25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 ve GÜRUSLERo 14 AĞUSTOS 1981 " izmır Ikttsat Kongresinde üç delegenin Latın abecesıne geçılmesıne ihşkln önensinl. Kongre Başkanı Kazım Ka»bekır. 'Latın harfıen ıslam bırhğmi bozar* gerekçesı ıle gundeme almamış. Bu söz tıpkı boyle mı soylenmıştlr, bılmıyorum. ama bu bıçınıı ıle çok tartışma götürur sanınm Islam bırlıgı Müslüman olan çejıtlı u'os'ann bır devlet ıçınde bırleşmesı anlamına ıse böyle bır bırlık hıç bır zaman ku'^mamıştır kı bozulabılecegı duşunuLsun riatta dort halıfeden sonra Araplar ıçınde bıle bırlık kalmaınış Abbası Ernevı aynlıgı duşmanlığa dek varmıştır Arap ırkından olan müsluman devletler ara#nda bugun de önemlı anlaşmaz lıklar \ar Dihası Iran ve Irak gıbı Ikı musluman devlet bırbınyle savaşmak+a Osmanlı Devıetı en parlak donermıde bıle bütun dunya muslumanlarını içıne ala madıktan başia. Bınncı Dunya Savaşında Araplarca arkadan hançerlenrrüştır Ulus laşma surecm3 gınld'ktpn sonra ıse dınsel bırhk kavramı duşsel bır nıtelıge bürün muştur Oyle kı, belli bır din, o dınden olan başka başka ulusal devletler ıçınde. başka başka kavranmakta ve uygulanmakta olabılıyor ulusal gelenekler her yerde daha ağır basıyor Oyle ıse olmayan böyle bır bırhğl, Lâtm abecesının nasıl bozacağı konusuna gelebılınz şımdı Demek belli bır dının (burada muslümanlık) belli bır yazı ıle (burada Arap yazısı) butunle'jinesı olayı ıle karşı karşıyayız, oyle kı Arap yazısın dan başka yazı ıle müslüman olunamaz Sagduyu, mantık, boyle bır önenneyı kolay kolay bemmseyemez, ama bız sağduyuya ya da mantıga davanmadan eşelemeyı surdürelım konuyu Çok vavgm bır kanıya göre, Muhammed Peygamber okuma yazma bılmezdi, Cebrll ilk Tann kelâmmı getırdl&inde •Oku'* (ıkra'î demış de Muhammed •Okuma bıZmem» dıyerek özür dilemış Doğru mudur, değü mıdır. bılemem Ancak şurasını bıhyonız kı, ayetler yazılı olarak degıl sesli olarak inıyordu, daha doğrusu Muhamnıed sesler duyuyordu, sonra da yanında bulunanlara söylüyordu I Kııtsal mı, Degil mi? Melih Cevdet ANDAY duyduklannı Demek başlangıçta yazı sözkonusu degıl Olamazdı da, çünkü Kur" an'm bır adı da «Kelâmı Kadım»dır kı •eskı söz» anlamına gebr çok eskiden ezelden beri var olan soz, gerceğin sözü Oysa yazı beş bm yıllıktı Ezelde söylen m±ş. olan söz en eskı yazıdan da çok eskı olduguna gore yazılardan herhangı blnnin dınselbg1 sözkonusu olamaz. 'Müslüman olmak ıçın Arapça konuşmah gerefeır» derlerse anlanm, «Aropço ofeuyup vazmate gerekır* derlerse kabul etmem Muslümanlık llkelen semal kulaksal ışıtimsel kavnaklıdır Âyetlenn yazıya geç1rlhşi Muhammed den sonra başlamış, haMe Osman dönemınde taınamlanmıştır Kur'an ~kıraaU edılmez, «ftldvet» edılır. içten okunmaz, sesh okunur demektir bu Kaynaktakı sesel nıtelıge bağMıgı gösten r Kur an üzennde düşüne düşüne okunmaz gunahtır Hıç kul Tannnın sözü üzennde düşünebılır mı? Demek yazı âyetlenn unutulmaması içın sonradan kullanılmıştır Tann mektup göndermıyordu resulu Muhammed'e sesleniyordu Şımdl de Arap yazısına gelelim. Bakalım bu yazının dınle, kutsallıkla bır illntısı var mı, yok mu' Önce bellrtmekte yarar görurum kı, bu yazı Muhammed den önce vardı Müslüman olmayan Araplarca kullanı'ırdı Ustelık yalmzca Araplara öigu değildı Yahudi kökenli (semıtik) Önasya dıllerimn (Arapça da Içınde, çünkü o da semıtile bir dlldır) yazısı Flnikye'de ortaya çıkmıştır Yazının tarihlne şöyle bır göz atacak olursak bütün sözcuğü gosteren sesin yazısından, hecelerl belırten yazıdan konuşma seslenni tek tek belırten yazıya, tsa'dan önce Fınikyede geçılmlş. oradan her yana C k Adenlz ülkelerine) yayılmıştır Buna Batı dıllennde «alfabe» denmesı üzennde durursak, konumuz epey aydmlanacak sanınm. Alfabe sAzcügunde, konuşma seslerl dızelgesının ük ikl harfi yanyana getırllmiş durumdadır Hki «alfa» Fınıkye dılın de *Okuz* anlamına «cJeften «o» sesı için çıkanlmıştır Arap yazısında «efıf» denır buna. Ikmci harf o ^ n «be> den tü retılmlştır. o da «ev» demektir Arapçası «beyi»dir, Arap yazısında «be» harfi olur Bınncısl Yunancada «Alfa» ikineı si «Beto» okunur Latın yazısında bunla ra A ve B deniı Görülduğü gıbı tümu nün kaynagı bırdır Arapça yazı, Fınıkye abecesinin bdr sürgunüdür, böylece «vaz»»nın gellşım tanblnde yennı alır hıç bir kutsallıgı yoktur Başka bır deyışle tek tannlı üç buyük dınden önce Onasyalı semrüenn bulgusu olan bır vazıdır bu Öyle ise Arap yazısını kuteal saymak, Tannnuı Önasya semıtlennct ökuzden başlatılarak dızgeleştlnlen bır vazıyı beğendıgini söylemek anlamına gebr kı, böyle bir sav, en azmdan gunahtır Tann isteseydı salt kendı sözü ıçın yepyeni bır abece çıkarama? mıydı? Bu konuyu durup dururken acmadı gtmı bılıyorsunuz elbet Yenl Türk abecesuıln 53 yıh doldu 9 a&ustosta 1928 yılının 8 agustosunu 9 agustosa bağlayan gecesi Atatürk lstanbul'da, Gulhane Par kında verdlgi bir söylerle Türkçe nm bundan böyle Latin abecesi ile yazılacagını açıiladı Buna «Yazt Devnmıdıyoruz. Bu devrimden ftnce, halkımızın yüzde doksam okumayaama bilmlyordu. Lâün abecesine dayali veni Türk yazısı yalmzca okumayaznMi bUealerin sayısının buyük bir hızla artmasmı sağlamakla kalmadı rtHİTnirl n.nlmT>fl.TTii7A da yolaçtı Başka bir deyişle anadıl bilıncimizl pekıştıniı dılde özleşme surecını açtı Pekı bu iş Arap yazısı ile yaDilamaz mıydı' Şımdı de bu konu üzennde duralım Turkçe'de ünlü seslenn görevsel bakımdan buy^k bır onemı vandır Bunlar venı yazımızda sekız harfle göstenlmek tedır Oysa Arapça da unlu vok+^r Arapça butün sözcükler 'Sulâsi' denılen üçüz bır unsuz kokene davanır Bu yuzden bız. Arapça nın uç ünsuz harfını unlu olarak kullanma zorunda kalmışızdır; sekız ünlümüzü bu üç sesle karşılayabilmek ıçın de sılıntıdan sıkıntja duşmüşuzdür Eskı yazıvı bıimevenlere bunu anlatmak kolav üesıldır Sözge^şı Arapça «vov» harfın'n hem «v» bem de «o ö, u ü» karşıhgı kullamlması savılamavacak çoklukta yanjş okumalara neden olur yazıyı ögrenmekte büyuk güçlullere yolaçardı Anca't, soruıv venı jazıyı kolay eskı yazıyı guç saymakla bıtmez Eskıden vazı dıhmızde yaklaşık vuzde seksen oranında bulunan Arapça sözdkler Lâtm abecesine davalı yenı vazımızda çoğun yazılamaz duruma gelmış bovlece onlann yabancıhgı ana dılımıze uyarsızngı açıga çıkmıştır Sözgehşı bugun *Haht Zıya'mn Aşk ı Memnusu» dıyen genç ya7arlanmı zın bulundugunu duşünmek bunu tanıt lar Yasak anlamındaki Ar?pca *memnu* sözcügünün sonunda gırtlaksı bır ünsüz olan «ayn» se«sı \ardT kı Türkler bu sesi kullanmazlar çünkü sö>levemez'er bu yüzden de *memnu sözcüğünun sonuna ad tamlama ekı olan «su»yu getınvenrle'" Doğrusu» memnuu»dur Sonraki iki «u» arasında o belâh «avn» unsuzu gızlenir Yenl abecemız dıl özlesmesı akımınm aynlmaz bır parçası yapıcı bır oçesıdır Bunlar, daha büyük bir bu+un olan ulus laşma sürecı ıcındeki yerlenni alırlar Oyle kl, yeni abeop dıl özleşmesı uluslaşma lâıkhk yurttaşlar yasası Yapısal bır dızge oluşturur Artık bu dızge ıçınde her hangi bır abecemn kutsallifn gıbı çağdışı bır ınanışm yeri kalmaz AMAN AVCI... B ir köy varmış Ormanın etegınde Adı Avcılar Koyu ımış.. Ko\lu ekmeğını avcılıkla sağlarmış Babodan cğula gecen bır meslekmış avcılık, ama, a c ların oa avcısı bır avcı varmış Bu usta avcının boşa atttgı yoKmuj Yıllar yılı bu usta avcı attığını vurmuş oma gol zaman gıt zaman ne olmuşsa olmuş ıcıne bır aıeş duşmuş. boşa koymuş dolmamış doluya co/rıuş a mamış geceler boyu kendı kendısıvle vurjştuktan sonra köy kahvesınde kararını cçıklarnış Yemın ettım, bundan boy'e tjfek e av a«ıaT\a yacağım hayvanları vurmcyacagım b'r daha e ıme sılâh almayacağım bu ış burada bıter Dostları Aman etme eyleme demışıer. ac kalifsın Usta avcı: Kalmam Pekı. ne yapacaksın? Tuzakla calışacağım İVİI OKTAY AKBAL HftVIR Bir Adım Bile Geri Dönülemez c.günün birınde bu Menaeres devri gıbl başlangıçlarla gıd.lır de bu dın cllamelerının kafasındokl klşller meydanı alırlarsa Turkıye da de boyle şeyler olacak Takkeli dın polıtıkacıları tureyecek. Şerıat devlet! lâflcn başlayacak Atatürkçülük, Laıklık gıbi lâflar ağza alınmayacak Şenatçıların dedıklerıne aykırı laf edenler gâvur, kızıi. komünisi olacak Zaten şlmdlden bu glbl klşilere 'sol' denmıyor mu?ı < Gorünen köy kılavuz Istemez Bugün tutulan yolun gidışatı bır gün blzl de Pakıstan yapılı bir hale getırecektlr. On beş, ylrml yıl sonra bunu gorursek şaşmayalım» .. cEy Atatürk nerdesln? Yetıştırdığın kuşağından olanlar ancak, Şark dlyanarına gıttiklerı zaman mı senı daha lyi anlayacaklar? Senin, hanı o damarlarındaki saf kanla öğundugun genclerin kımılerl şımdl benim gördüğüm gerılıklerl getirme istlkametıne şlmdıden dönmuş değiller mı? Aman. burolara gelmesınler senl anlamak İçln öyle marifetler öğrenebılirler kl senın adını Türk tarihinin sayfalarından bir daha okunmayacak dennlıkte kazıyacaklar Daha şlmdiden anlıyorum kl tuttuklan yol Turklye'ye de oynı şaylerl getirmeye doğru gidıyor t Yukardakl parçalan Prof Nıyazl Berkes in 1958'de Pakıstan'dan yazdığı mekîuplardan aldım Berkes'ln 'Asya Mektupları' adlı kıtabı okunmosı gerekll bır yapıt.. Berkes konuk profesor olarak 1958'de Paklstan da, HlndıStan da uzun bır süre kalmış 'dın allâmelerı nın bılgısız yığınların dınsel duygulannı somürerek, coşturarak, halkı 