25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
T î T TBiTT 4 ARALIK 1982 KÜ LTÜ R Y A Ş A M Cumhuriyet 5 Faruk Güvenc, ITÜ Radyosu'nda anıldı Erkin'in keman koncertosu Kan'm elinde hayat buldu Filiz Ali LASLO ARUK Güvenç, daha TBT diye bır kururn ortalarda yokken raayoculuğa başlatnıştı. Sonralan, TRT Radyo ve TV' nun en renklı, en atak, en cesur program yapımcısı ve müzik yaymları yonlendıricısı olmuştu. TBT Yonetım Kurulu üyeliğı sırasmda da doğru bıldığinı ner ne pahasına olursa olsun, savunmasıyla şımşekleıı üzerine çekıp durmuştu. ölümünden sonra TBT'den bır «Faruk Güvenç'ı Anma» programı beklemek hakkımızdı ÇiinkU yıllarla bu kurumun en bnemli elemanıarından biriydi Faruk. Ne yazık ki «mevzuat hazretleri», bu görevi severek yapacak kişilerin elini, kolunu her zamanKi gıbi bağladığından, en güzel anma programını hazırlama onuru Istanbul Teknlk Ünlversitesi Radyosunun oldu. 14 Kasım 1982 Fazar günü, saat 19.00'dan 21.30'a kadar süren Faruk Güvenç'i Anma Programı, sevgiyle Faruk'u çok mutlu küacak amatör heyecanla hazırlanmıştı. Tümüyle kısısel çabalara ve kişisel olanaklara dayah böyle çok yönlü bır programı gerçekleştiren Serhan Kamıl, Yücel Komçez, Yalçjn Yamkoğlu vo Tamer Taşkm (ÎTÜ), Faruk Güvenç'in 'Itirk Müzık yaşamına sunduğu (bence) en büyüK hizmetı. ön plana çıkarararak yerinde ve sağduyulu bır prog ramcıük örneği verdıler Bılıyorsunuz, Paruk Güvenç'in ça balanyla TRT, ilk kez 1965 yıIında, Türk Bestecılenne eser ısmarlamaya başlamıştı. Faruk GUvenç, bestelenen eserlerı, Ankara ve tstanbul'da ıki ayrı Senfonik Konserle ve bestecılerle yaptığı Radyo konuşmalanyla kamuoyuna duyurdu. Işte, bu konuşmalardan bınnin, rahmetli ülvi Cemal Erkın le yapılan söyleşınin bandı da döndü o gece Teknlk Üniversıte Badyosunda. Hem Ulvi Hocanın hem de Faruk'un, o ıki içi ıçine sığmaz güzel insanın seslerinl yeniden duymak onlan sevenlerl duygulandırdığı kadar, böyle bir olaydan haberl olmayan mtizik meraklısı dln leyicilerl de aydınlatmış oldu Istanbul Ünıversıtesi Basın Yayın YUksek Okulu programda sırayla Faruk Güvenç, Suna Kan, F. A. Laslo, Ankara Radyosundan Cazibe Kavalcı, ülvi Cemal Erkin, Bülent Tarcan, Müşerref Hekimoğlu, Doğan Hızlan,,Mükerrem Berk, Gürer Avkal vs îlhan Usmanbaş'ın konuşmalan ver alıyordu, sunucu, Bülent Erel"in Suna Kan' a Faruk'un ölümii dolayısıyla yaardıgı mektubu da okuvarak Kültür Bakanlığı, 8 özel F TANR1 VERGlSt rETENEK: «Müfide özgüç'de Tanrı vergtsi bir yetenekle azlmll çalışma birleşiyor ve başarı doğal olııyor. duıleyenlerin gözlerlnı yaşarttı. Bu konuşmaların arasmda TRT nın, Faruk Güvenç'in çabalanyla TUrk ulusuna kazandırdıgı ü. C. Erkin: Piyano ve Orkestra için Senfoni Konçertant ve Senfonik Bölüm, Usmanbaş: Senfonik Bölüm (Kurtuluş Savaşı Adına), Muammer Sun, Yurt Renkleri, Bülent Arel: Keman ve Piyano için tkili'yi, yeniden baştan sona ve açıklamalarla yayınlayan ÎTÜ radyosu, dilerim ki bu tür programlar yapımına devam etein baharında bestelemişti. İlk üç şarkı, Strauss'un dostu ünlu ozan Hermann Hesse'nin, sonuncu şarkı da yine tanınmış ozan Joseph von Eichendorf'un şiirleri üzerine bestelenmiştı. Strauss sanki dünyaya veda edı yordu bu şarkılarla. Hermann Hesse'yi, Eichendorf'u, sıradan Alman veya Avusturya'lının bıle hakkıyla anlayacağını pek sanmam. Peki, nasıl oluyor da Gaziantep' te doğan, Bursa Kız Enstilüsune devam ederken sesinin guzelliği keşfedilip, Ankara Devlet Konservatuvarına yazılan ve bu okulu bıtirdikten sonra Türk bestecilerınin eserlerinı yorumlayarak dıkkatı çeken Müfide Özgüç, neredeyse Avrupa çapında bir yorum ve anlayışla söyleyebiliyordu «Son Ddrt Şarkıuyı? Bunun cevabını ben veremıyeceğim. Böyle bir yetenek olsa olsa Tann vergisidır diyebilirim. Tann. vergisi yetenekîP azimli çalışma birleşmış bu durumda. Kanımca, müziğin evrenselliği de kanıtlanmış oluyor böylece. Yıllarca Almanya'da kalıp, yine de Strauss duyar lığını, falsefesinı, yorumunu an layamamak da var hesapta. Mü fide'yi müziğin kendisi yönlendirmiş ve doğru yola sokmuş Bundan sonraki yılların, değerli sopranomuza birbiri ardmdan başarılar getirmesinı dilerim. fe Erkin'iıı keman koncertosu Suna Kan'ın elinde hayat buldu Suna Kan'ı eşi Faruk Güvenç'in ölümünden sonra îstanbul'da ilk kez dinledik. 26 ve 27 Kasım 1982 cuma, cumartesi ÎDSC olağan konserlerınde Ulvi Cemal Erkln'ın keman konçertosunu seslendirdi. Erkin'in eşi Piyanist Ferhunde Erkin, kızlan ve torunu da hazır bulundu bu konserde. Erkin'i ve Faruk Güvenç'i yakmdan tanıyanlar ve konserlerin olağan dinleyicisi için çok duygulandıncı idi müziğin, ölümü bile yenmes!ni izlemek. Erkin keman konçertosunu yazmaya 1946 yılıncU başlamış, bir yıl sonra tamamladığı eseri ilk kez Llco Amar yorumlamı>. Bunca yıl tazeliğinden birşey yitirmeyen bu konçerto, Suna Kan'm elinde sanki yeniden hayat buldu. Evet, bilineni bir kez daha yinelemeden edemiyeceğim. Suna Kan gibi, müziğin Ue kendi iç ve dış birleştirip. bağdaştıran, ^ gı ile duyarlıgmı daim^ muzı* ğin hizmetine sunan kaç keman cı veya kaç müzisyen vardır bu dünyada? ve Turizm Bakanlığı, sekız özeı tıyatroya yaklaşık 18 mıiyon lira para yardımmda bulunmayı kararlastırdı. Özel tıyatrolara yapılacak yardımlara ılışkın vonetmelık uyarınca, başvuruda bulunan yırmi bır ozel ve amatör tıyatronun gerekli evrakları, sanat geçmışleri, var olan çalışmaları, geiecektekı çalışmalarına ılışkin tasarıları gözonüne alınarak yeterli görülen sekız özel tiyatroya para yardımmda bulunmalan kararlaştırıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın para yardımmda bulunmaya karar verdiği sekiz tıyatro ve yardım miktarları şöyle: Tevfik Gelenbe Tivatrosu (2 milyon lira), Hodri Meydan Kültür Merkeıi (2 miivon 'ıra), tzmir Meydan üyuncnları (2 milyon lira), Tuncay Özinel Tlyatrosu (1,5 milyon lira), Konya ŞehJr Tiyatrosu (1,5 milyon lira), Ses Tiyatrosu (1,5 milyon lira), Ankara Sanatevi (1,5 milyon lira), Gülriz Sunırî . Engin Cezar Tiyatrosu (3.5 milyon lira), Nisa SerezliTolga Aşkıner Tiyatrosu (3 milyon 750 bin lira). Böylece, Kültür ve Turizm Bakanlığı, daha önce bazı özel tiyatro topluluklarına yaptığı para yardımından sonra, önümüzdeki günlerde sekız özel ti yatroya daha toplam 18 milyon lira kadar yardımda bulunmuş olacak. tıyatroya daha 18 milyon yardım yapmayı kararlastırdı Küitür ANKARA, (a.a.) .. stanbul'un yokolup giden mutfak kültürü hazinelerine Hacı Salih lokantası da karıştı. Bdrkaç yıl önce «Türk Mutfağı Nereye Gldiyor?» dızısinde konuşmuştum kendisıyle... Ölü münden sonra ise, «Ağız Ta dıyla» sütunu için bir türlü bu lokantaya gıtmek tasmet olmadı. Ve koca Hacı'nın ölümünden sonra lokantası da kayıplara kanştı. Yazık.. Ama Beyoğlu'nda mutfak kültürünün amtları, azalsa da, gozden düşsede, hâlâ var. tşte bunlardan bıri, kaç aydır yazmak ıstedığim bır yer: Pikııik.. Lâle sınemasının karşısındaki bu lokantada son zamanlarda ustüste gerçekten çok iyı yemekler yedım. Hergün önünden geç sek de pek bilmediğımız ve değerlendırmedığımız bu yen tanımaya çalışın.. O da 'kayıplar' arasma karışmadan... Piknik'te her turden yemeği içeren zengın bır lıste var. Türk ve yabancı mutfak larm kanşımı... Çorbalar, et li ve zeytinyağlı sebzeler, pılav ve böreklor, salçalı etler, ızgara ve tavalar, tavuk, piliç ve av ürünlen, balıklar, salatalar, tatlılar, vs. Iş kembe çorbası herzaman çok iyi oluyor Pikniğin... Salçalı yemeklerde bir özelliğı, değişik (en azından benim için değişik) sebze . et kombinezonlanm gerçekleştirme si... Sözgelimi geçenlerde bir gelişimde, «barbunyalı kuzu» yemiştim. Sıcak, salçaü bir yemekti bu ve pek akla gelmez bu 2 nesne çok iyi anlaşmışlardı. Bu kez, aynı türde bir «piliçli ıspanak» yiyorum. Leziz bjr ıspanak pürenin üstüne oturmuş, tam kıvammda bir pilıç butu.. Bu sütunda kuzu tandir ve kapamadan Izmir köfteye, dana kebap, rosto I Sebze ve et karısımsnın en leziz bir bicimde gerceklesfiyi yer: Piknik ve buğulamasından döner ke baba, çok çeşıtlı yemekler var.. Izgaralar da çok zengm.. Fileminyon, Böf strogonof, kievski tavuk, eskalop, şış veya karışık ızgara, bonfile, biberli steak, pıliç ızgara, da ha neler neler.. Ben, «şefin tavsiyesi» üzerine bir, «Piknik usulü turnedo» vıyonım Mantar, cığer ve koç yumurtasını kıymışvarında burada çok iyi bir yemek yemek kabil. Ya içki diye sorarsanız, Piknik içki vermiyor. Bira bile yok. Ama çok iyi bir ayranı var. Lokantanın niye içki vermediğini, müdürüvle konuşurken, öğreniyorum. Müdür bey (müessesenin sahıbi aynı zamanda) nedense isminin yazümasını ıstemıyor. Ben de bu isteğine saygı duyarak, ondan müdur bey dı Pıknik, 1957'den beri açıkmış. Tam çeyrek yüzyıl. 1962'de kısa bir sahip (ve isim) değiştirmenın dışında hep aynı ısmi taşıyor. Amaç larının, kazancın yanısıra «Türk mutfağına hizmet» olduğunu, eski bazı yemekleri canlı tutmaya gayret gosterdıklerını söylüyor: «Bizdeki yemekleri. Konyalı, Borsa, Liman gibi birkaç lokanta dı şında pek bulamazsımz». Yıl lar once devletten büyük ilgi ve yardım görduklerıni, salondakı dev havalandırma aygıtının bir zamanların ilgili makamlarmın yaraımıyla Amerika'dan getirtildiğıni söylüyor: «Bugün Türk mutfağına devlet ilgisi ve yardınu şarttır» diyor. Fiyatlarını beledıyenin saptadığı sayılarm bile altında tuttuklarını, hergün açık olan müessesenin değişmez müdavimleri olduğunu söylüyor. Sonra beni ısrarla mutfaklannı gezmeye çağırıyor. Bodrum katta gerçekten de geniş, te miz, pırıl pırıl bir mutfak gezıyorum.. Bır «yemek yaza rı»nı goğsünü'gere gere mut fağma çağıracak kaç lokanta var bugün, tstanbul'da ve de Türkiye'de? Adres: Piknik Restaurant. İstiUIâl Caddesi, Lâle Sineması karşısı... Tel: 49 38 28, 4918 43. Istanbul'un yok olup giden mutfak kültürü hazinelerine «Hacı Salih» de karıştı. Ama Beyoğlu'nda mutfak kültürünün amtları azalsa da, hâlâ var. îşte «Piknik» bunlardan biri, kaç aydır yazmak istediğim bir yer. lar, etin sosuna katmışlar. «Şefin tavsiyesi», iyi tavsiyeymiş gerçekten.. Ama av ürünleri sütunundaki bıldırcın da ve tatlı sütununda yoğurt tatlısından ekmek ka dayıfına, badem tatlısından kompostolara uzanan isımlerde de gözüm kalmıyor de ğıl. Sebzelerin 250, salçalı etlerin 350, ızgaraların ise, 500 lira civarmda oldugu Pik nik'te tatlılar ortalama 70 lira.. Adam başı 1C00 Hra ciye sözediyorum. Evet, müdür bey, müessesenin «dinsel inançlan» dolayısıyla içki vermediğini, aynı inançlar nedenıyle, «acentelfre komisyon vermek istemedikleri için» yabancı turıst gruplarını kabul edemediklerini söylüyor. Müşteri azalması? Elbette yatonıyor bundan: «Beyoğlu eski Beyoğlu değil. Ama 12 Eylül öncesi daha kötüydü, şimdi biraz düzelme var.» tflkemizde, Batı tekniklenyle yaratılan ve yorumlanan müzik, aslında ülke nüfusu göz önüne almdığında, çok dar bir çevreyi ilgilendiriyor. Ne var ki, bu dar çevreyi yok sayamayız, zira onlar da bu ülkenin insanlan. Teker teker ele ahndığında, herbiri degışik çevrelerde, değişik koşullarda yetişmişler. Farklı ortamlarda yetişen bunca sanatçı arasmdan dünyaya meydan okuyacaklar da çıkar zaman zaman. Soprano Müfide Ozgüç, 20 Kasım 1982 günü, IDSO eşliğinde ve Demirhan Altuğ yönetiminde, Richard Strauss'un «Son 4 Şarkı»sını «Vier Letzte Liederm yorumladı. Besteci, or kestra eşliğindekı bu şarkılan 84 yaşında yani yaşamının son @ Müfide Özgüç'ün Avrupa çapında yorumu ŞÖHRET f OLMANIN V Tİ, BE YOLUNU NA. S!L BULDUM^ Kitap...Yayın,.. Kitap.,.Yayn,.. Kitxıp..Ycıyınw Kıtap.,.Yqyın... UĞUR MUMCU Silah Kaçakcıhğı ve Terör Ermeni ve Rum Kaçakçılar . Bulgar Şirketleri Türk Kaçakçılan Papa Olayı. Mafya konusunda Türkiye'de belgelere nan ilk ve tek kitap. SANAT AZÎZNESİN Bütün Kitaplan ısteme Adresi: |Karacan|Cagaloğlulstanbul Aralık'82Sayı:24 Mik reklamcılık yayıncıhk A.Ş. sunar •Dergi, gazete, kitap, broşür, kataioğ hazırlama • Pikaj, montaj, tire film çekimi, renk ayrımı ve ofset baskı işleri •Fuarlarda stand düzenleme •En kiiçük boyutlardan siiper boyutlara kadar maket ve reklam panoları • Mankenli ve mankensiz reklam fotoğraf ları Alyon sokak Atlas işhanı kat. 6/15 Tel: 44 07 70 AN I LAR (19111938) BİR ASKERİN ÖZYAŞAMI, YA DA CUMHURİYET TÜRKÎYE'SİNİN TARİHÇISÎ 2. YIL DOLARKEN # Bugunün gerçeği ve dünün belgesi # Azaelismiş ülkelerin sanovilesmesi, serbest böSgeler ve sendikalar. # «Lotus» ve Nobel Barış Ödülü # Latin Amerika Edebivotı # Goethe'denpayımızadüşenler # Besteci Zoltan Kodal Butent ALANER KemalCENGİZKAN HalukGERGER Enuehan HALICI Yıldırım KOC SargutŞÖLÇON Ahmet TELLI A. YASEMIM AsafS. A KAT Aziz CAUSLAR UtuçGÜRKAN CemlOIZ KemalSULKER TunçTAYANC Gürhaıı UCKAN AyşegulYÜKSEL EDERI: 400 t i r t ÎSTEME ADRESÎ: CAĞAIOĞLU TÜRKOCAĞI CAD.NO: 3941ISTANBUL VAKFI YAYINLARI TJMJLAMıı] GAIERMME JOSEPH CONRAD tlk kitap! Toplumsal Belgeler DızısiYıden SÜHEKLt KlLlMSERGt yılhkabone 300 tl postaçekı 87955 pk 77ıstanbul UYGLLAMALI ECİTtM VAKFI TEŞVtKIYECADDESl NO 109 KAT 2 TEŞVlKtYE T t L 48 87 07 OLUM SEFERI çevren: HALUK SAHIN ADAM YAYINCIUK Anılar,lzlenimler,Görüşler.. iışaktan Kuşağa Yazan Genel dagıtım. BATEŞ Genco ERKAL GÜRKALAYLAN yazdı SEMİH POROY çizdi DALLASLlA CEYAR £&* DESTANI ÇIKTI! KİTAPÇINIZDAN ICTPVINİ7 loı CT ınıtm V ALAZ YAYINLARI /AS^| P.K.383 Sİrkecl/ISTANBUL ^ MAPON MUCtZESİ „ NİHAT DAYIft BAŞLICA KİTAPCILAROA KÜLKÛT OAĞITIM: Selvill Mescll Erdem Iş Han> CAĞALOĞtU , BİZ VE Dr.NEJATFECZACIBASI & r Adres: Emek İşhanı (Gökdslen) Kat: 13. No: 1300 Yenişehlr/ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear