25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 EYLÜL 1981 Cumhuriyet 7 (Baştaraft 1. Sayfada» lanma lle ayrılmasıdır Boylelikle ünlformalı basıu kuvveüerinin bir noktadan indirdikleri darbenin tesirinin saucce o nok tada kalmusı temin edilmiş olur. 2 Milliyetçi mıiıtan lüzumsuz bilgiler edinrae merakını içinde yenmeiidir. tiendini Hgilendirsin, ilgilendirınesm ne olup bittiğini öğrenme merakı, dedîkodıı malzemesı arayan mahalle kanlarına hf>* bir melaktır. 3 Milliyetçi mılitan kendini öyle bir disiplin içine sokmalıdır ki, kendi operasyonu i çin edinmesi mullaka şart bilgilerin dışındakilei'int öğrenmeye ne merak dııvsun ne de çaba harrasın. 4 Bugünün illegal operasyonlarında rol alaıı ınilitan, dü nün formalarını, arkadaş soiıpetlerinin çok koımsan militanından tamanıen rarlüı bir hava içinde olmak mccburiyetindedir. 5 Militan, halk arasında yaşamasını bilmeli, ln.m şehir, bem de köy hayatuıa aykırı düşmemeye, başkalarından farklı giyinip, farkiı konuşmamaya dikkat etmelidıı. Eğer, polis tarafmdan tanıuıp aranıyorsa, hakkında mevkuliyet veya mafckumiyet karaıı varsa yeraltma inmeli ve bazen de gizlenerek yaşamalıdır. PARTİNIN CANINI SIKAN! 6 Gizlilik şeraltıne göre, her operasyon önceden bürokratik usulleıle planlanmalı ve militanın bunu gerçekleştirmesi sonucu husule gelen hauise zaman ve mekana mspetle dokt rin aieyhiue propaganda unsuru teşkil edebilmelidır. Caru sı!;üdığı için eyleme çıkanlara geliııce, bunlar partinın camnı sıkmaktadır.» «POLİS İPTİDAİ MAULUKTUR... Iddianaıneye gore, Okuyan' ın masasında bulunan bu teksirin bir başka bölüıîiünde, «Polisin elindeyken ne yapmalı?» bölümünde ise özerle şöyle denildı: «...Bilinmesi lazım gelen ilk şey polisin iptidai bir mahluk olduğudur, bu mahluk uşak ruhiu olup iktidarlara yaranmak için ne lazımsa yapar... Siyasi polis ve tupium polisimie, 33KT ajanları da mevcut tur. Bunlar diğerlerine nisbetle akılü ve en mühimi yetiştirilmiş kimselerdir. Sorgu, planlama ve taktiğiyle cevapiarm süz geçten geçirilmesl hiç şüphesiz bunların uhtcsindedir. Saçma sajıan laflar etmcyin, tutarsızlık aleyhinize puandır. ...Hikayeniz bazjr, basit ve mantıki olmalıdır, yalan gerçe ğe yaklaştığı nispette inandırıcüık kazanır, gerçek ise tektlr. ...Oyalayın onları, <cabnıda acındırın kendinize, hep aym hi kayeyi anlatın, gözaltına aluıma sürenlzi doldurun.» İBRETİ ALEM İÇİN Bu teksirden pasajlar verildıkten sonra ıdçlıanamede, Askeri Savcılık göriışü şöyle belirlendi: «Yukanya aynen geçirilen pa sajlardan anlaşıldığı uzere, yasa dışı sağ terör eylemlerini gerçekleştiren silahiı müitanla ruı yakalanmadan once, yakalanmaları olasılıkUvı da gözetilerek önceden şa?tıandırıldıkları, etklsel işlemlerle beyinle rinin kendisine ve doğruya yabancüaştırılarak eğitildlklerl, biiinçlendirildlklerl, böylece suç alet ve kanıtlannın, ayrıca dlğer eylemcilerin ve örgütün ele geçmemelerini temin için cidıü ve adeta blllmseı ölçüde ünlcmler abndığı kcdinlik kazamnakta, bunun <iışuıda dava ya ihanet edilmesi halinde Alpaslan Türkeş'in davaya katılıp geriye dönen herkesi vurun' şeklindekl sözü uyarmca öldürüleceği uyarısuıın yapıldı ğı, hatta ibret1 alem İçin öldü rülme emrinin verildlğl açıkük la görülmektedlr.» Iddıanamede, «Genel Merkez binasında Tahsin Unal taraîından daktilo ıle yazuan ve imzalanan «anarşi hızla devam edecektir. İç savaş başlayacaktır. Teşküatımıza sllab veriune sini, işi savsa^damaja bırakma dan temin etmeliyız ve bunda ısrarlı olmalıyız, biçimindeki rapora yer verilir... tarzında ki cümleler silahlannıa eğilimlerini göstermekte ve bununla ilgili olarak parti genei merkezi yetkili kabul cdilmektedir» denıldi. îddlanamenln burırian sonraki bölümünde, Enıs Turan adlı bir kişinin ülkücü bir dernekte kendisine nasıl işkence yapıldığını anlatan ve MHP Ge nel Başkan Yardımoısı Ahmet Er'e yazılan mektuo okundu. PEHLÎVANOGLU'NUN İFADESt öltım cezasına hüKümlü Mustafa Pehlıvanoğlu'nun hakkındaki karar lnfaz edameden önce Askeri Savcılıkta verdiği ıfadeye de değınilen ıddıanameye göre, PehlıvanoŞlu, Askeri Savcılıkta verdiği ıladede, Isa Armağan ile Balgat'taki kahveleri nasıl taradıklarmı anlattıktan sonra şunları soyledi: «Size isimlerinden bahsettlğim Şevket Çetin, Muhsin Yazıcıoğlu ülkücü gençlik derneği nin eylemlerini (öldürme, yara lama, kurşunlama, bombalama vs. gibi) yönlendiren kişilerdir. MHP ile kesin ilişkUeri vardır. Esasmda ülkücü gençlik dernekleri paravan görev yapan ve MHP'nin yan kuruıuşu duru raundadırlar. Parti ıle yan kuruluşlar birlikte ve danışmalı olarak çalışırlar. fjcvkat Çetin ve Muhsin Yazıcıoğlu tüm ülkü cü dernekleri ve bunlara bağlı olan illegal örgutler> yönlendirip silahiı eyleme tesvik ederler. Ben yukarıdı da anlat tığun gibi Şevkat Çetin Ue Hrar olayından sonra teraas kur dum, daha doğrusu o gelip beni buldu. Muhsin iazıcıoğlu ile temasım olmadı. Bütün teş kilat elemanlan bu şahısların perde arkasından ma.vlan yönlendirdiklerini bildıraikleri gibi bu şahıslann MHP ile de sı frı tmaâam halinde olduklarını bilmektedlrler. MHP'nin yan kuruluşlan olan tüm dernekler legal gibi görünürse de illegal oldrak faaliyet gösterirler. BAHÇELIEVLER IİATLİAMI İsa'nın arkadaşları arasında en samimilerinden birisi Ercünıent Gediklidir. Bu şahıs Bahçelievler'de Büyük Ulkü Derncği'ni kurup, teşkilatlandıran ve iJahçelievlerin sorumlusu olan bir şabıstır. Babası Albay' dır. Bahçelievler kstlîamı olarak isimlendirilen 7 Türkiye îş(i Partili'nln öldurüldüğü olaya bu şahsın Ismi karışmıştı. Ercüment GedlkU babası tarafmdan tcslim edildikten sonra Riamak cezaevinde yattı. tsa Armağan ile samimi olduğundan bir sohbet sırasında cezaevinde Eahçelievler katliamından kendi&.nin ve furan Demir kıran'ın sorumhı luluünası nedeniyie genel merke/ tarafından konuşabiiirler tndişesiyle suçlandıkijıını ve genel nıerkezin kendilerini öldürebileceğini tahmin ettiği, bu nedenle cezaevine girmek suretiyle ölümden kurtulduğunu anlattı, açık seçik olarak Bahçelievler katlianunı ben yaptım cilemedi, ancak laflarmdan ve konuşmalarmdan kendisinin Itıran Der.ıırkıran ile birlikte japtığı ka naatı bende hasıl olriu. PİS SILAH Olaylarda kullanılan silahlar teşki;atta pis silah olarak adlandırılmış. Bu silahlar taşraya gider. Ankara dışmda bulunan diğer örgütlerimize gönderilir. Oradan bize Ankara'da kullanıl nıayan silahlar gellr Bu şekilde silahlar örgüt içenslnde devamlı dolaşır.» ITİRAPTAN SONUA KENDISINI ASH Iddıanamede daiıa sonra, suç larını Askeri Savcılîkta ıtıraf ettıkten sonra hucrede kendısım asarak intıhar e&en Bekır Eağ'm ifadesine yer verildi. îfadeye gore, Bekır Bağ bir kişıyi nasıl öldürdüğünü şöyle an lattı: «Emir Kuşdenur gelerek Abidinpaşa'dan Ümıt Kapıcı isimli ülkücü arkadasımm polis Bayramın vurJuğunu, bunun intikammın aUmnası için benim daha önce tınımadığını Şehit Osman sokağındaki tuhafiyecilik yapan Mehmet Baykara'nm öldürüleccğini söyledl ve bana 7.65 mnı çapında Brovnig marka kabza muhatazası kırık olduğu için naylona sarılmış olan ve daha doğrusu naylon bantla sarıh olan hır tabanca ile 7 tane mermi verdl. Bir mermiyi de namluya sürdü ve bana 'Gideceksin Mehmet Bay kara'yı bununla vuracaksın' dedi. Bu şahsın başkan olması ve bizimde bundan korkup çekinmemiz sebebiyle itiraz etnııedim. Tabancayı alıp aynı gün saat 17.00 sıralarında tarif edilen dükkana gittlm. bu şahsı daha önce tanımıyordum. Ancak dükkamnı biliyordum. Sol cu olup olmadığını da bilmiyordum. Dükkana gittim, içeriye girdim, içerde iki kişi oturu yordu. Dükkanın salııbı kim diye sordum. Para kasasının arkasında yani masa cekmecesinin arkasında otuıan bana göre sol tarafta olan şahıs benim evladun dedi, ayağı kalktı. Bu nun üzerine tabancamı belimden, gömleğimin altından çekerek ateş ettim, suratından kan aktı ve yere düştü, düşünce de atoş ettim, bir el de onun yanında oturan ve hrı<ım karşıma denk geien şahsa ateş ettim. O da kafasındaıı vuruldu. Yere düşünce onun aa vücuduna bir kaç el ateş ettim. Mermilerim orada bitti. labancayı belime snkarak Kaynarca soka ğından Kurucu'ya doğru gittim.» Iddianameye göre, Bekir Bağ ifadesinde, kendisinm olaya bu laştırıldığı için itiraz edip çıka madığını söyledi ve «bu davaya giren çıkamaz diye konuşuluyordu, çıkarsan kötü oluyor deniliyordu. Bunddıı korkluğum için bu işlerden yakamı da sıyıramadrm.» dedi AVUKATLARIN İSTEĞİ tddıanemenın 539. sayfasma gelindiğinde savunma avukatla rından Hulağü Balcılar söz ala rak saruklarla kısıtlı bir biçım de gorüştüklerini bildirdi. Balcılar, bu konuda mahkeımede yapılan talepten sonra 12 gun geçtiği halde durumda bir düzelme olmadığını söyledi. Malı kemenin sanıklarla mudafilerin ve sanılc yakmlarının görüşrae lerı konusunda karar almasını istedi. Daha sonra sanık Yahya Günaşar'ın avukatı Nusret Yerdeş söz alarak müvekkilinin ruh hastası oldugunu ve krizler geçirdigini bildirdi. Yerdeş, cezaevinde samk müvekkiline in sanlık dışı işkence uygulandığı m da savundu. Mahkeme heyeti bu taleplerl dınledıkten sonra verdigi ara kararında avukat, Hülağa Balcılar'ın ıstemi konusunda daha önce mahkemenm karar al dığmı bildirdi, diğer taleple ilgili oJarak mahkemenin icra yetkısi bulunmadığmdan karar stınmasma gerek bulunmadığı ru belirtti. îddianamenin 639. sayfadan itibaren okunmasına bugün de vam edilecek. GÖZLSM (Baştarafı 1. Sayfada) Allah selamet versın, bızım sağ başına QÖr8, Ozal'ı eieştırmek «komünistliğin ta kendisiydi; Özal giderse, komunizm gelirdi», bu yuzden Ozal'a ovguler dızılırdı. Degerlı hcmşehrım ve «bcba dostu» Vehbı Bey de komunıst ml'Haşa, summe haşa'. Ama o da Ozal'ı pek beğennmyor. «Dıtckat edin» dıyor. İııeğin sutu kurumak uzere... Gerçı bız sute su katarız ama neyse: Hay ağzına scğlık Vehbi Bey! Vehbı Bey amcayı bir gorsem anlatacağım: Bız bunları yazınca, kcmunıst oluyoruz, Vehbı Bey amca aynı sozlerı soyleyınce doğru oluyor. E, Vallahı bravo! Olsun, olsun ben razıyım, yeter kı, bu sozler soylensın... Vehbı Bey amcayı gorursem şunu da anlatacağım: Bir devlet bankası, yenı kurulan bir ozel bankaya «Al sana yuz milyon lira para» dıye duşuk faızle para yatırır mı? Yatınrsa ne olur'' Vokıflar Bankası dıye bir devlet bankası var, bılıyorsunuz, «Hisarbank» dıye de bir yenı banka... Bu Vakıflar Bankası, gunun bırınde, yuz milyon lırayı, şak dlye bu Hısarbcnk'a yatırmaz mı? Yatırır1. Faız yarışında boyles^ne comertlık olur mu?. Vakıflar Bankası, bu parayı, kredi olarak verse çok daha fazla alacak Nıç:n oyleyse, «mevduat sahibi» gıbı gidip parayı bir ozel bankaya yatırıyor? Vehbi Bey amca, Vehbı Bey amca, anladık, bu Hisarbank, «kale gibi banka» ama bu da «penaltı» değll mi Allahaşkına!. Bız dıyoruz kt, «Bu faız yarışmın sonu yoktur»... Vehbı Bey amca da böyle düşünüyor. Bız dıyoruz kl, «İş adamı aldı bankalardan, bankerlerden parcyı, örneğin buzdolabı uretti, buzdolabını satamazsa ne olur? Nasıl öder bu kredileri?»... Vehbi Bey amca da tıpkı boyle duşunuyor. Diyor ki: Dikkat edin Ineğin sütü kuruyacak... Vehbj Bey amca, «diyalektik materyalizmi» benlmsernlş değıl, Vehbi Bey amca, «ideolo|inin e»irl» değıl, Vehbi Bey amca, «Marksist Lenlnist ve hatta Maoist» değı), nıçın böyle konuşuyor? Benım, şırketlerim, holdınglerim, yatırımlarım yok, ben de bu konuda tıpkı Vehbı Bey amca gibi düşünuyorum, Vehbı Bey amca, solcu değıl, o da bizim gıbl düşunüyor. Bir görsem, «baba dostu» Vehbi Bey amcayı şunları da anlatacağım: Dıyorlar kı «KİT'leri satalım»... Pekl satalım «Slgarayı devlet yapmasın»... Peki yapmasın! «TRT'yı de özel sektore verelim»... Peki verelıml «Madenleri devlat Işletmesins... Peki işletmesin!. Vehbi Bey amca, Vehbi Bey amca, devlet, anarşlstlerın istedığı gıbj boyle yavaş yavaş ortadan kalkmaz, yok olnıaz mı? Vehbı Bey amca, sen gün görmüş adamsın, şunları televızyona cıkıp, bırbir anlatsana Allahını seversen! Vehbı Bey amca, bu faız yarışında bankerlere de çok kızıyorsun, hani, bir Ankara turküsü vardır, seymenler, şoyle kostak kostak soylerler: Dıdayla da küçük hanım dıdayla / Beş yüz altın yedırdım bir ayda / Gitti de gelmedj ne fayda... Bu faiz yarışı, sonunda para sahiplerlne bu türköyO soyletecek galiba: Gitti de gelmedl ne fayda... Vehbj Bey amca, çık Allahını seversen şu televlzyona, Olayların içinden midir, dışından mıdır, hangl program olursa olsun, şunları anlat bırbir... Vehbi Bey amca bir dahg Ankara'ya uğrarsan bıze de beklerizl... VAKKO'NUN KIŞ DEFILESİ Vakl'o defıiesl Hllton Oieli Balo Salonu'nda sergilendi. 1981 82 sonbahar ve kış kıyafetlerini içeren defilede siyah, gri ve toprafc tonları egemendi. Çok sayıda yerll ve yabancı mankenin sundjğu sonbahar ve kış kıyafetlerini kalabalık bir toplu.uk izledi. Geniş sıkı kemerler, kadifeler, deri apükcsyonlar, Işlemeler ve altın aksesuarlar mankenlerin uzerinde zengin görunümleri ile izleyenlerin i.gilerini topladı. (Fotoğraf: Ender ERKEK) Gübre (Baştarafı 1. Sayfada) lın ithaiatının ancak tarım urunu ıhraccîıyla rınanse edo bileceğinin bilinci içinde, uretımi duşurmemek amacıyla katlanaçaktır.» Ozbek, geçen mayıs ayında buğdayda malıyetın 14 lıra 40 kuruş olarak gerçekleşeceğının Turkıye Zıraat Odaları tarafından hukumete bıldırıldığını ve 18 22.5 lıralık fıyat ıstendığını, hukumetın ise bu urunde fıyatı 15 20 lıra olarak açıkladığını hatırlattı. Sabahattın Ozbek, daha sonra buğdaya 275 kuruş ek prım verıleceğının açıklanmış olma sına rağmen, gecıkme yuzunden fıyat yoluyla uretım plan laması yapma ımkanından yararlanılamadığını bildirdi. KREDİLER ARTIRILDI ANKARA, (a.a.) Türkiye Cumhunyeti Zirast Bankası Genel Muduru Rahmı Önen, «Çiftçilerin ihtiyaç duyduğu gubreyi zamanında alabümesi ni teminen, şahıs kredi limitlerinin 1 eylul 1981 tarihl itibarlyle yüzde 50 artırıldığını» açıkladı. Rahmi Önen, «Çiftçilerin Ih tlyaç duyacakları kimyevi güb ro temininde kredi yönünden bir zorlukla karşılaşmayacaklarını» da bildirdi, Türkiye Cumhuriyetl Zlraat Bankası Genel Müdürü Rahml Önen, Bakanlar Kurulunca kim yevl gübre fıyatlarının yeniden belirlenmesi üzerine dun şu açıklamayı yaptı: «Kimyevi gubrelerin peraken de fiyatına yapılan zammı dik kate alan bankamız, çiftçimizin ihtiyaç duyduğu gübreyl zamanında alabilmesini teminen, şahıs kredi limitlerini 1 eyiül 1981 tarihi itlbarlyle yuz de 50 artırmış ve bu maksatla tahsis olunan plasmanı da yeterli düzeye çıkarmış bulunuyor. Halen 10 mllyar 309 milyon lira ödenmlş olan gübre kredisinde çiftçllerimizin İhtiyaç duyacağı kimyevi gübre temininde kredi yönünden bir zor lukla karşılaşmayacaklarını büdirmek isterim.» Rumloon karşı önerileri LEFKOŞE, (Cumhuriyet) Türk tarafı, Kıbrıs sorununa çözıimü amaçlayan toplumlararası görüşmelerde, «Rum görüşlerinin, harita ve Anayasa U zerinde sunulması» istendi. Bu arada, «Rum tarafından, Türk önerilerine Uişkin öneri veya karşı önerilerin bcklendiğl» bil dinldi. Dunkü toplumlararası görüşmelerden önce konuşan Türk görüşmeci Umit Onan, «Son de rece somut Türk önerilerine karşılık olarak, Kıbns Rum tarafından öneri veya karşı öneriler beklemeııln doğal ol. duğunu» soyledi. Onan, «Yuan nidls'in sunduğu yazüı yanıta Türk tepkisinin ne olacağı» yolundaki bir soruyu yanıtlarken »Gerekeeli Rum görüşleri nin, dinlemelrte olduğu eski pöîiişlerin bir tekrarı olduğunu» belirterek, «Bunlar üzerinde daha fazla bir şey söyJemek istemediçini» kaydetti. İkmci Rum yanıtımn «Yazıh olmasınm yanı sıra siralü de o'.ablleceğini» belırten Rum gö rüşmeci Yuannidıs, «Yapıcı ve czlü bir diyaloğa ulaşmak için. tutumlarını, divalogu kolaylaştıracak bir biçimde beürteceklerini» açıkladı. Ânkara'dan (Baştarafı Sporda) 5 yaşındaki çocuklara yüzme dersini pazartesi geceleri nerdeyse sabaha karşı verdirterek bu ışlerden ne kadar uzak olduğunu bir kez daha kanıtlayan Tekin, şımdi tek başına sporseverlere meydan okuyor. Tek başına devlet politikasına karşı kararlar alıyor. Peki ama, TRT Genel Müdü rü Macit Akman ne yapıyor? Aslında izıenmez hale gelen televizyon sorunu, Mılli Güvenlik Konseyı'nın sorunudur. Dev let elindeki kıtle haberleşme aracı izlenmez hale gelirse, bun dan en çok, fısütı gazetesi ile fitne, fesat vayanlar yararlanır. TRT Genel Muduru öze'Jikle genç ve dinamik kitlelenn televizyon ızlemesini sağlamakla görevlidir. Genel Müdür, kendi ailesine sorsun baka^ım, haftada kaç dakika televizyon izliyorlar bu gün?. Kendi program yapamayan televizyonun, ayağına kadar gel mış bbylesine muhteşem bir ya rışmayı seyirciden kaçırmasına akıl erdirmek mumkün değildir!.. ÇAĞATAY HÜKÜMETİNİN YAZGISI BU HAFTA BELLİ OLUYOR I. Rıza YALIN LEFKOŞE Uzun süreden ben anayasa dışına çıkmak ve «Başkanlık rejimine dönme yi amaçlamakıla suclanan KTFD Başkanı Rauf Denktaş, bu yöndekl yazışma ve söylentllerin doğru olmadığını, «Anayasa dışına çıkmadığını» savundu. «Azınlık hükümetinl destekle diği, böylelikle Anayasa dışına çıktığı» yönundekı savları da yanıtlayan Denktaş, «Seçimlerde en çok oy alan ve Meclis'e en çok üye gönde ren bir partlye, hükümet olma şansını vermekle Anayasa^nın gereğini yaptığına inandığını» söyledl. KTFD Mecllsi'nde 18 mllletveklll bulunan UBP'nln kurduğu «Azınlık hükümetimln yazgısının bu hafta belll olması bekleniyor. Bugün Federe Mec lls'te sürdürülecek «Hükümet programının genel görüşmesl» nin tamamlanmasından sonra, Meclis gündemlne alınan «Güvensizlik önergesi» oylanacak. Denktaş, ayrıca, Türkiye Komünist Partisi ve Kıbns'taki bazı kuruluşlar arasındaki bağ lantılarla ilgili yaymlar üzerın de, «Bunların değerlendirUmesi için gerekenin yapıldığmı» açıkladı. (Baştaratı 1. Sayfada) bir şeyler soylediği ve birlikte gtUdukleri izlendı. Okuyan'ın kimi kez de, askeri savcının bu lunduğu yere kafasuıı çevirerek, güldüğü de görüldü. İddianamenin bu bölümU okunurken, Yaşar Okuyan'ın oturduğu yer oldukga hareketli olmasına karşın, fürkeş ve özellikle Agâh Oktay Güner «giz liiik, baskı ve ihanet üzerine» teksirini büyük bir ciddiyet içinde dinlediler Yaşar Okuyan' ın «süreklı gülmesi» MHP Genel Eaşkanı Alpaslan TUrkeş'in dıkkatini çekmiş olmalı ki, Agâh Oktay Güner'm kulağına birşeyler îısıldadı. Güner de başını sola çevirip Okuyan'a şöyle bir baktı. TÜRKEŞ BAŞINI SALLADI Türkeş, söz konusu teksirde, «polis te ülküculere, Türkej gelsin seni kurtaroın denebileceğine» Uişkin bölümü okunur ken, Türkeş'in suratının daha da ciddileştıği, doğrulduğu, kaş larının havaya kalkuğı görüldü. Türkeş, bu sırada önüne eğik başını hafilçe kaldırarak, Askeri Savcıya bakarak, bir şeyler mırıldandı. IJırüdanırken de, Türkeş başmı hafit hatii Askeri Savcıya doğru ealladı. iddianamenin bu Lölümü okunurken, geçen düruşmalara oranla salonun çok sessiz oldu ğu ve sanıkların iadıanameyı satır satır ızledikleri, sayfa bıtince sanıkların bulunduğu bölümden sayfanın çevrılmesi nedeniyle çıkan kâğıt sesinin gel dığı duyuldu. Iddıanamede, önemli gordüğü yerıerm altını cetvelle çizen Avni Çarsancaklı, Yaşar Okuyan'ın masasında bulunduğu belirtilen teksir ile ılgilı bölumun hemen hemen her satırım işarelledu İNANOĞLU tLE EL SIKIŞTI Mahkeme ara verdıginde, aya ğa kalkan Türkeş, çevresindeki lere eliyle savcılık makamını gostererek, ıddıanameyı eleştiren sozler ettiği bu arada «provokasyon» biçıminde bir söz soylediği duyuldu. Türkeş, ara sırasında, duruşmada tam arkasında oturan tu tuklu samklardan iilm prodüktorü Berker Inarıoğlunu görunce, «Ooo, nasüsın, geçmlş ol sun» diyerek elini sıktı. Istırahatli olduğu için ddha bnceki duruşmaya gelmeyen Berker İnanoğlu ıle Türkeş'm bir süre ayakta konuştukları izlendi. «GERİYE DÖNENtERÎ VURUN» Askeri Savcı üstünde Alpaslan Türkeş'in fotoğrafı ve fotoğrafm hemen altında el ürünu 9 mayıs 1971 tarıh ve imzası bulunan posterde şu sözlerin yer aldığını belirtti: «Emanet olan davayı kucakladım. Hiç arkaya bakmadan. Tereddütsüz, hiçbir şeye aldırmadan yürüyorum. İleriye doğ ru yürüyorum. Hızlanıp koşmak gayreti içindeyiz, koşacağız. İleriye gittikçe geride kalmayıp benî takip edin... Bu mücadelede herhangi bir sebep le ben düşersem bayrağı kapın. Daha ileriye gidin. Geriye dönersem vurun... Uavaya katılıp geriye dönen herkesi vurun...» Askeri Savcı bu satırlan oku yunca, Aîpaslan TUrkeş yerınden doğruldu, kollarını ve ellerıni açarak, ilerden duyulmayan bir takım sozler söyledi. Sonra da Agâh Oktay Güner'e dönerek güldü. Bunun üzerine Agâh Oktay Güner de Türkeş' in gülüşüne katıldı. Askerı Savcı, Türkeş'in bu sözlerinin Mussolini'nın «Eğer 6nde isem, peşüne düşün, gerllersem öldürün, ölürsem intilta mımı alm» sözcüklerini anımsattığını bildirmesi üzerine, bu kez, bütün sanıklann güldüğü görüldü. MJ3P Yönetim Kurulu üyelerinden, avukat Sait Bilgtç'in As keri Savcıhğa verdiği iladede, bu kelimelerden «vurun» şeklinde olamnın «öldüründen» başk^ bir biçimde anlaşümasının mümkün clmadığını soylediği iddianamede belirtillnce sa nıklann güluşmelerinin durduğu izlendi. KAMERADAN ÇEKİNDİLER Bu sırada, TRT ekibl gelerek, davanın gelişimını görüntü lemeye başladı. Türkeş çekım sırasında, objektife bakmadı, yüzünü yana çevirdi, TV ışıkları üzerinden çekilinco yine başını eski haline getirdi. Ayrıca çekim sırasında, bazı sanıkların ve dinleyicilerin de objektiîten yüzlerini sakladıkları görüldü. YİNE AMİN Askeri* Savcı iddianamede yer alan bir el yazısı belgemn sonunda yer alan «Ne Mutlu MiHiyetçi Hareket Bayrağı altında toplanarak 100 milyonluk büyük Türkiye ülküsü uğrunda kutlu bir savaş veren ülkü erlerine tanrı Türkü korusun ve yüceltsin» sozünü okuyunca, arka sıralarda oturan sanıkların topluca «amin» dedikleri duyuldu. (Baştarafı ı. Sayfada) Hıtler'ın Avuslurya'da doğduğu kasaba olan Lınz'de bir kültur merkezı ınşa etme pro lesını belgesel bir fılm haline getırmek ıstıyor. Hıtler'ın duş lerinden biri olan bu kültur merkezi projesı, o donemde Hıtier'ın yakın dostu olan Al bert Speer tarafından hazırlan mıştı. BBC bu nedenle bu pro jenın hazırlanmasıyla ilgılı bolumlerın çekımi ıçın Albert Speer'e başvurmuştu. ALBERT SPEER KİMDİR? 1931 yılında Nazı Partısi'ne katılan Albert Speer, Silahlanma Bakanlığına atandığı 1942 yılına dek Hıtler'ın Mimarl Planlama Başdanışmanlığı gö revinl sürdürüyordu. Speer'in Silahlanma Bakanlığı döneml olan 1942 44 yılları arasında ise Alman sılah sanayiinde üretim 3 kat arttı. Speer. Nazl ordularının Işgal ettikleri topraklardakl sivil halkı bu fabrıkalarda esir Işci olarak çalıştırıyordu. 20 yıl hapse mahkum olduğu Nurenberg Mahkemeleri sırasında kendisine yöneltilen en ağır suçlamalardan birl de bu konuda oldu. Speer her zaman, savaş yıl ları dolayısıyla kendislnl çok suclu bulduğunu ve aradan qecen uzun yılların bu sucluluk duygusunu hiç bir bleimde hafifletmedlğini söylerdl. 1966'da Serbest bırakıldıktan sonra anılarını «3. Reich İçin de» adı altında yayınladıktan sonra. tutukevınde tuttuğu günlüğün de basımı yapıldı. 21 yaşındaki (BaşUrafı 1. Sayfada) lu'da meydana gelen olayda göz cülük yapan lise öğrencisi Emin İre adlı kışi de 15 yıl ağır hapis cezasına çarptınldı. Sanıklar son savunmalannda, Savcıyı öldürmek amacıyla ateş açmadıklarmı söylediler. • Dev Yol örgütüne üye olmaktan 9.3.1981'de yargüanarak 5 yıl 6 ay hapse mahkum olan Nevin Atatekin, Emel Yıl maz ve Ümlt Savas'ın cezaları temyiz edılince dün yeniden yar güandılar. Mahkeme sanıkları bu kez 4'er yıl 2'şer ay hapis cezası verdi. 6 SAGCI tÇlN tDAM • Ege bölgesinde 2 öldürme, çok sayıda yaralama, korsan yurüyüş ve pankart asma eylemlerinin suçluları olarak yakalanan sağ görüşlü 28 teröristin yargılanmalanna 1 Numaralı Askeri Mahkemede devam edildi. İddianamesini okuyan Askeri Savcı, burüardan 6'sı hakkında idam, dığerleri için de 515 yıl arasında değışen hapis cezalan istedi. tflkücü Gençlik Derneklerinin yönetici kadrolaruıda görev alan militanlardan idamları ıstenenler: Hünkar Göcekli, Erbıl Koru, Erol Şlmşek, Burhan Gazisundu, Kubilay Sezer, Cema! Kalan. ÖMUR BOYU HAPSE MAHKÛM OLDU ELAZIĞ 8. Kolordu ve Sıkıyonetim 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde sılah kaçakçıü ğından yargılanmakta olan 21 yaşındaki Burhan Bağlan adlı sanık dünkü duruşma sonunda, ömür boyu hapıs cezasına mah kum edildi. 7 KİŞt MAHKTJM OLDÜ ANKARA Ankara Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanan 7 kişi çeşıtli hapis cezalarına çarptınldı. 2 Numaralı Askeri Mahkemesi, patlayıcı madde atmak suçundan yargılanan Erdal Ayrancı'yı 9 yıl ağır hapse mahkum olurkan, aynı mahkemede yargılanan Cemil Ünal'a da, ateşli sılahlara ait çok sayıda mermiyi nakletmek suçundan 3 yıl ağır hapis cezası verildi. Aynı mahkeme, SeLahatin Geniş adIı samğı, yasadışı örgüt oluşturmak, bomba bulundurmaK ve taşımak suçlarından 10 yıl 4 ay, Hasan Kaplan'ı da örgüt kurmak, sılahla ates etmek suç larından 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde de, yasadışı örgüte Uye olmak savıyla yargılanan Orhan Saraç, Sadık Koç ve Hasan Gündoğmuş da 5'er yü ağır hapis cezasına mahkum edildıler. PARTİZAN DAVASI %> 14 kişi hakkında idam istenen partizan davası duruşması Ankara 3 Numarah Sıkıyönetim Mahkemesinde sür durüldü. Davanın bir numaralı samğı Ömer Doğruel, kendisine işkence yapıldığmı ve hayatmndan endişeli olduğunu belirterek bunu mahkemeye açık Ismak istedığini söyledi. Doğruel «İlhan Erdost cibi basımı za bir şey geline bunun ş » rumlulan cezaevi müdürü va oradaki göreviilerdlr. llglll mer ciler tedbir almalı işkence izleri taşıyoruz» dedi. 2 MAHKUMİYET DİYARBAKIR Sıkıyönetim ı Numarah Askeri Mahkemesi'nde yargılanan Ahmet Yardımcı, yasak yayın bulundurmak ve taşımaktan 2 yıl bir aya, güvenlık güçlerine hakaretten yargılanan Müslim Koçak da bir yıl 4 ay 4 gün hapse mahkum oldular. 3 AMERİKALI ADANA 15 ağustos 1981'd« Adana'nın çeşıtli senıtlerinda încil'in bazı bölümlerindea Turkçeye çevrilmiş kitapçıklıklan dağıtırken üıbar üzerine yakalanan Adana tncirlik üssünde gorevli Amerikalı çavuş Peter Paul Pektaş ile Steven Lavrince ve Stephen Glenn Espy adU erler, Hıristiyanhita propagandası yapmaktan Sıkıyönetim 2 Numaralı Askeri Mah kemesınce yargılandılar. Sanüc AmerikaJılar, kitap dağıttıklannı itiraf ettiler. Sanık lar ancak bunu kendi dinlerinl yaymak amacıyla yaptıklanru, bu hareketlerin suç sayüdığıru bilmediklerini öne sürdüler. Mahkeme heyeti, «suçun siyasal bir amaçı ohnadığuu ve Sıkıyönetlm Uanım gerektiren suçlardan sayılmadığııu» bildirerek, dava dosyasının Adana Asliye Ceza Mahkemesine sevka dilmesine karar verdi. 3 ÎDAMLI YENİ DAVA ISTANBUL Yasadışı THKP C Üçüncü Yol adlı örgüte üyo olmak ve Anayasal düzeni silah zoruyla değiştlrmeyi amaçlayan eyLemlerde bulunmak iddialan ile 3'ü hakkında idam cezası is tenen toplam 4 sanığm yargılan masına 3 Numaralı Askeri Sıkıyönetim Mahkemesinde başlandı. îdamlan istenen tutuklu Halil Ateş, İsmall Şahin ve Rüstem Aldağ sorgulpnnda, ör güt üyeliği ve silahlı eylem suçlarun kabul etmediler. Tutuksuz yargılanan Günay Al. kan içinse, 515 yıl arasmda hapis isteniyor. BUGÜN BASLIYOR • TKP ML ve bu örgütün yan kuruluşu TÎKKO, Türkiye Marksist ve Leninist Gençlik Birliği (TMLGB) ve TKPML Geçici Koordinasyon Komitesi ne (GKK) üye olmak ve Anayasal düzeni silah zoruyla yıkmayı amaçlayan eylemlerde bu lunmak suçlarından haklannda dava açılan 178 sanığm yar gılanmalarına bugün 2 Numara lı Askeri Mahkemede başlanacak. Samklardan 4O'ı hakkmda idam oezası iKtenen davanın duruşması sanıkların kalabalık oluşu nedeniyle Metris Askeri Cezaevindeki durusma salonun da yapılacak. KAÇAKÇILIK DAVASI GOLCÜK Aralarında Kandıra Piyade Alayı'nda görevli kıdemli binbaşı Işık Girginer ile Kandıra emniyetinde görevîi başkomiser MemJuh Atay'ın da bulunduğu 38 kisinin toplu kaçakçılıktan yargılanmalanna dün Sıkıyönetim Mahkemesi'n de başlandı. Sanıklar için 215 vıl arasmda hapis isteniyor. Semsî Ozkan (Uaştaratı L. iSaylada) geçırıldığı bıldırıldı. 24 eylul 1976 tarıhinde 4 ör gut mılıtanı ıle birlikte muşterl olarak bındıklerı otoyu sılah tehdidı ıle gasp ettıkten sonra Şışlı Tekel deposunu soymaya gıderken otomatık silahlar, tabanca, bomba ve mermılerle yakalanan Şemsi Ozkan, Toptaşı Ceza ve Tutukevinde tutuklu bulunduğu sırada, 8 arkadaşıyla bırlıkte firar etmıştı. Güvenlık yetkilılerl tarafından yapılan açıklamada Şemsı Özkan'ın 23 şubat '1976 tarıhinde bir kışının olumü ile sonuçlanan Kurtuluş Iş Bankası soygunu, 23 nisan 1976 tarıhinde İran Hava Yollarının bombalanması, 30 mart 1976 tarihınde Kocamustafapaşa Po lıs Karakolunuh bombalanması, 13. 4.1978 tarıhinde Fıkırtepe Ziraat ve İş Bankası şu belerinın soyulması, 3.5.1978 tarıhinde Goztepe'de MHP İl Başkanı Recep Haşatlı ile oğlu Mustafa Haşatlı'nın öldürul melerı, 26.11 1978 tarihinde Ba kırkoy Osmaniye'de Hipodrom'a alt paraların gasp edılmesı ve gorevll polis memuru All Rıza Beydılli'nln öldürulmesl, 2 3.1979 tarihınde Cerrahpaşa Hastanesi perso neline aıt paraların gasp edilmesi ve mutemet Salıh Dur sun'un öldürülmesı, 19.9.1979 tarihınde «Hergün gazetesinın taranması ve Müslüm Karataş'ın öldurulmesi, 2510 1979 tarıhinde Çemberlıtap SSK'nın soygunu, sokağa bırakılan bombalı otonun uzak tan kumonda ile patlatılrnaP1 1 ve Ali Temelli'nin öldürülmes olaylarına karıştığı bildirildı • HitEerin (Baştarafı 1. Sayfada) tran ile da 250 bin ton tutarında bir buğday satımı aıılaşması önceden ilke olarak kararlaştuılmıştı. Türkiye, ABD'den aldığı buğ dayı tran'a satmai istedi. Ancak îıan makamları ABD gemılermin limanlanna herhangi bir şekilde boşaltma vapmalanna izin vermeyeceklerini bildırdiıer. Bunun üzerine buğdayın ABD gemisi tarafından Tür kıye'ye boşaltılması, sonradan karayolu ile Iran'a ulaştırüma sı öneri (dı. Ancak bu kez de fıyat yükseldiğinden öneri olunılu karşılanmadı. MGK GÖRÜŞECEK Öte yandan THA'nm haberine göre buğday destekleme alım Iıyatlan üzerine Toprak Mahsülleri Ofisi'nce kilo başına 275 kuruş daha ek ödeme yapılrnasanın kararlaştanlması üzerine buğday iüıalati konusunun yeniden Milli Güvenlik Konseyi'nde görüşüleceği öğre nildi. Edinilen bügiye göre, MGK'da ABD'den yapılan ilk parti buğday ithal bağlantısuıdan sonra ikinci bir 500 tonlulc ithalat konusu ele alınacak ve bundan sonra da ithalata gidü nıemesi konusu görüşülecek. İran Hranda (Baştarafı 1. Sayfada) gözlenlyor. Kani, İslamcı Cumhuriyetçl Partisl'ne kayıtlı değıl. 37 İDAM DAHA Öte yandan Tahran'da gece 37 yönetim karşıtının daha idam edıldığl bıldırildl. İran televızyonunun haberine gore, Tahran'da 37 kışi Evln Cezaevı'nde ıdam edıldi. Ulkenın kuzey doğusundaki Meşhed ve Sarı kentlerınde de dokuz kışi kurşuna dızıldı. Hstanbul (Baştarafı 1. Sayfada) kanun tasarısmı kabul etmiştir. Başbakanlık Basın Müşavirliğı'nden verilen bilgiye göre, Bakanlar Kurulu'nun, Başbakan Bülent Ulusu'nun başkanlığında dün 15'de başlayan top lantısı 19.30'da sona erdi. Bakanlar Kurulu, her ikl kanun tasarısının Mılll Güvenlık Konseyi'ne sunulmasını kararIa«;tırdı. GhNEL İSTEK ÜZERİNE 7 EYLÜL'DEN İTİBAREN \Al^Û BİR HAFTA !ÇİN Beyoğlu EMEK Sineması'nda Bu mevsim sunacağımtz öteki jılmler: NASTASSIA KINSKI PETER FIRTH Yönetmen: ROMAN POLANSKI SOPHIA LOREN MARCELLO MASTROIANNI TESS Rektörler (Baştarafı 1. Sayfada) Başkanı Prof. Türıtan Ak\ol, Kurul eski Eaşkanı ve Bursa Universitesl Eektönl Prof. Nihat Balkır ve Kurul eski Erv kan yardımcısı 19 Mayıs Universitesi Rektörü ?"j«t. Ay!rut Erbenk Orgenerai Evrcn'e, Vuksek Ögretım Yasa Tasar sına ıhşkin ünıversıtelerin gorü» ve düşüncelerini ılettiler. KAN DÂVÂSI MACARLAR Yönetmen: L1NA VVERTMÜLLER GABOR KONCZ EVA PAP Yönetmen: ZOLTAN FABRI KARACAN YAYINLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear