınılmaz olarak kesintilerle, bunalımlarla sürdürtUmek zorundadır. Türkiye'nin tanıtımındo SKANDAL (Baştarafı I. Savfadaı uzlaşamayacağı konusunda Is raıl'ın görüşlerini paylaştığı da ıddıa edildı. Bir başka pa ragrafta aa Sovyetler Bırlıği ıle doğu sınırı anlaşmasının 1925 yılında Atatürk ile Stalın arasında Imzalandığı öne sü rüldü. Tarlhi gercekler lse, anlaşmanın 1921 yılında ve Stolın Ile değıl Lenin ıle ya pıldığını gösterıyor. Söz konusu yazının dıkkat coken bazı bölümlerl özetle şöyle: « Anadolu köyliisünün cocukları, üniversiteye glttiklerlnde Markslst olmoktaydılar. Askerl cuntadan sonra göreve gelecek hükümetlerin görevi bu gerlllmlarl ortodon koldırarok bu kişllerl yapıcı bir şekllde parlamenter tar tışma zemlnine çekmek olocak.» Yazıda daha sonra şu gö rüş savunuluyor: «Polltikada uzun yıllardan beri Atatürk tarafından kurulan Cumhuriyet Halk Partlsl ve Demokrat Partlnin mlras cısı Adalet Partisl laradndan temsll edilen iki ano eğilim vardı. Bu partilerden blrincisf ortanın solu ve yalnızlıkcı. Iklncisi tutucu ve batıcıdır. Türkiye Ortadoğunun |andarması rolünü oynamak Is temiyor. Türklye'de Marksist bir ihtilal olursa Körfez'in ve Suudi Arabiston'ın hassas re limlerlnln korunması icln cok az umut kalır. Türk hükümeti 1970'lerden sonrakl terörlsl hareketlerin arkasında Sovyet Rusya'nın olduğuna ve yıkıcı kampanyanın devam ettlğine inanıyor.» KIBRIS TAKSİM EDİLDİ «Kıbrıs'to 1974te Yunanlstan'daki askeri hükümetden öestek gören darbe Türkiye' nin müdahalesine yol actı. Ada, o tarihten bu yana taksim edilmiş durumda, Yunanistan, Türkiye'nin Kıbrıs' tan çekilmesini istiyor. Türkler ve Kıbrıs Türklerl şu ya da bu şekllde gerlye dönüşün ar tık çok geç olduğunu söylü yorlar. Eğer Irlanda ve Flllstin taksim edilebilirse Kıb rıs da paylaşılabilir.» «Ulusal Kurtuluş Savaşından sonra hazırlanan Türkiye' nin ilk demokratlk Anayasası Ingiliz modellnde olduğu gibl güçlü bir yürütme ve zayıf bir yaşamaya dayonıyordu.» «Askeri hükümet, siyasi partileri feshettl ve demokrasiye dönüldükten sonra eski politikacılorın beş yıl süreyle siyasi faaliyette bulunma iarını yasakladı.» «Basın henüz sansür edllmedi, ancak basın özgürlüğünün de kesirt sınırları var. Av rupa Konseyi'nin eleştlrüerlnden bıkan hükümet Türkiye' ye dışarıdan yöneltilen eleştiri lerin Türk basınında yayınlan masını yasakladı. üzerinda ilgilı makamlarca so ruşturma başlatıldı. Yetkllller, «yazının ne şekllde hazırlandı ğı ve nasıl olup da yayımlatılablldlğinln araştırıldığını» bildirdiler. Erkek Alman kurt köpeği satılıktır. Müracaat: 75 04 60 (Baştaran I Sayfada) ıent Tanla, «24 Ocak'tan bu yana uygulanan ekonomlk polltikalar, dışa açılma adı altında yoksullaşmamızı hızlandırmakta ve ülke içindeki mevcut dengeleri bozmaktadır,» dedı. «Türk ekonotnisi hakkuıda karar alanlar, dışa açılmak içln ekonomimize aşırı yüksek fataralar yüklendiğinl ya gözden kaçınyorlar, ya da göz ar dı ediyorlar,» diyen Tanla TL" nin devamlı değer yitirmesi vo vergı ıadeleri sonucu doların Türk ekonomisıne maliyeünın 172 liraya yükseldiğini hatırlat U. Tanla şöyle konuştu: «Gelişmlş ülkeler eskiden azgelişmış lerden yabancı emek ithal eder ken, şimdi bu emek ordusunu geri göndererek, emeğin az gelişmiş ülkelerin diğer üretim faktörleriyle bütünleşerek somut ürün biçiminde dış ticaret yoluyla transferine başlamışlardır. Artık Türkiye insanlan daba çok çalışmakta, daha fazla üretmekte, dar gel:rli işçimemur daha az kazanmakt» ve bu ürtinler de dolayısıyla dış pazarlara reel olarak da ha ucuza satılmaktadır,» dedi. Dışa açılmanın ekonomimize yarar sağlayabilmesi için ülkemizdeki mevcut potansiyelin dünya ekonornilerinin uzun va deli programlarmı gözlemleyerek ele alınması gerektığini kaydeden Tanla, Türkiye'de ta nmın temel alındığı ve itici gü cünü oluşturduğu bir sanayileş me programının uygulanmasıru ve devletin KÎT'lerden önoe döviz yutan özel fabrikalan rasyonel çalışır duruma getirmesini istedi. Tanla (Baştarafı 1. Sayfada) Ne var ki bu yöniemler gerçekçi ve ustaca kullarulamazsa silah geriye teper, kaş yapmak isterken göz çıkarmak olasıdır. Nitekim Newsweeh dergisinde Turkiye'ye ilişkin tamtma ve rehlam ekindeki yankşlar ve beceriksizlikler Türkiye'nin döviziyle TürERMENİ SORUNU kiye zararına bir nitelik «Türkler'i haklı olarak öfke ye sevkeden bir başka yanlış sergilemektedir. Bu yaymın kaynağı bilinmemektedir. anlaşılmo konusu da yurtdı şında görevli Türk dlplomatla Ancak bugünkü gazetemizin rının Ermeni teröristlerlnln sal ötehi sütunlarında okuyacağınız gibi Turkiye'ye ilişkin dırılarına hedef olmalarıdır. Türkiye, 19151916 yılların ekteki yanlışlar ve olumsuzluklar bağışlamr gibi değilda Osmanlı hükümetinin Pandir. Türklst emellerlnln önünde du Cerçekte bir ülke için en ran Ermenileri ortadan kaldır iyt tamtmacıhh toplumun maya girişmesini kabul etmeyı kabullenmeyl güc bulu çağdaşhk ve ilerleme yolun daki atıhmlarıdır. Batı basıyor. nının yapısını ve okurlannı «Türk milletinin yaşamda ka tanıyan herhes bilir ki Balışı» kitabının yazarı İngiltz tı'nın ünlü gazete ve dergiyazar Christopher VValker, lerinde çıkan çok sayfah ve 1918'de Rus Ermenlstanında pahah eklerin yaratacağı kl Türk istilası sırasında izlenim, aynı yaym organı1,5 milyon Ermeninln öldürül nın haber ve yorum sayfadüğüne »nanıyor» Ancak 65 larmda çıkacak bir sütunyıl öncekl bir olay bugün Türk luk yazıyla siliniverir. Batı diplomatlarının öldürülmeleri basınında yapay yollara ni haklı gösteremez. başvurarah oluşturulacak Edınllen bılgıye göre, «News etki çoh smırltdır. Bu sınırlı week» te Türkiye'yi tonıtmak etkiyi bile kullanmahta yeamacıyla parayla bastırılan tersizlih göstermeh ise inanılacah iş değildir. söz konusu yazının yayımı Çıkış armağanı olarak129 milyon lira «gıtmakta olan (Baştarafı 1. Sayfada) Ihtllall gerçekleştiren ve 1961 Anayasası'nı hazırlatıp, yönetimi sivillere terkeden Milli Birlik Komitesi üyeleri için. «bunlarm heykelleri dikilmelidir» dlye satırlar döktüren sırtı kahn bir başka gazeteci, yıllar sonra, heykellerinin dikilmesini önerdlği ihtilalcilere ve onlarm anayasasına, en az 27 Mayıs ihtilalinln karşıtları kadar zarar vermekte, başkaları ile yarışmıştı. Ya 27 Mayıs «ihtilal hükümetinde» yeralanlara ne demeli? Bunlarm bir kısmı da sonradan bu ihtilale saldıran çevrelerle kolkola girmişler ve bunlardan biri, sabahakşam 27 Mayıs ihtilaline söven bir yaym organında başyazarlık kapmıştır. Hani nerede 27 Mayıs? Nerede ihtilal coşkusu? Bunlarm hepsl unutulmuştur. 12 Mart döneminde de böyle olmadı mı? 12 Mart döneminin ilk başbakanının yanında düğme ilikleyerek hizmet alan gazeteciler, ellerine geçirdlkleri ilk fırsatta, bu başbakana saldıran anılar yaymlayıp, para kazanmadılar mı?. Ya, TRT ekranlarında, Cumhurbaşkanlığına adaylığmı koyan bir eskl Genelkurmay Başkanı'nı Atatürk'e benzeterek yaranmaya çalışan TRT yönetlcileri, İlk fırsatta, ellerine geçen ilk olanakta, bu dönemi suçlayanlar arasma katılmadılar mı? Hlç unutmam, asistanı olmaktan onur duyduğum merhum ve saygıdeğer profesör, hukuk bilgini Prof. Dr. Tahsin Bekir Balta'nın odasmın kapısmı hızla açan 27 Mayıs Ihtilalcisi bir emekll askeri yargıç «Eski DP'lilerl nasıl affedersiniz, sizden hesap soracağrız» diye bağırıp, çağırdıktan ve hak ettiği yanıtı aldıktan bir süre sonra. bir eski DP büyüğünün kızı ile «destI Izdivac» eyleyip. ilerlemiş yaşında dünya evine Birmemis miymiydi? Nasıl unutulur bunlar, nasıl! Şimdi bakıyorum, hızlı 27 Mayıs'cı, 27 Mayıs'ın devirdiği bir Cumhurbaşkanımn sofrasmdan kalkıp, şimdi yine hızlı bir 12 EylüTcü olarak ortalıklarda dolaşmaktadır. Hey canına yandığımm dünyası. hey! Kim söylemiş bilmiyorum; bu gibller için «ara rejim profesyonelleri» tanımı kullanılıyor. Ara reJim profesyonelleri, sivil politikacılardır, hacıyatmaz bürokratlardır ve kalemlerlnln çevresinde her döneme uygun danslar yapan ünlü ve hırsh gazetecilerdlr. Sağcı olsun, solcu olsun. kendilerini beğenelim ya da beğenmeyelim, görüşlerini paylaşalım, paylaşmayalım, her dönemde. klşiliklerini koruyan, düşüncelerini, eleştirilerini, olanaklar ölçüsünde sergileyen lnsanlara saygı duymak gerekir. Çünkü yersiz övgüler, yönetimlere zarar verlr, eleştiriler lse güç katar. Bugün, olur olmaz nedenlerle övgü düzenlerin, yann, bu dönemin yöneticilermt, en başta. hem de günah çıkartırcasma eleştlreceklerini, en acımasız biçimde saldırıya geçeceklerinl hiç ama hiç unutmamak gerekir. 27 Mayıs ve 12 Mart. henüz tarih değildir. Portrelerinl çlzdiğimiz insanlar bugün de aramızda yaşamaktadırlar. Dün, bütün özelliklerl ile bugünün ve yarınm sadık bir aynasıdır. Yeter kl bu aynaya dikkatle bakalım! GÖZLE Falkland bunalımı 1. Sayfada) gareth Thatcher parlamentoda muhalif milletvekillerlnln protestoları arasında yaptığı konuşmada Falkland bunalımından ötürü Isttfa etmeyeceğıni acıkladı. Bu arada Sovyetler Blrliğl bu tiolımda hlc Wr toroft tırtmodı ğını ve sorunun barışcı yollardan cözülmesl gerektlfllnl belirtti. AP Aıansının Moskova kaynaklı haberlerlne eöre, Sovyet Dışlşleri Bakanlığı bu konuda AP'ye yaptığı acıklamada, Arlantln'i destekledlklerl yolunda ki haberlerin doğru olmadığını, Sovyetlerln bu bunalımda tarafsız olduğunu ve soruna barışcı çözüm bulunmasını diledı ğlni belirtti. Arjantm Oışişlerl Bakanı Nlcanor Costa Menzes, Falkland (Malvınas) adaları konusunda inglltere ile görüşmeler yaparakeonurlu ve adil blr barış» sağlanabileceğini bildirdi. A.A.'nın Londra kaynaklı haberine göre ise, İngiliz hükümetinin, Falkland adaları soru nunun barışcı yollardan cözurnüne imkan verecek bir formü lü göz önüne almayı kabul ettiğl öğrenildi. jyl haber alan kaynaklardan öğrenlldiğlne göre sorunun savaş ysrine barışcı girişimlerle bir sonuca bağlanabıleceğine ı nanan jngütere'nin yeni Dışiş leri Bakanı Francis Pym, oda ların İngıltere ve Arjantin tara fından ortaklaşa yönetilmesinl ongören bir planı inc«leyeceği ni vaad etti. Ancak bu planm başarıya ulaşma şansının, ArjanNn'in ilk önce adalardakl askeıleri geri cekme şartına bağlı "iduğu be lirtlliyor. Bazı hükümet cevrjlerl, Baş kan Reogan'ın İnglltore ile Ar iantin orasında ar'ibuluculuk önermesinin bu planla ilglll olabileceğini söylediler. İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'in. büyük bir Ihtı malle siyasi geleceğini tayin edecek olan Falkland adaları bunalımında, sert bir yol izlenmeslne taraftar olduğu kaydedildi. Başkan Reagan'm aracılık önerısini «soğuk* karşıladığı söylenen İngiltere Başbaka nı, bir anlaşmanın İlk şartı ola rak Ar|antln birliklerinin adalardan cekilmesinde ısrar ede ceklerini Ifade etti. SOVYETLERİN TUTUMU AP'nin haberine göre, Sovyet Dışişleri Bakanlığı Arjantin'in Falkland adalarını işgallnl des tekledikleri yolundaki iddiaların doflru olmadığını, ancak Falkland olayının, geçmişten gelen enperyalizm sorununun bir par çası tolduğunu» ve «emperyallst ülkelerin gecmişte elde et tlklerl sömürgeleri halâ ellerin den cıkarmayı reddettlklerlnl» belirtti. YENİ ASKERİ VALİ Bir İngiliz Arjantin savaşını engellemek İçin diplomatik faaliyetler yoğunlaşırken Arjan tln hükümetinin Falkland (Malvinas) adalanna yeni blr askeri vall atadığı bildirildi. Yeni vali General Marlo Ben |amin Menendez dün göreva başladı. BBC'nin Buenos Alres rnühablrl Ise Arjantin'in güney kentlerlnde slvil savunma önlemlerinin almdığını haber ver dl. Muhabir aynca, Ariantin halkının İlk günlerdekl sevincl nin yerlni yavaş yavaş kaygıya terketmekte olduğunu bildirdi. Öte yandon, Cumhurbaşkan lığı Genel Sekreteri Pierre Ba rekovoy, Fransa'dan Ar|antin'e 8llah yedek parcası ve cepha ne yollanmayacağını, hükümetln bu konuda karar aldtğını bildirdi. 94 OTOMOBİL OTOBUS VERİYOR ÇİFTE ÇEKİLİŞ, ÇlFTE ŞANS Her GÜNEŞ okuru, 2 ayrı çekilişe birden katıîabilecek. Hem otomobil, hem otobüs sahibi olabilecek. Çekilişler, NÖTER kanalıyla yapılacak. Süren: (Baştarab 1. Sayfada) •akıncalı oldufnna Inauyorunı» dedi. SUren, buyttme ve dışa açıimanın temel olarak iki modele göre yapüabilecegini, bunlardan birinin, kalkuımada lhracatın önceliğini esas alan m o del, diğerinin de ithal ikamesıne dayanan ve giderek üıracata yöneltilen bir kalkınma m o deli olduğunu belirtü ve şöjrle dedi: «Birinci model, bir yandan yurt dışında yabancı pazarlara ve giderek cok lüuslu şlrketlere bağunlılıgı artınrken, di^er yandan yurt Içinde gelir graplan arasuıdald farklılaşmayı olağamistü boyutlara ulaştmr ki bu da, hiçblr toplumun arzulamayacağı blr baskı ve disiplin ortanunı zorunlu kılar». Sorular bölümünde yeniden sözalan Fuat Süren «24 Ocak kararlaruun ve bu kararlar çerçcvesinde getlrilen ekonomik modelin ömrü tükenmiştir» dedi. SUren, bu modeli iki yıldır savunduğunu, ancak gelinen bu noktada 24 Ocak kararlarına ve modeline karşı olanların safıns geçme gereğini duyduğunu belirterek şöyl« devam etti: «Gerek siyasüemizden, gerekse yöneticilerimirden yeni bir modeli Türkiye'nin gün demine getirmelerini diliyurum. Yöncticüerimiz yanında, blzler de yeni modeiler araştırmak zorundayız.» # 6 7 İL İÇİN 67 ÇEKÎLÎŞ 67 ilde 94 GÜNEŞ okuruna, 94 adetMurat131 Şahin. IİTÜRKİYE ÇAPINDA GENEL ÇEKİLİŞ Aynca, 1 GÜNEŞ okuruna, Mercedes302 otobüs. (Kıbrıslı okuyucularımız, genel çekilişe katıIabHecekîeri gîbî, zarfın üzerine 34 kod numarasını yazarak, Istanbul ili kontenjanından özel çekilişe de katılabilirler.) fster kullanın rahat edin, ister satın milyoner o!un! Unutmayın... Güneş, gerçekten kazandırır. Güneş okuyun, daima kazanın. Tanık polis < Baştarafı 1. Sayfada) için mahkemeye başvurdu. Ankara 2 Numaralı Askeri Mahkemede yapılan duruşmanın ertesi günü mahkemeye bir dilekçe ile başvuran polis memuru Rahman Gümrükçü, duruş madaki sözlerinin tutanağa yanlış geçirildiğini belirterek, «İşkence» sözcüğUnün «işlem» olarak düzeltilmesi ni istedi. Mahkeme tanık polis memurunun bu iste, mini kabul ederek, tutanaklardaki tümceyi, «sanık doğru söylemiyorsa bir müddet bekletildikten veya işleme tabi tutulduktan sonra tekrar buzura getirllir» şeklinde düzeltilmesine karar verdJ BİRİKTİRİN, KAZANIN!