25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 ŞUBAT 1982 KOLTÖR YAŞAM Cumhurıyet 5 insanlar ve sanat Basit bir reklamm korkıı verici bir popüler bilimkurgu filmi olarak analizi Uslu, temız bembeyaz bır yumurta Yuvarlanıvor Hepımız hadar temız, hembeyaz Kım nıçın, nasıl bırakmış sohaklara0» Habersız dış dun^adan Kapkara bir atomobılın onune dogru yuvarlanıyor Başına pelebıleceklerden habersız . Ezılecek Fa~ kat . yurnurtacıgı seruvene çıkaran o Yuca Guç ızın vermıyor yumuıtanın karşı kaldırıma tek başına ulaşmasma Kaphara otomobılın ezmesıne de ızın vermıyor Kurtarıyor uslu, tertemız bembeyaz vumurtacıgı O kuçuk o bembeyaz, o uslu o seruvensız bırbaşınahgı ıçınde kabuguna çe kılmış vaşarken bırıktırdıklennı kendını kurtaıan bir kaldınmla bir dıger kaldırım atasınrlakı kıiacık seruvemnde bıle onu bırbaşmuhcn ıçınde yalnız bırakmavan Yuce Kwtarıcıdan hısse senetlerı tahvıller atem dcı hendı kabugu ıçındekı yaşamını seruvensız ^ & zengınleştırsın dıye .. J J murat belge ın sanat aıls, oskerllk, eğlenco, servet v b Bunlar ve daha nıcelerl butun cağlarda gorulur oma her cağ bunları kendıne gore yenıden tanımlar Bu çağda sonatın uretılmesının yayılma sının alıcı tarafından değerlendırılmesınin koşullorı başton başa değıştı Bu yeni koşullar 'sanat' kavramınm tanımını do değıştlrdl Hem ortaya yenı sanat bıcımlerl cıkarması bakımındon hem de çagımızda olana bakarak gec mış sonat pratığını de yenı dsp yorumlamatnızı zorlama Sı bakımından Bırıncı konu da en belırgın ornek sınema Bır zamonlar estetıkçıler bır çok sanotı bir aroya getırdığı gerekçesıyle operayı sanat lor hıyerarşısınln en tenesıne koyarlardı Boyle hıyerarşık sıralamolar yapmak gunümüz de cok anlamlı değil oma mo dern dunyanın ve tpknığın co ruğu o\an sınema operaya oronln kıyaslanmaz bır karma şıklığa sahıp Aynı zamanda 'artaya cıkon urunun nıhoî sa hıbi klm'' sorusunu da gun rieme getıren sınema oldu Senoryoyu yazan mı yonet rrıen mı oyuncular m ı ' Gerı kalanların da rolu azımsanır qıbı deüj I Örnegın kamera maı ın IOIU En ılımlı soyleyış le 'ortaklasa uretım' kavramına f n vakın tur oldu sınema D Sanat nedir sorusuna yenı naralerlnl ayrı ustalor yaptığı ıçın bunlorda bır tekduzelık bıle bulunmadıgı soylenmış tır 8uyuk Got k katedraller yuzyıllar ıçınde tamamlanmış tı v b Akımlar gosterme teknıkle rı kompozısyon kuralları re 8imr"e de hep vardı Kıml za mon bır ustanın başladığını bır oğrenoısl tamamlıyordu işın Uiinanı olmayan bırlnm oradakl farkı gormesı neredey Se imkdnsızdır Bugun de ce sıtll teknık araçlara başvurma dan bır takım resımlerın res somlarını saptamak dunyanın en guç ışıdır Yansıtma Yaratma Uzatmayalım Durum buysa belkı yalnız bugunün de ğıl gecmışın sanatını açıklarken de klasık 'yansıtma ve 'yarotmo' açıklama tarzları nın otesın© geçmenin bır ımkanını bulabılırız Bu 'yansıtma / yaratma' ıkllemınde bı rıncı açıklama tarzı, ozetle gerçeklıkte bulunan bır ozu saııatçının yansıttığını' soyle mekle sanatçıyı bir çeşıt aynaya benzetir ve edılgınleştı rır Ikıncısı ıse sanatçıyı ken dı öznel dunyasmdan, 'sanat sıfatına yakışan bır guzellık