'dın devletı" kurallarının baskısı altında, tam bır gerıcil.k havasında uyutarak kişlsel çıkariannı nasıl sağladıklarını gormüş Turkıye'de de 195060 arasında hızlanan. gerıcılığe ödun verme, gericılığe dayanarak ayakta kalma, oy elde etme hevesleri sonunda Turkıye toplumunun da Pakistan'ın tüm Arap ülkeiennın, daha doğrusu Şerıat düzeninden güç alan bütün ge rı kalmış ülkelerın bır benzerı yapılmak Istendığınl gorerek. bu korkunc tehlikeyl daha o günlerde belirtmlş. Şımdi 1931 yılındayız 'Şerıatcı bir düzene dayanan ülkeler pek çok çevremlzde. Kimıleri hem Şerıatcı, hem 1 de sozde 'sosyalısfl Turkıye'de bır takım 'allâmeler . ya nı kendılenni ılerıcl sanan, ama önerdlklerl careler, yollar, yontemler halkı yıne uyutmaya aldatmaya dayanan kışıler Türk toplumunu bır yozlaşmaya, bir gerilemeye, bır çağ dışı tutuma götürmek, sürüklemek özlemındedırler Bunların yanı sıra gerçekten gericl, daha doğrusu zekâları, bılgılerı sınırlı olan, Iç dünyalannda kımbılır hangı kınlerın, öç alma duygulannın bırlkın tısını taşıyan, ılk fırsatta Turkıyeyı bır "dın devletı' haine getırmek, gıderek Osmanlılığı, hatta Padışohcılığı, Halıfecıhğı bu topraklarda yenıden dirıltmek hevesınde otanları da unutmamalı 27 Mayıs 1960 eylemı boylelerıne lyl bir ders verm şfı Kemalızm ama gerçek çızgısine, yörüngeslne oturan bır Kemollzm yenıden guç kazanır gıbl olmuş tu Yıne de 27 Mayıs cılar köktencl oiamadılar, Atatürk çağının Turkıye sındekl cagdaş ve iierici yontem len uygulayamadılar yıne radyoda Mevlıtler, okullarda dın derslerı, yıne mahallelerde açık gızll Kur'an kursian, Arapça oğretlmi yapan yobazlık yerlerl alabll dığıne yaşadı yaşotıldı Turlü gericl mezhepler, örgüt ıer bırbırı ardına kuruldu sıyasal yaşama yon bıle vercı bu gerıci nıyetlen hevesleri kendi bünyeslnde toplamaya kalkışan partıler, sıyasal lıderler bile ortaya ÇK*I zaman'o anh insanlar arasındaö surtuşmenm once Açlık Toklukla başladığını, Zengjüık Yoksullukla sıirdüğunü yazar Yoksulluk öylesine cıddl bır sorundur kı, onu çekenler yaşamlan boyu hep savaşım ıçındedirler. Gınştıkıerl savaşım bir batama insanoğlunun tanhi yazgısı olduğundan bu durumdan sanalı çıknıa ga nmtıleri yok gıbıdır Çünkü so nın tamuyle ekonomiktir YOK sulluğun giderümesi İÇin dünyanın her yanından yontemler onenlip, reçeteler yazumaktadır Oysa reçeteleri yazan ve Uacını da eczanfilennds satan zengınlerdır Yoksullann bu sa vaşunda başan elde edıp edemlyeceklen, dunya üzerindod lnsanlann çoğu için henüs en belirslz sorunu oluştunnakta dır Ülkeler de, ister kapitabst olsun, ister sosyaüst olsun kabul edilmiş blçülere göre «engın Ulkeler, yoksul ülkeler olarak sıralanırlar Arayı kapatarak zengin ulkeler arasına kanşan yoksul ulke parmakla göa terilecek kadar azdır Az gelış ıruşlık, mazlumluk aslmda yok sulluğun yaratbga «ırütbe»ler dlr. Î Yoksulluk DÎNSEL DUYGULARA ÇOK ONEM VEREN YOKSUL ÜLKELER HALKLARI, TANRIYI VE GERÇEĞİ ÖĞRENEBİLMEK İCIN DINSEL KİTAPLAR OKUYACAĞINA. BILGİSIZ DİN ADAMLARINA TESLJM OLMUŞTUR. Turgut ALPAGUT lar Bu nedenle yoksul Ulke hü kümetlerı daima topun ağzındadırlar Böyle hükUmetlerde sık sık dUşme olaylan gorülür aoounda iktıdara askerler el koyarlar. Zaten genelllkle yok «ul ülkelerde iktidan almak i çin bır şey yapmayR gerek yok tur. Her raman lktıdar kendini aİBcak birilerira bekleme du rumundadır Koşullar denk gel mejinca sık yioelenen bu tıp hareketlerden toplum tedirgtn olarak iyi günlerln greleceğıne kendlnl alıştırmaya çauşır. Yok sul Ülkelerde tavandan başlaya rafc yapılmak istenen refonnlar başanya ulaşamayınca, tabandan gelen hareketler devrime donüşür Bu hareket yoksul ül kenin yapısına gore değişrr ör neğin Kongo'da, Dahomey'de, ErazevUle Kongosunda, Gana' da duruma egemen olan asker ıer partılen kapatarak ozgurlük leri kısıtlamışıardır Ekonomik işlerde ıse bazı başarılı drnek Ier dışır.da durum değısmemıştır Çıkar yol olarak hep ay nı uygulamalar tekrarlanmış, memur alınması kısıtlanarak yeni vergılerin çıkanlmasına gı dümıştır Meşruluk bunalunından doğan bu «darbe»ler bır sure sonra halkın coskusu dınince, sorunlara da cozüm bul mayı beceremeyınce kendılen meşruluk sıkıntısına dıişer olmaktadu1 Meşruluk temelı sı kıntısı ıçlnde bır asken darbenın durumu pek parlak obnamaktadır Latm Amenka ordulan bu işl burjuvazıye ozdeş olmakla halletiklerme inanmışlar, Afrıka'nın yoksul ülkelerl de bzdeşleşmede tüccar zengin is adamlarını tercıh etmışlerdır YOKSUIAUK VE DtN Günümüzde dinsel in&ncm *zalmasının nedeni, dunya ni metlermden çokça yararlananlann oteki dunyaya fazla rağbet etmemeleridir Yoksulluk esprisı bunun tamamen terstdır Yapüan araştırmalar yoksul ulkelerin eKonomık sisteminin kapıtalizm olduğunu göstermektedir. Kapitauzm ise yoksulluktan dolayi gelismesınnen çeklndığl sola karşı solun can duşmanı olan dınsel bağnazlıgı (taassubu) vurucu güç olarak kiıilariTnRktftdır. Bu ülkelerde dın, egemen sınıflan c hızmetindedır Yoksul ülke lerdekl ekonomik durgunluk sosyal yaşamda bir değışim jokluğu getırmıs, az uzmanlaş ma, ıs bolümü cılızlıgı dıkey hareketlıLği gerçekleştırememış, modern'eşmevle sınıf toplumuna donebılecek bır toplum, varlığını stattl toplumu olarak surdurmektedır Dıne ve dını duygulara ço't değer veren yoksul ülke halkı, Tannyı ve gerçeğı ögrenebümek İçin dl nı kıtaplar okuyacağına, cahil dın adamlanna teslım olmuştur Yoksul ülkelerde dıni dernekler goze batacak kadar çoğaürken, din eğıtımi yapan okullar teknik okullardan fazladır. YOKSIT, ÜLKE LİDERLİĞ1 Yoksul ülkelerde liderlık yap mak kolay degudır Çunkü yok sul ülke halkı sorunlannı kendılen çozecek durumda olmayıp, her zaman çözecek bırinl arama al'skanlığındadırlar. îşIer ıyı gıtmedıği surece eli sopalı bırinın gelmesı dılegındedlrler Yoksul ulke liderlennin ortak yanîan onerılendır denılebılır ömeğin kemerierin sıkılacagıru, sabır gosterilmesıni, zorluklann kabullenılmesinı, devletın her şeve kadir oîacağı, bırlik, beraberlık içinde bulunulmasım «sterler Yonetimde yanılgıya düştuklennde adam harcayarak izledıkleri po lıtıkamn haklılığım yeğlemek aaetlendır Aslıcda yoksul ülkelenn kararlı lıderlere, yani ıstsdıklennı bılen, icabında her şevi kazanacaK va da yıtırecek kadar bılmçli olanlanna gereksinimi vardır YoksuUuk jnsan oğlunun en büyük derdıdır, acı şeydir, nedeni bılınse iyl olur. Yoksulluğu va da yoksulluk dengesinin değıştinlebılmesı fazla toprak saglamak, toprak statüsünü değı^tırmek ınsanlann daha az çocuk yapmalannı saglamak daha zengin yerlere goç etmek le mumkun olabılır Unutmamak gerekır Zengm ölünce, ra şamma doyaTiadan gitti, yok sul dlünce oldü de kurtuldu de nir. Köy kahvesınde yemın ettikten sonro u'sta cvcı aercekten bır dcha el ne sılâti clmam ş Orran r ote sınde bens'nce kuytuluklarırdo Ourmadan tuzak ka zar avlarını duşjrurmuş Kım'er duşemış tuzago7 Ensesı kalın bır kurt postu kalın bır o>ı boynuzlu bır ge yık guzel gozlu bır ce/lan goz^rı fııdrfış b r tıik yerden yetme bır sansar Uç gun. beş g j n uc ay, beş ay uc yıl. beş yıl, on yıl derken usto avc nm ormonda kurdugu tuzaklar oylesıne coğalmış kı nerede ne var kendısı de şaşırmaya boşlamış Ekmegıni çıkarmak ıçın ormanda avla nırken kendısı de tuzağa duşmekten korkar olmuş Adımını atarken ozen gosterıyormuş, ama nafıte Günıerden bırgun Usta avcı Güuüm dıye kendl kazdığı tuzağa duşmez m ı ' Çukurun dıbınl boyladığında usta avcı once ken dısine ge ememiş; sonra gozlerını kırpıştınp bakınca ne gorsun' Tuzakta koca bır ayı var Usta avcı korkmuş Ayı urkmuş Usta avcı, ayının kendlslne saidıracağından korkmuş; ayı bunca yıldan beri tanıdıfiı usta avcının varlığından urkmuş Ikısı de tuzağın dık ve yuvarlak duvariarı boyunca donenır ermış Ayı icın c n dermış kı Bunca yıllık usta avcı nedon tuzağın İçıne ınıversm' Bundo bir iş var Usta ovcı sonunda oymm kendısınden cekındığml anlamış, ve bırşeyler yapmaya caba omış Elıyle ko uyla ayıya dostluk ışaretleri yaparak once dızını sonro omuzunu gosterlr, demek ıstermiş ki Gel omuzuma bas, bu tuzaktan kurtul. Tam o sırada köyün dehkanlılanndan birlsl tuzağı bulmuş yukarıdan bakınca avcıyla ayının durumunu görüp şaşakalmış, gözlerıne Inanamamış, hemen tüfeğını uzatıp usta avcıya seslenmıs Usta tüfeglml tut, yukarı kendlnl cek! Usto ovcr Yok demlş, yemln ettim sı aha e) surmem.. Pekl, ne Işaret edlp durursun ayıya? Omuzuma bas yukarı çık, dıyorum. Yahu bu ne ters İ ş ' Usta avcı Nlye ters olsun' demiş, ben ayıyı kandınp hayvamn sırtına basıp çıkmasını da bıllnm. ama yukarısı öylesine tuzakla dolu kl ylne düşerim dlye korkuyorum. YoksnUnğu olnştnraa lan 1 Uluslann dogat nedenler le çalışma enerjisinden ve hırsından yoksun oluşu. 2 Irklan ve dlnleri yUzünden böyle oldukları. 3 Ekonomik sıstemlerin, Kapitolızm, Sosyallzm vey» Komümzmlc yanlış olduğu savı. 4 Doğal kaynak lardan yoksunluk. 5 Yetennce tasarrul ve yaünm yapılamaması 6 Mülkun, kazancın ya da emek gelinnin güven içinde olmayışı 7 Eğıtim yetersizlığı, teknik, bilim ve yo netımde e'eman yokluğu Yukanda sıralananlar yoksul luğun dünyaca biltnen nedenleridır. Araştınlırsa gorulur kl yoksulluk, temelde, toprakla va san arasında varolan Uişkıdır. Çünkü ınsanoğlunun yokluktan kurtuluşunu sağlayan yiyecek, giyecek, llkel barmak gıbl ne» neler topraktan saglanmaktadır Topraktan daha fazla yv rarlanmak için de paraya gerek vardır. KÜFVS PBOBLEMİ: Yoksul ülkelerde çoğunlukl» artan üretım, çoğalan nüfus taraündan tüketüır Uretimm tümu yaşama gereksınmelerine kullanüınca yatınmlara para fealmaT Bu yüzden yoksul ülke lerde doğum denetimıne en iyı çozum yolu olarak bakümakta dır. Zengınler bu yolu gonençlerinın (reJahlannın) devamı olarak gorürler Yoksullannsa korujacaKİan, yasam standartı degıl yasanun kendisidır. Zengınler doğumu bnleyici yontem ierı para sayesınde sağlarken, yoksullar bunu yapamazlar. Ay nca psıkolojik olarak zenginlerin vakıt geçırmek içm çeşltli (arabalan, yatlan, klüpleri) olanaklanna karşı, yoksullar dlnın ve romantık bu* varsayımın etkısı altında eğlenceye ayırcuklan sınırk vakıtlenni cınsel ılıskıde kullanırlar. Zengınlerde ıse cınsellık daha rahat bır ujku aracıdır Yoksullar bu ka çamağm zenginleşmeye engel oldugunu akıllanna getırememektedırler Yoksul ülkelerdegenellıkle aıle planlamasıyla ılg lenen bakanlığın vej'a orgütun başına ye^eneksız kışiler getırilır Bunlar nufus çoğalma smdan çok salgın hastalık, haşere mücadelesi gıbi ışlerle u§rasarak doğum denettmıne pek aldırış etmezler. Belki haklıdır 'ar da Çunkü başanlan dogum denetimıne gore değerlen aırümez Hele yoksul ülkelerde ki ırkçı sağcılar topluma yüz müyonluk güç teraneleri altında yutturmacalar duzenleyerek nufus artışını kıskutırlar. Yapılan araştırmalar ülke yoksul olduğu oranda doğum kontrol kurallannm ujrgulanmasuîda hukümetlenn yavaş davrandığı nı ortaya çıkarmıstır. YOKSUL ÜLKE HÜKtMETLERt Zengm ülkelerın etkin yöne'ım kurmak içın jeterli mali kaynaklatna karşı yoksul ülke Ier etkin ürtıdarlan kuramaz Sayın Doktör ve Eczacılar ANTJHİPERTAIUSİF ANTİAIMGİNAL Cumhuriyet 14 AGUSTOS 1931 Son haftaya kadar butün taclrler bu sene mahsulun gecen senelerden az olacağı düşuncesındelerdl Halbukl Amenka do bır kac gün evvel neşredllen resmı bır teblığde pamuk mahsulünun bu se ne çok fazla olacağı bıldirildıği ıçin pamuk tacır tablet nadolol Sqı beher tabletde 80 mg nadoîol ihtiua eden 20 tabletlik şışelerde tababete arzedilmiştir. Saygıyla duyurulur. Pamuk fiyatlan düşuyor len ellerındeki stok pamukları satmak istemışlardır Pıyasa da bırdenblre altüst olmuştur Bu duşüş derhal memlekette teslrinl göstermıştır Adana da pamuk fıyatları yuz da ellı oranındo duşmüştür SQUIBB E.R. SÛUIBBand SONS İLACLARA.S. 'BırTurgut Holdıng 2500 ADET 200 WATT KOMPLE KÖY TİPİ EMAYE ARMATÜR SATIN AÜNACAKTIR I.E.T.T. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Yukanda yazılı malzeme mektupla fıyat ve teklıf ısteme usulü ıle ıhaleye çıkarümış olup, şartnamede yazılı kanuni nısbetlere göre hesap edılecek temınatı ihtava eden teklıf mektuplan, 318 1981 pazartesı gunü saat 15 00'e kadar Metrohan 4 katta bulunan Levazım Müdürlügü, Elektrik ve Gaz Ka Şeflıgıne elden verıleoektlr 2 Bu işe aıt şartnameler Levazım Müdürlügü Elektnk ve Gaz Kısım Şefliğınden bedelsiz olarak alınabıhr. CBasın. 19357) 7011 Zeytlnbumu'ndakl çlmento fabnkasının dumanlarında zehır bulunduğu ve Bakırkoy'lülerın sıhhatıni tehdıt ettığl iddlo edılmiş ve iş mahkemeye düşmüştu Mahkeme bir bılirkışl marıfetıyle meseleyl incelettlrmıştır Bılir Zehirli duman kışı bu dumanı tahMI ettl rerek bunda zehırlı gazlar b j unduğunu tesbıt etmlştır Bunjn üzenne Beledıye mahkeme nezdınde tek rar teşebbuste bulunmuş tur Fakot yaz tat li oldu ğundon mahkemenm devo mı eylul a/ına kalmıştır. Surası açıktır gerıcılıg9 verılen her ödün Türkiye'yı cagdaş uygarlıktan uzaklaştırmaktadır Bır yandan Atatürk ün gosterdığı hedefe, 'cagdaş uygarlık a yetışrrek onu aşmak ıstedıgımızı soylüyoruz, öte yandan ao bır takım 'allöme lerın oğütlenne kapılıp Türk top umunda uygarlık dışı ne varsa hepsinl dirıltmek, korumak yenılerıni eklemek gıbi yanılgıları surdürüyoruz Ozellıkle okuhara zorunlu dın dersl koyma onen'erı bunun son orneğıdır Belki bu önerıde ly\ nlvatlı bır duşunce var o do zorunlu dın derslerl olunca gızlı g ziı çalışan Kur an kurslarının ortadan kalkacağı hesabıdır Ama boş bır yanılgıdır bu, tum okullarda 'dın dersı' zorunlu olsa da bu gızli kursıar ylne de ortadarı kalkmayacaktır. Tam tersı, laık cumhuriyet okulları zamanla hele iktıdarda gencılığe pnm vererek oy toplama hesapları yaparı bır sıyasal partl ce oiursa şerıatcılık. gerıcılık Atatürkçülük düşmanlığının kaynoğı beslenme yen olan bırer yuva olabılecek'ır Atatürk un ellı yıl önce başlattığı • le'' cı ctılımlardan bır adım bıle gerı donmemek gerekır Bu en başta, Atatürk e ve onun devrımine bağlı ıgın kes n koşulu olduğu gıbı, cagdaş uygarlığa, bılıre kuıture vonelmek zorunda olan ulkemızın de kacıncna/acaöı b r zorunluıuktur Nıyazl Berkes ın 'As\a Mektupları'nı bir kez daha okurken bütun bunları duşundüm Kimblllr, kac yuzuncu kez yınelemekten, yenıden yazmaktan kendımi nlomortım Erganl bakır madenlerı şırketl umum müdurlüğüne tayln edılen Halıç şırketl müdürü Emin Bey bır ıkl gune kadar Erganl'ye gıdecektır İki sene sonro demıryolu Erganı'ye ulo Ergani Madeni şacak ve bu zengln modenımızden tstıfadeye baş lanacaktır. Madende en gelşmış tessat yapı.maktadır Bu tesısat ıçın alt mılyon lira ayrılmıştır Cumhuriyeî Sahlbl: Cumhuriyet Matboacıiık ve Gazetecılık T A Ş adıno NADIR NADI Genel Yavm Müdürö H A S A N CEMAL Muessese Mudüru „ EMINE UŞAKLIGIL Vazı Işler» MOdurü OKAY GONENSIN Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaocıhk <e Gazetecı / lık T.AŞ. Cagoloğlu Turkocoğı Cad 3 9 4 1 Posto Kutusu 246 ISTANBUL Tel • 20 97 03 • • BÜROLAR, ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENIŞEHIR Tel 175825 175866 Idare 183335. İZMIR Holif Zivo Bulvarı No 65 Kot 3 Tel 25 47 09 13 12 30 ADANA Atotürk Cadaesi Turk Ha«o Kurumu IşHanı. Kat 2 . No 13. Tel 14550 19731 r * tmsak 4 1 1 Yazarlanmız Atatürk'ü Anlatıyor DERLEYEN: Sami Karaören T«l EDERİ 200 LIRA UYGARLIK YAYINLARI 27 54 88 27 22 59 / ISTANBUL Sema Gangör (Ûzbaşaran) ıle Refah Güngör Evlendıler 9 8 1981 ÇORLÜ Orduevi • K v 1 M GfeN* 8 0 7 14 AĞDSTOS 1981 Ö§1« töndi *k$am 1318 1709 2009 Tate, 2151
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear