Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
w 2 MART 1982 •••• Cumhuriyet 11 V.'.V. %%£:*:v:«:v>:v:v:vV.V.*. • • • • • lergünAşura lerYer Kerbelâ • • • • * • • • olayların (Baştaratı 1. Sayfada) ndmış değerleri özenle koruınah ve savunmak, hem yönetilenler, hem yöneticiler, hem de hukuh adamları için kaçınümaz bir ortak temel oluşturmaktadır. İçinde yaşadığımız Batı dünyasının, altına imza attıgımız uluslararası anlaşmaların, üyesi bulunduğumuz devletlerarası kurumlarm ortah hukuh değerlerini çiğnemek, Türkiye'yi dünyaya karşı suçlama yarışına çıkmış dış güçlerin ellerine güçlü feanıtlar vermeh demektir. Kimseye bir yarar getirmeyeceh çıkışlarla, ya da yetersizlik yüzünden doğan yalnışlarla büyük sorunlar yaratmak ülkenin ulusal çıkarlarına aykırıdır. Türkiye 12 Eylül'e huhuk kurallarının çiğnenmesiyle geldi. Teror ve anarşi batağından hurtuîmak 11 Eylül'de herhesin ortah istek ve özlemiydi. Bu amaca ulaşılırhen elinde yetkt bulunanların dengeli ve dikkatli bir tutum içlnde bulunmalan gereklldir. Eğer bazı önyargılar ve saplantılar yüzünden yanılgtlara surühlenirseh, bugüne kadar ulaşılmif sonuçlan bir halemde yok etme tehlikesi ortaya çıkar. ••• .•• ••••..!•••••< • (Baştarafı 1. Sayfada) ma Meclisl) de bunlardan birl. Meclis blnası, başkent Tahran'ın merkezi bir bölgesinde, bugün Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık binalarının da yer aldığı btr binalar toplulugu arasında Şah dönemınin Senato binası. İran'da bugün artık her resmi müesseseye oldugu gibi Meclis'e de sıkı bir kontroldan sonra giriliyor. Meclls'e girebllmek için önceden alınmış dinleyici kartlan gerek. Dinleyiciler tribününün bir bölümü basın locası olarak kullamlıyor. Başkanlık Divamnın üzerinde sürekli yanıp sönen elektrlkli bir sayı tabelası oturumda kaç kişi olduğunu gösteriyor. Bir milletveklli kulise çıktığı anda da, saiona girdiği anda da tabela otomatik oıarak yanıyor. Milletvekillerinin önemli bir bölümü ya siyah (Peygamber soyundan gelenler için Seyyid sıiatı kullanılıyor) ya beyaz (bunlara ise Şeyh deniyor) sarıklı din adamları. Milletvekilleri işlerini ciddlye alıyorlar. Herbirinin koltuğunun altında kalan dosyalar. Sıralarının üstünde günlük gazeteler, ajans bültenlerı. Söz alanlar çoğu kez sıralarımn önündeki mikrofondan konuşmayı yegliyorlar. tzledigimiz oturum ateşll tartışmalara sahne oluyor. Konu: Devlet kurumlarındaki bürokratizm. Miiletvekillennin (özellikle din adamı kökenlileri) verip venştiriyorlar, hükümete devlet kurumlanmn ıslahı için 6 ay süre tanınmasını, aksı halde bütün kurumlarm allak bullak edilip dağıtılacağı uyarısının yapılmasını öneriyorlar. Oturumdaki görüntü ise bu ateşll tavra uygun antibüroüratik bir serescrpeük içlnde. Bir kere tek bir milletvekili kravat takmıyor. Bazısı koltuklanrıın u/^erinde bağdaş Kurrnuş, ba/.ısı da bir ayagını altına alarak oturmuş, oturumu lzliyorlar. Dinleyici localanndan tezahürat yasagı yok. SözUnü ettiglmiz oturumda, dinleyici siralarında buıunan Güney Lübnanlı şehit çocuklan birdenbire marşlara, şarkılara başlıyorlar. Başkan Rafsancani gülümseyerek yüksek arkahkh koltuğuna yaslanıyor ve kayıtsız bir tavırla başını dinleyici sıralarına çevırip şarkıları dinliyor. Daha ilginç bir tavrı arka stralarda oturan milletvekillerl sergiliyor. Sıraları dinleyiciler tribününün altında kaldığı için olayı îzleyemeyen milletvekilleri koşar adım Başkanlık Divanı kürsüsünün önünde toplanıp, dinleyici localanndan yükselen marşları izliyorlar. Bu koşup gelen milletvekilleri topluluğunun en hareKetlisl olarak gözlerimiz Kum Milletvekili Ayetuiları Halhali'yl seçiyor. Marşlar, şarkılar bittikten sonra dinleyici sıralarından sloganlar yükseliyor: «Lâ Şarkiyye La Garbiyye; Cumlıuriyye İslâmiyye Ne Doğu (Sovyetler kastediliyor) Ne Batı (ABD); İslâm Cumhuriyeti». Başta Halhali, Başkanlık Divanı kürsüsü önünde kümelenmiş miUetvekıüeri yumruklan havada bu slogana bağıraçacura eşlik ediyorlar. Meclis lokantasında milletvekillerl dahil herkes sıraya girip yemek alıyor. Yemek tek tabak. Pilavın Uzerine biraz tavuk eti koyuyorıar. î ran'da su icme adeti pek yoK. Amerikalılar bu ülkenin damak zevkinl de değiştirip bambaşka bir tüketlm kalıbı yaratmışlar. Tek taüakiık yemeğin yanına îçecek olarak ya bir şlşe CocaCola, ya PepslCola ya da 7 Up gazozu konuyor. Soframızı paylaşan milletvekillerine aralarında Yahudi ve Asuri cemaatlarınm temsılcileri de va.r soruyoruz: «Her gün böyle yemek mi çıkıyor? Başka çeşit yok mu1.'» Bugün iyi yemeK çıktı. Konuklar geliyor diye. Her gün böyle defcil. Meclis lokantasında yemek 5 tuman (50 Riyal). Aşağı yukarı 7075 Türk Lirası. îrarı piyasası ölçülerine gore makul bir fiyat. BÎR LtBKRAL BIK «LİI$EKAL»İ ANLATIYOR Meclis kulislerinde gözümüz bir süre öncesinin ünlü siyaset adamla IvMv• •• .•.v.v • • V • •• •• • • • • * • • * • • • • nndan birine ılişıyor. Eskı Dışişler) Bakanı Dr. Ibrahim Yazdi. Imam Humeyni'nin Paris günlerinde erı yakınıarırıdan bıriydi. Bazargan hükümetinde Dışişlerl Bakanıyken, Bazargan'la birlikte Cezayir'de Brzezinski ile görüşmüş ve bu görüşmenin hemen ardından kasım 1979'da patlak veren Tahran'daki ABD Büyükelçiligi işgall sonucunda iktidar koltuğunrian uzaklaşmıştı. İran'da «tkinci Devrim» dlye nltelenen bu olayla iktldardan olan Dr. Yazdi şimdi Tahran milletvekili. Cumhurbaşkam Hamenei'nin kar deşi Meşhed Milletvekili Hüccetülislâm Hadi Hameıîei Yazdi'yi lşaret ederek Türkçe soruyor: Tanıyor musunuz? Evet. îbrahlm Yazdi. Garbîdir (Batı eğilimll). Liberaldlr. «lklnci Devrim»in yıktıgı bir «Garb! ve Liberatae, «Üçüncü Devrlm» dlye adlandırılan hareketln yıktıgı ve ylne «Garb! ve Liberal» olan bir başka kişiyl, Benl Sadr'ı sormanın ilginç olacagım düşünerek Ibrahim Yazdl'ye yaklaşıyorum. Söyleglye başlıyoruz. «Benl Sadr görUşlerlnde samlml ldiyse kaçmamalıydı» dlyor. Kaçmasaydı da, kellesl ml gltseydl? Evet. Ne olacak? Buna cesaret etmellydi. Hem halkı direnmeye çafcıracaksınız, hem de kaçıp Parls'e gldecekslnlz. Olur mu böyle sey. Belkl îslâm'dakl hlcret ilkesinl uygulamayı düşünmüştür. îmam da Parls'e gitmlştl. Muzaffer blçlmOülüyor Îbrahlm Yazdi. Elinl alaylı blçlmde havada salhyor. «Yaa, yaa» dlyor alaylı bir yUz ifadeslyle. Yani Benl Sadr artık tran'da blttl ml slüce? Klbette bitti. Kendisini örnek vererek anlatıyor: «Devrim için mücadele eden biri nasıl kaçar? ABD ve Siyonistler bu ülkeye saldırırken nasıl dışarıda bir cephe açar? Benim için de neler söylenmedi. Peki kardeşler dedlm, ne söylerseniz söyleyln haklı olduğuma inamyorum. Bugün başım dik ama. Görüç ayrılıkları olabilir. Var da. Bunları tartışırız. Mücadele ederiz. Kaçmak ne demek. Beni Sadr soyledlklerine kendisi de inantnıyordu. Yanlışlıklar yapılması dogaldır. Benftn babam bakan değildi. Bugünkfi bakan kardeşlerinki de defcll. Elbette yanhşhklar yapabilirler. Ben de bakan olduğumda hiçbir şey bilmiyordum.» Hapisanelerdeki durumu soruyorum. «Bak kardeşim» diyor, «bunu bize Amerikalılar soramaz. O zaraan biz de onlara siz siyahlara ne yapıyorsuntu derîz. Elbette kl eksikliklerimiz var. Ama bu bizim kendi aramızda, sizlerle aramızdaki yani Müslümanların kendi arasındaki bir sorunumuzdur. Bunlan tartışır ve düzeltiriz.» Yani bütün bunlardan çıkacak sonuç şu mu: Beni Sadr halka direnme çağrısı yapmasa ve yeraltına çekilmese hakkında bu tehlike olmayacak mıydı? Beni Sadr yeraltına çekilrnemeliydl. Niçin çekildl? Çekilmeseydi hiçbir tehlike yoktu. Ama 0 yeraltına çekildi, halkı direnmeye çagırdı ve kaçtı. Az ötede îslâm Devrimi'nln ve Cumhuriyeti'nin ilk Başbakanmı görüyoruz. Tahran Milletvekili Mehdi Bazargan. 70'lerinin sonundaki esk) politlkacı, Musaddık'ın bakanlarından yaşıtı Yadullah Sahabl İle birlikte bir köşede yalnız, Konuşmayı deniyoruz. «Türki btlirenı ama az. Özüm Azernaycanlı* dır» diyor. Diğer millecvekillerlnin aksine konuşmaya pek isteKll değll. Zaten hiç bir §eye istekıl görünmüyor. Parlamenter muhalefetin genel durgunluğu bu. Ya öbür muhalefet? Yasa aışı sllahlı muhalefet? YARIN: MUHALFFET, SUİKASTLARIN SAPTANAN FAİLLERİ VE tÇ GÜVENLİK (Baştarafı 1. Sayfada) saygı belirtisl olarak sen diye yazıyorum. Bağışla. Bir hayli oluyor, sütununda <KÖkeni» birkaç gün önce de «Kaynağına ınmek» başlıklı yazılorını okudum. Ben 78 yıldan beri silah kaçakçılığı yapan, daha doğrusu yapmaya itilmiş ve şimdi de içlnden çıkomoyan ve daha fozla yapması için zorlanan bir yurttaşım. Fakat, bir İki aydır yurtta cereyan eden oiayları bahane ederek sllah kaçakçılığı yapmamak için direnmekteyim. Bunun için agır baskı v» tehdit altındayım. Ama bu ne pahasına olursa olsun direnmeye devam edeceğim Şimdi sana silah kaçıkçılığının ve silah kaçakçılığı kadar tehlikeli dlğer iki konunun kaynaklan ve arkasındakl kişileri açık açık yazacağım.» Abuzer ve adamları Burada bir saniye duralım ve Telemen'in biri 1972, dığeri 1975 yılında olmak üzere, izmır'de iki kez silah Kacakçılığı sucundan mühkum olduğu, mahkumiyetini cekmekte olduğu izmir Buca Cezaevi'nden kaçırıldığını kaydedelim. (1) Ve yine mektubu okuyalım: tSllah kaçakçılığı Turkiye'de onbeş yıldan beri Abuzer Doğulu (2) (Kürt Abuzer) tarafından yapılır, tabii kardeşleri Mustafa, Sabrı, Ahmet ve en yakın adamlarındon Nedim DişKaya, Seyfi Dadaş. Kürt Azlz, Selahattin Güvensoy, Sarı Avni, Hayretttn Yağcı ve Mustafa Aydemlr (Sındırgılı Mustafa) ve Oflu Ismail. Oflu ismall ünlü kabadayı ve ...(3) yakınlığı He ' a n ı " nan kişl. Sındırgılı Mustafa Aydemir de Balıkeslr'de... en yakın ve etkin adamı. Yukarıda isimlerini saydığım ve benim daha çok dışarıaa oluşumdan bir de benim tanımamda sakınca DÖrdükleri birçok kişi var ki, bunların hepsl Abuzer'in adamlandır ve çoğunluğu... ile cok iyi ilişkiler içindedlrler. Abuzer geçen gün «avradını... hükümeti yıkılacak derler bir türlii ytkılmıyor» dedi. Abuzer hücre usulü çalışır ve bazen hücredekiler birbirlerini tanımazlar. istanbul'da polisin her keslml il« çok iyi illşkllerl vardır. Gumrüklerde de oyledir. Edirne, Kapıkule ipsala, Haydarpaşa, ve Mersln gümrüklerl Abuzer'in çlftliği gibidir. Müdürlerinl ve muhafaza amirleıini Abuzer tayin ettirir. Bu saydığım gumruk müdürierinin tayini için Gümrük Bakanlığı'na ödenen 1 mllyon He 10 milyon arasındadır. Bu durum İstanbul polis Şube Müdürlükleri İçin de söz konusudur. örneğin İstanbul ve yardımcısı... (4) Ecevıt Iktldara gelince Anadolu'ya tayin edildiler. Fakat iki ay geçmeden tekrar İstanbu) muavini olarak tayin edilerek geri geldiler. Ve ÜĞÜRMÜMCÜ bütün bunlar Ecevit iktidarı zamanında oluyor. Gerisini sen düşün. Silah kaçakçılığı kadar tehlikeli ve zararlı, 7 8 yıllık tecrübeme dayanarak tehlikeli gördüğüm iki konuya geçmeden silah kaçakçılığımn kaynaklarına ve kanallarına kısaca değineylra önder adlı kaçakçılar bu oparasvon sonunda yakalanırlar. Avni Karadurmuş, «Çayırovalı O«man», Osman imamoğlu'nun 12 Eylül 1980 sonrası verdiği ifadelerde de sık sık anılır. «Sarı Avni» kaçakcılık dünyasının, SofyaVarnaistanbul üçgenine yerleşmiş çok önemli bir uç noktasıdır. Te lemen, 1979 yılında yazdığı maktupta Sarı Avni'den söz etmektedir. «Telemen'in bu mektubu yazdığı günlerde, Avni Karadurmuş, «üçkâğıtcı Mustafa» adlı kaçakcının motoru Ile çok sayıda mermlyl Trabzon Akcaabat kıyılarma indirlyor ve İstanbul Topkapı'da Başaran otell sahibı Hüse yln Dönmez ile beraber mermilerin da ğıtımını yapıyordu... YARIN: Telemen kaçakçılığın yöntemlerini anlatıyor (1) Bu konuda genlş ayrıntı İçin; Cumhuriyet 22 Ocak 1 Şubat 1980 ve «Silah Kaçakçılığı va Teror» adlı kltap. (2) Abuzer'in soyadı Uguriudur. Telemen, mektubunda «Doğulu» dlye yazmaktadır. (3) Telemen, burada sağcı bir partinln adını vermektedlr. (4) Telemen, burada iki güvenllk görevlisinin adlarını vermektedir. Bunlardan birl öldürülmüş birl da emekliya ayrılmıştır. (5) Silah Kaçakçılığı ve Terör. S. 46. Topuz, Telemen'i doğruluyor Telemen'in mektubu gerçekten İlginç. Mektubu okumaya devam edeceğız. Ancak, bu noktada bir dakika ıçın durup, bir başka kaçakcının, şu anda Almanya'da tutuklu bulunan ve İnterpol tarafından Abuzer Uğurlu ve Uğurcan Elmas ile birlikte oranan Suloyman Necati Topuz, İstanbul Emnıyet Müdürlüğü Narkotlk Şubesı Müdür Yar dımcılarından Korkut Önder'e gönderdiğl 24 ekim 1980 tarlhll tnektubunda Abuzer Uflurlu ile ılglll Ihbarlarda bulunurken, Selahattin Güvensoy (5) adlı bir kaçakçıdan söz etmektedir Topuz ilo hlc tanışmayan Telemen, bana gönderdlğl mektupta, ne garip rastlan tıdır kl, aynı Selahattin Güvensoy'dan söz etmektedir. Güvensoy, kaçakcılık çeissinin Bulgaristandakl İşlerini cevıren önemli bir kaçakçıdır. Telemen'in mektubunda «tarı Avni» diye bir kaçakçıdan daha soz edıl mektedir. «Sarı Avni», Avni Karadurmuş'tur. Karadurmuş da Bulgaristan ü. zerinden çalışan ilerde daha yakından tanıyacağımız kaoakçılardandır. Avni Karadurmuş'un adı, 20,11.1974 günü Tuzla Aydınlık köyünde yapılan bir operasyon sırasında da ortaya çı kar. Olayda, «Çayırovalı Osman» ile «Sarı Avni», Hasan Çonkara ve de «Kör Mustafa» diye bilinen Mustafa Türkls (Baştaratı 12. Sayfada) nudaki görüşü özetle şoyle: «Bir cok ülkeda olduğu gibl, bu önlemltr arasında çalışma •ürelerlnln kısıtlanmatı işslz llğl haflflatlcl acll bir önltm olarak uygulanmahdır. Bu ön lem, çetltll polltlkalarlo d«stvkltnartk ladtca kısa vadall değll. orta v* uıun vadtd* d« litlhdamı artıcı bir düz«y« cıkarılmolıdır. Bugünkü durumda, kısmen duzeldigi öne sürü len ekonomlmizin belirgin bazı çıkmazları sürmektedir. Örneğin, dış ticaret açığındaki büyüme ve dış borçlarımızın 1980 «onuna oranla artmış olmaBi, 1982den başlayarak ülke tnlzln yenl bazı sıkıntılara düşeceğinin mutlak göstergeleridlr. Türk İş lcra Kurulu 24 Ocak 1980 tarihinden bu yana Türkiye'nin önemli sorununun işsizlik olduğu belirtiliyor. İcra Kurulu açıklamasındo bu ko nuda şöylo deniliyor: «OECD dahi Türk İş'in savunduğu görüşlere katılarak kısıtlayıcı pora mall kredi polltikalarının kaldırılması gereğine işa retle acilan orta va uzun vadede işsizlik ve istihdam soru nuna cözüm getiricj ekonomik ve sosyal tsdbirler önermektedir. de tran'a döndü. Perincek: İrademiz dısı yayınlanmıs (Baştarafı 12. Sayfada) tırdığı eğitimin amacı, (Türklye'nin hirligiııı. bağımsızlığını korunıak, özgürlük ve barış bayrağını yüksek tııtnıak, anayasayı ve parlamentoyu savunınaktır.) Iddia makamı, eğitinun amaç ve içerlğine dayanarak herhan gi bir suçlamada bulunmanıakta, fakat kitap listelerine dikkat çekerek suç iddia etmektedir. Uysa, hukuk açısından değeri olan, o eğitimlerde propaganda edilen görüşler, yani eği timin içeriğidir. Ve cğitun yap maktaki kasıtlır. Kasıt, parti kararlarıyla apaçık ortaya kuıı muş, hedef alınan güçler açık ça belirtilnıiştir. tçerik açısından da, dava dosyasında bulunan tek ders notu suç olmadığını gostermektedir. Amaç ve kastınuz suç oluşturmadığına göre, şu ya da bu kitabı salık verdiğimiz veya incelediğirniz için suçlanmayız. Nitekim, llstelcrde geçen kitaplar ve içerikleri üııtversitelerde de okutulmakta ve üretilmekteclir. TOPRAK »EVUİMt VE PROGRAMI Ote yandan, toprak devrlmi programma dayamlarak Ankara Sıkıyönetim Komutanlı. gı (1) Numaralı Mahkemeslnce alınmış bir beraat kararınıa bugün bu dava dosyasında bulunmavı^ının nedenl, dava hükünı sal'nasına gelmek üzereykeıı, 141. maddenin anayasaya aykırılığı yönündeki talebimizin mahkemece ınesele yapılmasıdır. üysa, mahkemenin, yargılama sonunda toprak devrlıni programımızda suç bulunmadığı kanısuıa vardığını, ancak bizim anayasaya aykırıhak talebimiz yüzünden bu konunun bir malıkenıe karan ha Hne dönüşülemediğin) öjrenmiij buiunuyoruz. Görüldüğü üzere büirklşiden, Sıkıyönetim Adü Müşavirliğine, Başsavcılıktan Mahkcme Vargıçlarına kadar resmi merciler, toprak devrimi programımızda suç oLmadığı konusundakl değerlendirmemizi bak ü çıkarmışlardır. Ceza yargüamasında mesele, herhangi bir programın nere den alındığı değil, suç olusturup oluşturmadığıdır. Herkıs suçun tanımına girmeyen her lıanRİ bir progranıı bentmseyc biiir. Hukuk devletinde, bir program suç oluşturmadıktah sonra bcnzerlik, ya da ayniyet iddiaları ile hesap sorulamaz. Nitekim, toprak devrim] prog rammuza ilişkin dava açıldığı zaman, her iki programda sav (Başturafı 1. Sayfada) İki yılft yakın bir aaman geçtikten sonra, saldırıya hedef olanların hesap verme dürumuhda kalmalarını çok yadırgadığımı belirtmck tstcrlm» dedi. Nevşehir'de tuzağa düşürüldüklerinl söyleyen Ecevit, Abdi îpekçi'nin öldürülmesi olayından sonra yurt dışma kaçan teröristlerin Haydar Tek'in Emniyet MüdürlüSU sırasında sahte pasaport aldıklarım söyledi. Bülent Ecevit hakkınaa Nevşehir Cumhuriyet Savcılıgı'nca açılan davada, Ecevit'iıı CHP Nevşehlr îl Başkanı Avukat Zeki Tekiner'in 18 Hazıran 1980 tarihin(Başiarafı 1, Sayfada) deki cenaze töreni sırasında çıkan olaylar sırasında Emniyet Mübakanlıklarda toplam 2 bın dürü Haydar Tek'e «Sen nasıl Emniyet Müdürusün» aiyereK hakaret ettiği ileri sürüluyor. Ecevit'in görevli memura nakaret et529 kadro iptal edilerek yerlerine aynı sayıda yenı kad iıği savıyla TCK 266/3. maddesi uyannca 3 aydan iki yüa kadar hapis cezasına mahküm edilmesi ısteniyor. ro konuldu. Mılli Savunma Ba Ecevit Adliyeye 08.50'de gelöi. Once Baro kitaplığında bir kanlığı'fiın kuruluş ve kadrosüre dlnlenen Ecevit, saat 09.00'da 8. Agliye Ceza Mahketnesi salarında değışiklik öngörülmelonuna almdı. Once, Yargıç dava ıddianamesini Bülenl Ecevit'e di. Bakanlıklardaki bazı Genel Mudürlükler Genel Müdür Yar verdi. Ecevit ifadesi yerine geçmek üzere hazırladığı metni okudu ve yargıca sundu. Ecevit'in ifadesinin ahnması sırasında kadımcıhkları, Daire Başkanlığına laballk bir dinleyici grubu da salonda yer aldl. Ecevit'in ifadedönüşturüldü bu arada bazı sinin Nevşehlr Aslıye Ce2a Mahkemesine gönderllmesi kararlaşDaıre Başkanlıkları da kaldırıtırıldı. larak yerlerine Grup BaşkanBülent Ecevit'in mahkemede verdiği ifadesi aynen şöyle: lığı kadrolan verildi. «18 haziraıı 1980 günü Nevçehir'e bir cenaze töreni için gitBakanlık ve bağlı kuruluşlar miştik. Teröristler larafından öldürülen Cumhuriyet Halk I'arda bazı kadro ve ünvanlarında tisi İl Başkanı Zeki Tckincr'in ve partili arkadaşımız ifavuz Yükselbaba'nın cenaze töreninde buiunmak üzere, o gün Nevşchir'e, değışıkliKler yapıldı, Bakanlık yüz kadar Cumhurîyet Halk Partili parlamento iiyesi ve yakın illarda hizmet ve faalıyetlerin çe ve illerdcn partililprimiz gelmişlerdi. ekonomik etkin ve verimli bir Ulusumuzun töresiyle de, dinimizin kurallarıjia da, insaıılıkşekilde yerıne getlrilmesinı la da bağda^mayan blr olayla, savaşta dÜşmanlar arasında bile sağlamak amacıyla kontrolörrastlamayan bir Olayla karşılaştık O gün Ncvşehlr'de ccnazelerı lükler kuruldu. kaldırırken, arkadaşlarımızı üldürenleri destekleyenlerin silahlı Ünvanları değiştlrilen kadrosaldırısma uğradık. larayapılan atamalar da yürüy Teröristlerin yandaşları, öldürülenJerin ccnazelerinin kaldırıllüğe girdi. Yasaya göre, Bamasına bile tahammül edcmiyorlardı. Va da, iki Cumhuriyet kanlıklar en gec bir ay lcinde Halk Partilinin öldürülmesiyle yetlnmemlş, Cumhuriyet Halk flıll durumlarını kararda beiirti Partisinin Genel Merkez yönetici kadrosunu ve parlamento ve len esaslara uyduracaklar. örgüt tlyelerinden büyük bir bölUmünü de tuzağa düşiirüp yok ctmek İçin uygun blr veslle bilmlşlcrdl o cenace töreninl... Kadro ve ünvan derecesi deHastanenin önünden cenazeleri alıp camiye götürmek üzere ğıştırilen her kademedeki perkentin ana caddcsine geldiğinıizde, caddeyi çevreleydı binalardan sonelin eski görevlerine aıt üstümüze yoğun ates açıldı. maaş yan ödeme her turlu ucGörevli askerlerin ateşe ateşle karşılık vermesi üzerine orretleri şehsa bağlı olarak sak talık savaç yerine döndü. lı tutulacak. Bazılarımız bir süre kurşun yafmuru altmd» cenazeleri taşımaya çalıştık. Canlarumz zor kurtuldu. Birkaç yaralı verdik, bir de assubay yaralandı. Olaydan sağ çıkabilmemiz bir mucize idi. Rahmetli, arkacılara elinde bulunduğu halde, lıusus, pnı^ iimın «Toprak ağabenzerhğe dayamlarak bir suç sı» terimiııı kullandığıdır. «Bü daşlarımızdan birinin tabutunu oınuzlamış, o ateş yağmurunun lama yupılmamıstır. Hukukun yük toprak salıibi» değll, «Top içinden gcçerken, çoğumuz için sonuıı geldiğini düsünmüştüm. itıbar etmeyeceği bir yöntenı rak ağası.» Çünkü, hedet alı Ama günüıı birinde bu olay dolayısıyla yargılanacağımı o sırada benimsemnemiştir. nan toprak mülkiyctı değil, hayal bile cdtmczdim. (Jumhuriyet açısından mcşruluToprak devrimi programımız 1972 yılında Cumhuriyet Halk Partlsi GcneJ Başkanlığına ğu kalmayan ve topraklarl gay seçilişimden başlıyarak, birkaç taşlı sopalı silahlı saldırıyla ve (izel nıüikiyt'ti hedct almamaktadır. Zengin köyiü dahil, bü i'i meşru yollardan ele gcçirsulkast giıişlmleriyle karşılaşmıştım. JNevşehlr'de düşürüldüğlimiş feodal karakterlerde bir tün köylünün özei müikiyetinı müz tuzak bunların hepsinden daha değjşlkti. Blr cenaze töreziinıredir. savunmaktadır. Valmz Cumhuıılııe katılanların saldırıya uğrayıp yok edilmek istenmesi gibi riyet kanunlarmca meşru kaToprak devrimi programıııııbelki tarihte eşl bulunmayan böyle blr olay dolayısıyle, iki yüa bul edUmeyen toprak ağala zın, iddia edildiğinin aksine yakın bir zaman geçtikten sonra, saldırıya hedef olanların herının topraktaki mülkiyetini sı «Mülkiyet hakkını ihlal edici» sap verme durumunda kalmalarını çok yadırgadığımı belirtmck nırlamaktadır. bir nltelik taşımadığı son dere isterim. Burada dikkat çekeceğimiz ce açıktır.» Teröristlerin bir tuzak hazırladıkları daha tören başlamadan belli olmuştıı. Kente gelenlerin ta^ıtları saldırıya uğramıştı. Saldırganların hangi sokaklarda nıevzilendikleri açıkça gürülüyordu. Gözlcr önündeki tertibe ve tuzağa karsııı, Emniyetçe gerekli DÜZELTME (Baştaratı 1. Saytsria) önlemlerin ahnmadığı belliydi. Törene katılanlarla birlikte, ce28 şubut pazar günü gazjste uazelerin geçeceği caddede görevli askerler de kaderlerine terkmayarak ölen Altan Küçükyalmizın 1. sayfasında yer aian edllmiş gibiydiler. çın'ın nüfus kayıtlarının nâlâ «Merkez Bankası: Faiz yarışına Oysa, Nevşchlr'e önceden gelen görevli arkadaşlarımiz, bir mahkomeye gelmedlğl da göson» başlıklı haberde Osman saldırı olabileccğini, bunun için yapılan hazırlıkların açıkça gi>Şıklar'ın «Faiz yarışım sürdü rüldü. rüldügünü Vilayete ve Emniyete haber vermislerdi: Etkin önlemrürseniz sizi perişan ederim. Mahkeme daha sonra du ler alınmasını, çok iyi bilinen suç yuvalarımn ve tertipçllerln etKambıyo yetkinligini kaldırır, ruşmayı, önceki heyetin deklslz dıırumo getlrllmesini yetkililerden zamanında Istcmişlerdi. bu tedbirleri uzun süre muha ğişmiş olması ve yeni duruşAteşln kesilmesindcn sonra, bazı parlamenter arkadaşlanmız, t'aza ederim» cümlesindo «yet ma sovcısının esas hakkındaolay yerinde cadde üzerinde bulunan Vilayet binasına gittiklekinizi» kelimesi «yetkinligi»; ki mütalaasını hazırlayabllmesi rinde akıl almaz bir dıırumla karşılaştılar. Çalışma günü olduğu olarak çıkmıştır. Ayrıca aynı için 21 nisan 1982 gününe er halde Vilayet blnasımn kapısı kilitlenip sUrgülenmişti. Arkadaşlahataerin 6. paragrafında «Ban rımiz ancak uzun süre kapıyı vurduktan sonra kilidi ve sürgüyü teledl. kalann banker eliyle mevduat açtırıp içeri glrehildiler. Arkalarından ben de gittim. Oördüğüsertifikası pazarlaması istemüz manzara, devletimiz açısından, en hafif deyimivle, hayret minde bulundu» cümlesinde «pazarlamasii) kelimesi «pazar • Mimarlar Odası kimliğimi vericiydi. Vilayet binası boşaltılmıştı. Halkın can güvenliğinlamaması» olacaktır. Düzel kaybettim. Geçersizdir. den önceUkle sorumlu olan Vall ve Emniyet Müdürii ise, biriki tir özur dileria. KEMAL ARSLAN memur ve odacıyla birUkte, kapısı kllitli ve sürgülü, pencerelerl Ecevit: Nevşehir'de tuzağa düştük Bakanlıklar Yozarlaı kapah Vilayet binasında kcndilerinl güvence altma alraakla yetinmişlerdi, gözler önündeki olaya pencerelerin ardından seyircl kalmışiardı. Başkentle telefon bağlantışı da kesikti. Nevşehir halkının ve cenaze töreni için dışardan gelenlerin can güvenliklerinin sağlanması için Başbakanla ve Gcnelkurmay Başkanıyla lelefon görüşmesi yapmak istedlm. Btitün lsrarlanma karşın, Genelkufmay Başkanı ile ancak bir saat kadar sonra, Başbakanla da blr buçuk saat kadar sonra telefon bağlantısı kuırdurabildlm. Telefonda görüştüğüm vakit, Valhıln veya EtMi. yet Müdürünün olayı Ankara'ya bildirme gereğini bile duymamıç olduklarım aniadım. Başbakan ve Genelkurmay Başkanı olayı Uk kez benden duyuyorlardı. Zamamn Başbakanı, olayı bu şekilde öğrenince, Vallyle de görüşmek istedi. Bizim yanımızda, Vali, Başbakana önemli bir olay ohnadığını, karşıhklı iddialar bulunduğunu, işi abarttığımızı, ek güvenlik önlemlerine gerek görmediğini söyledi. Bunu duyunca ben de arkadaşlarım da tahammülümüzUn sınırma geldik. Tatsız bir durum ortaya çıkmasını Önlemek İçin, artık burada yapılacak birşey olmadığını belirttim ve arkadaşlarımı topatlayıp onlarla birlikte VUayet blnasımlan aynldım. Işte o arada benim, «Bu ne biçlm Valilik?» veya «Seii auıl Emniyet MUdUrUsUn?», diye bir hitapta bulunduğum ilerl sürtilÜyor." Aradan uzun zaman geçtlğl İçin ve günün birinde bu ol»y dolayısıylR hesap vermek EorıtntU kalablleceğim hayalimden bile geçmediğl için, kullandığım sözcükleri hatırlamıyorum. Ama bu sözleri söylemlg de olııblllrinı. Şu farkla ki ben hiçbir görcvllye ve çok yakınlarım dısında hiçbir kimseye hiçbir zaman «Sen» diye hitap etmemişimdir. Dediğim gibi, Savcıhkça bana atfedilcn sözleri gerçekten soyleyip söylemediğimi şimdi hatırlayamamakla birlikte, «Sen» sözcüğü «Stz»e çevirilmek koşuluyla bu sözleri üstlenebilirim. Şunu da belirtmek isterim ki, bugün benzer bir durumla karşılaşacak olsam, duyacağım tepkiyl ve hayretl dlle getitecek daha hafif deylmlerl yine bulamam. Eğer karşilaştığtm duruma, devlet saygınllğım ttyleslne tfthrtp cdici bir davranışa. bu kadar olsun bir tepkl göstermlç bulunmasaydım, yıllarcu bakanlık, başbakanlık, nıllletvekllllği, ana muhalefet partlsi genel başkanhğı yapmış bir kimse olarak, onların da ötesinde blr vataııdaş olarak, üzerlme düçen göre\1 yapmamış bir kimse sayardım kendimi... U sırada, hatta daha sonrakl aylarda, Nevşehir'in bir özcUlği vardı. Terör eylemleri dolayısıyle şimdi Sıkıyönetim Mahkemelerinde yargılanmakta nlan bîr sağcı örgütün önemli bir merkezi durumuna gelmişti Nevşehir... Sağcı teröristler bu kentte kolayca barınabiliyor ve eylemlerini planlayıp süıdürebiliyorlardı. Aralarından çok nadîr olarak yakalananlar da genellikle serbest bırakılıyorlardı. Bu durum daha sonraları da sürmüştü. İl başkanımızı öldUrcn kimse de hcrkesln gözleri önUnde clnayet yerlnden uzaklaşabllmiştl ve gUrgü tanıklarının eşksHnl belirtmelerine karşın uzun siirc yakalanamamıştı. Ancak aylar sonra, o da tesadUİen, bir başka suçlan dolayı bir baska llln cezaevindo bulunurken ortaya çıkarılabilmişti. Abdi Ipekçl'yi öldüren veya oldürlilnıeslni planlayan, daha sonra da Papa'nın öldürülmesi glrişimindr bulunan teröristlere, sahte pasaportların, bu ildeki yetkili makamlarca verildiği ise artık dünyaca bilinmektedir. Anlattığım cenaze töreni sırasında Ncvşehir'de görevli olan Emniyet Müdürü, büdiğim kadar, 1981 ağustosuna kadar Nevşelıirdeki görevlııde kalmıştır. Abdi Îpekçi'nin iildürülmcsi olayından sonra yurtdışına kaçan ve Papa'mn öldürülmesi girişiminde bulunan teröristlere Nevşehir'de sahte pasaportların verilişi ise, Emniyet MüdUruniln ayrılışından öncedlr. Nevşehlrde blr cenaze töreninde yer alan ve Türk tarihl tçln de insanlık tarfht için de yüz karaaı olan bir olayla ilglli olarak şlmdl benim yargılanıyor olnınmı, kendimdcn daha çok devletiınlz açısından üzünlüyle karşıhyorum. Söyleveceklerim İnından Ibarcttir.» Istanbul'da dört (Baştorafı 1, Sayfada) şar peynirl gibl «kahvaltılık nıezellkler»le, çocukların gözdesl kuruyemtş, çikolata ve muz gibl yiyecekleri evlerinden eksik etmeyen daha üst gelir gruplarmda bu harcamaların çok daha yüksek olacağı açık. 25 bin llrayı bulan blr ay hk mutfak glderl, 7400 llralık asgari ücretle nasıl bağdaşıyor? 4 klşllik ailede ço^ cukların da çalıştığını varsaysak 4 klşinln asgari ücretle ellne geçen, mutfak glderlni ancak karşılayabiliyor ve gerlye de 45 bin lira kalıyor. Oysa ki çeşıtli araştırmalar, dar gelirlilerde ve orta halli ailelerde aylık maaşın yarısının ki^ raya ödendlglni ortaya koyuyor.