yaratobilen kışı olarak tanım lamokla sanatı bazı bıreysel dehalarm oçıklanamaz bır o zellıgı sanatçıyı ıse bır çeş t yarı tanrı dereoesıne yuksel tır Bunlara karşılık sanata bır 'uretln' olarak bakmak belkl daho doğru olaoaktır Şuphesu 'otomobil uretımi' gıbl bır şey değil anlatılmak ıstenen Daha soyut bır anlamda belır II bır hommaddeyı bPİırll oa lışma kuralları ve teknıklerı Içınde belırlı bır yenı urune oonuşturme eylemı edımı Bu rada hammoddedpn kasıt bır yanıyla verılı bır toplumda yaşayon lnsanları n ıdeoloıılerı hayatı algılama hayat karşısında duygulanma tepkl gosterme tarzları; bır yandan da bunların daha once çeşıtlı sanat türlerının bıcımleri ıçınde dıle getınlmiş orneklerl Bır roman qeleneğının yenl bır romana hommoride olmrsı nn lamında . o romonda o ç,elenege karşı çıkılsa bıle J bir bakıs Sanat şimdiye kadar ya bir «yansıtma», ya da bir «yaratma» evlemi olarak görüldü. Bugünün koşuUarmda sanatı bir «üretim» olarak görmck, daha aydınlatıcı olabilir. cıdan bağımsız estetık IdeoloIilerın olculenn ve onların da belırleyıcısı durumunda olan genel toplumsaı ıdeoloılnln urunü değıl mıydı' Mimarı gıbı somut gündeük hayata sıkıca bağlı (doloyısıy la sanat olup olmadığı tartışılan) alanlarda örünun tek bır yaratıcıdan bağımsızlığı oteden berı bılınlr Sınan'ın ml ( . Mıno C.OZhN Unsal OSKAY u kısa öykücük hıc bir sıyasal felsefesl yokmuş gıbl qorunon basıt bir rekıamın televızyon ekranlarmdo ızledıgımız goruntulerının yazıya dokulmüş soluk bır Reklamm amaçı bır yumurtayı bıle hayatta yok olmaktan ku'taran lyılıksever faızaılık kururnlarma doğru bızı yoneltmek, blrıktirdığımız nelsr varsa elımızde onlarla kendımızl kurtaraoak olanlara bu fırsatı vermemızı kolaylaştırmak Seslendıtfı «kuçucuk insanlar» olduğu ıçın goruntusel sımgelerle anlattığı oykude de «koşeyı donen» bırınden degıl bir yolun ikı kenarındakl koldırımlardan bırınden oburune geçecek kadar bıle quçu ve ozguveni olmqyan bır «yumurtacığın» kısaoık «seruvenlnden» soz edılıyor Boyle bır reklamm sıyasal felsefesı olmadığı soylenebılır «««» Bu tezı reklam filınınl gun del'k hoyotın «hay huyu» ıc nde geclrdıdj «sokaktakı» soatlarırdan sonro evıne çekıhp dımyayı «kendi balkonun dan» sevredPbıleceqını sanarak ızleyen «sade insanlar» olarok hepımız paylaşabılırız Ne var kl bırkaç sanıye ıcın d ^ gozumun onunden, hızla okan bir şerlt gıbl son yılların çok tutulan bıri bızde de gosterılen populer bılım kurgu fılmlerınden ıkısı bırden aeçmeye başladı Ve bırden bu basıt reklam fılml Ile radıkol tutucu yonetmenlcrın hpm de kımlsı genç yonet menlerın yapiıkları 2001 Uzav Macerası ıle Yabancı (Alıen / bızde bır sınema yaza'imız «Yaratık» dıye karşılık bulmuctu) fı'mlerının sonundakı ko^koca bır galaksıde sonsuz ır bılmmezlıkte çagdaş bılım je teknoloımın ozgurlesımrı degıl bu teknoloıı ve bılınıın sahıbı olan sısteme enteqıe edırı kontormızml Içınde kendısınl Goksel Guce tesllm ederek yenı kımlık kazonan «kahramonların» dış ortamdan soyutlandırılmış (dezenfekte pdilmış) kapalı bır mak içın, gemıden bır araç indınhr 2001: Uzay Macerası'nda insanın koGıdıp gorülur Fakat o sırada «yabancı» mekana (kobıne / ya da mutasından çıkarak «kahramana» yaşaguç ds gızlıce personelden bırıne «duhul pod a) çeklldıklerı sahne arama olanagı bırakmayacak duruma gelen etmiştfrj» Gemıye doruşte bu guç her sındokl benzerlığı farkettım . ındkınalara (makınalar sıstemıne) karşı taraft ıstılaya başlar Kavgalar mücaBllım ve teknoloıı çagında bıle «kahramanımız» Bowman bılgısayar sısdeleler olur. Fılmın sonunda kaptan ka ınsan içın bır tek «Kurtuluş» tpmını bozar teknolojıyı yok eder ve bınındekı güzel kacUn kahraman uzay kendısını Ooktekı Yaratıcı'ya tsslım vardır slstemle kendısı arasın gıysılennl çıkanp aynada kendını seyret eder Uzay Gemısını terkedereic fılrnm dakı symbiotık ılıskıyı (anne meye bavlar Cana\"ar fılmın bu narsızm basındakı ılkel (çıplak) Ay Gozcusıi llo çocuk / ya da / bırey >ie sahnesınde neredeyse tum uzay gemısı uzak atası gıbı çıplaklaşır, kendı «kabıtoplumsai sıstem arasındokı nı yutacak dururna gelınıştır Güzel ka nıjle» uzayda Yıldız Eşıgıne doğru yondın narsızmden vazgeçpr uzav sıvsılerı gıbl bırınin oburunun varlığın lenır Uzavdakı Tanrıların msanı olum nı gıjer, savaşa devam eder «Yabancı* dan dolayı varlık kazanması den sonra vem bır havata kavuşturduk yı uzay gemısının dışına atar Sonra da ılışkısıdır bu) her ıki bırım n Jarı «ıstasvona» gelır Burada goksel yagemıyı tekrar rotasına sokar kendısı de da kuçülmüş, cenme dönüşmüş, Goksel ayrı ayrı varoluş kazanarak camdan bır fanusa benasven «baklasına» bancı guçlerın sımyasal ışlemlennden ge Guç le kaynaşarak olümsuzluğe kavuş bırbırlenni tamamlayacakları çekılır dış mekandan soyutlanmış bu mus olarak ıızayın derınlıklerıne doğru çırılıı Plazma ışmları gıbı psvchedelıc bır ilıskıye evnm'emek yerıne, «sterılıze» ıç mekanda uvkuva geçpr guvenlıklı ve bıtımsız yenı seruvenıne bır uzay mekanmdan geçerek geldığı bu cocuğun annesının varoluş bı Uzay gemısının rotasında bu rotayı du çıkar uyuyarak ıstasyonda uzerını altın suyuyla kaplar zenleyen galaksıler toplum slstemıı laı Kendı «baklası» ıçınde, Fransız babuyrugunda seruvenme «uyuyarak» deAlien'de ıse, ticarl amaçlı bir uzay çımınm Içınde bıreyın de top roğu tarzında doşenmış zengın bir yatak vam eder emısı (çok ıleri bır otomasyon done lıımun varoluş bıçıml ıçınde odasına çekılır Kendı «baklası» içinde n ıçınde bulunulduğundan, personel Alıen fılmını vapanlar smema salon erıyıp üst sıstemle fuzyon ıc' once yıızü ve bedenı kurudukça kurur, son dcrece azdır) kendı «prosramlan lanna fılm dağıtan şırketlere sundukla doğum oncesmdeki prematurc sima ve ne girmesı . ı mıs» gu?ergahını bırakarak, daha önce rı «prospektus»larında, sonlarda şunu bedensel gorunume donuşur Derken KO len oralardan geçerken bıhnmez bır şü da soyluvorlar fozetle) bızım bu fılmı Derınlemesıne ırdelemeden runusu behrsi7İeşır Çorlllmeye uğrar mızın para kazanacağından Kuşkunuz cun sesıne kapılarak oralardakı gezegen hemen goruluyor kı anne ve Bowman Ardından da dev boyutlarda olmasın, çunku bi7 bu fılmı gunumu7un lerden bırıne ınış yapan bır «batık» uzav çoçuk arasınriakı ılışkınin za bır rahım ıçı gıbı gorunen derln uzay (sadomazoşıstl seyırcısı ıçın yaptık' gemısınden sinyaller alır. Bu gemiyı ara manlo çocugun da ayrı bır varoluş yetenegı kazanamaması durumundo nasıl cınsel ve kulturel edılgınlıge yol açtıgı bu ışle ılgılt bılım dallarında genellıkle kabul edılen bır gerçekse bırey ıle toplum arasındaki llışkının bıreyı toplumsol Kınlık kurumu oluşmuştur De bıri sizden bır yardım istese, katkı tnr çevrede tuttu ŞimdliUer değışir Seslerin telal sıstem ıcınde erımeye ıten top mek ki dıl bır toplumsal fark «Uzgunum, yapamayacağım,» lerde sık sık raslıyorsunuz bu fuzu, kelımelerın ıçenğı ve lumsal donem sıyasal yonelıhgın gostergesı olabılıyor demezsıni7 «Kusura bakma, yenı tür «uzgunum Leyla»lara bazan bıçımlerı, sozdızımı tımler ya da «yaşama usluplo nırı alışkanhkları değışir Çok Turkçe'de «düemek» ıle «ıste vapamavacağım» gıbı bır şey rı» içın de aynı gorüşu ılerı zaman bu, dıli kullananların dersınız Bınncıyı soylesenız, mek* anlamlan benzeşen kelı Bızde de benzerl bır uzun sü Ama aralarında osuren kultur felsefeoılerı top algıUyamayacağı kadar yavaş Turkçe'nın normal mantığmda, melerdır reç vardır, ama bu şıveden nemll bır nüans vardır «Dile çok kullarulan, seçılen kelıme «şu sırada benı çok üzen bır lumsal bılımcıler ve sıyaset ve belırsızdır Turkçe ise ina mek», «temennl etme»ye ben şey var onun içın istedığınl ya nılmaz hızla değışen bır dıl bılımcllerl vardır. lerde kendını gostenyor Uzun «ıstemek»tır oamayacağım» gıbı bır anlam zer bır bıçımde Konunun boyutlan çok genış zaman, Fransızca paralamaK çıkardı Aynı şekılde, bıri sıze Şımdilerde XV spikerleri ıkıde bır şıklık gostergesıydi Şım Kısocası, annenin karşısın nma, bız şımdllık dılsel kulla yakınınm ağır hasta olduğunu bırde, «Düerseniz şımcil de şu dıyse, sanat ve edebıyatta ÇOK da bağımsız bır varoluş edl nımı bıiyük olçüde etkıleyen soylese «Ya, vah vah,» dersl nu bunu yapalun,» türunden eleştınldıği içın, ancak görgü televızyonun «katkı»larından nemeyerek hayatta etklnlık ka nız, hattâ «öyle mi çok tizül seyler söylüyorlar Kırk yıllık: süa çevrelerde geçerll oluyor bırkaçına gdz atalım zanamayıp ılk «kazansaı» (rah dum,» derslnız, ama «azgiı «tsterseniz>in ne kusuru oldu şoyle şeyler. Ama Türk elıtı Televlzyon, önemli dizilerini me) donen çoouk, hangl yaşta elitligını dılıyle kanıtlama alış Ingıltere'den veya Amerika'dan num» demezsmiz Normal Türk ğunu anlamak muTikün deSıl olursa olsun nasıl ılerl yaş ço alıyor Dolayısıyla çevnlen me çe'nin mantığmda, boyle bir Ingilizce «If You Wısh»e uyma kanlığjna epey koklü bir bı cukluğu durumunun ıçınde ka tınlerde Anglosakson çımde kapürmıştır kendını dilleri durumda «uzgunüm» deseniz, masından başka derdıni sıze açan alınabılır, lıyor ve «hastalıklı» bırı olup nin mantı»ı bazan Batı ülkelerınde örneğın tn Türkçe'yi «Arrantman» müziğınin çarpıt malarından sonra, Turkçe'vı Cikıyorsa toplum denen belır bozacak bıçımde müdahale e «Yahıı ben sana ne kadar 7or gıltere'de, kılık kıyafet buyuk durumda olduğumu anlatıvo olçude standartlaştığı dıyor dilımıze En çarpıcn ör aynca ıçmden çarpıtmak da iyıce yer II Insan ılışkılerı biclminln sis rum, sen bana kendı ımıntumı bın «uzgunum». aşagı tabakadan gelenler şık leşti. Bır ara «Banjo almak», temsel gorunumü ıçınde erlme noklerden Ama yukan tabaihadan gelenler dp «takai almak» filan vardı, na«T'm sorrr»nın kelımesi keli sovluvorsun» dıyebılırdı ye Itılen İnsanlar da hayotın mesıne çevırısı bu Ovsa îngi «kîtle Uetişim aracı»nın olagan sade veya derbeder pyindıgı sıl alnıyorsa bunlar ŞirmH karşısında edllgınleşmekte ve Ii7ce'de «I'ın snrrv»nın kullanıl Ustü gücü de kendım burada ıçın «sınıf farklannı daha çok TV oevınnenlerl de blzlere ve hayatın lclndeyken de, hayatın dıgı baglamlarda h'z Turkler go<îtenyor TV metınleri çevır shedpn anlarsını/ Yani. kul nı dilsrl imkftnlar haarlayıp yerins ölümu seçmektedirler. MMyni^ yaptjğı tür görmüçlüge dayaü bbr seç sunuyor. «Üzgümim» demeyiz. Ömeğin menl«rtnin Işte bu ıkıncı sorunun yanl qeçmış turlerl yenıden ve de ğısık bir qozle yorumlamanın do onkoşulu oluyor Sınema gıbı bır sanat sanat eserının 'ozgun yaratıcısı' olarok 'sanatçı' kavramına tarıh boyun ca alışık olduğumuz bu kavrama şüphe duşuruyorsa cca ba gecmışın gorünuşte boyle ortaklasa calışmayan sanatçılarınin urunlerı sandığımız qı bı 'butunuyle yaratıcıya oz o.u'müydu' Evet tıyatro da aslında başından berı sınema ya benzer ozellıkler taşır Ama sanatçıların en bıreysell saydığımız şaırler de her zaman kendılerınden bağımsız turler. görenekler ıçınde çalış mamış mı nesnel bır retorığın kurallarına uymamışlar mıydı? Bu ögeler gene sanat DEGINMELER BJR UYGARLIK ASAMASI OLARAK 'ERKEK CIPLAK. Kadmca dergısı Turkıye nm ılk «erkek çıplak» fotograiını yayımlamış Eh, Batı uygarlıgma bır adım daha ydklaştık demektır Dergıyı görmedım ama bu ılk çıplagımızın bıraz «mahcup» olduğu, hakkında yazılanlardan anlasılıyor Ne olsa geleneksel toplum özellıklerımız yaşıvor, aslında kadın çıplaklarımıss bile hala bır haylı mahcup Çağdaş gozls bakınca erkek veya kadın, insanm çıplaklığı doğal karşılanması geıeken bır şey e'.bette Gelgelelım, çıplaklığın kullanımı konusunda insan bu kddar ralıat olamıyor Yıllardan berı kaaın çıplakhâı tppe tepo kullanıldı durau, sonunda msanJar dahd rihat dahd doj=,al o'abıldıler raı1 Hıç sannuyorum Ter'ıne komplekbler bunalımlar saglıksiT fı.n. lazya ve O7lemlpr busbutıın aıttı Cınselhgı yapav ortulcr gerıhıvatı sıkı sık siklanıak cmsel sağlıklı Kilmıvor ama • Uretim Dolayısıylo varolan estetık ideoloıı sanat eserının uretıl me yayılma ve tuketılme ko şullan da, 'yaratıcı'don bagım £iz »cnun oznell ğıyle açıkla namayan daha doğrusu o oz nellıgın (çunku sanata 'uretim' demek sanatçının oznel lıgını kendı oznel ideoloıısını vb yadsımayı gerektııme?) ıçınde bıçımlendığı nesnel çer çeveyı oluşturur Türk Levendi Rum dilberi Tarllu romanlarımııda fılan hep vardır TuTk kali raınan. Muslumuı olmi\an bır dılbcrlc cınscllc^ır A'srıeA \c uzun U7ddı\a e le alnvması gtıeken bır ko nu bu, Musluman Furk, kadma cinsel hazzın ya&aklanmiî? olması (umumun gorectsı park ve bahçeler de olduğu gıb' ııraumun o kujacagı kıtaplarda da) Dnun ıçın \<ıvu7 Selinı ın kuv\etlı kolUnnıİJi sıktıgı, 1spası>a'dır talan tıl.ın C»e<,enlcrde Hurınetuı bıı habeıındc a\ta iapı vardı (bazı onemli farklarla) Murat Ozuak. vuzucumuz, bır %anşta. ulusça bckledığımız başarıü sonucu alamanuş. Ama akşaınki partıde hır Yunanlı yuıucu kı> a tavlayarak kendini (belki bızlerı de) avutmuş Muzıb gençhğı delırten cnstendı îki gencın ayakları akıntıya kapılmış casına vaklaştı bırbırme Ikısı de bırbırlerıne yaklaşıyor ve bakıyorlaıdı Yak laştılar, yak.laştılar Kollan kalkü, dolandı bırbınne Dıkkat ederseni7, parasrafın en mustchcen vcn uç noktalı aralar ^sıl felaket oratta olup bıtıyor Gavrımusliın dılberlerle aşna fışne olan atalarımız, ornegın tarıhi romanlarda, once başarılannı ke sm kanıtlar, sonra dılberı elde ederler Haııi Avdın Rrıs, Sahh Reıs, fılan oUcaktı da, hın metreyı sohık alnıadın vuzup. bırkaç vu/ Kafın de kılntan çeçı recek sonra da Elenı'vı sarmalayıp goturecekti Oy sa Murat macUlvaya uzanamavan kulaçları ıle sardı kızı \e devam ediToruz; penç HğJ delirten nıu7ik eşllğındeld dansa Arada bır van ık vana#a gehyorlardı Murat kula ğına bır şeylet fısıldıvor du Founda nm Yunanlı kıkırdıyor yıne sıkı sıkı sarılıyorlardı Bu bır dızgl vanlısı tnı yoksa bılınçle uygulaıunış bır teknik mi 9 Onceki paragrafta aralar uç nofctalarla bellrlenirken şımdi nokta sayısı ikıye duştu Ancak James Joyce gibı bu yuk ustalann akıl edecpşn bır edebiyat tPknığiyle, vuzucumuzle Rum dllberı arasında ışlerın hızlandıfını anlıvoru? Ama ya7i, gone de hunınle sona eri yorSonrası?. Kım bılebıHr M' Rıli nen, Balkan Şampıvonasm dan Uzüntü ile dönmemız tdi. hıı ^pkılde açılıp saçılmak da bunun panzehın degı1 Çunkü bu tur yaym cınsel tabulan gıdprmıyor onian kullanıyor sadece Gerçeğin Uretimi Boylece ortaya çıkan 'eser' hayatın ozunu yansıtan bır şey deqıldır Hayatı 'gerçek somutluk oMrcjk tanımlayabı lıyorsak insanlar bu somutlu qu hlcbir zaman kendı zıhınlerınde 'gercekten olduğu gıbı' bılemez duşunernezl"r nesne ıle insanın o nesne hak kındakı bılgısı ortuşemez In san kendı sınırlı bılgılerı çerçevesınde nesneye nesnplere bakar, zıhnınde hayat den len butunluğe uygun onu açıklayabıleçek bır düşunsel butunluk kurmaya çalışır Bu 'zıhın dekı somutluk'tur Ama 'sanat yaratmadır teorısınde olduğu gıbı busbütun sanatçının duşünsel oznellığınde turetılmış bır şey de değıldır Tarıhın ba lırlı bir aşamat?ında somut bır toplumun kendı uyelerıne ver dığı duşünçe ve duygu potansıyelı yelpazesı ıçınde uretılmış bır zıhnı tasarımdır Bu bakımdan son ana'ızde bır bırevın eserı olmakla bırlıkte, o bırey kendısı de toplumunun urünu olduğu ve toplumu nun sağladığı ımkânlar ıçınde 1 duşünüp duygulandığı ıcın b rey otesı bır ozellığl de var dır (bı r sanat eserı hakkında onu uretmış olanın yarqısı bu nedenle bızler ıçin baglayıcı sayılamaz) IKI BILIMKURGU ÖRNEĞİ: 2001 VE ALİEN Amacım işın ahlâk bovutu üstunae durmak dfğıl (bu anlaında zaten tavıım notr dıyebılırımı ]%,ın kulturel u.antılorına kı=acd deftınmek ıstıyorun Bılınclıgı gıbı erkrjjın tıpl^fii V**ıtlı sansurler nedenıyle lo'og ıafta vpnı yenı bo/ gustenııeve başlaaı ama kUsık tesım VP hevke'de hıçbır ?dman eksık olmamıştı Insan bedenı butun çagHrda insanlar ıçın bır merak konusuvdu Ama her çağ çıplak boden konubund<5 aynı derecede kayıtsız olnıadı Oınpgın Batı ıısmı Batı Hırıshyanlıgı ılp plple gelıştitîi ıçın çıpldk beden lesmı vapmanın da ınarırlıııoı geıek(.Glpıı olmalndı Bo\le<.e bır(;ok res&am opMk kıdm bedenı çızmek ıçın Hıııstıvanlık onccsının mıtolojık konuldrmı ısledı'er Ya da çıpUfclıklan tarıhı olduğu kadar teolojık bakımdan da tartışıiamayan Adem ıle Havvayı resmpttıler Çarmıhtakı Isa da, erkek çıplaklıgmı ıncelemek ısteven ressamlar ıçın bırıp tükenmez bır konuydu Adem Prometheus tsa, zamanla da sozgelışı savaşçılar, gladyatorler, vanı bedenı fızıksel bır zorlanmanın kıvrıntılanyla resmedılmış erkekler. Dıkkat edersenız, resımdp ya da heykelde çıplak erkek bPdenı çcnel olarak bır «acı çekmc» ımgesıyle ıslendı banki prkek, plastık sanata çıplaklıgını sergıleyebılme ıznınm bedelinı fızıksel bır acı çekerek oduyordu Cmsellıği kulldnan çağdaş fotografçılıkta e«kı resmm de etkısıyle çı j k kadtn kendın den beklenen role daha rahat oturdu Erkek bu vem rolünü yadııs>ıyor Bır kere, mutlak lırık olaıak cmsellık erkegın Benellıkle kpndıne iayık gormedığı bır şpy Kadınca dcrgı sı fotoğrafa tepk loı ı bır anketle saptamaya çahşmüj bazı kadınlar «^h, ne guzel » fı'an dd dıyor gene de erkegın gelenpksel olarak alıştıgı beğenılme bıçımı değı1 bu Bıraz aşağılatıcı, bıraz profesyonel, bır hayli ııgolomsu Boyle bır sureç ıçınde fı?ıksel çpkıcılığıra one surmeye çalısırken aslında geleneksel erkek ıkhdarmdan «sovunuvor» Bplkı bu tur «pm.up»oı'ık bu sayede yararlı olur dıyeceftım ama bunun içın bıle bır ya\gınlık kazfmması gerekıvor O^s3 Ademm trajık şaşkmlıgmdan, Isa'nın trauk azabından U7akla^ıp bodenını şan olsun dıve sprgıleyen erkek çıplsğm veterlı vaygınb&a ulasaca^ını sanmıvorum O her 7aman bır garabet olarak kalacak ımışterısi sınırlı olarak Kadın bedenının çıp'aklı»! ezelden ben kamusaldır fboyle olması ıvıdır dernıyoruır sadocp bovledır), butun resim çelenegınden bıldi!>ımi7 kadın çıplaklar kendılerı de az çok farkındadır bunun kendılerını erkeklerın s°yrettığmm Mırolojı hıch'i zaman boş laf etmez Narcı^sus kadm değıl erkekü. Gerceğin Tüketimi Sonatsal urun ayrıça her algılonışında yenlden algılayanın zıhnınde üretılmlş olur Yanı tuketılırken (okunurken seyredılırken v b) venıden varolur Kendısı nasıl hoyatın belırli bir ozunu yansıtmıyorsa okumanın erışmeyı amaçlayabıleçeqı belırli bır ozu de ıletmez Bunun yerıne her okunuşta ayrı anlamlar sunabl len bır semantlk (anlambllımsel) cok katlılıga sahıptır Dolayısıyla anlam (ve dolayı sıyla âeğor') ne yalnız üreten de ne yalnız urunde ne de valnız tüketenda olabilir Bu uçlunün hayatın bütününe ılış kın bırlığındedır sanatsal ürunun anlamı ve değerl Yazıyı burada kesıyorum ama sorunu noktalama anlamındo değıl Konu teorlk bakımdnıi adomakıllı çetrefıl Önenı de Bu sayfada sanat vo k ılturo toplum ve somut ln«a lardan bakmayo devam ettıkçe, 'uretlm' sorununu da ceşıtlı duzeylerde Işlemek Is TV'de "Our Türkçe,, "Üzgünüm,, D
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear